24 Mart 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

24 Mart 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 MART — 1936 > em Benim Goruşui a a a m Yersiz bir nhamdüsena | Nadir Nadi, yainız bizde değil, Avrupada da edebiyatın tereddi halinde bulunduğunu göstermek için Fransızçadan Türkçeye şöyle! bir şiiri (1?) tercüme ediyor: | Serin deniz, Yeşil deniz, Sahilleri pırıltılı deniz, Çakıl çakıla, Direk direğe Senin sahillerini zikzaklıyoruz. Şimalden cenuba, Cenubdan şimale, Sen ecdadı taşıdı, Günün birinde oğulları da ta- şıyacaksın. Ve bizde, yeni şairlerin yazdık- ları eserlerde bu derece saçma bu- lunmadığını söyliyerek hamdüse - ha ediyor. Evvelâ, eskilerin “Bâtıl maki - “ün aleyh olamaz,, diye bir sözleri Yardır, onu akla getirelim. Cep takvimi şuüarasmın külliyatında bu saçmayı serçe saçması kadar minimini bırakan ne kırk ikilik saçmalar vardır! Onları da unut- Mıyalım! Gene bu tercüme “şiir, de, Meyse, mevzu bellidir: Müteşair, Afyon yutmuş bir sarsak halinde hiç değilse deniz sayıklıyor. k Diğer bir nokta: Bütün garp şa- irlerini böyle yaveler yumurtluyor sanmak da hatadır, Unutmamalı ki, orada edebiyat şaheserleri de fışkırıyor. Halbuki, bizde, yıllar Yar ki, — meselâ Yahya Kemalin harp ve mütareke senelerindeki! Muvaffakiyeti tarzında — kulak- tan kulağa dolaşan, “Aman ne gü- 2e1!,, diye hattâ edebiyat merak- İnrı muhitinin dışmda okunan, defterlere yazılıp ezberlenen şi- iler yazılıyor mu? İl Yoksa, şiir namı altmda geve- İenenlerin binde dokuz yüz dok- *ân dokuzu şu makamda mı; Dın dımı dn dn Dın dmı vay vay! * Alaylı avukat Bir okuyucum yazıyor: Iki sene evvel Hukuk fakülte- Sini bitirdim. Nihayet baroya mü- Tacaat ettim. Okuma yazma bildi- Bime dair bir şahadetname isti - Vorlar.,, »» Kırtasiyeciliğin manasızlığını Bösteren bundan daha mükemmel | — bir misali bulunabilir mi? 31 Mart vakasında karikatürist m'in neşrettiği bir eser aklrma geldi. Malüm ya, o zaman, zabit ler, mektepli ve alaylı diye iki kı- sımdı. Asiler, mekteplileri öldürü- Yorlardı. Karikatürde, asi nefer, askeri doktoru yakalamış; göğsüne sün- güyü dayamış, soruyor: — Banğa bah! Mektepli mü- sün alaylı mı? — Yiğidim, aslanım! Ben si- zin hekiminiz değil miyim? — Ben heküm meküm danı- Mam! Alaylu musun? — Alaylıyım, yavrum, alaylı!.. Hiç mektepli doktor olur mu? Bir avukata da “Okur yazar Mmısın?,, demek ayni hesap... (va-Na) . Unkapanındaki eski köprü Eyüple Sütlice arasına kurulacak Iki vapur iskelesinin başları köprünün iki başı olarak muvafık görüldü Unkapanı köprüsünün! İ Eski vazifesini yapmak üzere Unkapa ni ile Azapkapı arasında Araba vapuru işletilmesine karar veril-| dikten sonra bundan yıllarca ev- vel de düşünüldüğü köprünün Eyüple Sütlüce arasın? nakli tekarrür etmiştir. 15 Nisandan itibaren araba va- puru seferlerine başlıyacağı için köprünün şimdi Unkapanı ve A zapkapısın da olan parçaları da kaldırılacaktır. Bu parçalar evve- lâ belediyenin Balattaki köprü kızak mahalline getirilecektir Burada köprünün parçaları ve du- baları tamir edildikten sonra E- yüpte tekarrür edecek yerine ko- nulacaktır, Belediye fen heyeti köprünün Eyüple Sütlüce arasında hangi mıntakada kurulması münasip ok duğu hakkında bir tetkik yapmış- tır. Öğrendiğimize göre şimdi E- Dikkat ! Pis sularını kanalizasyona vermeyenler cezalanacak! Önümüzdeki ağustosa kadar, kanalizasyon geçen caddelerde)” hane sahiplerinin evlerinin yağ - mur ve pis sularını kanalizasyona! vermeleri mecburiyeti konulmuş - tur. Bu tarihten sonra sularmı u. mumi mecraya vermeyenler teczi- ye edileceklerdir. Belediye bu yıl da kanalizas - yon tahsisatı olarak bütçeye 650 bin lira koymuştur. Fındığımıza alâka | çoğalıyor Ofise gelen malümata göre Almanyada fındık fiyatları sağ - lamlaşmıştır. Bilhassa Almanyaya birinci derecede fındık satan Türk fındıklarma karşı alâka ve istek berdevamdır. Maamafih eldeki mal fazla değildir. Ekmek ucuzladı Nark komisyonu dün toplan - mış, fırancala ve birinci nevi ek - mek fiyatlerini ibka etmiştir. 1. kinci nevi ekmeğin fiyatı on ku. 1 eman ei ibi bu eski) ! yüp iskelesiyle Sütlüce vapur is- kelesinin bulunduğu yerler köprü- nün iki başları için münasip bu- lunmaktadır. Çünkü buralara her iki taraf- tan da ana caddeler gelmekte ve birer meydanla neticelenmekte - dir. Köprü ağlebi ihtimal bu iki nokta arasmda kurulacak ve ge - rek Eyüp, gerek Sütlüce iskeleleri tevhit edilerek köprünün ortasın- da bir iskele vücude getirilecektir. Halicin bu kısmında kurula - cak köprü — büyük vapurlar bu- ralara kadar gelmediği için — a çılıp kapanmıyacaktır, Devlet demiryollarında Nakliye tarifeleri mütemadiyen ucuzlıyor Devlet Demiryotiarı idaresinin, bir kısım maddelerin nakliye üc- retleri üzerinde tenzilât yapmak imkânlarını tetkik ettiğini yaz - miştik. Bu tetkikatın neticesinde €sasen tenzilâtlı tarifeye tabi olan GEÇEN SENE BUGUN NE OLDU? Tevfik Rüştü Araa Sireza konferansı İ-| çin milletleri içtimaa çağırmıştır. Romanya hükümeti Bulgarlarla Macarlar shâhlanacak olurlarsa ordusunu seferber ede ceğini açıkça bildirmiştir. bazı maddelerle şimdiye kadar tam tarifeye tabi olan maddeler üzerinde yeniden esaslı tenzilât yapılmıştır. Şimdiye kadar idarece yalnız muayyen iskelelere yapılan ma- den cevheri nakliyatında tatbik e- dilmekte olan tarife bütün şebe - kede yapılacak maden cevheri nakliyatma teşmil edilmiş ve tam vagonla taşınacak cevherlere gö- re genişletilerek nakil mesafesi - ne göre tarife yeniden yüzde 5 den yüzde 23 e kadar tenzil edil. miştir, Fakat 680 kilometreden fazla bir mesafeye gidecek olan maden cevherleri için mikdar ve mesafe ne olursa olsun her tonun. dan gideceği kilometre için bir kuruş alınacaktır. Bu tarife nisa - nın on beşinden itibaren tatbik e- dilecektir, Devlet Demiryolları afyon nak- liyatı tarifesinde de tenzilât yap- mıştır. Bu tarife de ay başımdan i. tibaren başlıyacaktır, ŞSEHR DERTLERİ Harap duvarlar Şehrin muhtelif yerlerinde bir takım yıkık duvarlar, ve taş yığınları vardır ki, bunların manzarası şebrin güzek Miğini iyiden iyiye bozmaktadır. Bunlardan birincisi Fatih parkının karşısındaki duvar- lardır. Büyük cadde açılmadan evvel eski İstanbulun med reseli dar sokaklarından arta kalanı bü çirkin duyarlar hös lâ boydan boya durmaktadır. İkincisi Beyazıtda elektrik evinin yanmdaki muazzam taş yığınıdır. Bu duvarın ne dereceye kadar sağlam ve sa lâbetli olduğunu bilmiyorum. Fakat bir yağmurdan sonra günün birinde birden bire yıkılması ve altında kalacak bir sı muhtemeldir. harap duvardır. | Üçüncü yığın da Alemdar sinemasının kaç bedbahtı ezip bir çok ocakların sönmesine sebep olma karşısındaki İşte bizim gözümüze İlişen harap duvarlar ve taş yı gınları bunlardır. Bunlar gibi şehrin daha bir çok yerlerim de buna benzer yerler yardır. Hem şehri (o çirkinleştiren, hem de bir tehlike membar olan bu duvarlar ve ortadan kaldırılmalıdır. Öyle zannediyoruz ki bu duvarlar parasız olarak yike cılara verilse, taşların fiyatı için parasız olarak yıkarlar, yıktırılmak Asri coğrafya dersi Bugünkü “Akşam, gazetesinde, Hikmet Feridun, çocuklarımızın coğraf- ya dersi telâkkilerini tasvir için şu mi salleri gösteriyor: — Uruguvayın nesi meşhurdur? Çocuk düşünmüş, düşünmüş cevap vermiş? — Futbol takımı. Malümya Uruguvayın — fatbol te kımları bütün dünyada nam kazanmış, tır. Lâkin dostum bu cevap karşısında dehşetli şaşırmış, apışmış, kalmış. Bana kalsa bu hiç de şaşılacak bir iş değildir. Şimdi dünyanın her tarafında i yeni nesil coğrafyayı zannederim böyle öğreniyor. Geçenlerde ilk mektebin ilk sınıflarında olan bir kızcağız (o annesine koşmuş: ç — Anne.. demiş, bana İsveçi göster sene. Annesi çocuğun malümatın: ilerlet. mek için sorduğu bu sualden pek mens nun olmuş? — Aferin kızım sana.. demiş. Kızcağız ellerini çırpmaş: — Sahi burası mı?. İsveç burası mı? Anne bu kadar heyecana şaşmış: — Burası yavrum, Lâkin niçin bu kadar şaşırdım? Kız: — Demek, demiş, Greta Garbo bu. rada doğdu ha?. Garip bir tevarüt Peyami Safa ve Burhan Felek ayni gazetenin muharriridirler, Bugün, ikisi nin de mevzuu, aşağı yukarı ayni: Sadri Ethemin evvelki günkü bir yazısından bahsediyorlar, Bu, nasıl olmuş böyle? Meslekten olduğumuz için sırrı bulmakta (güçlük gekmedik. Peyami ile Felek Tanda “Yahu şu Sadri ne yazmış! diye konuşuyorlar, Fakat, ikisinin de dımağı. o günln niev zu nafakasmı aramakla meşgul... Nihar , yet, konuşa konuşa, bir de bakıyorlar ki, muhavereleri bir mevzu halini almış. Bunu, ikisi de, karşısındakine çaktırma» mak istiyor? — Eh, fazla çene çaldık. Haydi, ya" zrmızt yazalım.. Ve ikisi de, biribirinden <gizli..birk birinden kacırma, ayni mevzuu yazıyoru ianpng 15es9 UNpNEA “257 (Hat — Sür) Tavla müsabakası Kurun refikimiz Istanbulun tavla şampiyonunu ayıracak Kurun refikimizin tertip ettiği büyük tavla müsabakası dün ak- şam başlamıştır. Edirnekapıda Nikonun kahve- sinde yapılan müsabakaya sekiz çift girmiş, iki yüze yakm seyirci oyuncuların etrafını alarak sey - retmişlerdir. İkinci müsabaka Perşembe akşamı Fatihte Yıldız kıraathane. sinde yapılacaktır. Bu müsaba - kaya girmek istiyenler Kurun matbaasına gelip kendilerini kay» dettirmelidirler. Şehrin muhtelif yerlerinde mü- sabakalar yapılacak, sonunda İs tanbulun tavla şampiyonu belli olacaktır. Birinciye 25, ikinciye 20, üçüncüye 15 lira, diğer kaza. nanlara da beşer lira verilecektir. İranın yeni dışbakanı Tahran. 23 (A.A.) — İstifa eden Dışbakanı Kâzımi'nin yerine İranın Bağ- dat elçisi İnayetullah Sami tayin edilmiş tir. Yeni Dışbakanı iki güne kadar Tal rana gelecektir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: