21 Aralık 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

21 Aralık 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

21 İLKKANUN — 1935 HASAN Leke Suyu | Çamaşır,aes.Cilâ Tozu Çamaşırları sıcak suda yıkarken bu tozdan koymalı ve uğuşturmalı, çamaşırlardaki lekeler ve bütün kirler kolaylıkla çıkar, Gayet temiz olur. Kutusu 10 kuruştur. Hasan Deposu: İstanbul. Ankara - Beyoğlu KUPONLU VADEL: MEVDUAT Deri, yün, ipek ve her türlü mensucat ile bütün elbiselerde ve çamaşırlardaki mürek” ep, yağ, pas ve demir ve her nevilekeleri katiyen ve gayet kolaylıkla şayanı hayret bir e temizler ve yeni gibi yapar. Şişesi 25 kuruştur. Besler Fabrikası - iğ rağ BAYRAM için ! i Şeker, çikolata ve bisküvilerin en iyi ve tazesini hazırlamıştır. Satış yeri: Toptan ve perakende Bahçekapıda İstanbul tramvaylarının son durak yeri Na, 10 Telefon: 20860 2.85 KuUrUŞ mam Bayram münasebetile yeni çeşitlerimiz gelmiştir. Çift kolla ve çift yakalı ipekli poplin gömlekler NİRSOÖ sunu. Galata, Tünel civarında Zülfaris sokak, Lâcivert Han. Müteterrih Midevi Temizler numaralı Mazon ve Botion ecza deposu. MAZON markasına dikkat Deposu: Bahçekapı, iş bankası arkasında 1? Aç karnıma bir kahve kaşığı alındıkta el def'eder Yemeklerden birer saat sonra alınırsa Hazımsızlığı, mide ekşilik ye yanmalarını giderir, Ağızdaki tat. sızlık ve vie > ei Iyi bir terzi mi arıyorsunuz Basın işte size bir adres: kurumunun çıkardığı 1936 Almanağı En güzel bir yılbaşı armağa nıdır. Bütün saylavlarımızla ga- zetecilerimizin resim (albümü İİ ÜDisnekimi | iHSAN YAVUZ Kadın ve Erkek Terzisi DOKTOR Kemal özsan Ürolog — Operatör Bevliye Mütehassısı Kraköy — Ekselsiyor > mağazası yanında. Her gün öğleden sonra 2.den 8 : e kadar. (Tel: 41235 İstanbal » Yenipöstane karşısında Foto Nor yanında Letsfet hasında içindedir. Diş hekimi Bir kaç güne kadar Ratip Türkoğlu $ yor. 50 kuruşa. Ankara caddesi Meserret İİ oteli Karşısı numrara (88) ji ei ai en Tel ilâç ROMEN OR TEL gıkı * ği 52 PARDAYANIN ÖLÜMÜ — Bilirim mö'yü, bilirim. İşte bu PARDAYANIN ÖLÜMÜ 49 vırlar arasında o kadar belli bir fark Katerin soğuk bir tavırla: — Yaşasın katolikler! o Gebersin nun için bulunduğumuz müşkül vazi. yette'aklıma evyelâ siz geldiniz, Be. nim ve daha doğrusu oğlumun bir çok düşmanları vardır. — Haşmetpenah bu anda oğlundan bahsediyorlar? Kraliçe; > Oh, ok! İşte (© umduğumdan daha zeki bir çapkın! diye düşündü ve içini çekerek titrek bir sesle: — Hangi oğlumdan bahsetmemi istiyorsunuz? Kraldan bahsediyorum. Zavallı çocuk.. Ne kadar zayıf, ne ka. dar hasta! — Ben, evvelce olduğu gibi şimdi de Monsenyör Hanrinin en sadık bir bendesi olduğumdan her zaman ken. disinin kraliçenin biricik oğlu olduğu nu düşünürüm. Affedersiniz madam, kralı unuttum! Katerin titredi. — Müsyö dö Moröver, ben çocuk. Tarımı hep ayni"derecede severim, E . ger oğlum Şarle bir şey olursa Han - rinin sizin gibi fedakâr, sadık ben . deleri olduğunu öğrenerek sevinece . pe fakat Danjuya karşı beslediğiniz. femept'ık hissini bir müddet için kra' nakkında da besliyemez misiniz? - Madam, bu sözü (söylemekten Mrt “tm hayatımı Monsenyör Dan - juya »ığladığımı size anlatmaktı. <raliçenin gözlerinde bir sevinç ışığı parladı. Moröver bunun farkına vararak devam etti: — Şunu da söylemek isterim ki, kral da hizmetime lüzum görürse e. hangi Mmirlerini yerine getirmeğe bütün var. hirmla hazırım. Bu da, vnzifemdir. Herifin, Dük Danjudan ve kralden bahsederken kullandığı lisan ve ta .. vardı ki, buna pek fazla sevinen Ka. terin 4 — Mösyö dö Moröver, siz pek na. muslu bir adamsınız. Eğer bana ita . at ederseniz istikbalinizi elimle ha zırlarım, diye bağırdı. Çünkü, son derece hiylekâr, kur. naz, ve karşısındakilerin düşünceleri. ri keşfetmekte usta olanbu kadm Hanri Danju methedildiği zaman her Şeyi unutuyordu. Bir dakika kadar (düşündükten sonra, tekrar söze başladı: >— Mademki krala hizmet etmek istiyorsunuz, size karşı olan dost. luğumun bir delili olmak üzere onun düşmanları kim olduğunu söyliyece - #im. — Haşmetpenah, bana açmak is. tediğiniz sırrı tamamen kalbimde sak. lamak Üzere sizi dinliyorum. — Ne kadar sır saklayteı olduğu. nuzu bilirim. Fakat söyliyeceklerim sizin için hakikaten sır mıdır? Bahset.. mek İstediğim düşmanlardan bazıla - rını tahmin ediyor musunuz? — Sakın Mösyö dö Giz olmasm? Kraliçenin gözleri parladı. Fakat bu ışık derhal söndü. — Giz mi dediniz? Oh, hayır! Dük bize sadıktır. — Öyleyse Damvilden mi bahset - mek İstiyorsunuz? — Kendisine bir valilik verdiğimiz Damvil en sadık dostlarımızdandır. — O halde, şimdiki vsziyetten mem nun olmıyan, ve dinin fona düsünceli olanlarından bulunan <ıhte mütaas, sıp örtüsü altında pek âdi ihtiraslar besliyen potitikacrlarn reisi olan kim sedir ki bu da, — Nenizle! diye sordu. — Ordularımla, jantiyomlarım - la, milletimle! — Milletinizle ha! Geliniz Şev. ketmaap, Şimdi milletin ne istediğini duyacaksınız, Çünkü kralın nüfuzu sizin barışsever (o düşüncelerinizle o kadar sarsılmıştır ki şimdi milletin de bir iradesi vardır. Ayni zamanda kraliçe oğlunun elinden tutarak götürdü. Onu bir çok odalardan geçirdi. Aşağıda, eğlence gürültüleri, dans havaları duyuluyor. du. Katerin Luvrun Sen nehrinin ak. si tarafıma bakan bir tarafında bulu . nan bir salonda durdu. O vakit: — Jantiyomlarmızdan bahsediyor dunuz. Acaba kime güveniyorsunuz” Nasıl bir düşünce ile hareket o ettiği belli olmıyan Gize mi? Yoksa Âsileri koruyarak konağına kapanan Monmo. ransiye mi? — Madam, hangi âsilerden bahse. diyorsunuz. — Parisin ortasında jantiyomları nıza, askerlerinize karşı koyan, sara, yın içinde size ve bana hakaret eden iki serseriden. Fransa kralma karşı . Nk verdiği halde yakalanamıyan e - dehsiz, utanmaz iki Pardayan çap »- kınından. Monmoransi ediyor? — Evet Şevketmaap. Bütün janti. yomlarınız açıktan açığa isyan halin. dedir. Halka gelince, dinleyiniz. Katerin kralı açık bir pencerenin yanına götürdü. Şar) (o eğilince Luvr sarayı hendeklerinin öte tarafında bi . ribirine sıkışan ve; onları himaye mi Hügnolar! diye bağıran halkı gördü, Fakat bu halk ayni zamanda da, ha kuvvetli olarak: — Yaşasın Giz! Yaşasın Başku « mandanrmız! diye bağırıyordu. Şarl ellerini biribirine (o vurarak annesine döndü. — Bu ne demektir? Başkuman dan kimdir? dedi. — Bunu milletiniz söylüyor Şev ketmaap! Hanri dö Gizmiş! — Kimin başkumandanı imiş? — Katolik kıtalarının Şevkelma, ap! — Ne oluyoruz madam, Siz aklı , nızı mı kaybettiniz? Bu katolik kıta, ları nerededirler? Onları kim (teşkil etti. Katerin yapmacık bir hayretle: — Şar), sahiden hiç bir (şeyden haberiniz yok gibi davranıyorsunuz. Bu kıtalar, bütün millettir. Bunlar, protestanlara, hak dininden olan ka. toliklere olduğu gibi muamele edil. mesine tahammül edemiyen senyörler dir. Bunlar buradan tamamen göre. bileceğiniz silâhlı ahalldir. İşte bütün milletiniz, dünyayı dinsizlikten kur tarmak için silâha sarılıyor. Bu ordu bir başkumandan istiyor. Çünkü Fran sn kralı kendilerine kumanda etmek istemiyor, dedi. Dokuzuncu Şar! hiddetle pencere, yi kapadı. Ye odanm içir.e hızı a. dımlarla dolaşmağa başladı. — Ne yapmalı? Ne yapmalı? diye mırıldanıyordu. — Yapılacak bir şey ovarsaoda krallık vazifesidir. — Ne diyorsunuz? Kendisine ba. ba dedikçe sevincinden ağlıyan zaval, h Kolinyi ile bana her zaman dostlu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: