29 Ağustos 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16

29 Ağustos 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(HABER HABER e. a e sak 8 bıcak var”. Şişman bir adaşmn Olurduğu bir oda. ya ge iler. iken Silah darı aln. S5 vadinin esrarını keşfe gelenler ölüme Emel kezla Hin. Jhayağın ya K ia z OMmaykaa kenaiime | geldi ve vahş/ler ken. dilerini Sisli Vadiye geğre, gölürmeğe baş. dılâr. e, Kılıç dişli kaplan Xx: 9)un Hindistan ormanlarındaki maceraları 1: Bir mevi asan- l Sörle yu karıya) A çekildiler. koli kiç Dy kapla, pi na karşı Pele Gi ken. ar vucudile müda- z Yaa ediyöray. HASAN TRAŞ BIÇAGI dünyada en Şimdiye kadar icadolunan bütün tıraş bıçakları arasında en mükemmel ve en fevkalâde olduğu tahakkuk etmiştir. Piyasada mevcut fraş bıçaklarını şaşırt mıştır. Hasan tıraş bıçağının 1 . 2 8- numaralı gayet keskin ve hassas tarafları vardır ki her bir tarafile Jâakal on defa tıraş olmak kabildir, Bu hesapla 5 kuruşluk bir adet Hasan tıraş br çağile 40 defa ve ıslak bardakta bilen dikde yü defa tıraş yapılmak mümkün dür, ki dünyanın hiç bir bıçağında bu meziyet yoktur; Hasan bıçağı istediği niz halde başka marka : Bir adedi 5 kuruştur. 10 adedi 45 kuruştur. Hasan deposu: Ankara, İstanbul; “Beyoğtur “ 310 SERSERİLER YATAĞI ri uyumuş bir halde uşak oturuyor ! iki dev gibi mızraklı asker karşı taraftaki kapının önünde nöbe! bekliyordu. Ragastan kapıyı açınca bir ba kışta bunları farketti. Arkadaş | ları içeriye hücum ettiler. Kendi | si 4s kapıyı kapatıp önünde dar du Mongomeri: — Hey, baskın var! diye hay- kırdı. Altı arkadaş düşmanlarmı seç mek için çok tereddüt etmediler. Sonra bir kavga koptu. Bağırmalar, müthiş küfürle: yükseldi. Madlen ilk hançer darbesiyle mızraklı askerlerden birini yere serip öbürüne hücum etmişti. Manfredle Lantene üç zabitin üzerine atıldılar. Zabitler kılıç. larını çekmişlerdi. Fakat Manfred ile Lantene hançerleriyle hücum ettiler. Bir iki saniye sonra aldık. ları hafif yaralardan kan içinde kaldılarsa da üç zabitin de leşle-| ri vere serildi. İ #u anda Madlen Ferron müthi, | Bir Whk-aha salıverdi. Dev gibi as | ke * müzrağının altından kurtu Jarak gânçerini herifin karnını sap'amıştı. Korkudan diz çöken uşak, elle- rin “ağlatmak üzere İspadakap yaya uzattı. Mongomeriye gelince, o da ka- pıyı açarak: — Baskın var! diye bağırıp d: şarıya fırlamak istemişti. Kapının önünde Ragastanı göi rünce: — Yol ver.. diye homurdandı. Bu anda sırtında tuhaf bir a- ğırlık hissetti. Tribule onun arkasına sıçrıya rak: — Mösyö Mongomeri,. Kulunu- zu tanıdınız mı? demişti. Fakat ayni zamanda on parma- ğıyla zabitin boğazımı sıktığı için herif cevap veremedi. Boğultmış ve ölmüş olarak yere düştü. Bütün bu vakalar ancak yirmi saniye kadar sürmüştü, — İmdat!.. İmdat!,. Genç kızın acı ve yeisle bağı- ran sesi duyuldu. Altı arkadaş kapıya atıldılar. — İmdat anne!.. İmdat.. — Susacak mısın?.. Yerde yatan yaralıların hırıltı. ları bu çığlıklara karışıyordu — Hay Allah belâsını versin! . Kapı kilitli.. diye bağıran Mar fred çok korkunç bir hal almış- ti. Altı arkadaş birbirlerine bakt:- tar. Yüzleri deli yüzüne bentedi. doğan bir hayrete kapılmışlardı. — Manfred, sevgilim. Yetiş! Jiyet haykırıyordu. Manfred deli gibi kapıya saldı. rrp omuzuyla boşuna birkaç ham- le yaptı. — Imdat Manfred, imdat! Zavallı kız, bu anda anasını, ba. batını her şeyi unutmuştu. Yalı» sevgilisinin kendisini kurtaracağı. ni umarak onu çağırıyordu. ; iyisidir verirlerse al danmayınız, taklitlerinden sakının SERSERİLER YATAĞI 301 Bu anda kralın boğuk ve müt hiş sesi duyuldu: — Artık benimsin! Seni ele gs- çirdim artık!.. Uzakta, sarayın içinde, gitti duyuluyordu. Ragastan: — Kanape ile vuralım! diye bağırdı. Altı kişi, uzun, ağır, kanapeyi yakalıyarak biraz salladiktavı! sonra kapıys indirdiler. Kapı kırıldı. Altışı da karma karışık içeriyz atıldılar, Jiyet devrilen koltuk sanda! yalarının arkasında hâlâ kendisi- ni müdafaa ediyordu. Manfred sevinçle bağırarak sev- gilisinin üzerine atıldı. Jiyet, sevinç ve iftiharla gülüm siyerek böyle kahramanca kurta. rılmaktan doğan saadetten bayıl mış gibi gözlerini yumdu. Manfred, kızı tutup arkasına aldı. Bir eliyle onu tutuyor ve öbür e liyle de hançerini sallıyordu. Anlatılmaz bir hayrete düşen, saşıran kral, yardım istemek için bağırmak istiyorsa da sesi çıkmı- yordu. Manfred; bekleme salonuna 2 tıldı. Öbür beş arkadaşı da kazarak! onun etrafını sardılar. Bekleme salonunu geçerek geniş koridora geldiler. e) büyüyen ve yaklaşan bir gürültü! Demin duydukları gürültü şim: di daha yakından ve daha büyü- müş olarak sksediyordu. Bir takım sesler: — Şevketmaabın dairesine .. Şevketmaabın dairesine! diye haykırıyordu. Bir kısmı, yarı giyinmiş olduğu halde yirmi, yirmi beş jantiyora meydana çıktılar. Yeniden çarpışma başladı. Bu sefer Ragastan başa geçmiş» ti, Ağır kılıcı koridorun karanlığı içinde şimşek gibi çakıyordu Koridordan bahçeye inen mer. divenin başına kadar on adım ge- nişliğinde kanlı bir yol hasıl ols muştu.. Altı arkadaşın hepsi yaralıydı. Fakat yerde de ölü ve yaralılar dizilmişti. Arkalarından, şaşkınlığı geçen kralın: — Yakalayın! Gebertin! diye bağırdığı duyuldu. Mosmor kesilerek titriyen Bi rinci Fransuva, elinde bir hançer bulunduğu halde koşuyordu. Merdivenin üst başına geldiği zaman gözüne cehennemi bir ha» yal ilişti. Manfred, sıçraya sıçraya mer* divenlerden iniyordu. Omuzunda Jiyet, — etrafında dön Kişi, İşa sarkan wardı Süre şeytan vardı. Bunların bir hançer gibi delip geçtikleri jantiyom yığınmı, şim di yalnız bir adam, peri masalla-

Bu sayıdan diğer sayfalar: