20 Nisan 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

20 Nisan 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 Nisan 1938 CUMHURİYET Içtimaî balıisler Musiki R. Arasın Mısırı ziyareti etrahnda KÖŞg Niçin evlenmiyonız? Memleket nüfusunu çoğaltmak için evlenmeyi artırmak lâzımdır; bunun için de devlet, ferdlere yardım etmelidir Yazan . SAFAEDD1N KARANAKCl İstanbul 1935 senesinde yapılan sayıma nazaran Türkiyemızin nüfusu 16,200,694 tür Bu miktan yurdumuzun büyüklüğüne nisbet edecek olursak kilometre murab baı başma 21,2 kişi düştüğünü görürüz. Bu nisbet; 1927 senesi sayımının ifade ettiği miktara nazaran, bizi memnun edecek bir netice ise de, nüfusumuzu baz memleketlerin nüfusile ölçecek olursak görürüz ki yurdumuz hemen hemen boşve Bükreş Hukuk Fakültelerinden mezun (iki kişi olduklarına göre) Gazete Ayda iki defa sinema Erkeğin yol parası ve sigara (tramvay ikinci, sigara birincl) Gezme ve müteferrik Doktor ve ilâc Bu vaziyet karşısında otuz beş lira aslî maaş sahibi olan bir genc evlenmekte tereddüd ve endişe gösterirse onu ithama hakkımız olmasa gerek. Cortot'nun ilk konseri İstanbul halkı, dün akşam Alfred Cortot'yu senelerdenberi hasretini çektiği bir dosta kavuşmanm sevincile dinledi. Daha Vivaldi'nin ilk akorları başlarken salonu hıncahmç dolduran kütle ile büyük san'atkâr, rüya ve güzellikler âleminin pembe derinliklerinde buluş muşlardı. Vivaldi, Cortot'nun parmaklarile içimize sokulduğu zaman sıcak kanlı bir on sekizinci asır bestekârı seviyesini aşıyor; yükseliyor, yükseliyor; hatta zaman zaman Bach'a yaklaştığı oluyor. Hakikî san'atkârlar çocuk olmak ih tiyacım duyanlardır derler. Ruhun tam manasile temizlenmesi için sevmek veya çocuklaşmaktan başka çare var mıdır? Çocukluktaki sonsuz inanışın ve öl çüsüz temizliğin ifadesini Debussy Cortot'la beraber olduğu zaman ne güzel verebiliyor! Schumann'ı, senfonik etüdlerinde bize bütün ihtiraslarile, bütün korku ve hevecanlarile duyurabilmek için Cor tot'nun sihirkâr parmaklanna, onun teknik ve anlayışına malik kaç piyanist çıkar? Chopin'in romantik hassasiyeti içinde yatan ihtilâlci ruhunu Cortot kadar anlıyan ve anlatan san'atkâr tanımı yoruz. Onu cuma akşamı en sevdiği beste kârlarm iki büyük eserinde tekrar dinliyeceğiz. Chopin ve Schumann «ben> leri ile kâinat arasında ölümlerine ka dar devam eden mücadeleyi en patetik bir şekilde şüphesiz yalnız konsertolarmda ifade edebilmişlerdir. Bunu bize Cortot'dan daha iyi duyuracak kim var? N. Yakınşark politikasmda elde edilen yenilik Türk Mısır anlaşması Avrupada Yakınşark devletlerinin menfaatine uygun görülüyor Pariste intişar eden «La Tribune des konuşmalar, Türkiyenin. müslüman âle Nations» gazetesi, Hariciye Vekilimiz minde muhafaza ettiği uzun sükuttan Tevfik Rüşdü Arasın Mısır seyahati mü sonra, tekrar islâm âlemi ve Arab memnasebetile şu makaleyi nesrediyor: leketlerile alâkadar olduğuna en mükemBirkaç gündenberi, Türkiye Hariciye mel delildir. Türkivenin nazarları, şimdı vareste kalabildiğı Vekili Tevfik Rüşdü Aras Kahirede bu yardımından pekâlî lunuyor. Bundan tam bir sene evvel, Rusyaya gıtgıde daha az ın'ıtaf etmekte 1937 nisanında Ankarada parafe edilen ve kendısıne muazzam bır yayılma sahadostluk muahedesinin musaddak nüsha sı arzedilen müslüman Asyaya dönmeklan 1 1 nisanda burada teati edildi. tedir. Bu mühim diploınatik vesikanm imzası, Türkiye tekrar bir Akdeniz devleti oliki memleketin 1914 1918 harbı esna maktadır. Son senelerdekı icraatımn başsında aldıklan tezadlı vaziyetten ileri ge lıca vak'ası vudur. len devamlı bir suitefehhüme nihayet verİki mernleket arasında teati edilen miştir. dostluk muahedesi karşısında, akla pek Hatırlardadır ki Türkiyenin cihan har tabiî olarak şu sual geliyor. Mısır, Asya bine girmesile beraber, onu Mısıra bağ paktına dahil olacak mıdır? lıyan son rabıtalar da kopmuştu. İngiltere, Bu diplomasi vesikası, Türkiye, Iran, 14 kânunuevvel 1914 te hımaye ılân et Irak ve Efganıstan arasında ihtilâf mevti; 19 kânunuevvelde ikinci Abbas Hil zuu teşkil eden bir takım noktalar; halletmi Paşa azledildi ve yerıne, Hidiv İsma miştir. Bunlardan en müşkülü, hiç şüp ilin oğlu Hüseyin geçti. Muhasamattan hesiz İranla Irak arasındaki Şattülârab sonra, bu yüzden, ezcümle tabiiyet ve meselesi idi. Fakat, bilhassa ademi tecamülkiyet meseleleri üzerinde, birçok ihti vüz muahedesi şeklinde ımzalanan an lâflar zuhur etmişti. laşma, dört memleketin, müşterek ve haDemek oluyor ki, son muahede her ricî bir siyaset takib etmek hususundaki eşeyden evvel müşkül ve rahatsız bir va mellerini tesbit etmekte olup, bu itibarla, ziyetin tasfiyesi şeklinde tecelli etmiştir. şümulü hayliden hayliye artmıştır. Bu muahede Türk vesayetinden ayrılıp Son zamanlarda işitilen bazı haberler, serbestiye kavuşmuş olan Mısır devletinin Mısınn da, bu muahedeye iştiraki ihtimadiğer bazı devletlerle imzaladığı muahelıni ihsas ediyordu. Bu hâdise, azımsanadelerin aynıdır. mıyacak kadar büyük bir ehemmiyet arLe Temps gazetesi, geçen sene, bu muzedebilir. Mısır, Irakı, İbnissüud Arabisahedenin şöyle kısa bir hulâsasmı ver tanını, Maverayı Erdünü ve Yemeni damişti: ha sıkı surette bağlıyan pakta dahil ol «Her iki devlet tebaaları, iki âkid tamak arzusunu esasen izhar etmişti. H e r raf millet efradına münhasır kılınmış oiki manzumeye de dahil bulunan Irakın lan işler müstesna. ticaretle, sanayile ve üzerinden Arab devletlerı de, Türkiyeye diğer işlerle iştigal edebüeceklerdir. Heı el veriyorlar. Mısınn şark misakına iştiraiki memleket tebaası, mülk edinmek ve ki, hiç şüphesiz, şarkta bir siyaset birliğine satmak hakkını haiz olacaklardır. doğru atılmış kat'î adım olacaktır. En Milliyet meselesine gehnce, teşrinisani bariz vasfı, alelumum Araba ve müs 1914 ten evvel Mısırda yaşamakta olan lümana karşı çok şiddetli bir incizab duyyahud babası Türkiyede veya eski Türk mak olan Vefd aleyhtan zümrenin Kahitopraklarında doğmuş oian Türk tebaarede iktidar mevkiine yükselmesi, Mısır sının, Mısırlı telâkki edüınişlerse, eski tahükumetini, diğer fark milletlerile birleşbiiyete avdeti arzu ettikleri takdirde Türk meğe daha fazla sevkedecek mahiyette tabiiyetini tekrar ihraz edebilecekleri tasbir âmildir. rih olunmaktadır. Hulâsa, senelerden, asırlardan sonra, Fakat, bunlar Mısırda doğmuslarsa, şark teşkilâtlanıyor. Devlet zümreleri teyahud babaları orada doğmuşsa, bu hususta hakkı hıyara sahib olamıyacaklar şekkül ediyor. Eski düşmanlıklar, siyasî zaruretler karşısında ve bütün müslümandır. 5 teşrinisani 1914 ten sonra Mısıra lan, yahud onlann tesiri altmda kalmış ogelmiş olan Osmanlı tabiiyetini haiz kim lanları birleştiren çok kuvvetli duygu karseler Türk sayılacaklardr. Fakat, bun şısında, unutuluyor. Yarm, Türkiye ile lardan Mısır tabiiyetine geçenler, Mısır Mısır, belki de sıkı surette müttefik olarak, Avrupa vesayetinden kurtulmağa olarak kalacaklardır.» hergün biraz daha kuvvetle çalışan on Görülüyor ki, bütün hükümler gayet kadar müstakil devletin başına geçmiş butabiidir. Bu nevi diplomatik anlaşmalar lunacaklardır. Bu vâkıaya nekadar ehemda, her şey, âmil olan ruha ve içinde bumiyet verilse azdır ve gerek Tevfik Rüşlunulan siyasî ahval ve şeraite bağhdır. dü Arasın Kahirey' ziyareti, gerek Kral Mevzuu bahsolan muahedede, bu nokta Farukun, kararlaşan Ankara ziya biraz tevsi edilmeğe değer. reti belki de, bütün Yakınşark siyasetini Türk Mısır dostluk muahedesine değiştirecek olan hâdiselerin ilk safhasını Türkiye cephesinden bakıîınca, bu mua teşkil etmektedir. hede Kemalist siyasetin yeni bir safha sının inkişafı şeklinde görülür. Sadece Muallimlerin f işleri Rusya ile yapılan dostluk tezahüratının fasılalandırdığı siyosî infirad senelerinden Başvekâlet İstatistik Umum Müdürsonra, Türkiye, daha kesif bir diploması lüğünün muallimler için hazırlattırdığı içfaaliyetine doğru gitmektedir. İtalya ile, timaî hüviyet ve meslek fislerini doldurAlmanya ile, İngiltere ile daha sıkı mü ma müddeti 16 nisanda bitmiştir. nasebetler tesis etmekte, yahud daha doğİstatistik kanununa göre, bu cetvel ve rusu bu münasebetler daha fazla teza fişleri vaktinde vermiyen mekteb idare hür eylemektedir. lerile bunlan doldurmakta ihmal ve lâTürk devlet adamlan, uzun müddet, haydisi sabit olan muallimler, mahkemeye dahilî imar ve tanzim işlerile uğraştıktan verileceklerdir. sonra, birkaç senedenben, memleketlerıFisler,Maarif Vekâletinde tasnif edilni, birinci derecede ehemmiyetli iki dip dikten sonra hazırlanacak cetveller îs lomatik manzume3'e dahil etmişlerdir. tatistik Umum Müdürlüğüne ihsaiyata Balkan Antantı ile şark misakından müesas olmak üzere verilecektir. teşekkil olan bü iki manzume, Küçük Antant devletlerinin sulhçuluk tesirini, orta Mançuko'nun ilk elçisi Asyanın göbeğine kadar götürmektedir. Romada Mısırla tesis edilen ve inkişaf edeceğı muhakkak olan yeni münasebat, bu Türk Roma 19 Mançuko'nun ilk orta siyasetinin diğer bir cephesini teşkil etmek elçisi Hsuşaoşing dün öğleden sonra Rotedir. Su sırada Kahirede cerevan eden mava gelmistir. PENCERESİNDEN Üç yılda bir hükümdar değiştiren memleket!.. a 0 tur. Diğer taraftan düşünmek lâzımdır ki Filhakika bizden altı defa küçük olan maaş yükseldikçe memuriyet adedi azalBulgaristanda kilometre murabbaı başma maktadır. Nitekim 1936 senesinde bütün 47; iki buçuk defa ufak olan Romanya Türkiyede otuz beş lira aslî maaşlı 2406 da 64, altı defa küçük olan Yunanistan memur varken on lira maaşlı memurların da, 52, iki defa küçük olan Polonyada adedi 6093 ve 16 lira maaşlı memurların da kilometre başma aşağı yukarı 86 kiş sayısı da 7070 tir 2 ] . 10 lira aslî maaş »abet etmektedir. alan memurun eline 34 lira ve 16 lira aslî Nüfusun artmasında ölüm vak'alarınm maaşlı memurun eline 40 küsur lira geçeazalması kadar, evlenmelerin çoğalmas ceğine göre bu memurların evlenme va da mühim ve müsbet bir rol oynar. Tari ziyetlerini ve bu evlenmeden mütevellid hin bütün seyri imtidadmca evlenme müicablan düşününüz. essesesi içtimaiyatçıların ve hukukçulann Diğer taraftan çalışan ve biraz da doltetkik mevzuu olmuştur. Cemiyetin inkigunca ücret alan kızlarımız evlenmeğe şafı için nikâh üzerine müstenid aile telâkyanaşmamaktadırlar. Sırf ailevî zaruretkisini kabul eden mütefekkir ve hukuk ler dolayısile çalışmağa mecbur olan kızçular neslin çoğalması için taaddüdü zevlarımızı istisna edecek olursak; çalışan cata bile taraftar bulunmuşlardır. bazı kızlarımız aylıklarını, süse vermek Evlenme yalnız neslin çoğalması itibatedirler. Halbuki ecnebi memleketlerde rile değil, ayni zamanda içtimaî sefaleti çalışan genc kızlar aylıklarından bir mikgidermesi bakımından da cemiyet için tarını tasarruf ederek kendilerine drahofaydalı ve lüzumlu telâkki edilmiştir. ma yapmakta ve mütevazı birer yuva kurRoma kanun mevzuatını toplıyan Deni mak gayesindedirler. Halikarnas'a göre eski Romada genc Okuyan kızlarımız da evlenmeğe ta bekârları evlenmeğe icbar eden kanunlar raftar değillerdir. Tahsil onları müşkülvardı. Likürg tarafından yapılan kanunlarda evlenmiyen Yunanlı erkekler için pesend yapmıştır. Okuyan kız, ufak burjuvaziye mensub genci beğenmemekte; şiddetli hükümler vazedilmiştir. Eski Türkler arasında da evlenmeğe şöhretli bir doktor, zengin bir müteahhid büyük bir kıymet verilmişti. Bazı yüksek veya yüksek dereceli bir dıplomat gözlememuriyetleri iktisab edebilmek için evli mektedir. Kocalan ölen genc dullar evlenmeği olmak şarttı. İstaristik Umum müdürlüğü tarafından düşünmüyorlar. 1683 numaralı askerî ve neşrolunan Devlet İstatistik Yılhğmın mülkî tekaüd kanunile bağlanan bol ma8 inci cildinde tesadüf ettiğimiz rakam aş, bu genc dullara, her babayiğit genc lara göre 1935 senesinde Türkiyede kocanın veremiyeceği konforu temin et 20,765 kişi evlenmiştir. Bekârlarının sa miştir. Bu zümreden bazı kadınlar; ölen yısı 7 milyona varan bir memlekette yıl kocalarının maaş ve ikramiyelerini alarak da ancak 20,265 kişinin evlenmesi tetkik evlenmeden yaşayıp gitmektedirler. Bu ve tahlile değer bir mevzu teşkil eder. zümre kadınlann vaziyeti bilhassa şaya Bilhassa memleketimizdeki yıllık talâk nı tetkiktir. adedinin iki binden aşağı düşmediği naYirmi beş yaşını ikmal eden kızlara özan itibara alınacak olunursa bu mevzu len babalarının aylığını vermiyen vazıı un ehemmiyeti büsbütün artar. kanunun bu zümre kadınlarla da meşguî Evlenmede de, boşanmada olduğu gi olması icab eder. bi iktısadî ve ahlâkî sebeblerin amil ol Ahlâkın evlenme müessesesile olan aduklannı kaydetmek mecburiyetindeyiz. lâkası inkâr edilemez. Bugün kabul et Paramızm iştira kabiliyetine nazaran mek mecburiyetindeyiz ki bütün dünyada bugünku gelirlerimizin Büyük Harbden olduğu gibi Umumî Harbden sonra bizde evvelki kazanclarımızdan pek farklı olde ahlâk telâkkileri biraz sarsılmıştır. Ha* mamasına rağmen ihtiyaclanmız çoğal yatın normal ve heyecansız seyrinden zimış ve tenevvü etmiştir. Yirmi beş sene yade zevklerine düşkünüz. Malum olduevvel tiyatro, sinema, otomobil birer lüks ğu için izahına lüzum görmediğim bu seiken bugün en basit ailelerde bile ihtiyac beb de evlenmeleri azaltmaktadır. halini almıştır. Eskiden misafir yalnız kah Hulâsaten şunu diyebilirim ki, nüfusuve ve biraz kabadayı aiielerde şurub vemuzun çoğalması, evlenmelerin artması ya şerbetle izaz edilirken bugünkü müteiçin iktısadî ve ahlâkî şartları ıslah etmek vazı ailenin kabul gününde çikolata ve lâzımdır. likör kahvenin yanında yer almışlardır. Evlenmek hiç şüphesiz, ki maddî bir Dün Mollagüranide cumbalı evde oturkülfettir. Devletin bu külfette ferde mumaktan zevk alan insan, bugün balkonlu apartıman istemektedir. Eskiden patis zahir olması icab eder. Nasıl? Bence maaşı 55, ücreti 150 liradan ka gömlek; fildekos çorab giyen mütevazı bir aile kızı bugün ipekli kombinezon, fazla olan bütün memur ve vergi matrahipekli marka çorab giymektedir. Bugün anna nazaran kazanclan bu ayarda bukü erkeğin masrafı da dünkü erkeğin unan serbest meslek erbabını evlenmeğe masrafına göre artmıştır. Yazlık ve kış veya muayyen miktar bir vergi vermeğe lık birer kostümle yıl geçiren dünkü erkek icbar edecek bir kanun lâzımdır. Yüksek bugün zamanın icablarına göre çay elbi maaşlı memur ve dolgun kazanclı serbest sesi, smokin, hatta frak bulundurmak memur ve dolgun kazanclı serbest meslek mecburiyetindedır. erbabınm mutlaka evlenmeleri lâzımdır. Yeni atıldığımız hayatın icablan bun Bu lâzime cemiyetin menfaatleri bakı ları istilzam etmesine rağmen kazancları mmdan faydalı ve zaruridir. mız ihtiyaclarımıza tekabül edebilecek Yüksek maaşlı memurun, geliri yerinkuvvette değildir. Bu itibarla erkek ev de vatandaşın evleneceği kadın mes'ud, lenmekten çekinmektedir. çocuklar gürbüz olur ve cemiyet için fayBundan evvelki yazımızda da işaret ettiğimiz üzere 1 ] sinema şeridlerinin ve bazı edebî romanların şımarttığı genc kız, babasmın evinde görmediği şeyleri kendis ne gösterebilecek kocayı beklemektedir. Bu itibarla evlenme talpbleri karşısında müstağnidir. Taraflar da endişelerinde pek haksız değillerdir. Faraza otuz beş lira aslî maa«lı bir gencin vaziyetini tetkik edelim. Baremin normal cerevanma göre 35 lira aslî maaş yüksek tahsil yapmıs bir genc için bir mertebedir. Böyle bir gencin eline asağı yukarı 76 bucuk lira geçmektedir. Bu gencin evlendiğini farzederek aylık asgarî bir bütçe yapalım. Hayat pahalılığında îstanbul rayici kısfas ahnmıstır: Lira Masraflar 17,50 Ev kirası Mutfak masrafı (iki kişi 25 olduklarına göre) 3 lElektrik, su 3 'Odun vs kömür öbise, çamaşır, ayakkabı dalı birer uzuv olarak yetişirler. Gelirleri diğerine nazaran fazla olan vatandaşların bekâr kalması, cemiyet arasında gayrimeşru münasebetlere yol açması itibarie de mahzurludur. Maaşı elli beş, aylık ücreti yüz elli lira olan evli ve çocuklu memurların maaşlarına ufak birer zam yapmak evlenmeği, dolayısile çocuk yetiştirmeği kolaylaştırabilir. Diğer taraftan kazancı az olan evli serbest meslek erbabının vergilerinden bir kısmını indirmek suretile evlilik yükünün tahfifine gidilebilir. Mülga Düyunu umumiye ve Rejı idarelerinde evli ve çocuğu olan memurlara yapılan yardım, verilen primler bizim için birer tetkik mevzuu olabilir. Evlenmiyen yüksek dereceli memurlardan ve geliri dolgun serbest meslek erbabından alman vergilerle Dahiliye Vekâleti bütçesinden ayrılacak bir kaç milyon lira nüfusumuzu çoSaltmak hususunda çok müsbet işler görebilir. spanya hâdiselerine taalluk eden son haberleri okurken gözüme Endülüs kelimesi ilişti ve o kelimenin minimini kucağmda yaşıyan büyük bir tarih sahifesi gözümün önüne geldi ve şimdiki kardeş boğazlaşması sırasında bir tarafın elinden çıkıp öbür tarafm eline geçmek üzere bulunan Endülüs, bir vilâyetin adıdır. Halbuki bu ad, malum olduğu üzere, bir zamanlar bütün İspanyaya verilmişti. Şu kısa sütunda Endülüs tarihini icmal etmek mümkün değildir ve böyle işe de lüzum yoktur. Ben yalnız o acıklı tarihin tek hususî bir noktasma temas etmek istiyorum. Bu noktanm başka bir millet veya ülke tarihinde benzeri bulunamaz. îzah edeyim: Tür kanı taşıdığma ve bir Türk fırkasının başında bulunduğuna inan maklığımız lâzim gelen Tarık, kendi adım taşıyan meşhur yere 711 yılmda avak bastı ve bir, iki yıl içinde îspanyada islâmî bir hükumet kuruldu. Bu istilâ da Emevî saltanatı namma yapıl mıştı. Fakat Şam şehrinde oturan Emevî hükümdarlarının Endülüs kıt'asml vali yollıyarak idare etmeleri ancafc kırk beş sene mümkün oldu ve 756 da o kıt'a gene Emevilerden bir hüküm darın bayrağı altmda istiklâl kazandı. Türklerin yardımile kurulan ve Arab harsile. Arab sistemile idare olunan Endülüsten son Arab hükümdannm ko vulması 1487 yılmda vukua geldi. De « mek ki İspanya üzerinde Arab hakimiyeti 776 yıl sürdü. Çocuk bayrammda meydan temsilleri verilecek Hazırlıklan ileriliyen Çocuk bayra mı şenlikleri çok zengin ve güzel ola caktır. Bu işle meşgul komisyon bu sene Çocuk bayrammm her kaza dahilinde ayrı ayrı yapılmasına ve şehrimizin her semtinin şenlendirilmesine karar vermiştir. Her kaza kendi mıntakasında Çocuk bayramım kendi programı da hilinde kutluhyacaktır. Bu yıl. Eminönü mmtakasmm prog ramında meydan temsilleri mühim bir yer almıştır. Beyazıdda Üniversite meydanında büyük bir sahne kurulmakta dır. Bu sahnede dekorsuz, perdesiz olarak Eminönü Halkevi temsil şubesi tarafmdan temsiller verilecektir. Bavramın ilk günü (Kahraman) adlı piyes temsil edilecektir. Meydanda seyirciler için geniş yerler ayrılmıştır. Eminönü Halkevinin (Meydan tem silleri) hakkmdaki bu teşebbüsü san'at âlemimizde ilk defa atılmış yeni bir adım ve örnek olacaktır. Alenî teşekkür Kanıma yaptığı zehirlerle vücudümü eriten, ıstırabla inleten, maneviyatımı yıkan bazdow hastalığırun zamanı ge çen ameliyatının yapılmasında azamî tehlike mevcud bulunmasma rağmen Cerrahpaşa hastanesinde değerli cerrahiye doçenti genc operatör Dr. Hazım Bumin tarafından yapılan muvaffakiyetli ameliyattan sonra, hiç acı duymadan birkaç gün içinde yuvama kavuş tum. Açılan yaram tertemiz kapandı; yeri gittikçe kavbolmaktadır. Gün geçtikçe umumî şifa ve salâh görnsekte yim. însanlığma, hazakatine ve irfanma hayran kaldığım bu zata ebedî minnet ve şükranlarımı arzeder, kıymetli asistanlann ihtimamh yardımlarma ve hastabakıcılann gösterdikleri şefkate teşekkürler ederim. Melek Acun Tarihte bu kadar ve daha ziyade sürmüş saltanatlar vardır. Lâkin o kadar müddet içinde her üç yıla bir hükümdar isabet etmek üzere yüzlerce hü * kümdar değiştiren biricik memleket Endülüstür. İşte hususî nokta dediğint budur ve idaresizlik bakımından eşsiz bir ibret misali olduğu için bu nokta ü« zerinde bir nebze durulmak faydalıdır, Evet, Endülüste 750 yıl içinde iki yüz küsur hükümdar saltanat sürmüştür. Bunlardan bir kısmı ikişer veya üçer olarak muhtelif mıntakalarda hüküm" sürmüşlerse de esas itibarile şu sülâ lelere avrılmıslardır: 1 Endülüs Emevileri. Merkezlerf Kurtube. Savıları: 23. 2 Beni Hammud. Savıları: 15. 3 Beni Ubbad. (Eşbiliyede). Sayılan: 3. 4 Beni Zeyrî Gırnatada. Sayıla • rı: 5. 5 Beni Aftas Savıları: 4. 6 Beni Sumadıh Savıları: 3. 7 Beni Cehver Savıları: 3. 8 Beni Zünnun Savıları: 4. 9 Beni Âmir Savıları: 7. 10 Beni Tücib Sayılan: 13. 11 Danie Sayılan: 4. 12 Tartuşe hükümdarları Sayı « ları: 4. 13 Mayorka hükümdarları Sayıları: 7. 14 Mersiyeliler 4. 15 Beni Hud 8. 16 Beni Ahmer 28. Bunlara Murabitin ve Müvahhibin denilen hükümdarları da ilâve edersek Endülüste vaktile her üç yıla bir hü kümdar düştüğü sabit olur. İdaresizliğe, nifaka, geçimsizliğe bundan büyük misal olmaz amma yarının İspanyası galiba kararsızhkta Endü lüslüleri de geçecek!.. M. TURHAN TAN Sümer Bankın sekiz yeni fabrikasi Bunlarm üçü kimya endüstrisine aiddir Birinci beş yıllık sanayi programma girmiş olup da her.üz kurulmıyan fabrikaların da önümüzdeki sene içinde tesisleri vazifesi hükumetçe Sümer Banka verilmiştir. Yeni kurulacak fabrikalar kimya en düstrisi şubesine dahil olan Klor, Sudkostik, Hamızı Kibıit, Süperfosfat ve seramik fabrikaları olacaktır. Fabrikaların inşa plân ve projeleri hazırlanmıştır. Ayrıca senelik program haricinde ya pılmaları takarrür eden dört fabrikanın daha kurulması da Sümer Banka veril miştir. Bunlar da çimento, Erzurum iplik, hamızı azot ve Karabükte kurulacak o lan çelik boru fabrikalarıdır. Sümer bank bu sekiz fabrika için lüzumu olana para ve proieleri hazırlamış olduğundan yakında bunların inşasına başlanacaktır. VEFAT Eski Ticaret Odası ve Donanma ce miyeti reisi merhum Mehmed Abutun refikası, Bay Abdullah Abut, Dr. Rıza Abut, Bayan Nebiye Selçuk ve Belkis Abid, Süreyyanın valideleri ve Vedad Abudla Nebih Abutun büyük valideleri Bayan Saadet Abut 84 yaşında olduğu halde vefat etmiştir. Eski ve büyük bir ailenin en yaşlı rüknü bulunan ve faziletile herkesin teveccühünü kazan mış olan Bayan Saadet Abut arkasında temel direğini teşkil ettiği büyük bir aile bırakmıştır. Cenazesi bugün saat (11) de eski konakları olan Alemdar caddesindeki Alemdar Sıhhat evinden kaldırılacak ve öğle namazı Beyazıd camiinde kılmdıktan sonra Edirnekapıdaki aile makberine defnedilecektir. Cortot Konservatuar orkestrasile Ahlâkî zâfın evlenme üzerindeki tesir lerine gelince; bu tesirleri kanunlarla izaleye imkân yoktur. Bir cemiyetin ahlâkî seviyesi, iktısadî ve kültür seviyesinin yükselmesile imkânlanır. Bu imkânlar da San'atkâr Alfred Cortot ve beraber aile terbiyesinin; mektebin ve zamanın çalıştığı orkestra yardımlarile mukayyeddir. Büyük Fransız san'atkârı Alfred "C^rtot önümüzdeki cuma günü Cemal SAFAEDDİN KARANAKCl Reşidin idare edeceği İstanbul Konservatuar orkestrasmm refakatile Fransız (1) 12 mart 938 tarihli Cumhuriyet. Bo tiyatrosunda mühim bir konser verecektir. Cortot bu konserinde Chopin ve Schumann'ın piyano konsertolarını icra edecektir. San'atkâr dün sabah Konşanma ve sebebleri. (2) Maliye mecmuası. Mart nlsan 937 servatuar orkestrasile provalarına başlamıştır. Kendisi genclerimizin kabinüshası, Sahife; 115. liyetinden takdirle bahsetmektedir. ÖLÜM Mersin ölçüler ve ayar müfettişi Şe refeddinin babası eski Mabeyin müdürlerinden Bav İzzet vefat etmiştir. Ce nazesi bugün saat 12 de Nişantaşında Hacı Eminefendi sokağında 44 No. lı hanesinden kaldırılarak namazı Teşvikiye camnrtde kılındıktan sonra Eyübde makberei mahsusasına defnedile cektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: