9 Haziran 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

9 Haziran 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

9 HAZİRAN — 1555 Srğnı değilmi? Radyo ruhsatiyeleri Haziran ayındayız. Bu ay radyo sahipleri, ruhsatiyeleti tazelemek $ çin, hükümete 10 ar lira vermek mec buriyetindedir... Radyonun faydalarını anlamış ve radyoyu tamim etmeğe karar vermiş bir memleket için on Mira gibi hir yö kün oldukça kabarık bir rakam sayr lr ama, biz, buraya temas edecek de ğiliz. Bu sütunlarımızda bir kere daha yazmıştık... On lirayı bir arada ver. mek çok kişilere cidden güç gelmek İMESELEJ Bir kaç gün ev, vel İzmirde Kül tür Jisesi talebele. rinden bir ikisinin sorgu hâkimi önü- ne gikarümalari, bir çok arkadaş Isrumızi “Mektep, lerde disiplin, mevzuu üzerinde tekrar konuşma » fa sevketti. Son dört oyıldanberi, & hemen her imti. han mevsimin de bir iki nümunesile karşılaştırıldığ 1 - mız bu nevi hâdi- seler, acaba kül , tür müessesele - rimizin ne gibi bir eksikliğini güze vurmaktadır ? Mektepli birsabıkalı de. ğildir. O bütün Itiyadlarını iki miles - Devlet, gu ruhsatiye parasmı hiç olmazsan iki taksitte alsa, bütün Tür kiyedeki radyo sahiplerinin buna pek sevineceklerina hiç süphe etmiyoruz. Maliye Vekâleti Yedi hesap müte- hassısı alıyor Maliye vekâleti, maliyemiz için yeni- den 7 hesap mütchassısı almağa karar ver miştir. Bu mütehassıslar tahsilli gençler arasından seçilecek ve (O bunun için de şartiyle. Ankara caddesinde mektep kitabı alan talebelerden bir grup. Talebenin tabancayla alâkası ne? HABER — Akşam postası Tabancalı talebeler!.. Bazı münferit vakalar, talebelik çağındaki gençlerimizde disiplinsizliğin umumi bir şekil aldığını iddia ettiremez! ikinci ve çok da- ha mühim bir suç işlediğinin. far- kında deği, E vet... Bir Jise ya takhanesine ta - banca getirmiş ol manın bir suç © labileceğine aklı ermiyor, Neden? Zira mektep ida- resi devamlı ve si velerini de ortak etmeyi unulmamak (kt kontrollariyle bunun böyle olduğu. nâ onu İnandırmış değildir. ... temmuzun birinci ve ikinci o günlerinde | seseden alır: Kim, nasıl, ve suretle bu gençleri, ta. sis Me Ankarada ve şetirimizde imtihanlar ya. | (1 — Aile banca taşımanın güzel bir itiyad ola- (Yarken vatandaşın yaşına da az çok ©. dacak : ; bileceğine inandıtmıştır? o Memleket &hemmiyel veriyor. Fakat ceza ve suç, piacaklır. Maliye vekâleti hesap müte-| 2 — Mektep, acs dir Sehirle. sosyal bakımdan mütalea edilirken ye- hassıslarını seçerken gayet sıkı şartlar | © Yeni doğan vatandaşın bebekliği, (emniyetsizlik içinde değildir. Şehirle- ğında bulunanlar için bir pare koymuş bulunmaktadır. çocukluğu ve gençliği tamamile bu iki milessesenin tesiri (o ve mes'uliyetleri altında geçer. Aramıza yeni katılan vatandaşı içtimaileştiren mürebbiler bunlardır. Binaenaleyh lise ve ya üni- versite diplomasını alıp, hattâ staj devresini geçirip hayata atılacağı gü. ne kadar göstereceği, müspet menfi e her hareketten mağrur veya memul ola (o DİTİ çak olanlar bu mücsseselerdir. Bu satırları, İzmir kültür Maesi ta. lebelerinden sorgu hâkimi önüne çıka- rılmış olanları müdafaa etmek niyet ve gareziyle. “yazdığımız sanılmasın. Hayır, biz sadece bu basit hakikatin unutulmamasını istedik, Böyle hâdiseler Üzerinde çok has - sas olmak ve hattâ şiddetli davran - mâk doğru olduğu kanaatindeyiz. Ama şu şartla: Ayni cezaya aileleri ve mektep ida- Hesap mütehassıslığı imtihanma gir. mek için devlet ve müesseseleri muhase. belerile bankaların ve mühim şirketlerin muhasebe kısımlarında en az beş sene şeflik veya şef muavinliği yapmış olmak lâzımgelmektedir. Bu evsafr haiz olanla. rm da imtinana kabulden (evvel ahlâki vaziyetleri hakkında sekr bir tetkik yapı. lacaktır. Seçilecek hesap mütehassısları Anka- ra, İzmir ve Bursa vilâyetlerinde çalışa, caklardır. Şimdiye kadar hesap mütehassısları da ha ziyade merkezde ve şehrimizde bu. lunmakta ve lüzumu halinde diğer vilâ- yetlere gitmekteydiler, Mali işlerin yü. rümesi ve kontrolünde ( büyük ehemmi. Yetleri bulunan hesap mütehassrslarınm bu suretle çoğalması faydalı görülmekte, dir. Validebağı Sanntor- yomu genişletiliyor Maaril vekâleti, Üsküdarda Valideba. Ümdeki talebe ve öğretmen sanatoryo. Muna üçüncü bir kısım ilâvesine karar vermiştir. Vekâlet bunun için 50.000 li- Falk bir tahsisat göndermiştir. İnşaata derhal başlanacaktır. Sulhu seven kumral kızlar klübü (A ikna cihan sulhünün muhafazasına çalış mak üzere tesssüs etmiş binlerce cemiyet vardır. Geçen ay yine bu maksatla yeni bir cemiyet teşkkül et, miştir. Bu cemiyelin ismi “Sulhü seven kumral kızlar klübü. dür, Nizamnamesi de ismine tamamiyle uygundur. Cemiyete girecek sulh dostlarının © kızların saçlarının kum ra lolmesı şarttır. * Aşk ve viyo'onsel EŞHUR viyolonselci Piyatigorski Amerikada bu. tunduğu vakit matmazel Jaklin dö Roçild ile er. lenmişti, Tanınmış musikişinasın Akaju renginde bir viyolonse- li vardı. Ve üstad saçları viyolonselinin renginde olmu. yan bir kadınla evlenmemeye yemin etmişti. Fakat aşk böyle kararlara, böyle yeminlere kulak asar mi? Madmazel Jaklinin saçlarının rengi hiç de viyolonsel rengine benzemiyor. Bu vaziyet karşısında Piyatigorski yeminini bozma - mak vesevdiği kadınla evlenebilmek için şu çereye başvur. muştur: Viyolenselini değiştirmiş ve Jaklinin saçlarının bir viyolonsel almıştır. * Aktör ve ekmekçi kadın EÇENLERDE ölen Ogustin Lerih meşhur bir ak- tristi, 62 sene fasılasız bütün Pârislileri güldüren bu kadın bilhassa (Acemi caylaklar) piyesinde çok muw- vaffak olmuştu. Bu piyes oynanırken her gün aktrise ek. mek getiren kadın ay sonu olduğu halde hesab puslasım — İĞ aa Yaz Baloler için gayet güzel bir elbi. — Tekrar modada görünmeye başiıyam | vermemişti. Aktris bunun sebebini sorduğu vakit ekmek- bu elbisenin beyaz kumaşı üzerinde |ciden şu cevabı almıştır: lm, — Siz, bizi güldürmeye devam ettiğiniz müddetçe siz. don ekmek parası slmıyacağım! rimizin sokak başlarında adam nu 50. yuluyor, dağlarımız haydudlaria mi dolu? Çok şükür. Böyle felâketlerden muztarib olmıyan, sıhhati yerinde bir içtimaf bünyemiz var. O halde? vatan- daşın tabanca taşımasından daha bü. pm. yük manasızlık olur mu? Sorgu hâkimi huzurunda gençlerden — Ben ötedenberi tabanca taşırım. Demiş bulunuyor. Gördünüz mü? Ailenin hataşı açıkça meydandadır. Diğer bir talebe de diyor ki: — Mektepte yatakhaneye girdim. Tabancamı aldım, çıktım. Ne garib şey! müessese yatakha - neleri hiç mi kontrol etmiyor? Eğer yatakhane, yılda bir kere bu bakım- dan kontrol edilmiş olsa, bu genç ta. bancaşmı orada bulundurur muydu? ça daha başka türlü şeyler akla gel. melidir. Bu çağda olanlar, kontrolu» muz altındadır. Atm, ber gemi azr ya alışında #üvarisinin az hatası m: vardır? Münferid vakalar ştalebelik çağm * daki genelerimizde disiplinsizliğin u- mumi bir şekil aldığını ve simesma imkân bulunabileceğini Mdla ettire , mer. Yüz binlerce talebe içinde üç beş hakiki haylaz da çıkabilir. Her cemi» yetin firesi vardır. Bizde bu fire, kon, * teolda ve idarede gösterilen dikkatsiz. liğe ve sinirsizliğe rağmen en asgari derecede gözüküyor. Kültür bakanlığı müfettişleri, bu nevi hâdiseleri bir de bu bakımdan e- le alsalar ve elekten geçirseler, ba . kanlık mektep idarelerinde a2 çok bir Kendi cenaze alayını görmek istiyor! FP liK5 Brezal, her geyi evvelden diline bir Ma- cardır, Bügün 74 yaşında olan bu marangoz, artık ölümün yaklaştığını hissediyor. Kalbinde bir endişesi var. Öldüğü vakit cenaza merasiminde papas dua okurken ne Böyliyecek ? Sonra acaba bütün kotuşuları cenazesinde bu. Tunacaklar mı? Bu sua'lere cevab verebilmek için adam- cağız ölmeden evvel kendisine bir cenaze merasimi yaptır. maya karar veriyor, Bahçesindeki en güzel ceviz ağacını kesiyor. Eliyle kendisine güzel bir tabut yapıyor. Papa. sa v2 bütün tanıdıklarına yazdığı birer mektupla bunla- TI 28 baziranda yapılacak cenaze merasimine davet edi. yor. Şu halde edamcağız. eğer ecelden aman bulursa, iki hafta sonra kendi cenaze alayını görecek ve papasın can- dan dunlarmı dinliyecektir! * Zavallı çocuklar Fa çeviren küçük çocuklar, trpkr büyük sanat- kârlar gibi, tuvaletleri uğrunda birçok İşkencele- re katlanırlar. Şirley Tampelin dört yaşındanberi saçları oksijenle boyanır ve ondülâsyon yapılm. Altı yaşmdaki kızcağızm kaşları traş edilmiş ve yerlerine kalemle kaşlar çizilmiş. tir. Yedi yaşında kirpikleri koparılmış ve takma kirpik. ler takılmıştır. » Ceki Kogan ile annesi arasındaki ihtilâftan sonra bü. tün Amerikalıların kücük yıldızlarm vaziyeti ile çole meş- gul olduğunu gören açıkgöz bir rejisör, onların acınacak hallerini, ana ve babalarınm hırslarını filme almağa ka- rar vermişiir. Senaryosu hazırlanan bu filmin ismi “KO. rik kalpler villâsı,, olacaktır, Fantezi Renkler, koku- lar, sesler... Yazan: Osman Cemal Kaygılı Vak zavalk Nurullahçık vah! Geçen günkü Haberde (Renkler, kokular) diye çıkan yazını okuyunca dudaklarımdan hu sözler dökülüver « di: Vah zavallı Nurullahçık vah! Demez son, tabiatm güzel renkleri. ni, ancak, otuz beş yaşında görebil « din; onun nefis kokularmı da, nasıl, sa kırkından sonra sezebilmeye alış « İm ve sonra onun lâhuti seslerini de, (belki yakmda duymıya başlıyabilece- ğini yazıyorsun! öyleyse, sen bu işler. de - yaya değilse de . pek geç kal - mışsın ve anlaşıldığına göre daha da bir hayli geç kalacaksın 'Tatarağası! 'Tebintin güzel renklerini, insan na- sil olur da, ancak, otuz beşinde göre. bilir ve onun nefis kokularını nasil 0- Jur da kırkından sonraya kadar sexe. mez, hele ondaki lâhuti sesleri, senin gibi bu yaşa kadar duyamaz? Bana kalırsa insan oğlu, bunların üçünü de, henüz pek küçük yaşta, bem de bol bol görmeğe, sezmeğe, duyma ğa başlar, Ben, dört yaşımdayken o zamanm modasi olan üzerleri pembemsi çiçek- ler ve yaldızlı çizgilerle bezenmiş kü. gilk kahve finçanlarına âdetâ gönül vermiş gibiydim. Sabahları, sütlü kakvemi, imkânı yok başka fincanla içmez, ille de bu, beyaz zemin üzerine pembemsi ve yaldızlı çizgilerle süslen- miş olan fincanlardan biriyle içeceğim diye terter tepinindim, Daha o zaman, Jar, baharm papatya ve gelincikleri, yazın manolya ve şebboyları, güzün sararmaya başlıyan bütün yaprakları benim birer göz alıçılarımdı. Hele bu üç mevsimin cleyimsemaları bana 6 zamanki çocuk aklımla güneşin de, &4 yın da ve bütün yıldızlarm da pabuç. larını dama, attırınâı. Aymi yağla o nefis tabiat kouları« nm bende uyandırmış oldukları duy « gularm derinliğini anlamak istersen bundan on on iki yıl önce, (tramvay- da duyduğum koku) diye bir akşam gazetesinde çıkmış olan bir hikâyemi bul da oku! Hele çocuklukta duyulup sezilen bu koku meselesi, ayni yaşta görülüp benimsenen bütün renk duy . gularmı solda sıfır bırakır, Sese gelin- ce: ben, onu da ayni yaşta ve hattâ daha örken hissetmiş ve pek seve seve, pek bayıla bayıla içime sindirmeğe başlamıştım. O zamanlar, küçücük ve her tarafı kapalı, yalnız kendisini di. le getirmek için çevrilecek olan kul- pu meydanda çocuk çalgılarmdan bir tane de benim vardı. İçinde iki üç ha. vası olan bu küçük ve müstatil dolap gekilli çalgıdır ki, benim o küçücük kulaklarımı daha © zamandan musiki. ye karşı bir hayli bilemiş ve beni da. ha O zamanlardan, tabiatın çok daha yüksek lâhuti seslerine karşı, sonra < ları bir hayli aşina çıkmaya hazırla. mişti. Tabiatın bu güzelliklerine karşı toy delikanlılığım, çocukluğumdan daha senli, benli geçmiş, bir yaz grupunun karşısında dakikalarca baygın kalmış ve bir fesliğen saksısını neredeyse koynuma alip beraber yatacağım gel « mişti, Bilenler bilir, o tarihlerde, az kal . $in ben, o zamanki istikbali parlak sa- yılan işimi gücümü bırakıp gönüllü 0. larak alay mızıkalarından birine kay- dolunacaktım. Fakat, bunlar böyle olmakla acaba, İyi mi olmuştu? orasmı pek kestire . mem, pek bilemem! yalnız bildiğim bir Şey varsa azizim, kırkından sonra davul çalmaya kalkılmaz, İnsan oğlu rengi de, kokuyu da, sesi de kendini yeni yeni idrake başladığr, zxmanlar- da görmeye, duymaya sezmeye baş lar. Bu işte izin daha İlersine daya - Hanlar, bitün hislerin ana memesinde, hattâ ana rahminde belirmeye başla, dığını iddia edenlerin bu iddialermi şimdilik bir tarafa bırakalım! çünkü böyle bir iddiaya karşı onlara: — Peki ama babalık, sen annenin karında altı aylıkken rahmetli ba < ban ayağına sarı pabuç mu giydirdi, yoksa kırmızı mı? Yahut; | — Sen dünyaya geldiğin gece hava * sıcak mıydı, soğuk mu? Dap” Devamı 18 incide Osman Cemal KAYGILI, i a

Bu sayıdan diğer sayfalar: