10 Kasım 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

10 Kasım 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHUBİYET 10 Ikinciteşrin 1939 Küçük hikâye Elli yıl sonra RADYO Ankara İstanbul Muhtelit takımlar çarşamba günü karşılaşacak Orhan Rahmi Gökce Ansızm oda kapısı vuruldu. Yetmiş Bu ne güzel, ne sevimli adamdı böy TÜRKİTE RADYODİFÜZTON POSTALARI yaşlarındaki oda sahibi, masasının üstün le?. Evet, bu adam, bir sefil, bir bayağı Dalga nzunlnğa: deki eski ve büyükçe not defterini kapa mahluk olamazdı. Şaşırdı ve vicdanında Türkiye Radyosu 1648 m. 182 Kc/s. 120 Kw. Ankara » T. A. P. 31.70 m. 9465 Kc/s. 20 Kw. dı. Gözlüklerini çıkardı. Bu ziyarete hiç bir acı, yaptığmdan nedamet duyar gibi 8,30 istasyonlann açılışı b,35 ajans haberbir mana veremiyormuş gibi hafifçe kaş oldu. Sesinin dikliği ve şiddeti alçaldı: lerl 9,05 Ebedî Şef Atatürkun ölumunun ılk yıldönümü münasebetile, Mılli Şef İsmet İnölarını kaldırdı, dudaklarını büktü: Ne gibi bir farkla?. İstanbul muhtelitinin Ankara muhtelinünün Tıirk mılletine hitaben yaptıgı beya Kim ola? Delikanh bu defa bir emre itaat eder tile karşılaşmak üzere bayramda Ankanatın turkçe ve muhtellf ecnebi dıllerde okonması. (Bu neşriyatı müteakıb Türkiye Radyo Diye düşündü. Çünkü onu, ne arayan gibi oturdu. İhtiyar anlattı: raya gideceğini yazmışbk. Bu müsabaka ları Türk milletinin büyük elemine katılarak vardı, ne de soran.. Olmasma da imkân Evet, her gece, o genc kıza ki önümüzdeki car«*mba günü Ankarada 19 tazimen sıısacakttr). 12,30 istasyonlann açılışı 12,35 ajans haberleri 12,50 Türkiye yoktu. Çünkü kimsesizdi. Cemiyetle bü şimdi hemşireniz olduğunu öğrendim Mayıs stadında yapüac«kn.r. istanbul Radyolan, Türk milletinin büyük elemine kaHolivud'dan yazıhyor: tün münasebetini kaybetmiş, bütün bağ bakıyordum. Ben şuraya geleli henüz Ankara karşılaşması, b'iyram ı^iinlerinin tılarak tazimen susacaktır 18 istasyonlann a Amerikan sinema pavtahtında deçılışı 18,05 ajans haberleri 18,20 Türkiye ları kopmuştu. Aldığı tekaüd maaşile ge bir buçuk ay oldu. Bir akşamdı evinizin en cazib bir spor hareketi oldc.kür. Radyolan, Türk milletinin büyük elemine kavamh bir aile ocağı kurmak rnümkün olçiniyordu. Sokağa az çıkıyordu. Ona penceresinden bir kahkaha duydum. Sontüarak tazimen susacaktır 21,55 İstasyonlann Matbuat takımı da Ankaraya muyor, değil mi? açıhşı 22 ajans haberleri 22,15 Türkiye çarşıda rasgelenler pek seyrekti. Oda ra piyanoda bir şarkı işittim. Senelerce Radyolan, Türk milletinin büyük elemine ka Hayır, mesele hiç de zannettiğiniz gidiyor penceresinin pancurlannı gündüzleri hiç içimde yaşıyan bir mazi, bir hatıra, bir tılarak tazimen susacaktır. gibi değildir. açmıyor gibiydi. sevgi vardı ki, ben onu avutmak ve unutİstanbul Matbuat takımı Ja bayra Peki ama, hemen her gün bir boşanSandalyasında doğruldu: mak için tek başına, diyar diyar gezmiş mın ikinci günü 19 Mavıs stadında Anma hâdisesinin vukua geldığini gazeteler Buyurunuz! tim. O tek kahkaha ve onu takib eden pi kara Matbuat takımile k^rçılisrr'.'k üzeHaseki hastanesi dahiliye mütehassısı Dedi. Kapı açıldı. İçeriye, yirmi yaş yano sesi, bütün bunları tekrar içimde re Ankaraya gidecektir. Matbuat takımı de okuyoruz. Ah.. dostum, bunlar reklâm olsun Dr. Rıdvan Unarın dayısı, merhum milarında sanşın, uzun boylu bir genc girdi. canlandırmıştı. Heyecanla pencereye cnümüzdeki pazar günü cğle trenile îsralay eczacıbaşı Mehmed Alinin dama Birşey mi istediniz oğlum? koştum. Orada genc bir kız gb'rdüm. Bu tanbuldan hareket edecek ve bayramın i diye ortaya çıkanlan şayialsr... Bakın ben size iddiamı rakamla ispat edeyim: dı, sabık Sıhhiye reis muavmi kaymaGenc delikanh üç, dört adım attı. kız, benim elli sene evvel sevip de nişan kinci salı günü maç yaptıklan sonra akkam mütekaidi, halen Bakırköy Bele Burada tanıdığım, rejisör, artist ve stüdYumruklarını sıkıyor, çatık kaşlarınm al landığım ve sonra kendisini bir aıle ıhti şam trenile İstanbula dönecktir. Matbu yo âmirlerinin sayısı beş yüze yakındır. diye hekimi Dr. Sadeddin Kasım Sel tından fırlayan keskin bakışlarla, ihtiyarı lâfında kaybettiğim sevgilimin ta kendiçuk dün öğle vakti Lâleli caddesindeki at takımına mensub ve bu seyah^te ışti Onlardan 366 sı bir defa evlenmiştirler. tepeden tırnağa süzüyordu. Dişlerini gı siydi. Ona o kadar da benziyordu. Yü8 numaralı hanesinde vefat etmiştir. Cerak edecek olan azanın 12 teşıinisani pa 366 nın bir kısmı hâlâ ilk zevcelerile ocırdatarak: züne ay ışığı vuruyordu. Bu benim ölü nazesi bugün Aksaray Valide camiinde zar günü saat birde HayJa r paşada bu rurmaktadırlar. Bir kısmı da duldurlar, rüyalarımın, ihtiyarhk çağlarımda tekrar Sizinle görüşmeğe geldim! öğle namazı eda edildikten sonra Edirlunmalan rica edilmektedir. tekrar izdivac etmemislerdir. Diğer 134 ü Dedi. îhtiyar, büsbütün şaşırır gibi ol canlanmasıydı. Tesadüfe bakın; nekapıdaki şehdiliğe defnedılecektir. Çaldığı şarkıların çoğunu da benim Bir Yugoslav takımı geliyor şu suretle taksim olunabilir: 6? i ikinci dedu. Sonra kendisini toparladı. Ağır ağır: Buyurun, dedi, fakat çok asabî gö sevdiğim, ayni sesle çalardı. Rüya gör Yugoslavyanın tanınmiş tahoinlarmdan fa evlenmişlerdir. 48 i ikinci zevcelerinRobert Taylor ve Barbara Stanvvyck züküyorsunuz. Yanlış bir kapı çalmış ol müyordum. îhtiyarlığıma kadar yetişen Yugoslavya kulübü 9 ve 10 kânunuevvel den de aynlmışlardır. 4 ü üçüncü defa talihsizliğimin ezası içinde idim. Şunun de Ankarada iki maç yanar^VKrdır Yu evlenmişlerdir. 6 sı üçüncü zevcelerini de değilse de yüzde ondan fazla değildir. mayasınız? T. Ticaret Kaptan ve Makinist Hayır, yanlış değil! Burası üçün şurasında ölmek üzereydim. Bütün o ma goslav takımı Ankara dönüşünde İki maç terketmişlerdir. 2 si dördüncü defa, 2 si Artistler arasında en ziyade geçimsizliğe ler cemiyetinden: de beşinci defa izdivac etmi«lerdir. sebebiyet veren bilhassa izzeti nefib mesecü kat.. Ve benim de gördüğüm sizsiniz!. zinin, emsalsiz bir müşabehetle tekrar diCemiyetimizden kanunî sebebler müda îstanbulda yapacaktır. Tuhaf şey... Demefc ben çok yanlış lesidir. Karı koca olan iki san'atkâr ba lâhazasile istifa eden esfci idare heyerilip karşıma çıkması, müthiş bir talihsiz Anlamadım, fakat mademki geldiYugoslavlar Kânunusanid^ Millî ta bir zehabda bulunuyormi'şum. Halbuki zan ihtiyarları haricinde >ekd:ğerlerile raniz, şu sandalyayı çekip oturun da anla lik değil de neydi oğlum? tinin kongrede tezahür eden pürüzsüz kımımızla memleketimizde bir maç yapbu vaziyet gözönünde tutulunca dünyanm kib vaziyete giriyorlar. Birinin fazla antın oğlum. İhtiyar cebinden mendilini çıkardı ve mesailerinden dolayı 31/10/939 taTLhti mak arzusu göstermişler, Fcd^rasyon böy diğer taraflarında da Hclivud kadar ta gajman bulması, ötekinin prestişkârlann kongre mukarreratı mucibince cemıyeVe, tekrar sandalyasına oturdu. Yan alnında tuttu. Artık ağhyordu. Delikanh lâk vaka'ları cereyan edi/or, demektir. dan çok mektub alması kıskanchğı mucib timiz, kaptan Süreyya Gürsu ve arkasportmen giyinmiş olan genc muhatabı, başını eğdi. Hafif bir sesle, sararmış bir le bir müsabakaya taraftar olmamıştır. Şu muhavere, sinema d'yarı kâfirlerini pluyor. Hele kumpanyalann neşriyat şu daşlanna teşekkürü bir kadirşinaskk başını şiddetle silkti: çehre ile; Güreş müsabakaları borcu bilir. Hayır, oturmıyacağım, istemiyo Sonra, dedi, rica ederim, anlatın.. Ramazan münasebetile Şehzadebaşm dine ve imana davet etmek üzere Los An belerinin mübalâğalı şekilde meydana atCemiyet reisi rum. Aklınızsıra beni yatıştırmak isti Hiç oğlum!.. Halime bakm.. Ben, da Süleymaniye kulübünie tertib edilen geles'e gelmiş olan protestan kilisesinin tıkları şayialar, rivayetler zevc ve zevceAvukat Emrullah Ultay yorsunuz! Yaşınıza, başınıza bakmadan kimim, bende ne kaldı ki! Geceleri, hem güreş müsabakaları bu aksanvlan itibaren meşhur simalarından, rahib John S. F.nin birbirlerine karşı beskdikleri muhabOSMANLI BANKASI yediğiniz naneyi... şirenizin pencereye çıktığı, piyano çaldığı bayram geceleri de dahii olm*>k uzere Yoman ile tarunmış sabne vazılanndan beti tezelzüle uğratıyor. Binaenaleyh bir İLÂN Delikanh, pencereye doğru yürüdü: saatleri bekliyordum ve kendi kendime: «Madalya güreşi» nami'e yapjacak ve Bandro. S. Berman arasında cereyan e çok yıldızlar kendi aile h&yatl<ırının menŞeker Bayramı münasebetile Osman Şu gündüzleri kapalı, geceleri a Bir gün, o ilk sevgiliye aid şarkı müsabakalar nihayet bulacaktır. Dığer diyordu. Direktör Bermdn sözüne şöyle sub oldulkan şirketler tarafırdan reklâm lı Bankasmın Galata merkezile Yeni çık pencereden yediğiniz naneyi.. Utan lardan birisinin söylendiği saatlerde öldevam etti: yapılmak hususunda istisrpar edilmelerine taraftan bayramın birinci günü d< Takcami ve Beyoğlu şubeleri, 13, 14 ve 15 mıyor musunuz? Ayağınız çukurda.. sem! Zannediliyor ki Holivudda aşk ale mâni oluyorlar. Müşterek yaşayış şekille ikinciteşrin 939 günleri kapalı bulunasim stadında büyük güreş müsabakaları İhtiyar, sandalyasına yığılır gibi oldu. Diyordum. Bu kadar masum bir dilelâde bir konserve kutusu gihi kolayca alı rini olduğu gibi dünya sinema seyircileri caktır. tertib edilmiştir. Garib bir inilti çıkardı. Delikanh devam ğim vardı. îçim, ancak bu kadar temiz ve nıp satılır. Bu his dünya sinemacılarma şu nin gözleri Önüne koyarak esrarengiz biBir gün devam edecek olan bu rr.üsaetri: ihtiyar bir emel taşıyordu. Maamafih, radan geliyor. Erkek ve kadın sinema ar rer çift olmaktan kurtulm?ya çahşıyorlar. Kızınız, belki de torununuz sayıla bu gece, evi boşaltıyorum, bu kasabayı bakalarda Tekird""lı Hüstvin, Babaes tistleri her filmde bir başkasile sevişiyor, Rober Taylor ile Barbara Stanwick, kili İbrahim ile, Dinarlı Mehmed, Ka bir başkasile evleniyor, bir başkasını al Clark Gable ile Carole Lombard bu kabilecek genc bir kızı, bir buçuk ay var ki, da terkedeceğim, müsterih ol evlâdım. hep buradan gözetliyorsunuz. Kız kar Delikanh susmuş, başını eğmişti, cevab ra Ali ile, Mülâyim Karacabeyli Hayati datıyor. Vakıâ, beydz perdede geçen bu bildendir. Halbuki eskiden olsaydı, bu izMevsimin en güzel filmi deşım geceleri pencereye çıkınca, piya veremiyordu. İhtiyar doğruldu. Konsolu ile, Arab Hüseyin, Molla Mehmedle, hâdiselerin san'atkârlarm ruhî hâletleri ü divaclar etrafmda binbir dedikodu icad Baş rolde : noya oturunca şurada duruyor ve müte açtı ve oradan meşin çantayı andıran bir güreşeceklerdir. Bu^'arr* 1 " l H ikinci zerine tesir etaaemeii ve sağlam esaslar ü edilir, işin hakikati bir türlü meydana çıFERNANU GRAVEY madiyen ona bakıyorsunuz. Utanın biraz, mahfaza çıkardı. îçinden bir fotoğraf sınıf pehlivanlardan PomaV Deli Musta zerine kurulmamış aile yuvalaımın çar kanlmak istenmezdi. Holivuddaki aile haPek yakında S U M E R de sık'lın!.. çekti: fa, Varnalı Müslim ile, Sornalı Fethi, Di çabuk yıkılmasma sebeb olmaması kabil yati için bu, hayırlı bir teıakki sayılabilir. * İhtiyarın gözlerinden birkaç damla! Bak, dedi, delikanlı!. Şurada gör narlı İsmail ile karşılaşaciklar "lır. yaş döküldü. düğünüz çehre, hemşirenize benziyor mu, Şimdi de ağhyorsunuz. Çünkü kor benzemiyor mu? Yanındaki da benim!. hatsız ettim. kuyorsunuz. Rezaleti bayağıcasına yapıDelikanh elini fotoğrafa uzatırken, Ve cevab beklemeden odadan fırladı. yor, sonra gene ayni bayağılıkla korku birdenbire çekti: Merdivenlerden şuursuz bir şekilde ineryorsunuz. " Aşkın göz yaşları ,, ve "Yaşasın Aşk,, filimlerinin unutulmaz san'atkârı Müthiş bir müşabehet! ken: İhtiyar, ağır ağır, başını salladı. Deli1D m e s Dedi. Sonra, birşey hatırlamış gibi, * e ^'ci bir müzik, gaşyeden Zavallı, diye inliyordu, anamm ilk kanh ona doğru yürüyerek karşısına di korka korka sordu: bülbul nağmeleri ile süslenmiş nişanlısı... Anamın sevdiği adam... Vekildi: Bu kızın ismi neydi?.. fasından, ruhundan, vicdanından, ahlâ Şayeste! Yalan mı? Söyleyin, yalan mı? Delikanlının gözleri açıldı. Yüzü sap kmdan bahsettiği ve gözleri yaşararak haDiye bağırdı. İhtiyar, yaşlanan gözletırladığı adam... rini ona dikti. Hiç titremeden, hiç sarsıl sarı oldu. madan, hiç de korkmıyan insanlar gibi; Ya sizin adınız?.. Sizin kendi is Cavid Bey o akşam, evi terketri. Köşebaşından dönerken başını çevirip o eve Yalan değil oğlum, dedi, yalan de miniz? baktı. Fakat pencerelerde, melâl dolu bir ğil!. Doğru söylüyorsunuz.. Ancak bir Cavid!. Aşk, Ihtiras, hlcran romanı, Bayram haftasının en bliyllk karanhk yanıyordu. farkla? Delikanh; zafer programı olacaktır. Orhan Rahmi Gökce Affedin benî, dedi, affedin, sizi raDelikanh, ihtiyann yüzüne baktı: HolivucTda aile hayati aksamki program^) Film kumpanyaları neşriyat şubelerinin reklâm yapmak için artistlerin evlenme ve boşanmalarına dair çıkardıkları rivayetler mübalâğalıdır ÖLÜM ( TEŞEKKÜR GAİP GENNET Sinemasında : YARIN Matinelerden itibaren BEYAZ GUL Türkçe sözlü Arabca Şarkılı Baş rollerde sevimli ve kıymetli san 'atkârlarımız Şeker Bayramı münasebetile YARIN matinelerden itibaren İPEK ve SARAY Sinemalarında birden 2 inci Büyük Türk Filmi HAZIM VASFİ FERIHA TEVFÎK MAHMUD HALİDE NECLA ŞEVKlYE SUAVİ ve TANASE REVÜSÜ ARTİSTLERÎ. Muslki ve şarkıları MUHLIS SABAHADDIN 8u fiiim ayni zamanda izmirde Elhamra Sinemasında da gösterilecektir. Benim de istediğim bu ama, para reden bulup da bu parayı ödeyeceğım? Çok iyi, doğrusu!. Kanmın işleri kaldı bunda?. Çabuk söyle, ulacak mıyı kim verecek?. Evleneceksin ya, işte... Karın zen ne bakarken, içinden iki bin 'irasını aşınp sın?. Almıyacak mısm?. gin!.. Orasını sorma. kendi borclarımı ödeyeceğim, öyle mi?.. Aman teyzeciğim, şarkma çevirdin Nasıl sormam?. Kimden para ala Karımm zenginliginden bana ne?.. Böylesi elimden gelmez, hanım teyze!. beni!. Bu kadar sıkboğaz etme!. cağım?. Kime borclanacağını? Anlama Sana ne olur mu?. Neü v, nesı Canım, neden aşıracakmışsın?. Ka Seni sıkboğaz eden yok. Hızır gidan olur mu?. rı koca değil misiniz ?.. A/amzda ayrı bi geldim, imdadına yetiştim. Daha ne isyok, hepsi kocasının elindf clacak. Ben getirip vereceğim. Pana borc İşte bunu anlayamıyorum. Bugün gayri yok ya... Lâzım oldu, ahyorum der tiyorsun?. lanacaksın?. söz kesildi, diyelim. Düğün oîuncaya ka sin; alırsın. Behire teyze, sanki birdenb!re bir ya A iki gözüm, şimdiye kadar koca şüneyim, arayıp sorayım. Sana mı?. Behire teyzeye borcum var, onu ö nına sancı girmiş gibi iki ellni beline dadar aradan aylar geçer. Nesini arayacaksın, nesini soracakaramamış ki bulsun!.. Isteselerdi onun Bana... O kadar uzatmaya ne lüzum var? deyeceğim. Bana iki bin lira ver, diyece yadı; ağır ağır ayağa kalktı: sın?.. Ben sana hepsini, olduğu gibi, aniçin koca mı yoktu?.. Ellerini öpene verir A teyzeciğim, madpmki bu iyiliği Bir, bir buçuk ay içinde hepsi olur, biter. ğim öyle mi?. Olacak şey mi bu?. Anlaşılan, dedi, senin elinden bir lerdı Evlenme çağma, daha yeni giriyor lattım işte. Artık, sen çok oluyor&un!. Ben de iş geleceği yok!. Aman, beüme de bir a | yapacaksm, demindenberi ıie r1ive benı bu Haydi, düğün de c'dıt, diyelim. Ne de olsa hemen bugünden, gözü da ondan.. Hem yavrucuğun yaşı ne, başı kadar üzüyorsun?. Ne diye taşıma böy Güvey girdiğim gece küçük hanım, kasa ğilim söyleyen!. Ne halin vars? şör! Derı girdi!. ne?.. Eskiden, bizim zamanımızda imiş kapalı olur mu?.. min geldim; şuracıkta çencni bi',,ak açmıMuzaffer yerinden fırladı: Ama, demin ne diyordun? Şirketin le kanşık işler çıkarıyoriun?. Sana borc sınm anahtarlannı getirip bana erecsk deo, on altısını geçti miydi kızlar. evde kallu olduktan sonra, üstyanı kclay. Kuru ğil ya... Verse bile ben, bit kadının para yordu. Olümden başka, kur^uluş yolu Ne o, gidiyor musun, 'eyze?. parasmı mı düşürmüşsün, çaldtrmış mısın, mış sayıhrdı. Şimdi öyle mi ya?.. Kaçıekmek yerim, bu parayı öd'rir.. Yüzünü sına el sürer miyim?. Bu kadaı küçülür yok, diyordun. Şimdi bu ne azamet, bu Ne yapayım?. Ben, eski *.amandarılacak fırsat değil, diyorum sana!.. Geç ne olmuşsa olmuş, işte. Yarın olmazsa ne eda?. Anlamadım, doğrusu, Hem gü ki bohçacı kadınlar gibi k?pı kapı dolabile görmediğim bir kızla ne diye evlene müyüm?.. kıhrsak. kim bilir kimlere kısmet olur öbür gün götürüp onu yerine koyrnak isyim?. Ay, üstüme iyilik, sağlık!.. Ne ka zel, hem de zengin bir kızla evlenmek, ö şıp evde kalmış kızlara koca "\Tamaya aUçar gider, sen de arkasından baka ka ter, demiyor muydun?.. Nereden bula Parayı ben getirecegim. dedim amd dar uzattın bunu böyle?.. ALcağın kızın lümden de acı mı geliyor sana? Olüm hşmadım, oğlum!.. caksın bu parayı?.. lırsın. kendi cebimden verecek dc&ilım ki... kim olduğunu bilmiyorsun da onun için daha mı kolay sanki?. Uzun 'âfm kısa O nasıl lâkırdı, teyzfcipnı?. İhtiyar kadının gözlerinde, için için gü Bu kızla evlenirsem nereden bula O kızdan mı alacdkfin? lâkırdıyı evirip çeviriyorsun. BuıJ.ar, öy sı oğlum: Bir yanda inci gibi bir kız, kıcağım?.. . . . Sana bir iyilik olsın, diye gellümsemeyi andıran bir parıltı vardı: Başkasından bulacaihm. le zengin, hem de öylesine z^ngin ki bu şın kalöriferli apartımanlar, /a7in yalılar. dim. Hazırda kendi param vok ki çıka Bulacaksın, dedim ya. Haydi haydi, dedi; raz etmenin Sonra?. kadarcık paranın adını ağızlarına bile al köşkler... Denizde çatana, kaada çifter rıp vereyim. Seni sıkıntıdan kurtormak c Söz kesilir kesilmez, küsük hanım sırası değil, artık. Bugünden tezi yok, Sonrası, sen bana ödeyeceksin Gön mazlar. Şimdiye kadar kuın bütün para çifter otomobiller... Öbür y?nda da Az çin, bundan başka çare bü'^mdım. Ney* : gideyim, kızın amcasına söyliyevim. De da nesi var, nesi yok, hepüıi'' benim üslünden kopar da o, parayı /eren adama sı amcasınm elinde idi. Avukatları var railin pençesü. Beğen beğend ğini al!.. leyim ki sen anlamadın. Ne halin vars* mir tavında gerek. ÇöDçatan çattıysa, bir tüme mi çevirecek?.. Canım, senin istediğin iki bin lira bir küçük hediye alırsan o â* senin kendi dı; işlerine de onlar bakıyordu. Kocaya Bir o saltanatı gözönüne cetir, bir de ka gör, artık. Pîr daha ağzım> ac y> soracak ayak önce bu iş de olsun, bitsin. vardıktan sonra gene bövle eller e'inde ra toprakları düşün!.. Hem de bu yaşta. 'leğilim. Aman teyzeciğim, sen gcldiğin za değil mi?.. Tam gününde o * arayı götü efendiliğin sayılır. kalacak değil ya, hepsini sen çekip çevi gencliğine doymadan!. A!., kl'.ndan zoman uyku sersemiydim. Şimdi büsb'itiin rüp şirkete yatıracaksın. Elvermez mi bu Canım, orası kolay. sen ne müna\Arkast var] run mu var, yoksa senin?. Düşünecek ne sib görürsen alır, veririz. Yalrız, b.n ne receksin. îşte bu!... sersem oldum. Dur, bakalım. Biraz dü kadar?.. Tefrika No. 9 Nakleden: KEMAL RAGIB

Bu sayıdan diğer sayfalar: