28 Nisan 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

28 Nisan 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

PF FAO DR NRİZ ŞEF NN TETERC Ç TL TTTT ÇTT ST LA B GÜ ae ee Dunyanın En Sporcu Memleketi: Finlândıya (4) Paavo Nurmi Dünyaya gelmiş en büyük şampiyo- Nurminin mağazasında, dünşanın yetiştirdiği en büyük koşucuyla baş- başa, bir saat geçirdim. Ve öyle zan nediyorum ki, hiçbir zaman tamamile açılmayan, daima kapalı vo soğuk ka- (l lan ve gayet iyi hesaplanmış bir ma- kineymiş gibi, hesaplı cevaplar veren bir adam karşısında duyulabilecek hisleri hiçbir zaman, bu kadar bariz fi bir şekilde duymadım. Nürmi, birkaç gündenberi Finlân- diya üzerinde esen şimal rüzgürı ka- dar soğuktur. Gurur mu? Metod mu? Septimizm mi? Can sıkıntısı mı? Hayır, sadece mizaç.. Hulâsa diyebilirim ki onunla bera- ber geçirdiğim bu bir saat zarfında, çehresinde bir tek adelanm bile kı- mıldadığını görmedim. Ağır ağır, tat- lr bir sesle konuşuyor, ses bir nefes kadar yavaş çıkıyordu. Dünyanın en şayanı hayret “Ma- SS kine - atlet,, i olan, hep ayni muvaf- fakiyetle 800 metreden maratona ka- dâar bütün koşu merhalelerinde yarı- şan bu şayanı dikkat İnsan, İlk nazar da, kendisine bir din yartan ve ima- mnını herkese kabul ettirmeğe çalışma. yan, fakat buna hürmet eden bir miz- tik gibi görünüyor. Bu muammalı insan bana, ayni za- manda endişeli, septik ve sakin gö- ründü. Paavo Nurmiden . randevu almak zannedildiğinden çok daha kolay ol- makla beraber, onu söyletmek cidden Büç bir iştir. Onu nasıl tahrik etme- li?, Eminim ki, Avrupanın, Amerika » nın - Holivud da dahil - bütün komik- leri bir araya gelseler onu güldüremez ler. Geceleri pirıl pırıl yanan kocaman harflerden müteşekkil “Paavo Nur- mi,, levhasmı taşıyan gömlekçi mağa- zası onun, yani sahibinin ziyaretine pek nadir nail olur. Büyük şampiyon vaktinin kısmı azamını inşaat müto- ahhitliği ,kendi malr olan ve inşasmı henüz ikmal ettiği altı katlı evi ve ailesinin oturduğu, ayni zamanda ken di doğduğu şehir olan Abo arasında geçirir. Fotoğrafçı ve gazeteci düşmanı Nurmi Sonra, Nurmi gazeteci va fotoğraf- gilardan o kadar çekinir ki, onunla görüştüğüm zaman pardesümün ce- binden not defterimi çıkarmamayı tercih ettim ve ancak ondan ayrıla- cağım sırada, süratle onun resmini _ıxdn.n ve bunları gezeteye koymaya- cağımı ve sadece dostlarıma götüre- ceğimi söyledim. Kısa cevaplar Gömlekçi mağazasma gelen genç sporcuların gizlice ve hayranlıkla sey 'Tettikleri Pasvo Nurmi pek değişme- miştir. Kafasının tepesindeki saçlar biraz daha seyrekleşmiş, nazarları es- kisinden daha sakindir. Hâlâ genç görünmektdir. Sadece birkaç kırışık, onun kırk yaşına girdiğini gösteri- yor. Nürmiye itimat telkin etmek için, ona atletizmden değil de başka şey- lerden bahsetmek lâzım. Ben de öyle yapıyor ve ona sırayla Finlândiyada. ki hayattan, balık avından, sanayiden gehirden bahsediyorum, Sonra, bir- denbire soruyarum. — Böyle mükemmel bir vaziyette bulunmanız için herhalde hâlâ sporla Mmeşgul oluyorsunuz, değil mi? — Bvet, Yazın tenis, kışm ski.. — Siz Finlândiya atletlerinin ya- rim mukavemet ve mukavemet koşu- larmdaki antrenmanlarını idare edi- yorsunuz, Bu tabil sizin biraz koşma- nızı da icap ettiriyor değil mi? — Hayır, hiç koşmuyorum, Hatta öğretirken de.. Israr ediyorum. Çünkü Nurmi git- Pâtvo Nurm! dünyanın en büyük yıldı- ziyken, ber zaman keman ve şapka koy- mağa mahsus kartou kutusile sey . derdi. Kemanı gayet yi — çalıyor.. Şapka kutusu ise ona “uğur,, geliriyordu. Resimde Nurmiyi iki “elzem,, — bağajile Eröüyorsunur. tikçe açılan bir adamdır. Nihayet bir haleti ruhiyeyi ifade eden bir fikir söylüyor: — Kendisini artık muvaffakiyetli müsabakalar yapmağa muktedir gö- Temiyen bir atlet, hem takdirkârları- nı, hem de kendi kendini inkisarı ha- yalo uğratmaktan başka bir şey yapa ANurminin nazarında çok kıymetli | olduğunu anladığım bir noktayı izah etmesi için tekrar soruyorum: — Şu halde siz, müsabakalardan gekilmiş bir atletin stad dişında gös- teriş yapmasını kabül etmiyor musu- nuz? — BHayır! Asla! Ben bunu anla- mam, Atletizm, insanm ancak asil bir gaye için, memlekete hizmet et- mek (eğer bu memleket küçükse) ve ya klübü veyahut da kendisi için ya- pabileceği bir spordur, diğer maksat- lar atletizme lâyik değildir. — Bu fikrinizi lütfen tasrih eder misiniz? — Söyleyim, Joe Ovensin bir caz- band takımını idare etmesini aklım keser, Tabii hayatını kazanması lâ- zımdır Fakat onun bir atla yarışa gir- mesini anlamam. Gayretini çok tak- dir ettiğim Lüdumeg için de söyleye- bilirim. Kendisinin dansetmesi, film çevirmesi tabi görülebilir. Fakat ben müzik - holde koşu koşmağa kalkma- sma asla akıl erdiremem. Nürmi susuyor. Sonra, en büyük “kral,, 1 bulunduğu bu “asil spor,, un şerefine halel getirenlere kızıyormuş gibi başını sallayarak ilâve ediyor: — Yalnız onları kabahatli görmek doğru değil Bunun başlıca mesullerin den biri 'de matbuattır. Atletik dereceleri pek “şişirdiler,, gayet mütevazi olmaları lâzım gelen atletler hakkında sayfalar dolusu yazı yazdılar, resimler neşrettiler, Onla- rın her hareket ve jestlerine mübağa- lâğalı derecede ehemmiyot verdiler. Istisnalar — Fakat, bir misal olmak üzere şunu söyleyim ki, Finlândiya, dün- yadaki propagandası için sizin ve Hannes Kolehmainenin muvaffakiyet Terinizden çok istifada etti. Sizin mil- letiniz sizin sayenizde tanındı. — Evet, güphesiz, fakat bu istis. naf bir haldir. Finlândiya küçük bir memlekettir. Sonra, istiklâline henlüz kavuşmuştu. Bize ihtiyacı vardı. Biz de bütün kuvvetimizle küçük vatan- mıziın büyüklüğü için calıştık. Ve Paavo Nurmi sakin fakat kati Bir tavırla devam ediyor: — Atletizm asil bir şeydir. Atle. ', Bugünün nun şayanı hayıet teor leri tizm bir din bir mezhep gibi kendisi için yapılmalıdır.. Başkaları çin de- ğil., Fakat bilhassa şunu nazarı itiba- Te almak lâzımdır ki netice ve derece geçici şeylerdir ;bunlar bir hedef ve hatta vasıta bile değillerdir. Meselâ rekor gayri sarih bir şeydir. Bugün çok mükemmel, yarın da çok berbat olabilir.. İşte Nurminin cidden şayanı dikkat teorileri!. en iyi mukavemet- çileri Büyük şampiyonun uzun uüzun ce- vap vermeğe başladığını görünce, bu bulunmaz fırsattan istifade ederek mütemadiyen sual soruyorum.. — Sizin koşmuş olduğunuz mesa. feler üzerinde bugünün en iyi koşu- cuları kimlerdir? — Maki, Askola, Pekuri.. Fakat bir veya iki sene gonra, belki de öt- ların yerine daha iyi atletler yetişe- cektir. Çünkü atletizmin “tekerlek,, İ çabuk dönmez. — Sizin üzerinizde en büyük tesiri Bırakan Fransız atleti hangisidir? — Jü! Lâdumeg hakikaten çok bü- Yyük bir şampiyondu. Spor sahasında onun gibi harikulâde insanlar nadiren yetişir. Size şunu da söyleyim ki Fran sızlar bilhassa mukavemet koşuları- na çok müstâittirler, Fakat antren- man usulleri ve disiplinleri fenadır, Mağazadan çıkmak üzere bulundu- Rum sırada son bir sual soruyorum ; — Eğer bu kadar çabuk bi- ,Yakrdayıp. antrenmanlara gta seydiniz, herbalde h Bizden beklediği veçhile, bir sâatte 20 kilo- metreyi katederdiniz, değil mi? “Saatle yirmi kilometre,, elde edilecektir Nurmi ilk defa olarak gülümsüyor ve başını sallayarak cevap veriyor: — Böyle olacağı da hiç de muhak- kak değildi.. — Birgün bir koşucunun altmış da- kikalık bir zaman içinde 20 kilomet- reyi katedebileceğini zanendiyor mu- sunuz? — Bu derecenin elde edileceği mu- hakkaktır. Atletizmde yapılacak kuv- vetli bir namle insanı bu dereceye ulaştırabilir. Fakat bu derece kaç ay veya kaç gene sonra olacaktır? Bunu kestirmek güçtür. — Saatte 20 kilametreyi ilk defa geçecek koşucunun Finlândiyalı ola - cağını zannediyor musunuz? — Böyle bir atlet aporda ilerlemiş her memlekette çıkabilir. Fakat şahsi kanaatime göre buna en kuvvetli nam zetler Finlândiyalılar, son zamanlar. da gayanı hayret atletler yetiştirmeğe başlayan Japonlar ve bazan hiç bek. Tenilmedik sürprizler yapan Fransız. lardır. Motosikletci Fernihough Yeni birrekor tesisine çalışırken Parçalanarak ördü Dünyanın tanınmış motosikletçile - rinden İnglilz Erle Frenihough, Cu . martesi günü Budapeştedeki beton yol üzerinde yeni bir rekor tesisi için çalıştığı sırada 270 kilemetrelik bir süratle ilerlerken motosikleti kayıp devrilmiş ve Eric Fernihough'un başı parçalanarak derhal ölmüştür, Kongre Boğaziçi Doğanspor klübü Teisli. Ginden: Klübümüzün senelik kongresi 1 ma- yıs pazar günü saat 10 da klüp mer- kezinde akdedileceğinden bütün aza arkadaşların muayyen gün saatte l0- kalimize gelmelerini rica ederiz, Galatasaray her klüple dosttur Fakat Bu dostluk T.S.K. na karşı cephe alacak kadar ileri götürülemez Bu hafta çıkan spor mecmuaların- dan birinde Fenerbahçenin milli kü- meden çıkarılması işi yazılırken sarı lâcivertlilerin haksız bir muameleye maruz k: larından bahsediliyor ve Avrupa birinciligimüsa-| bakalarında . . Çoban da yenildi Ağır siklet birinciliğini Estonyalı kazandı Talliz, 27 ÇA.A.) — Avrupa güreş birincilikteri müsabakasında çoban hî' riç olmac üzere Türk güreşçileri tacfi- yeye uğramıştır. Mustafa hastalandı - ğandan hiç güreşmemiş ve messinli de gakatlanarık güreşi kırakmıştır. Çoban sıfır puvanla şimdilik başta gelmekte ve ondan & estonyalı Kotkas bir fena puvanla ikinci, isveçli Niman 3 fana puvanla üç; ve leton yalı Bitakş yine 3 fena puvanıı dördün el gelmekte idiler. Estonyal: Kotkas Türk Mebmet ço banı tuş:a yenmiştir. Bu suretle ağır sikle: birinciliğini ab mıştır. Üniversitelller izmitte mağ.üp olmamış.. İstanbul üniversitesi hukuk ve iktı- 'sat fakültelerinin İzmitte yaptıkları bir seyahat esnasında oradki spor te- maslarımı evvelki günkü nüshamızda İzmitten aldığımız bir mektupla oku- yucularımıza bildirmiştik. Fakültelerimiz spor kaptanı ve de - katlon üçüncüsü Sudi Arseverden İz- mitlilerin atletizmde galibiyetlerini bildiren bu havadisin doğru olmadığı ve yapılan müsabakalardaki derecele. Ti teker teker bildiren bir mektup al. dık, aynen neşrediyoruz: “Hukuk ve iktısat fakültelerimizin 18 nisanda İzmitte yaptığı seyahatte İzmitli sporcularla atletizm ve futbol temasları yapıldı. Kocseli valisi Hâmidin verdiği mü- zikli öğle yemeğinden sonra, küğit fabrikasmı gezecek zamana kadar boş kalan kısa bir müddet zarfında İzmit halkevi reisi Kerimle Akyegil klübü kaptanı Rüştünün yardımıyla atletizm kargılaşmaları yapılmıştır. 100 metrede İstanbuldan atlet bu - Tunmamiş ve İzmitliler, gimdi orada staj yapmakta olan bahriyeli Vedadın bu mesafeyi 11,2 de katetmesi neti. cesinde güzel bir derece ile galip gel- mişlerdir. | Uzun atlamada da bahriyeden Tur- han 6.05 gibi iyi bir netice almıştır. Disk ve cirid müsabakalarında İstan. buldan Şerifle Sudi birincilikle ikin. ciliği paylaşmışlardır. İki metreden fazla mesafeyi ölçe - cek metre bulunmaması, vaktin de az- lığı ve daha sonra yapılacak olan fut. bol maçt için futbolcülerin isticali yüzünden disk, cirid, gülle gibi müsa- bakalar da metre ile ölçülememişse de, taşlar konarak atışlar tesbit edi- lebilmiş. Bu karşılaşmalardan sırıkla yüksek atlamada Şerif ve Sudi 3,10 metre ile birinci, yüksek atlamada 1,65 metre ile Şerif birinci, 1,55 ile Sudi ikinci olmuşlardır. Sahayı kaplıyan halkt müşkülâtla dağıttıktan sonra başlanabilen cirid ve gülle kargılaşmalarında da birin . ciliği Şerif, ikinciliği de Sudi kazan. mıştır. 400 metre İzmitli Galibin kazandı- ğint kaybetmekle beraber, yapılan mü sabaklarda fakültelerimizin İzmit ta. kımtna mağlüb olmadığını bildirir, ge- lecek temaslarımızın daha müsait bu haksızlığı da protesto etmek üze- re Güneş ile Galatasarayın da — millt kümeden çıkarak Fenerbahçe ile be- raber hususf müsabakalar yapacağını bildirmekte idi. Bu havadisin doğru olabileceğini bir at bile düşünmememize rağmen Gala- tasaray klübünün salâhiyettar rükün lerinden bazılarile görüşmeği faydalı bulduk. Kendilerine müracaat ettiği- miz sarı kırmtzılılar: — Galatasaray, bütün klüplerle dost geçinmeği kendisine gaye bilir: An- cak bu dostluk çerçevesi Türk spor kurumuna kargı cephie alacak kadar ileri götürülemez. Biz T. S. K. nın prensiplerine hür- motkârız ve bu prensiplerin bakaamı da disiplinde buluruz. Fenerbahçeyi - oskidenberi olduğu gibi - sahada ezeli rakip, hariçte ileri dost olarak görüyoruz ve her zaman böyle göreceğiz,, cevabını verdiler. —ai şdekikklikanean Fudbol federasyonu kâtibi Kemal Halim Vazifesinden ayrıldı Türkiye futbol federasyonunun se- nelerdenberi muvazzaf kâtipliğini yap makta olan tanınmış sporculardan ve güzlde hakemlerimizden Kemal Ha- lim, Denizbankta aklığı vazife dola- yısile Ankaradaki federasyon kâütip- Hiği işinden istifa etmiştir. Kemal Halim düzkü trenle çehri- .. Yüzmede Beynelmilel dereceler tesbit edildi Berlinde toplanmış olan enternas- yonal yüzücülük federasyonu dünya ve Avrupa rekoru olarak aşağıdaki dereceleri tesbit etmiştir. 100 metre kurağalama: Kartöne (Fransa) 1 dakika 9,8 sa. niyede, 400 kurbalama: Hyna (Alman) 5 da, 43,8 sa, 200 metre serbest kadımlar: Van Ven (Hollanda) 2 da. 24,6 sa. 400 metre serbest kadınlar: Hveger (Danimarka) 5 da. 8,2 sa: 400 metre sırt üstü: Flegen (Hollanda) 5 da. 41,4 sani: ye 4>X100 serbest kadınlar. Danimarka 4 da. 29.7 saniyede. Yalnız Avrupa rekoru olmak üzere 200 metre sırt üstü Şlavh Alman 2 da, 29,8 saniyede. Üniversite atletizm kaptamı Budi Arsever Şartlar içinde ve daha muntazam bir şekilde yapılmasını temenni ederim. Hukuk fakültesinden ve atletism Raptanı: Sudi Arsever

Bu sayıdan diğer sayfalar: