25 Mayıs 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

25 Mayıs 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Kadınlara öğütler: Evlerde kazaların önüne geçmek için Evdeki kızılınn ekserisi du- şüncesizlik ve dikkatsizlik yüzün- den ileri gelir. İlk sağlık yardı- mınt bilen ibr kadın bu gibi hâdi- selerin vereceği acı ve — iztırabı mümkün olduğu kadar azaltabi lir. Burada size gündelik yaşayı şınızda en çok — karşılaşabileceği- niz kazaların bir listesi yapılmış tır. —Bu listeyi akılda tutmak fay- dalı bir iştir. Ancak bir kazanın önüne geçmek, onu tedavi etmek- ten çok daha iyidir. Bunu da ha- tırmızda tutunuz. Cilâlı Döşemeler : Bu gibi döşemeler hele çocuk- larla yaşlılar için daima tehlike kaynağıdır. Yol hasırlariyle halı larının iki başlarının altına lâstik bir şerit dikmek tehlikeleri çok a- zaltır. Bu şeritlerin altındaki kı- sım hiçbir vakit cılâlanmamat : dır. Yakılmış Kibritler: Gaz kokan bir odaya hiçbir va | kit elinizde çıplak bir ışıkla gir-| meyiniz. Eğer böyle yaparsaniız | şiddetli bir infilâka sebebiyet ve- rebilirsiniz. Çürük İskemleler: Ayağı yerinden oynamış, çıvisi| gevşemiş iskemlelere oturmak, ya- hut duvara birşey asmak için bun İarın üstüne çıkmak tehlikelidir. Bunlardan düşmek — ihtimalleri| çoktur ve düşme neticesinde ka fatası yahut belkemiği zedelene- bilir. »Gaşla Temizlik: Elbiseleyi ve başka eşyayı ev içinde gazla temizlemek çok teh. likelidir. Çünkü petrol yahut ben- zin çok çabuk ateş alır. Bu gibi işler daima evin dışında, açık ha- vada yapılmalı ve elbiseler kuru | yuncaya kadar dışarda — brraki- malıdır. Boğulma: Eğer çocuklardan birisi madeni bir nesne yahut para yutmak yü- zünden boğulma âlâmetleri göste- rirse, onu hemen ayaklarından a- şağı asmalı ve sırtına şiddetle vu- rulmalıdır. Sonra parmağınızı çocuğun ağzına sokun; parmak, yanağa yakın tutulmalı ve yaban- cı cismin altına kadar sokularak bu cisim neyse dışarıya çekilmeli- dir. Eğer soluk alma, kesilecek o- lursa, sun'i teneffüs yaptırılma- lıdır. Zehirler: Evde lizol ve buna benzer z2 hirli antiseptikler varsa — şişeler *muhakkak çocukların ulaşamıya cağı yerlerde tutulmalı, daha iyisi| kilitli dolaplarda bulundurulmalı- dır. Göze Giren Yabancı Cisimler: Gözünüze bir şey girdi mi ka- tiyen uğuşturmayınız. Çünkü göz uğuşturulunca o nisbette daha faz la gömülür. Belki de göz yaşla.- rınız onu kendiliğinden yıkryarak ne yapmalı” dışarıya atacaktır. Eğer yaşar-| ması bir cismi çıkarmıyacak olur- sa gözünüzün üst kapağını alt ka pağın üstüne çekin; ayni zaman- da da burnunuzdan şiddetle süm- kürün. Bu tedbirler de fayda ver. meyince doktor gelinciye kadar gözü ışıktan korumak için temiz bir bezle örtün.. Elektrik düğmeleri: Parmaklarınız ıslak ve yaş iken katiyen elektrik düğmesine dokun mayınız. Şiddetli elektrik çarp-| masına maruz kalabilirsiniz. Bi!-| hassa hamamlarda ve banyolarda bu gibi işten mümkün olduğu ka- dar sakmmalısınız. Dağınıklık: Eve ait fırça, süpürge, faraş, sc kovaları ve bunlara benziyen eşya rasgele yerlere ve bilhassa merdi- ven basamaklarına, karanlık kâ şelere bırakılmamalıdır. Buniar gelip geçenlerin ayaklarına takı- larak onları düşürebilir. Hele ö | nüne ardına bakmıyarak yürüyer çocukları ciddi tehlikelere maruz bırakır. Radyo: Eğer evinizdeki radyo kulaklı cinsinden ve evin elektrik tertiba-| tına bağlı ise, kulaklar kulağınız.| da iken makineyi çalıştırmağa baş lamayın; makine işledikten son- ra kulaklıkları takın.. Ayak Bileğinin Incinmeşi: Ayağınız burkulur, yahut aşık | kemiğiniz civarından incenirse niz, hemen sırt üstü yatın ve a yağınızdan potinle çorabmızı ya- vaş yavaş hiç acıtmadan çıkartın. Sonra da sırasiyle soğuk ve sıcak pansuman yaptırarak hiç kıpır danmaksızın istirahat edin.. Parasız | Musiki dersleri Binbirdirek Işık sokak Musiki Yayım Kurumu., Hergün ikiden sonra müracaat Dün ve Yarın Kütliyatının 31 inci Kitabı J. Rasin Külliyatı | halde ayakta duruyordu. | Teessüf HABER — Akşam Postası 25 MAYIS — 1935 Yakın tarihten kanlı yapraklar ittihat ve Terakkinin eski Çahkırı kâtib mes'ulü Cemal Oğuz anlatıyor; No. 39 “ Bırakın beni, tutmayın... Ben bir şeyden korkmuyorum.. Asılacaksam asılayım.., Fakat bu hal pek kısa bir müd - det devam etti. Düşündüm ki be - ni Maltaya sürecek olsalardı, bu kararı bana daha evvel hapishane- de tebliğ etmekte ne mahzur var - dı?, Bir idam mahkümuna kararın değiştirildiği böyle mi tebliğ edi - lir?. Bu sözler beni oyalamak için | uydurulmuş bir yalan olmasın?. Bütün bu noktaların aydınlan - ması lâzımdı. Doktor — şiringayı yaptıktan pekaz — sonra ayıldım.. Yattığım yerden şöyle etrafıma ba kındım.. Merkez — kumandanı E - min, yanında bir erkânıharb mira - layı ve daha bir kaç zabit olduğu Deliliğimin! verdiği bir itiyatla | birdenbire yerden fırladım.. On - | lar korktular, geri çekildiler.. Mer- kez kumandanı Emin, inzibat as - kerlerine: — Gelin, tutun şu herifi! bağırdı..... Askerler koşarak beni yakaladı- lar. Ben bir taraftan onların elin - den kurtulmağa çalışıyor, bir ta - | raftan da şöyle söylüyordum: — Bırakın beni, tutmaym... Ben bir şeyden korkmıyorum.. Asıla - caksam asılayım.. Yalnız bir hoca getirin, dua edeceğim, o kadar yeter.... Vahdeddin haininin pa - çavrasını dinlemeye — Tüzum yok.. ediyorum ki hastayım.. Hastayım.. Bayılıyorum.. — Yoksa metanetimi muhafaza ederim.,, Kumandanın emri üzerine beni bir sandalyeye oturtuyorlar.. Ben, | Emin (paşa) dan bir sigara isti - | yorum.. Hemen tabakasmı çıkara- rak içinden bir sigara alıyor ve bana uzatıyor. — Arkadan da bir | kibrit çakıyor.. Emin Paşayı şahsen çok iyi ta - nıyorum.. Fakat deliliğime onu da inandırmak için kendisini hiç tanı- mıyormuşum gibi soruyorum: — Sen kimsin?. — Merkez kumandanı Emin!.. Bu cevabı alır almaz — sigarayı suratına fırlatıyor ve bağrıyorum: — Benim, senin gibi bir adamın | cıgarasma ihtiyacım yok... Merkez kumandanı bu hareketi- me çok müteessir oluyor.. Fakat hiç ses çıkarmıyor.. Du sefer, onun | yanmda duran erkânı harb mira - | layı bana bir cigara uzattı. Ciga - rayı alırken ona da ayni suali sor- dum: — Sen kimsin?. — Merkez kumandan muavini Müfid!.. — Senin cigaranı alırım.. dedim ve yaktım... . Müfid, şimdi, Kırşehir saylavı - dır. Sonradan öğrendim ki, ben o- dada baygın yatarken ikinci defa omuzlarımdan tutan ve: — Oğuz (bey) kendine gel!.. Maltaya — gideceksin... İdamdan kurtuldun, diye müjde veren ken - disiymiş... . diye fesinden çekilmeye mecbur kalma- s1 suretiyle neticelenmiş.. Ben cigarayı kuvvetli nefesler - le çekiyordum.. Mehmed Ali etra- | fına bön bön bakınıyor. O da, ben de ipten kurtulduğumuza daha hiç emin değiliz.. . Ayıldığımın beşinci dakikasın - da dışarıda bir gürültü oldu. Et - | rafta (paşa geliyor, paşa geliyor) | diye sesler duyuldu.. Çok geçme - den mahmuz — şakırtıları içinde Nemrut Mustafa içeri girdi. Kaşla- rı her zamanki gibi çatıktı.. Oda - ya girer girmez gözü bana ilişti.. Yüzünde iblisane bir sırıtma be- lirdi. Benden sonra salonun öbür köşesine döndü, baktı.. Ben de ay- ni tarafa baktım ve bir köşeye bü- zülmüş ayakta duran Mardin mu - tasarrıfı Nusreti gördüm.. Onu da askeri tevkifhaneden getirmişler - di. Nemrud Mustafanım bir bana, bir de Nusrete bakışı çok mânidar- dı. Ben Nusrete bakmaktayken, o - daya iki İngiliz zabiti girdi.. Nem- rud Mustafa ile kulak kulağa bir | şeyler konuştular... Zabitlerden bi- rinin elinde küçük bir kâğıd vardı. Konuşma bitince bizim işideceği - miz kadar yüksek bir sesle: — Yes; olrayt! dedi ve elinde tuttuğu kâğıttan birşeyi kurşun ka- lemle çizdi.. Bu sırada 'Nemrut Mustafanın mel'un bakaşlati bizim üzerimizde dolaşıyordu.. Bizi İngilizlere teslim edecekle - rini anlamıştım.. Nemrud Mustafa ya: — Paşa, paşa! Bu hareketiniz | denaetin, alçaklığın en büyüğü - dür. Bizi onlara teslim ediyorsu - nuz.. Bu adamlar bize işkence a - decekler,.. Asacaksaniz asın da kurtulalım... Dedim.. Divanıharb reisi, bana ce- vab bile vermedi.. Yanındaki İn - gilizlerle tekrar bir şeyler konuş - tu. — İngiliz zabitlerinden birisi elinde kâğıdı okumağa başladı.. İlk defa benim ismim okundu .. Inzibatlar beni tutarak — kapının ağzına aldılar. Benden sonra Mehmed Alinin ismi okundu.. Onu da benim yanı- ma getirdiler... Bizi dışarı çıkarır « larken mutasarrıf Nusretin: — Paşa! Maltaya gidecek olan arkadaşların içinde ben de vardım diye bağırdığı, Nemrud Mustafa - nan da bozuk şivesiyle: — Senin daha muamelen bit - memişlir, sen burada kalacaksım, dediğini duyduk... Halbuki; zavallı Nusreti 'gün Beyazıtta astılar. Bizi, merkez kumandanlığının merdivenlerinden indirdiler. Aşa- ğıda on beş kadar — silâhlı İngiliz askerinin muhafazası altında bu - lunan bir kamyona — bindirdiler.. Ingiliz neferleri de yanımıza at - ladılar.. Süngülerini bize doğru çevirdiler.. -Kamyon hareket etti ve içinde İngiliz zabitlerinin bu - lunduğu bir hususi otomobil taki - be başladı... . Mehmed Ali ile kamyonun bir köşesine büzülmüş — konuşmağa başladık... Ben — Arkadaş! Biz Maltaya filân gitmiyoruz.. Bu keratalar, öyle bir denaet işliyorlar ki, akla ve hayala gelmez.. Halka dehşet vermek için idam hükmünü İngi - lizlere tatbik ettirecekler.,, Rahmetli — arkadaşım şöyle bir düşündü.. Ve şu cevabı verdi: — Ellerinden geleni geri Köy £ Masınlar.. Millet elbet bir gün inti- kamımızı alır... , Kamyon, Fincancılar yokuşunu takiben Sultanhamamına geldi ... Oradan ilerledik, Yenicami keme- rini geçiyoruz.. Kalbim müthiş bir tazyık altında — kuvvetli kuvvetli atıyor... — Acaha darataçları Eminö - nünde mi kuruldu ? şüphesi bey- nimi kemiriyor.. Kamyon döneme- ci kıvrılmadan yerimden fırlaya - rak süngülerin arasmdan uzanı * yor ve Eminönü meydanıma bakı * yorum.. — Ortada hiç bir şey yok.- Köprüyü geçtik... Sağ tarafa, rıh * tıma kıvrıldık Oradan ikinci rıhtr ma geçtik.. Ve Arapyan hanmm önünde durduk, . ertesi (Devamı var) E NEŞET | -a ' KNıN KOMPRiMELERi "'ı’ UK AA İÇERİZİNDE MER XDE ARAYİNİZ SITMA, GRiP, NEZLE Bir tek Kinin Komprimesi sizi bü- tün bu hastalıklardan — kurtarır . Eczanelerden Kinin alırken daima 2 lik zarf ve yahut da 10 adetlik tüpler içerisinde E. NEŞ'ET kinini israrla isteyiniz Deposu: Ankara Cad. No. İstanbul. 88, Bir saat satın almadan evvel Bütün dünyada meşhur ârf Meşbur Rasin Külliyatının dördüncü ve son cildi çıktı. Ter- cüme, üstat H. Nâzımındır. Bu büyük bir irfan mahsulü ve zorlu bir himmettir. Mütercim her iki dile bütün inceliklerile âdeta hükim bir halde olduğundan her dört cilt birer âbide teşkil etmiştir. Tebrik ve tavsiye ederiz. 60 kuruş. R E V U E sSaatlerinin Yeni kolleksiyonunu göstermesini saatçinizden isteyiniz. Bahçekapr Taş han No. 19 Benim merkez kumandanı Emin | (paşa) nan cigarasını suratına fır- latarak muavinin cigarasmı kabul edişim bir mesele olmuş.. Müfid - den şüphelenmişler.. Ve bu kücük | cigara ikramı hâdisesi, onun vazi- || Umumi deposu: İstanhul,

Bu sayıdan diğer sayfalar: