19 Mayıs 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

19 Mayıs 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ali Çetin Kayanın söyledikleri i_ Prensibimiz:ystarmızı D ,,.,.miv.ııhudıun kilometre o- . girmiş, satın almmıştır. Hai? yarmemlme PU0 UtLArI- mıza kadar uzatmaktır ! | Bu işe şimdiye kadar 282 milyon lira sarfettik. Ankara, 18 — C. H, Pattisi Kurultayında (fırka kongresin - de) dilekler komisyonunun Ba - yındırlık (nafia) işleri üzerinde- ki görüşmeler esnasmda — Nafia bakanı Ali Çetinkaya, demiryol - larr hakkında demiştir ki: — Şimendifer yapmak ve işlet- mek bayındırlık — bakanlığının mühim ve esaslı — vazifelerinden biridir. 935 senesine kadar ya - ptlan hatların yekânu 2642 kilo- metreye baliğ olmuştur. Bunlara verilen paranın yekünu 282 mil- yon liradır. Cumhuriyet devrinin dem'”yol- ları için hazineden sarf24'len paranın yekünt budur. 935 ;ene- si nihayetine kadar demiryolları- nin alacağı vaziyet ise şudur : Mayıs başında 6242 kilometre- den ibaret olan yolların 130 £ ilo- metrelik Diyarıbekir — kısmı. 94 kilametrelik Somucak - Eskipa - zâr, 112 kilometrelik Sıvas - Er- Zurum, 22 kilametrelik — Afyon - Karaköy, 24 kilometrelik Burdur, 13 kilometrelik Bozanönü - İspar ta kısımları katılmak suzetile 6760 kilometreye varacaktır 940 senesinde de Sıvas - Erzu- rum - Malatya, Kilyos - Zongul- dak kısımlarmın yapılmasi'e va- ,acaktır. Çumhuriyet ilânnda memlekette yapılmış olarak bu - | lunan dört bin küsür klloıehelı.lı; hat ise, tamamen denecek dere . cede devlet demiryolları arasıma Bir kısım arkadaşlarımızın şu- rada, burada demiryolları yapıl - ması hakkırda talepleri — verdi. Bunu da ittiharla arzediyorum.,, Onlara cevap verdim. Top ye- kün olmak üzere gene söyliyece- ğim ki, demiryollarımızı -hudut. Tarımtza vardırmak esas prearsi - bimizdir. Bunun üzerinde — duru,aruz. Antalyaya da tabit Burdurdan son; ra varacağız. Şimal hattı gibi ikin ci ehemmiyette tasavvur — ettiği- | miz bir kısım — hatlar da vrdıı.) Bolu - Çanxırı, Amasya - Kara - hisarı şarkt gibi diğer bir kısım yerlerimizi de demiryolu feyzin - den istifada ettirmek azm'ude- yiz. Köprüler2 gelince; cumhurive - tin ilânıma kadar memleke''e e- saslı kârgir köprü 1058 idi. Cum- huriyet devrinde yaptığım:z köp- rüler 934 senesine kadar 55, 935 senesine kadar da 1d köprü yapıl- mıştır ki cem'an yekün 69 kârgir köprü ediyor. Asırlarca 105 köprü yapılma - sına mukabil, cumhuriyet dev - rinde 69 kârgir köprü yaprimış - tır. Yol bahsine gelince: Trabzon, Erzurum, Karaköse yolu... Uzun- faa noktasımdan ne kadar ehem- miyetli bir yol olacağını — hayetil umumiyeniz takdir eder, Nafia Bakanlığınm — üzezinde durdüğu mühim işlerden — öirisi de su işleridir. Su işleri — öteden beri memlexetimizde ihma! edil - mişti. Memleketi muhtelif mrata. kalara ayrılarak muhtelif memur- lar tayin edilmiş ve bunlar şim - dilik 12 mıntakada — çalışımaya başlamışlardır. Samsun, tarafında bir çok iş - ler yapılmaktadır ve yapılacak. - tır. Antalyada bir çok mühim iş - ler başarılınıştır. Takatimiz nisbetinde idarenin ve mahallin — yardımlarile daha faydalı işler göreceğimize kaniiz. İlâveten şımu — arzedeyim ki, son zamanlarda memleketimizde bu kadar bayındırlık (nafia) faa-| liyetleri arasında artık cenehi eli- le yapılacak işimiz kalmamıştır. Esasen bayırdırlık mesleki. 'lmi ehliyetini tanesmen isbat e'miş - tir ve kema'e doğru gitmeicicdir. abah Gazeteleri ne diyorlar? “Boğazları tahkim hakkını erg2ç alacağız!,, KURUN — Asım Usan başmakale- si “Dördüncü — Kurultayın sonu,, ser- levhasını taşımakladır. Bu münase- betle Cümhuriyet Halk Partisi — Dör-| düneli Kurultayında yapılan ve görü- şülen Üğlerden bahsederek gazısını şu şekilde bitiriyor: “Sözün kısasi, güzel umütlarla top- | lanan Kurultay, gönüllere aşıklık, gö- zerbnlerine genişlik — veren tam bir emniyel içinde dağıldı. Bundan sonra Atatürkün açılış söğlevinde müjdele-| diği çibi yeni başlıyacak oclan her a. landa gelişme devrinin mutlu günleri. ni eniniyetle bekliyebüriz., CÜMURİYE — Bupünkü başmaka: lTeyi Abidin Daver — yaznuştır. Evas | mevsuu Böğazların — takkimi mescle- sidir. Bu münasebetle — Deyli Heratd Büzeltesini'e yazmış olduğu bir makale. den Bahsediyor. Deyli Herald bu ma- kalesinde büyük devletlerin, — yani | Fransa, İngiltere, İtalyanın Boğuzları takkim etmememizi istemelerinin se- bebinin, sırf tecavüzt mahiyette oldu- gunu, yani deniz silâhlarında kuvvet- , H olan bu milletler, icabında buradan serbestçe geçerek Karadeniz derletle. rine rahatça tecavüz edebilmek için açık bir kapıya malik olmak - istedik. terini yazmaktadır. Adidin Daver bu- na şiddetle hücum etmeke, ve netlice- hakkena ZAMAN — Zabvallı llalıııııı!ar haş- rini alaycı bir gözle — tenkit ediyor. Sırf medeniyet (!) sokmak uğrunda milyonlarcı genç İtelyanın kızgın bir çölde ölüme dağrtı gittiklerini söpliye rek bunlara acıyar. lıklı yazı İtalyanların Afrika seferle ğ 7 H'İLAIŞ.Eh;ı.::ı::: nda !İ Sefiller ; Frııun:ı sözlü ve ;ukılı el [lABER Akşam Postası ...veşaıriı görüşü . (Baş tarafı ng—yı) değeri, kaidelere büyük bir taas - [ supla bağlı olduğunuz zamanlar - daki gibi bu dışlık — görünüşlerle değil, özlüğü ve sosyal ülküsü ile ölçülür. Görüyorum ki şiiri anla - yışlarımızda da bir ayrmılık var. Ben şiiri evvelâ — bir öz, sonra a- henk diye anlarım.. Ahengi bul- mak için ise Otmanlının redifleri - ne - (beninı bakrmımda 19 Mayıs 1919 a kadar her kural, Osmanlı - lığa aittir.) ihtiyaç yoktur. Buna nazaran hüküm vermeğe davet et- tiğiniz “fikriyatçılara,, niçin şiiri - min tamamını vermediniz?. Yukarıda şiir, evvelâ bir öz sorr ra ahenktir demiştim.. —Bunların örneklerini hem tamamen vezinsiz ve kafiyesiz olarak da - verdim .. (Yeni Türk Mecmuası, İstanbul Halkevi). “Fikriyatçıları,, “ekların kurta- rıcı ucuna sarılmadan,, mefhumu- nun ve göz önünde çizdiği tabla - nun propaganda namına bir fayda temin edip etmediği hakkında da büküm vermeğe davet ediyorsu - nuz.«. A üstadım, fikirlerinde ne derin bir uçurum varmış şenin!... Oklarımızın Ucundayız şiirinin kastı tamamen — mefhumluktur, dikkat edin “rediflik,, değildir. Siz “fikriyatcıları,, redif safla - rında savaşa çağrıyorsunuz, — ben ise öz ve ahenk ile beraber genç kur'a efradı saflarına!.. Beni din- lein; bu genç münevver kur'a ef - radı, okların özünü ve ahengini içlerinde pek derinden duydular, gösterimini (tezabürat) sıcaklık - la sundular.. “Redif,, safsatası hayallerinden bile geçmedi. Okuyacaklarım * ise ayni his içinde kalacağına — şüp - hem yoktur, ve sözlerim bunlar - dan ibarettir, derin saygılarım.. M. Müeyyet Bekman (1) Size karşı hir maksadım ol- madığını göstermek için, yazınızı sütunuma koyuyorum.. (2) Karakuşiğ bir hüküm !. (3) Kaç yıllık ahbabız, yahı, dustüm, siz ve ben artık orta nesil sağılırız. (va-na) Her gün öz türkçe beş . kelime — € 4 üncü liste 1 — ÂAbide — Anıt Örnekler: İstanbul bir anıtlarfi şehridir. İstanbul, Atatürk için, heykel- H bir amt yaptırmağa karar verdl Müstacel — Evgin. Örnekler: Yurdu bayındırmak, : evgin işlerimizin başında gelir. Dün Ankaradan bir evgin tel - graf aldım. 3 — Terbiye etmek -- Eğitmek. Terbiye (6ducation) — Eğitim. Mürebbi — Eğitmen, 4 — Mektep — Okul (Okula), 5 — Muallim — Öğretmen, ÜÖrnekler: Her öğretmen, eğitim usulleri - ni Bümez. Biz çoklanberi zençliği yeni za- manlar için eğitmek istiyaruz, Lâtürki sefikimizin spor muhar- viri Mösyö Serj'in Lâtürki, Holi - vud ve Türk sinema mecmuaları - | nn muhabiri olarak Becojrata gi - | iı:ıiu Ğu,ı!uk. Arhdqmızı suvaffakıyet dileriz. — t | 19 MAYIS — ms Askerlikten imtihan veremiyen talebe sınıf geçemiyecek Talimatname bakanlar heyetince tasdik Ankara, 18 — Askerliğe hazır - lık dersleri süel (askeri) ehliyet- nameler ve ihtiyat zabit hazırlık İ kıt'aları hakkındaki talimatname Bakanlar heyetince kabul edilmiş- tir. Talimatnameye — göre, ordu ve yüksek tahsil çağında — bulunan gençler süel (askeri) ehliyetname almağa — mecbur - olacaklardır. Bunun için de kendi mekteplerinin proğramlarına konulan süel (aske. ri) derslere, talimlere ve senelik kamplara devama mecbur tutula - caklardır. Sınıf terfii ve mektep- mezunu olmak için süel derslerden de iyi numara almak şarttır. Askerlik dersi ve tatbikatı mek- tep ve amıflar da şöyle gösterile - cektir: 1 — Resmi ve hususf — ve orta mekteplerle liselerin ve muallim | mekteplerinin birinci senelerinde ', ve ikinci derece orta ihtisas mek - teplerinin ilk sınıflarında haftada ikişer saat. 2 — Resmi ve hususi lise mua - dili birinci derecede orta ihtisas mekteplerinin her sınıfında hafta- da ikişer saat. 3 — Muallim mektepleriyle mu- siki muallim mektebinin mesleki kısımlarında her sınıfta haftada | ikişer saat. 4 — Tüccar, kaptan, çarkçı mektebinin birinci ve ikinci smıf- larında haftada ikişer saat. « B — Üniversite ve muadili yük - sek derecedeki diğer ihlizas mek - teplerinin ilk üç senesinde ve Ga- zi Terbiye enstitüsü — sımıflarında senede altmışar saatten ilk tahsil devresinde 180 saat. Memleketimizde ecnebi mek- tıplıriu &ıvıı eden Türk - tale - edildi besi kendi mekteplerine — muadil deredeki Türk mekteplerinde as * kerlik dersi görecekleri gibi asker” lik kapmlarma da iştirak edecek ” lerdir. Bunların da senıf terfii w€ mektepten mezun olmalarında as” kerlik derslerinden iyi numara a) maları şarttır. Doktor raporu alan talebe , ke biliyeti ve sıhhi ebliyeti elve.nlı olmadığı anlaşılırsa kampa ııhll* ve lalimden müslesnadır. Süel (Askeri) yüksek ehliyetna” me alacak olan yüksek mektep t lebesi ayni şekilde hazırlanan #" nıflarına aid programlarına gor” İstanbul talim taburu ile Ankare” da talim bölüğünde ve diğer ni kıt'alarında ders ve talim görecel” lerdir. Orta mekteplerle lise ve mua” dilleri olan — mektelerde askerlil tedrisatı, talim ve terbiye, süel malümat ve piyadecilik üze” rinden yapılacaktır. Ünbiversite ve yüksek mektep” lerdeki okutma tamamen mesleki” dir. Kampın müddeti, yüksek mek” teplerin bir ve iki sınıfları nihayt” Talebenin mevsime göre elbise v? malzemesi ordu tarafından temif ayrıldıkları hazırlık - kıt"; iki ay hizmet ettikten sonra İhti ' yat Sübay mektebi tedrisatını tâ kip dıılu Pilsudski, Leh Krallarının yanına gömüldü Cenaze merasiminde başvekile suikast yapıldığı yalan; fakat bir tayyarenin düşlüğü doğrudur Vargova, 18 — Lehistan bar -| bîyc nazırı mareşal Pilsudskinin cenaze merasimi çok dokuaaklı oldu. Varşovadan, trene bindiri!diği zaman çok yağmur — yağıyordu. Fakat binlerce halk, istasyonlara | genazeyi selâmlamak için gelmiş- lerdi. Altı zabit, yalın kılıçlarile ta- butur yanında muhafız duruyor- lardı. Cenaze , Krokoviye götürüldü. Bir top arabası üzerinde taşın - dı. Tabut gümüşten ve ağırdı. Bir müddet sonra tabutu Pil - sudekinin silâh arkadaşları yük - lendiler. Yabancı memleketler - den 300,000 kışi cenazede bulun- mak üzere gelmiştiler . Pilsudski, Leh krallarının gö - müldüğü yere gömüldü. Burada Lehistan cumhurreisi, dokunaklı bir ıîılıv vırııdı lı- okıt ÇAY AD0 K Kü “Eski krallarımızın aralarıl? yeni bir ebedi istirahat j daha karıştı. Onun başında ** ve elinde kraİlik âsası yöktu. fi) kat kalplerimizin kralı ve enef ” iimizin egemeni (hâkimi) idis Olüyüteşyie gide" tayyareci öldü Detroit, 19 (A-A.) — Lehli © yareci Hausner, mareşal dskinin cenaze ıunıiınlni' hef lunmak üzere buradan doğr” ü doğruya Lehistana uçmak yet! iken bir kazaya uğrayarak düşmüş ve ölmüştür. n . » Dün, Varşovada, şöyle bi f' vayet çıkmıştır: Gâyı. ,.ııü rasimi esnasında Leh baş ne bir suikast yapılmış..- hı haber, derhal tekzip e6” BU

Bu sayıdan diğer sayfalar: