6 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

6 Ekim 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

r | “Avrupadan dönen binicilerimiz | Çekoslovaky : Ankaraya büyük atlı müsa Manej hareketlerinde bir süvarimiz , Olimpiyatlara ve ondan sonra da Ahen ve Viyanadaki atlı müsabakala- Ta İştirak ederek dün şehrimize gelen #Üvarilerimiz birkaç güne kadar An- karaya gideceklerdir. Bu meyanda Yurdun dürt köşesindeki süvari kıta- larıpın seçme binici subayları önümüz deki hafta içinde Ankarada toplana- caklardır. Bu aym on beşinde Ankara da memleketimizin ilk büyük atlı mü- sabakası yap'lacaktır, Bütün Türk Orada bütün zabitlerin gidiyorlar iştirakile bakalar yapılacak ordusu zabitlerinin iştirak edeceği bu atlı müsabakaların programı pek zen-| #indir, Programın tatbiki birkaç gün; devam edecektir. Bu müsabakalarla bundan sonru beynelmilel karşılaşmalarda memle- Ketimizi temsil edecek olan ekibimizin kıymetli yeni elemanları bulunmuş olacaktır. Öğrendiğimize göre Ankaradaki mü sabükaları müteakip yurdun muhtelif mıntakalarında böyle muhtelif yerler den gelmiş olan süvari subay ekipleri” sık sık karşılaşacaklardır. Binisilerimizden biri parkur milsabakalarında Yedinci Balkan oyunları bugün kapanıyor Yunan gazeteleri atletlerimiz hakkında neler Püzar günü havanm yağmurlu ol- ması yüzünden yapılamıyan ei Balkan oyunlarına bugün Atinada devam edilmektedir, Yunan spor gazeteleri ilk günlerde ki neticelerden - kendi hesaplarına - gok memnun görünmektedirler, Diğer milletler hakkında yazdıkla- rı yâsularda bilhassa bizim atletler! üstünde fazla durmaktadırlar, Yulat ve Rıza Maksudun muvaffakiyetlerin dan uzun uzadıya bahsediyorlar, Atletismos spor gazetesi; “Türk at. Jetleri yedinci Balkan oyunlarına Şim- diye kadar iştirak ettikleri müsaba- kalardan daha çok kuvvetli ve daha İYİ çalışmış bir halde girmiştir. Mükemmel bir mukavemetci olan Rıza Maksutla, atlayıcı Pulat bizim için ew mühim bir tehlikelidir., diyor. e atletler daha fazla çalışırlarsa > lkan birincisi olacaklarına emin ol- 'uğunu ilâve &diyor, Diğer bir gazete de: “Türk takımı) | gok Şanssız idi, ma Ralkan çe genenin cirit af- m mpiyonu Karakaş ile a koşucusu Semihin takımda bu» unmaması; Römenlerin hatta Yu- emme bile telâşa düşüren muvaf. ; yetleri, Türk takımının dördüncü olmasına sebep olmuştur, İ Karakaşın Amerikadan getirtilemi. Mei anlaşıldıktan sonra hiç olmaz. Semih kafileye almmalıydı. Iskandinavya kupası , İsveç Finlandiyayı mağlüp etti Osloda oynanan Skandinavya kn. pası maçlarmda Isçev Finlândiyayı 3-1 mağlâp etmiştir. çok enteresan olmuş, bilhassa ftaymda her iki taraf da fev. teknik bir oyun gösterdiler, ândiyallar oyunun başlangı- a bir gol attılar. Herkes sayıları. »' yükse)teceklerini ümit ederken ne ticede hiç de öyle olmadı. Birinci haftaymın ortalarına doğre| şlayan İsveçliler bu kısmı | e mağlüp bitirmelerine rağmen ikinci devrede hasrmlarına üç gol ata- rak maçı kazanmış oldular. cmdi yazıyorlar ? Çünkü Semihsiz, Türk atletizm ta- kımı; Kolsuz veya hucuksz bir insana dünmüştü,, demektedir, * Almanya Fatbol milli takımla- rı maçını Almanlar kazandı 30 eylülde Pragda Alman ve Çekos- lovak milli futbol takımları karşılaş- muşlardır. Kırk bini aşan bir seyirci kalabalığı bu maçı heyecanla seyret- miştir, Almanlar çok süratli bir oyun oy- namıştır, Çeklerse fazla asabi görül mekte idiler. Oyun bire karşı iki golle) Almanların galebesile nihayetlenmiş.| tir. Reranş Berlinde yapılacaktır. Lüksemburg milli futbol takımı Alman Btakımına 7 - 2 yenildi Hikemberr milli futbol takımile Alman milli B takımı arasındaki maç Tüiksembergde oynanmıştır, Birinci devre Lüksemberg takımı vasat bir orun çıkarmıştır. Devre 3-2 Almanların Jerine bitmiştir . İkinci devrede Lüksemberg takrmı- run yorgunluğu gözükmeğe başlamış» tır, Gittikçe açılan Almanlar da, dört gol daha atarak maçı (kiye karşı yedi golle kazanmışlardır, Yeni bir rekor Peşte 5 (Hususi) — Macar Nikola Şabo 2000 metrelik mesafeyi 5 dakika 20 saniye 4/10 da koşarak dünya re- korunu kırmıştır. Eski rekor 5-dakikr 21 saniye 8/10 ile Fransız Dadumezin üzerinde idi. Halkevleri futbolcularının Rusyadaki ikinci müsabakaları Halkevleri futbol takımınm Sovyet Rusyadu yaptığı dört karşılaşmanın hepsinde yenildikleri malümdür Yukarda sporcularımnızm Leningrad daki Lenin stadında maçtan evvel alınmış fotoğ az farkla mağ muhtelit takımı görülmektedir. Bu maç sıfır - bir aleyhimize neti- celenmişti. flarile, Rusyada en Bir vakitler hamal, şimdi kral Alingar ülkesinin fakiri, Ise a | dervişlikle başladı, askeri kite karar Kıldı Bütün arzusu memleketinden Ingilizleri sürüp çıkarmaktır Hindistanın şimali garbi hudutlarında gene patırdılar oluyor ve şimali garbi hudutlarında gürültü koptuğu #aman- lar, bunun arkasında muhakkak Alingaı fakirinin esrarengiz simasını aramcık lâzımdır. Ona Süleyman dağlarının mü kaddes adamı da denir. Bu adam tam otuz yıldır Mokmand ülkesinin (o vadilerine yaptığı akınlarla İngilizlere dehşetli korku (o ve üzüntü vermektedir. Bu fakir kaç defalar İn- giliz garnizonlarına baskınlar yaparak “mukaddes topraklarımızın düşmanı, &- dını verdiği (o İngilizleri kaçırmıştır. Onun sadece adı şimali garbi hudutla - rında oturanlağın kalbine dehşet sal - raağa kâfidir. Alingar rakiri basit bir dağ adamı - dır; bir kervan sürücüsünün oğlu ol- duğu için ne mazisi ne de esalet iddiaları vardır. Hayatını kazanmıya Peşaver'in kala- balık çarşılarında o hamallık etmekle başlamıştı. o Peşaver'den çıktıktan son- ra, doğduğu köyün çobanlığını yap- tr, Sonra da her nedense işi dervişliğe vurarak Süleyman dağlarma o çekildi. O giindenberi de hep bu dağlarda yaşa- maktadır. Dervişlik maskesi altında müthiş bir ihtiras gizlenmişti. Az zamanda bütün Mohand çobanları Ç kendisine mürid oldular. o Müridler çogalınca en sadık- ları için bir tekke vücude getirmek iste- di. Tekke derince bir mağara idi. A - damları burada keçi pöstekileri üstün- de uyurlar ve yorgan yerine üstlerini kuru otlarla örterler. İlk önce ibadet ile işe başlıyan bu ta- rikat yavaş yavaş askeri bir mahiyet aldı. Fakir, müridlerine dağ ve çete muharebelerinin yollarını öğretti. Onla» rı, mükemmel birer nişancı yaptı. Nereden geldikleri malüm olmıyan tüfeklerle adamlarının hepsini silâhlan» dırdı ve spnza da akınlar başladı. Fakirin orduları birçok defa İngiliz alaylarını darma dağın etmiştir. Dün- yada biricik vazifesi “şeytanın toruf- ları,, adını verdiği İngiliz askerlerini Mohand ülkesinden sürlip çıkarmak ol duğunu söylemektedir. Bu fakire yalnız bir adam sözünü din» letebilmiştir. O da Hindstana tayyare» ci Şov adiyle gitmiş olan meşhur «aut Miralay Lavrens'tir. Lavrens kral A- manullah'ın taç ve töhtirr bırakmesiyle neticelenen ihtilâl günlerinde Mohand Ülkeşine hususi bir vazife ile gitmişti. Her.nasılsa (oAlingar fakrinin bu ih» tilâlde bitaraf kalması temin edilmişti. Eğer fakir Amanullaha taraftarlık yap- saydı Afganistan tarihi büsbütün başka bir vola sapardı. Şimdi gene silâha sarılmış olan fakir iki metre boyunda iri yar: bir alam - dır. Mavzer kurşuniyle uçan kuşu ve racak derecede nişancı olduğu gibi çok kuvvetli bir pe ındır da. Bir defa * sında iki ay: ile güreşerek Reyvunları mat etmişti. (Sunday Referce gazetesinden) Sabık casus kadın Açlıktan öldü Umumi harpte Avusturya - Macar) dikten sonra gidip bahasmm kabri üs. plânlarını müttefiklere satarak büyük| tünde yatıyordu. Nihayet geçen haf- bir servet kazanmış olan kadın Casus geçen hafta Yugoslavyanın Varşaiz şehrinde kırk dört yaşmda olduğu hal de açlık ve Sefaletten ölmüştür. Bu kadm Romanys gizli istihbara- tı tarafından Avusturya - Macarista- na karşı istihdam edilmiş olan Mari- ja Balan'dır. Güzel giyinmiş, çantası para dolu Marija Balan büyük &skeri garnizon- Jarı olan Avusturya Macar şehirlerin de yaşardı, Güzel danseder, pek lüks| döşenmiş aparlımanlarda otururdu Şahsi cazibesi yüksek Tütbeli zabitleri hep kendine çekerdi. O vakitler Macaristanın olatı Tamş- yar şehrinde her nasılsa yakayı ele vermiş ve askeri bir harp divanında yapılan mühakemesinde casusluğu sa- bit olmuştu. İlam hükmünü giydikten sonra bir hapishane hücresinde gününü bekler- ken köndisine vurgun olan bir Macar Generali elinden geleni yaparak onu hem ölümden, hem de hapishaneden kurtarmıştır. Umumi harpten sonra ise bir yerde oturup yerleşemedi. Senelerce” müd- detle Fransa, Belçika ve diğer ülke- lerde dolaşarak, ensuslukla kazanmiş olduğu servetleri etrafına serpti. Ke- sesinde kalan tor paralarla doğduğu yer olan Varşatza döndü ve burada bir pansiyon satımalarak işletmeye başladı. Pansiyon işinde de uzun müd- bir hayat için doğ- yeknasak bir iş omur Pansiyonu sattı ve| nyaya gitti. Fakat güzel! arlık solmuştu. Erkek- ne pek de iltifat etmiyor- m paralarını da harcadıktan sonra bundan birkaç ay evvel gene Varşat brine döndü. Dilenecek va- ziymte di , Sokakta avuç âçma- yı nefsine yediremedi. Aç biilâç döndü Cini Sıkı doğru Rar: dolaştı. Akşamları mezarcılar çekil Merija Balan açı tan öldü ta bir sabah mezar babasının mezarı Üst bekgileri ölüktünü 8 buldular. © Hindistan'da dul kadınları yakmak âdeti Hint kadınlarının kocaları ölünce me- rasim için yakılan odun yığının Ütü. ne atılarak kendilerini diri diri yayma» ları âdeti Hindistanda hâlâ vardır Bü- nada Hint dilinde Sutti derler. Son haftalarda: Agra şehri ceza Ohâkimine böyle bir vaka gelmiştir. Polisin vazi. fesine müdahale suçundan dokuz kişiye üç seneden dört seneye kadar ağır | apis çezası verilmiştir, Mıntakada dul bir kadının ates aty- lasağını haber alan polis müdürlü ka yerine iki memur göndermişti f da bin kişiden fazla bir kalabalık lanmış o bulunuyordu. Alevlere kadar gitmeğe teşebbüste bulunmuş oleyilârı na rağmen ahali tarafından gorla yef- lerinde alıkontlmuşlardır. Gerçi takviye kıtaları gelmiş ise de İş işten giçmiğ bulunuyordu. Çünkü kadıncağız çok « tan kömür olmuştu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: