19 Eylül 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

19 Eylül 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Blm an içeri ge//sora pi ma na ola bi, 2 N onlafacak. birlerile Mos? o/oly Deği anlal'mış Kiralık dâire Kralı ATE TD emiyor ve inanan ekme Cnn rs an | sulu Mahmud Paşa apartımanında İki eksiltmesi feshe“'len ve muhammen bedeli 16000 lira olan | gayet güzel manzaralı (o büyük 200009 adet telgraf makinesi bandı 21- 10- 1935 Pazartesi günü saat beş oda ve bir böfâlı, mükellef ha 15,30 da kapalı zarf usulu ile Ankarada İdare binasında satın Buz p cakdır Bu işe girmek isteyenlerin 1200 liralık muvakkat teminat ver- meleri ve kanunun tayin ettiği vesikalar ve işe girmeğe manii kanuni Tramvay istasyonunun hemen bulunmadığına dair beyanname ve tekliflerle ayni gün saat 1430a yanmdadır. Taksime de yakındır kadar Komisyon reisliğit:z vermeleri lâzımdır. Bu işe aid şartnameler Haydarpaşada Tesellüm ve Sevk müdürlüğünde ve Ankarada malze- me dairesinde parasız olarak dağıtılmaktadır. “5707” VAKITSIZ IKTİYARLI LIK BiTKi si. iSTEKSİ ZU Li ei BELGEYSEKLİĞİ YORGUNLUK mamlı bir daire kiralıktır. Karyola somyası yapanlara İİİ İİ. iii KO Nİ BULUNDUĞU YERE i GRAYAMAZ 7363 lira muhammen kıymetli lokomotif, vagon ve emn:yet supa ça armialı eğik senüyanı) üdeyle İ ** yayları gümrüklenmiş clarak tes imi şartile 18 Birinci Teşrin 1935 icat etiniş olduğum İmtiyazlı yeni tip Cuma günü saat 15 de Aökarada idare binasında kapalı zr1f usulile satın almacakdır, Bu işe girmek isteyenlerin 552 lira 23 kuruşluk muvakkat teminat ile kanunun tayin ettiği vesikaları, kanunun 4 ncü maddesi mucibince işe girmeğe kanuni manileri bulur madığına dair beyanname ve tek- liflerini ayni gün saat 14 de kadar komisyon Reisliğine verineleri lâ- zımdır. Bu işe ait şartnameler parasız olarak Ankarada Malzems dairesir. 8| den, Haydarpaşada Tesellüm ve Sevk müdürlüğünden dağıtılmakta- dır. (5632) Muhammen bedeli 93000 lira olan Eskişehir atelyesinin Kalöri; | smmm un MM fer tesisatı 28/10/935 pezarlesi günü saat 15,30 da kapalı zarf u:| girmeye kanuni manileri bulunma dığına dair beyanname ve teklifle- KAİN YOR karmamda İs suliyle Ankara İdare bivasmda ihale edilecektir. rinin ayni gün saat 14,30 a kadar Cer Dairesi komisyon reisliğine Müt a . i Bu işe girmek istiyenlerin 590Y irak muvakkat temira* ile: ka-| vermeleri lâzımdır. Bu işe ait şart nameler 465 kuruş mukabilinde“ va erme nazı DUDUD tayin ettiği vesikaları, kanunun 4 üncü maddesi mucibince işe| Ankara ve Haydarpaşa veznelerin: de satılmaktadır. (2562) (5526) somyalarımı bu kere piyasaya çıkar- dığımdan ileride — ihtilâfa omahal EZ | My * smak üzere (o mezlek'aşlarımm Yeni Nesil beni taklitten çekinmelerini dilerim, 7 ilkokulu - Yuva - Kız Erkek Tedris ve terbiye sistemlerindeki yenilik ve ciddiyetile İstanbul Kültür idaresinin takdirini kazanmış bir milessesedir. Mükemmel Yuva sınıf: olduğu gibi yabancı dil öğretilmesine ehemmiyet verilir. Kayıtlara başlanmıştır, Cu martesi, Çarşamba öğleden sonra Cağaloğlunda Molla Feneri caddesinde» ki mektebe müracaat, “KİMYAGER Hüsameddin Umumi idrar tahlili 100 kuruştur. ; Bilumum tahlilât Eminönü, Emlâk " PARDAYANLAK Yirmi adım kadar ilerisinde kendi- PARDAYANTAR Fakat Marşal artık o dinlemiyordu. sine doğru birkaç kişinin geldiğini! gördü. Karanlıkta bunların dört kişi olduklarını ve hepsinin (yaya yürü -! düklerini farketti, Marşal dö Damvil (O hançeri tutan elini mantosunu altından çıkarark: — Galiba gece hırsızları,. dedi, Hayır, bu adamlar serserilerden o- Tamazlardı. Serbestçe © gezmelerine bakılırsa devriyelerle münasebetleri olduğu ve namuslu insanlardan bulun dukları anlaşılıyordu. Çünkü bir çok Insanlar İçin namus ve vicdan kadar büyük bir kanun ol. m”, Bu Ağrt kişi serbestçe konuşuyor - 1. ve Marşal da kahkahalarını du - yı <vdu, Kendisini görmeden yanın - dr” zeçtiler. Bu esnada İçlerinden bi- ri: — Arkadaşlar gülmeyiniz! bu kadı mn bir ismi vardır, sözlerini söylüyor- “du. Hanri dö Monmoransi yavaşça: — Dük Danjunun sesi! diye mırıl- dandı. Öbür birisi sordu: — Aziz prensim, bu isim nedir? — Sen Denis sokağında ona Madam Jan yahut siyah elbiseli kadın ismini veriyorlar. — Meş'um bir isim? — İnsanım sırtını üşüten bir isim. — Ben de öyle düşünüyorum. Fakat kızı güzel olduktan sonra annesi nere lâzım. Bu küçük Luizden daha güzel daha alımlı bir kız düşünülebi” Mir mi? Ah arkadaşlar. Siz onu miulaka görmelisiniz. Bunu çok isterim. YAfım alt tarafı bir mırıltı o içinde duyulmaz olde Jan ismini duyunca vücudu şiddetle sarsıldı. Luiz ismini işitince heyeca - nı zorla tutarak Dük Danju ile ar « kadaşlarını takibe başladı. , Jan!, Laiz! Bu iki isim kafasında gök gürleme « si gibi patlamıştı. Bu Jan kimdi. Bu Luiz kim olu - yordu? Acaba bildiği kadmlar mı idi? Oh! Her fedakârlığı göze alarak bunu öğrenmek bu şüphesini halletmek is « tiyordu. Dük Danjuyu sorguya çekmek hattâ icap ederse kralın kardeşi olan bu prensle düelle etmek kararını vermiş- ti, — Aradığım kadınlar!.. Oh eğer onlar sa. Niçin olmasınlar? Hanri dö Monmoransi, nefesi tı | kanarak bir saniye kadar durdu. Aradan on altı sene geçmişti. Gece karanlıkta soylenen ve belki onnun a- radığı kadının olmıyan bu isim şimdi onun kalbinde öldüğünü zannettiği bir aşkı yeniden tutuşturuyordu. Jan,. Jan... Ah, acaba onu bir kere görmesi müm kün olacak mı idi? Ölmüş sanarak aş. kını kalbinin derinliklerine gömerek söndürmüşken onu Sağ olarak bir da- ha görebilecek mi idi? Evet onu seviyor, belki (eskisinden bin kat fazla bir aşkla çıldırasıya se- viyordu. Dört kişi bu sırada (epeyce uzak « Taşmışlardı. Biraz hızlı Oyürüyerek onlara yetişti. Başı ateşler icinde ya» nıyor kalbi kopacak gibi çarpıyordu. Birdenbire, kurşuni bulutlarla ör - tülü göğü aydınlatan bir şimşek gi * bi, zihnine hücum eden Mr sürüka- i Yışık düşünceler arasında, müthiş bir fikir onu sarstı; beyiniz Fransuva tevkif o olunacak.) olacak bir sürü teşebbüslere girişece- Siz de hem Monmoransi ailesinin rei- si hem de babanız Konnetablin iktida. rına sahip olacaksınız. Hanri dö Monmoransi hürmetle e gildi. Pardayan onun gözlerinde parlayan kin ve ihtiras ışığını görmüştü. — Siz söyleyiniz bakalım Mösyö dö Kitalan? — Ben Bastil zindanı müdürü ol - duğum için yapmaklığım lâzımgelen vazife-zaten meydandadır, Tevkifi ka- rarlaştırılan adamı bana getiriniz. O- nun sağ olarak zindandan çıkmaması” nı üzerime alırım, Acaba tevkif olunması kararlaştır - Tan kimdi? — Kossen sen söyle! — Luvr saray muhafızlarının ha - reketlerini de ben üzerime alırım, Bö. lükler benim elimdedir. Tlk işaretle o nu yakalıyarak arabaya kor ve Mös. yö Kitalana gönderirim, — Siz Mösyö Marsel? — Gerçi Metr dö Şarron benim ye- #me Parise başterimer (tüccarlar) tethüdası olduysa halk beni tutar ve özümden çıkmaz.Bastilden Luvra ka" dar her yerin zabıta memurları istedi- gim zaman maliyetlerini sevkedebilir - ler, — Sıra size geldi, Metropolit Sor - ben. Sorben dö Sent Fuvar cevap verdi; — Yarından sonra, dinsizleri hima- ye eden Şarl aleyhine vâılara başlı- yacağım, Bütün hatipleri bu yolda s€- | ferber edeceğim. Bütün (kiliselerde halkı Şarl aleyhine o coşturmak işini #zerime alıyorum. Hanri d8 Giz bir dakika kadar dü-| sünceye daldr, Belki kanlı Blora (faciasına sebep ği srrada son bir tereddüt içinde bu « Tunuyordu. Marşal dö Tavan (birdenbire sor * du: —Dük Danjuyu ne yapacağın? Hanri titriyerek: — Eral kardeşini ha! sözünü mi « rıldandı. Sorben serbestçe cevap verdi, — Bu sülâle mel'undur, Evvelâ başı ezelim, Azaları çürüyerek kendilikle « rinden düşerler. O vakit Hanri dö Giz: — Arkadayşlar,bunlar birkaç günün £ çinde olup bitecek işlerdir. Biribirimi” zi gördük, artık büyük (teşebbüsleri İyi sonuca (neticeye) (bağlamak için nasıl hareket edeceğimizi Oöğrendik. Bundan sonra, hazırlık devri bitti, Iş görmek devrindeyiz. Bana her husus- ta güvenebilirsiniz, sözlerini söyledi. Hepsi onu dinliyorlar ve sözlerini Adeta hafızalarına işlemek istiyor - Jardı. — Bana olan itimadınız yalnız bu iş bitene kadar değil sonra da devam etmelidir. Hepinize mukavele ile bağ- Tıyım. Bu mukaveleye her zaman sü - dık kalacağım, Maiyetinizdeki adam - Tara bize yardım etmeleri için İstedi « ginizi vadetmekte serbestsiniz. Onla « Tıda yerine getireceğim,vakit çeliyor. Lâzımgelen emirleri yakında alacak « sınız o zamana kadar herkes işile uğ - raşşın.. Şimdilik ayrılalım ardadaş “ lar. Ne kadar az birarada bulunursak o kadar şüpheyi çekmeyiz. Bundan sonra hepsi Dük dö Gizin elini öperek bir kaç (dakika ara ile karanlık odaya geçtiler Kossen sokai çılan koridorun ka- pısının sürgüsünü çekti, Bu koridorun

Bu sayıdan diğer sayfalar: