9 Eylül 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

9 Eylül 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

# EYLÜL — 1935 ORMANIN KIZI Vahşi hayvanlar arasında ve Alrikanın balta girmemiş ormanla” #inda geçen aşk ve kahramanlık. heyecan. esrar ve tetkik romanı BN“ gg exam Yazan: Rıza Şekib uma Karşa, Manbito reisinin daveti- ni nihayet kabul etmiye mec- but kalmış ve aslanlarını da yanına alarak gitmişti — Madem ki haklıyım, o halde niçin ısrar ediyorsun? — İsrar edişim gene senin için Karşa... Biraz da başka yerleri, büyük şehirleri gör... O zaman... — Hayır Ebülülâ... Ben orma * nımdan bir yere ayrılmak istemi - yorum ve bu mevzu üzerinde ko- nuşmaktan da vazgeçelim... Ebülülâ sustu. Zaten başka tür- lü de hareket edemezdi. Çünki Karşa hiç münakaşaya getmi-- ve istemediği şeyler üzerinde kö * nuşmağa tahammül gösteremiyor du, Hemen rengi değişir, bakışı a- <cayipleşirdi. Ebülülâ ayağa kalktı: — Haydi, dedi, biraz yiyecek toplayıp gelelim, Dolaşmış da o - luruz... Karşa cevap vermeden doğrul. du. Serinlik hölâ devam ediyordu. İnsan böyle havada günlerce ve zahmetsizce yol yürüyebi'irdi. — Nereye gideceğiz?.. — Sen nereye istersen Karşa! Detaşıp gelmeleri uzun sürme di. Kulübelerine döndükleri za - man, yanında kendilerini bekli « Yen uzun boylu, geniş omuzlu bır yerli ile karşılaştılar. Fakat uzun! boylu yerli güzel bir arapça ile: — Ormanınıza sizden izinsiz girdim. Beni affedin. Konuşmak | üzere geldim. Dedi, Karşa cevap verdi: — Sizi dinliyorum. Buraya ilk defa gelen biri değilsiniz. Fakat farkı var, başkaları bana fenalık yapmak için gelirler, siz konuş - mağa geliyorsunuz. — Size kabilemin dostluklarını getiriyorum. Arkadaşlarım'za yap tığmız iyilikleri unutamıyoruz. — Unutmamak da lâzım... Ebülülâ söze karıştı: — Galiba yanmızdaki genç yerliyi almağa geldiniz... — Hayır... Onu değil sizi, Rei-| simiz bütün kabilenin isteğini ye- rine getirmek üzere beni gönder di. Kabilemize misafir olmanızı rica ediyoruz. — Gerçi yakından dostlık u » zak dostluktan iyidir. Reisinizin davetine çok sevindim. Fakat ma- Alesef gelemiyeceğim. — Ben sizsiz dönersem öldürü- » Reisim dostluğunu size Ağızdan söylemek istiyor... — Niçin öldürüleceksin? — Size kadar geldiğime reisi- mi inandırmak güç olacaktır, — Korkun bu ise kolay. Ba- Ba kadar geldiğini reisine anlata" için sana yardım ederim. — Monbitoluları kırmaymız kızı, Yarım geceki eğ - lencemizde bulununuz ve Brie Vindiriniz. Karşa bu daveti hakikaten ka * bul etmek istemiyordu. O Monbi « toluları çok iyi biliyordu. Onlarla ğu bu kadar ilerletmek de İyi değildi. Bunlar garip yaradı - insanlardı. Bir ânları bir ân- ıma benzemez şimdi dastken, simdi düşman görünürlerdi. Ba - nun için de istedikleri herhangi ehemmiyetsiz birşeyi yapmamak kâfi gelirdi. Karşa Monbitoluların her iste - diklerini yapamıyacağı için, düş - manlıklarını kamçılayacağından | çekiniyordu. Gene ısrarla: — Reisine, davetinden çok se- vindiğimi söyleyin, dedi. İsteğini yerine getirmem bugün için im * kânsızdır. Ebülüli benim yerime bu davete gidebilir. Ben de bir başka zaman, davete bile lüzum bırakmadan kendis'ni ziyaret e » derim. Karşanın bu ve bunun gibi ıs - rarları geniş omuzlu yerlide hiç- bir yumuşaklık yaratamıyordu.Bu da Monbitoluların bir isteğini ye- rine getirmemek değil miydi? Bu da daha yeni doğmek üzere bulur nan bir dostluğu düşmanlığa çevi- recek bir sebep sayılamaz mıydı? Karşa bu düşünce ile, neden sonra: , — Pekâlâ geleceğiz, dedi. Fa - kat iki aslanımı da beraber alaca- ğrm. Reisin acaba buna muvafa « kat edecek mi? — Sizin gibi, aslanlarınız da bi- zim misafirimizdir. Bundan mem nun bile olacaktır. Geniş omuzlu yerli bunu söy - lerken gözlerinde bir endişenin r şıldadığı açıkça görülüyordu. Az sonra bunu açığa da vurdu: — Yalnız, dedi... Bize bir zara rı dokunmaz ya? Karşa temin etti: — Hayır... Aslanlarım, sözleri- mi, birçok insanlardan çok daba iyi anlar ve beni daha çok sayar... — O halde ne zaman gidece - ğiz? (Devamı var) HABER — Aksam Posta Bu bir irk ve renk harbi olacak! Habeş ordusuna gir- mek istiyen 2600 yabancı beyaz niçin kabi edilmiyorlar Londra, (Özel) — Habeşistan ordusuna yabancı hiçbir gönüllü a Immıyacağına dair birçok kereler ilân edildiği halde Habeşistanın Londra elçiliğine bu yolda başvu” ran yabancıların sayısı 2600 kişiyi bulduğu anlaşılmıştır. Bunların 500 kişisi mubtelif Avrupa mem- leketlerinden, 250 kişisi Irlanda serbest hükümetinden, ve geri ya* nı Britanyadan ve dominyonların- dandır. Habeş ordusuna girmek istiyen yabancılar üç kısma ayrrlabilir.Bi- rincisi, küçük ve tehdide uğramış bir ulusa samimiyetle yardım et * mek istiyenlerdir. İkinci kısım gö- nüllüler, Habeş ordusuna girmek suretiyle kendilerine heyecan ve muhtemel bir menfaat temin et - mek isteğinde olanlardır. Üçüncü kısım ise, birtakım işsizlerdir ki selâmeti ancak bunda bulmakta * dırlar. Hepsine verilen cevap da, “Te- şekkür ederiz.Fakat gönüllü almr yoruz!,, dur. Habeşistana beyaz gönüllü a - Immmamasınn sebebi de üçtür ve pek dikkate değer mahiyettedir: Birincisi, Avrupalılarm Habeş dili bilmeyişleridir. İkincisi, Av rupalıların Habeş ikliminde Ha « beşlere yük olmaktan başka bir şe yaramiyacağıdır. Üçüncüsü ise, Habeşistan bir “ık ve renk harbr,, saydığı bu ci- dalde beyazlarla renklilerin bir safta bulunmasını istememeleri - dir. Diğer taraftan askerlik çağında hiçbir Habeş Londrada kalma - mıştır. Son giden iki Habeşli de Londrada elektrik mühendisliği tahsil eden iki gençti. Istanbul Ziraat Mektebine girme şartları Istanbul Ziraat Mektebi Müdürlüğünden: 1 — Orta Mektep Mezunu olmak 2 — Türk Tabiyetinde bulun ak 3 — Yaşı 19 zu aşkın olmamak 4 — Arazi sahibi çiftei evladı olmak, 5 — Hastalıksız ve vucutları Ziraat işlerinde çalışmağa daya * nıklı olmak. 6 — Mektebin kayıt işleri Eylülün 20 inci akşamına kadardır. Mektebe girmek isteyenler aşağıda Yazılı vesikaları, istidalarma bağlı olarak göndermelidirler. | 1 — Mektep şahadetnamesi veya tasdiknamesinin aslı, 2 — Hü. viyet Cüzdanı, 3 — Sağlık ve aşı raporları, 4 — Hükümetçe musad- dak eyi vesikası $ Hökümelçe musaddak arazi sahibi veya çiftçi ve-! sikası, 6 — Üç adet vesikalık fotoğraf. Bu vesikaları tamam aki göndermeyenlerin kaydı yapılma 2. 7 — Mektebe kabul olunanlar okuma devresi içinde mazeretsiz olarak mektebi kendiliğinden bırakdıkları veya cezel olarak çıka - rıldıkları takdirde mektebin kendilerine yaptığı bütün masrafları 5- deyeceklerine dair mektebin vereceği nümuneye göre noterlikten | tasdikli bir kefaletname vereceklerdir. | 8 — İstekliler arasında hesap, hendese, biyoloji, Fenbilgisi, Türkiye Coğrafyası ve tarihten s6çme sımacı yapılacaktır. 9 — Seçme Smacı 25/Eylül/ 935 Çarşamba günü saat onda İs- tanbul Ziraat Müdürlüğünde yapılacaktır. İstekliler Bu gün ve saat- ta İstanbul Ziraat Müdürlüğünde bulunmalıdırlar. 10 — İstanbulda bulunanlar yazılmak için istida ve vesikalariy- le birlikte İstanbul Ziraat Müdürlüğüne veya Halkalı mektep Mü *, dürlüğüne başvurmalıdırlar, (4806), Nakleden: (Hatice Süreyya) Dünya g peşinde... Fahrünname adi tarin romanından alınmıstır. Hüma “ Ne diye geldi?,, diye üzelinin €ski Farisi No.57 bakıyordu. Kapı açıldı içeriden Ferruh Bu üç devlete, ayrı ayrı, pl kür namesi ve mukabil hediye yollamak zarureti vardı. İşte sür- priz de bu hediyelerde olacaktı. | Bir filin üzerine, kocaman bir İ oda yaptılar. Hediye, sözde bu & danın içindeydi. Ferruh, Hümanın sarayma kadar bu hediyeyi geti « ren heyetin reisi diye geldi. Sonra, odanın içine girdi. | Hüma, komşu hükümdarın gön- derdiği hediye nedir diye anla - mak üzere, Höngüm ile birlikte bahçeye çıktılar. Filin üstünden, oda, ihtişamla yere indirildi. Ka - pısı açılıp da içinden Ferruh çıkın: Bu buluşma, fevkalâde meser - retli oldu. Bütün eski elemler ar - tık unutulmuştu. Ferruh, bütün macerayı anlattı. Aynı güzel oyu" nu Numan Şaha da yapmağa ka- rar verdiler. Höngüm ile Ferruh hudut boyuna geldiler. Oradan Numan Şahm arazisine geçtiler. İhtiyar şah, Yusufun gömleğini bekliyen Yakub gibi, gözleri yol - da, bunca senedir, oğlunun habe - rini bekliyordu. Evvelâ Höngüm'm geldiği müj- desini ona verdiler. Oğlundan bir haber varmı yok mu? diye fevkalâde merak ediyordu. O ka- dar ihtiyarlamıştı ki, şayet kendi- sine fil oyunu yapılırsa sevincin « den birdenbire ölmesinden kor « kuldu, Höngâm, meseleyi, sindire sindire ona anlatı, — Ah, evlâdım!.. Evlâdrma kavuşacağım demek... Onu derhal yanıma getirin... * dedi, Baba ile evlâdm kavuşması, cidden pek hoş oldu: — Bizi bırakıp gittin diye pek üzüldümdü, fakat madem ki gel - aşk uğrunda bu seyahati yaptın, ii gençlik halinden anlarım... Ona bütün meseleyi anlattılar. ha vardı, onu da söylediler: — Babacığım... Senin hudutla” rını büyütmeğe muvaffak oldum.. Hüma Sultan, bütün memleketi ve fethettiği yerleri sana terkediyor... Görüyorsun ya, yalnız kendime bir gönül değil, sana da topraklar kazandırdım... Dolaşmam beyhu - HABER AKŞAM POSTASI IDARE EVI Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu ; lâ Telgraf adresi : istanbul HABER Yazı Işleri telofonu : 24872 idarevenân . ; 24310 ABONE ŞARTLARI Türkiye Eenebi Senelik t400Kr. 270046, 6 aylık 730 , 1450 ,, 3 aylik 400 « 800 * evi O 1SO , 300 İLÂN TARİFESİ Ticaret ilânlarının satırı 12,50 Resmi ilânların 10 ki Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKIT) matbaası : Ankara caddesi Meserret Kavilleştikleri başka birşey da” fi çıktı. rısının diyarı da, bundan sonra, seni Şahların şahi olarak tanıya - cak ve bizim memlekete tâbi ola - cak, Veliahdın gelmesi dolaymiyle, bütün vezirler toplanmışlardı. Nu- man Şah onlara döndü: — Hepiniz şahit olun... Zen ar tık, tâcımdan, tahtımdan fetagat ediyorum... Bundan sonra, padişa- hmez Ferruhtur... * dedi. * Ona ilk önce ben biat ediyorum.., Ferruh, babasının elini öptü... ... Bu sırada aşağı yukarı aynı tarz bir muhavere Hümayun Şahla kı- 3i arasında oluyordu. O da, aynı suretle kızmı kabal etti. Memleketi işgal eden dilg* manlar, çekilip gitmişlerdi. Hü « manm kayboluşu buna sehebiyet vermişti. Fakat, Hümayun Şak, kızının kaçışı yüzünden pek müte- essirdi... İşte şimdi bu teessürüne hacet kalmamıştı. — Meğer kızım sen yalnız gö “ nüller fetheden bir dilber değil, aynı zamanda diyarlar fetheden bir kahramanmışsn! - dedi. - Sa- na, işte, memleketimi terkediyo - rum, Kocanla birlikte, gel burada hüküm sür... İlki memleketi birleş- tirirsin... ... üiğ İşte, böylelikle, dünyanm en bö- yük devletlerinden biri kurulmuş oldu. Hümaferruh isminde yepye- ni bir payrtaht yapıldı. Burada muazzam bir saray kuruldu. Hat- tâ Hurrem ile karısı da buraya geldiler. Hurrem, Ferruhun veziri ve kendi muhtar memleketinin sultan: oldu. Ömürlerinin sonuna Kadar sa « adet içinde yaşadılar, —SON— Diş hekimi Ratip Türkoğlu oteli Karşısı numrara (88) > BEŞİR KEMAL NASIR İLACİ Sizide 2-3 günde kurtarır. Doktor , Ali ismail Haydarpaşa hastanesi bevliye mü st Urologue — Operateur Babrâli caddesi Meserret ote- li 88 numarada her gün öğleden! sonra saat ikiden sekize kadar. KUPON 243 9-9-935

Bu sayıdan diğer sayfalar: