18 Ağustos 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

18 Ağustos 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'enize düşenle y / çabay hususi rmühabirimizden) yeynelei dünyanın hemen her y& ; Hayılmışlardır. Bunları tanımıyan #İ,, © ülke yoktur; dersek, mübalâğa s1 i İMâYız; ancak herkes çingenele- > karada yaşadıklarını ve su ile , âkaları olmadığın sanırlar... “eğil mi? a Eirintili çıkıntılı sahillerinde, *£ limanlarda, Hollandanın ro- k * parki Hint adalarında su çinge- i bulursunuz ve bunlar Çinlidir. Bİz ve tam manasile | bir şark! olan Kantonda (hayatlarını hep de geçiren 30.000 kişi vardır. |, * tekneler içinde yerler, uyurlar, ». » Soğalırlar ve ölürler. Karaya e hiç ayak basmadıkları için ken- , © mahsus bir de dil yaratmışlar. nelerin bazısı, allı, morlu süsüler bakılırsa yüzen sarayları andırır. kamışlarından yapılmış yelken binlerce kereste mavnaları,, Çin , İarinda ve Jiman ağızlarında aşa- Ni ia boyuna gidip gelirler. kay larını su üstünde geçiren bu a-| * teknelerinin seyrüseferi kadar) Meselesinin de ehemmiyeti vardır. kı, <velminde sahil o boyunca olan öte kar kuyuları bunların ihtiyacı errir. Derince kasılmış ve içi sa- 0 döşenmiş kuyularda muhafaza de arar, bu adamların sesk gün ç ikta uttukları balıkları bozulup kok- a korur. Bnualrın başlıca gıdası ü Yaptıkları tekneler ise dünya- $ka yerlerinde yapılmış tekneler- *9k daha denizcidir. yönyanın en zel vücudu r di çı vatan bildiriliyor) Ar v ine Tüdge için dünyanın en güzel “lap Mi demektedirler. Bu kz i dak Küzelleştirmek istiyen kadın- a De diyor ; MEN haç niza Sırt üstü yatın ayak- eğe ri mümkün clduğu kadar eğ ğin ve bir bisikleti koştur» : ire ni hayalinizden geçirin. “ği; Dir pedal çeviriyormuşsut * daa bir daire halinde çevirin, Son- itti; , VAtİYette iken yürümek haro- Yür, Yani bacaklarınızı ha- ri A OTMUŞ gibi sert sert harek:t bu çç Mesleğinde beş senedir her Şiş e ernlileri yapmaktayım. Yari, aFeketleri sik sık istirahat dağ e bir saaç yapıyorum. Ük “eh, Dan ancak on dakika ic da hi dam. Bunlardan başka ik e teyı $ defa tenis oynamakta «3 Cüey Katiyyen pehriz yapms- e Maid isterse onu yerim. Ölçüşg un neticeyi spor ki vücudu. Klâsik Büzel sayılan Milon ” t in Su çingeneleri adamlar bunu niçin yaparlar Mütehassıslar sinema yıldız. ” ek ri kurtarmayan Efsane ve hurafat, suda yaşayan bu insanların felsefesini teşkil etmektedir. Bunlar su altında yaşayan şeytan ve cinlere itikat ederler. İki gemi arasında kısa ve müsademe olur, suya bir kimse düşerse onu kurtarmak için ellerini bi- ve?” ..— -. le uzatmazlar. Böyle bir müdahale su şeytanları kızdırır. o Adamcağız gör göre göre boğulur gider. İşte bu batıl itikatlar (o dolayısiledir ki: Çin sularında yüzen büylik | küçük| her geminin bir çilt gözü olmasi lâzım- dır. Bakınız Çinlinin o buna dair fikri| nedir: — Geminin gözü olmazsa, ne görür! ne de gideceği yeri bilir! | İşte bunun içindir ki her teknenin başma birer göz resmi © yapılır ve çok dikkatle boyanarak insan gözüne ben- zetilir. Suda yaşayan ba adamlar her bir ejderha şenliği yahut bayram: parlar ki; burada yapılan deniz yarış- sene) ya lari Avrupadaki kotra yarışlarını pek andırır, Ejderha şenlikleri tam 2500 yıl &r her sene beşinci ayın beşinci günün- de yapılmaktadır. (Londra hususi muhabirimizden) © “Lönet olsun sana! O Yakınların ve sevdiklerin sürüm sürüm © sürünerek gebersinler! Sen ki güzel ve zenginsin, her ikisini de kaybedesin!, Londranın en güzel kadını olarak Gözlerinin cazibesi Silsya'nın çile den çıkarâk çılgınlıklar yamasına sebep olmuştur. tanınan Madam Silvya Kol kavga etti- ği büyücü kadınm bu sözlerine kulak | bile asmamıştı. Fakat tesadüfe bakın ki | bundan bir iki hafta evvel Londranın meşhur Old Beyli ağır ceza mahkeme- si huzuruna perişan kıyaletile ve ce- binde beş parası bulunmadığı bir halde çıktığı zaman Madam Silvyanın akla bu lânet geldi. Mahkemeye, kendisini seven iki kişiden birinin ötekini öldür. mesi davasında şahitlik çağrılmıştı. Silvya mahkemeye girerken tanıdık- larma demiştir ki! — Bir büyücü kadının başıma yağdır dığı lânet bakınız beni ne bale koydu Birkaç sene evvelisine varıncaya kadar dünyanın en güzel kadınlarından sayı- Uuyordum. Lânete uğradığım gündenbe bi : un venüsüne yakındır. Boyum 1.64,5 santim, ağırlığım 54.5 kilodur. Boynum 31 santimetre büstüm 82,5 santimetre , göğsüm 62,5 san.- metre, kalçam 89 santimetre, bileğim 15,5 santimetre, aşık kemiğimin çevrosi 19 santmetre; baldırım 3i, 3-4 santi- metredir, ri hayatım hep facialarla geçti. Milyo- ner kızı ve bir valinin karısı idim. Çe-| miyet keni şımartmıştı. Paranın satın! alabileceği bütün ihtişam ve lüks em- time âmade (bulunuyordu. oŞimdi - se açlıktan ölecek bir hale düştüm, Ek- mek param; ancak çalışarak kazanabi. Tiyorum..,, Silvya şimdi kırk iki yaşındadır. Be- raber yaşamakta olduğu 20 © yaşındaki! muharrir Duglâs Mikael Bosenin 8 dürülmesi hâdisesini anlatmak ve buna dair bildiklerini söylemek için mahke- meye çağrılmıştı. a Silvya 1914 senesinde İngiliz asilza- delerinin en mümtazlarından o yüzbaşı Hiyü Jüliyan Kofla evlenince kendisine çok parlak bir muhit temin etmiş oldu. Yüzbaşmın dostları arasında merhum Belçika kralı Albert, Lord o Kiçner ve Lord Balfur vardı. Yaz omevsimini Draykottaki şatolarında, kışı da Lon- dranın kraliçe kapısındaki o muhteşem konaklarında geçiriyorlardı. Günün birinde güzel kadınların re- simlerini çekmekle şöhret kazanmış bir artist fotoğrafçı Silvyayı gördü ve stüdyosunda resmini (o çıkertmak için kandırdı. Çekilen fotoğraflar fevkalâde güzeldi hemen Avrüpa ve Amerikanın resimli mecmua ve gazetelerinde yer yapmak için! üyücünün lânetine uğrayan GÜZEL KADIN Bugün içler acısı bir hale düştü,mahkemelerde sürünü- yor.Ekmek parasına muhtaç .. Bir cinayet davası yüzünden ortaya çıkan acıklı bir hikâye | buldu. Ve yüzbaşı Kofun karısı arsıu-| lusal bur şöhret kazandı. Diğer fotoğ-| rafçılar da kendisine müracaat ettiler, Yağlıboya portre ressamlarından meş- hür Ogust John Madam Kofa' birkaç) resim için modellik yaptırdı İ İngilterede en güzel kadın söyledi. ve onün| olduğunu Bütün bunlar genç kadını sarhoş et- ti? kendisine müthiş bir kurum geldi. Nihayet Amerikada bir filmde rol al mak için angajmana girdi. Kadının bu hareketleri (o yüzbaşınm kalbini kırdı. İtiraz etti. Fakat, sözünü dinletemedi. Silvya Amerikaya giderek orada sinema aktrisliği ile iki sene ge- çirdi. Geri dündükten sonra yüzbaşının sa- kin hayatına iştirak etmek (o istemedi; heyecan arıyordu; bunu Pariste bulma ğa gitti. Yüzbaşı karısının hareketleri» ni göeztlemek için Parise bir polis ha fiyesi gönderdi. Oradan kötü haberler almağa başladı. Kadn Möğyö Bert- rang Neideker âdlı bir Amerikan banke ri ile çok düşüp kalkıyordu. Polis hafi- yesi onları bir sabah daha gün doğ dan otel dö R şürlerken görmüştü. Bu hâdise üzerine boşanan o Silvya.' Amerika ile Paris arasında mekik do- kudu. We Pariste meşhur (Amerikan heykeltraşı Ohiler Villiyamsala evlendi penceresinde öpü-| Fakat saadetleri uzun sürmedi. Boşan- dılar. Ve bundan sonra Silvya büyücü- Mısırda açılan Asri bir yanke- sicilik orta | mektebi | | Aşir Ibrahim isminde bir Mısırlı genç çocuklara yankesicilik öğretti. Zinden üç sene hapse mahküm olmuş tu. Mahkümiyetini bitiren Mısırlı sers| best bırakılmca yeniden bu işe başla- mış, bu sefer Kahirenin güzel bir sem- tinde mükemmel bir mektep açmıştır. Bu ilk ve orta kısımları olan bir lise- dir. İlk kısmın talebeleri 8 ile 15 ara- sında çocuklardır. Burada yalnız ders» lerin nazari kısmı okunulur. Diğer kısım İse nazari derslerin ameliyatını öğleden sonraya bırakmıştır. Bu kısımda çalışan çocuklar ise 15 ile 19 arasındadırlar. Nazari dersler bittikten sonra bu gençler Kahirenir sokaklarına koşmakta ve öğrendikleri. ni harfi harfine tatbik etmektedirler.| Akşama saatler, bilezikler, yüzük'er ve cüz rla dönen çocukların ame li dersleri karşısında Aşir Ibrahi: i he- men masası başına geçmekte ve hir ir» tihan mümeyyizi zibi notunu vermek tedir, Yalnız, bu pot, bu sefer fevkalâde haksız ve yerinde olmamış ki notu a- lan talebe polis dairesine koşmus ve komiseri vaziyetten haberdar etmiştir. Mesele şudur: Genç talebelerden biri 60 Mısır Ji ge rası kıymetinde bir bileziği kadının birinden bileğinden kesmeye muvaf- fak olmuş, koşarak muallimine götür- müştür. Aşir Ibrahim bileziği uzun müddet tetkik ettikten sonra 50 kuruş çıkarıp vermiştir. Bu haksızlığa karşı hiç ses- lenmiyen talebe, en yakın polis daire- lük, sihirbazlık işlerine merak sardırdı, — Babamın öl Ağır bir çekiçle öldürülen Muharrir Mihael Bose kalan serveti israf ettim. oBoşandığım ikinci kocam Vilyams bana nafaka veri yordu. Dünya buhranı çıkınca da bunu kesti, Genç bir adamla < karşılaşarak ona bağlandım. Mükemmel bir adamdı. Bir gün otomobili ile gezmeğe (o çiktı ve öldürüldü. Odamın kirasını vermedi- #im için sokağa atıldım. O Eibiselerimi rehin ederek, yiyecek aldım, Ve nihas yet ömründe iş nedir bilmiyen ben, iş âramağa çiktım ve hiç (biç iş bulamas Bundan bir sene evvel, artık açlıktan ölmek üzereydim. Genç bir o muharrir olan Mihael Bose ile tanıştım. Beni 0 turduğu apartımana götürdü. Birlikte yaşamağa başladık. Ve çok geçmeden onun sihirbazlığa meraklı (o olduğunu gördüm. Çok sinirli ve geçim bir gençti, Beni birkaç defa dövdü. Bir defasında müthiş bir yumrukla sağ gözümü mo rarttı, Bunun üzerine (o apartmandan kaçarak eskiden tanıdığım heykeltraş Doüglâs Burtonun (Oo yanına sığındım. Bir gün heykeltraşın odasında otu- türken kapı şiddetle açılı ve çılgın gibi kendisinden kaçtığım genç atıldı. Burton eline ağır bir çekiç geçi- indirdi; mharriri hastaneye dılar ve bir gün sonra da öldü. üstümüze gücüyle kafasına İşte görüyorsunuz ya: tesadüf mü“ dür, yoksa bir hakikat (O midir bilmem fakat günün birinde lânetine uğradığım bir büyücü karının şeameti peşimi hiğ bırakmıyor. Temas ettiğim herkes bir faciaya uğrıyor! olan biteni haber vermü er mektebe girdikleri zaman Aşir İbrahimi ilk kısmın talebelerine çok mühim birdersi tahta başında ves rirken yakalamışlardır. mevzuu şuymuş: “Kimsenin nazarı dikkatini celbet- meden bir kadm çantası rasıl kesi- 1ir?, ir. Bu dersin

Bu sayıdan diğer sayfalar: