10 Mayıs 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

10 Mayıs 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gençlere alâka O:x' GÜN kadâr oluyor, büyük ro- | yordum; genç bir muharririmizden bah- setti, onun yazılarını — beğeniyor, onda ince bir sanatkâr istidadı — Kendisini görüp söylü; bilir iltifatmıza ne kadar dim. — Biliyor, dedi, dım, Şaştım, çünkü bu, memleketimizde hiç görmediğim bir hâdise idi. Yaşlanmış, göhret kazanmış bir muharrir, gençlerin yazılarını alâka ile takip edip beğendik- lerinin muharrirlerine, teşvik edecek bir mektup göndersin... Böyle bir şeyi gör- mek şöyle dursun, göreceğimden ümi- dimi bile kesmiştim. Doğrusu şöhret kazanmış, gençlik ça- Bint geçirmiş ödebiyat — adamlarımızın çoğunda sanatlerine, mesleklerine muhab betten ziyade kendi kendilerine muhab- bet vardır. Yalnız yeni yazmağa haşlı- yanları değil, yıllardanberi yazanları da okumazlar. Belki içlerinde: “Acaba eser- lerinde benim tesirim — gözüküyor mu? beni tetkik ediyorlar mı?,, diye bazı ki- fap ve mecmualara bir göz gezdirenler bulunur, o tesiri, taklidi bulamayınca de- vam etmezler. Kendilerininkine benzemi- yen, kendilerinden bahsetmiyen yazı on- larca kale alınmıyacak şeylerdir. Gerçi bazan tanınmış, hattâ yaşlı de- Necek bir muharririn genç bir şairden, Tomancıdan — bahsettiği görülür, Fakat bu, hemen daima, genç şair veya roman- Cınm şahsi bir teşebbüsü: neticesidir. Yazılarını o tanınmış, — yaşlanmış mes- leklaşına götürmüştür, — rica etmiştir, © da yazmak mecburiyetinde kalmıştır. (Benim hiç tanımadığım, adlarını yeni duyduğum genç muharrirlerden bahset- tiğim olur; fakat benim için iş başkadır; bu, benim mesleğim icabıdır. Zaten genç lere alâka göstermiyenlerden şikâyet e& derken münekkitleri, gazete muharrirle- Tini değil, gairlerimizi, —romancılarımızı kasdediyarum.) Ediblerimizin ekserisi ancak kendi şa: hıslarına ehemmiyet verir ve kendi tarz- larından başkasına bir merak dahi gös- termezler. Ketdilerinden sonra yazılan- ları okudukları dahi nadirdir. Bunun i- Çindir ki o yaşltı büyük — romancımızın, kendisininkilere hiç benzemiyen hikâye- ler yazan bir gencin yazılarını dikkatle #kuması, onu teşvik için bir mektup yaz- mak lâzımgeldiğini düşünmesi beni hem hayrete düşürdü, hem de hayatımı birkat daha sevmeme sebeb oldu. — Nahvetten kurtulup sanate, mesleğinin — istiklâline bağlanmış adam... Dünyada bundan da- ha güzel bir şey bilmiyorum. Nurullah ATAÇ ben kendisine yaz- Bostancı yangını Yoğurt yapan bir |Sütçünün ihmalinden çıkmış , Dün gece yarısı, Bostancı caddesin- e Bir berber dükkânı ile bir kahvcha- Re yanmıştır . Yanan berber dükkânının bitişiğin - deki 532 numaralr mahallebici dükkâ- fında yoğurt yapmakto olan Niyazi is. Mindeki sütçü ateşin Üstüne koyduğu Yoğurt mayasını bir çuvalla örtmüş, Biraz sonra çuval yanarak ateşin etrafa “Ilyet etmesine sebebiyet — vermiştir. İtfaiye yetişinciye kadar berberle kah- Vehane kül olmuştur. Yanan dükkânların sahibi Penklikte Dturan Talât işminde birisidir. Tahki- ta devam edilmektedir . Orta okul öğretmen imtihanları İlkokul öğretmenlerinden ortaokul tmeni olmak istiyenler için Kül- tür Bakanlığı 15 hazirandap 20 hazi- kadar bir imtihan açmıştır. İm- tihan Türkçe, Tarih, coğrafya, meta- Tatik, fizik, kimya ve tabiiye — ilimle- Tinden olacaktır Zonguldak Güzelleşiyor Sahil boyunda yeni bahçeler tesis olunuyor Zonguldak (Hususl) — Şehrimizin sa- hil boyundaki saha üzerinde müteaddit bahçeler tesisine — başlanmıştır. Parti, halkevi, ve hükümet konağının — ününü süslüyecek olan bu bahçeler ayni zaman-. da Zonguldaklıların yaz günlerinde gü- zel ve serin bir toplantı yeri olacaktır. Bahçeler belediyece kiraya verilecek ve İstanbulun Taksim ve Tepebaşı belediye bahçeleri gibi muntazam servisler yapı- lacaktır. Bu bahçelerin nihayetinde çocuk bah- çesi vardır. Bunun yanından soğuk su sahiline kadar uzanan — sahada da bir stadyom yücüde getirilecektir. Mütehas. sıslar, spor sahaşı için en müsait yer O- larak burayı seçmişlerdir. < -- Sahilden Balkayaya doğrü bir şose ya- pılacak ve böylece cumhuriyet meyda- nıtdan Uzun Mehmet caddesinden geçe- rek Kozlu yolundaki — hastaneye kadar olan kısım asfalt döşenecektir. Bu Anşaat tahakkuk — ettikten sonra Zonguldağın görünüşü çok değişecek ve güzelleşecektir. Konyada maden bulundu Konya vilâyetinin birçok — yerlerinde maden arama faaliyetine — devam edil- mektedir. Tiğın kazasının Deştekten kö- yünde yapılan aramada iki metre derin- likte bir kuyuda maden damarlarına te- sadüf edilmiştir. Burada ikinej bir kuyu kamlmaktadır. — Cumhurreisliği için alınan yat Cumhurreisliği için, Almanyada bir Amerikalı milyoner kadından alınan yat buglün Hamburgdan memleketimi- ze mütevecihen hareket etmiş buluna- caktır. Yatın bazı dahili taksimatında ve salonlarında yapılan tadilât tamamlan mış ve oskisinden daha güzel bir şe- kil almıştır. Dünyanın en güzel yatı olan bu ge- mi Hamburgdan İstanbula kadar 12 günde gelecek ve mayısın 22 - sinde limanımızda demirlemiş olacaktır. ——— Ispanyadaki alacaklarımız Tüccarlarımızın İspanya hüküme- tinden alacakları hususunda Vekiller Heyeti tarafından yeni bir karar ve- rilmiştir. Bodelleri İspanya Hariciye bi na yatırılıp tediye emirleri memiş olan mallar ve bedelleri İspan- yada hususi baykalara yatırılan fakat Hariciye bankasına kaydedilmemiş bulunan alacaklar, Merkez bankasın- daki Türkiye - İspanya klering hesap- Tarı mevcutlarından tediye — edilecek- tir. iştirak edecek mektepliler, bütün ha- Bu yıl iki Bu u! jimnastik şenli enstantanedir. MEMLEKETTE müskirat fabrikası yapılacak Tütün, tuz ve müskirat satışlarında tezayüt olduğu tesbit edildi İnhisarlar umum — müdürlüğünün 938 mali yılı bütçesi Meclig ruzname- sine alınmıştır. İnhisarların 9388 masraf bütçesi 8381248 lira olarak tesbit edilmiştir. Bu miktar 937 yılı masraf tahsisatına nazaran 518688 lira bir fazlalık gös- termekte ise de hakikatte bütçede 271 bin 312 liralık bir tasarruf mevcuttur. Zira masraf bütçesine bu yıl yaptı- tuması mukarrer iki müskürat fabri. kasmın inşa bedellerini karşılamak ü zere 750000 liralık fevkalâde tahsisat İnhisarların 938 mali yılı varidat bütçesi de 48250500 lira olarak bağ- lanmıştır. Bütçe encümeninin mazbatasına gö- iki idam kararı Büyük Millet Mecli- sinde tasdik edildi Ankara, 9 (ALA.) — Büyük Millet Meclisi bugln Hilmi Uran'ın başkan- lığında toplanarak Elâzığm — Cafola köyünden Bekir oğlu Osman ve Dina- tın Yeregiren köyünden Karagöz oğul. Tarından Hidayot oğlu Metalibin ölüm cezasına çarptırılmaları hakkmdaki mazbatayı tasvip etmiş ve bazı ihra- cat tallarımız için İtalya tarafından verilen munzam kontenjan listesinin kabulü ve buna mukabil İtalyanın ge- nel ithalât rejimimizden mutlak su- rette istifade ettirilmesi, subay rütbe isimlerinde bazı değişiklik yapılması bakkındaki kanun lâyihalarınm da bi- rinci müzakerelerini yapmıştır. Büyük Millet Meclisi çarşamba gü- nü toplanacaktır. Maktu fiyat kanunu Mecliste Alış verişte pazarlığı meneden ve her malın maktu fiyatla satılmasını mecbu- rf kılan kanun lâyihası hükümet tarafın- dan Büyük Millet Meclisine verilmiştir. Hükümlerini evyelce bütün tafsilâtile bildirdiğimiz bu kanun lâyihası Medlisin yakında yapacağı toplantılardan birinde müzakere olunacaktır. — Elektrik şirketi ile müzakereler Ankara, 9 (Hususl) — — İstanbul lektrik sirketi mümessilleri ile Nafia Vekâleti arasındaki görüşmelere de- vam edilmektedir. Görüşmeler iki taraf için memnuni- yeti mucip bir şekilde inkişaf ediyor. Bu görüşmeler sonunda meselenin tama- Tnile halledileceği ve tam bir neticeye va- rılacağı ümit olunmaktadır. re, tütün, tuz, ve müskürat satışların. gda son yılda mahsüs bir tezayüt var- dir. İnhisarlar varidatınm — artmasında inhisar maddelerinin artması âmil ol. duğu kadar bu maddelerin İmal ve istihsalindeki maliyet unsurlarında el- de edilen tasarruflarda esaslı rol oy- namışlardır. Ankarada bulünan İnhisarlar ida - releri memurlarma mesken tazminatı verilebilmesi için de inhisarlar bütçe “lüyihasında bir hüldim mevcutur, —— Bu hükme göre diğer devlet mücs- seselerinde tatbik edilen cetvel ve de. Teceler inhisarlar memurlarına da ay- nen tatbik olunacaktır. Feci kaza Bir genç kız attan düştü, öldü Ankara, 9 (Hususi), — Bugün burada mücssif bir kaza olmuştur. Gazi Terbiye Enstitüsü Pedagoji şu. besi son sınıf talebesinden Necmiye havanın güzelliğinden istifade ederek ata binmiş ve gezintiye çıkmıştır. Fakat gezinti esnasında at ürkmüş ve genç kız düşerek anf bir surette ölmüştür . Münzevi Yusuf'u soydular İzmirde Kuşadası kazasımın Selçuk nahiyesi dahilindeki dağlardan birin- deki çadırmda münzevi bir halde ya- gayan Karatekeli aşiretinden “Yusuf oğlu Süleyman geceleyin Üüç kiginin ftaarruzuna uğramış, tehdit ve tazyik edilerek beş yüz Jirası almmıştı. Süleyman, haydutların tenbihlerine rağmen hadiseyi jandarmaya haber vermiş ve muhtolif kollardan yapılan araştırmalar neticesinde haydutlar yakalanmıştır . Bunlar Torbalı kazasına iskân edil- miş olan Şark vilâyetleri halkımndan Mustafa, Halil ve Saim adımda üç Ki- şidir. Adliyeye verilmişlerdir. Katil kadın idam , edildi Adana 9 (Hususi) — Bundan iki sene kadar evvel, Karahisalıda, metresi bulunduğu Kasımla yalnız ya- şayabilmek için Kasımım karısını ve küçük çocuğunu zehirliyorek öldüren Ayşenin muhakemesi neticelenmiş ve kadına ölüm cezası verilmişti. Bu ka- rar B. M. Moeclisinde de tasvip edildi- ğinden Ayşe bugün şafakla beraber idam edilmiştir ha lerine kız ve erkek üç bin mektepli iştirak edecek, ha: *.ırlıklınm ikmal etmişler ve dün Fenerbahçe, Taksim stadyomlarında bareketle- reketlerin mühim bir kismı ritmik olacaktır. Resimlerimiz dünkü ilk provadan iki İrin provasını yapmışlardır. SŞEHİRDE ve Habet'den Tatihe Bilmece Elime 1289 da basılmış “Bilmece,, a- dında manzum bir risale geçti. Pek küçük yavrulara, onların bit nok- tada feykalâde zorlukla toplanan alâka- larını yüksek bir sanatle çekmek şartı i- le söylenenler müstesna, masal ile be- raber bilmece de tarihin malı olmuştur. Eskiden, konaklarda, hafızaları zengin bir masal kütüphanesi olan ihtiyar Ka- dınlar vardı. Bilmece, birçok — gençleri heyecan ile sürükliyebilirdi. Masalı sinema yıkmıştır. diyebilirim. Çocuk hikâye okumağa başlayınca, ma salcı ninesinin dizi dibinden tat alamı- yacaktır; Delikanlıyı da roman — başka bir âleme sürükliyecektir. Muhit ve tah- sil bakımından masal çerçevesini yıka- mıyanlar için de, sinema, — kendilerini vakaların şahidi yaparak düşündürmüş, masal, ölmüştür. Fakat bundan, sinema- yı kötülediğim — çıkarılmamalıdır. Bilâ- kis, tesirinin şümulüne, — insanların ko- haylık ve sürate karşı olan — raaflarına varılmalıdır.. Bilmeceye gelince, bugün, zaten bildi. ifimiz bir şeyi aratan — iptidal, ve hattâ korkunç bir şeydir. Arayan insan, yeni bir şey aramağa çıktığı zaman asil olur. Bugün bilmece bir “gevezeliğ,, ve geveze lik de bir “bayağılık,.tır. Tulumba ocaklarının spor klüplerinin yerini tuttuğu zamanlarda; — denize de- niz hamamlarından peştemal ile girildi. Ki devirde, on beş yaşında bir erkek ço- cuğun evlendiği bir asırda, biyıkları yeni terlemiş bir delikanlının 1874 de İstan- bula gelen bir seyyahın dediği gibi “e- ğer zevk alabilirse, gecesini hemen hemen bahçeli ve içkili olan adi ve ahlâk bozu- cu tiyatrolardan birinin kalabalığı ara- sından geçirdiği,, yakın geçmişte, bilme- ce, akran, arkadaş meclislerinin bir eğ- Tencesi olabilirdi. Bugün ancak bir tarih — vesikası olan 1289 da basılmış risaleden buraya bir kaç bilmece naklediyorum, HASIR: Ol ne dir kim nice bin ince yılanlar Bağlanıp bir yerde etmişler karar İsilikten bep sararmış yüzleri, Cümlesinin yoktur ama gözleri?? KAŞIK: Ne kuşdur kim kanatsır kuyruğu var, Nerde yiyecek görse koşup da konar?! MAKAS: Biret gözlü nedir ol iki üstad, Her iş de birbirine ider imdad, Sanasın bir tek cisimdir bunlar, Gıday bin ağırzdan yütsalar?! KAYIK KÜREĞİ: O nedir kim takılıp bir yere anınla ge- Ber, Başı'meyyali bava, — elleri deryada yü. Ter?i Bu bilmece riğilesinde hiç bir — vakit hatırımıza gelmiyecek şeylere dair bilme- celer tertip edilmiştir: Top fitili, Kebab gişi, devekuşu yumurtası, plâv ve yoğurt, boyacı tokmağı, mum makası, misk kö- peği, yaban kedisi, hüma — kuşu, vaşak kürk, Mirrih yıldızı gibi.. ve çoğu soğuk şeyler.. Fakat “gönül,, hakkında söylen- miş şu bilmece, bana cidden zarif geldi: Ol nedir ktm hem küçüktür hem büyük, Arkasında var anın bir özge yük?! Reşat Ekrem KOÇU

Bu sayıdan diğer sayfalar: