31 Ağustos 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

31 Ağustos 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4l AĞUSTOS — 198» HABER — Akşam Postası amm m a Ş.A... GM Kn m 0 e e - GAZETECİ Pap—— Töpal be. ibanın iavamla iW/ bomba e Mki- Din maf. 2a$ını berhava €jmişler. dr... Yozı ya fe fevkalade , Pe izzszeez Veli Efendi At yarışları i MÜZAYEDE İLE SATIŞ 1935 Eylülün 1 inci pazar günü sabahı saat 10 da Osmanbeyde Rumeli caddesinde (Evvelce Cabi caddesi) (o Afitap apartımanın 2 numaralı odairesinde mevcut emsalsiz eğya açık arttırma su retiyle satılacaktır, Yiyananın meşhur Portois et Fiş fabrikasının mamulâtından pelesenk ağacından emsalsiz bir yemek oda ta- kımı; hakiki İngiliz mamulâtı masif akajudan yapılmış pek müzeyyen bir i yatak oda takımı; Viyana mamulâtı bir vitrin, bir aynalı jardiner, bir ka- nape - divan bir orta masasını havi ceman on sekiz parçadan o mürekkep salon takımı; İngiliz meşhur Map - pels fabrikasının malulâtından em - salsiz vitrin, etajer; kluzone, Galle, portugez hayli vazolar ve duvar ta - i z 2 N bakları; gayet zarif biblolar; meş - : hur Fransız ressam Cottinin imzası z > havi 2 yağlı boya tablo; Thonet bü- İ yük port . manto, kristofl takımlar;| İ bakiki Rus semaveri; kolumbia mar - : kalı bir gramofon ve plâklar; elektrik 2 ve 20 komprimelik ambalajlarda avizeler, Çin kluazonesinden mamul) > bulunur, hokka takımı ve çay takımı, asri du - var Saati; minisir yazıhane ve kol - tuk: kitap etajerleri; AEG halı sü - pürgesi elektrikli; — perdeler; ve sair hayli ev eşyaları, İ Soğuk ELİNE ; Son büyük ikramiyeli haftası el iiidiri Bu zevkli günü kaçırmayınız. #ZX Her halde koşuya gidiniz, METAMORFOZ Yüzdeki çiller ve sivilceleri geçirir. ağrılarda Türk Hava Kurumu Büyük Piyangosu Şimdiye kadar binlerce kişi; * zengin etmiştir. 79.cu tertip 5.ci keşide 77 Eylüldedir Büyük Ikramiye : 35.000 Liradır Ayrıca: 15.000,12.000, 10.000 liralık ikramiye teris(20.000 lira) lık mükâfat-vardır ».. Ambalaj ve komprimelârin - üzerinde halisliğin timsalik öv | da Anadolu ve Acem halıları, olan S3 markasını arayınız. ; Pey sürenlerden yüzde 25 teminat İ 3m SERSERİLER YATAĞI SERSERİLER YATAGI 317 İğnas dö Loyolanım düşünüp i» İsiyzn dö Puvatye, Birinci Fran ... Saatler geçti. Gece pek kas Fakat henüz çok gençti. Man- savanın kuledeki odaya girdiğini görünce çok kalabalık olan veli. ahin dairesine koştu. Cesur v- za- lip bir sesle: — İhtiyar kral ölüyor.. Yaşasın genç kral! diye bağırdı. Beti benzi atan veliahtın etra- fısda büyük bir hürmetle eğilen jantiyomlar: — Yaşasın kral! sesleriyle c-ta- İsği titrettiler. ER Birinci Fransuva odaya girer girmez bemen hançerini eline al- dı. Homurdanarak ilerledi ve yarı karanlık içinde kendisini ça- ğıran kadını arıyordu. Bu bir dakika kadar sürdü. Bu sırala bayıltıcı, baş döndürücü kol'ular bütün duygularını gıcıklıyo:du. Sonra sersem bir halde geniş kar- yolayı gördü ve tanıdi.. İçinde Madlen vardı ve çırılçıplaktı, Kollarını krala doğru uzatıror. titriyor, çırpınyordu. Kral hançerini elinden frlattı. İ Soyunmağa başladı.. Madlen kar. yoladan inerek ona yardım etti. İkisi de tekrar karyolaya çıktı- lar... Birbirlerine sarıldılar. Tama- men birbirlerinin olmuşlar, kin ve nefretlerini, zehirlenmiş olduk'a: rını unutmuşlardı. Dudakların da, göğüslerinde bullnan iğ-enç çabanları görmüyorlardı Ko'tnuş nefesleri birbirine karıştı. Boğuk fısıltıları odaya doldur! du., ranlıktı. Işik da yakmamışlardı.. Birinci Fransuva son bir çırpınış- la hıçkırıyor, hırlıyordu. Madlen eliyle onun vüculuna dokunarak buz gibi soğumuş ol- duğunu gördü. Ölmek üzereydi. O vakit her ikisinin de bittün öbür duygular silinerek sonsuz bir kin ve düşmanlık hissi bütün ben- liklerini kapladı. Madlen, titriyen gerdanm. öl- mek üzere bulunan kralı boğmak istiyormuş gibi onun dudaklarına yapıştırdı. — Bir daha öp.. Bir daha okşa sevgilim! diye mırıldandı. O zaman kral son nefesinde ii zerine yatan kadınm dudaklarına dokunan gerdanını gördü. Can havliyle ağzını açtı ve vah- şi bir hayvan gibi homurdanırak dişlerini bu kar gibi beyaz gerra- na geçirdi.. ? Bütün kuvvetiyle ısırdı. Fışkıran bir kan seli ikisinin de vücudunu kırmızıya boyadı. Madlen hafif bir soluk alarak öldü. Birinci Fransuva, yuvalerin- dan fırlamış gözleriyle kadının ö- lüsüne baktı, Kanlı dudakl sın- dan bir kahkaha fırladı. Madlenin ölüsünü kucağına aldı.. Onu bir saniye kadar daha seyrettik'en sonra oda son teselli ölümün ehe- di sakinliğine kendisini bıraktı. —SON— fredi de kendi elemlerinden acı duyar gördüğü için yavaş yavaş is- tıraplarını saklamağa çalıştı. Nihayet zaman geçtikçe bütün acılarını unuttu. Zaman ve aşk.. Bu iki teselli edici Jiyetin ma'em- li ruhunu yatıştırdılar. Bir za- man geldi ki kızcağız zavallı soy- tarıyı düşündüğü zaman ufak bir hüzün duyuyor, fakat bu da kal. bindeki sevince fazla bir te3': ya- pamıyordu. Yerleştikleri İtalyanın en güzel şehri olan Montefortede Şöva'ye dö Ragastan bir bahçenin ortasın- da Tribule ile Etyen Dole için mermerden birer anıt (abide) diktirmişti. İşte bu anıtın yanında bürük ve ağaçların serin gölgeleri #'tın- da toplanarak O geçmişleri:den bahsetmeği pek severlerdi. Bu güzel yerde iki aile daha ku- rulmuştu. Bu son vakaların olduğu sene Haziranın on beşinci günü Man- fredle Jiyet ve Lantene ile Avstin düğünleri yapıldı. Bu sevinçli yağ gününde yapı- lan evlenme töreninde giz! bir hüzün vardı. İki genç kız kendi kendiletine: — Ah, babam da burada 9-1'un- muş olsaydı.. diye düşünüycer'ar. dı. Kont dö Monklar tutulduğu de- Hilikten hiç bir zaman kurtu'sma- dı dare ettiği müthiş hâdiseler bu a- damın aklını bütün ömrünc» ba- şından almıştı, Fakat bu delilik pek usluca idi, Kendisine can ve gönülden hiz- met eden Aveti çok seviyordu. Etiyen Oolenin işkencesinde polis müdürünün ne kadar ertak olduğunu bilenler, ilim kurbanı o- lan zavallı şehidin kızı tarafrıdan babasının cellâdına karşı gösteri- len yüksek kalpliliği görselerdi, anlatılmaz bir heyecana kapılır» lardı. Ne çare ki bu cellât kocasının babasıydı. p RAMBUYYE Tribulenin ölümünden yirmi gün sonra Rambuyye şatosmun tenha kulelerinden birinde kir o- dada iki kadın konuşuyorlardı. Bunlardan biri Madlen Fe-ron, öbürü Diyan dö Puvatye idi. Madlen saray halkını Ramhuy- ye'ye kadar takip etmişti. Şatoya nasıl girmişti? D'sanın karanlık düşüncesini nasıl anhya- bilmişti, Bunun bize lüzumu yok Bil. mekliğimiz lâzım olan bir şe: var- sa o da bir gece Madlenin Divana görünmesi, onunla uzun uzu” ko- nuşması ve siyasi dolaplar çevir- mekte pek usta olan bu kadını kandırmış olmasıydı. Madlen esrarengiz kulenin o- dasını, Fontenblöde kralı kabu

Bu sayıdan diğer sayfalar: