12 Eylül 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

12 Eylül 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER — Akşam Postası Köpek balığının ağzından kurtarılan çocuk ŞUNDAN BUNDAN Güzelliği gizlemiyen , Almanların içtiği bira İngiltere ve Avrupa plâjlarını ziyaret edenler buradı moda diye kullanılmakta olan şeylere artık şaşmıyorlar. Avuç içi kadar mayolar, bol pağalı kadın pijamaları, kutru bir buçuk metrelik güneş şapkalar” omuzlardan aşağıya sarkan porta tif çadırlar hiç kimsenin gözüne batmıyor. Ancak ara sıra kumların ara smdan İ özüne muhakkak batan 'Ye iş arı kendine çeken yepyeni bir şey çıkıveriyor, herke- si arkasından sürüklüyor. İşte fo- toğrafını gördüğünüz şu güzel kı- zm laşıdığı şemsiye bu cinstendir. Bu şeffaf şemsiyey: icap eden ler bir altın madeni bulmuş olduk larını sanıyorlar. Buna şemsiye demiyelim, çünkü güneş ışığını engel olamamaktadır. « Şemsiye öy bir nesneden yapılmıştır ki gü | neşin ültra viyole şuaıdan bazısı bundan geçerek taşıyanın deris' ne nüfuz edebilmekte3'r. Halbu ki pencere camından bu şuala* geçmezler. Şemsiyenin bir faydası: Deris ni yakıp kavurmadan güneş bar' V” yosu yapmak istiyen kadınlaradır. Ve bunların derileri beyazlığını muhafaza etmektedir. Almanyanın 1934 yılmda al . kollü içkilere harcadığı para| 3.042,000.000 marktır. Adam ba Şına harcanan şarap miktarı yıl. da 4 litre olup bunun karşılığı 4 mark 40 feniktir. Aynı yılda harcanan bira mik tarı 34 milyon hektolitre olup tu- tarı 2.206. 000.000 marktır. Yani adam başına 51,8 litre bira düş- mekte ve bedeli 33 mark 80 finiğ" bulmağtadır. Böylelikle Alman: yada adam başına yılda 0,814 lit- re alkol ve 2.32 litre de alkollü iç. kiler düşmektedir. Mısır ordusunda asker kaçakları İskenderiyede çıkar: “Larefor- me,, gâzelesinin yazdığına göre, Mısır ordusunda asker kaçakları am sayısı yıldan yıla artmekta- dır. Harbiye nazaretinin bir teb. şemsiyeler icat edildi kurtlar, ve saire vahşi hayvanlar- İa nasıl boğuştuklarını masal ve- ya hatıra şeklinde elbet okumuş, veya dinlemişsinizdir. Fakat aşa- ğıda anlatacağımız şey masal, ve- ya hikâye değil, sırf kakikattir. Ve bundan on, on beş gün evvel Japonyada Formoz adasının An- king limanında cereyan etmiştir. Hâdise aynen şudur: O gün bir Çin vapuru Anking limanına demir atmıştı. Biraz son- ra sıhhiye memurlarını ve Japon polisini taşıyan iki motör vapura yanaşmış, içindekiler de vapura çıkmıştı. Polisler yolcuların pa - saportlarını tetkik ederlerken dok. torlar da yolcuları gözlen geçiri- yorlardı. Bu esnada yukarı güvertede bir bunlardan ancak 528 ini yakala. mak mümkün olabilm'ştir. Geçen sene kaçaklar "17.208 kişiydi. Yal. nız Kahiredeki asker kaçakları 12.198 kişidir. feryat koptu. Herkes o tarafa doğ- 5 ru koştuğu zaman denizde yedi Alman yadan Yahudi | çekiz yaşında sarışın bir çocuğun akını çırpınmakta olduğunu gördüler. Çocuk vapurun güvertesinde oy - narken her nasılsa müvazenesini kaybetmiş, denize yuvarlanmıştı. Adı Vladmir olan bu çocuk Fransada yerleşerek zengin olmuş Almanyadan Yahudı akmınını derecesini anlatmak için bir mi - sal veriyoruz: Yeni rejime ka- dar Almanyadaki Yahudi dok torların sayısı 6.488 » varıyordr Ve Almanyada 50.000 doktora nı) bir beyaz Rusun oğluş du. bet edilirse yüzde 13 Yakudi dok:| (o Zengin Rus yaz tatilini bir se. toru bulunmakta idi. Sadece Be- | yahatte geçirmeği tercih etmiş, ve buralâra gelmişti. Ayni vapurla Saygona gidecek, oradan da baş- ka bir vapurla Fransaşa dönecek. | linde 3.000 Yahudi doktor vardı ki bunların müşterileri daha çok. zengin sınıftandı. Nasyonal sosyalizm başa geç tkten sonra yapılan savaş sonu - cunda 1934 de Almanyadan çı - kan Yahudi deoktorlerm sayısı 898 dir. Durum böyle devam e- derse, birkaç yıl sonra Almanya da Yahudi doktor kalmıyacak de ti, Seyyahın biricik oğlu Vladmir vapurda herkes tarafından çok se- viliyordu. Hattâ gülmez yüzlü Çinli tayfalar bile bu mavi gözlü, sarı saçlı çocuğu ok$şarlarken yüz- lerinin hatları değişiyor, ve insa- mektir. HE hasta yurtlarına yardım i-! Yaşı üç, ağırlığı altmış çin harekete getirmektedir. beş kilo Bu arada İrlanda hasta yurtla- Birleşmiş Ameri-| " için yapılan at koşuları piyango ka cümburiyetleri. | Piletlerinden alınan para 1934 s0- ki ye nuna kadar 224.009000 doları! bulmuştu. Bundan 38 000.000 do. ları hasta yurtlarına verilmiştir. Işçi kazalarına karşı Londrada son zamanlarda fab- rika işçilerinin kazalara karşı ko- runulması gayesiyle büyük bir mü. ze kurulmuştur. 1934 yılında sadece Londrada 688 işçi kaza dolayısiyle ölmüş ve 112.572 işçi de yaralanmıştı. Bun- lara verilen tazminat yekünu 10 milyon doları geçmekteydi. Bu kazalar dolayısiyle adli tahkikatı | beyliğinde Gluçes- ter şehrinde yaşı. yan Jozef Randaz-! za adir çocuk üç yaşındadır, fakat ağırlığı altmış beş kilodur. Rakam oyunları Meraklılar için rakam oyunları hayli eğlencelidir. Aşağıda gör- düğünüz beş takım sayılar gerek toplandıkları, gerekse zarb:dil- dikleri zaman yekünlar ayni ra- kamları ihtiva eder: ve hekim paraları da buna katılır- sa senelik masrafın 45 milyon do- e e ları bulmakta olduğu görülür. m ar Müzede kazaların sebepleri, 4752 49 karşı gelme tedbirleri ve buna 49712 —499 benzer şeyler canlı bir şekilde gös. i terilmektedir. 9x9 sı Sıtmanın zararlırı 24x372 Şu hâdise bize sıtma mücade- 263x2 — 526 lesinin önemini anlatıyor: Seylar 472 - M adasında çıkan sıtma salgınmda 497x2 — 994 250.000 kişi hastalığa tutulmuş ve bundan yalnız bir bölgede 4.000 Irlanda at yarışlarının kişi ölmüştür. Bunların arasında geliri “doktorlar da vardır. Hastalığa İrlandanm iklimi ve sıhbi du:) tutulanlara yardım için Hindistan-| du. Küçük Vladmiri en çok se- venlerden biri de gemini kaptanı idi. İhtiyar Çinli kaptan ekseriya bu sarışm zeki çocukla kaptan köp rüsüne çıkar, orada Esraberce do- mino oynarlar, çay içerlerdi. İşte annesiyle babasının üzeri- ne trtir titredikleri, ve bütün ge- mi tarafından çok sevilen bu sa- rışm, mavi gözlü çocuk her nasılsa üst güverteden denize düşmüştü. Çocuğun oldukça dalgalı olan de- nizde çırpındığını gören birçok kimseler çığlıklar e koparıyorlar- dı. Annesi de manzarayı görün- ce bayılmıştı. Bu esnada bir dalga Her nasıl- sa küçük Vladmiri vapura yaklaş- tırmış, ve küçük çocuk can havliy- le merdivenlerden sarkan zenciri kavramıştı. Bunu götenler derin bir nefes aldılar. Çünkü bu süret- le çocuk derhal boğulmaktan kur- tulmuştu. Şimdi bir tayfanm sür atle denize atlaması, ve gemiden atılacak olan bir iple çocuğu bağ- laması, lâzım geliyordu. Çocuğu seven tayfalar birbir - leriyle adetâ yarışır gibi. sür'atle soyundular ve denize atlamak i için hazırlandılar. Fakat tam bu sırada ikinci, ve birincisine nisbetle daha şiddetle bir çığlık ortalığı giyin d bullak etti; Çünkü. vücu! myle denizde roi ii Vladmirin iki metre berisindeki sular birdenbire karışmış, evvelâ bir karaltı belirmiş, sonra da üç metre boyunda müth'ş bir köpek balığı kendisini göstermişti, Bu anda denize atlamak bu müthiş köpek balığın: yem ol - mak demekti. Köpek balığı ço - cuğun etrafında bir ;ki defa do - laştıktan sonra çocuğu kapmak ve yutmak için yavaş yavaş denizde sırt üstü dönmeğe basladı. Güver- tede bulunan halk çığlıklar kopa- rıyordu. Çok sevdikleri küçük ço- cuğun köpek balığı tarafından na- #ıl parçalanacağını görmemek i- çin bir çokları gözlerin! yumarak geri çekilmişlerdi. İşte tam bu esnada inanılmıya: cak bir şey oldu. Tam manasiyle inanılmıyacak bir hâdise! Köpek balığının çıktığını görür görmez limanda bulunan küçük bir balıkçı kayığı sür'atle vaka ye- rine yanaşmtşı, Ve balık, çocuğu kapmak için sırt üstü dönüp beyaz karnı görünür görünme” * balıkçı kendisini suya atmıştı, Köpek balığı yanı başina bir tismin suya düştüğünü görünce küçük çocuğa hücumden vazgeçti Veriye doğru bir müddet uzaklaş- ii. Denize atılan adam fakir bi- “apon balıkçısı idi. O Hâlâ gemi merdiveninin zincirine . yapışmış olduğu halde duran çocuğa doğr: maharetle yüzüyor, ve ağzında siv ri bir bıçak tutuyordu. Bu esnada gemiden bir ip atmışlardı. Cesur gemici ipi sür'atle küçük çocuğun!, liğine nazaran asker kaçaklarının) rumu hasta yurtlarına Lüyük bir) dan 50 doktorluk bir grup yola beline doladı. Ve birkaç saniye) sayısı bu yıl 18.455 kisiyi bulmuş, önem verdirmekte ve sosyal ku.) çıkmıştır. sonra da küçük Vladmir sağ salim Fakir ve cesur bir gemiciye servet temin etti. Avcıların bazı kere aşılar,| na gülümsedikleri hissini veriyor- vapurun güvertesine çıkmış bula- nuyordu. Fakat bu esnada denizde süz ler ürpertici müthiş bir' mücadele başladı. Avını kaçırıldığını gö- ren iri köpek balığı bu sefer Japon balıkçısına hücum ediyordu. İlk geçişte balıkçıya şiddetli bir kuy- ruk darbesi vurdu. Ve balıkçinin bir imetre kadar havaya frladığı görüldü. Cesur Japon havada müvazene- sini bozmamağa muvaffak olmuş, yalnız dişlerinin arasında bulunan sivri bıçağı sağ eline slmıştı. Kö. pek balığı bu sefer balıkçıyı yut mak için sırt üstü dönmüş bir hal. de hücum etti. Korkunç ağzı, iri dişleri tamamiyle meydana çık mıştı, , Balıkçı hiç istifini Bozmuyor « du. Yalnız, balık tam kendi hiza» sma geldiği vakit şiddetle kendi- sini geri atmış, elindeki sivri bt çağı da köpek balığnm beyaz gövdesine saplamıştı. d Balık, arkasında kandan kır « mızı bir iz bırakarak uzaklaştı, Sonra tekrar dönerek büyük bir © hiddet ve dehşetle Japon balıkçı “ sınm üstüne yeniden hücuma kald tı. Japon balıkçısı bu sefer da ayni manevrayı yaptı. Ve deniz işinde ve halde İspanyolları erinde, & çeyi YE gölgede ya bir ma» nevra ile kendisini geri atı. Ayni zamanda keskin uçla bıçağını is kinci defa köpek balığınm Mz * na sapladı. İkinci bir kan seli ortalığı Sa kızıl bir renge boyadı. Beş dakika sonra da köpek balığı (sirt yüzü dönmüş, bir halde denizde görün- dü. Kanatlarını ve kuyruğunu ya- vaş yavaş saliryarak can çekişiyor« du. Japon balıkçısı bunun üzerine yeniden bu müthiş bal'ğa yaklaştı. Elindeki keskin bıçağı birkaç ke- re daha balığın muhtelif yerleri- ne sapladı, Artık müthiş canavar bir leş haline gelmişti. Gemici kayığına bindi ve köpek balığını kuyruğuna bir ip bağladığı gibi kendisini şid- detle alkışlıyan vapurdakileri be: yaz dişleriyle selâmlıyarak uzak- laştır. Japon gemici bir müddet sonra hayatını kurtardığı çocuğun ba- basından büyük bir para aldı. .Şarlok Holmes .Büyük Hikâye Bir arada 210 Sayıfa Fiatı40 kuruş Ankara caddesinde * Vakit, kütüphanesi

Bu sayıdan diğer sayfalar: