24 Mayıs 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

24 Mayıs 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 MAYIS — 1938 Uykusuzluklarda Umumi bir rağbet kazanmış olan: tatlı bir uyku temin eder Sinir ağrıları, âsabı, ök- sürükler, baş dönmesi, baygınlık, çarpıntı ve sinirden ileri gelen bü- E santralı 22 oumaralı otomatik Dahili ve Şehir S.S.C.i, Leningrad (Krasnaya Zarya) Yüksek keyfiyette malze- Mekanizması Bütün takımile birlikte salılmaktadır. HABER — Aksam postası fabrikası mamulâtındandır meden imal olunmuştur Mükemmel surette montaj edilmiştir. Mufassal malümât almak için: TELKFON: 43056 müracaat ediniz. Ne nebati ne kim- yevi zehirli hiçbir madde yoktur Diş Doktoru Necati PAKŞi Hastalarını bergün sabab saat 10 darı ukişam 19 a kadar kabul eder. Salı ve cuma günleri saat 14 ten 18 e kadar parasızdır. Adres: Karaköy Tünel meydanı, Tersane caddesi başında No, 1/2 304 İ EKZAMIN ! gullanınız. Binlerce hastayı kurtarmıştır Kezans'ordan isteyiniz, SMD a PAZ 2 Lİ NM MT a. XX KERE tün rahatsızlıkları ii ve en muannit cilt yaralarından knrtulmak için EYi EDER ETE Belediyesi İlânları Ayni güzergâh üzerindeki otobüs hatlarından bir kısmının tarifelerinde ay- ni mıntaka arasında almacak ücretlerde görülen cüz'i farklar bu ücretlerin as. gerisi kabul edilmek suretiyle tevhid edilmiş yalnız Sirkeci - Bakırköy, Sirke- ci . Rami, Eminönü - Emirgân, Taksim. Yenimahalle hatlarının tarifeleri bun- dan hariç tutulmuştur. Keyfiyet ilân olunur, — — nn —— — Vesaltinakliye resminden olan borcundan dolayı haciz altina alman Ford markalı ve 2099 plika sayılı taksi otomobili 25-5.938 çarşamba günü Şişhane, de İvanm garajmda saat 11 de açık arttırma ile satılacağı ilân olunur. MARKIZ DÖ POMPADUR M————— Mösyö Jak, tavrını hiç değişi den tevap verdi; — Biraz daha sabr!.. Bir müddet sonra bütün bunlar değişecek ve yolu- na girecektir. — Cidİk mi?. Bunu söylemesi kolay. Halbuki ben burad» âdeta hapisanede- yim, dışarıya çıkmak bâkkım yok. Çün- kü, sizin talimatınız mucibince, krala, dü Barriye mektup yazarak hasta oldu- ğumu ve Versaye gelemiyeceğimi bil- benimle meşgul olmayışını kralın hay- retle karşılayacağını ve belki de bir şeylerden şüphe edeceğini düşünerek bana bu talimatı verdiniz. Bütün bun- Yar çok iyi.. Fakat ortade bir hakikat var ki o da burada mahpus olduğum ve kraldan başka hiç kimseyi görmiyerek bunaldığımdır! ,. — Bütün bu 'edikleriniz doğru- dur ve burada kapalı kalmanm $izin gibi çok güzel bir kadın için cidden te- bammülsüz bir şey olduğunu takdir e- diyorum. Fakat ben de esasen vaziyetin icap ettirdiği bu ihtiyata artık lüzum kalmadığını size haber vermeğe geldim. Hedefimize ermek üzereyiz, sevgili yav» rum; kısa Obir müddet sonra bu yak ruzlık nihayet bulacaktır, Belki de si- zi biktermak kadar kalabalık içinde ya- şayacaksınız, fakat bu beni alâkadar etmez. Şimdilik, madem ki, gezip do - aşmak istiyorsunuz, çıkın, yavrum; İstediğiniz kadar çıkıp gezin.. Zikrettiği sebepten ziyode, başka bit sebep için çok istediği bu arzusunun bu kadar kolaylıkla yerine getirildiğine hayret eden Jülyet sevinçle bağırdı: — Nasıl?, Buna müsaade ediyor mu. Sunüz?, — Fakat tabii yavrum! Tabii krol müsaade ederse,, Tanınmamak için ted- birler almak şartiyle, istediğiniz kadar Sıkabilirsiniz.. Hattâ isterseniz bu ok- Haaldan itibaren... vi 8, kalbten gelen bir şükranla bağırdı; — Ahi Siz ne kadar iyi bir insansı- mz! . Genç kadının bu gevincine başlıca sebep, içinde boğulduğu bu altın kafes- ten niheyet serbestçe çıkıp, nihâyet, dAssasa yaklaşabilmek, ona bir iyilik- te bulunmak düşüncesiydi. — Ben iyi bir insan değilim, sadece doğru bir insanım ve sizi mes'ut gör. mek istiyorum. Şimdi, yavrum, madem ki bu cihetten anlaştık, bana kralla olan münasebatınızı tafsilâtiyle anlatın, Bunun üzerine Jülyet, vaziyeti haki- kate tamamiyle Uygun bir şekilde izah ederek, beslediği ümitleri de ilâve etti, Mösyö Jak ta bunları dinledi ve genç kadınm sözletiyle, elde ettiği hususi malümatı mezeederek, bunkurdan, kon. tesin çıkardığı neticelerden daha haki- ki neticeler çıkarıyordu. Genç kadın sözlerini biti:diği zaman, mösyö Jak başını sallıyarak şöyle de- di: — Size söyledim ya, hedefe yaklşı- yoruz.. Krala muhtelif yerlerden tesir mit ederim ki, kisa bir müd. &iz reğmen saraya takdim c- « Sontaki iş tamaıniyle bana aittir. Siz de kralı biraz tahrik etseniz fena olmaz. Binsenaleyl, şimdiden son- ra, size tavsiye etmiş olduğum ihtiyatı bir tarafa bırakarak, sabırsızlık eseri gösterin ve bu yalnızlığın size güç gel- diğini kralo hissettirin. Fakat tabii, b tün bunları tedrici de ve bü; bir dikkatle yapın, işin üst tarafını ba- na birak Ve mösyö Jak, şayan; hayret bir sa. rahat ve vuzubla kendisini büyük bir dikatle dinleyen genç kadına mufassal talimat vermekte devam etti, Mösyö Jak, sözünü bitirdiği zaman, gekilip gitmek için ayaağ İculktı ve kön- tes de, onu uğurlamak için, bir sevki ta» TELEFON SANTRALI fevkalâde çalışmaktadır. (2008) MARKIZ DÖ POMPADUK kat işin garip ciheti şu âli ki, genç ka- dının büyük bir dikkatle yaptığı bu portre, krala kat'iyyen benzemiyordu. Kâğıdın üzerinde zarif bir zabit lucti görülüyordu, Ve bu zabit şayanı hayret bir şekilde şövalye d'Assasa ben- zemiyordu. Genç kadın, günün bu saatinde hiç kimse taralından görülmiyeceğinden &nin olduğu için - kral encâk geceleri geliyordu. - Kralın portresini bir tara- fa bırakıyor ve büyük bir aşkla müte - vasi zabitin portresini yapıyordu. Çün. kü, Jülyet, nihâyet kendi kendine itiraf etmiş olduğu veçhile, bu güzel, bu mert, bu asil ve cesut zabiti, samimi sal ve ateşin bir aşkla seviyordu. Bu öşk merhametten doğmuştu. Genç kadın onu tanımadan, etrafmda bu son derece güzel, mert cesur ve bir kral kadar vakur ve Üstelik çılgmca âşık olan bu şövalye d'Assastan bah- sedildiğini duymuş ve onunla alâkdar olmuştu. Bilâhare Rezervuar sokağında, onun paviyonu karşısındaki paviyonu İşgal ederken, cnu görmüş ve başka bir ka- dına karşı olan aşkında onu ba kdar sab'rsız, bu kadar heyecani, bu kadar mahzun görünce, alâkası büsbütün art- mış ve Jülyet bu genç ve güzel şöval- in kalbini kazanmış olim mes'ut ka- dını âdeta kıskanmağa başlamıştı. Sonra, şövalyeye karşı çevrilen do- lapları haber almış ve büyük bir mer- hamet bissi duyarak, onu kurtarmayı kendi kendine vaadetmişti, Filhakika, kendi hayatını tehlikeye koyarak, onu tehlikeden haberdar etti- ği malümdur Jülyet, gerek kendisini tahrik eden - lere, gerekse kendi ihtirasına itaat et- mek için, ki hareketlere geçmek mec- buriyetinde kalınca, madam d'Etyolun yerine alıncıya kadar duyduğu müthiş heyecan anlarında onu düşünmeğe, o- POR TİTAN YİYİM tL UL MRT Demiryol Demiryolu teşkilâtı, trenlerde bilet satmağa müsait olmadığından sayın yolcularm, biletlerini trenlere binmeden evvel almaları icab 1938 tarihinden itibaren bilet alamadıklarını haber veren yolculardan, tevak. kufu müsait ilk istasyona kadar olan mesafenin Wcretinden başka fazla olarak 30 kuruş almacaktır. Biletsiz bulunan yolcular hakkında da biletsiz katedilen mesafeye ait ücretten başka fleretin ik! mislie kadar ceza almaktan ibaret olan muamelenin tatbikma devam olunacaktır. Dr. irfan Kayra Röntken Mütehassısı Hergün öğleden sonra saat 3 ten 78 il ve kadar Belediye, Binbirdirek Nuri $ Conker sokakta Aslaner apartıman ğ |N No. 8-10 ğ 22 SErTET TERİER ZAR: ir vamp anageş age 22312289222 Kiralık veya satılık hane Üç katm $ oda, sarnıç, tulumbalı kuyu, bahçesi, islasyona civar, tren güzergâhı, havadar ve Marmaraya nazırdır. Kadırga; Talebeyurda karşısında 49 No. DOKTOR Kemal Ozsan Operatör « Üroloğ Galata - Karaköy - Abdullah ef. lokantası karşısında Galiçi Han Hergün 15 den 20 ye kadar Telefon: 412345 yolcularına (3019) Türk Hava Kurumu Büyük Piyangosu 2. nci keşide 77 Haziran 938 dedir. Büyük ikramiye 45.000 Liradır. nun ne olduğunu merak etmeğe bulâmadı. Fakat kralın gidişinden sonra, partiyi kazandığını zannettiği zaman, bütün endişesi tekrar belirdi ve genç kadın, vücudunu ürperten heyecan ve kalbini sızlatan acı içinde, d'Assasa karşı duyduğu hissin basit bir ölâka deği, fakat en ateşin ve samimi bir aşk ol- duğunu anladı, Vakia genç kadm kendisi için yepye- ni bir şey olan ve mösyö Jak, Kentdü Barri veyâ kral tarafından habet olındı- İı takdirde, müthiş bir tehlike halini alacak bu bis mücadelesini kabul etme- di. Fakat bu cidden büyük. Ölüm dere- cesinde büyük tehlike, onun işin başka bir fedakârirk ve sadkkat mevzuu oldu. Esasen bu aşk, zannettiğinden daha çok kökleşmişti. Ve genç kadın, kendisini şaşırtan, fakat ayni zamanda tatlı olan bir bayret ve heyecan içinde, aşkından ve bir gün onun tarafından sevilebilmek ümidinden vazgeçmemin, kendisi için havadan vazgeçmek gibi bir şey olaca- ğını hissetti, Bunun üzerine, kalbi müthiş bir tırap içinde sızladığı halde, kurnazlık ve maharetle sev hakkında malümat ald: ve onun şatoda mahpus bulunduğunu öğrendi ve, hiç te temin edici olmıyan bu haber onu s€- vindirdi, Çok şükür, şövalye dü Barrinin ha- rabelerinden kurtulmuştu, Ve mahpus kaldığı müddetçe bu kindar ve alçaklık derecesinde adi ve bayağı adamdan korkulacıık bir şey yoktu, Binaenaleyh, en iyi şey, onun, himayekâr hücresin de kalmasıydı. .Daha sonra, onu oradan kurtarmanın yolların zarâyâcaktı. Daha sonra!,. Bu iki kelime üzerinde genç kadın, ne hülyalar kuruyordu!, . Evvelâ kral, onun şövalyeyi tan:dığı- nı bilmiyordu. Binaenaleyh, bilâhare, kralın kalbini iyice kazandığı zâman » henüz bundan emin değildi. - onun kıs- eder. 1 'Temmuz

Bu sayıdan diğer sayfalar: