30 Eylül 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

30 Eylül 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

« O EYLOL — 1937 Benim göcüşüm: Tanıdıklarımdan : Şahabeddin Süleyman Mektebteyken riyaziye meraklısiy- edebiyat dim. heveslileri de vardı. biz riyaziyeciler, onla- tın hoş haş, nükteli nükteli konuştuk- larmı zevkle dinlemekle beraber: “A- r laklakiyatçı! Asıl zekâ ve kabiliyet sarfedile diye dam sen uğraşılacak cek bizim branşımız!” düşünür- t bir kere Fransız olan fran- mullimimiz Müsyü Lambert, mda bir kitabet imtihanı yaptı. Ne- ficeleri g ği vakit, benim eserimi( !) ledi. Hem bizim sınıf- yubede okuyarak: uzuli lâflar etmiş. Bu, beğendiğini si bir Fikri net s Ben g durmiyarak : i ve demiş. üyor! - de yeci gibi dü tırnustak tağım! " diye düşü mmüş en İyi solution' mi bulmuş ola- düm. Fakat ayni sene zarfında türkçe edebiyat hocamız eyman olmuştu. Bu zat, lâka ve muhab en fazla celbeder bir şahsiyet ha- line gelmişti. Adeta moda olmuştu. Galatasarayda riyaziyey müstaid talebe, — diğer zabitler arasında erkâ- Hıharzpler ne derece itibar sahibi ise- — öyle rağbetteydiler; âdeta £ melesi görür. M bütün taleber betin n merak, e edebiyatçılığı Üzerime kon | mucibince, — iİr erletmek üzere, teneffüs izcayı estasında çe konuşmak menedilmiş, konuşan- ları teftiş etmek üzere talebe ârasın- teşkilât meydana — getirilmişti. serbest ve bir dereceli inti hapla (!) yapılırdı. | Bir kere benim de namzedliğim ko- uştu. 58 reyden ancak 16 kadarını . Fakat bir İmtihanda riyaziyeden ci gelince 58 reyin hepsini aldım. Bu da, Galatasaraylılarda riyaziyeye İtibarın d österii İşte bu heleti ruhiyede bulunmama habeddin Süleyman, beni ri- trasına soktu. Bir kitabet vazifemi ta- ası, bana Mehmed Raufa rans verditmesi hevesimi habeddinin dersini adeta bir tiyat to bekler gi . Onun her şe- lerinden, rind- den, hatta ar- t püskül yeri kıvrık yumu- « fesinden, hususi hayattaki bohem- liğinden.. Edebiyatı Cedidenin, Fecrl atinin o zamanki nesil Üzerinde tesiri öyle bü- yüktü ki, Tevfik Fikretin intibaı, Sü- leyman Nazifin telkinleri ve diğer lis- tadların otoriteleri öyle esasliydi ki, şa- d Şehabeddinin şahsi nlifuzu ve sem Patisi olmasaydı maküs Cereyan — sa- de lisan cereyanı — genç nesil üzerin- teremiyecekti. Şehabeddin Süleyman, diğer mühim büyük mekteplerin hocası olı andaki ve edebiyattaki il, telkin etmesi noktasından lecek Muhtelif fırsatlarla kenı Settim. Fakat h dan bir nebzey Yorum. Bu kadar edebiyat kitabı. antolo İl, edebiyat tarihi falan yazılır da Şe- de muvaffakiyetini gi u için hamleleri eykeli diki- iyettir. den bah habeddin Süleymanın bahsedilmez, yanarım, faa! rolünden hiç üz. Şehabed- ileyman, bütün bir neslin zevk Ona karşı çok na: hocasıdır, bir nesle dönemeç döndür. ( VA-Nü) den çelemediyse bile edebiyatçılar| Hariciye Vekili Yarın geliyor Nyonda ve Cenevrede Akdeniz kon - İeransı ve Milletler Cemiyeti asamble . Kine iştirak etmiş olan Hariciye Vekili Doktor Rüştü Arasın yarın sabah şeh Tim gelmesi beklenmektedir. Radyo ücretleri Rad; İŞi bu akşam nihayet bulmaktadır. Ya- Tından itibaren yüzde 20 fazlasiyle tah- Nlât yapılacak, yani 10 Wra yerine 12 lira almacaktır. Bu müddet te bir ay devam edecektir . ların kaydiye ücreti verilmesi | Uzaktan tanıdığım bir geaç vardır. Kendi. BİNi me vakil görse lar caddemine . Çadırcılar oaddesi, arabaların İstanbul konuşuyor ! Çadırcılar caddesinde Esnaf arabaların istilâsından şikâyetçi... * Yazan : Haberci : Ne olur, bir geliniz de, hali y* dert yanar dururdu. dönmek Uzı Çarşıdan Beyazıda ki, tam çazşının K n gençle burun burun K Aliyi ve be görün — No iyi yüpünmz da, geldiniz, diye söze renk ver. $ gibi başladı. B medi t karşısında hiç . O gün bilhassa oraya gel reket ettik., Genç adam öne düştü, dük. Birkaç adım, sonra, Çadırcılar caddesi. ne çıktık. » Burası, bakırerların olduuğu yerden baş. Jayıp, çarşının Bitpazarı, Kökçüler — kapımı n uzu Çadırcddarın, tam or! inların önüne geldiği levazımatı türlü eşya parçaları satan vatçı lardı. sonra, Çadırcılar caddesi bir araba istaz geldi. Dükkân'arımızın önü, sabahtan, akşama hali dum. O zaman daha etraflı izah e er akşama kadar dükkân, Filhâakika müşteri bekiyen arabalarıa caddeyi işgaline mani olmaya çalışmak ka Bundan başka bir mesele de, meselâ ter. Bil amma, arkbalardan hangisine sorsanız,| zinin kumaş — kırpıntılarını, — marangozlarra size tal , ayakkabıcıların kösele parçsları, Çimdi eğya yükliyeceğim, onu bekilyo.| mı, çöp değil diye kabul edilmiyor ve bunla. mde an Çarşıkapı n bir cadde İdi. amyay yoluna dan tutun da, akla g dükkânmın önünde durduk Tlardı Sirt hamallığının yasak - edilr dür arabalariz kapanıryor. n Müşteri gel kazanamıyoruz. gidi yüzlerine Ankara Tiyatro ve Opera Okuluna imtihanla vatılı talebe almacaktır. Kabul şartları Ulüs, nin vazar, İsteklilerin Ankarada Mü: n de, Beyazıda, Çadırcı. zi görünüz di. Kün çargı civarındaki Ağahanı gez. ber matbaaya kıyorduk çıkarkea, bu en binhi ük bir hün hemen şikâ çarşamba ve cuma n İstanbulda Şehir Tiyatrosu Rejisörlüğüne ve vetmen Okulu Direktörlü; n yürü. kadar de çıkı rum diyorlar. O zaman gelin lim işin içindi kılavı. bi We tanıştırı ettikten son! nestnetei Aman ta da, bel den dükkânlı , diye yalvardı. Öyle kl. oldu. yalnız bir Ankara Müzik Oğ- retmen Okulu Direktörlüğünden: parasız ve Tan, Cümliuriyet ve Akşam gazeteleri halrrında intişar etmektedir. 618” (6612) esnafın başka bir şikâyeti de kere uğruyor. ve müracaatları. tstilâsından Şikâyetçidir... Çadırcılar caddesinden baka, da beni O da arabalardan aynı derecede - şikâyet| , | , DASIİ yazaraanız ya.| diye gu işe bir çaro bulsun, yok. mızı kapatmak | | bir gö rın da mütemadiyen dükkânlarda biri! ması mümkün olmad'ığından, ber gün daki hanların birisinde büyük yığ balin. de yakılmak zarureti oluyormuş ki, bundan dolayı bir gün bu mahallede yangın çıkmak tehlikesi bile varmış. Yangın - tehlikesinden çıkan dumanların etrafı dehşetli ra. hatarz etmezi de caba imliş. Bir başka şikâyete göre de, belediy murtarı, caddeyi gece yarısı dolaşıyor — va bangj dükkânın önünü pis görürlerse oraya yazıyorlarmış. Halbuki esmaf, dükkâ nt kapadıktan sonra, gece herbangi bir yolcu tarafından dükkânlarının önleri pislenires, bundan nasıl olur da mesul tuutülabilir, bunu anlamıyorlarmış. Bütün bu çikâyetleri ben çok haklı gi düm. ve alâkadarların nazarı dikkatini betmek Üzere de yazacağımır ormda — vaz miştim, gimdi yerine getiriyorum. Çadırcılarda, çök tatir yüzlü bir adam'a daha konuştum ki, o da san gekil üzerine nakliyat işinin uğradığı garip teşkilâtlardan şikâyet ediyor. — Meselâ, diyordu. Gelip buradan 120 | Tüşü iki dakemla alan bir kadın, malların! Bdirnekapıdaki evine yollamak üzere — bir vesalt sradı mı, arabalar kendisinden 1 kuruş para istiyorlar, Arabacıların hesab bu pak hakaız bir rakam da değildir. Çünkü möbetten çıkacak, dünya kadar egya da olea, Bir bek iskemle de olaa arabasını ta Edirne. kapıya kadar götürecektir. Pakat düşünün sİz müşterinin vaziyetini.. Böyle gülünç ve müşkül vaziyetin almak için, burada bir nevi nakliyat koop* ratifi kurmak, herkesin alacağı eşyayı adrna le beraber bu kooperatife brrakarak, akşam. | ları mühtelif istikametlerden kalkacak vesa. itle müşterek bir nakliyat yaparak, işi ucu. za yanl etmek için teşebbüslere girdim. Bunu Bir kârdan ziyade sırf bir hizmet olsun diy> yağmak istiyordum. Yakat belediye iktısat müdürlüğünden bin Vir müşkülât görünce, vazgeçmak mecburiye tünde kaldım. Şimdi vaziyet, demin size an.| lattığımız. gibidir. Muhatabim sözünü bitirir. bitirmez, bizim foto A, yanıma sokuldu. — Çok geç kaldım. Artık gidelim, dedi. Zaten burada yapacağım temaslar tamam olmuştu. Arkadaşımı işinden alakoymamak etrafımdakilere veda edip tramvay doğru ilerledik. Her tarafı araba'arın istilâsina —uğrayan bu yolda yürümek hakikaten bir mesele (di. Güçbelâ kökçüler kapısına kadar geldik. Buradan sağa sapıp, artık Boyazıda — çık. mak üzere bulunuyorduk Ki güler — yüzlü. (Devamı 8 ıncıda) HABERCİ önün Üzeri yoluna | Gidene tariz, gelene yaranma hastalığı Abidin Daver, yazdığı bir makalede de gasstelerimizden bazdarının tutukluğu gide. gelene yaranma — hastalığından bahsetmektedir. Bunun doğru ve dürüst bir aset olmadığına İşaret ettikten sa zısını şu satırlarla bitiyor: Kalma “gidene tariz ve itiyat ve nö - tariz ra ya gelene yaranma. sizteminin, cum. de ve bilhassa son değişiklik. yet ihtimali mizde z bakkı. işleri ni cesaret. lerinin noksanı yahut da iktidar mevkilne ya. ranmak arzusile dillerini tutmuşlardır. hayet verirken bgğmuharririmi. Ki gün Başvekâletleki sinde söylediği güzel b a n değişiklik ruz Memlekete hizmet safımda sadece nöhet nin gazetecilerime düşen vazife, gidı yük hizmetlerine teşekkür, gelenin de mu- vaffaleytlerini temenni etmektir. DAVER Alman - Ilalyı.n münas bet- lerinin hakikit mahiyeti Yunus Nadi, Alman , İtalyan münnaebet. lerini, Musolininin Almanya seyahatini —ele alarak ve İki devlet adammın söylediği nu. tukları göre tahlil etmeyoe çalışmaktadır. Yunus Nadi, Musalininin Almanya sayaha. tine çıkmazdan evvel İtalyanın — takip ettiği siyasete şöylece işaret ediyor: İtalya Akdenizdeki — korsanlıklara — karyı Nyon konferansında ittihaz olunan kararla. ra kendiliğinden iltihak etmak arzumunu har etti. İngiltere ve Pransa tarafından h âkki olunan bu azzu, Fransa, le İtalya arasında İspi ek hal şekli üzerta. Ge 66 görüşmelere girişiidi. Va bö; Musolint Almanyaya icabında P'r e ile de anlaşabilir bir hükümetin reis ak seyahat etmiş bulundu. Bunun n anya karşısında İtalyanın öyle zanm nabileceği gibi bütün b olursa < Almnyaya yamanmağa mecbur vaziyette — olmadığının — gösterilmesidir elikle M. Musolini eker farın Fransa ve İngiltere ila pekt' ir bir devletin Başvekili olarak u. lunacak ve buna göre de görüşmelerinde ber hangi bir tazyika maruz kalmak bir bakimiyet — ve istiklâlin sahibi ol İtalyan hükümet reisinin politira tindeki bu elâstikiyetini zikre gayan bir » ret olarak kaydetmek muvafıktır. Muharrir bundan sonra ilâye ediyor: Vaktile müzelles ittifaka Gahil olan İtal yaya göre Viy 'olu Berlinden geçerdi. Buna rağmen umümi harpte İtalyanın mü. selles ittifaktan çıkarak merkezi — devlelter aleyhine öbür zümreye iltihak etmiş bulun duğu malümdar. Şimdi İtalya Viyanadan geçerek Berline gitmağe yol bulmuş olmak'a beraber Alman , İtalyan anlaşmasının en za. iyana ovasında, Tirol dağ. ve 'Tuna bavzasında olduğu bugün, dahil olduğu halde, kimsenin meç. r. Herkes kendi âleminde, yani ketinde bolgevikliğe kargı — ted. Bundan antarak Rusya gibi Ayı ve büyük bir tikeyt milletler mricinde bırakmağa çalışmak, ne ne de maddeten yürüyecek bir da. va diye görünemez. ten ya mesels. sine muslihane ve tün naçar ve uzak cakı. kab yANM nüfusları mecmuu nu Berlin nutuklarından öğrendik. Buzun büyücek bir kuvvet olduğu. na şüpbe yoktur. Fakat ikuvvetler makul ve Adil gayelere tevcih edildikleri nizbetta mü. essir olurular. Herhalde M. Musclininin Almanya seyaha, U gülh aleyhinde ciddi bir tehlike diye telâk. e hulâşa olunabilir. Şimi nlik için bir ktrdır.. KURUN'da Hi ler - Musolini mülâkatı Asım Us, buşyazısında — Hitler . Müsolini mülâkatının manasını teşriha çalışıyor, diyor Ki Musolini Almanyaya giderken, bu seyahat etrafmda Gönüp dolaşan rivayetler iki mokta rinde tekâslif etmişti: 1 — Musolini Almanya fle bir nakari itti. fak yaprmak istiyormuş. Fakat Alman ordu. su Üe Nazi partisinin konservatör kınmı böy. le bir İttifaka asla razı değilmiş. Bu rivaye, te göre Musolini . Hitler mülâkatr sadeca bir ademi tecavüz muahedesi ile mihayet bu. Jacaktı. 2 — Almanya ile İtalyanın her iklat de Versay muahedesinin — Avrupada — kurduğu statliko aleyhindedir ve bu statükonun bozul. masınt islemektedir. Bu vaziyete göre da Berlinde yapılacak mülâkatların neticesindo gerek Hitler, gerek Musolini dünya harita. sının yeni başlanı çizilmesinden açıkça bah. setmeğe başlayacakları tahmin edilmektey, di. Bu ise isler istemez Almanya ile İtal. yanın ittifakı demekti. Hitler ile Musolininin nutukları böyle Lah- (Lütfen sayfayı çeviriniz) İtalya e Alımı

Bu sayıdan diğer sayfalar: