27 Haziran 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

27 Haziran 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

>! t l . 27 Haziran 1939 Ekmek imaliye ücreti Meydan okuyunca... Üniversite imtihanlan Tarihî roman: 66 Yazan: Kadircan Kafl Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Ingiliz İmparatorluğu üyük başın derdi de büyük olur. Büyük İngıliz imparatorluğu da birçok gailelerle mütemadıyen uğraşmak mecburiyetinde bulunuyor. İmparatorluğun müstakil ıdaresi bulunan dommyonlarından biri olup Avrupadaki İngiliz topraklarını teşkil eden adalar kümesinin Büyük Britanyadan sonra en mühim parçasını ve adasını teşki' eden serbest İrlanda hükumeti İngiltere ile hukukî ve siyasî rabıtalarını birer birer çözmüştü. Bütün dominyonlar kendilerinin devlet reisi olarak İngiltere Kralını tanıdıkları halde İrlanda cumhuriyet taraftarı olarak bu alâkayı da kesmiştir. Bir harb vukuunda İrlanda serbest hükumetinin İngilterenin arkasından gitmeyip İskandinavya ve Baltık hükumetleri gibi bitaraf kalacağını ahiren hüku met şefi beyan etmişti. Şu kadar var ki İrlanda kendisine en yakın memleket Büyük Britanya olup kendisinin başlıca is tihsalâtı olan hayvanatla patatesi buraya ihrac etmekte olduğundan bu muvasa'anın kesümesini harb sebebi sayacağını da ilâve etmiştir. Yani günün birinde Almanya İngütereye ilânı harb edecek olsa serbest Irîanda hükumeti Holanda gibi bitaraf kalacaktır. Fakat Alman tahtelbahirleri İr landadan Büyük Britanyaya yiyecek gönderümesine mâni olmak isterîerse o zaman İrlanda kendi hayatî menfaatierini korumak için harbe iştirak edecektir. İngiltere hükumeti mecburî askerlik usulünü kabul ettiği zaman bunu şiır.alî İrlandaya da teşmil etmek istemiştı. Bütün îrlanda hükumeti ve halkı ayaklanmış olduğundan şu nazik zamanda başına büyük gaile açmak istemiyen Çem berlayn hükumeti bu mecburiyeti şimalî irlandaya teşmil etmekten feragat etmişti. Bu suretle şimalî İrlandanın müstakil olan orta ve cenubî İrlanda ile bir vaziyette olduğunu İngiltere dolayısile taru mıştı. Fakat müfrit İrlandahlar ve bahusus (Cumhuriyet idaresi) denilen gizli mü cadele teşkilâtı bir an evvel bütün İrlanda adasının birleşerek İngiltereden ayrılması için savaş yapmaktan gene vazgeçmemişlerdir. Bu ihtilâl komitesinin adamları yalnız şimalî İrlandada değıi bütün İngilterede ve hatta Londra gibi büyük beldelerkıde muhim fabrikalan yakmak ve bombalarla tahribat yapmak gibi faaliyete devam edıp durtnaktadırlar. Eskiden İngiliz idaresine dayanamayıp Amerikaya hicret eden milyonlarca Irlandah burada boş durmayıp Amerikadaki efkârıumumiyeyi İngiltere aley hine tahrik etmekten de geri durmamaktadırlar. Amerikadaki İrlandahlar siyasî, içtimaî ve iktısadî mühim işlerin başnıda buîunduklarından büyük nüfuz sahibi dirler. İngilterede efkârıumumiyenin mühim bir kısmı ve matbuatm nüfuzlu biı zümresi İngilterenin bütün kuvvet ve gayretini İngihz İmparatorluğunun vahdei ve kuvvetini muhafaza ve temine hasreylemesini başlıca siyasî vazife telâkki etmektedir. Belediye İktısad Istişare Bir yaralamanın muha Kimya Enstitüsünün Derv|ş Paşa şimdi kendisini daha iri ve heybetli heyeti, dün fırıncı mu kemesine dün akşam bütün levazım ihtiyacı, başlandı buluyordu. Büyük bir zafer kazanmış kadar rahhaslarını dinledi bu sene tamamlanacak Bostancıda bir kahvede olan öldürmek Belediye iktısad istişare komisyonu, böbürleniyordu, çünkü Sadrıazam olmuştu Üniversitenin bütün fakültelerinde bir İbrahimlerin, Sokollu Mehrnedlerin sımlerı artık anılmasın. Bunun için de herseyden evvel ortahğa dehşet salmak lâzım olduğuna inanıyordu. Günün beş altı saatı geçtığı ve önünde yüzlerce kiş baş iğdiği halde henüz bir örnek verememıştı. Ebülmeyamin Mustafa Eiendıy şımdıden yanıbaşında oturtmuştu; eteğıni öpenler arasında tanımadığı kimseler görürse kendi adamlarına soruyor, kim olduğunu öğrenıyordu. Öğleden sonra tebrikler devam ediyordu. Yıllarca evvel azledilerek Üsküdarın bir kenarında oturmakta olan bir beylerbeyi de İstanbula geçti, Derviş Paşa konağma gitti. Aydınlık yüzünde bir 'Vnid olduğu halde, beyaz sakalını sıvazlıyarak Dıvana gırdi; etek öptü. Derviş Paşa onu tanımıyordu; kethüdasına sordu: dün Belediyede İktısad müdürü Saffetin başkanhğında toplanmış, fırıncılann murahhaslarını dinlemiştir. Malum olduğu üzere, fırıncılar, istişare heyeti tarafından tespit edilmiş olan 156 kuruş imaliye ücretini az bulmakta, bunun eskisi gibi, 193 kuruşa nkarılmasını istemektedirler. Bu suretle bittabi ekmek fiatlan da yükselecektir. Dünkü toplantıda ekmekçilerin itirazları dinlenmiş, devam eden müzakere ve konuşmalardan sonra perşembe günü umumî bir toplantı yapılarak diğer meselelerin müzakeresine devam cdilmesi karargir olmuştur. Pişiriciler de îktısad müdürlü|üne bir mektub göndererek fırıncılann bazı iti razlarına karşı cevablarını bildirmislerdir. kasdile yaralamak hâdisesinin muhake mesine İstanbul Ağırceza mahkemesinde dün akşamüstü başlanmıştır. Mevkuf olarak muhakemesine başla nan Ali Bozkurd adlı delikanlı, kavgad Mustafaya üç el kurşun sıkarak, onu bu kurşunlardan bir tanesinin isabetile yara^ lamaktan suçludur. Davanın mahkemey s<vk şekline göre, Mustafa, Bostancıd. kahvede oturan Aliye sarhoşlukla söv müştür. Ertesi gün ayni kahvede Al Mustafaya «Dün akşam sövdün, ses çı karmadım, ama sarhoştun da ondan haydi, şimdi tekrar söv de göreyitn seni Erkeks«n söv!» demiştir. Bu meydan okumaya hiddetlenen Mustafa da tekra sövüp saymıştır. Bunun üzerine Ali ta bancasmı çıkarmış, üç el ateşlemış, kurşunlardan biri boşa gitmiş, üçüncüsünün isabetile Mustafa yaralanmış, sendeliy sendeliye dışarıya fırlamış ve yere düş müstür. Dün Ali Bozkurdun sorgusu yapila rak, bu hâdiseyi tahkik eden polislerden ve kahvede hazır bulunanlardan birkaç sahid olarak dinlenilmiştir. Muhakeme nin devamı, şahid çağırılmasına kalmış tır. müddettenberi devam etmekte olan imtihanlar bitmiştir. Yalnız bazı fakültelerin son smıflarındaki imtihanlar ayın sonunda ikmal edilecektir. Muvaffak olanlann miktarı, henüz belli degildir. Neticeler ancak ay sonunda anlaşılabilecektir. Üniversite idaresi tatil sonuna kadar fakültelerin gerek profesör ve doçent ve gerekse levazım ihtiyacını tamamlamak üzere her fakültenin noksanlarını tespit ettirmekte dir. En fazla ihtiyac, Fen fakültesinde görülüyor. Bilhassa kimya enstitüsünde halen mevcud talebeyi normal bir şekilde yetiştirmekte sıkıntı çekilmektedir. Bu enstitünün lâboratuar ve saire gibi eksik lerinin behemehal tamamlanmasına çalışılacaktır. Diğer taraftan yaz tatilini geçirmek ve ayni zamanda tetkikatta bulunmak üzere Türk ve ecnebi profesör, doçent ve asistanlarm ekserisi, Avrupanm rnuhtelif mem leketlerıne gıdeceklerdır. Gıdecek olanlar izin muamelelerini ikmal etmişlerdir. Je oloji enstitüsünden 62 kişilik bir talebe grupu profesör Hâmid Nafiz ve profesör Parajasın başkanhğında Alplarda jeolojik tetkikatta bulunmak üzere hareket etmısîerdır. «Padişahın emri iizere öbürgün Üsküdara geçerim. Ancak ol güne ömrümüz vefa eder mi bilmem. Ya bunda ölem ya anda ölem. 01 zamanda iti mad buyurulur.» Bununla beraber Padişaha hakikat herhalde anlatmak ihtiyacını da bır türlü yenemiyordu. Öyle bir adam vasıtasile vaz^eti bildirmeJiy($ ki Padi^ah inanabilsin! Sarayda nüfuzlu olanları düşiindü. Padişahm yakmlanndan «uzun kâtib» çağırmaya karar verdi. Kendisine hürmeti olan saray kapı ağasma haber yollıyarak istetti. Fakat uzun kâtib kendiliğinden Sadnazamı ziyaret edemedi: Padişahtan izin aldı. Hastayı görür görmez gözyaşlarını tutamadı. Mehmed Paşa yalvardı: Ağa, bizim halimize itimad olunmadı ve bu devlete ettiğimiz hizmetler bilinmedi. Hiç olmazsa Allah yanmda kaybolmaya. Rica ederim, benden yana saadetlu Padişahm mübarek eteğin öpesin ve vasiyetim ol kadarcadır diyesin: Altı saçı bitmedik anası sütüne muhtac yetimim var. Bunları il kapusuna muhtac etmesün. Her ne ihsan ederse Hak ol kadar mükâfatm eylesun! Uzun efendi saraya döndüğü zaman ağlaya ağlaya Padişahm yanına çıktı. Birinci Ahmed sordu: Ne ağlarsın? Padişahım şöyle bir lcara dağ gibi vezirin gidiyor. Ne haline kimse inandı ve ne kadri bilindi. Ol giderse yerine biri dahi gelür. Padişahım, anın yerin tutar veziı buluncaya kadar çok vezir değiştirirsin. Uzun kâtib Sadrıazam konağında gördüklerini, Mehmed Paşanm dedıklerini hep söyledi. Padişah hiç üzülmedi: Hele parası sefer masrafı için alınsın, sair mallarına ilişilmesün! Ötede Mehmed Paşa ıstırabdan kıvranıp duruyordu: Beni kabız gayet incitmektedir. Portakal hekim hazir1atd]ğl'rhfek"Bayı getürsün! Zehir meselesinden haberi olrrtr/aff ar hemen kapıcılar bölükbaşısını koşturdular. Hekim geldi ve işini yaparak gitti. Ertesi gün bunu haber alan Sun'ullah Efendi, Defterdar Baki Paşayı çağırth: Hey zalim. Niçin göz kulak olmadın? 01 kâfir işin işlemiş! Mehmed Paşa önce rahatlamıştı. Fakat sabaha karşı ıstırab başladı, yatakta inliyordu: Yandım, helâk oldum! Etraftan hekimin üstüne yürüdüler. Fakat onun da kendisini mazur gösteran sözleri vardı: Nice edeyin, sözüm boşa gitti. Biraz iyi olunca hareme girmiş, canyelere dolaşmış! Fenalaşması bundandır. Diyordu. Yeniden bazı ilâclar yaptı. Dünya uyanırken Sadrıazam Lala Mehmed Paşa sonsuz uykusuna daldı. Şair Kisbî Çelebi bu ölüme bir tarih düşürdü: ŞEHİR tŞLERt Odun piyasası Odun piyasası açılmıştır. Odunun çekısi, 300 kuruşa verılmektedır. Geçen sene bu mevsımde odun piyasası 320 idi. Mevcud stok, bu seneki ihtiyacı karşılamağa kâfidir. Bu itibarla, Belediye kışın fıatların yükseltilmesine müsaade etmiyecektir. Aceme gitmeye memur idı didi tarihin Ademe gitti meded dehayi Mehmed Paşa... Bir siyaset... Çam yarması Derviş Paşa şimdı kendisini daha iri ve heybetli buluyordu. Büyük bir zafer kazanmış kadar böbürleniyordu, çünkü sadrıazam öimüştü. Zulümde ve kabahkta kendısinden aşağı kalmıyan, kapıcıbaşılardan Kör Ali Ağayı çağırdı: Tiz atlan; Mehmed Paşanın ev halkı Belgrad'dan gelürler; anları karşula ve doğruca konaklanna götür. Mal ve akcaların iyi muhafaza edesin! Kör Ali kırk kadar kapıcının başında Istanbuldan çıktı. Derviş Paşa, Frenkten dönme Cafer Paşayı kendi yerine kaptan paşa yaptı. Sonra ilk Divanda çavuşbaşıya emretti: Divan halkı beni sair sadrıazamlara kıyas etmesinler; bir işi ertesi güne bırakan, eski kanundan çok akçe alan bulunursa billâh başın keserm!.. Mehmed Paşanın ölüsü küçük bir kafile tarafından Eyübsultanda Sokollu Mehmed Paşa türbesine gömülürken Dervis Paşanın sarayına sessiz bir akın başlamıştı: Bu değisme sırasmda külâh kapmak istiyenler yahud yeni sadrıazamdan korkanlar tebrike kosuyorlardı. Üçü çıkarken besi giriyordu. Derviş Paşa bunlara tepe^en bakıyor, yalnız pek sevdiklerine ya biraz gülürmer gibi oluyor, yahud: 32 Kimdir? Kethüda sadrıazamın kulağma doğru iğildi, birşeyler fısıldadı. Bu sırada ihtiyar beylerbeyi kendisine bakılmadığını ve birşey söylenmediğini görerek üzülmüştü. Gene talihine küserek sessizce sofadan çıktı. Bu sırada Derviş Paşa onun arKazanc vergisi tahsilâtı kasından bakıyordu. Gözlerinde fırsat ya1939 malî yılına aid kazanc vergisi, kalamış bir canavarın yırtıcı ruhu parılhaziran sonuna kadar vermiyenlerden dıyordu. Birdenbire kapıcıya seslendi: cezalarile birlikte tahsil edilecektir. Şu ihtiyarı çağınn! Hamal bölüklerinin vaziyeti Adamcağız yüzü yeniden aydınlanaBelediye İktısad Müdürlüğü, hamal rak döndü; sadrıazamın önünde bir defa bölüklerinin vaziyetlerini tetkik etmiş, daha elini göğsüne götürerek iğildi. Derarifelerle meşgul olmuştur. Bazı iskeleviş Paşa sert bir sesle: erde hamal tarifelerinin mevcud olma Senin oğlundan şikâyet var! dığı, talimatnamelere riayet edilmediği Dedi. görülmüştür. Alâkadar memurlara işten Eski beylerbeyinin oğlu Anadolunun el çektirilmiştir. bir tarafmda sancak beyi bulunuyordu. Hayat pahalılığınîn önüne İhtiyar afalladı. geçmek için... Sadrıazam, sancak beyinin yaptığı Hayat pahalılığınîn önüne geçilmesi söylenen fenalıkları birer birer sayıyor; çin Belediye bazı tetkiklerde bulunihtiyara, oğlunu niçin hak yoluna getirmaktadır. Pahalılığa bılhassa seyyar sebmedığını soruyordu. ze satıcılarımn sebebiyet verdikleri, uAdamcağız şaşırmıştı; kestirme bir cuza aldıklan bır malı pahalıya sattıkcevab verdi: ları anlaşılmaktadır. Hâl Müdürlüğü Sultanım, onun hakkından gel bazı tedbırlerin ıttıhazını düşünmektemek benim elimde degildir. dir. Bu arada hâlden satmak üzere mal Derviş Paşanın gözleri ^;;y4icîü. Elle rini dizlerine vurarak kalktı ve haykırdj: na dair her gün birer liste verilecektif. Şimdilik ben senin hakkmdan ge Seyyar esnaf bu listeye ilâve edeceği miktarı tayin edece1: ve bundan fazlaya lürüm. satış yapamıyacaktır. Kapıcıbaşıya emretti: Bir müteahhid hakkındaki Bre ne durursuz, kalduın! Uç dört tanesi birden, neye uğradığını karar bilemiyen ihtiyarın üstüne saldırdılar; heMüteahhid Danyel Öztemelin devlet ta men başını kestiler. Lala Mehmed Pa ahhüdlerine beş sene müddetle kabul eşanın kethüdası Abdi ile tarihçi Peçevî dilmemesi hakkındaki karar Devlet ŞuIbrahim Efendi o sırada konağa gelmiş rasınca bir seneye tenzil edilmiş ve bulerdi. Divandaki başsız gövdeyi ve göv nun da münkazı olmuş bulunduğu Dadesiz başı kanlar içinde görünce irkildi hıliye Vekâletinden Vilâyete bildirilmişler. Lâkin Derviş Paşa büyük bir iş vap tır. mış gibi daha çok kurumlanıyor; adamVİLÂYETTE ları da ölüyü tabuta koyarak hamallara Men'i israf at kanunu tatbikatı yükletiyorlardı. Men'i israfat kanununun tatbikına daDerviş Paşa bir defa ölünün ar'.asmdan göz attı; sonra çatık ka.=larınm altın r talimatnamenin değiştirilmesi hakda birer kıhc ağzı gibi parlıyan bakışları kmda bazı esnaf cemiyetleri, ve bu aranı orada hazır bulunanlar üzerinde gez da otelciler müracaat etmekte idiler. Dahiliye Vekâleti bu kararın tatbikına dirdi: devam edilmesi lehinde bulunmuştur. Her kim ki haksızlık eder, işte Yeni Jandarma kumandanı böyle adalet kılıcına uğrar! İstanbul Vilâyeti Jandarma kumanDemek istiyordu. Fakat bu çeşid adalet bclki hiç görülmemişti; hazır bulu danlığına Diyarbakır Jandarma kumannanlar üzerinde buzlu bir duş tesiri yap dan muavini Yarbay Rıza, İstanbul Jandarma kumandanı Binbaşı Şahab da Çamıştı. Bu sırada on yedi yaşında gürbüz ve alca kumandanhğına tayin edilmistir. levend bir delikanlı Üsküdardan kıyıga binmiş, Istanbula geçiyordu. Kalbinde korku ve ümidlerin birbirine karıştıgı garib bir heyecan vardı. Keleş Hamzanın ardında Halebden gelirken buralara kadar üzanmayı hiç tasarlamamıstı. Çünkü tanınmaktan korkuyordu. Bunun içindir ki Bilecikte sipahi reisîne: Ağam bana izin ver de köyüme uğrayım. Kimesm yok ama gene göresim gelmiştir. Demişti. Keleş Hamza ona izin vermişti: Güle güle git, birkaç gün kalır, ardımızdan gelirsin. Bizi İstanbulda Nasuh Paşa katında ararsın! Gene sipahi: Istanbula gelemem; çekinirim! Diyememişti. Gitmek istemeyişinin sebebi onun için hem bir sırdı, hem de o takdirde Keleş Hamzanın izin vermiyeceğini biliyordu. Çünkü bu eski <urd gene sioahiyi cok sevmişti. Delikanlı köyün meydanına girerken Deli Durmuşla karsılaştı. Her halinde iksüzlük okunan ihtiyar adam kollarını ıçarak koştu: \Arkast Bozuk unlar geliyor Ofis, buğday halitasını değiştirmeğe karar verdi MÜTEFERRİK Sis bombaları Yerli bazı müesseseler tarafından imal edilen sun'î sis bombalarınm tecrüToprak Mahsulleri Ofisi dün İstan beleri dün Beylerbeyinde yapılmıştır. bul ekmeği için İstanbul değirmenci ve kırmacılarına verilen buğday halitasın Tütün mahsulü yeniden değiştirmiştir. Son zamanlarda Bu sene 59 milyon kilo olan tütün reyapılan itirazlar ve verilen buğdayın kâ koltesinden şimdiye kadar yapılan satışfi randıman vermediğinin tahakkuk et lardan sonra 15 16 milyon kilo kadar mesi üzerine tertib edilen yeni halita ye bir mahsul daha kalmıştır. Bunun 6 7 dide üç beyaz, yedide iki kızılca ve ik milyon kilosu Ege mmtakasında, 2,5 milsert buğdaydan mürekkebdir. Bu halita yon kilosu Marmara mmtakasında ve ile beyaz buğday miktarı biraz çoğaltıl mütebakisi de Karadenız ve Cenub mınmıştır. Fakat bu halitanın da gene kâf takasmdadır. randımanı temin etmiyeceği anlaşılmışt:r Malullerin içtimaı Çünkü bugünlerde verilen beyaz buğ Ordu malulleri birliği İstanbul şubedayların hektolitresi çok düşüktür. si umumî heyeti dün, demek binasında Her beyaz buğdayın cins ve nev'ine toplan1ı..yaprruşlardır. Evvelâ idare hej ^ti ve he^ab rporları ckönarak kabul eirrieiitecîir. Çavdarm miktarı muayyer edilmiş ve açık reyle yapılan idare hebir had dahihnde bir mana ifade etme yeti seçimmde. başkanlığa Sadi Feke, mektedir. Piyasaya ekmekte kullanılan kâtibliğe Tahsin Altay, muhasıbliğe Besim Demirer intihab edilmistir. Buntüccar malı buğday gelmemektedir. Andan sonra 30 haziranda Ankara Orduevin cak gelenler yüksek evsaflı binaenaleyh de yapılacak ordu malullerinin büyük kıymetli Polath mallarıdır. kongresinde İstanbulu temsil etmek üOfisin sattığı kırmız: buğdayların hek zere Sadi Feke ve Besim Demirer mutolitresi kızılca cinsinden olduğu için A rahhas olarak seçilmişlerdir. Kongre sonadolu beyaz buğdaylarının randrman vc nunda, dilekler hususunda konuşmalar yapılmış, ve Ankaraya gidecek murahnefasetini verememektedir. haslara bazı noktalar üze.rinde direktifBu arada ekmek fiatının bir kilo buğdayın fiatına müsavi olması lâzım geldi ler verilmiştir. ADLİYEDE ği şeklinde bazı formüller de ileri sürülmüştür. Ofis bir kilo buğdayı 5 kuruş 32 Adliye binası plâmnda paraya vermektedir. Bunun vergileri 90 değişiklikler paradır. Bu miktar çıkarılırsa bir kilo ekmeğin üç kuruş 29 paraya satılması icab Sultanahmedde yapılacak Adliye binası etmektedir. Bu hesab gerek alâkadarlar plânında icrası lüzumlu görülen bazı deği gerek Belediye mehafilinde hayretle kar şıklıkler etrafmda temas etmek üzere Ankaraya giden mimar Asım, İstanbula şılanmıştır. Son günlerde İstanbulun bazı semtle dönmüştür. Plânın bazı kısımlannı yeni rindc yapılan ekmeklerde taş ve toprak arsaya göre değiştirmeğe başlamıştır. Muharrem Feyzi TOGAY M ALÎYEDE Kadıköy tahsil şubesi çıktığından şikâyet edilmistir. Bunun değirmenleri eleksiz ve lâvajsız olan bazı Anadolu değirmenlerindcn gelen unlar dan yapılan ekmeklerde olduğu anlaşıl mıstır. Bu nevi unlara da dikkat edile cektir. Tevkif edilen bahçıvan ECNEBİ MEHAFİLDE Müteveffa Amerika Ticaret ataşesi için merasim Birkaç gün evvel vefat ettiğini yazdığımız Amerikan Ticaret ataşesi Pillepiein cenazesi, Amerikaya nakledilecektir. Bu münasebetle perşembe günü Feriköyündeki Amerikan mezarlığında bir merasım yapılacak, kıymetli Türk dostu olan müteveffanm hizmet ve hâtıralan anılacaktır. Basvekıl Refık Saydam, müteveffanm ailesine taziyetlerinin iblâğına İstanbul Valisini memur etmiştir. Bu vazifeyi yapmak üzere giden Vali Muavini Muzaffere müteveffanm eşi şu beyanatta bulunmuştur: c Çok mustarib zamanımızda bizi teselli eden şey zevcimin son nefesini çok sevdıği bir memlekette vermiş olmasıdır. Bütün çocuklarımız burada doğdu. Buradan aynlırken son arzumuz her zaman gördüğümüz alâka ve muhabbetten doiayı Reisicumhurunuza karşı şükran hislerimizin arzma tavassut edilmesidir.» ( Dünkü sıcak Yeni inşa edilen Kadıköy Maliye Tahsil şubesi, 15 temmuzda merasimle açılacaktır. Mercanda da bir Maliye Tahsil Şubesi inşası takarrür etmiş, pâlnlar Nafıa Vekâletine gönderilmiştir. Marko adlı bır bahçıvan, bir müddet Şefika adlı bir kadınla ayni yerde beraber oturmuş ve kadma hediye olarak bir fistanla ufak tefek bazı şeyler vermiştir. Sonradan kadmm odasına girmiş, verdiği şeyleri ondan habersızce almıştır. Bahçıvan, kadının şikâyeti üezirine de hLrsızlıktan Adliyeye gönderılmış, Sultanahmed Birinci Sulh Ceza Mahkemesinde dün sorguya çekilerek tevkif olunmuştur. Başvekilimizin taziyeti Vali Muavini Adliyede İstanbul Vali Muavini Hüdai Karataban. dün akşam İstanbul Müddeiumumisi Hikmet Onatı ziyaret etmiştir. ÜNÎVERSİTEDE Lisan yaz kurları Üniversite Lisan mektebinde yaz kurlarına başlandığını yazmıştık. Şimdiye kadar yaz kurlanna ders senesi içinde evam müddetini dolduramıyarak faküle birinci devre imtihanlan hakkmı kayedenler devam etmeğe mecburdu. Üni/ersite idaresi bu hususta yeni bir karar /ermiştir. Bu karara göre, kurlarını geçen talebeler, yazm geçtikleri kurlara devam ederek eylulde yapılacak imtianlaa kazandıklan takdirde ders se | esi içinde devamdan muaf tutulacakardır. ^^^ KÜLTÜR İŞLERİ İlkmekteblerde son smıf imtihanlan bitti Tramvaya atlıyordu... Dün şehrımızde hava gayet sıcak geçmiş, suhunet 33,5 santigrada kadar yükselmiştir. Yeşılköy Meteoroloji istasyonundan aldığımız malumata göre, hava Doğu Anadolu ile Karadenizın şark kıyılannda bulutlu ve mevziî yağışlı, diğer yerlerde umumiyetel açık geçmiş, rüzgârlar şimalden hafif kuvvette esmiştir. Galatada Lüleci Hendek sokağında ouran 15 yaşlarında Yasef İskinazi, Aravudköy Türk Koleji önünde, Bebeğe itmekte olan vatman Necatinin idare»indeki tramvaym romorkuna atlamak isterken müvazenesini kaybederek düşSarhoşluk hali! SağolL Fatihte Dragon caddesinde 10 numa müş, başından yaralanmıştır. Yasef EsDiye mırıldanıyordu. ralı evde oturan Tayfur, fazla sarhoş bir kinazi, vak'ayı müteakıb Şişli Çocuk Osmanlı devletinde öyle isler a;örecek halde evine gelmiş, pencereyi açmak is astanesine kaldınlarak tedavi altına aınmıştır. ti ki Çandarlı Kara Halillerin, Damad terken kırılan cam ile yaralanmıştır. İlkmekteblerin son sımflarında mezuniyet imtihanları dün sona ererek talebelere karneleri dağıtılmıştır. Bu devreDENİZ tŞLERl de muvaffak olanlann nispeti, diğer senelerdekine nazaran fazladır. İkmale kaHasara uğrayan yelkenli anlann imtihanlan 3 temmuzda başlaAmerikan bandLralı Nio gemisi, Karayacaktır. Maarif idaresi temmuzun onudenize çıkmak üzere Umuryeri önünden na kadar kat'î neticeyi tespit edecektir. geçerken Şileden gelmekte olan Ali kapEcnebi ve ekalliyet tanın idaresindeki bir yelkenli ile çarmektebleri muallimlerinin pışmıştır. Yelkenli hasara uğramıştır. kıdem zammı Ecnebi ve ekalliyet mekteblerindeki muallimlerin kıdem zamlan meselesi et rafında tetkikata devam edilmektedir. Dün bu hususta Maarif Müdürlüğünde bir toplantı yapılmıştır. Toplantıya bu mekteblerin yardirektörleri de davet edilerek fikirleri ahnmıştır. C u m h u r i y et Nüshası 5 kuruştur Tiirkiye Harie icin icin Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. Altı avlık 750 > 1450 » Üç aylık 400 » 800 > Bir aylık 150 > Yoktur Abone şeraiti j

Bu sayıdan diğer sayfalar: