14 Mayıs 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

14 Mayıs 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Mayıs 1938 CUMHURİYET SON Meseleler Kabotaj kanunu yeni baştan tanzim edilecek Bir lâyiha ile, bazı ihtilâflara sebebiyet veren kara sularımızın hududu tayin ve tesbit olunuyor Ankara, 13 (Telefonla) On senelik tecrübeler Kabotaj kanununun yeni baştan tanzimine lüzum gösterdiğinden bir lâyiha hazırlanmıştır. Bu lâyiha ile şimdiye kadar halledilmemiş ve bu yüzden birçok ihtilâflara sebebiyet vermiş olan karasularımızm hududu da tayin edılmiş olacaktır. Projenin bütiin esaslarını bildiriyorum: 1 Türk karasularında, iç denizlerinde ve Türkiye hududlan dahilindeki göl, nehir ve kanallarda ve bunların kıyılarında her türlü nakliyat, cer ve kıla vuzluk, yükleme ve boşaltma, Limba, oturmuş kemilerin kurtanlması, kısmen veya tamamen batık gemilerin vesair enkazın çıkanlması, dalgıchk, arama ve tarama, su altındaki ve su üstündeki servetlerin istihsali, gemi havuzlama ve boyama ve tamiratı, gemi acenta veya mümessilliği, kumpanyacıhk, deniz bakkallığı, deniz müteahhidliği, şipşanterlik ve mümasili deniz ticareti işleri bilâvasıta veya bilvasıta ticaret ve teneffü etmek ve bu işlerde fikren ve bedenen çalışmak haklan Türk vatandaşlanna ve tamamı Türk vatandaşlanna aid olan sermayelere münhasırdır. Türk kara suları sureti umumiyede Türk kıyılarından itibaren altı deniz mili aşağıya kadar olan kısımdır. Türk kıyısı ile karşıdaki ecnebi kıyısı arasmdaki mesafe 12 milin dununa düşen ahvalde ise her iki kıyı arasındaki mesafeyi müsavi iki kısma ayıran hattı mevhumun Türk kıyısı tarafında bıraktığı deniz Türk kara suyu addedilir. »ıımıııııııııtıinillllllllllllllllllllll Neden muharrir yetişmiyor? Atatürkle Romanya Kralı arasında samimî telgraflar Ankara 13 Romanya Millî Bayramı münasebetile, Reisicumhur Atatürkle Romanya Kralı Carol arasında aşağıdaki telgraflar teati o lunmuştur: Majeste İkinci Carol Romanya Kralı Diikreş Romanyanın Millî Bayramını kutladığı bugünde Majestelerine en samimî tebriklerimi ve şahsî saadetlerile dost ve müttefik Rumen milletinin refah: hakkmdaki hararetli temennilerimi bildirmekle mes'udum. IHEM NALINA MIHINA Yazan: PEYAMt SAFA Yetişmiyor mu? Evvelâ bunu araştıralım. Ben yırmi yaşımda profesyonel muharrirdim. Meselâ Tercümanı Hakikat'te fıkra (Tercümanın ruznamesi) ve «Uç yıldız» imzalı tefrika romanları, hikâyeler yazıyordum. O tarihte, benim yaşımdakilerden başka, iki muharrir nesli daha vardı: Biri Süleyman Nazifler, Cenab Şahabeddinler, Ali Kemaller, ki elli yaşlarında kadardılar; ötekı de Yakub Kadrıler, Falih Rıfkılar, Halide Edibler, ki otuz yaşlarında kadardılar. 1 En efkilerden hemen hiçbiri kalmad . Bugün, gazeteleri açınız, muayyen bir sütun sahibi muharrirlerin hepsi, o tarihten beri yazı yazanlardır. Edebiyat amatörlen istisna edilirse, bugün, otuz yaşında ve ondan daha küçük yaştakiler, matbuatta ne muayyen bir sütun, ne de alâka toplamıya başlıyan bir imza sahibidirler. Şimdi hükmümüzü çırıl çıplak verebiliriz: Yirmi senedenberi, şair ve hikâyeci değil, muhabır ve anketçi de değil, fakat kelimenin Avrupalı ve Türk manasile, yâni edebiyatçı olduğu kadar da gazeteci, bir tek muharrir, tekrar ediyorum bir tek muharrir yetişmemiştir! Nasıl? O tarihtenberi, yâni bütün inkilâb yıllan içinde, matbuatımız geriledi mi? Gazete denilen nesnenin maddî ve manevî kıymeti mi azaldı, umumî tirajı mı düştü? Bilâkis. O tarihte gazeteler iki kuruş, yüz para idiler. Dört sahife çıkarlardı. Vasatî on bin basan gazete yok gibi bir şeydi. Bugün gazeteler beş kuruştur. On on iki sahife çıkanlan, yirmi otuz bin basanlan var. Demek ki maddî mukayesenin neticesi bir inhitat değil, büyük bir tekâmül gösteriyor. Acaba bu maddî tekâmüle rağmen bir kalite düşüklüğü karşısında mıyız? Böyle bir istidlâl de iftiradan başka bir şey olmaz. Gazetelerimiz bugün, o tarıhe nisbetle, teknik, intizam, dünya ve memleket hâdiselerine alâka, haber ve fikir bakımmdan, çok tekâmül etmişlerdir. Yirmi sene evvelki nüshalardan birile bugünkülerden birini yan yana getirmek, be« dakika içinde bu kanaati vermeğe kâfi gelir. Hiç şüphe yok ki matbuat tekâmül ediyor, fakat yine hiç şüphe yok ki muharrir yetişmiyor. Bu ne acayib tezaddır! diyeceksiniz, veya, bu ne acayib tekâmül! Bu acayibliei katmerlendiren bir acayiblik daha var: Yeni muharrir yetişmek şöyle dursun, kendilerine matbuat kadrosu dışında, sefirlik veya banka memurluğu v.s. gibi refah temin edici işler verilen muharrirler de yazı yazmaz olmuşlardır. Neden? sorgusunun şimdi yeridir. Neden? Niçin? Sebeb? Sebeb gayet sadedir: Yirmi senedenberi matbuatta her şey tekâmül ettiği halde, her şey, tiraj, satış, kâğıd, mürekkeb, basma ve dizme makine si klışe, istıhbar sistemı, sayfa bıçımı, fıkra, tefrika ve makale kemiyetı, fıkir kalitesi, her şey, her şey tekâmül ettiği halde, muharririn geçim şartı ve ya?ama vaziyeti ayni kalmıştır. Bazı hallerde «gerilemistir!» bile diyebilirim. Muharrir hâlâ sıkıntı çeken adamdır; hâlâ, üç yıllık değil, üç günlük istikbalmden bile ernin olamaz, hâlâ bir hafta hastalanmıya ^e dinlenmeğe hakkı yoktur; hâlâ ihtiyarlığı ve çalışmaktan âciz kalacağı zamanlar hiçbir garanti altına alınmamıştır; hâlâ beynini sökerek elde ettiği irfan ve meleke, yazdığı yazı, memlekete, inkilâba ve matbuata yapt:ğı ulvî hizmet, ona halde rahat nefes almak imkânı, istıkbalde sürünmemek ümidi vermiyor. Yeni nesiller bunu gö'rüyorlar, biliyorlar; görmeseler, bılmeseler de hıssedıyorlar. Bılıyor, görüyor veya hıssedıyorlar ki muharrirlik henüz bir meslek değildir; halinde gıpta ve istikbalinde ümid edileoek hiçbir şey yoktur; yazı denilen nesne, onu neşretmek için âdi bir vasıtadan başka bir şey olmıyan kâğıddan da, mürekkebden de, boyadan da kıymetsizdir; sanki, tersine, maksad beyaz kâğıd üstüne o mürekkebi, o boyayı sürmektir ve yazı onun âdi bir bahanesi, ehemmiyetsiz bir vasıtasıdır: Olmasa da olur gibi bir şey! Bugüne kadar ne o, senede bir balosunda ayağa kalkan inmeli ve yatalak matbuat cemiyeti, ne de diğer teşekküller, muharrir denilen adamın, muvaffakiyet derecesine göre iyi yaşamıya, hastalanmıya ve ihtiyarlamıya hakkı olduğunu teslim ettiren bir organizma vücude getirmeği düşünmemiş, yahut da büyük bir hulusla düşünmüş olsalar bile davayı halledecek bir çare ele geçirememişlerdir. Gazete müvezzilerinin kıyafeti edenî hale sokmak istediğimiz îstanbul şehrinde, bazı çirkinlikler vardır ki bunların her duygulu vatandaşın sinirine dokunmaması kabil deaildir. Bunlardan biri de gazete müvezzii çocukların, otobüs şoför ve biletçilerinin kıyafetidir. Gerçi, taksi soförlerinin de büyük Avrupa şehirlerinde olduğu gibi, muayyen bir kıyafetleri olması lâzımsa da, hiç olmazsa bunlar, umumiyetle temiz giyiniyorlar ve öyle şikâyet edilecek hırpanî bir kıyafette değildirler. Gazete müvezii çocukların yahnayak, başıkabak bir halde, paçavradan farksız pis gömlekler ve yırtık pırtık pantalonlarla avazları çıktığı kadar bağırarak şehrin en kalabahk cadde ve meydanlannda dolasmaları, hakikaten çirkın bir manzara teskil edıyordu. İstanbula medenî bir manzara vermek için sırt hamallarını ve küfelıleri kaldırdık; e^ekleri köylere sürdük. Fakat şu gazete müvezzilerine bir çekidüzen veremedık, diye düşünüp duruyordum. Bugün yazayım, yarın yazayım derken, dün memnuniyetle öârendim ki gazete müvezzii çocuklara da bi rer gömlek ve kundura giydirile cektir. Gerçi, bunların kıyafet düs • dünlüğü, daha ziyade yoksulluklarından ileri gelmektedir. Nitekim içlerinde, hallerine göre, temizce giyinenleri vardır. Fakat ekserisi, kıyafete ve temizliğe aldırış etmemektedir. Türk şehirlerine, modern Türkiye Cumhuriyetine lâyık bir manzara vermeğe uğraşan Dahiliye Vekilimiz, gazete müvezzilerinin kirli ve hırpani bir şekilde dolaşmalarını menetmeğe karar vermekle çok isabet etmiştir. Bunlar, şimdi, dizkapaklarına kadar boz renkte bir iş gömleği giyecekler, yahnayak dolaşmıyacaklar, saç sakal birbirine karışmış bir halde ve kirli olmıyacaklardır. Müvezziler, nihayet bizim malımızı ve emeğimizi" eserini satan gayretli ve çalışkan yardımcılarımız olduklarına göre, onlara bir kıyafet ve temizlik disiplini verilmiş olmasmdan en ziyade, biz gazetecilerin memnun olacağımıza şüphe yoktur. 2 Bu işlerde sabit veya sabih her ne eb'ad ve cesamette olursa olsun ancak Türk bayrağını taşıyan deniz vesaıti çalıştırılar. 3 Ecnebi bayrağını taşıyan gemüer almış oldukları yük veya yolculan ecnebi memleketlerden Türk kıyılanna getirebilirler ve Türk kıyılarından da ecnebi limanlarına müretteb yolcularını almak için uğrıyacakları ecnebi limanlarına aid yükleri alabilirler. 4 Ecnebi gemilerin acenta veya mümessilliğini ancak Türkiyenin beynelmilel rejime tabi tuttuğu ticaret limanlarında ecnebi tebeasından olanlar da yapabiür. Şu kadar ki, çalıştıracakları bilumum memur ve müstahdemlerinin Türk olması meşruttur. Projenin 5 inci maddesinde îktisad Vekâlerinin ne gibi vaziyetlerde ecnebi gemilerine veya ecnebilere vereceği müsaadeler tasrih edilmektedir. Altmcı madde muvazaalı olarak Türk bayrağı altına girmiş olduğunda şüphe edilen vasıtaların Icra Vekilleri Heyeti kararile çalışmak hakkından menedilerek mahkemeye sevkedileceğine dairdir. Bu vaziyetleri sabit olanlar Devletçe müsadere edilecektir. Projede kanun hükümlerine muhalif hareket edenler hakkında tatbik olunacak cezalar zikredilmiştir. Bu nakdî cezalarla zabt ve müsadere olunacak vesait bedellerinin yüzde yirmisine kadarı işin meydana çıkmasında fiilen veya ihbar suretile hizmeti meşkur olanlara hizmeti derecelerine göre mahkeme kararile mükâfat olarak verilecektir. K. ATATÜRK Reisicumhur Kemal Alatürk Ankara Millî Bayram münasebetile şah sım ve memleketim hakkında yolladıkları hararetli temennilerden dolayı ekselânsınıza bütün kalbimle teşek kür ederim. CAROL Brezilyadaki isyan hareketinden sonra Yalnız hükumet merkezinde 600 kişi tevkif edildi Rio Janeiro 13 Isyan hareketine kat'î olarak bastmlmış nazarile bakılabilir. Memleketin her tarafında hükumet bütün vaziyete hâkimdir. Resmen bildirildiğine göre, yalnız hükumet merkezinde 600 kişi tevkif edil miştir. Elebaşıların idam edilecekleri zannolunuyor. Ingilterenin hava Belçikada kabineyi kim kuracak? silâhları meselesi Hükumet, endişeleri izale edemedi Londra 13 Sabah gazeteleri, hava silâhları hakkmdaki endişeleri hüku metin izale edemediğini yazıyorlar. Taymis diyor ki: «Lord Vinterton, hükumete tevcih olunan tenkidlere cevab verememiştir. Binaenaleyh işçi partisinin talebi üzerine önümüzdeki pazartesiye Avam Kamarasında tekrar bu müzakereler yapılacaktır. Dünkü müzakereler bü tün partiler tarafından yapılan tenkidlerin muhik olduğunu göstermiştir.> (a a.) İhtilâlin Amerikadaki akisleri Hariciye Nazırı M. Spaktan bahsolunuyor Vaşington 13 Amerikan siyasî müşahidleri Brezilyada vukua gelen isya nın cenubî Amerikada yapılan faşist tahrikâtının ihmal edilmiyecek bir tehdid mahiyetinde olduğunu beyan etmektedir ler. Faşist ve komünist propaganda Brüksel 13 (Hususî) Ganson kabilarına karşt ,. . nesinin istifası üzerihe, Hariciye Nazırı Vaşington 13 Parlamentonun deM. Spark'm yeni kabineyi teşkile me niz encümeni, faşist ve komünistlerin radmur edileceği haber verilmektedir. yo ile yaptıklan propagandaya rekabet Türk Tarih Kurumu azalığı etmek üzere Ruzvelt'in cenubî AmerikaAnkara 13 (Telefonla) Maarif Ve da neşriyat yapmak üzere yüksek tansi kâleti Etnoğrafya Müzesi müdürü Os yonlu bir hükumet radyo istasyonu inşaman Ferid Sağlam. Türk Tarih Kurumu sına dair olan projeyi tasdik ettiğini bilasli azalığına intihab edilmiştir. dirmektedir. (a.a.) Bu vaziyette «Neden muharrir yetişmiyor?» sorgusuna refakat edecek hiçbir hayret kalmaz, değil mi? Hayretimiz aksine teveccüh eder: «Neden bugün muharrir diye birkaç adam kalmıştır? Neden hâlâ bu işde ısrar ediyorlar? Neden Evvelce bir defa daha yazdığım gibi, refahlannı ve istikballerini temin edecek otobüs biletçilerile soförlerinin de kıyabaşka b>r iş aramıyorlar?» diye sorulması fetlerini düzeltmek lâzımdır. Bunlar da, lâzımgelir. üzerlerine koyu renklı bir ış gömleği, başBöyle bir sorguya hemen her muharri larına bir kasket geçirmelidirler. Bu da, rin vereceği cevab da, Nef'î'nin meşhur nihayet ata deveye değildir. Fakir mübeyti olacaktır: vezzi çocuklardan istenilen temiz ve rabıBen bu hâleile tenezzül mü ederdim şiire talı kıyafeti otobüs şoför ve biletçilerinNeyleyim, kurtulamam tab'ı hevesnakim den de pekâlâ istiyebiliriz. den. PEYAMI SAFA Müzeler Umum müdürü Izmitte Şiddetli üç zelzele oldu îstanbul 13 Rasadhane bildiriyor: Dün biri saat 1 7 yi 53 dakika ve 53 saniye geçe deniz üssü îstanbuldan 1800 kilometre mesafede, diğeri saat 23 ü 36 dakika 52 saniye geçe deniz üssü îstan buldan 2700 kilometre mesafede, biri de geceyarısını 11 dakika 15 saniye geçe deniz üssü Istanbuldan 540 kilometre me safede olmak üzere şiddetli üç zelzele kaydedilmiştir. (a.a.) Izmit 13 (Hususî muhabirimizden) îstanbul Müzeleri Umum Müdürü Aziz Mussolini'nin alâka ile buraya geldi. Burada bulunan tarihî ebeklenen nutku serleri tetkike başladı. Cenova 13 Kont di Kavur zırhlısile Gümrük Başmüdürü Mustafa da buraya gelecek olan M. Mussolini'nin gümrüklerde teftiş vapmaktadır. söyliyeoeği nutka büyük bir ehemmiBüyük Millet Meclisinde yet atfedilmektedir. Duçenin bu nut kabul edilen bütçeler kunda Cenevrede Habeşistan mesele Ankara 13 Büyük Millet Meclisi sinin tasfiyesine telmih etmesine ve ayni zamanda îngiliz İtalyan itilâfıle bugün Fikret Sılay'ın başkanhğında top Fransız İtalyan itilâfı ihtimallerinden lanarak hudud ve sahiller sıhhat umum bahsevlemesine intizar edilmektedir. müdürünün 138 malî yılı bütçesini tasvıb etmiştir. Bu bütçe ile idarenin masrafları Mısırda hava müdafaası karşılığı kabul olunan tahsisat 494,048 tertibatı lira ve tahmin edilen varidat ise 594,100 Kahire 13 Mısırda hava müdafaası liradır. tertibatı artınlmıştır. Memleketin muhGene bugünkü toplantıda vakıf mallatelif yerlerinde fevkalâde kuvvetli elekrın taksitle satılması hakkmdaki kanunun trikle işliyen altmış projektör istasyonu ikinci müzakeresi yapılarak kabul edil kurulmuştur. Yaz tatilleri esnasmda üç ay müd miş ve sigorta şirketlerinin teftiş ve muradetle bin üniversite talebesi, agkerî ta kabesi hakkmdaki kanundaki bazı değişiklim ve terbiye görecektir. likler yapılmasına aid lâyihanın müzakeresi yapılmıştır. Yugoslavyada şiddetli Büyük Millet Meclisi pazartesi günü fırtınalar toplanacaktır. Belgrad 13 Birkaç gündenberi YuMacar Hariciye Nazır goslavyada hüküm sürmekte olan şid muavini öldü detli fırtınalar bilhassa Bosnada mühim tahribat yapmıştır. Belgradla Selânik Prag 13 Hariciye Nazır muavini ve arasmda demirvollan münakalâtı güç Çekoslovakyanın eski Moskova elçisi lükle idame edilebilmektedir. Vardar Pavlu, Adriyatik sahillerine giderken nehri tasmış ve birçok köprüleri sular Bosna Hersek'te bir otomobil kazası aliD götürmüştür. Pristina şehrinin bü neticesinde ölmüştür. yük bir kısmı su altındadır. Amerika parlamentosu Ruz Südet Almanları reisi Londrada tarafı 1 tnci sahifede) manları reisi iki sene evvel de M. Van sitart ile Londrada görüşmüştü. Diğer taraftan, Çekoslovakyanın Londra elçisi M. Jan Mazarik de bugün Hariciye Nezaretine giderek, Çekoslovakya ekalliyetleri hakkında Haıiciye Nezareti mütehassıslarile müzakerelerde bulun muştur. Prağ hükumeti M. Heinlein'in seya hatinden kendisi hududu geçtikten sonra haberdar olduğunu bildirmektedir. Japon orduları büyük bir taarruza hazırlanıyor Şanghay 13 Japon büyük elçisi bu sabah bütün ecnebi devlet mümessillerine müstacel bir tamim telgrafı gön dererek Hiagsu. Angvei ve Honan vi lâvetlerindeki tebaalarmı derhal geri çekmelerini rica etmiş ve önümüzdeki birkaç gün içinde Pekin Hankeu, Pukov Tientsin demiryollarile Lung üzerindeki topraklann tahliyeye maruz kalacağmı bildirmiştir. Bilhassa Lungai mmtakası geniş askerî harekâta sahne olacak ve belki de harbin başmdanberi yapılmış olan muharebenin en şiddetlisi olacaktır. Seyahatin sebebi Londra 13 Yorkshıre Post gazetesinin bildirdiğine göre, Heinlein, hazırladığı Südetler meselesinin halline dair plânın sulhcuyane mahiyeti hakkında İngiltere hükumetine feminat verecektir. îngilterenin müzahereti meselesi Italya ile Sovyet Rusya arasmda ticarî müzakereler velt'in nafıa programını kabul etti Vaşington 13 Parlamento büyük nafma işleri ve işsizlere yardım için 3 milyar dolar sarfedilmesine dair olan kanunu 270 reye karşı 328 reyle yabul etmiştir. Bu meblâğ memleketin iktı sadî kalkınması için Ruzvelet tarafından derpiş edilen dört buçuk milyarlık masraf prosramına dahildir. Roma 13 Sovyetler Birliğile çıkan ticaret ihtilâfmı halletmek üzere Ro mada müzakereler cereyan etmektedir. Sovyetler Birliği, İtalyan müteah hidleri birçok ticarî muamelelerde tediyatı kesmiş oldukları için geçen sonkânundanberi İtalyan şirket ve idare lerine tedivatta bulunmamakta idi. İtalya hükumeti, Sovyetler Birliği, îtalyamn petrol ve neft siparişlerini tehir ettiği için tediyatın durdurulmuş olduğunu bevan etmektedir. Şimdiki müzakerelerin yegâne hedefi ihtilâfın halledilmesinden ibarettir. Bu iş biter bitmez süratle yeni ticaret itilâflan akdedilecektir. ı c Leh Yahudilerinin bir boykotu Varşova 13 Lodz'da bulunan iki yüz Yahudi firması Yahudi aleyhtarı iktısadî harekete iştirak etmiş olan Danzig'deki Alman mağazalarına bundan sonra kredi açmamağa karar ver r mişlerdir. , Londra 13 Zannedildiğine göre, Heinlein Südet Alrr.anlar lehine bir müzaharet temin etmek için Londraya gelmiştir. Mumaileyhin Londradaki dostlarına Südet Almanlarının bir ihtilâf çık masını arzu etmediklerinı, fakat Çekos lovak hükumetinin kuvvet istimal ederek kendilerini mahvetmesinden korktuklarını Büyük meydan muharebesi Tokyo 13 Suşov bölgesinde birkaç söyliyeceği tahmin edilmektedir. güne kadar yapılması beklenen kat'î Henleiriin seyahati ani oldu meydan muharebesi, Japon matbuatmı Londra 13 Röyter ajansmın dip işgal etmektedir. lomatik muhabirinin bildirdiğine göre Şimal ve cenub Japon cephesi müş Heinlein'in anî olarak Londraya gelmesi tereken vaptığı çevirme hareketi neti heyecanla karşılanm ştır. Çünkü mumaicesinde Lungay demiryolu bovunca iki leyhin anî seyahatinden ne resmî mahfiltaraflı ilerilemişler ve Suşov'a doğru ler, ne de Çekoslovakya konsoloshanesi birbirlerine vüz kilometre yaklaşmış Iardır. Suşov'un 60 kilometre şimali haberdar edilmiştir. Siyasî müşahidkr bu seyahati büyük sarkisinde bulunan Taersvang'm zaptı icin şiddetli muharebeler olmakta bir alâka ile karşılamaktadırlar. dır (a.a.) Heinlein'in intihibat esnasmda ve yeni ekalliyetler statükosunun intişan arifeKI8A MABERLER sinde Prağ'dan avrılması mumaileyhin * LONDRA 13 Almanyanm Mançu müstacel bir meseler.in hallı için Londrako'yu tanıması siyasi îngiliz mahfillerinde ya geldiği zehabın! tevlid etmektedir. hicbir hayret tevlid etmemiştir. Müsaid hava * ROMA 13 İtalyada butun devlet biLondra 13 Dün Berlinde Hendernalarile hususi inşaata muayyen bir nLsbet dahilinde Carrara mermeri kullanılma son ile Von Ribbentrop arasmda vuku sına karar verilmiştir. * KAHİRE 13 Kral, 20 mayısta bura bulan mülâkatla Heinlein'in Londraya dan ayrılacak ve üç ay yazı sayfiyede ge muvasalatı îngiliz siyasî mahfillerindeki çirmek üzere Lskenderiyeye gidecektir. gerginliği kısmen izale etmiştir. * KAN 13 Kan hava ve deniz tezgâhİyi haber alan mahfillerde söylendiğine larında çıkan grev bu sabah nihayet bulgöre Berlin, Südet meselesinin her şeyden muş ve derhal işe başlanmıştır. evvel Henlein'i ve Çek hükumetini alâkadar ettiği kanaatindedir. Alman ekalParis 13 Ta liyeti davasını müdafaa edecek olan Sünınmış muharrir detler şefinin Londraya gelmesi de bu ve kral taraftan suretle izah edilmektedir. polemistlerden Şarl Morras, Fransız Çekoslovakyanın ekalliyetler Akademisine bir statüsü mektub göndere Prag 13 İyi haber alan mahfillere rek Hanri Rober'in göre hükumet tarafından hazırlanmakta mevkiine namzed olan milliyetler statüsü bu ayın sonunda liğini koyduğunu hazır olacaktır. Statü yüz kadar madde bildirmiştir. den mürekkebdir. Bu mevkie bir Şarl Morras kac kişi daha nam«Gönüllü müdafaa servisi» zedliğini koymuştur. Prag 13 Henlein partisi «Gönülîü Morras. on beş sene evvel johar in müdafaa servısı» ısmını alacak olan mutihab edildisi zaman da namzedliğinî hafaza teşekkülleri vücude getirmektedir. vazetmisti. Mumailevhin bu hareketi Almanyadaki hücum kıt'alarına ben bi^cok akisler uvandırmıştır. ziyen bu teşekküller parti tarafından terîntihab tarihinin tesbit edilmemesini tib edilen içtima ve nümayişlerde inzıbatı kabul ettirmeğe muvaffak olan muarıztemin edecekler ve Südetlerle meskun ları ekserivet husule gelmemesini te • mıntakada yangın çıktığı zaman ateşin min icin reye iştirak etmiyecekler söndürülmesine yardım edeceklerdir. dir. (a,a.) Henlein muhafız kıt'alan bu teşekküllerin azası arasmdan seçilecektir. Meksika petrollerinin bedeli Meksika 13 Kardenas, ecnebi petrol kumpanyalarma satm alma tazmi Londra 13 Henlein'in ef'al ve ha natı olmak üzere on sene müddetle Meksika petrol istihsalâtının yüzde altrekâtı mektum tutulmaktadır. mışını terkedecegini bildirmiştir. Henlein bulunduğu otelde kimseyi kabul etmemektedir. Otelde mumaileyh Romada Hitlerin serefine yahakkında malumat verilmemekte, hatta pılan tezyinat sokağa çıkıp çıkmadığı da söylenmemekRoma 13 Messagero gazetesinin tedir. bildirdiğine göre, Hitlerin ziyareti münasebetile yapılan mükellef tezyinattan bir kısmının muhafaza edilmesi hakkında halk tarafından izhar edilen arzu Roma hükumet makamları tarafından Bolu 13 Yüksek Orman mektebi son sınıf talebesi profesör Tevfik Ali kabul edilmiştir. nin başkanhğında Bolunun Karadere Ispanyada dahilî harb şidormanlarında tetkikat ve tecrübeler detle devam ediyor yapmak üzere Eskişehirden bugün şehMadrid 13 Kastellon ve Teruel erimize geldiler. yaletlerinin hududlarmda bulunan dağBir Fransız avizosu larda muharebe şiddetle devam etmektedir. Diğer cihetten dağlarm eteğin Köstencede Köstence 13 Diservill Fransız avi deki mıntakada Tirig ve Cuevas de Vinzosu bu sabah buraya gelmiştir. Mutad roma arasmdaki sırtları istirdad eden ziyaretlerinden sonra Fransız ve Ru hükumet kuvvetleri faaliyetlerine demen heyetleri Umumî Harbde ölen vam ederek Cuevas'ı istirdad ve bu Fransız askerleri mezarına giderek bi mıntakaya hâkim bulunan araziyi zaptetmişlerdir. rer çelenk koymuşlardır. Şarl Moras Fransız Akademisine namzed Henlein'in ne yaptığı gizli tutuluyor Yüksek Orman mektebi talebesinin tetkikleri

Bu sayıdan diğer sayfalar: