Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
—W M ŞN 39 HABER — Akşam Postâsı Bu sanatın sırrıdır Adliyede uzun zaman muhabir- lik yapan bir arkadaş arasıra gör- düğü ve işittiği şeyleri anlatır. İç- lerinde cidden çok güzelleri var- | dir. İşte son anlattığı: — Geçen gün birinci cezada bir kâsa hırsızlığı davası görülüyordu. Mahkeme kapısına kadar elleri ke W lepçeli getirilen maznun, arkasın - da iki jandarma ile, sırası gelince içeriye alındı. Hâkim malüm olan snallerini sordu. Kısa kısa cevap « lar alımıyordu ve umumiyet itiba- riyle bütün söyledikleri böyle bir kasa hırsızlığı yapmadığı idi. Hâkim çok kurnaz hareket etti. Şaşırtma suallerinin birinin arka- D sından: — — o halde dedi, anlat - hbaka- İlm şu kasa hırsızlığı nasıl yapı- lir?. Maznun: — Çocuk musunuz reis bey, de- di, Hiç kasayı nasıl soyduğumu anlatır mıyım? Mesleğin esrarı bildirilir mi; sonra bize ne kalır? * cevap verdi. AAA | — Baha, mektepte bir. çocuk kı sana benzediğimi söyledi, — Ya.. Sen ne dedin? —.—_ — Ne diyebilirdim; benden da-|, leyi hanrma takdim edeyim. — Müsaade ederseniz, şu iskem Yanlışlık Bir gazete muharriri bir gün matbaayı asmıya karar ' vermişti. Karısına dedi ki: — Ben yarın evde kalacağım. Onun için sen gider; gazeteye te- lefon edersin, hasta olduğumu, yattığımı söylersin, Muharrir evden çıktı. Karısı, kendisine tenbih edilen şeyi can| kulağı ile dinlememişti. Binaena - leyh, kocası evden çıkıp gittikten epey sonra telefona koştu. Gazete idarehanesinin telefonu çaldığı zaman müharrir de matba- ada bulunuyordu. Karısı kendisine tenbih edildi- ği gibi söyledi: — Ben, dedi, ... Beyin refikası- Yazısız hikâye (Baş tarafı 1 nci sayıfada) İan Sovyet heyeti murahhasasının #imdi silâhların kısmen tenkisi sis- | İemine iştirake amade — olduğunu ildirmiş ve demiştir ki: “Halen, Briand - Kellog misakı ha tağmen, komşu devletlerin hu- dutlarında muhasemata girişen ba * devletlerin milli siyaset gayele- ni tahakkuk ettirmekten ibaret dlan bu usülün tatbikine şahit olu- Yoruz, Sulhun kurtarılmasında a: likldır olan devletlerin silâhsız - k“mn meseles'inde evvelkinden da h_' fazla tereddüt eseri göstermele- Tnde hayret edilecek bir şey var u"dlı-'?” ; M. Litvinof, bazı heyeti murah- h.,““üm silâhların şimdiki hadle- Sden yukarı arttırılmamsını ye- ;lden teklifle iktifa edeceklerini ,'_:'“tetmekıe ve fakat, hakiki — bir Ntrol usulüne müracaat edilme- :ğ“ı şerâiti hazıra altında böyle y7 teahhüdün herkes tarafnıdan ikaten tatbik edileceğine inan- ğ;: kendisi için müşkül olduğunu irmektedir. M Lüşmof diyor ki: “Prül'ramlarmdı'. başkasına ai' ğ"ulmı fethi gayesini takibe G memleketler muvacehesinde ' edilecek hattı hareket me - Mevzuu bahsolmustur.,, p | netmumelidir. M. Litvinofun mühim M. Litvinof son seneler zarfın - da bazı memleketlerde vuku bu lan hadiselerin konferansa doğ - rudan doğruya gayesine vusul ve bir mukavele tespiti imkânını ver: miş olduğunun açıkça — tanınması daha çasurana bir hareket olup ol- mıyacağını sormaktadır. Her halde, Soyyet heyeti mu - rahhasası silâhsızlanma meselesi hakkındaki hattı hareketini değiş- tirmemekte ve diğer deyvletler ve bilhassa Sovyet Rusyanın komşu - ları tarafından kabul edilecek her hangi bir silâhsızlanma — plânını kabule amade bulunmaktadır. Bir mukavele elde edilebilmek için hemen tekmil devletlerin mu: vafakati lâzımdır. Ve bir tek bü- yük devlet dahi bu işin âkim kal- masına sebep olabilir. Buna mu- kabil, emniyet tedbirlerine vasıl ol mak için ittifak elzem değildir, o suretle ki, muhalif devletler bu - lunsa dahi, bu hal — diğerlerini, emniyetlerini arttıracak tedbirler tesisi icin bağlarını daha ziyade sıkılaştırmaktan hiç bir suretle me M. Litvinof emniyet meselesi - nin konferansa yabancı olmadığı- nı bildirerek, sulhu veya Briand - Kellog misakını bozanlara -karşı şu veya bu cezayı derpiş eden tek- k Ağaç tohumu Kadın daha yeni evlenmişti. Her gün, çantasında evinin gün - delik ihtiyaç listesi olduğu halde çarşıda, pazarda dolaşır ve bun - dan garip bir zevk duyardı. Bir gün, gene çarşıya çıkmıştı. Bir iki dükkân gezdikten sonra bir çiçekçi ve tohumcu dükkânına girdi. — Bahçemde birkaç ağaç yetiş- tirmek istiyorum, dedi. Bana bir az tohum verir misiniz?. — Hay hay efendim, buyurun! Dükkâncı bunu söyliyerek bir kutu dolusu tohum uzattı. — Peki.. Bunlar hakkında ba - na teminat verebilir misiniz?. — Tabit madam! — Bu ağaçların boyu uzun ve göğdeleri kalın olacak değil mi?. — Evet madam.. — O halde kökleri de kuvvetli ve sağlam olacak.. —- Elbette Madam. Dükkâncının bu son cümlesi üzerine madamın yüzünü bir mem nuniyet rengi kapladı. — O halde, dedi. Hemen bir de salıncak ısmarlıyayım.. yım. Kendisi hasta yatıyor. Bugün matbaaya gelemiyecek, Büu haberi alan tahrir müdürü hayretle orada bulunan muharri - rin yüzüne baktı: — — Ayol, dedi. Karın telefone e- diyor, senin hasta yattığını söylü- yor. Muharrir bu söz üzerine kızar- dı: — Hay allah iyiliğini versin, dedi, ben ona yarın telefon etme- sini söylemiştim, Anlamamış.. bir teklifi lifler yapılabileceğini söylemiş ve demiştir ki: “Bu iş, evvelce Fransız heyeti murahhasasının teklif ettiği misak lar nevinden mmtakavi ayrı mi - saklarla itmam edilebilir. Fakat bu nevinden emniyet tedbirleri mev - zuu bahsolduğu zaman, istisnasız bütün devletlerin hukuk müsavatı ne şüphe ve ne de tereddüdü mu -| cip olmamalıdır.,, M, Litvinof, konferansın bütün devletlerin emniyetini muhafaza - ya ihtimam edecek daimi bir or - gan haline kalbedilmesini — teklif etmektedir. Konferans, milletler cemiyetinin bir organı olmakta de- vam edecek ve cemiyete daha sıkı bir surette bağlı olacaktır. İstanbul ikinci icra memurlu- ğundan: Mahçuz ve paraya çevrilmesi mukarrer bulunan üç bin beş yüz liralık gayri mübadil bonoları 6/ 6/934 tarihine müsadif çarşamba günü saat 10 ilâ 11 de İstanbul es ham ve tahvilât borsası önünde a- çık arttırma suretile satılacağın - dan talip olanların mezkür gün ve saatte mahallinde hazır buluna - cak memuruna müracaat'arı ilân olunur, (148) Galatasaray atletleri iştirâk etmiyorlar Yarın Fenerbahçe yirmi altıncı kur- tuluş senesini kutlulıyacak Yarın son maçını yapacak olan Zeki Rıza Bey Yarın Fenerbahçe stadında canlı bir gün yaşanacaktır. Klüp, kuruluşunun yirmi altın- cı senesini kutluluyor. Bu müna - sebetle takım Viyananın en kuv - vetli takımlarından biriyle çarpışa cak, ayni zamanda da Zeki Rıza Bey, son maçını yapıp futbole ve- da edecek. Bütün bunlardan evvel Stad - yuma konan Gazi Hazretlerinin heykelleri merasimle açılacak, klüp heyeti idaresinden bir zat nu tuk söyliyecek, Zeki Rıza mera - simle futbolü terkedecek ve takım kaptanlığını Fikrete tevdi edecek ve sonra da maça başlanacaktır. Yarınki maçlardan evvel Ro - bert kollej atletizm müsabakala - rının finali de yapılacaktı ve bu müsabakaların daha zevkli ve bey nelmilel bir mahiyet alması için Vi yanadan ve Yunanistandan bazı " atletler davet edilmişti. Fakat son dakikada öğrendiğimize göre Ga- latasaraylı atletler bu müsabaka - lara iştirak etmekten — vazgeçmiş bulunuyorlar. Bu iştirak etmemek kararı da bir çok sebeplertahtında verilmiş- tir ki temin edildiğine göre bunlar alâkadarları arasında çok ciddi ve mühim telâkki edilecek birer mahi yet taşıyorlar. Rober Kollej mü - sabakalarını şimdiye kadar Rober Kollej sahasında yapılması, Gala- tasaray klübünün bu vaziyet üze- rine yaptığı müracaatlara cevap verilmemiş bulunması bu sebeple- rin başında gelmektedir. Galatasaray atletlerinin bu mü- sabakalara ,girmemeleri her şey - den evel müsabakaların lezzetini ve cazibesini kaybettirecektir. Çünkü Galatasaray atletleri de- mek Semih gibi, Mehmet Ali, Hay- dar ve Besim gibi şampiyonlar ve rekortmenlerden mühim bir kısmı demektir. Galatasaray klübünün tebliği şu dur: “Rober Kollej atletizm tertip heyetinin evvelce bildirmiş olduğu muz veçhile 1 Haziran cuma günü Kadıköyünde yapılacak atletizm müsabakalarına, klübümüze bu hususta evvelce hiç bir müracaatta bulunulmadığından atletlerimizin iştirak etmiyecekleri görülen lü- zum üzerine ilân olunur.,, Zeki Rıza bundan yirmi üç se- .A-. * Galatasaray atletlerinden Semih Bey ne evvel futbole başlamış o za - manlar klübünün 3 ncü, 2 nci ve nihayet birinci takımında yer ala- rak senelerce maç yapmış ecnebi takımlarına karşı muvaffakıyetli oyunlar oynamış ve takımına şe - refli galibiyetler kazandırmıştır, Zeki bu müddet zarfında takımı- nım kaptanlığını yaptığı gibi bir - çok kereler de milli takım kaptanı olmuştu. Zeki bütün bu seneler zarfında binden fazla maça işti - rak etmiştir. Fenerbahçe Spor Klübü Riya- setinden: : ü Gazi Hazretlerinin — müsaadei mahsusalariyle stadımız dahiline dikilen Gazi heykelinin küşat res- minin icrası ve 26 nci yıl dönümü- müzü kutlulamak vesilesiyle ha - zırlanan büyük spor bayramı için Viyanadan davet edilen F. C. Vi- en takımı perşembe sabahı gele - cek ve cuma günü ilk maçını Fe - nerbahçe stadında klübümüzle ve- pıcaktlf. 1—Maçtâam saat 17,30 da başlıyacaktır. 2 — Hakem Kemal Halim bey- dir. 3 — Biletler: Bilâistisna açık tribünler 50, kapalı tribünler 100 kuruştur, Numaralı yerler 200 ku- ruştur. 4 — Bu maçlar için serbest du- hul varakaları muteber - değildir. Bilet ve davetiyesi olmıyanlar sta da giremezler. (Bundan resmi ü- niformalı tayyare ve denizaltı za- bitanı müstesnadır). 6 — Bu maçtan evvel saat 14 te Yunanistan ve Viyanadan gelecek olan 8 atletin iştirakiyle atletizm müsabakalarının finalleri yapıla- caktır. ? Güreş müsabakaları Bu akşam Galatâsaray lokalin- de serbest güreş müsabakaları ya- prlacaktır. Bu müsabakalar teş - vik mahiyetinde olduğundan klüp lerde kayıtlı veyahut kayıtlı olmı- yan, profesyonel, ve amatör bütün güreşçiler iştirak edeceklerdir. Güreş federasyonu, klübün gü reş şubesi açması dolayısıyle bir kadirşinaslık olarak, merkezi u - mumice takdirname ve madalya i le taltiflerine karar verdiği güreş- çilerin madalyalarının bu akşam güreşlerden evvel tevziine karar vermiştir.