31 Aralık 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

31 Aralık 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KATİL traş Tırçası! pahalı satılıyor Orkestra ve operamız olmadığına göre Mikrop yuvası fırçalarla dolu bir sandıktaki sonuncu fırça Bir adamın ölümüne sebep | olduktansonra nihayet ele geçti! Bundan üç yı! evvel Londral, iJon Banks ken dine bir traş fır içası almıştı. O igünden bir ay i evvelisine kada” ida hep bu fırça Jile traş olmuş i tur. Geçen ay ise ; rrçada bu kadar : zamandır: fırsat gözetliyen mik " roplar zavallı a- damın ölümüne ; sebep olmuşlar dır. Bu ölüm va kası ile de dok itorluk bilgisinin | şimdiye Okadar ,) yaptığı en dikkate şayan takibat! sona ermiş oluyor. l İşin asri tuhaf ciheti de Lond:| , Ta sağlık memurlarının bu fırçayr. ç sâtın alındığı gündenberi, : makta olmalarıdır, i Jon Banks'ı öldüren mikroplar | “Antraks,, hastalığı mikroplar: A dır. Bu birçok hayvanlarda bulu ç nur ve deri yahut kıl vasıtasiyle ; bulaşır. Traş fırçaları da bu has ji talığın bulaşma vasıtalarından bi- 5 ridiz. İ «Umumi .harpten sonra sağlık! ç tedbirlerinin pek gevşek olduğu! 4 günlerde İngiltereye Çekoslovak: ; Yadan bir sandık traş fırçası git- ğ mişti. Bu sandığı alan Londra toptancı tüccarı her nedense san i dığı mağazaya kaldırtmış ve satı sa çıkarmamıştır. Üç sene evye! 4 ise bu firma tasfiye edilmiş ve! il sandığın içindeki on ikişer fırça! hık kutulardan birkaç tanesi satıl! . mıştır, ara-| Bu satışın hemen akabinde ise ilk facin olmuştur. Londranın.! Stepney mıntakasında bir adar. ; “Antraks,, hastalığından ölmüş. : tür. Yapılan inceleme neticesinde| traş fırçasında hastalığın mikrop-| ları bulunmuştur. Bunun üzerine| : Londra sağlık teşkilâtı hemen ha ; rekete geçmiş ve bir tek fırça ek- ki sik olmak şartiyle hepsini ele ge:| © Sİrmiştir. | Satıcı bunu kime sattığını bir türlü hatırlıyamamış ve tam üç ! sene süren bir kovalamaca başla | mıstır. Bu araştırmada güzete, radyo, afiş gibi bütün asri ilân va. mtaları kullanılmış, bütün berber! lere hâber bırakılmıştır. | Bir netice çıkmayıp, “Antraks, | ğından da kimse ölmeyince| sağlik teşkilâtr yavaş yavaş bu! fırçayı unutmaya başlamıştır. Nihayet bu sene son teşrin ayı.) i TOR ortasına doğru Bay Banks yü , zünden almış olduğu bir Antrak» ile haneye kaldırılınca, mik: ropları tam üç yıl sağ salim sak-| liyan fırçanın sahibi bu adam ol | duğu anlaşılmıştır. Doktorları 425-| kınlığa düşüren mesele Miste:| Banks'ın fırçadan ancak üç sene) beri m'sonra mikropları al-! masıdır. “Antraks, mikropları gıda | | maddeleri, su yahut hava vasıta- İ Yaşama tarzına gelincs; bu adam | İ gücünün yeteceğinden fazla iş| e MADEN... Aşan posâs Pp TE TUARUN — 1005 , âklar bizde Halkı alafranga musikıye alıştırmak isteniyorsa Plâkları hiç olmazsa Avrupada olduğu kadar Ucuz satmak lâzımdır. Geçen gün plâk almak için bir dükkâna girdim. İçeride birka; müşteri vardı. Bir kenara çeki lerek onların çaldırdıkları plâkla rr dinlemeğe koyuldum. Çalma” ve alınan plâkların dörtte üçü a laturka... Yarım saat içinde dör' tane alaturka, bir tanecik de alaf ranga plâk satıldı. Bir noktaya | daha dikkat ettim; herkes plâk Tetkikat sonunda zavallı adamın traş fırçası yüzünden öldüğü anlaşıldı. : siyle bulaşmaz. Yüz detisinde gi: recek delik bulunmazsa (vücuda nümuz edemez. Demek ki adam- cağız o gün traş olurken ustra ile yüzünü çizmiş've tedavi edilmez hastalığı kaparak ölmüştür. ! SAGLIK OGUTLERİ Kalb hastalığı Umumi harptenberi kalb has- talığı hakkında doktorların dü - şünceleri ehemmiyetli bir surette değişmiş bulunmaktadır. Şimdi daha ziyade kalb sinirlerinin in - tizamsızlıklarma dikkat edilmek. ! te, kalbin bizzat kendi rahatsız- lığı ikinci derecede kalmaktadır. Tecrübe göstermiştir ki kalbi hasta adam lüzumundan fazla sı- kı olmamak şartile dikkatli ve ih. timamlı bir hayat sürerse, kalb de sonuna kadar hizmetini yapmak. tan geri kalmıyacaktır. * Kalbi hasta bir adamın hare - ket ve beden egzersizleri yapabi- leceğine dair sıkı ve değişmez tav. siyelerde bulunmak mümkün de - ğildir. Hiç gözden kaçırılmaması lâzım olan bir kaide şudur: Eğer adam kalb helecanlarmdan iztı - rab çekiyorsa kalb üstünde ağrı ve sızı verecek yorgunlukiardan çekinmelidir. Herkesin dilinde ,,afaganlarım tutacak,, sözlerile anlatılmak is. tenilen fazla çarpıntılara ehem- miyet evrmek gerektir. Birdenbi- re ve şiddetli hareketler hiç bir vakit yapılmamalıdır. Çünkü bu | hareketler kalbin kusurları olan yerlerini fazla zarlar. Bununla be-| j | raber yürümekte hiç bir tehlike | yoktur. Hattâ çok yavas yürümek şartile yakuş da çıkabilir. Kalb hastalığı olan bir adamın görmeğe katiyyen kalkışmamalı - dır. Her gün bol bol istirahat et- | meli ve tatil günleri çok olmalı - dır. Yalnız vücut hareketlerine düzen vermek yetmez; zihin isle- ri de bir intizama sokulma'ıdır. Şiddetli ve yorucu zihin işleri, heyecanların verdikleri yorgun - luklar, üzüntü, tasa, korku kötü- larm pahalılığından şikâyetçi. Girdiğim dükkânın sahibi de bu pahalılık dolayısiyle bir şey alma- dan elleri boş çıkan müşterilerin arkasından: — Hakları var, plâk bizde pa- halıdır.,, Diyip duruyor. Merak ettim, sor. dum: — Pahalı ise neden ucuzlatmı- yorsunuz? — O bizim elimizde değil ki! Biz dükkâncılar plâk başma 10 | dür ve elden geldiği “kadar bi hasta olan adamın hısım ve akrabaları onu katiyyen üzmeme- | ğe çalışmalıdır. Çünkü böyleleri normal olan adamlardan çok da - ha çabuk ve kolaylıkla müteessir olurlar. Diğer taraftan da ona lüzumun- dan fazla alâka göstermek, per - vane gibi etrafında dolaşmak hiç de iyi değildir, Çünkü böylece a- damcağıznı istikbal için besledi - bunlardan uzak kaçmalıdır. Kal-| ği bedbinlik büsbütün şiddetle - nir. Zihni başka işlerile uğraştır. mak için elverişli eğlenceler, sü - künla oynanacak tavla yahut bir parti iskambil hiç de fena değil. dir. Yeter ki adam boyuna kendi- ni ve kalb hastalığını düşünme - sin. * Kalb hastalığı olanların yiye « cekleri yemekler için uzun uza - dıya listelere lüzum yoktur sani - yoruz. Hazmi ağır olan yemekler. den kaçınmak ve sofradan daima Yarı aç yarı tok denecek derecede kalkmak iyidir. Hele geceleri tı - ka basa yememek, pilâv ve hamu: işlerinden sakınmak birinci şart - tir. İçkilerden hafif sarap bile ol- sa vazgeçmek gerektir, Vücudün ihtiyacı nisbetinde su içmekten hiç zarar gelmez. M Kalbi hasta olan bir adamın her işte itidal pöstermesi en ha - yırlı şeydir. Sökin ve muntazam bir hayat, iyi havalandırılmış bir yatak odası, açık hava işleri, ya - hut bol temiz havalı bir avzrhane bu mühim uzvun müvazenesi . ni muhafaza ettirmek için lâzım olan şeylerdir. Doktor halbuki şimdi bu dükkânların çoğu EY yerlerini başka iş yapan “dükl lara bırakmışlardır. bilemedin 15 kuruş kazanmız. Bu| da bize ancak bir ekmek paras' verir, — Bunu ucuzlatmak kimin elin- de öyleyse? Dükkâncı boynunu büktü: — Dert uzun, anlatırsam başı nız ağrır. — Ağrımaz, anlat! Bir iskemle verdi. Gramofon! susturdu ve karşıma geçerek an latmağa başladı: — Plâk pahalılığı dertlerin bir tanesi... Müsaade ederseniz, musi ki işinin bizim sanat cephesinden olan acıklı halini anlatalım. Ge. çen gün Konservatuvarın konseri: ! ne gittinizse görmüşsünüzdür. Mü nevver halkta alafranga musikiye! karşı gittikçe artan bir rağbet var, Bizde yetişen yerli sanatkârlar ya-' vaş yavaş, memlekete gelmiyen ec | nebi sanatkârların yerlerini dol-| durmağa başlıyorlar. Yüksek is. tidatlarımız var. Alafranga musi | ki halk arasında genis mikyaste! yayılmak isteniyor. | Bu işi en iyi plâkla yapmak ka-| bildir. Bu kadar taammüm eden radyolara bile bir gramofon ek lendi. Gene plâk çalınıyor. Büyük bir sanatkârdan ders almak müş- kül ve çok masraflıdır. Her za! man bu sanatkârları dinlemek ka- bil değildir. Fakat plâk hem © dersi verir, hem de o manevi ih- tiyacı giderir. Plâk da bir nevi kitaptır. Bunun için Avrupada ucuz satılır. Avrupada en mükemmel piâk- lar 75 kuruştan 125 kuruşa kadar satılır. Hayfes, (Erika Meorini. Kraysler vesaire gibi büyük sanat kârların plâkları 250 kuruştur Bizde ise küçük plâklar 150 ku- ruştan başlar. Büyükleri de 375 kuruştan başlıyarak yükselir. Bizde plâk neden pahalı? Yerli bir plâk fabrikası var. Fazla ser maye ile kurulmuş bir müessese... 250 bin lira sermayeyi on sene zarfında amortisman edebilmek noktasından senevi 25 bin lira ayrılmak lâzım. Bunun sigortası ve diğer masrafları da var. Yal- nız müdürü 500 lira maaş alır Fabrika haftada iki gün © çalışır Bu vazivette ucuz plâk yapılabilir i? | mi? Diğer taraftan bu fabrikay maye için hariçten gelen plâl dan, plâk başına 37 kuruş güm almıyor. Bunun 3 kuruş 70 san oktruva resmi var, ona göre » amele vergisini de zammedin. | buki yerli plâklar için 6 kuruş ı amele vergisi vardır. Dışar İ gelenlerin muamele vergisi ii kuruştur. Yerli fabrika en ziyade ala' ka eser çıkarır. . Hariçten - ge plâklar bu fabrika yüzünden halı olur. Bittabi halk da ala ga musikiyi ve klâsikleri ihtiv. den plâkları bu sebepten a olur. Netice şu ki, alafranga siki propagandası bu pal karşısında âkim kalıyor. — Çare? — Kültür noktasından ki mecmua, gazete gibi şeylerin riçten girmesi için gösterilen g rük kolaylıkları plâklar için tatbik edilmelidir. Hariçten tist gelemez. Plâk pahalıdır, namaz. Alafranga musiki tamim olunur? Plâkların gür resmi hafifletilmelidir. Yunanistanda da bir plâk rikası vardır. Orada en iyi p lar 80 drahmiye (bizim para: la 100 kuruş) satılır. AAvrup fabrikalar acentelere plâkları kuruşa satıyorlar. Gümrük i rilirse en iyi Avrupa plâklı memleketimizde 75 kuruşa sa! kabildir. Bu sayede istihlâk tar. Takas işleri yapılır. Gü i varidatı eksilmez, artar, Halbuki simdi Vaziyet dir. Memleketimizde yapılan ri ların daha ucuza mal edilmesi zım iken bilâkis daha pahal İ Bu himaye nedendir? Çünkü yalnız alafranga plâk alıyor. hazırlıyor. Bu gümrük hima bu fabrika yalnız alaturka fi kültür bakımından lüzumlü alafranga ve klâsik plâkların n lekete girmemesi ve alaturk meydanı boş bulması için mid Dükkâncının hakkı var. tuğumuz müddet zarfında iki H riye çifte tellisi, iki tane gazel tane peşrev ve ancak bir tan de alafranga bir şan plâğı sat Sonuncu plâğı alan da bir A kadınıydı. İhsan A:

Bu sayıdan diğer sayfalar: