24 Mart 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

24 Mart 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yanında protesto bombardımanı da var İtalyanlar dört irt Habeş tayyaresini! tahrip etmişler 13 ler komitesi hangi meseleleri halledecek Roma, 23 (A.A.) — 162 nu maralı harp tebliği: Bu ayın 21 inde bir tayyaremiz Foker tipinde bir düşman tayya - resini tahrib etmiştir. Bu suretle ; son dört gün içinde dört düşman tayyaresi tahrib edilmiştir. Dün de tayyarelerimiz Dabatda iki mü himmat deposunu tahrib eylemiş. tir. İşgal edilen topraklardaki menzil hizmetlerinin tensiki en i- leri hatlara kadar devam etmek - tedir. Takkaze nehri üzerinde 110 metre uzunluğunda bir köprünün kurulması bitmiştir. Bu nehrin ö- tesinde Tzellemi İtalyan kuman - danlığma 53 köyün eşrafı, rühba. nı ve rüessası mutavaat etmişler, silâhlarını teslim eylemişlerdir. Somali cephesinde tayyarele. rimiz, Cicigayı bombardıman et- miş ve depolar, mağazalar tahrib olunmuştur. Bir hastahane daha bombardıman edildi Harrar, 23 (A.A.) — Röyter ajansı bildiriyor: Dünkü Ciciga bombardıma - © mında Finlândiya kızılhaç hasta- © — hanesinin harap olduğu haber ve: rilmektedir. Hastahanede yatan lardan birisi ölmüş, altısı yaralan. mıştır. Bunların arasında Finlândiya- lardan hiç kimse yoktur. Bombardıman esnasında 87 kişi yaralanmıştır. Ölülerin mik - dari malüm değildir. Sivil halk bombardıman korkusile Harrar - dan çıkarılmıştır. Habeşistan izahat Istiyor Paris, 23 (A.A.) — Habeş hü. kümeti, Paris elçisi M. Volde Ma- riamı, M. Flandenin mecliste bah- settiği “Stressa cephesinin tekrar kurulması,, meselesile Fransanm Habeşistandaki mubasamatın ta: tili hususundaki noktainazarı hak. kında Fransız hükümetinden iza: hat istemeğe memür etmiştir. 13 ler komitesi çalışıyor Londra, 23 (A.A.) — İtalya. Habeş barışma işini tetkik eden 13 ler komitesi bu sabah toplana- rak M. Avenol ve Madarigayı mu: — hariplerin harp usulleri hakkında tahkikat yapmağa memur etmiş - tir. Bilindiği üzere, İtalya hükü! meti Habeş muhariplerinin vah - şiyane hareketlerini, Habeş hükü. meti de boğucu gaz kullanan İtal. öğ » yanları protesto etmişlerdi. Madariga ve Avenol bu akşam İtalyan elçisi Grandi ve Habeş © mümessili Ouolde Mariam ile gö- © rüişeceklerdir. 13 ler komitesinin halledeceği meseleler Londra, 23 (A.A.) —13ler! komitesi İtalyan - Habeş ihtilâfını tetkik etmek üzere bu taca top. lanmıştır. 7 Alınan haberlere göre komi - te, İtalyan ve Habeş hükümetle. rile temasa gelerek bunların bir © mütareke ve sulh akdetmek husu- © — sındaki fikirlerini anlamak ve en © Olesa bir zaman içinde komiteye mafia vermek üzere İspanyol! delegesi Madariagayı memur ede- cektir. Komite ayni zamanda bu içti ma devresinde İtalyaya tatbik e- dilmekte olan zecri tedbirlerin kal dırılması meselesini de tetkik eyli- yecektir. Bugünkü görüşmeler Londra, 24, — Bay Madaria. ga ile Bay Avenol bugün Habeş delegesi Valde Mariam'ni ziyaret ederek sulh müzakeratı meselesi: ni görüşeceklerdir. 13 ler komite. si tarafından dün verilen hara metni bugün İtalyan elçisine di edilmiştir. Son Dakika: Ölenler pek fazla Adisababa, 24 (A.A.) — Res mi Habeş mahafili, İtalyan uçak. larmın dün sabahki bombardıma - nından sonra Ciciga'nın kâmilen harap olduğunu söylüyorlar. Şe- hirdeki bütün evler yıkılmıştır. Ö. lenlerin sayısı henüz bilinmiyor ise de, pek fazla olduğu tahmin e dilmektedir. Bütlin Giciga yandı Roma, 24, (A.A.) — Haber ve- rildiğine göre Ciciga'nın bombar- drmanı bir saat, yirmi dakika sür- müş ve buna 27 tane uçak iştirâk etmiştir. İtalyan hava filosunu, Somali hava kuvvetleri kumandanı Ge - neral Ranza idare etmekte idi. Uçaklar, Habeş hava hücum - larrmmdan korunma tertibatına gö- rünmeden Ciciga'nın üzerine gel. mişlerdir. Şehirdeki bütün evler, depolar yanmış, yalnız katolik misyoner kurumu kurtulmuştur. Atılan bombalar yirmi tondan fazladır. Hakiki bombardıman 24 MART — 1935 : Buz dolaplarından İAyazağa çifliğinde Veznedarı öldürer Katil Abdullahla resim deği! Harç alınacak Buz dolaplarından belediyenin bir resim alacağını ve ceza alınıp alinmamak meselesinin de şehir meclisinde tetkik edilmekte oldu- ğunu yazmıştık. Vali Üstündağ bu hususta demiştir ki: — Meselenin esası buz dolap- ları değil, dolapların içindeki mo. tördür, Belediye vergi ve resimleri! kanununun on beşinci maddesi| mucibince memleket dahilindeki bütün motörler belediyece mua - yene edilir ve bir defaya mahsts olmak üzere bir harç alınır. Buz dolaplarında bir motör bulundu - undan ve bu motörler şimdiye kadar yanlış bir telâkki yüzünden ihbar edilmemiş olduğundan bun- lardan ceza alınması doğru olmı- yacağını takdir eden belediye, meclisten buna dair bir karar al. mak istemiştir. Fakat meclis he- nüz kararını çıkarmamıştır. 'Muhtelittedrisat kalkmıyor Muhtelit tedrisatın kaldırılmak ihtimalini, bir sabah gazetesinden alarak ihtiyat kaydile dercetmiş - tik. Bunun varid olmadığını aağı ki telgraftan anlıyoruz. # » 4 Ankara, 23, (A.A.) — Orta mekteplerde muhtelit tedrisatın kaldırılacağına dair bazı gazete - ler tarafmdan yapılan neşriyat ü- zerine, Kültür Bakanlığından yap tığımız tahkikat, bu neşriyatın ciddi hiç bir esasa dayanmadığı- nı göstermiştir. Defterdarlık yeniden kuruluyor Geçenlerde İstanbula gelen maliye müsteşarı Faik bina ve a- razi vergilerinin hususi muhase - beye devri üzerine İstanbul ma - İiyesinde yapılacak teşkilâtı göz- den geçirmiş, Ankaraya dönmüş. tü, Aldığımız malümata göre, İs- tanbulda yeniden 100 lira maaşlı bir defterdarlık ile biri tahakkuk, diğeri tahsil işlerile uğraşmak ü- zere iki muavinlik kurulacaktır. Arnavutluk Balkanlara yaklaşmaktan vazgeçti Yaptığı anlaşma ile tamamen Italyaya bağlanıyor Belgrad, 23 — Son İtalyan - Arnavut anlaşmasından bahseden Politika gazetesi diyor ki: “Bu anlaşma ile Arnavutluk, kati surette Balkanlara yaklaşma- sisteminden vazgeçmiş, ve tanı su- rette İtalyaya bağlanmıştır. Emin membalardan alınan haberlere göre Arnavutluk bu anlaşma ile aşağıdaki taahhütlere girmiştir: 1 — Arnavutluğun idare sube- lerinde ve bilhassa Arnavutluk or- dusunda (İtalyan mütehassıs ve muallimleri çalıştırılacaktır. Or - du talim heyetinin başında bulu- nacak olan İtalyan genera! “kral nezdinde askeri heyet reisi,, ünva- nmuı taşıyacaktır, 2 — Avlonya limanının metha- linde bulunan İtalyan Sarena ada- smı müdafaa eden Karaturona te- peleri tahkim olunacaktır. Draç limanının idaresi tamamen İtal - yanlardan mürekkep muhtar bir teşekküle verilecektir. Bu liman » da yapılacak işler için Italya, Ar- navutluğa istikrazda bulunacak - tır. 3 — 1933 de Arnavutlukta kapatılan bütün hususi katolik ve İtalyan mektepleri yeniden açıla" caktır. 4 —- Italyan kapitali ile bir 2i- raat bankası tesis olunacaktır. İtalyan mütehassıslarm yardımı ile İtalyan parası ile tütün inhisa- ri yeniden tanzim olunacaktır. 5 — Italya, Arnavutluğa 40 milyon altın franlık bir istikraz yapacaktır. Bu istikraz, her sene 8 milyon altın franlık tediyelerle ödenecektir, Kararnamede Yunusun muhake- mesi Dugin ker A Katilleri mahakeme eden heyetin bugün çekilmiş resmi (Baş kırafı 1 incide) Abdullahtan sonra Yunus kal dırıldı. Yunus da 332 doğumlu ol- duğunu, ceza görmediğini, beş se- ne bahriyede gönüllü olarak baş- çavuşluk yaptığını söyledi. İ Mükâfat kalktı: 28 yaşında! Bartınlı, halen lokantacı Mehmet- le nişanlı bulunduğunu, ölen ko - casından iki çocuğu bulunduğunu söyledi. idam İsteniyor İlk sorgulardan sonra karar - name okundu. Bunda Abdullah ile Yunusun veznedar Hüşnüyü Pangaltıdaki eve çağırarak yemek yedikleri, sonra otomobile binip mülâzım Şükrüye ait köpeği elli liraya Ayazağa köyünde birisne satmak bahanesiyle veznedarı A - yazağaya götürdükleri, yolda Ab- dullahın tabancayı oveznedarm sağ tarafıma sıkarak öldürdüğü, Yunustan aldığı bıçakla yerden otlar kesip bir dereye sürükledik. leri cesedin üzerine örttükleri yar | zılıyor, Abdullah ile Yunusun Ga- lata postahanesindeki 8000 Tirayı çalmak için bu cinayeti yaptıkları ilâve olunarak Türk ceza kanunu- nün 450 inci maddesinin dördün» cü bentleri delâletiyle son fikrası- na göre cezalandırılmaları, Mükâ- fatın da ayni kanunün 296 cı maddesine göre ceza görmesi, aş çı Mehmedin beraeti isteniyordu. Kararnameden sonra Tıbbı Adli - nin taporu ile zabıt varakaları o- kundu. Reis tekrar Abdullahr kal dırdı ve sordu: — Hüseyin Hüsnüyü iftara da- vet ederek öldürdüğünüz iddiâ o- lunuyor, bunu nasıl işledin? Abdullah anlatıyor — Postahaneyi soymak gibi hiçbir maksadım yok. (Hüseyin Hüsnü ile samimi, bir ağabey gi- bi konuşurdum. Onu iftara yalnız davet etmedim. Kardeşi doktor” Zekiyi de çağırmıştım. O akşam doktor Tüncle kadar beraber gel- di. Sonra cayarak döndü. Pansiyon olarak kaldığım aşçı Mehmedin e- vine gittik. Orada akrabamdan olan Yunus da vardı. Kendisini takdim ettim. Yemekten sonra köpeği satmak üzere evden çıktık. Hüseyin Hüsnüye köpeğe elli lira veriyorlar dedim. Peki öyle ise ver dedi. Beraberce evden çıktık, Şiş- lide Bornonti istasyonunda bir o - tomobile bindik. Ayazağaya git- tik. Köye girerken üzerimize kö - pekler hücum ettiler, Bunun üze - rine geri döndük, Dönüşte Hüse - yin Hüsnü ile kızı hakkında konu- şuyordum. Ben kızı ile bir sene - denberi tanışıyor ve sevişiyor - dum. Hüseyin Hüsnü ise kızını başka birine vermek istiyordu. Yolda gene kızı istedim. Vermez- sen intihar edeceğim, dedim, Vaz- söz böyle şeylerden dedi. Ocl> mazsa ötekini - veririm, dedi. Beni teselliye çalışıyordu. Bu sırada tabancamı çıkarttım. Hem yürüyor, hem konuşuyordum. Kendisini tehdit etmek iste * dim. Vicdanım razı olmadı. Tek- rar kendimi öldüreceğimden bah- sederken elimde duran tabanca birdenbire patladı. Veznedarın başına rastgelerek öldürdü. Bu vaziyet üzerine çok kork - tum, Arkamdan Yunus koştu. Ne o diye sorunca elimden bir kaza çıktı,, dedim, Beraberce eve gek dik, Gece doktor Zeki geldi. Vez- nedarın evine giltik. Saat sekize kadar orada kaldım. Sonra Haydarpaşaya geçerek Ankaraya giden Yunusu teşyi et tim. Anahtarları da Haydarpaşa da bir yere attım. Reis sordu: —Zabitada birbirine uyma yacak ifadelerde bulunmuşsun ne diyorsun? Abdullah polisteki iadesini inkâr ediyor — Kurtulmak için öyle ifade verdim. Poliste bana işkence yap- tılar. Kendimi kurtarmak için ak- lıma geleni söyledim. Her şeyi Yunusun üzerine yükledim. Fa- kat şimdi itiraf ediyorum. Vak'a şimdi söylediğim gibi geçmiştir. Ben Hüseyin Hüsnünün - kızı ileaile yuvası kurmak üzere konuşuyordum. Soalle kasa anahtarı Abdullahın giine nasıl geçmiş ! Reis saatle kasa anahtarla: | rının bulunduğu zincirin nasıl eli- ne geçtiğini sordu. Abdullah bu- na da şu cevabı verdi: — Konuşurken saat elinde idi, Al diye bana verdi. Zincirle de oy- nuyordu. Bir aralık zincir düştü. Bu sırada tabanca da patlamıştı, Eğilip aldım ve cebime koydum. Abdullahtan O sonra Yunus kalktı. O da şunları söyledi: — Ben misafir olarak bulunu. yordum. Yemekten sonra bir A » yazağa lâfı geçti. Hep beraber çıktık. Otomobille köpeği satmak için söylenen yere gittik. Köpek- ler bücüm edince köye giremedik, dönüşte Abdullah geriden vezne « darla beraber geliyordu. Bir ara » lah diye seslendim. Geliyorum de- di. Yanıma gelince elimden bir kaza çıktı dedi, Eve geldik. Bir şi- se rakı içtik. Ertesi sabah ben ti. rene binerek Ankaraya gittim Sa ati Ankarada Nevşehir hanımım apleshanesine attım. Yunusün müddei umumilikte- ki ifadesi okundu. Yunus da inkâr ediyor Yunus oradaki sözlerini tama- men inkâr ediyordu. Yunus da Ab dullah da veznedarı öldürdükten sonra sürükleyip dereye attıkları" ni ve üzerine ot örttüklerini in » kâr ediyorlardı. Reis Suad suçlu- ları sık, sık kaldırıyor, verdikleri muhtelif ifadeler üzerinde yeni » . den sorgularmı yapıyordu. Gazetemiz çıktığı sırada mu » hakeme hâlâ devam etmekte idi. Daha Mükâfata ve şahitlere sıra gelmemişti. rk bir silâh sesi işittim Abdul « *

Bu sayıdan diğer sayfalar: