10 Kasım 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

10 Kasım 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Benim naçiz vücudümü bir gün elbet toprak alacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebed payidar kalacaktır. K. ATATÜRK Onaltıncı yıl sayı: 5568 um urıye TeIgraf v e m6ktub Telefon: Başmuharrlr ve evl: 22368 Tahrlr heyetl: 24298. Idare 'y yükselen yeni nesil! ' ^ kbal sizsiniz. Cumhuıyf ' biz tesis ettik; onu ' .d ve i d a m e e d e c e k sızsımz. ATATURK ^ ^ ^ t ^ ^ ^ u t a * : ı ^ u i No 248 Cuma 10 ikinciteşrin 1939 ve matbaa Kısnu 24299 24290 Kalbimizdeki Güneş Bflyük Matemimiz Acı yıldönümii Atatürkün başladığı esere ilâve ettiğimiz her taş, Onu bize, yani hayata bağlayan temelleri kuvvetlendirmiş olacaktır. îçimizde yaşıyan Atatürkün hiç ölmemesini ancak ba suretle temin edebiliriz. am bir yıl oldu. Gene böyle bulutlu ve ıslak bir sonbahar günü idi. Dört satırhk bir resmî tebliğ, haftalardanberi ümidle ümîdsıV'k arasında titreyen Türk milletine Onun ölümünu bildiriyordu. Feci hakikat bütün çıpIakl.ğHe benliğimizi birden kamçılamıştı. Demek arbk Onsuz yaşamava mahVumduk. O altın renkli saçlan, o genis alnı. bızp Vendimizi aksettiren o kuvvetli ve erkek bakışlari demek bir daha hiç göremıyecekbk. Büyük acıyı iliklerine kadar duyan millet günlerce, aylarca ıshrab içinde kıv« randı. Muharrirlerimiz, şa>rle!.'miz. devlet adamlarımız, bu ıstıraba tetcüman clmak gayretile ellerinden geldigl kıctar çalışbIar. Atamızın eşsiz şahsiypti önündc medenî dünya hürmetle eğildi. Ruhumuzdaki izlerini hiçbir zaman unutamıyacağımız o günlerin üzerinden şimdı tam bir sene geçmiş bulunuvor Geriye doğru bakıyoruz ve dün k^dar yakınımızda duran matem levhala" arasında bize yannı gösteren bir ümid ışığı arıyoruz. Atatürk acısı karşısında genclige bakalım: ^ Geçen sene, Taksirnaeki Cıımhuriyet meydanı içine sığmıyan yüksek tahsil gencliğinin ateşile bir yanardağ kraterini andırıyor. Ebedî Şefim" \tniurkun kendi elile yetiştirdiği çocuklan orada, onun âbidesi önünde, onun eserin' vaşatmak azmile yüreklerinde taşıdıkları heyecam haykmyorlar. Binlerce ve bin'erce aeızdan fışkıran İstiklâl marşı, sonsuz bir alev halinde gökyüzüne dosru yükselirken, yaşh gözlerde yannın Türkiyesine inanan sevinc kıvılcımlan parîıyor. Gene binlerce ve binlerre ag'zdan büyük, muhteşem bir yemin rkıvor ve içindeki yüksek hakikati, yakıcı bir lâv gibi ortalığa yavıvor: Biz Türk gencliği, A tasm^n bıraklf» ğı mirasa, onun Cumhurivetlne, onun inkılâblarma, onun kudretli ve kuVüetlı rt" jimine daima sadık; topraçma kammtzu istiklâline canımtzt Vermeğe şerefimiz, gencliğimiz, namusumuz ve Türklüğümüz namına yüce âbidenin önî.nde söz üerip ând içiyoruz. îşte, üzerinden henüz bîr yıl geçen 6 karanlık ve ıstrablı günlere aid hatıra • • lardan süzerek aldıgım ve sihirli bir ışık gibi daima kalbimizi aydınlatacak en kuvvetli ve en tatlı ümid! Türk gencliği Atatürkün bütün rurıile inandığı bir kudretti. Doğrudan doğruya Onun eseri olan bu genclik kendini tekmil varlığı ve şuurile Atasına bağladı ve Onun eserini ebediyen yaşatacağını yukarki andla kâinata haykırdı. Bu andın birinci yıldönümüne raslamak itibarile bugün ayrıca müspet ve dinamik bir mahiyet taşımaktadır. Bizi Atamızın fani vücudünden ayıran yıllar birbiri üzerine birikerek yığmlar teşkil ederken, biz, her sene bug geride bıraktığımız zamanın muhasebesini yapmakla mükellef bulunuyoruz. Atatürkün başladığı esere ilâve ettiğimiz her tas, Onu bize, yani hayata bağlayan temelleri kuvvetlendirmiş olacaktır. İçimizde yasıyan Atatürkün hiç ölmemesini ancak bu suretle temin edebiliriz. Sözünün eri olan Türk gencliği, seve seve benimsediği bu şerefli vazifeyi bir gün bile unutmıyacaktır. Yalnız Türk tarihinde değil, dünya tarihinde eşi az bulunur Büyük Adam Atatürkün en büyük meziyeti Türk milletinin büyüklüğünü çok iyi anlamış olmasındadır. tatürk, vatanımızın ufkunda doğan bır güneşti. Gönülleri ezelî bır heyecanm hızile coşturan, gözleri ve müfekkireleri aydınlatan bir güneş. O aydmlık ıçinde karanlıklara gömülü binlerce ve binlerce yıllık şanlı ve şereflı Türk tarıhinin kahramanlık destanlarile dalgalanan haşmetli geçmişıle onun muhassalası bugünkü benliğimizi ve ebediyete namzed mıllî mukadderatımızın binlerce ve binlerce yıllık parlak geleceğini apaçık görmüştük. Bu güneş bir çeyrek asır başlarımız üstünde yandıktan sonra geçen yıl bugün üful etti, ve bu acı kayıbla milletin hüznü ve yası çok büyük oldu. Yalnız kanL gözyaşlarımız içinde o zaman da dıkkat etmiş olduğumuz bir keyfiyet bugün de olanca canhlığıle kendısıni bıze duyurmaktadır: Atatürkün ölümile ufuklanmızda batan güneş, yerini kalblerimize naklederek artık hiç batmamak üzere orada mekân tutmuştur. Atatürk güneşi artik bütün Türk kalblerinde ve bütün nesillerimizin vicdanlarında yanmakta devam edecektir. . .. , Bugün daha îyî hîssediyoruz ki Atatürkün eşsiz büyükluğu Türk milletini en yüce derecelerinde temsil edebilmesinden ileri geliyordu. Cemiyetler ve şahsiyetler millî tarihlerinin devamından ve millî varlıklarının ifadesinden başka birşey değillerdir. Bu temsil ve temessülün bazan tereddi devirleri geçirdiği vakidir. Oyle zamanlarda binbir sebeble camialann kafaları bozuk ve ayakları köstekli olabiliyor. Atatürk dünyaya sığmaz görünen Türk enerjisıle kahraman ırkımızm en yüksek seciyelerini nefsinde toplayan bir şahsiyet oldu, ve bu sayede harikalar yaratarak halimizi en büyük tehlikelerin uçurumlarından çekip çıkarırken istikbalimizi de alabildığine aydmlatmış bulundu. O temessül ettiği Türk dehasını ön tarihe varıncıya kadar bütün bir maziııin karanlıkları ıçinden almıştı. Ne mutlu bulere ve ne mutlu bizden sonra gelecek bütün Türk nesillerine ki onlar artık kalblerinde yanan ebedî Atatürk güneşile ırkımızm büyüklüğüne dayanan Atatürk ananesini yaşatıp gideceklerdir. Millî şuurunu idrak etmiş cemivet îçin ö'lüm yoktur. Cemiyetin bitmiyen hayatmda milletin varlığı, bilhassa güzide şahsiyetlerinin meziyetlerile arasız devam eder, ve o güzide şahsiyetler mensub olduklan milletlerin hergün daha ileri, hergün daiıa yüksek varlıklannda ebedî hayat sırnna ermiş bulunurlar. İşte geçen yıl bugün üfuklanmızda söndükten sonra daha kuvvetle kalblerimizde doğup yanan Atatürk güneşi millî hayatımızın bu yolda eşsiz timsalidir. Atatürk hamleleri aziz Türkiyemiz îçin dünyayı hayranhklara sevkeden yepyeni bir tarıhin başlangıcı oldu, ve Onun çelık iradeli, derin ve ileri görüşlü kılavuzluğile dünyanm bu çevresinde sanki dünden bugüne dünyaya yeni bir millet doğdu. Atatürk geçen yıl fani hayata gözierini yumarken işte arkasmda ebediyete kadar Oriun büyüklüğüne şehadet edecek böyle bir eser bırakarak gitti. Gıtti diyerek yanlıs söylüyoruz. Hayır, gitmedi. O ufuklarımızda batan, fakat ebedî bir yanış için gönüllerimizde doğan bir güneş oldu. Türk gencliği, şimdi.ve bütün nesillerinde hiç unutmıyacatır ki Atatürk ona T [Heykeltraş Kenanın eseri] Ankaradaki merasım Ankara 9 (Telefonla) Ebedi Şef Atatürkün fanı hayata veda ettıklerı gunun bırıncı yıldonumu olan yann Turkıyenın her tarafında aynı anda \e haarlanmış olan program mucıbınce ıhtıram merasımı yapılacaktır Kısa ve uzun dalgalı Turkıye radyo postaları buyuk acının yıldonumu dolayısıle yarın haber servısınden başka neşrıjatta bulunmıj acaktır. Sabahleym saat tam 9,0} te radyoda Müli Şef Ismet Inonunun beyannamelerı OKunacaktır. Bu sırada Cumhur Reısımız de Ataturkun Etnoğrafya Muzesındekı muvakkat kabırlennı zıyaret etmekte bulunacaklar e çelenk koyacaklardır. Buv rada ıhtıram merasunı yapılacaktır. Ayni saatte Ankara Halkevınde de ıhtifal programının tatbıkma başlanacaktır. Bu sırada Musıkı Muallım mektebı orkestrası matem marşmdan bır parça çalacaktır. Ankara radyosu oğle ve akşam mutad saatlerınde .açılacak, ajans servıslerinı bıldırecek ve Reısıcumhurun beyannamelen 18,45 te farsça, 1Q 45 te arabca ve gece de ıngılızce, fransızca ve almanca olarak neşredılecekty. Yenışehır Partı merkezınde de ıhtıfal yapılacak, ıhtıfalde bulunanlar Orduevı meydanma gıderek Atatürk heykeline çelenkler koyacaklardır. uyuk oluye Ebediyyetler eğer varsa, eğer gerçekse; Ölmek, edvârı eğer atlayarak geçmekse; Eğer efsânelerin, gölgelerin var da eli, Tutabilmişse asırlar denen ak saçlı seli; Günlerin varsa eğer akmayarak durduğu yer; Fikre heykel dikecek mermeri bulduksa eğer; Ruhu sarmış da eğer, fırtına olmuşsa vatan; Sözü bayrak bilerek varsa ölürken de tutan; Hele, bir nura kavuşsak diye kalkıp meselâ, Eğer ardından, önünden koşuyorsak hâlâ; O zamân işte ben inkâr ederek öldüğünü, Atarım bir yana hürmetle şu mâtemli günü. Şehrim izdeki Büyük ihtifal Bugun saat dokuzu beş geçe şehrımizdekı butun Halkevlennde ihtifal yapılacaktır Emınonu Halkevınde Valı ve Beledıye Reısı Lutfı Kırdarla Istanbul Kumandanı General Halıs, dığer Halkevlerınde mahallın en buyuk mulkıye memuru ve dığer rüesayı memurin hazır bulunacaklardır. Emınonu Halkevinde toplananlar ihtlfalden sonra Sarayburnuna gıderek Atatürk abıdesıne, Beyoğlu Halkevınde toplananlar Taksım abıdesıne, Şışli Halkevındeki toplantıya ıştırak edenler Harbiye mektebı onundeki Ataturk abıdesıne çlenkler koyacaklardır. Aynl meraslm mekteblerde de mektebln konferans salonunda ve Atatürkün büstü onunde yapılacaktır. Bugün saat 9 u beş geçe butun bayraklann yanya kadar indırılmesi Dahiliye Vekâletinden Vüâyete bildırılmiştir. İstanbul Ermenl Patnkligi bu munasebetle bugün Kumkapı Ermenı Pıskoposluğunda ve dıger Ermenl kılıselerınde ihtifal yapılacağını bıldırmektedır. YUNUS NADt [Arkası Sa. 6 sütun 5 te\ MİTHAT CEMAL NAD1R NADt

Bu sayıdan diğer sayfalar: