Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
12 EYLÜL — 19ön. — HABER — Akşam Postası Tür kı “Cün mhuriyet MERKEZ BANKAS[ T/DI 1935 vaziyeti *A l A A C * a G A».v llli ’V li V# ÜİZERRER KKK KARERANR Z Dünyanm en netis üzüm Görmek ve yemek ıstıyenler Hergün Topkapı haricinde Bay Osman T. C. Nümune bağını şereflendirirler. Pazar günleri Caz vardır. * AKTiF PASIF :.' Altın. sati kilogram 16.355,788 | L. 23.005.772 76 Saermaya - 50550 GO a re d eç l 5.000.090- | : Banlinöt. . 18003.886 — n“ızu "'EEEİ ........................................................... I 026.756.0: Ufaklık » 783.688.70 | 41.7093 297.46 : —— Tedavlüldeki Banknaotlar: Dahildeki Muhabirler : | Deruhte edilen evrakı naktiye rf- 158.748.563.— Türk | ) ; Kanunun 6 ve 8 inci madde- : RR T ıL AU Ka dEğer ! lerine tevfisan hazine tara ! ariçteki Muhabirler : ' N fından va <i tediyar - T0.640 380.— Altın. Safi kilogram — 4.401,278 6.1090.763. 98 “İ, Deruhte edilen evta 1 naktiye Altına tahvili kabil Serbest dövizler|| | 047.535.86 | 7 23829864 | bakıyesi <.. 148.108 183.— Hazine Tahvilleri : e y h Karşılığı tamamen altın olarak Deruhte edilen evrakı naktiye : İ tedavüle ilâveten vazedilen — (L. 10.000.000. — |158.108 183 karşılığı L.158.748.563.— İ;ıınunun D ve 8 incı mad- 3 Türk Lirası Mevduatı : elerine tevfikan Hazine tara- : W riEm A 268 807 findan — vaki - tediyat » 10.640.380.— |148.108 183 — V'des.'z l !6 a Vadeli YekyeceErE Si desagakenGABesLe : — —| 18268 80704 Senedat Cüzdanı : Hmm İN AĞ LNĞ L. 1.500.C00 Döviz Mevduatı: islef a Tlcart yeeaaecerer el SAA |a in zakil b Bo l Boi e DÜD ea solkab t la b Esham ve Taıwııaı Cllıdııııı' - Deruhte edilen -vrakı nak- Muhtelif —..0 reş ee s ea ee şere eee 4 | 61481641381 AŞ üyenin karşı'ığı esham ve 31286 637.91 l tahvilâr itibari kıiymetle! İ B Serbest Esham ve Tahvilâr ,4.552.252 46 | 35 838 890 37 Alun ve döviz. üzerine avans ü 32.534.54 ; Tahvilâr- üzerine avans 4.034.955 80 | 4067 49034 1 Hissedarlar-- 4 500 000 — 318 7.060.313.40 2 Mart 1933 tarihinden itibaren. CAKEKKELAKEAAKKALELLLL, Ti Zayi cüzdan ve evrak 11 — 9 — 1935 çarşamba gü- nü Beşiktaşta Yeni mahallede bir tüzdan içinde 27 lira para ile bi; Muayene cüzdanı kazar.ç vergisi ünvan ve ikamet teskereleri ve bir de terki tabiiyet iç'n muame- leli evrakıma ait muamele numa- rası ve terki tabiiyet harcı olan pa- ra makbuzunu zayi ettim. Bulan ları. adresime getirdik'eri takdir de 27 lirayı kendilerine verece” iskanto I'n'di vizde 5 1-2 — Altın üzerine avans yüzde 4 1-2 ı Tiyatrao ' iHU Büyük bale fevkalâde sinema ve tiyatroculuk birleşik!'kleri pek yakında temsillerine haşlıyacak tır. (Sinema ve tiyatroculuk) bir | leşiklikleri temaşamızcda büyük zevk yaşatacaktır. ' yaca ını ılan ederim, e- ış Dikilitaş mahallesin- ğimi aksi halde yenilerini alaca- de Sarağan sokak Na 2 evde iHU Dikiş iş Kadın ve erkek çamaşırları pek yakında satış mağazası açıyor. (Dikiş İş) ucuzluk ve yüksek san'at meşheri olacaktır. . eden vapurda fotoğraf ve filmle- -| Bulan, Sirkecide Gülşen pazarına ZAYİ 10 — 9 — 35 salı günü Kadı- köyden köprüye 3.40 da hareket ri havi bir paket . kaybalmuştur. getirdiği takdirde memnun edile- Elmdan eskılerının hükmü olmı | Daylan oglu İsa, cektir. 60 : PARDAYANLAR Hakikatei dışarıda müthiş gürültü - ler başlamıştı. Rüjjiyeri ile Katerin, başları biribirine — dokunduğu halde pencerenin demir parmaklığına yak . laştılar. Bu anda ikisinin — de dişleri sıkılmış; gözleri kan çanağına dön - müş, burun delikleri açılmıştı. Katerin dö Mediçi yavaş sesle: — Hanri dö Gizden başkâsımı göre, miyporum, dedi. Biraz daha, öteye, köprünün öbür bazına bakınız. Muhafızların arka - sından gelen sediyeyi görmüyor mu. | sunuz?.. — Evet evet,. Şimdi gördüm, sıkıştırıyor.. Buraya varın$ — Sediye artık gidilemez. Ahali o- deleri bir anda — yırtılacak., Ve eğer nu sıkıştırıyor. Buraya varınca per - dostumuz Kruse Navar kraliçesini ta. rırsa pek tuhaf bir şev geçecek! Hanri dö Giz otuz kadar atlısıyla köprünün üzerinde ilerliyor — ahaliye gülümsemeler ve baş işaretleri ile kar şılık veriyordu. Ara sıra: — aYşasın katolik dini! diye bağı rryor heyecana gelen halk da:; — Yaşasın katolik — dini.. Yaşasın Giz.. Kahrolsun dinsizler! sözlerini bağıra bağıra tekrarlıyorardı.l Bu manzara müthiş olduğu kadar güzeldi. Gayet sülü eğerlere binmiş, kıymetli taşlarla süslü, parlak, sırma. ıl ipekli elbiseler giymiş olan senyor - lar başlarındaki şapkaların — tuğları ve parlayan elmasları ile pek güzel görünüyorlardı. Fakat bunların en güzeli, en muh - teşemi reisleri bulunan Hanri dö Giz. di. Bu adam, yirmi yaşlarnda — uzun boylu, mağrur yüzlü, mütenasip vü - cutlu bir delikanlı idi. Omuzunda mavi ipekten bir manto dalgalanıyor, şapkası üç sıra inci ile süslü bulunu . yordu. Ahali: — Giz!.. Giz..! diye haykırırken Ka- Katerin dö Mediçi'nin oğlu Dük d'An- junun sadık adamı Mareşal Tavan terin dö Mediçi sivri tırnaklarını a . vucuna batırarak alkış seslerini din - liyordu. Jzakta Debarre sokağındaki küçüh evde, Mari Tuşenin odasında Fransa kralr başını metresinin gosune yas . hıyarak uyuyordu, . ADAaARMa L arRl TÜRK-T:ICARET-BANKASI KUPONLU-VADELi :MEVDUAT VNMN a M’ %;/ / GıT PARANIN FAıZıNı'AL’ IDi BÜ PARDAYANLAR 5T yen VA vT HALKIN SESİ HAKKIN SESİDİR Şövalye dö Pardayan Janm çık- masını büyük bir sabırsızlıkla bekle - mişti. Onunla konuşmağa karar ver. mişti. Fakat ne söylemek — istiyordu. Kızımnı sevmiş olduğunu mu? Onunla evlenmek istediğini mi? Belki düşün - cesi buydu. Lâkin henüz ne istediğini de bilmiyor yalnız genç kızın annesi. le konuşmağı arzu ediyordu. Janın evden çıkarak — yaklaşmakta olduğunu görünce hemen aklında din- liyenleri heyecanlandıracak bir söylevy (nutuk) hazırladı. Fakat ne çare ki siyah elbiseli ka. dın tam yanından geçerken söylevin en mühim bir kısmı saydığı başını u- nuttu. Ağzı açık kaldı. Jan geçti ve Şövalye de şapkasını çıkararak onu ,selâmladı. O vakit söyliyeceklerini söylemek i. çin Sen Denis sokağına kadar gitmeğe karar verdi. - ''Şövalye, kadınla görüşmek için en doğru yolun onun evine gitmek oldu- “ğguna düşünememişti. Fakat heyecan- lr zamıanlarda — her şeyi düşünmek mümkün olamazdı. Sen Atuvan sokağına — vardığı za . man -bir fırtına kopacağı zaman deni- zin değişmesi gibi Parisin manzara - sında bir. değişiklik olduğunu gördü. Kibar ve âdi halktan ibaret bir kala. balık Luvr sarayına doğru gidiyordu. Büyük cadde şimdi her kafadan bir sez çıkan biüğyük bir insan nehrine dönmüştü. Acaba ne oluyordu? Pardayan, yirnşi adım ileris'nde yürü- yen siyah elbiseli kadından gözünü a- yırmıyordu, '_ Birdenbire, ne olduğu anlaşılmayan bir sademe ahaliyi darmadağın etti.. Jan da bu esnada halkın arasına ka. rışarak gözden kayboldu. Şövalye herkesi ite kaka kendisine bir yol açtıysa da bir türlü takip etti- ği kadını bir daha bulamadı. O vakit gittikçe biribirine — sıkışan ahalinin akışına kapilarak Pardayan da onlara karıştı. Önünde kol kola girmiş iri — vücutlu, kalın boyunlu, kırmızı yüzlü üç adam yürüyor ve halk da bunlar geçerken: — Yaşa Kerviyer, yaşa Pezu, Yaşa Kruse!., diye bağırıyordu. Pardayan kendisine yakın bulunan birisine : — Bu üç öküz kılıklı adam kimdir? diye sordu. Kıyafetinden kibar zümreden birisi olduğu anlaşılan bu adam yan gözle Şöyalyeye baktı. Fakat belindeki kı . her görünce nazik bir tavırla — cevap verdi: — Nasıl Mösyö.. Tahta köprü ku - yumcusu Kruseyi, Ruva dö Sisil so . kâağı kasabı Pezuyu, üniversite kitap - çısı Kereviyeri tanımıyor musunuz? Bilhassa Kereviyer gibi bir adamı nasıl oluyor da bilmiyorsunuz? Bun- dan da kitaplarla uğraşmadığınız an. laşılıyor mösyö. — Kusura bakmayınız! — Dışardan geliyorum. Ah, demek oluyor ki bu a- damlar kuyumcu, — kasap ve kitançı ha!.. Ne ise, bunları gördüğüme mem- nun oldum. — Bunlar Mösyö dö Gizin üç büyük dostudur. — Bunların dostluğu Mösyö dö Gi. ze bir şeref veriyor hal L