21 Eylül 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 15

21 Eylül 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

21 EYLUL — 1985 HABER — Akşam Postası İNEK TEYZENİN MİRASI neo Ok dı. Başkal ö v7 gelirim. zi etmi, BA aları!— du? Eyvah i ni çal N mak isk | pg) Mesir deh Toka K V İstanbul ikinci icra memurluğundan: Eski Feyziati Gündüz > .g : . ve yatı BOĞGAZİIÇi LiSELERİi Boğaziçinde, Arnavutköyünde, Çi fte Saraylarda Kız ve erkek için ayrı bölüklerde kurul muş, teşkilâtı tam ulusal bir müessese dir. Kayıt için hergün mektep yöne- pılmış dörder odalı üşkatlı 13: timine başvurulabilir. İstiyenlere tarifname gönderilir. maralı apartıman daireleri kiralı Tolefon: 36.210 dei , GÜZEL DENİZ MANZARALI Kız ve erkek z APARTIMAN Sultanahmette Kabasakalda Ut gaç sokakta denize nezaretli yeni ; Sir borçtan ötürü mahcuz ve par” ya çevrilmesine karar verilen on beş, kalem elişi ve antikaya taallük eden .ya 5 —1— 935 günlemecine rast - Uyan perşembe günü saat 10 - 12 ara- sında Galatnda Bahtiyar hanında bi- rinci katta 2 numaralı yazıhane önün - de açık arttırma ile (satılacağından talip olanların mezkür günde mahal - inde Mizrr bulunacak memuruna aifferı ilân olunur. (14675) Dairelerde banyo, helf, elektrik, vagasi, terkos vardır, ** İstiyenler bakmak ve pazarlık i | zemin katında Hüseyine mliracaa Beşiktaş - Yıldız »- 1931 de açılan OKULLAR GÜNEŞİ pikEkTöRLUĞUNDEN : Hözgün Luwa » İlk ve Ozla kısımlara Leyli , Mebâri Kiz ve Erkek talebe yazılır. Telefon 4 2282 104 PARDAY o ——— dört yaşında idim Rene. o Şimdi elli yaşındayım. Acaba Pariste kaç sene -| denberi bulunuyorum? | İ — Otuz altı senedenberi Haşmetpe - pah! te, otuz altı senedenberi işkence İ- akaret altında yaşıyorum. O- tx altı senedenberi tahkir olundum. Alay edildim, hizmetçi derecesine in - Ciriitim. Nefrete uğradım. Bu daya - pılmaz hayat, evlenişimin ilk gecesin. | den itibaren başladı. — Katerin, şimdi bu acı şeyleri ha tırlamağa ne Hizum var? | — Ne lüzum mu var? Bu hatıralar kin ve düşmanlık duygularını besler. | Eer. Evet, bü üzün ve karanlık devre | evlenişimin ilk gecesinden | itibaren | başladı. Daha yüz sene yaşamış olsam kral birinci Fransuvanın oğlunun be- ni dairemize kadar götürerek önüm - | de eğildikten sonra bir kelime söyle" meden çekilip gittiğini bir türlü unu- tanıyacağım, İkinci ve bunu takip e. den geceler hep böyle geçti, Kocam Fransa kralı olunca ( hakiki kraliçe ben olmadım. O şerefe Diyan dö Puvat ye hiti. Uzun seneler tek başıma bir Yisaş veçirdim. Bir gün Hanrinin be- mi bus mak istediğini duydum. Bun - ÖN & Şan acı içinde kıvranarak ko - © © hılunan kralı bu hale sevkeden Sebe” leri papasıma sordum. Biliyor! musun o bana ne cevap verdi. Küjjiyeri başını salladı. Cansız bir ceset gibi sapsarı kesilen Katerin dö Madiçi devam etti: — Papas, Madam kral sizin ölüm kokusu dağıttığını iddia ediyor, dedi. ANLAR — Ben ölüm kokusu (dağıtıyormu - şum Rene. Anlıyor musun? Dokun * duğum şeyler için ölüme sebep veri * yorum. Rene, iş pek müthişti ve Hanri dö Fransın da böyle söylemeğe hakkı vardı. Diyanın ısrarı (üzerine boşa - maktan vazgeçtiği gibi papasların mü- temadi zorlamasiyle beni hakiki karı” Uk şerefine erdirdi. Nihayet hir kaç çocuk doğurdum, Ah, Rene.. Bu ço » cuklar ne oldular. Fransuva bir se - nelik saltanatından 'sonra ne olduğu anlaşılmayan dehşetli bir kulak has - talığından yirmi yaşında öldü. Yal - nız Amberüvaz Pare onun kangren “ den öldüğünü bana söyledi. Katerin dişleri sıkılmış, alnı buruş - muş olduğu halde bir saniye kadar durdu. Sonra daha boğuk bir sesle başladı: —Şarla bak! Ömrü sinir buhranları içinde geçiyor. Sonunda delirmesi çok mümkün. Fransuva kangrenle beyni oyularak ölmüştü, Şarl da aklımı ka- çırarak mahvolacak.. Son çocuğum 0 lan Dük Dalansona bak!.. Harap olan yüzüyle o da ölüme mahküm olduğu" nu göster miyor mu? Nihayet bir de Dük Danjuya bak.. Ne kadar sağlam değil mi? Halbuki ooa bakan onu bü- yüten ben olduğum için, iki düşünce- Yi yan yana (getirmekten âciz olan bu çocuktaki iktidarsızlığı, & becerik * sizliği benden başka hiç kimse bile * mez. Sonra birdenbire hiddete kapıldı.: — Fransuva öldü. Şarl da ölüme mahküm, Hanri ise, şüphesiz yakında tahta çıkarak dermansız başına, bu başı ağırlığı altında erecek bir taç ko- yacak.. Görüyorsun ya, bu tacın ağır. lığına dayanmak ve Hanri eğlence ile ven PARDAYANTAR Liu Fakat kendisini oöbürlerinden ayı J rarak kıymetini arttıran bu yüksek kalbli yaradılışm farkmda değildi. Bu hareketlerini kılıç kultanmakta” ki ustalığını göstermek merakı sanı - yordu. İşte tanıdığımız o buadammn bütün duygularını okuyucularımıza bu su - retle bildirdik, Dük Danjuya ettiği son muameleye gelince bunda onu mazur gösterecek hiç bir ihtimalin bulunmadığına karar verdi, Çünkü kraldan sonra kral ailesinin en mühim bir azası olan Dükün böyle | isimsiz ve fakir bir küçük işçi kızını| gözüne kestirmesini bir (o türlü aklına sığdıramıyordu. Nihayet âdeti olduğu üzere omuzla - rını silkti. Kaygısızlıkla : — Adam sende.. Şarap bir kere ka- dehe kondu. Artık onu içmekten başka çare yaktur.İlerisini sonra düşünürüz, dedi, Artık biraz tedbirli davranmaya ve ertesi günü Kelüs ile Mojirona rande- vu verdiği küçük Okler çayırma git - memeğe karar verdi. Kendi kendisine düşünüyordu: — Bu Jantiyomlardan birisine had- dini bildirdim. Öbürüne gelince, ona da bir ders vermek için elbette bir fır- sat bulurum. Fakat verdikleri ran - devuya gitmek, Dük Danjunun sak » ladığı askerlerin kolları arasında doğ- ruca Bastil zindanını boylamaktır. İşlerini böylece yoluna koyduğun - dan doğan bir sevinçle Luizini düşü - merek yatağıma yattı. Aşağıda, sokakta Marşal dö Dam - Yil felâkete uğradığı gece pek as gör - ... düğü Pardayanı tanımadan bütün va*| kaları seyretti. Aradan epeyce zaman geçtiği için Şövalyeyi unutüluştu. Durmuş olduğu yerde kımıldanma- dan Dük Danju ve arkadaşları ile bir delikanlının arasında geçen çekişme. vi, Dükün gidişini ve Pardayanım ote * le girişini gördü. i Artık sokağın tamamen ıssız kal » dığmı anlaymca gizlendiği yerden çıkıp kapalı dükkânların önünden Dük Danjunun girmek istediği evin karşısında durdu. O vakit tekrar kendi o kendine bi; takım sualler sormağa başladı. — Bu Jan kimdir? Bu Luiz kimdir. Evet, mutlaka onlardır. İsimlerden birinin benzerliği (O haydi diyelim ki tesadüf olsun.. Ya iki ismin biribirine uymasr.. Bu kabil mi? Hayır.. Mutla - ka, mutlaka onlardır, Bu evde oturan Jan dö Piyendir. Oh, herhalde bunu jöğrenmeliyim. Gündüz gelirim. Fa - kat, ya ben gelinceye kadar evden çık” mış bulunursa ?.. Yok yok.. İstediğimi öğreninceye kadar burada beklemek” Hiğim lâzım., Eve fırlattığı bakışlarla onun sakin, cephesini araştırıyor, zihnine bir çok karmakarışık düşünceler hücum edi « yordu. Hanri dö Monmoransi gibi taş yü - rekli, hain fikirli bir adamın zihninde bu gece gene eski cinayetlerine ait meş'um hatıralar uyanıyordu. Zamanın söndüremediği aşkın ru * hunu yeniden saran ateşi, okardeşine karşı beslediği büyük kin ve düşman * lık, ufukları kaplrran fwrtma bulut - larının çarpışması gibi çarpışarak bu müthiş sademeden tarakalar hasil o- luyor ve cinayetler İçinde büyüyerek

Bu sayıdan diğer sayfalar: