20 Nisan 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

20 Nisan 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 Nisan 1939 CUMHURİYET Bursa ovasının ıslahı isi bitti Baharlık tayyör ve elbiseler Bu sene gene broderi işlemeli tayyörler ve karışık renkli ipekliler mo dadır. Solda koyu renkte gayet ince yünlüden tayyör. Bluzun önü ve keaıeri beyaz ve lâciverd ipekle işlendiği gibi aynı tezyinat ceketin her iki tarafına ve kolkapaklarına da yapılmıştır. Şapka beyaz hasır dandır. Kenan lâci eerd grogrenden üstte ön tarafmda ka naddan süsleri var dır. Sağda çok renkli emprime krepdö şinden güzel bir elbi>e. Korsajın iki ke narı büzgülüdür. Ya <a alelâde önden a;ılmaktadır. Düğmeleri de oradadır. O muzlar bombelidir. Şapka ince lâciverd masırdandır. Yapılan muazzam tesisatın muvakkat kabulü yapıldı Bursa, (Hususî) Bursa ovasının ıslahı işi tamamen bitmiş ve yapılmas! on yıl kadar uzun süren bu muazzam tesisatın muvakkat kabulü yapılmış bulunmak tadır. Şimdi Bursa ovasına dö'külen diğer küçük dereler üzerinde yapılacak tesisata aid projeler tatbikatı kalmıştır. Bunlardan Kaplıkaya ve Gökderenin ıslahı proje'eri ikmal edilerek Vekâlete gönderilmiştir. Aşağı Nilüferin Panayir köyünden sonraki kısmı için de bir proje hazırlanmaktadır. Ovanın şarkmda evvelce yapılmış olan muazzam Gölbaşı bendi bu sene ilk defa olarak su ile doldurulacaktır. Tecrübe mahiyetinde olan bu doldurma işine başlanmıştır. Uludağdan inen feyezan sularının tanziminde ve ovanin kurak zamanlarda sulanmasında kullanılacak olan bu bend 14,000,000 metre mikâb" su alacaktır. Bu suretle ovanın şarkında sathı çok geniş bir göl tesekkül etmiş olacaktır. M. Kemalpaşa depesinin taşmasına mâni olacak tesısatla Apolyond gölünün kabarmasına meydan vermiyecek seddelerin inşasına hummalı bir şeküde devam edılmektedir. Bu iki ameüyatın yüzde sekseni ikmal edilmiş vaziyettedir. Burada 3 tane Exkuvateur makinesi çalış maktadır. Diğer taraftan M. Kemalpaşa deresinden su alarak ayni ovanın sulanmaıs işini temin için yapılan tesisata da devam edilmektedir. Susığırhk deresine gelince: Bu derenin 70 kilometrelık kısmile Uluaba deresinin 10 kilometre'ik parçası ve 20 kilometrelık Cambollu irmağmın ıslahı ve Uluâbad regülâtörünün inşası işleri müteahhide ihale edilmiştir. Buralarda pek yakında faaliyete geçilecektir. Manyas ovasının ıslahı ve sulanmasile Karacabey ovasının ıslahı projele Tec s Ye ni t e da Vİ le r Yazan: H. BİLGİÇ Bir gün, eşi emsali yok sayılan devaların ertesi gün yerden yere vuruldugu görülüyor Fen ilerledikçe, eski ağza yeni taam kabılınden, eski hastalıklara yeni tedavi usulleri bulunuyor. Bu arada, bir gün :vvel eşi, emsali yok sayılan devaların, )ir gün sonra yerden yere vuruldugu da oluyor. Yeni usullerin içinde, inanılmaz garabet arzedenleri pek çok. Bugün onardan bahsedeceğim. Lâkin, evvelâ şu kendi kendine tedavi edılen hastalık haberini okuyalım. Vak'a Finlandiyada geçiyor. Kliniğe bir hasta getiriyorlar. Muayene netıcesmde illetin vahameti kendini gösteriyor. Hasta ümidsiz. Baş operatör, derhal ameliyata lüzum gösteriyor. İkinci operatör aynı mütaleada. Fakat, hastalığa isım koymak bahsinde uyuşamıyorlar. Ufaktan bir münakaşa; arkasından tavga. Nıhayet, doktorun biri sılâhını ;ekiyor, ötekini öldürüyor. Öleni meza ra, öldüreni tevkifhaneye götürmek mecburiyeti karşısında hasta kendi haline bırakılıyor. Acilen ameliyat şöyle dursun bir aspi•n bile alamıyan hasta gıtgide iyileşiyor. i Bu, uzviyetın kimbilir nasıl bir harikaı. Meçhul ve izahı gayrikabil. Şimdi raaum ve izahı mümkün harıkalara geçelim. Doktor Voronof'un, bütün dünyada merak ve ümıd uyandıran aşı usulü gün ;eçtikçe garib tezahürler göstererek ilerledikte ilerliyor. Voronof, ihtiyarlara genclik dağıtmağa muvaffak olmuştu. Doktor Pauchet, asidden yanan bir gırtlağa, bir barsak parçası ekledi. Yara yerlcrine deri yamayıp kapatan, noksanları tamamlamak, çirkinlıkleri düzeltmek için hep aşı usulüne başvuran operatörlerin haddi, hesabı yok. Doktor Carrel'in biri tiyah öteki beyaz iki köpeğın ayaklarını değiştirerek siyah köpeğe bir beyaz bacak, beyaz köpeğe de bir siyah bacak takmağa muvaffak olması, bu aşı usulünün harikalanndan biridir. \ Patates Faydalı bir gıda Patates, memleketimizde bilhassa yaş sebzeler mevcud olmadığı zaman onlarm yerini tutan, gerek yemek, gerekse püre ve salata halinde bir gıdadır. Patatesleri evlerde torba veya kablarda saklamak doğru değildir. Onları bir köşeye yığmalı, arasıra altiist ederek içlerinde çimlenmişler varsa onları ayıklayıp kullanmalıdır. Konulduklan yer kuruca ve soğuk olmalı, üzerleri de örtülmelidir. Etli olarak pişirilmek, kızartılmak, oturtma ve salata yapılmak için sarı kabuklu patatesler tercih edilmelidir. Daha koyu renk kabuklu ve beyaz içli patatesler ise püreler ve çorbalar için iyidir. Patates çok sıhhî bir yemektir. Bilhassa karaciğeri bozuk olanlara tavsiye Daima genc kalmak için Vücudün muhtelif kısımlarına gösterilecek dikkat, ihtimam ile muntazaman yapılacak jimnastik hareketleri Otuz beş, kırk, hatta kırk beş yaşında birçok hanımlara tesadüf ederiz. Çehreleri henüz ilk g^ncliğin tazeliğile doludur. Vücudleri sanki on sekiz yaşında imişler kadar mütenasib ve ahenklidir. Bazılan bunu bir sır veya tabiatin bir fevkalâdeliği zannederek şaşarlar. Halbuki hiç de öyle değildir. Bu tazelik, bu genclik küçük bir ihtimam ve faydalı bir itıi yadın neticesidir. Yüze makiyaj yapılmaya başlandığı andan itibaren geceleri yatarken o makiyajı ve üzerine konmuş olan tozu toprağı iyice temizleyip yıkadıktan sonra cildin kuru ve yağlı olmasına göre yağlı veya yağsız bir krem sürerek bir çeyrek kadar üzerinde bırakmak gerektir. Bu çehreye aid bir dikkat... Gelelim vücudün diğer noktalarına... Boyunun tazeliğini muhafaza için orayı haf tada bir iyice kremledikten veya yağladıktan sonra ortadan yanlara doğru masaj yapmak icab eder. Buna her gün yapılacak bir de jimnastik hareketi ilâve etmek gerektir. O jimnastik hareketi şudur: Evvelâ düz tutmaktan başlıyarak başı ağır ağır sağa, sola, öne ve arkaya hareket ettirmelidir. Bu hareketi on defa tekrar etmelidir. Omuzlar için her gün beş dakika başm üstüne beş kilo ağırlığında bir kum torbası koyarak muvazeneyi muhafaza etmek şartile yürümek iyidir. ovmak incelik ve tenasübü muhafazaya yarar. Onu da şu jimnastik hareketleri takib etmelidir. Arka üstü uzanmalı, elleri ensede birleştirmeli, ayaklar yekdiğerile bitişmelidir. Bu vaziyette kalkip çehre dizlere mümkün olduğu kadar yaklaşacak şekilde oturmalı ve bu hareketi on defa tekrar etmelidir. Karnı her zaman bir kuşakla bağlamah ve «ık sık fazla basmamak şartile masaj yapmalıdır. Oöa aid jimnastik hareketleri vardır. Arka üstü yatıp bacaklan, diz göğsün üzerine gelinciye kadar bükmeli, tekrar eski vaziyete avdet etmeli, fakat bu esnada vücudün üst kısmını hareket ettirmemelidir. Bu hareketi on beş, yirmi defa tekrar etmelidir. Kalçaların da büyümesine mâni olmak onlara masaj yapmakla kabildir. Masaja yardım edecek jimnastik hareketi şudur: Arka üstü yatıp dizleri kırmalı, ayakların tabanlarını yere yapıştırdıktan sonra dizleri yekdiğerinden mümkün olduğu kadar iki yana açıp tekrar birleştirmelidir. Bu hareket de yirmi defa yapılmalıdır. Kaba etlerin yağlanmasının önüne masajla geçilebilır. Dız çöküp oturarak elleri bele koymak ve vücudü mümkün olduğu kadar geriye büküp doğrulmak bu masajın en büyük yardımcısıdır. Fakat en aşağı günde beş on defa tekrar edilmelidir. Dizlerin yuvarlaklığı oralan iyi cinsten bir kremle ovarak temin edilir. Şu hareket de birlikte yapılmak şartile: Dirseklere dayanarak atkaya mütemayil bir vaziyette oturacaksmız. Bacakları evvelâ düz kaldıracak, sonra bükecek, sonra yeniden düzelteceksiniz. Bu hareketi de, beş on defa tekrarlıyacaksınız. kapanır bir demir sandalyeye otururken, parmağı iki demırın arasına sıkışıp kopuyor. Boğmak, sonuna kadar kesilmiş, parmağm moraran ucu, geri kalan kısma, ufacık bir deri parçasile tutunup kalmış. Doktor, parmağın artık işe yaramaz hale gelen ucunu kesip atmaktansa, hazır karşısına çıkan bu fırsattan istifade etmeği ve bir tecrübe yapmağı düşünüyor. Parmağm kesik kısmını, yerine oturtuyor, dikiyor, sarıp sarmalıyor. Yara, yavaş yavaş kapanıyor, parmak düzeliyor. Ne hissizlık, ne hareketsizlik. Bugün, kesilmeden evvel ne idiyse, gene öyle hareket eden, iş gören ve bütün hislerine sahib bir serçeparmak oluyor. Bu ameliye, yarayı dikmekten ibaret harcıâlem bir cerrahî ameliye değil, bir aşıdır. Yani, doktorun bu tecrübesi kendisine şu kanaati vermiştir ki, kazazede kızcağız, parmağını, o deri parçası ucunda sallanır halde değil, mendiline koyup getirseydi, bu mükemmel tamir gene ayni muvaffakiyetle yapılabilecekti. Yeter \i', bu gibi vak'alarda, vakit kaybet meden doktora koşulsun. Genc kız, parmağı koptuktan sonra, bir saat zarfında doktora müracaat etmiş. Aşısının muvaffakiyet sirrı burada. edilir. Yalnız en mühim nokta onu gayet ince soymaktadır. Çünkü en faydalı kısmı kabuğuna yakın yerlerdedir. Çimlenmiş patatesleri kat'iyyen kullanmamalıdır. Çünkü içinde muhtelif cins zehir toplanmıştır. Suda pişirilen patateslerin siyahlanmasını menetmek için suyun içine beş on damla sirke damlatmak kâfidir. Patateslerin dağılmaması için, evvelâ suyu ısıtmak, sonra patatesleri içine atmak lâzımdır. Patatesi su içinde soyarsanız parmaklarmız lekelenmekten muhafaza edilmiş olur. Çorab meselesi Hükumetin son zamanlardaki bütün gayretine rağmen bizrim çorablar değil ya, erkek çorabları bile henüz bir standarisation ameliyesine tâbi tutulamadı. Her ay, hatta her hafta bir çeşid çorab meydana çıkıyor, yeni bir marka piyasaya sürülüyor, hepsi de çürük, hepsi de bir giyilişte paralanıp gidiyor. Bu vaziyet karşısında ne yapmalıyız? Daimî surette ince çorab giymekten vaz geçerek onu öğleden sonraki ziyaretlere, akşam yemeklerine ve gece davetlerine tahsis edip dığer zamanlarda kalınca pamuk çorabları mı /*•=*« tercih etmeliyiz? "" Doğrusunu isterseniz bunun için kat'î birşey söylenemez. Her kadına bu tarz tavsiye edilemez. Mütevazı bütçeli aile kadınları böyle yaparlarsa muvafıktır. Kesesine güvenen diğerleri ise istedikleri şekilde hareket edebilirler. Fakat hiç olmazsa ince çorabların iyilerini, sağlamIarını seçmeyi bilmeliyiz. Bunun için de dikişlileri ve iplikleri dokunmadan evvel bovanmışlan tercih etmeliyiz. İyi veya kötü çorablara bakmak, on Gökdere üzerindeki çağlıyanlardan biri ri tamamlanmış ve tasdik için Vekâ'ete gönderilmiştir. Tasdikı müteakıb bunîar da ihale edjlecektir. Yenişehir ve İnegöl ovalaırnin ıslahı için evvelce başlanmış olan etüdlerden İnegöle aid olanı bitmiştir. Bunun haritası da yapılmıştır. Ancak Vekâlet, son zamanlarda Eskişehirde de bir su işleri mıntakası teşkil ettiğinden bu iki kazanın ovalarındaki su işlerini bundan sonra Eskışehir mıntakası görecektir. Hepsi sekiz on milyon liraya mal o'.an bütün bu tesisat; Cumhuriyet devrinin Türk köylüsüne ve onun mahsul vaziyetine karşı olan alâkasını göstermek ititarile yüzyılların ihmalini bu devrin birkaç yıl içinde gidermek kudretinde olduğunu ispat etmektedir. Bursa ovasında daimî bataklıklar halinde olan ve kanalların açılması sayesinde kurutulan yüzbinlerce dönüm arazi köylüye dağıtılmış ve bu sene ilk defa olarak ekilmiştir. Göğsü, büyük bir süngeri soguk suya batırarak, her sabah hafifçe tazyik ederek ovmahdır. Daima sutiyen taşımalıdır. Buna ilâveten yapılacak jimnastik hareketi de budur: Yüzükoyun karnı yere dayıyarak uzanmalı, sonra kollara dayanarak kendini yukarı kaldırmah, tekrar eski vaziyete gelip ellerin yerini deBacaklar, malum ya, kadınin en zağiştirmeden bacaklan mümkün olduğu rif olması lâzım gelen yeri. Buralara sükadar yukan kaldırarak muvazene tesi rülen kremler beş on dakika durdurulsine çalışmalıdır. malı, sonra kurulanıp alınmalıdır. MunHer banyo yapıldığı zaman vücudü tazam masaj ve ovma, kılları alma yağlanmayı menedebilir. Oralarda kanm delann fazla dayanmalarını temin edebilveranı muntazam değilse sıcak suya bamek de mühim bir iştir. Hiçbir çorabı tırılmış bir havluyu topukla diz arasına üstüste mütemadiyen giymemelidir. Kırtatbik etmelidir. lenince derhal yıkamah, dinlendirmeli, Topuk kemiklerinin inceliği her sabah arada bir başkasını giymelidir. Yıkama odanın içinde evvelâ topuklara sonra ayak suyu ılık olmalı ve sabun suyun içinde evvelâ köpürtülmüş olmalıdır. Lekeli ço uclanna basarak üç dört tur yapmakla rablan kepekli su hazırlayıp içerisine koy temin edilir. Oturulduğu zaman ayaklamalı ve birkaç saat bırakmalıdır. Çorab ra bir taraftan öbür tarafa doğru yavaş lan yıkadıktan sonra kat'iyyen sıkmama yavaş döndürme hareketleri yaptırılmalılıdır. İki havlu arasına koyup fazla sula dır. Bu usullerimîzi takib edecek olan rını aldıktan »onra burunları yukarıya gelmek üzere asmahdır. Çorablar her karilerimizden hafifçe yaşlananlar birakşam çıkanldığı vakit pencere veya bal kaç ay içinde muhakkak, sıhhat ve güzellikçe birçok şeyler kazanacaklardır. kondan silkelenmelidir. Izmir fuar komitesinin hazırlığı İzmir (Hususî) Fuar komitesi, Nevyork sergisinde hazırlanan Türk paviyonunda, îzmir fuannı ve İzmirin turistik mevk ini zıyaretçüere tanıtmak için bir lcöşe ayırtmağa muvaffak ol muştur. Bundan başka, gerek paviyonumuzu ziyaret edecek olanlara dağıtılmak, gerekse muhtelif şekillerde tevzi edilmek üzere fransızca, ingilızc, almanca, italyanca zengin ve nefis broşürler ha zırlamış ve göndermiştir. Fuar komitesi, muhtelif memleketlere gönderilecek olan afişlerin son tetkıkini bitirmiş ve tabılanna başlanmasını alâkadarlara bildirmiştir. Fuar için, büyük bir kataloğ da hazırlanmaktadır. Fuar komitesine gelen bir habere göre, Fransa hükumeti, İzmir fuanna iştirak edecek olan ziyaretçiler ve gönderilecek eşya için, kendi demiryolları tarifesinde yüzde elli nisbetinde tenzilât yapmıştır. însan vücudünde, aşı ile düzeltilmiyecek, eskisi atılıp yerine yenisi konulmıyacak uzuv yok gibidir. Gerçi, tgşımak^a/ı bıkhğımız bir hasta uzvu, gömlek değiştirir gibi, başımızdan defedıp yerine yenisini koyarak «oh!» diyecek kadar mucizeli bir tababet devrinde değıliz. Ancak, Aşı meselesi, «çıkmıyan canda ümid bu sahada durmadan ilerliyen tecrübeler, vardır» sözünü bir kaziyyei muhkeme hagelecek nesiller için hududsuz ümidlerle line getirdi. doludur. Garib tedavi usullerinden başka, bir de Şimdiye kadar yapılan tatbikat, teşekgarıb teşhisler var. Son zamanlarda, Frankül etmiş uzuvlar üzerindeki aşı amelıyesada bu nevi vak'alara sık sık tesadüf elerinin, cenin üzerindeki aşılardan daha dildi. Meselâ Gustave F. isimli birisi, zor olduğunu göstermiştir. Bu itibarla, teşhısi falcılık derecesine çıkarmıştır. Hasbizden az veya çok sonra gelecek ahfadıtanın karşısına geçince, neresinde zoru olmızm, fen sayesinde, tabiatin emrettiği duğunu, o ağzını açmadan, adeta gözile şekilde değil, fennin istediği biçimde, hatgörürcesıne söylüyor, ârazını bir bir sayıta ana karnında cinsiyet değiştirerek dünyor. Bu j a n falcı mutatabbibin bir de tahyaya adım atmaları belki de mümkün olalil sistemi var. Hastadan aldığı mayii bir caktır. tübe koyuyor; tübü, bir pusulanın gösterCenin üzerinde aşı yapmağa teşebbüs diği şimal cenub istikametinde tutuyor ve eden cerrah için «yoks> yoktur. Kurbağa bir kadrana bakarak, hastadaki şeker nisyavrusu olmağa namzed, henüz bir şekil petini, guddelerın vaziyetini, hulâsa, hasbile bulamamış bir ufacık uzviyet parçası tanın baştanbaşa halini görüyor. n: alıp; başın tesekkül edeceği noktadan, Bu adamın tedavi tarzı da, teşhisi kadar neşter vasıtasile, minimini bir et parçası garıb. Madam Joliot Curie'nin, içinde kestikten sonra, bu parçayı, bir başka ce bir zerre radyom bulamadığı bio radio ninin, gene başın çıkacağı kısmına aşıla aktif taşlarla yaptığı bu tedavi, inkâr kavan operatör, vakti gelince, iki başlı bir bul etmez mükemmel neticeler veriyor. urbağa yavrusu elde edebiliyor. Işin içinde biraz da, hatta belki bir çok da Daha ileri gitmek de kabil. Ceninin telkin tesiri bulunabilir. Lâkin Gustave muayyen bir noktasından bir miktar cev F. nin yarıdelileri, fartı taab hastalarmı, her alıp bir başka rüşeyme zerkedelim. şeker illetine müptelâ olanları, hâd barBu aldığımız cevherin, henüz tohum ha sak iltihablarını, hatta dahilî urları tedavi inde ayak, baş, kuyruk ve saire olduğuna ettiği görülmüştür. Telkinin burada rolü göre, zerkedilen rüşeymin vücudünde, az yoktur. çok mükemmel şekilli ayak, baş ve kuyEn geri tarihlerde bile, hekimlik fenruk çıktığını göreceğiz. ninin yanısıra, isimsiz bir kuvvete dayanıp Vakıâ, yukarıda da dediğimiz gibi, hastaları iyi edenler çok görülmüştür. vücudümüzde gezdirmekten usandığımız Zamana göre isim değiştıren bu hassaya, bir uzvu, istediğimiz zaman değiştirmek meselâ Onsekizinci asırda «manyatizma» henüz elımizde değil. Hele öyle noksan deniliyordu. Telsiz devrindeyiz. Mahiyelarımız oluyor ki, yerini doldurmak im ti meçhul aynı hassanın şimdiki adı mevkânsız. Meselâ içi boş bir göz yuvasına ce, polarizasyon, radyom şuaı ve saire. göz oturtacak derecedc ilerlemiş değiliz. Tıb ve bu garibe, günün birinde iki uâkin, itina ile tertib edilmiş «cenin usa cu biribirine ulaşmadan, ebediyen uzanıp resinin», iksir gibi kuvvetli ilâc halinde şiden iki muvazi hat gibi, hem yanyana, ullanılması, ümidleri artırıyor. hem uzak böylece yaşayıp gidecekler mi? Tesekkül etmiş uzviyetlerde, hüceyreH. BİLGİÇ ler cenine nazaran daha az faal olduğu çin, aşı daha müşkül ve bu sebeble sahaii daha dar. Derin bir yarayı veya kesiği Manisa bağları zarar gördü İzmir (Hususî) Manisa, Alaşehir ve tedavi edip kapaimak, kan damarlarına kadar sokulup bunlan biribirine eklemek Salihli havahsindeki bağlar, mevsimsiz le kabildir. Hatta, yakın zamana gelinci olarak kendisini gösteren don yüzün ye kadar, yerinden kopan bir uzvun, hat den epeyce zarar görmüş ve henüz gö:a en ufağınm, meselâ bir serçe parmağm, züken tomurcaklar kurumuştur. Zarann olduğu gibi oturtulup tamiri mümkün ol nisbeti oldukça mühimdir. Bu itibarla, madığı sanılırdı. Halbuki, şimdi bunun rekoltemizin de düşük olacağı söylen am zıddı bir kanaat, fen âleminde kök mektedir. eşmistir. Bir habere nazaran Yunan'standaki bağlarda da ayni hâdise vuku bulmuş İlk tecrübeyî, Lepoutre îsminde bir "ransız doktoru yaptı. Bir genc kız, açılır tur, * •

Bu sayıdan diğer sayfalar: