10 Eylül 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

10 Eylül 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 anserin mikrubu (Baş tarafı 1 incide) Fransada hiç te alâka ile karşılan mamıştır. Alman doktorunun bu keşfi hakkında Türk kanser cemi- yeti umumi kâtibi operatörlerimiz den Üniversite Tıp Fakültesi Do- çenti Kâzrm İsmail Beyin mütale- asını sorduk, Bize şu izahatı ver - di: — Kanserin mikroplu bir has- talık olduğu iddiası yeni değildir. Mikrobun keşfi tarihinden beri, beşeriyeti kemiren bu illetin de, diğer bir çokları gibi, mikrobunu bulmak için her tarafta gayretle çalışılmaktadır. Kanserin mikro - bunu bulmak, belki dünyanın en büyük ilim hâdiselerinden birini teşkil edecektir. Çünkü mikrap » suz oldukları muhakkak bulunan bir çok hastalıkların tahassül tarz ları ve ona nazaran tedavileri de malümdur. Halbuki kanserin mik- robu malüm olmadığı gibi “mikro bik,, bir hastalık olduğu da — ma- lüm değildir ve tekevvün tarzı da münakaşalıdır. Kanserin, hangi uzuvda olursa olsun, yerleşme, seyir ve — intiha tarzı bana mikreplu bir hastalığın seyri hissini vermez. Binzenaleyh bir çok büyük müellifler, mücer- riplerin fikri olan bu kanaatte ben de müşterekim, kanser mikroplu değildir, binaenaleyh kanserin mikrobu bulunmıyacaktır. Belki kanserlilerde bir müşterek mik- rop bulunacaktır, fakat bu, — esas âmil değil, olsa olsa tâli bir role malik kalacaktır. Kanser bir hüc- re hastalığıdır, hücre hayatının | tahavvülü, bozulması, — örgüleri kanser haline getiriyor. Bu tahav- vülü hazırlıyan sebeplerin pek ço- ğu tecrübe ile tayin edilmiştir, fa- kattbu sebep tek değildir, sebep yoklur, esbabı vardır: Tahrişlerin envar, insanların, şahmların gud- de vazifelerinin.. rolü gibi... Kanser muamması tecrübi kan ser ve kangerlilerin mayiatının, örgülerinin biyolojik, istopatolo - Jik yollardan te'kikile halloluna - caktır. Daha (1890) da maruf üç Fran sız kanserlilerden bir parazit tec - rit etmişlerdi. Fakat bu mikrobun hayvanlar üzerinde tecrübesi kan- seri tevlit etmediğini göstermiş - tir, Keza 1904 te bakteri nazari - yesi yeniden ortaya çıktı, 1923 Fransız kongresinde mikrop — na- zariyesinin hararetli taraftarları vardı. Fakat bütün bu fikirler if - lâs etmiştir. Bugüne kadar tetkik ve tecrübe- nin verdiği kanaat şudur ki: Kan- serliler de bulunan mikroplar, kanser hâsıl olduktan sonra, son- radan konarlar, âmil değildirler. Bugün mevzuu bahsolan keşif hakkında ilmt mecmualarda — he- nüz bir şey gelmediğinden mahi - yetini bilmiyorum. Ancak formül şudur: Bulunan mikrop ayrılıp hayvanlarda tecrübe edilmeli, ora da kanser yaptığı sabit olmalıdır. Bunu görmeden kimse mikrop bu hundu diyemez. Tekrar edeyim ki ben kanserin mikroplu ve sari ol- duğuna kani değilim. Fakat fikri- min yanlış crkmasını cok temenni etmek lâzımdır. Zira kanser mok- roplu ve mikrobu malüm olursa Beşeriyeti bu illetten kurtarmak çok kolaylaşacaktır! Memleketimizde bu sene — bir (Kanser Taharri ve Mücadele Cemiyeti) teşkil edilmiştir. Tak- dir edersiniz ki sebebi kat't suret- (Baş taratı 1 incide) Piyasada istikrarsızlık kooperatifleri — kanun lâyihası meclisin ilk içtimama yetiştirile - <ek ve kanun çıkınca derhal tat « hikata geçilecektir. Bu — suretle piyasalarda istikrarsızlığın kal - dırılması mümkün olacağı Üümit edilmektedir, Vekil Bey dün akşamki trenle Ankaraya hareket etmiştir. Vekil B. Ankarada Vekâlet er- kânına müstacel işler hakkında direktif verdikten sonra memleke. timiz dahilinde büyük ettkik se - yahatine çıkacaktır. Vekil Bey çarşamba günü An - karadan İzmire hareket edecek, Celâl Bey İzmirde üzüm ve incir fiatlerini hiç bir sebep — yökken indirmek istiyen bir kısım tacir - lere, bu işten vazgeçmeleri — için tebligatta bulunacaktır. Vekil Bey bundan sonra cenup vilâyetlerini dolaşacak, Antalya ve Mersinde bir müddet kalacak ve oradan şark vilâyetlerine gide- cektir. Iktisat Vekilimiz bu münase - betle Ergani Bakır havzasını da gezecektir. Ay sonuna kadar sür- mesi muhtemel olan bu seyahat - te Celâl Beye, sanayi müdür u - mumisi Recaf ve iç ticaret umum müdürü İsmail Hakkı Beyler re - fakat edeceklerdir. Vekil Bey tarafından Trakya peynirsiliğinin ıslâhma memur e - dilen vekâlet ticaret tahlilât lâbo- ratuvarı şefi profesör Hahit Bey, dün kendisinden talimat almıştır. Halit Bey çarşamba günü E - dirneye hareket edecek, — bütün 'Trakyayı dolaşacak, karıçık — bir şekilde peynir sevkiyatının önüne geçmek üzere standardizasyonu temin etmek, gaz tenekeleriyle yapılan çirkin peynir ambalâjla - rma İyi bir şekil vermek için te - maslarda bulunacaktır. Halit Beyin bu hususta verece- ği rapor süratle tetkik — edilerek tatbikata geçilecektir. — ——— mücadele çok güçtür. Bununla be- raber halkın malüm ve mühim o - lan cihetleri bilmesi — lâzımdır ki bunlar da kanser başlangıcında kabili tedavidir, ihtiyarlarda çok olan bir hastalıktır, vücudun her yerinde kanser olur. Hastalığın ü- zerinden zaman geçer ve (ur) et rafı sararsa hayatı tehdit eder. Erken tedaviye müracaat lâzım - dır. Memleketimizde kanser çoktur. Bir çok kanserliler hastalıklarına ehemmiyet vermedikleri için ara. dan uzun zaman gectikten sonra- geliyorlar. Halbuki © zaman ameliyat yapmak imkânı — kalmı- yor, Şurasını ehemmiyetle hatırda tutmalıdır ki bir çok kanser bida- yette hiç ağrı yapmaz. Binsena- leyh ağrımıyor, zarar vermiyor diye zaman kaybetmemelidir. Kanser Cemiyet'nin gayesi bir taraftan kanserin meçhul tarafla - rr üezrinde çalışmak, diğer taraf - tan halkı muhtelif vesait ile kan - ser hakkında tenvir ederek (ayrı tedavi) yi imkân dahiline alarak vefiyatın önüne geçmektir. Kanser tedavisi için ameliyat ile beraber radyum ve vöntgene de ihtiyaç vardır. Bir cok memle- ketlerde olduğu gibi bizde de zen ginlerimiz böyle tedavi müessese- | lerinin artmasına himmet etmeli- te malüm olmıyan bir hastalıkla | dirler. HABER — Akşam Postası Her parçaşı ayrı bir heyecanla okunacak macera: kıskançlık, kuvvet, aşk ve seyahat romanı Hepsi de, bu havalide oturan vahşi kabilelerin en uzun baylu - larından ve bahadırlarından sayı- hrlar, Boyunları ince ve uzun, kafala- rı dar ve düz, göğüsleri geniştir. Bellerinden yukarsı aşağısına nis- peten kısadır. Afrikanın renkçe en siyahlarındandır. Şiloklarla Dingaları Bahrülgazelin Nil neh » viyle birleştiği yer ayırır. Reislerin reisi Budinin güzel karısı, iki bahadır Dingalının kol- ları arasında Dinga reişi Citima - nın yanına getirildiği vakit bütün kabile ayağa kalkmış, yollara ve meydanlara dökülmüştü. Çitima merasim — günlerinde kullandığı süslerini takmıştı. Ku- laklarına demir halkalarını, kol » larıma fil dişi kolluklarını geçir. mişti. Saçlarını taratarak ince ince tahta iğnelerle biribirine bağlat - mış ve tilki tüyü gibi kırmızıya boyatarak kıvırcıklığını — gidert- ASLANLI HÜKÜMDAR SÜLEYMANIN OĞLU gi mişti, Bu şekliyle kendisini uzak- tan görenler başından alev — çıkı- yor zannına kapılırlardı. Daha küçük yaşındayken kabi: lenin âdetine uyularak — kırılan ön dişleri arasından ıslık gibi çı- kan çatlak ve kalın sesiyle: — Şilok'un karısı bu mu, diye sordu?. Erkeklerden biri Buşamiye diz çöktürerek cevap verdi: — Evet.. Bu.. Çitima, insana tiksinti bir şekilde güldü ve: — Bunu dedi, bugün, kölele- rimden Hamaya karı olarak veri- yorum, Reisler reisi Budinin karısını, bir köleye karı olarak vermek Şi- loklara en büyük tahkir sayılırdı. Çitina, zaten onlarla kavgayı göze almış bulunuyordu. Onların sürü sürü sığırlarını, kendi sığır Tarma katmak namının bir kat da- ha Fazlalaşmasına sebep olacaktı. Bunu nasıl istemezdi. veren YELÇEREEEERNENREREEŞETEREEEELERUMAMA N ÇA ÇECEKERAERACEYEUYEREUKUNRENU GRESARSERAENETEYEREYENE Ticaret mektebi (Geri alınan avans (Baş tarafı 1 incide) tebin vaziyeti etrafında izahat al- mıştır. Mektebin Küçük Ticaret ismi- ni taşıyan birnici kısmı ile bundan İki aene evvel ticaret Hsesi haline getirilen 2 nci kısmında yapılacak tadilât ve ıslâhata husust — bir e- hemmiyet atfedilmektedir. Şimdiki Küçük Ticaret kısmı- nın tahsil devresi iki seneden iba- rettir. Şimdiki şekilde — tam bir ihtiyaca tekabül etmiyen bu kıs- ma iki smıf daha ilâve ederek tah- sil müddetini dört seneye çıkar- mak ve orta ticaret mektebi hali- ne koymak muvafık görülmüştür. Bu kısım müfredat programları- nn tanziminde hâkim olan nok- tai nazar, mezunlarının lise tah- sili aörmeden hayata atılmalarını temindir. 'Ticaret lisesinin üç senelik tah- sil devresini muhafaza etmesi ka- bul edilmiş, yalnız talebelerin birinci sınıfa alınmadan evvel ih- zarf bir sınıfta okumaları esası kararlaşmıştır. Bu suretle Ticaret lisesi me - zunlarının diğer lise mezunlarile hem âyar olmaları temin edile - cektir. Ticaret tahsilinde lisan mese - lesine bilhassa ehemmiyet verile - cektir. Orta ve lise kısrmlarında Hisan ders saatleri — azami hadde cıkarılarak, lise srrflsrımnda barı dersler tedricen yabancı dille tedris edilecektir. Bir meslek lisesinden — çıkan bir #onzin iki garn Faanmı nok - san bilmektense bir liasnır — esazlı bir surette hilmesinda daha bü - yük bir favda görülmüs, mek - tepte mecburt olarak va'nız Fran- sızca okutulmasına. inzilizce ve almancanın ihtivari sekilde ted - risine karar verilmiştir. Mektebin vüksek kısmımda da tadilât ve mlâbat v>rrİmamama da Tüzuüm »ö-lülmürse de hunun tat - paralar 4 milyon lira değil 60 bin liradır — »— v İsatnbul vilâyet muhasebecili: ği tarafından bir çok — kimselere sakıt hükümet zamanında verilmiş olan avanıların geri isetndiği ve bu paraların dört milyon liraya baliğ olduğu yazılmıştı. Bu hususta etraflı malümat al- mak üzere müracaat ettiğimiz sa- Iâhiyetli bir zat bize şunları söy- ledi: “— Vilâyet merkez mühasebe- si böyle dört milyon liradan ha- berdar değildir. Osmanlı hükü- meti iskat edildiği sıralarda neza- retlerdeki memurlar açığa çıkarıl- mış, maliye vekâleti bu memur- lara altmış bin lira kadar bir a- vans vermişti. Dört milyon İira işte bu altmış bin liradan galet ol- sa gerektir. Bu paraların tahsili- le uğraşılmaktadır. Avans alan- Tarm ekserisi vazifedar bulunduk- Tarı için eyvelce aldıkları avans- lar maaşlarından gesilmektedir.,, Ankara telefonu (Baş tarafı 1 incide) nın sonu alındıktan sonra bu ade- din dolacağı muhakkak addedil - mektedir. (Ankara Hukuk fakültesinde Ankara, 10 (Hususi, Telefon- la) — Üniversite rektörü Cemil Bey yakında Ankaraya gelerek Hukuk Fakültesinin ikmal imti - hanlarında hazır bulunacaktır. Ankara Hukuk Fakültesi De- kanlığına nrofetörlerden Baha ve ya Şeref Beylerin namzet gösteri- leceği söyleniyor. Ankara Hukuk Fakültesine bu sene levli meccan! 60 talebe alı- nacaktır. Kavıt mmz —-lesi bir Teş biki geleck seneye bırakılmıştır. | rinievelde başlıyacaktır. ——_—_——.-/ ZAYI — Eytam sandığmda? Yazanı Rıza Şekipi — ) Bu sırada Imlüın içeriye iki büklüm bir halde giren Hama doğrudan doğruya reisin yanıns yaklaşarak diz çöktü. Başını, o * nun tozdan beyazlaşmış ayaklarır na iğerek yaladı. Dilinin geçtiği yer, asıl rengini almış ve siyahlaş- mıştı. ğ Reis: n W ERRLAA — Hama, dedi, Sana Şilok rei- si Budi'nin karısını karı olarak veriyorum. Senin onunla evlen: men ve senin köleliğimden çık- man bana saadet gelirecektir. Yakın bir zamanda Dinga top- raklarına Şilok topraklarının da eklendiğini görecek ve Gata'nıf daha çok nimetlerine uğrıyaca* ğız. Hepinizin, bütün tebaamım beş yüzer ağırlık demiri olacak, geniş topraklarımızı her adım bar şında bir fil dişi gösterecektir. Umarım ki umduğum gibi o sun ve Şilak reisi benim kölem olmak için kavgaya karar versin. Cadırda çepeçevre dizili dyran — lııâı#. ayrıca dudaklarına çirdikleri dyun'ır halkaları kırt dişlerine - çarptırarak, kalın dur. daklarını kıpırdattılar.. Erkekler, alınlarından başlıyarak, ayak par- maklarına kadar inen on derin vt renkli çizgiden ellerinin an par- mağını geçirdiler, Bununla, reis Çitima yolunda kanlarını dökmekten, mızrakları" ni kullanmaktan geri kalmıyacak: larını anlatmış oldular, GATA İŞ BAŞINDA. Fil ütccarı Gata ile Abdülfakl, Dum kasabasında yerleşmişler vt maiyyetlerinde seksen — kişiyler Dingalara misafir gelmişlerdi. —— Çitima'nın en aziz dostların” — dandı. Her gelişinde en çok de“ — mire düşkün olan bu kabile yeisit — ne getirdiği demirlerle onun dost' — luğunu kazanmıştı. | O, ayni zamanda Budi'nin dt dastu idi. Böyle olmakla heraber — daha kuvvetli gördüğü Çitima'yf kışkırtarak. Büdiye — saldırtmak istiyordu. Bunda menfaati olacaktı. Çitima galip gelirse, g€" ne dünyayı sırtlayıp gidecek, ettiği esirlerle kesesinin daha şistifini görecekti. Dinga lisanı, Afrika ııhllı j arasında — kullanılan - dillerin ** gücü, konuşulması en müskül ol düğü helde Gata kendi / dili sibi — konuşabiliyordu, (Devamı var) | almakta olduğum mütekait mat” şım için kullandığım tatbik hürümü zayi ettim. Yenisini yaP ” tıracağımdan — esksinin hüler yoktur. 4 Kadıköy Ayrılıkçerme numard T2HÜSNÜ — (3053), 3 » |

Bu sayıdan diğer sayfalar: