7 Nisan 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

7 Nisan 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—7 Nisan 1834 Vefa - Beşiktaşı, Beykoz da Gala- tasarayı 2-1 yendiler BEŞİKTAŞ — VEFA MAÇINDA Dünkü lik maçları gene bir sür- priz oldu. Bir tarafta G ay Beykoza mağlüp olurken, diğer ta- rafta da Vefa şampiyonluğun en kuvetli namzedi Beşiktaşı yeniyor- du.. Bu beklenmiyen neticeler, biraz düşünülürse, çok ta gayri tabii ol- madı. Son maçlarının; hemen hep- sinde, ancak oyun sonlarma, ve o- y_unculırın büyük enerjileri saye- ıınr!e fena vaziyetlerden kurtulan Beşiktaşın, sene başından beri de- vam eden şanssızlığını birdenbire Yenen ve nefes kabiliyetini kaza- ;ın Vefanın acar takımı karşısın- ğ kazaya uğraması beklenebilir - Galatasaraya gelince, Beykoza karşı her zaman şansız olan bu ta- kım, dün de bundan kurtulamadı. Sarıkırmızılıların yeni takımında- | ki bazı oyuncularım, aklı durduran oyunda; 20 nci dakikadaki karışık penaltı cezası ve bilhassa hentbol- den atılan Beykozun ikinci ve son golü.. Sonra da Galatasaraylıların daha ilk dakikalardan itibaren bel ki yedi sekiz muhakak gol fırsatını kaçırmaları, altı aydır hakem dur- mayan Sait Salâhattin Beyin ko- şamaması netice üzerinde Beyko - zun lehine, Galatasarayın aleyhine mühim bir tali eseri! olarak kabul edilmeğe değer.. . . * Kadrköyünde oynanan Beykoz Galatasaray maçı için, hem tatsız hem de heyecanlı oldu denebilir!.., Zaman zaman dürgün, cansız de. Vam eden oyanun, çok seri ve me. raklı sahneleri de oldu.. Sabah gazetelerinde uzun uzun anlatılan oyun tafsilâtını ayni tarz. da tekrarlamaktan vazgeçerek, yal Niz gölleri ve oyundaki mühim hâ_d.uc'"i kaydetmekle iktifa ede- | ka sediz., Esasen dünkü oyunun Yyüz- | ilk de 20 si hiç te anlatılmıya değmi- Yecek kadar durgun ve tatsız ol- Muştur, e. .6 ğ “îî:oamn her zamanki, Galata- takımlar, _C;Yuncuıu yeni ve genç Sait Sıl“lıı e oyun : Fenerbahçeli adı. Galtin Beyin idaresinde Üa b n Glluınrıy muhacimleri- daçıvdığ. iki fırsattan sonra o- iç biç gunlaştı. İlk yirmi dakika Tn G" t€y olmadı denebilir... Fa- alatasaraya o guülü kabul et- VA . e ae K tir.dile-r. Beykoz yavaş yavaş hâki- miyeti alıyordu. Yirmi beşinci dakikada kaleci ;Wlıyumnıkhdı Top biraz öteye Üştü. Galatasaray, kalesi önü bir k_'"“" Beykoz ve Galatasaraylı bir kaç oyuncu topu kapmıya uğ- raşıyorlardı. Bu sırada kaleci de topu almağa kalktı. - Bir kolu hiç bir kast olmadan bir hasmına ta- kıldı. Ve derhal bir penaltı çalın- dı, Galatasaraylılar donmuş — kal- mışlardı. Fakat bir dakika sonra, Mustafanın nefis bir plâsesi Bey- koza birinci golü kazandırıyordu. Bu golden sonra oyun tekrar bir müddet cansız devam etti. Galata- saray birtürlü kendini toplıyamı- yordu. Devre sonlarina Beykozun bir hücumunda Galata- saray kalesi karıştı. Top bir türlü HIIklışamıdı, Bir aralık kalenin Snünde duran Galatasarayın mü - dafii Farukla, Beykozlu Rıdvanın Ortasına düştü, Rıdvan ani ve us- laca bir hareketle topu koluyla flop edip indirdi. Ve sert bir plâse fle ağlara taktı. Ve Galatasaray ikinci golü de böylece hentbolden Yemiş oldu. Bu şekilde yenen bir gol, Gala- tasaraylıları çok sinirlendirmişti. ';:t_—t haftaym imdada yetişti. inci devre herkes Galatasara- yın canlanacağını zannederken, ilk üç dakikada yapılan iki hücumdan | sonra da Sarıkırmızılılar, bilhassa muhacimler bozuk oyunlarına de- vam ettiler.. 15 inci dakika tekrar biraz toplanır gibi oldular. Ve Beykoza bir serbest vuruş oldu. Çekilen şüt kale önüne düştü. Kaleci Kandilli bunu yumrukla kar ıılı:dı. Top ileri düştü, Beykoz ka- lesi bir an karıştı, bu arada topu Şapan Salâhattin Galatasarayın fılıv:ı ;:n göolünü yapmağa muvaf- b BV*_I Bol Galatasaraylıları büyük bir ümide ve canlılığa — sevketti. Top ortaya geldikten bir saniye sonra Beykoza tehlikeli akınlar başladı. Fakat bu arada hep mü- him fırsatlar, biraz acele, biraz be- ceriksizlik ve biraz da çalım der- dinden heba oldu. Galatasaray hü- cum üstüne hücum yapyor, — fakat netice alamıyordu. Artık akınları çok seyrekleşen Beykozluların topu taça atmağa yaklaşmıştı. | cezası | başladıkları ve oyunun sert bir ha- va aldığı görülüyordu. Herkes Galatasarayın beraber - liğini temin edeceğini ümit ediyor, etraftakiler, 14, 13, 9, 53,1 diye saniyeleri bile sayıyorlardı. Fakat netice değişmedi, Ve oyun 2 — 1 Galatasarayın mağlübiyetile bitti. Dünkü oyundan Galatasarayın mağlüp çıkmasının sebepleri şöyle hulâsa edilebilir.. sa da oldukça güzel ve muvaffakı- yetli oyunu, 2 — Galatasarayın, oyunun yüz- de yetmiş beşinde —bilhassa birin- ci devrede— kendisi bir oyun oy- nayamayıp, Beykozun oyununu bozmağa çalışması, ve Beykozun oyununu kabul etmesi.. havdan oy naması, toplara rastgele şuursuzca wurması ve ancak oyunun yüzde yirmi nisbetinde kendi oyununu oynıyabilmesi (ki en mühim sebep- lerdendir.) 3 — Bu yeni bir darbeden - ser- semliyen günün en iyi oyuncusu Muslih müstesna; — muhacimlerin bilhassa merkez muhacimle - sağ - için bozuk, ağır, cansız ve becerik- siz oyunları.. 4 — Bütün takımın çalım yap- mak merakından kurtulamaması.. 5 — Karışık penaltı ve ikinci go- lün hentbolle yapılmış olması, 6 — Altı yedi aydır hakem dur- mıyan Sait Salâhatin Beyin de bir- den bire böyle mühim ve şampi- yonluğa müessir bir maça idman- sız olarak çıkması, seri hareket e- demediğinden bir çok hataları gör- mek için mevki alamaması, iki yan hakemin de bacak kadar ve futbol den anlamıyan çocuklardan inti- hap edilmesi de oyun üzerinde e- peyi müessir oldu. ee Maamafih bütün bunlara Tağ- men, Beykozun güzel galebesini de kötülemek doğru değildir. Bey- koz canla başla oynadı. Galip gel- | mek için çok çalıştı. Ve emeline muvaffak oldu.. - Bunun için Beykozlular tebrike hakikaten hak kazanmış oldular. * Dün maçtan sonra soyunma oda- sında bir Galatasaraylı ile, Bey- kozun emektar İbrahimi arasında geçen şu muhavereyi de kaydetme- den yazımı bitiremiyeceğim.. Galatasaraylı arkadaşı Ibrahi- me şakada ntakılıyordu. — Yahu, bize bu işi mıydınız?! Ibrahim güldü. — Yahu; dedi. Biz sizi yenme- dik ki, siz kendinizi yendiniz!... — Ibrahimin bu bir kaç kelimesi, dünkü maçın en güzel bir tarifi idi galiba!... yapacak izzet Muhittin Vefa - Beşiktaş Sene başından beri şampiyon- luğun başında giden Beşiktaşlılar, Ldün iyi bir oyun #ynıyan Vefaya | yenildiler.. V— Oyunun tafsilâtı Şşudur: 1 — Beykozun fevkalâde olma- | kat azimkâr tiplerden. Hüznü niyet sa- hibidir. Tasarrufu sevmez. Her geye i - nanmar. 2 — Kızıltoprak Titus Levinus: Ha- yalperver ve müyvesvistir. Fikri takip sahibi değildir. Zevki selimi vardıt. Pa rayı het şeyden ziyade sever. Topkapı Ekrem: İşlerinde intizam ve doğruluğu sever. Muhitine itimat tel- kin eder,, Kendine güvenir. Zevki sc - lim sahibidir, 4 — Necmi Ali: (3) numaralı talilili okuyunuz. (Siz, fazla olarak biraz ego ist ve inatçısınız!) 5 — Hüseyin Çeçen: Aceleci ve ev- hamlı tiplerden. Dostlarına karşı velalı dır, Zekâsı basittir. Yarını düşünmez. 6 — B. E. Türkân: Müvcevis ve asa- bi tiplerden. Zayıflara yardımı sever. Nefsine itimadı azdır. Tasarruf bilmez. 7 — Yorgi Makridis 40. : Uzağı gö- rür ve müdebbir tiplerden. Muhitine iti- madı yoktur. Zevki selimine güvenilir. işlerinde ihtiyatı sever. 8 — 355, Tahsin Kemal: Hodbindir. Herkesi beğenmez. Inatçılığı şayanı ka- yıttır.. Fakat makulât karşısında tesli- miyet gösterir. İşlerinde doğruluğu se ver. Sefahate meyli fazladır. Zevki seli mi, en bariz meziyetlerinden biridir. 9—3.M. Edip: (Gotik yazınızı tahlik ediyorum) biç bir iş ve mesele bakkında müsbet fikirleriniz yoktur. Ka rarsızlığınız : En büyük kusurunuz - dur. Zekânızdan istifade etmeyi bil - mezsiniz. Muhit değişikliği, hayatını- nıza iyi bir istikamet verebilir! 10 — Yıldırım. T. dan H. M.: Asa- bi ve çabuk bıkıcı tiplerden. Her şeye hiddetlenir.. Dostluğuna — güvenilmerz. Muhitinc adı yoktur. 11 —M. Yüksel: Intizamı sever tip- lerden. Zevki selim ve hüşnü niyet sa hibidir. Vefakârdır. Dostluğuna ve söz lerine inanılır. Biraz fazla hayalperver- dir. 12 — M. Nuri: Müvesvis ve karar- sız tiplerden. Mübalâğayı sevmez, Her kesten şüphe eder, Tasarrufa - riayeti yoktur. 13 — 12.? M. Fahri: Muallak ve kâr sız işler peşinde koşar. En büyük kusu ru: Sebatsız oluşudur. Herkese fazla itimat edişi: Bu asırda meziyet sayılını- yacak bir zaaftır, Z 14 — Nazife: (Tek imza.. Şeraite riayet etmemişsiniz| Mektubunuz: * İvececeresa eee nanAcce e ESSGEREELEREDEN! 1 — K. Osman Kadıköy: Asabi fa ı | | İ İ ı Saha; günün en mühim maçını | seyre gelen büyük bir kalabalıkla çevrilmişti. Beşiktaş — takımında 1 yalnız Nazım yoktu, yerine Faruk | geçmişti. Vefanın kadrosunda da | değişiklik yoktu. Hakem Galata- saraylı Suphi Beydi. Açılış Beşiktaş lehine oldu. Ve- fa kalesi tazyik ediliyordu. Bu tazyik neticesini verdi. Hayatinin bir pasından Faruk kafa ile istifa- | de ederek topu Vefa kalesine sok- tu, Bu gol, ilk ve sonmuş.. y Bundan sonra Vefa toplanır tazyikten kurtulur gibi oldu. Hü- | cuma bile geçti. Fakat Hayatiyi sert bir surette kale önünde tul- | mak neticesi Vefa aleyhine bir pe- naltı cezası verildi. Fakat Vefa ka- lecisi sağuk kanlılığile iyi vurulmı- yan topuyakaladı.Birkurtarışki ma çın neticesi üzerinde en mühim te- siri yaptı. Büyük bir tehlikeyi at- latmanım verdiği emniyet Vefa mu hacimlerini harekete getirdi. Beş on dakika sonra da bu sefer Beşik- taş müdafaası Muhteşemi hatalı su rette tuttu. — Bu defa nepaltı Be- şiktaş aleyhine idi. Fakat Beşik- taş kalecisi Vefa kalecisi gibi şans- lı çıkmadı ve Vefalıların beraber- lik sayısı Beşiktaş kalesine girdi. | Bu sayıdan sonra faikiyet Ve- Mütehassısımız bize, tahliller arasında 14,16, 24, 25 numaralı el yazılarının çok şayanı dikkat olduğunu bildiriyor YERGANSENANERUM MA CA ese KK REE KA KSESESER LA KERERE mimden hiç hoşlanmam.,, cümlesile baş lıyor.) kararsız ve uzağı görmeyen tip lerden. Hissiyatına mağlüptur. Herkes tarafından fazla sevildiğini zanneder, Safiyeti ve her şeye inanışı, kusur sa « yılacak kadar fazladır. 15 — Ankara Y. Ziya: Asabi ve kor- kak tiplerden, İhtiyatı sever. Biraz kıs kançtır. Göze çarpacak kadar hodbin dir. 16 — Saliha: (Tek imza.. Şeraite ne den dikkat etmiyorsunuz? Mektubu - nuz: Bir şiirden beş mısra...) Fazla a- celeci. Kararsızlığınız sizi muvaflakı « yetsizliğe sevkeden kusurlarınızdan » dır. 17 — M. Bedia: Biraz kıskanç ol - makla beraber hüsnü niyet sahibi tipler den. Nefsine itimadı vardır. İşlerinde intizamı sever. 18 — Gavri Bilal: Herkesi beğenmi- yen bir karakter. Biraz müstehzi ve mü balâğacıdır. Kimseye itimat etmez. Ze- kâsı inkişaf edecektir. 19 — 49. Kadri: Mütereddit tipler - den. Hafızasına güvenilir, Cesareti az - dır. Hayata atılmaktan çekinir, Fazla inhinayı sevmez, 20—LE.L-N.R. : Sebatkâr tip- Terden. Hüsnüniyet sahibidir. Zekâsına güvenilir. Tasarrufa riayeti vardır. Ta tizamı sever. Biraz müvesvistir. 21 — Sevim Arif: (Elyazınız 20 nu maralı yazıya çok benziyor) fakat, siz sebatkâr değilsiniz..Ve tasarrula riaye- tiniz yoktur. Biraz da fazlaca evham - lısınız. Diğer meziyetlerinizi yukarıda ki tahlilde okuyunuz. 22 — R. Vitali: Azim ve irade sahi- bi tiplerden. Yaşı ileriledikçe muvaffa kıyet yollarını kolaylıkla keşledecek. Biraz fazla kıskançtır. 23 — Kadıköy 63 Şükrü: Cesaretsiz fakat ihtiyatkâr tiplerden. Muhitine hlr | meti ve dostlarına sevgisi vardır. Sefa | hate meyli artacaktır. 24 — S, V, Basmo: Zevki selim ve i- rade sahibi, biraz mübalâğayı ve tasan nuu sever. Alâyişe kapılır. İntizamper- verdir. Sefahate meyli hayırperverliği- le mütenasiben artacaktır. 25 — Margerit J. Hartman: Azim - | kâr tiplerden. Musikiyi sever, belki de musikişinastır. Hislerini yüzündeki ÇİZ gilerle ifade eder. Cevval bir zekâsı var dır. Mesleğinden başka bir şey sevmez. — Dr. W. faya geçti ve devre sonuna doğru Enverin bir şutu ile Vefa — galip mevkie geçti. Beşiktaşın, diğer maçlarında ol- duğu gibi ikinci devrede mağlübi- yetten kurtulacağını ümit edenler ekseriyeti teşkil ediyordu. Vakıa ilk dakikalar gene Beşiktaşın le- hinde açıldı. Fakat bu muvakkat bir parlayış oldu. Vefa gene ağır basmıya başladı. Beşiktaş kalesi sık sık tehlike atlatıyordu. Fakat Vefalılar havadan — oynadıkları için gol çıkaramıyorlardı. — Vefa muhacimlerinin — boylarının kısa olması Beşiktaş müdafilerinin to- pa daha çabuk yetişmelerini mu- cip oluyordu. Bununla — beraber Vefanın tazyiki de tam bir tazyik değildi. Beşiktaş da zaman zaman Vefa kalesine kadar — iniyordu. | Devrenin bitmesine yirmi dakika kala Beşiktaşlılar bu ilk mağlübiye | tin acısımı duyar gibi — oldular ve iki misli kuvvet ve emek göstermi- ye koyuldular ve fakat — nafile.... Devre bitiyor ve bu esnada Muhte- şemin birfirikik şutunu Mehmet A- Tinin ancak göğüsle kurtardığı gö- rülüyordu. Nihayet acıklı dakika geldi, düe dük çaldı: Beşiktaş mağlüp! * * * Yukarda yazının başında da (Devamı 7 nci sayıfada), |

Bu sayıdan diğer sayfalar: