10 Kasım 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

10 Kasım 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 îkîncîteşrîn 1939 CUMHUBİYET Selânikte askerî kulübde beraber konuşuyorduk, O, birdenbire atıldı: «Bir gün gelecekki ben hepinize başkumandan olacağım. Siz, şimdi buna manmazsmız ama, akıbet inanmak mecburiyetinde kalacaksınız» Salih Bozok anlatıyor Matem günleri içinde lstırab duyguları Hiçbir zaman büyük Türk milleti, geçen senenin bu matem günlerinde olduğu gibi kuvvetli ve tam bir birlik nümayişi yapmış değildi Yazan; H. BtLECEN Geçen senenin matemli günleri için deyiz. Bu matem günlerini, coşkun ke der ve ıstırab duyguları, gözyaşlan içinde, hep birlikte yaşadık. Bugünün sabah aatlerini artık dünyayı ve muhitini değil, Konujan: SALÂHADDİN GÜNGÖfT) kendisini bile hissetmeksizin yaşayarak geçiren ve nihayet gözlerini ebedî surette Atatürkün ölüm yıldönümü münase inanmazsınız ama, akıbet inanmak mec«Hazreti Salih; kapayan insan, sağlığında olduğu gibi betile Ebedî Şefimizden bize birkaç hatı buriyetinde kalacaksınız! Seni de derağuş elmek çaresinl hastalığında da, ölümünde de bütün bir ra daha vermesini, kendisine yaptığım son madığım için meyusum. Lâkin zarar yok. Nuri Conker şakacı adamdı: milleti kendi etrafına toplamış bulunan ziyaretlerin birinde muhterem Salih Bo Peki, dedi, hepimize baş olduğun Kalblerimız, fikirlerimiz bir olsun. Ben, büyük bir insandı. Hiçbir zaman Türk zoktan rica etmiştim. zaman, bana ne vazife vereceksin baka seyahatin bir noktasmda hayoandan vumilleti geçen senenin bu matem günlerinrularak, bcrayi tedaoi Iskenderiyeye gelİs'afı mümkün hiçbir arzuyu geri çe lun?.. de olduğu derecede kuvvetli ve tam bir dim. Şimdi iadei afiyet eitim. Gözlerinvirmiyen kıymetli meb'usumuz, bu dileğiMustafa Kemal gülümsedi: birlik nümayişi yapmış değildi. Yaşayan mi red için, kendinde kuvvetli bir sebeb Seni üçüncü orduya kumandan ya den öperim. Valideyi hastalığımdan habüyükler etrafında vücude getirilen birlik bulamadı ve çekmecesinden, itina ile sa panm... Istersen bir de valilik veririm. Se berdar elme. kuvveti, her zaman samimî olmıyabilir. rılmış büyiik zarflar içinde yapraklan sa lânik valiliği.. Fena mı? Ruşen Beyin gözlerinden öperim. Bir' Atatürk hayatta iken bu memleketin ona rarmağa yiiz tutan kenan yaldızh bir defSonra, bir ara Fethi Beyden (Fethi kaç gün sonra tekrar yola çıkacağız. NeMeb'us Salih Bozok anlatıyor karşı gösterdiği derin itimad ve kendisi ter çıkararak: cati Beye mahsus selâm. Senin ve benim Okyar) bahsederek: etrafında bağladığı ittihad, belki cali reddetmedim. Beni evine götürdü. Dere îşte benim hatıralanm... dedi, bun Kendisine haber verin.. Onu da validelerimizin ellerinden, hemşiremin sayılabilirdi. Fakat, O, Hayata gözlerini den tepeden konuşurken: lan henüz tamamlamış değilim. Elim değ seyyar sefir tayin edeceğim. Teşkil edece gözlerinden öperim. Ragıb Beyin (üvey kapadığı zaman bütün açıklığı ve bütün Gördün mü Kemal Bey? dedi, bidikçe yazıyorum. Ileride, fırsat bulursam ğim hükumetin bütçesi dar olacağı için pcderi) ellerinden. Hakktya (üvey karsamimiyetile anlaşıldı ki öyle değilmiş. belki kitab halinde neçrine de teşebbüs fazla masraftan kaçmmak lâzım! Elinde deşi) selâm. Bilcümle arkadaşlara se zimkiler nihayet Selâniği de aldılar!.. O yaşarken söylenilen emniyet sözlerile Dolmabahçenin tarihî saati, matem Hayretle yüzüne baktım. Bu kadm da ve izhar edilen sadakat duygularmın neederim! çantası, artık memleket memJeket dolaş lâm.» dakikasım gösteriyor Şerif sanki ne demek istiyordu? Ve hele o «bi kadar derin bir gonül kaynağından gelSize bu defterden, şimdilik bazı notlar sın dursun.. vereyim. Derleyip toplayarak yazarsınız! Ondan daha sonra aldığtm meklublar zimkiler..» dediği de kimler oluyordu?.. diğini O öldükten sonra daha iyi anladık. azdır. Çünkü, bugünün Türk milleti a Derne çölünde iken aylarca medenî dün Atatürk, yaşadığı müddetçe diktatör ol rasında uyandırmış olduğu duygu birliği Muhterem Salih Bozoka teşekkür edeMustafa Kemal, sık sık Kristal kazino dan biri de şudur: ya ile temasımı kaybetmiştim. O dakikaya madığıni, tesis ettiği idarenin haricî teza bu memleketin çok eski olan tarihinde rek hemen faaliyete geçbm. Önümdeki suna uğrardı. Bir gün öteberi almış, eve Jskenderiyeden notlara, hatıra sahibinin arada bir lutfet dönüyordum. Baktım Kristalde oturuyor. 15 iesrinisani 327 kadar Balkan harbinin patladığından ha hürlerile belki de ispat edemezdi. Fakat, hiçbir zaman bu kadar derin, kuvvetli ve tiği şifahî izahatı da ilâve etmeği unutrnu* Beni görünce, elile işaret ederek yanma berim yoktu. Hele Selâniğin sukutunu ak öldüğü zaman bütün dünya da kanaat şamil olmamıştı. Bir milletin millet olması «Ey hazreti Salih; yordum. Bu iki başlı yardundan, aşağıda çağırdı: Seferin ilk devresindeki mecruhiyeli lıma bile getirmiyordum. Bu kadının du getirdi ki O bir diktatör değil, bir halâs için tasavvuru mümkün şartların birincisi ki hatıralar parça parça doğdu. Nereye gidiyordun? savdık. Şimdi ikinci sefere çıkıyoruz. Ba rup durduk yerde ve «bizimkiler...» kay kâr, bir kurtancı, millî bir peygamberdi! bu duygudur. Bu itibarla denebilir ki Türk milleti, asrî bir millet olmaya yü Salih Bozok, sözüne (Mustafa KeElimdeki paketleri gösterdim: kalım, Allah ne göslerectk?. Inşallah aü dile Selâniğin alındığından bahsetmesi, Evet, Atatürk bir diktatör değildi. Bir rüdüğünü, ancak geçen senenin bugün mal )in çocukluğunu canlandıran birkaç Bunlarla evden başka nereye gi det nasib olursa, size günlerce anlatacak beni garib bir şaşkınlığa düşürdü ve o diktatörlük bütün kuvvetleri ve salâhiyet lerinde gösterdi. Bu duygunun, en kü küçük hatıra ile başlamıştı: diür?.. hikâyelerimiz var. Sureti mahsusada göz şaşkmlığın sevkile: leri Onda olduğu ve O da bunları bol çük bir şüpheye bile mahal bırakmıyan Ben Mustafa Kemali çocukluğun Tamam.. dedi, ben de zaten kalk lerinden, validenizin ellerinden öperim. Kim sizinkiler?... Selâniği alanlar bol kullandığı halde, diktatörle Atatürk danberi tanırım. Ona karşı duyduğum ilk mak üzere idim. İyi ki geldin, beraber çı Bizim valide filân acaba ne âlemdedir? kim?.. diye sordum, kadm, manalı mana arasında, yerle gök kadar uzak bir me derin sanümiyetinin bir delili de, Ata türk hayata gözlerini kaparken, Türk hissi tahlil etmeğe çok çalıjtım. Karar kıl karız.. Maaş alabildiniz mi?. Kuzum Salihçi lı gülümsiyerek cevab verdi: safe vardı: Diktatör cebirle, zorla hâkim milletinin kendisini kimsesiz kalmış his dığım netice şu oldu: Saygı ile kanşık deVakıâ, biraz sonra, kalktık. Fakat dışa ğim.. Necatiye söyle maaştmdan borcla Bizimkiler canım... Yımanlılar.~ olur; halbuki Atatürk yalnız sevgi ile setmekten uzak bir ruh haleti içinde bu rin bir sevgi!.. n çıkar çıkmaz, Mustafa Kemal, fikrini rımı katetsin. Aüdetimde borc filân dinleSanki oturduğum odanın tavanı, bü hüküm sürdü. Diktatör salâhiyet ve kuv lunmasıdır. «Atatürk öldü. Biz ne yapamem. Kimbilur, nekadar* züğürt dönecedeğiştirdi: Daha ikimiz de mekteb sıralarında vetleri daima kendi elinde toplamaya ça Böyle güzel havada da, hemen eve ğim. Ruşen Beye, Mustafa Beye mahsus tün heyetîle kafama indi. Kadına hiç ce lışır. Halbuki, millet bütün bu kudret ve cashz?» tarzında bir düsünce, hiçbir kaidik. Fakat ben onunla bir türlü teklifsiz vab vermedim ve kapıyı hızla çekip ken*fada yer bulmuyor, hiçbir kalbde korku olamıyordum. Nasıl anlatayım, Mustafa gidip tıkılmak doğru mu ya? Haydi get ihiiramlar. Kendilerine mektub •gazörtiakuvvetleri ona kendi elile, isteye isteye dimi dışan attım. ve endişe duygusu uyandırmıyordu. AtaKemalde büyümüş de küçülmüş gibi bir senınle Beyazkuleye kadar ağır ağır yü yışımın sebebi: Adresleri nazan dikkali ve seve seve vermişti. Eğer O bir diktatürk öldüğü zaman, Türk milleti Onun Onun arkamdan: calibdir. Lutfi Beye, Mehmed Aliye, hal vardı. Temiz, tertibli ve muntazaru rüyelim.. tör gibi hareket ettiyse, bunu diktatör oyerine koyacağı insanın kim olduğunu bi Ne oldunuz Kemal Bey... Niçin Rauf, İsmail Hakkı, Derüiş... Yer yok, Yürüdük. Kristalden biraz ileride, giyinirdi. Güzel, pürüzsüz ve tatlı konularak değil, bütün bir milletin müttehid, gidiyorsunuz? diye haykırdığını duyuyor hâkim ve kudretli iradesini temsil eden bir liyor ve ona karşı da içinde tam ve kâmil şurdu. Yaşıtları olan çocuklarla oynadi şimdi hatırladığıma göre bir Belvü ka cümleye selâm.» zinosu vardı. Mustafa Kemal orada bazı ğını hiç görmedim. Şerif dum. timsal olarak yaptı. Bundan dolayı, Ata bir emniyet ve sadakat duygusu taşıyorBu muhavere, Mustafa Kemalin üze türk devrinin mümeyyiz vasfı, bir milleti du. Atatürk ölmekle millî hayat, en kiij Babasmı ben küçük iken öldüğü için rinde herhalde çok kuvvetli bir tesir bı olduğu yerde tutmak değil, onu mütema çük bir ânzaya maruz kalmaksızm aynî tanımıyorum. Fakat annesi Zübeyde Harakmış olacaktı ki, onu, ibret alınacak bir di surette iyi, yüksek ve güzel şeylere doğ inkişaf seyri içinde ve belki de daha kuvnım, bize sık sık gece yatısına gelirdi. Ohikâye gibi tanıdıklarına, vesile ve sebeb ru yürütmek noktasmda tecelli eder. Dik vetli adımlarla ileri doğru gidecekti. nu adile değil, «Hanım hala» diye çağıler ihdas ederek sık sık tekrar ederdi. Bundan tamamen emin olan milletin dertatörlerle millî peygamberler arasındaki rırdık. Sonralan uzun seneler, bu iyi fark da zaten buradadır: Evvelkiler yal di bu değildi; onun ıstırabı, bütün bir milkalbli kadının hizmetinde bulundum. Balkan harbini müteakıb Fethi Bey nız hâkim olurlar ve bir milleti olduğu letin büyük vukuatlı bir kurtuluş mücadeAtatürke, yaverlik ettiğim sıralarda, kenSofyaya sefir olarak gönderilmişti. Bir yerde muvakkat bir zaman için tutarlar; lesi içinde, bütün kudretlerinin timsali disini yalnız bırakmamağa, oğlundan umüddet sonra da Mustafa Kemal, ataşe ötekiler de, millî ruhun iradesini kendi larak yaşamış olan bir insan varlığınm zakta geçirdiği yılların ıstırabını ona militerlik vazifesile Bulgaristana gitti ruhlarile temsil etmiş insanlar sıfatile, birdenbire sönmesinden geliyordu. Çeh mümkün olduğu kadar unutturmağa çaKendisi Sofyada iken Umumî Harb ilân mensub oldukları kütleyi mütemadiyen, reler bundan dolayı buruştu, zih lıştım. olunmuştu. Arası çok geçmeden de Os yeniye, iyiye ve güzele doğru koşturup bundan dolayı perişan oldu; sinirler hep Zübeyde Hanım, biricik erkek evlâdıbunun için gerildi ve gözyaşlan bunun. manlı hükumeti, malum şekilde, Alman götürürler! na karşı son derece düşkündü. Akıbet oiçin aktı! ve Avusturya devletlerinin müttefiki sıfanun yüzünden yatağa serildi. Gitgide gözİşte, Atatürk bu ikinci nevi tarih atile harbe iştirak ettirildi. lerini kaybetmiş ve bir yarım ölü haline damlanndan biri oldu. O kadar ki, bu Atatürk hayata gelirken annesinin kuBu sıralarda idi ki, Mustafa Kemalden gün, onun ölümünden bir sene sonra, O, cağında «Mustafa» olarak yasamaya gelmişti. Son dakikalarmı yaşarken, ya25 teşrinievvel 330 tarihile şu mektubu bizim içimizde canlılığından hiçbir şey baslamış, küçük bir mahluktu. Ölürkea nında gene ben vardım. aldım: Anafartalar Gnıpn kumandam Miralay Mustafa Kemal ve maiyeti kaybetmemiş olarak, öylece bütün hey milletin göğsünde, onun kucaklan ara *\ «Güzel Salihim; bet ve kudretile yaşayıp duruyor. Sene sında, «Atatürk» adını taşıyan büsbütün Mustafa Kemal, askerî rüştiyesine gir arkadaşlannın oturduğunu görünce daNuriden (Nuri Conker) benim hiç ha lerin bu heybetli inkılâbcı hayaleti gö başka birşeydi. Artık O bir insan değildi, mezden evvel, bir aralık mülkiye riiştiye yanamadı, içeri girdi. Tabiî ben de beraDerneden dönüşünde, onunla ilk de ber aldığım yoktur. Fakat zarar yok. nüllerden ve hafızalardan silme işi çok O bir tarihti ve bir milletin, insan şeklinsinde okumuştu. Bir müddet sonra aske ber... Orada epeyce kaldık. Dışarı çıktıfa Sirkecideki Meserret otelinde karşılaş Çünkü ne halde olduğunu tahmin ediyo müşkül olacaktır. de tecelli eden mukadderatı olmuştu. rî rüştiye mektebine yazıldı. Askerliği kü ğımız zaman artık gece olmuştu. Mustafa tık. Bu telâki, bizim için acıklı şartlar al rum. Bakalım ben ne olacağım. Burada *** nun arkasmdan millet bunun için gözyaşi çük yaştanberi severdi. Hele erkânıharb Kemal, bu sefer de Beyazkule bahçesinc tında vuku buluyordu. oturmakla olmıyacak tabiî... Kısa, leb olarak yetişmeğe pek hevesli idi. Yüzba gitmek reyinde bulundu. Hatırını kıraAtatürkü bizim aramızdan alıp gö döktü, bundan dolayı göğsünü dövüyor Her ikimiz de öz vatanımız olan Selâ demekle leblebi anlaşılan muciz mektub türen bugünün hatırasmdaki büyüklük ve bağrını yakjyor.. şı rütbesile erkânıharbiye sınıfından nası' madım. Bahçeye girdik. Orada da arkamemlu ve derinlik üzerinde nekadar ısrar etsek çıtığı, politika müttehimi sıfatile Şama daşlara tesadüf etmiştik. O, coşkun bir ne niği, düşman elinde 1bırakmanm taze acı İarmızı eksik etmeyin. Letaifle H. BİLECEN sını hissetmekte idik. Gözgöze geldiği mektublarmızı açık olarak aldığım için nasıl sürüldüğü, hemen herkesçe malurr. hir gibi çağlayarak söyledi ve anlattı... miz zaman, onun bana ilk suali şu oldu: herşeyden bahsetmeyin. Sizi bülün hâ olduğu için bu bahsi kısa kesiyorum. Hayatımda Mustafa Kemalle sabahbulunan bir paşayı telâşa düşürdü. Yaru cevabı verdim: oe samimî muhabbetlerimle gözönüne ge~ Selâniği ne yaptınız?.. Yüzbaşı Mustafa Kemal, artık hayata ladığım ilk gece bu oldu! O halde, üç başa ihtiyac yoktur. ma sokularak heyecanla: kanşmıs, Selânikte kolordu erkânıharbiKendisine, boynumu bükmekle cevab lirir, mahzuzülvicdan olurum.» Burada, benim vücudümü kâfi görüyorPikardide yapılan büyük Fransız ma Ne olacak?.. Şimdi ne olacak?.. M. Kemal diye soruyordu. yesi maiyetine memur edilmişti. Ben de nevralanna memur edildiğini bana haber verdim. Mustafa Kemal, o dakikadaki sanız, siz ikiniz de çekilin! bu sıralarda küçükzabit mektebinde mu verdiği gün çok neşeli idi: büyük teessürü içinde felâketin başlıca Bu sözleri söyledikten sonra, şehidleYüzüne baktım: allimdim. Kendisile sık sık görüşürdüm. Zengin oldum Salih... diyor ve a mes'ulü ben imişim gibi, suallerini acı acı Mustafa Kemal, artık 19 uncu fırka rin, üzerinden atlayıp sağ kalanların önü Ben de size ayni şeyi sorayım: Nc Bazan o, mektebe gelir beni ahrdı. Ba lacağı harcirahı nasıl ve nerelerde sar tekrar ediyordu: kumandanıdır ve Arıburnunda düşmanm oLcak?.. ne geçerek: zan da iskele civanndaki Yonyo ve Olim fedeceği hakkmda bana tafsilât veriyor Ne yaptınız Selâniği?.. O cennet ilk büyük taarruzunu önliyerek cihanı Arkadaşlar! diye haykırdım, karBunun üzerine, kapalı bazı sözlerle bapos kazinolarında buluşurduk. Şahsî sem du. Dediği gibi de yaptı. gibi memleketi, nasıl bırakıp geldiniz?. hayrette bırakan meşhur müdafaasını yap na düşüncesini izaha kalkıştı. Rıcatten şınızdaki düşman bimecal bir hale gelmişpatisi ona birçok arkadaşlar kazandırmışBen, hâlâ, gözlerim nemli, omuzlarım maktadır! O tarihî günlerde, y<ınında bahsedıyordu. Derhal şu mukabelede bu tir! En ufak bir kımıldanışınız, onları kaFransaya hareket edeceği gün, yol patı. Oturduğu masa hiç boş kalmazdı. Mu rasının yandan fazlası harcanmış bulu düşük, susuyordum. O zaman, Mustafa bulunamadırnsa da, sonralan, kendisinden lundum: çırmağa kâfi gelecektir. Haydi arkadaşsahabeleri gayet tatlı idi. O kadar ki, in nuyordu. Kemal, iskemlesini, benim yanıma doğru Çanakkale harbine aid pek çok şeyler Ben bu fikirde değilim. ileri hare lar... En önünüzde ben olmak üzere, hep san onun yanmda saatlerin nasıl geçtiğini dinledim. Keyifli bir zamanmda, Arıbur keti tercih ederim. Geriye dönmek mah birlikte düşmana hücum edelim! çekerek anlatmağa başladı: anlamazdı. Trablusgarb muharebesi koptuktan bir Ve ayakta kalabilen kıt'alara; elim Ben Selâniğin sukutu haberini îs nundaki harekâtın bir safhasını bana volmaktır. Bundan tevellüd edecek mesşöyle anlatmıştı: Hiç unutmam: Bir gün Selânik askerî müddet sonra, Mustafa Kemal, birkaç kenderiyede aldım. Derneden henüz geluliyeti kim üzerine alıyorsa, kumandayı deki kamçıyı sallayınca bunu taarruz için kulübünde samimî bir toplantı yapılmıştı. arkadaşile, kıyafetini tebdil ederek, Mısır miştim. Vakit geçirmek için İskenderiye verilmiş bir işaret sayarak, hemen bare Düşmanın bütün tahrib vasıtalarile da o deruhde etsin! Mustafa Kemal, o akşam gene pek neşeli yolile Derneye geçmişti. Pek acele hare sokaklarında dolaşırken vaktile Selânikte üzerimize yüklendiği bir gündü. Saflan kete geçmelerini bildirdim. Mafevkim olan kumandan: idi. Etrafına topladığı arkadaşlarına lâ ket ettiği için en yakın arkadaşlarile dahi tanışmış olduğum bir kadma rasladım. mız korkunc bir surette boşalıyordu. Yiğit Kahramanlar, çelik birer yay gibi ge Hayır! İşi bu ana kadar sen idare tife kasdile şunlan söylemişti: vedalaşmağa vakit bulamadı. Kendisin Kendisi o civarda oturuyormuş. Bana bir Mehmedciklerden binlercesinin sapır sa ettin. Gene sen bitirmelisin! diyince hare rilerek düşman üzerine atıldılar. Neticede Göreceksiniz, bir gün gelecek ki den «Şerif» müstear imzasile İskenderiye likör ikram etmek istedi. Teklifini, belki pır döküldüklerini görüyordum. Bu kanl kâta müdahale eden bir Alman kuman Arıburnu muharebesini kazandık. ben hepinize baş olacağım. Siz şimdi buna ye vardığın» bildiren şu mektubu aldıoı: canımm sıkmtısını tadile medar olur diye sahne benim orada âmirim vaziyetinde danile birlikte kendisini kasdederek şu SALÂHADDtN GÜNGÖR

Bu sayıdan diğer sayfalar: