11 Mayıs 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

11 Mayıs 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

z AABER — «Turbinli Generatör yaze Bir kilovatlık Turbinli Jeneratör Mi KURU SİSTEM FatlaeAe 8. 8.C.i. Fabrikaları mamulatından MA (P ( l G“MTDD% Kuru Sistemlke Yüksek keyfiyette malzemeden A0 HL Ka V_ LESI yapılan KELEBEK mar! imar” olunmuştur. Kontr - Plaklar idareli ve Ucuzdur Çarpılma, çatlama, kabarma ve sa Mufassal malümat almak için: Telefon: 44262 müracaat ediniz. gibi hiçbir arıza göstermez. a ADEMİi iKTiİiDA Rumman nn darleer z eai İstanbulda: RÜŞTÜ MURAT OĞLU, Mahmutpaşa Kürkçü Han No karşı garanti ile satılır. ve BEL GEVŞEKLİĞİNE KARŞI HORMOBİiN | I 28 İSAK PİLAFİDİS, Galata, Mahmudiye caddesi No, 21 e| -N Konde - plâklar stok olarak her zaman mevcuttur. SATIŞ YERLERİ: KIZIL, KAYIN, KARAAĞAÇ'dan mamul Fabletleri her eczanede arayınız. ! Pasta kulusu 1255 Hormobin | MEREEMİP Ü Aukara'da : VERBİ KOÇ Ticarethanesi. bideniz bozuk, diliniz paslı İzmirde : KARL HORNFELD İHSAN KAYIN ve NBJAD TEZOL, Keresteciler, KABIZ XÜSUF ve KADRİ İŞMAN, çekiyorsanız siz de on binlerce kişi gibi ŞABAN MAİTMUD KÖKNER. Samsunda: GÖÇMEN OĞLU KARDEŞLER. Umumt satış yeri: İstanbul, Sirkeci, Mühürdarzade Han No. ! YENİ KONTR-PLÂK Ltd. Şirketi. Tel, 224n1 Kan çıbanları, el ve ayak parmaklarmın arasındaki kaşıntılar, dolama, metm iltihabr ve çatlaklar, flegmonlar, yanıklar, traş yaraları, ergenlik- ler, koltuk altı çıbanları, ANTİVİRÜS ile Tedavisi en erken ve en emin bir surette temin eder. ŞARK İSPENÇİYARİ LÂBORATUARI T.A.Ş. tecrübe ediniz. MİDE ve Barsakları yormadan ve alıştırmadan isbal eder e temizler. Hazımsızlığı, Mide Ekşilik, Türk Hava Kurumu Şişkinlik ve yanmalarını Büyük Piyangosu | ... Siter ” I. nci keşide TI Mayıs 938 dedir. gayat Küf testri kolay ve müleyyindir. Büyük ikramiye 4.0000 Liradır. J->5sze'dzm zz'mireme” Son derece teksif edilmiş bir taz olmak- sına dikkat, Fabrikası Balkanların birincisi ve Avrupanım 2 incisidir. ÇA TAL, KAŞIK ve BIÇAK aldığınızda muhakkak BA KURT markasını arayınız. Paslanmaz, sararmaz ve kır maz. Avrupa mallarından daha yüksek daha ucuzdur. Toptan Satış Yeri: Tahtakale caddesi No. 5| 262 MÂRKİZ DÖ PONPADUR —— — — ——— —— ——— ——— —- ——— — —— — —— MARKİZ DÖ POMPADUR 263 dü, ciddi ve tebditkâr bir tavırla şöyle dedi: — Burada söylediğiniz aflfedilmez gözleri, sizin şuurunuza dokunan rstr » râba atfetmek ve bunları unutmak isti- yoruz, Fakat bir daha bunlar tekerrür etmesin, efendi.. Bundan daha hafif suç. lar için Bastiy hapisanesinde çürüyet- ler var... Bunu aklınızdan çıkarmayın! Ve betbaht d'Etyol beyninlden vurul. muşa dönerek sendelerken, kral Berrye- ye dönerek ilâve etti: — Mösyö Bertye, ümit ederim ki , bu betbahtın münasebetsiz sözlerini u- nutürsunuz.. D'Etyolun çehresi mosmor kesildi, Bertrye de hütmetkiâr bir tavırla ce- vap verdi; — Sir, Majesteleri, bunları unutmak Alitenaplığını göstererek bana nümu . nei imtisal oluyorlar . Kral tekrar d'Etyola dönerek devam etti: — Fakat hepsi bu kadar değil: Başı- mıza gelen felâketten dolayı size yardım etmek İstiyoruz. Berrye, bu betbaht zevce, sevgili kadını bulmak husunda yardım etmeli. . Berrye kısaca cevap verdi: — Sir, Majestelerinin emirlerine â- madeyim, Kral memnun bir tavıtla; — Çok iyit . Dedi ve sonra d'Etyola dönerek de- vam etti: — Gidin, mösyö, rahat rahat gidin, talihsiz zevc.. Polis müdürü zeki ve di- rayetli bir insandır. Ve sevdiğiniz ka- dını bulacaktır. D'Etyol, ezilmiş ve bitkin bir halde, senideliyerek dışarıya çıkarken, — kral onun duyabileceği bir ses ve sahte bir merhametle çetrafında toplanmış olan medimlere şöyle diyordu ; — MBeyöler, mösyö d'Etyola ocıyın.. Zevcesini kaçırmışlar.. Perestiş ettiği sovgili zevcesini... Bu ıstırabın zavallı adamın beynine vürmüş olmasından çok korkuyorum. Bu gözler üzerine, nedimler hemen, sarf bir hastalığa müptelâ bir adamdtm kaçıyorlarmış gibi, d'Etyoluün önünden çekilerek ona yol verdiler, o da çehresi mosmor kesilmiş bir balde, kafasınlla şimdiden korkunç intikam projeleri ku. rarak ve bir sarhoş gibi sallanarak dı- şarıya çıktı. Bunun üzerine kral, nedimlere doğ- rü dönerek: »— Mösyöler, dedi, .gidebilirsiniz..... Bertye, siz kalın.. -Konuşacaklarımız var. Oda derhal boşaldı ve kral Berryeyle başbaşa kalınca şöyle dedi; — Bana öyle geliyor ki, buradan çı- kan namuslu zevci en fazla üzen şey, zevcesini benim kaçırmamış olmamidır. Berrye cevap verdi: — Ben ayni şeyi düşünüyorum, Sirl, MAL DAMYEN'İN DÜŞÜNCELERİ Bu hikâyede vuku bulan hâdiseleri sırayla anlatmak mecburiyeti, bizi bir müddet için, okuyucunun şüphesiz u- nutmadığı mühim bir şahsiyeti, gölgede bırakmağa icbar etti. Daima mahzun ve son derece esra- rengiz bir adam olan Fransua Damyen. den bahsetmek istiyoruz. Damyen, d'Etyolun hizmetine gir- dikten sonra hep meşguliyetsiz kaldı: Çünkü, yeni efendisinin kendisine söy- lemiş okluğu ve; wazifesi, biç bir şey yapmamaktan ibaretti. Maamafih Damyen, kendisine güç gelen bu hareketsizliğin birldenbire kesi- lebileceğini ve faaliyete geçmek üzere daima hazır bulunması lâzım geldiğini biliyordu. Bu anf faaliyetin mahiyeti ne olacaktı? Bunu henüz bilmiyordu. Yalnız şunu pekâlâ biliyordu ki, efen- disi, bizmetine müracaat ettiği gün, müdahalesi korkunç olacaktı.. Damyen, düşünceli, fakat arzimkâr Ve ker şeye hazır bir halde bekliyordu. Fakat, onun vücüdu atalet içinde bu- lunmakla beraber zihni mlütemadiyen meşguldü. Kâh tatir, kâh zalim bir çok üşün. celer: Mütevazi ve tamimyle menfaat- siz aşk, korkunç kin, sarsılmaz sadakat, sonsuz ferağatinefe düşünceleri, çılgın zihninde çarpışıyor, çaprazlanıyordu. Şayanı hayret bir zihin faaliyeti bu zekâyı daima uyanık tutuyordu , Damyen, d'Etyolun kendisini elin- den tutarak, “onun,, kapısına kadar gö- ü korkunç - ve ayni zamanda di * geceyi hatırlıyosdu. , Betbaht adam, orada geçirdiği işken. €e kadar mustarip saatleri hatırladıkça hâlâ ürperiyordu. Alçakça bir gşekilde, maruz bırakıldı- ğı cazibeyi hatırladıkça dişleri grcwrdi- yordu. Fakat, korkunç efeni in, korkunç düşüncesini vaktiyle sezebilerek, tam cinayeti irtikâp edeceği zaman, zekâsı- zun hislerine galip geldiğini ve cazibe- ye tam zamanmda mukavemet ettiği . ni hatırladıkça büyük bir gurur hisse- diyor ve o zaman başırız vakur bi tavır- Ja yukarıya kaldırryor, renksiz gözle- xinde, canlılığın kıvılcımı beliriyordu.. Ve kimbilir?, Teşvik ve tahrik edil - diği korkunç suçu işlememekle, belki de bilâbare mevkii file konması nülen alçakça bost projeleri de namuzu sayesinde, sekteye uğrayacaktı. Bu teskin edici düşünce üzerine, için. de beliren sonsuz sevinç ve saadet, ısti- rap ve muammanın garip bir gekle sok- tuğu çebreye âdeta güzellik veriyor. gu. Ve alçakça bir şekilde, uyutularak, bir şikâr gibi kendisine teslim edilen buna rağmen hürmet gösterliği bâkir mabüdenin etek ucunu, diz çökerek öp- tüğü dakikayı, o ünutulmaz dakikayı hatırladıkça, ekseriya düşünceli ve zeş'um 'bir halde bulunan yüz çizgile- rinde, sonsuz bir tatlılığın ifadesi beli. rTiyordu, Damyen bir filozof veya derin dü- günceli bir adam değildi. Cahil bir a- dam olduğunu d'Etyolfa bizzat itiraf etmişti. Fakat güzellik, iyilik, doğruluk ve mertlik hisleri onda insiyaki Bir şekilde mevcuttu, Damyenin düşmesine, adi bir adam olmasına ramak kalmıştı; Ve bu zaaf anını, sarki hakikaten müthiş bir kaba- hat işlemiş gibi, ürpererek ve vicdan a- zabı duyarak hatırlıyordu. O zamana kaklar, garip ve muammalı düşünceler içinde yaşamış olan bu münzevi ve basit adamı ateşin bir Thti- Tas sarmıştı. Janı gördüğü andan itibaren, genç kadım onun kalbine bir fatih gibi gir. miş ve bu andan itibaren Damyen'in hayatı taayyln etmişti. Vakia, betbaht adam, gizlice perestiş ettiği kadınla kendi arasındaki aşılmaz münlayı biliyordu. Fakat bundan ne çıkar? Fakat yabani bir kır çiçeğinin, yüzünü güneşe doğru çevirmesine mâ- ni olmak mümkün müdür?, Damyen, muammalt ruhiyle kalbini sarmış olan hayatın ilk ve derin aşkiyle sevdiği güzel mahlüktan hiç bir şey beklemiyordu. Buna rağmen muhayyi- Tesi, kalbi, bütün bilgi ve düşünceleri hep onunla meşguldü, Hiç bir şey ümit etmiyordu. Buna rağmen aşkı ve kıskançlığı mütkiş de- necek kadar şiddetliyili. Kimbilir, belki de, bu his onu, bir gün, mabudesine el sürecek olan hex hangi bir insant öldürmeğe kadar sevk- edecekti! .. Bu derin kıskançlık Hanri D'Etyolun keskin nazarlarından Kaçmamıştı. Nite. kim canavar zevcin, iblisane bir zekây.

Bu sayıdan diğer sayfalar: