May 2, 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

May 2, 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hususi demiryol şir- ketleri memurlara permi veremiyecek.. elefon 2 Ş.Hayriye ücretleri nin inmesi lâzımdır. (Baş tarafı 1 nci sayıfada) le uğrayan yok, Kuzguncuktan Ka vağa kada yüzlerce yalı bom, boş duruyor,, diye dert yandı. w« Evet, Boğaziçi sönüyor - ve Şirketi Hayriye bugünkü bilet üc- retlerini indirmedikçe — Boğaziçi tedricen sönüp gidecektir. Dünkü nüshamızda Şirketi Hay riye vapurlarının taşıdığı yolcu a- detleri ile şirketin kâr ve zararını yazacağımızı bildirmiştik. Bugünkü yazımızda, eksilen yolcu miktarı pek açıkça — görüle- | cektir. Şirket vapurları 926 senesinde (11,139,218) yolcu taşımıştır. 927 de bu adet 10,921,003 yolcuya in- miştir. 928 de 10,948,180, 929 da 10,835,887, 930 da 10,112,040, 931 de 10,072,051, 932 de 9,493,450 Yyolcu taşmmıştır. Bu yekünları birer evvelki sene lerle mukayese edersek şu hakika- | ti öğreniriz: 926 senesine nazaran 927 sene- sinde eksilen yolcu miktarı 218215 adettir. 927 senesine nazaran 928 de eksilen yolcu miktarı 191,038, 928 senesine nazaran 929 senesin- de eksilen yolcu miktarı 112,293, 929 senesine nazaran 930 senesin- de 723,847, 930 senesine nazaran 951 senesinde 39,989, 931 senesin- | ne nazaran 932 senesinde eksilen yolcu miktarı ise 576,601 kişidir. Şirketin 932 senesinde kaydet- tiği yolcu noksanlığı yukarda gös- | terildiği veçhile 1930 senesi müs- tesna olmak üzere diğer senelere nazaran en yüksek bir hadde vü- sıl olmuştur. Şirketin yolcu miktarı 926 sene- sinden beri mütemadiyen düşmek- tedir. 933 senesinde de düşüklük devam etmiştir. Şirketi Hayriye yolcu miktarı düştükçe bilet ücretlerini indirece- ğine ve bu suretle Boğaziçine şeh- rin başka yerlerinden halkın taşın- masına çalışacağına memurlarının maaşlarını indirmiş, masarifi umu miyesini azaltmıştır. Şirketi Hayriyenin 932 senesin- deki masarifatı umumiyesi yekü- nu 951,914 liradan ibarettir. Bu masarifatı umumiye mikları 931 senesine nazaran 176,022 lira ka- dar noksandır. Şirket idaresi, her sene mutta- rit bir şekilde vaki olan yolcu te- nakusu neticesinde varidatı umu - miyesinde hâsıl olan açığı munta- zam bir tasarruf sistemile kapat- maktadır. Şirket 932 senesinde me mur maaşlarından 9,047 lira tasar ruf yapmıştır. Yolcu adedinin azalmasına rağ- men Şirketi Hayriye idaresi her sene kâr etmektedir. Bu kârda u- mumi masrafların hayli indirilme- si, memurlardan, kömürden tasar- ruf bu kârı temin etmektedir. Fa- kat Boğaziçinde yalılar yıkıldık - ça, halk İstanbula taşındıkça - şir- ketin kârı da azalacak, belki hiçe inecek, nihayet dünyanın en güzel yerlerinden biri olan Boğaziçi de sörecektir. — Boğazı harap olmaktan kurtar- mak zamanı gelmiştir. Şirketi Dolu dııgın,_ yalın kılıç duşman üzerine hücum ettiler, | tir. Yarmdan itibaren —0 mba 193 Fransada bir May’i günü komünistlerle asker çarpıştı. Sene 3 Sıu: 720 y Lise imtihanları nasıl olacak? Bu sene yapılacak bakaloryâ | imtihanları hakkında son ve kat'i emir gelmiştir. İkinci devre mezu- niyet imtihanlarından edebiyat, tabiye ve riyaziye grupları tahriri ve fizik kimya, tarih coğrafya, fel- sefe ve lisan grupları da şifahi ola- caktır. Tabiiye grupunun sualleri Ankaradan gelecektir. Bakalorya usulleri için de yeni | bir karar verilmiştir. Buna naza* ran bütün İstanbul liseleri üç yer * de teşekkül edecek olan imtihan heyetleri tarafından imtihan edile- ceklerdir. Maarif Vekâleti tarafın" dan intihap edilecek beşer mümey yizden ibaret olacak olan bu heyet lerden biri İstanbul Erkek Lisesin" | de, ikinci Galatasarayda ve üçün" | cüsü de Kadıköyünde bulunacak | ve bütün bu mıntakalarda mevcut - resmi ve hususi bütün lise talebe* leri buralarda imtihan — edilecek* lerdir. Sokaklar ıulınacık Çok geçmeden, büyük ölke, Şimal Türklerinin hâkimiyeti SN altına girmişti Yazısı düncü sayıfanın birinci ve ikinci sütunlarındaki hikâyedir .. Dilenciler arâsında: “Ulan Badi.. Sende bir hal var, sen bu mesleğe düşecek adam değilsin..,, Beraberce çıkarak biraz yürü- dük. İskete dedi ki; — Ulan, bana kaldırım mühen- disliği ettirmek için mi tavlayı bı- raktırdın. — Hayır, dedim. Beni iyi dinle İskete.. Az zamandanberi arkada- ŞIz ama, seni ne kadar sevdiğimi bilirsin.. Senin fenalığını istemem, Söyliyeceğim sözde bir menfaatim varsa iki gözüm kör olsun.. — Canım dedi, uzatma mesele ne?, Yoksa bizimle esrar satmıya nihayet karar verdin mi?.. — Hayır.. Fakat söyliyeceğim mesele esrara taallük ediyor.. Sen, Samatyada bir ev var, orasını bi liyorsun değil mi?. İskete irkildi: — Yoo.. dedi, Bu fazla kaçtı.. Daha selâmlaşalı üç gün oldu. Sen bizi hafiyelemiye mi başladın? — Ne demek.. Böyle söz olur mu?, Ben sana dostçasına bir şey söyliyeceğim. Ters ters yüzüme baktı, komurdandı: — E, söyle bakalım.. Şu dilinin altında dolaşan şey ne.. — Şey.. Sizin orada esrar ka- çakçılığı yaptığınızı reis duymuş da.. — Vay canma be.. Ulan herge- le, sen bunu nereden biliyorsun?. İIskete adeta köpürüyordu. Göz- leri tuhaf bir hal almıştı. İşi tatlr lığa vurmıya çalıştım. — Canım İskete.. Niçin bana kı- zıyorsun.. Anamın, babamın ölü - sonra Hayriyenin bilet ücretleri inmeli- | sünü öpeyim ki ben seni hafiyele- din miyorum. Ama reis bana bir iş vermişti. Samatyaya gönderdi, ben de işin ucunun sana dokunduğunu görünce seni sıkmtıdan kurtar- mak istedim. — Bana ne lan.. — Böyle söyleme, reis kızarsa se- ni ele verir, sen yanar gidersin.. İskete biraz bozuldu, fakat ka- badayılığını kırmak istemedi: — Göreyim onu, beni ele ver - sin.. Sanki benim de söyliyecekle- rim yok mu?.. — Sen öyle deme, o ne kadar olsa reistir.. Bildikleri tanıdıkları vardır. Hem bak size şimdiye ka- dar birçok iyiliği dokunmuştur. Daima ona muhtaç oluyorsunuz. O olmasa sizin işiniz yürümez ki.. — Ulan Badi.. Sende tuhaf bir hal var.. İnsanı kandırıveriyorsun.. Dediğin de doğru, eğer reisle iyi geçinmezsek işler kötü gider.. Fa- kat eğer haberi varsa şimdi ne yapmalı da bizi ele vermekten vaz geçsin?. — Sen ona karışma.. Ben mwisi görür, sizin pişman olduğunuzu söylerim. Sen de gider kendisine özür dilersin olur biter.. Yüzüme dikkatle baktı ve dedi ki: — Badi.. Ben şimdiye kadar bir çok adamlarla görüştüm.. meslek kaçakçılar, — türlü türlü adamlar; senih gibi doğru a- dam görmedim. Sen bizimle yaşı. yacak adam değilsin AMa.. nasıl olmuş da buraya dü$Müşsün, hir 'ıkm!m gelirmiş u- türlü anlıyamıyorum.. — Sen bakma.. İnsan — oğlunun başına neler gelmez.. Bir gün efen di olursun, bir gün de bu hale dü- şersin.. Ben şimdi gideyim, reise söyliyeyim de seni çağırsın.. Sen de ondan özür dilersin, mesele ka- ır, * Pek âlâ git görüş.. Fakat re- isin yanmatberaber gidelim. Ben yalnız gitmekten korkarım.. — Olur.. $ (Devami var) Küçükayasofyada kanlı bir hadise (Baş tarafı 1 nci sayıfada) Ağız kavgasından sonra Cemil evden dışarı çıkmış ve doğruca karşılarındaki komşularına gide - rek onlarda geç vakte kadar otur- muştur, Gece saat bir raddelerinde Ce- mil tekrar eve gelmiş fakat herne- dense kapıdan girmiyerek evin ar- kasındaki Peücereden içeri girmiş ve ayni odada yatmakta olan Hü- seyinin üzerine atılmıştır. Odada müthiş bir boğuşma olmuş gürül- tüden bütün ev halkı ve mahalle a- yaklanmıştır. Neticede Hüseyin Cemili büyük bir bıçakla dört ye- rinden yaralamıştır. Yaralardan bi ri kaba etinde, üçü sırtındadır. Bu esnada polisler ve bekçiler yetişerek Hüseyini yakalamışlar ve Aağır surette yaralanan Cemili de Cerrahpaşa hastanesine kaldırmış- lardır, Belediyenin on arozörü di kaymakamlıklar emrine - veri! sulanmasına başlanacaktır. Açık teşekkür Üsküdarda, kazaya uğrıyarakı kurtarmıya muvaffak olamadığı” mız oğlum Adnanın cenaze merâ” vi a| siminde bulunan inhisar arkada$” larrmla dostlarıma ve gerek gtaf ve gerek mektupla beni tetel Hiye çalışan aziz tanıdıklarrma ay” rı ayrı teşekkürde bulunmıya teet” sürüm mâni olduğundan — muht€ Tem gazetenizin açık teşekkürl me delâlet etmesini hassaten Ti ederim, efendim. İnhisarlar, depolar ve imali haneler müdürü muavini: Emin e , c “Bütün,, Bu güzel mecmuanın 3 üncü #4 yısı büğgün intişar etmiştir. Gent lik neşriyatını takip edenlere tat” siye ederiz. ——— —— | Küçük itilâf Bükreş, 1 (A.A.) — Küçük it” lâf iktısat meclisinin ikinci içtim? devresi açılmış, M. Titülesko * münasebetle söylediği — nutukt# ameli neticeler ve üç memleket * rasında iktısadi bir vahdet istih$# Hine hadim olacak olan ehemmiyetinden bahsetmiş, t mesainin — programı ve bilhasit milli şubelerin faaliyeti, kw' itilâf iktısat meclisinin dahili ni ğ zamnamesi hakkmda izahat V& miştir. M. Titülesko, bu nullnıııdl büdlelkirü aötikimssı içteiik " leketin teşriki mesai ımkin:::' dan, her üç memleketin —i * kabiliyetlerinden ve müt! tiyaçlardan bahseyledikten bu iktısadi meselenin ııııl—*’fp almış olduğu siyasi kaydeylemiştir. Mumaileyh demiştir ki: yf “Merkezi Avrupa, uzun y denberi içinde HW müzayaka ve buhrandan tevhit etmek suretiyle ll!'j dır, tek —. - —

Bu sayıdan diğer sayfalar: