9 Kasım 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

9 Kasım 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Z HABER — Akşâm poğtası HAVA KURUMU PIYANKOSU TUNÇAY GişŞESi Müşterilerinden gördüğü kişesini modern bir şekilde ziyaretlerini diler. TUNÇAY GiŞESİ ZAR, bl TEE TUNÇAY GiŞESİ 20.000 iirayı Bay CELALE TUNÇAY GİŞESİ jifayı Bayan aBiLEye “şidede 20,900 TUNÇAY GiŞESİ Aires RR MEİNE Verdiği gibi her ay da biletlerden sevinmiyen hemen yok gibidir. Son defa 21 inci tertip 6 ıncı keşidede de 21039 numaraya isabet eden 12.000 lirayı TUNÇAY GiŞESi Akay idaresinde makine müfettişi Bay Nihada vermiştir. Kişemizden bilet almayanlar bir defa yapacakları tecrübede sözlerimizin doğruluğunu göreceklerdir. Tunçay kişesi : Toplan ve perakende satış yapar müşterilerine fevkalâde teshilât gösterir . Kişemize müracaat ediniz talih ve şans saçan müessesemizden istifadeye KOŞunuUZ. Bahçekapı dördüncü vakıf han karşısında No, 61 rağbet ve teveccüh üzerine bu kere tevsi etmiştir. Sayın müşterilerinin 500,000 yy yy m: En son çıkan altın uçlu « Radyorfor Radyo ve Gramofon iğnelerini tecrübe ediniz. Bir iğne 5 plâk çalar plâkları tahrip etmez. Gramofi mağazalarında arayınız. Umum! satış yeri: Sirkeci No, NrHAT IŞIk 100 adetlik kutu 40 kuruş, 200 adetlik kutu 70 kuru: Taşra siparişleri süratle gönderilir. Ankara satış yeri: Anafarti caddesi Şen Ses muzik pazarı Şükrü Durgun IŞIKLI NEON mumu REKLAMLARI Ucuz ve taksitle NECİP ERSES Galata: Sesli Han Başbakanımız İsmet İnönü, Türk parasmın en emin bir para olduğu- nü daima söyledi. Hakkı varmış bak, en sağlam gibi görünen yaban- cı paralar bile €4 80 düştükten son- ra Türk parası sapsağlam yerinde! duruyor. Türk parası biriktir. yy yg 102 U GÜZEL PRENSES Delikanlı koşup ışık yaktı. dolu çanağı kaparak ânnesinin yüzüne serpti, Şakaklarını ovdu, Çingene karı- sı biraş sonra gözlerini açtı. Zingara, ağlayarak: — Anneciğim, dedi. Beni affet. Göz- lerim kararmıştı, Ne halt ettiğimi bil: dum, Ellerini öpeyim de beni af- e olsa evlâğınım. Kadın yavaşga kollarını (o kaldırarak oğlu Zingarayı kucakladı. Onun başın: öğsüne baatırdı; — Ah oğlum, dedi, Seni nihayet tek- rar görebildim. Çok şükür Allaha, Sonel, büyük bir sevinç içindeydi. Yıl lardanberi kaybettiği oğlunu o nihayet bulmuştu. Ana oğul sarıldılar. Delikan.| İı derin bir azap ve mahcubiyet içinde| mırıldandı: — Az kalsın annemi öldürecektim Beni bu işe sevkeden mahlka Jânçt 0! biliyorum. er şeyi anladım. Düşes sana bü r mükâfat vaadetti değil mi? Çün) iyorum, Beni bebi budur. Fa- kuyuya onu düşüreceğim. ın yumuşak saçlarmı okşar vada ana sevgisi kadar kuv-| i hiçbir sevgi olamaz. Fakat sen| e kadar neredeydin? Ne oldun? ğlum, şunu bil ki babanın beni dövüp «sokağa attırmakta hakkı vardı Ona ihanet etmiştim. Neyse.. Sonra sa- ma bir şey kalmadı mı? | — Kıldı anneciğim. Babam beni çok! iyi büyüttü. Ölünce de büyük bir ser- vet bıraktı. Fakat bu servet (o ellerimin Sonra © arasında âz zamanda mahvoldu. Hele o tefeciler beni mahvettiler. Bütün emlâk satılıp paralar bittikten sonra bir can- bazhannede at uşaklığı daha sonra da canbazlık yaptım. İhtiyar Sosel, oğlunun O macerasını tesâsürle dinledi. Sonra ona: — Oğlum, dedi. İsmini çok işittim. Fakat senin çanbaz olacağını nereden bilirdim. Bir kont Marko Zingara can- bay olmağa Jâyık değildir. Sen yüksel- melisin. Ben seni yükselteceğim. Sözü- mü dinlersen a4 #amanda yükselir ve zengin olursun. Zingara, annesini hayretle dinliyor du. İhtiyar kadın sözlerine devam etti: — Şu kapının arkakında kim uyuyor, biliyor musun. Bu gece (o burada çok mühim hir misafirim var. o İçeride yo” sundan yatak üzerinde yatan bir genç kız vardır ve bu kız krslm kızıdır! Delikanlı, hayretle sordu: — Bir şey anlayamadım, anne. Hü- kümdarın yalnız bir kışı vardır ki o da beni metresim olan Prenses o Veradır. Bu işi bana yaptırtan da oydu... Söşel hiddet ve nefretle atıldı: — O senin metresin odemek. Bunu bir defa daha bana söyleme. Artık bu kadından mutlaka uzaklaşmalısın. Çün- o çök mel'un bir mahlâktur. Ondan amımı almak için bana yardım ede” Zingara, annesine teminat verdi: — Ben zaten önu (o sevmiyorum ki... ğim şey parası idi. İhtiyacım ol- a yanından geçmesini bile istemem. ği kadın, oğlu için düşündükle- Simdi sen burada hükümda- rm ikinci kızının emniyet ve İtimadını kazanmalısın. Bütün mesele burada... » zeldir. Gel sana göstereyim. GÜZEL PRENSES 108 Hem bu kız Veradan bin defa daha gü- Palet kadın, oğlunu alarak Annanın yattığı odaya götürdü. Yatağında her şeyden habersiz uyuyan Anmay: göste- di, Zingara, onu görünce derin bir dü- şünceye daldı. Fakat nihayet onu tanı dı. Hapishane penceresinde (gördüğü ve sonra da öldürmiyecek şekilde asıl- masr için cellâtla pazarlığa giriştiği kır dr, demek ki cellât onu öldürmemiş, kit kendisine teslim edip kıymetli yü- züğü almak imkânım: bulamamıştı. Ibtiyar kadın, oğluyla beraber yavaş-| ça Annanm yanımdan çıktılar. Kapısını! kiltliyerek eski yerlerine döndüler, So- sel, oğluna kezt beğenip beğenmediğini | sorduktan sonra: İ — Ben, dedi. Senin annen (oldukça © kış senin olacaletsr. Fakat zorla gü zellik olmaz. Onun kalbini kazan: Yüzım... Bunun için de biraz kurmaz olmak, bir fedakârlık, kahramanlık göstermek Ylzımdır. Bu iş te bu gece olup bitme İidir. Kaybedecek vaktimiz yok. Şimdi| Şuradaki gaz şişesini al ve içindeki gazı her tarafa dök!. Zingara, şaşırmıştı. Fakat annesinin sekâsma itimadr vardı. Hemen ocağın yanmdan şişeyi kaparak gaz: her tarafa saçtı. Sonra ihtiyar kadm kendine lâ” zım olacak ufak tefek şeyleri bir sepet içine topladı ve bu meyanda duvardaki yapma kargayı da almağı unutmadı. | bitirdikten sonra hayretle ken- bakam oğluna ne yapmak istedi- ğini izah etti? — Şimdi bu Kkulübeyi (oyakacağım! yavrum. Yarın herkes belli ihtiyar So:| seli de kulübesile beraber yanmış zanne decek.. Fakat işte biraz sonra buradan — orman semasını kızıllaştıracak olan alev ler senin saadetini temin edecektir. — Fakat anne, buna ne lüzüm var? Niçin yakıyorsun. Yemin ederim ki bu işlerden hiçbir şey anlamıyorum. — Yavrum, bunda anlaşılımıyacak ne var? İnsan saadetini temin etmek için her fedakârlığa katlanmalıdır. Bu harap kulübenin senin saadetinin yanmda ne ehemmiyeti var? Biraz sonra etrafı alev ler kapladığı zaman sen içerdeki odada kilidi bulunan kralın kızını yanmaktan kurtaracak ve bu cesürane hareketinle de onun kalbini kazanacaksın. Bir kızın kalbini kasanmak için mutlak bir me- ziyet, bir kahramanlık göstermek lâ zım olduğunu sana : söylemiştim. İşte sen bu kahramanlığı Annay: kollarının arası alıp ateşten ve yanmaktan kur- tarmakla göstereceksin. Onun gidecek yeri yoktur. Bunun için ona himaye tek $ edersin. Sonra onu âlıp © şuradaki Helmano köyünde Yakomir'e götür, o na benim tarafımdan geldiğini söyler» abul gösterir. Kızı oraya irsin. Haydi bakalım iş başıma, göt t seni... İhtiyar kadın bunlar: söyliyerek oca» klaştı. Bir tahta parçasını tutuş- , sonra bu tahtayı (getirip gazlt yatağın İçine koydu. Yatak (tutuştu. Yavaş yavaş alevler her tarafı kapla mağa başladı. İhtiyar çingene bu alev- leri gi çe memnun oluyor, onlara çürük dişlerini göstererek gülüyordu. Yangın gittikçe genişledi. Kapının önünde bir elinde değneği ve öteki & linde içine ufak tefek lüsumlu eşyasını doldurduğu sepeti tutan ihtiyar kadın alevlerin saçağı ve tavanı da sardığını görünce oğluna: — Haydi, dedi. Ocağın yanında du-

Bu sayıdan diğer sayfalar: