22 Temmuz 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

22 Temmuz 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kara Halil malümatı alır almaz hünkâr Osmana koştu Miray, göce vir seynyağı ilim, iyle aydimlatılnı yolan bu çiftlik Odasma girinde hemen bir sedire o türdu ve düşünmeye büşladı Düşündükçe wabvolduğunu daha İYİ anlıyarak şiddetle müteassir ol- du. Yeis ve MP haldeydi. Eğör Pizant sabiti sözünde du- Tüh da Achllos'a haber göndermi. Yerek olursa höm Aehilös, hem kan Üsini telâfisiz bir fel atmış oiscaklardı, Detineler gitmişti, Gregor defineleri tek baya *liha geçiresekti. Vak Bünkür Öğ “ân ejbette mukabil tedbirler alâ Sak, Achilosu gizli kıtasile beraber Mençaya göçirecekti. Pakat hünkürm Gregorium'un &- Nİ makandından haberi yoktu Onun için mel'un İeri? rahatça MÂ işini görebilecekti. Fakat bu tevkif modan icab #nişti? Banu anlamak mrüşküldü Herhalde bu darbenin Gregorius. geldiğine hükmediyordu. Fa, kat bu me dereteye kadar doğruydu uu Bülemezdi. Çünkü henüz vazi- İNE hakkmda hiçbir gey bilmiyor - Onun için, Miray, çilülk oda - Nada yeis ve ümitsizlik içine gö- Mülerek Achilos'un hidiseden ha , İetdar olmasını beklemekten başka Sare olmadığına bükmederek &ci tevekkül içinde beklemeğe ka- tar vergi, Bu #ıruda Bursada pe cereyan e- “iyordu? örün ne hünkâr, o maiyeti, ne Milla Mustafa, Miraym bizgat Bi İABA İmparatoru tarafımdan -Geykif *düdiğinden haberdar değiilerdi. Fakat kahramanlarından kimi « BİN dllmiyerek giriştikleri bu ekdal ton hizint almiş bulunuyordu, Zira fegvrius gizi Bizans askerlerile Bursaya yapacağı basma hünkâr tarafından memur edilen Halil de ilk iş olarak İznik ğ 'Uru başma kendi hesabına bir Mila göndermişti. Kara Halilin ya oradan toplıyabildiği mal ŞA Yıldırım vüratile efendisine Miri, te yuvar Diğer taraftan Osmanın da İznik | ru Bemline gönderdiği casus Kara Sahin de hünküra ük raporu, İN Böndermişti. Bara Halil kendi adamın verdi İK ahrem mnlüzastı mir aktaş kir Osman koşmuzta. Hünkâr Kara Halli her zamâki » viâşça muhabbet ve Mubelili » ile karşılamıştı > Gel bakalım, Halil. Otur ba- a nicesin?.. Ne yaptın? de. Karı Halil oturdu: — Bazı garib haberlerimiz var. E ünlermm?., i, Otman, hayretle sordu: — Garib haberler mi?, — Evet. — Neymiş onlar bakalım? ka Silen o Gregorlüs bâtketme aba tedarikâtta baluniak emrini Mi, tan sönme mütad olduğu veç nik kendi adamlarımdan birini İz- furu canibine saldım. Bu #- kann het cihtiçe itimad şayan n der, Bana bildirir Xi Gre. Mek * Burmada bir define eaptet, İCİN hazırirk eylermiş!.. © *iyah gür sakallarını par- ekleriyle karaştırtyordu: Dag ne zâptetmek için mi? m azl bünkdrim, Hakiki mak- kralı, U$.. Sanırım, Bitaya Mehm hazineleri Bursada #ak- Da ia rivayet edilzkekte olup Bek İP de bü defineleri ele geçir. O KaYa ar güdermiş!. an Btlay- xu define hikâyesi”. dsâL ara ?.. füturundan ağtıymesk | — Sonra, Oo Bizinb imparatoru | Andronikos da kendisini bir türlül bu işte bitakmazmış. Onun merkum da tutmuş, böyle bir plân hazirlar. Osman yine müstehzi bir gülüşle sülümsödü: — Nasil plân ? dedi. Yökta hâzir. ık Bizans imparatoruna karşı miy- j nış? sından birdenbire sikildi — Hayir, öğvletlü, böyle değil. dedi. Fakat örf iaparatoru oyula imak için böyle bir tertik yapımış.. Gizli askerler o esibadiyormuş ki, oniat bizimkilerin tutuşup mağ. lüb olsunlar. O vakit herif askerle, Tini mağlübiyeti yüzünden işin becörilemediğini iddin etmek tasav- vutundaymış!.. Osthun Ozharlarını silkti> — Yapi, deği, bir tarafta bizi dö- Zilştürüp Bizans sekerini kırdıra - cak, öbür tarafta da kend! define leri siacak!,, O Andrinikos (ne ya. İbelm?.. meğlüb olduk? Iş 48 olma dı!) diyecek ha”,. Tâğin böyle mi- dir? — Evet, bünkürm |. Osman kaşlarını çat, Bir müd. det düşündü, Sonra başımı kaldır. â: — Sahin bu tekfur #eşdine sal, İdiğm adam kimtir?.. Nasıl bir a- damdır?.. deği Kara Halli: — Daniş ağa isminde mekr ve hilede erbab bir adamımızdır!. de “. Osman Kart Halilin gözlerinin : çe bakanı? 1 Wünlişir var Ela Yı. Dedi Kara Hal) öardentire kipkirmıı oldu. Osman #yni tavırla: — Zira, bana öyle gelir ki, senin bu adanın gertek hilede erbab ol. İsa gerektir... Zira teklurdaa park alıp sana böyle bir masa) düzmüş, rip. Dedi. Kara Halil hiddetle başını önü Aİ: the söm) ns the b tbe e te d the e the Vent) teni) Kara Hall Osmatım bu istihim için li ! | TLANŞ 39 #lewer (the blos- ovale ovary stgma snther potal # the sepil Gthe calğı. & tat etyle b, e, g the pistii , A: die Biüte a âlö Semönanlağe b dor Pruehtkanten e dik Narbe d der Stanbbeutel e das Blütenblat t das Kelehblati g der Griffel b, €, g Ür Stempal İsedbirimizden geri duracak değiliz! te eğtnlşt. Süküt Böiyordu. Faht balinuen böyle bir töhmeti as- kabul ötmediği, buna hatti son) derece hidsetlendiği anlağilyordu. Oszn 8n Kara Hellim bu hali. ni görmişü. Güldü. — Sohn baha kizarsin ama, dedi, herifin vana haber eylediği göyler — Hünkür!... Bizim adamımız bi- we hile eylemen biliyoruz! dedi, Fa- kat elbette siz dlem!,, Osman eliyle Kara Halin ömu. vana vurdu: — Bizim teker süzdine gönder. dlğimiz adamımız bize âline hiki, yesinden bahseylemez!,. dedi, Bi - lâkis Gregorins Mirayı svismak ve Pizans sarsymdan çikarmak içih bu kud'ayi eylemiştir, der... Kara Halli hayretle hünkârm yü- rüne baktı, Hünkâr Osman birdenbire hid - tetlenmişti. Kara Yalile âik dik ba. karak deği ki: — Hali bire. Senin adatım bağka söyler, bizim ademimit bağ, ka söyter!,, Bu işten ben de kuşku lanmağa başladım. Bu he iştiri.. Kara Halil başmı yelesini sal yan bir silan gibi salladı? — Hal her ne olursa olsun, biz ir Dedi, Hain hör ne maktatla gelirse gelin pençemizde can verecektir! Osman emniyet ve memnuniyeti Kars Halilin yüzüne baktı. — İyi söylersin Halı?.. dedi. Ei- bette senden beklediğim budur! Fa- kat her şeyden evvel Grogorium'un dobtşa mı, düşmanez ver, hasgi maksatla hareket ettiğini bitenömiz gerek değil mldir?, Eğer döetlukla is ve bizim menfaatimize hareket eyliyorsa kendisine böyle bir #ki, betl tale görmerüiz doğru olur mu? (Devamı var) a İa pelure b la pulpa ( d ve pöpin 3. 1: the frut ( vertical sectik a the Akin b the flesh € the BAP (the flower, e the stalk ( tke apple) a öle Sehale Griebs) d der Kem la getme ( MESLEK AŞKI... — Baş tarafı dünkü vaystırda —'imtihanı kadar yicik râbkterr-) tokuşmaları başla. Üçümü ka Sneyef yürünü elini. Arka: daşlarımın (o kendisini beklemeden! yeyip özreleri canımı sıkmıştı. İçlerinden bemeh Liya Defa mimledi; çünkü imliy: o dikte et- mişti. Yanına yaklaştı ve: — Senin yaptığın arkadaşlık şanına yaleşmaz doğrusu Evet, vicdanlı bir adam öyle imi söy. ismezdil Liya Punuf'un yürü buruştu; — Alnün Allahım, hâlâ mı öde va?!.. Daha bikihadnız ©? “- Elbette o dava olacak yal, Babkinin bende bir yanlışı bile çıkmaz. Bu yaptığınızın sebebini göstermek itin talebelerimi dön- dürmek istediniz He ondan,. Tabi bunun farlamdayım.. Liya Punuf hiddetinden düdak. anin veriyordu: ws Bunları da nereden Uyduru- yorsunur, kuzum? Amma da çat tuk belâya hal, Müfettiş ağlarcasma: — Beyler, rica ederim, kâfi. diye söze karıştı. Rica ederim, böyle saçma şeyler iğin kızma- ğa lüzum var mi?. Üç yanlış. Yan leş falan yok, kâfi, rita ederim. Ha yanlış olmuş, ha olmamış; hep si bir değil mi? — Elbette bir değil. Çünkü Babkin bende hiç bir zaman yan. ış yapmaz! , Liya Punuf, öfkesinden © hava- yâ püskürerek: — Anima da çattık belâya ha), Hastalığınızdan istifade eğerek her Sirlü herzeyi yiyorsunuz; fa kat ben, efendiceğirime söyliye yim, hâstalık filân dinlemem! Stsoyet hiddetle bağırdı: — Hastalığımı ne karıştırıyor sunuz ? Mastalığımdan siz ne ?. Bir makafattır tuttutmuşsunuz! Hastalık, hastalık, bastalık!, A- Man tica ederim, sizin Mmerhamö tnize sanki çok ihtiyacım varmiş ta!.. Bu hastalığı da nereden uy» ! duruyottunüz ? Evet, filhâkika IK (is penu) 1m ehsir) & le Beeur (la loge) le pödöntule) the apple; ion) 4 the pip Cebe seed) tha stalk of 8. A: âle Frucht (âer Apfel), Yürgu durehsehnitten) b dns Fruchtfleiseh © dâs Kernhaus (der e der Stiel (Apfeletie)) MEYVA (ikiye bölünmüş, tulâni kesilmiş ölü) a kabuk deri) b et (lüb) € orta Ceşelek, mösken) 4 çekirdek «ap 4, © kurd deliği İ F:le fruit Öz pomme con, pös en Öcux âe haut en bas) 2w N MEYYALAR ELMA (artani kösilmiş) a kabuk (deri) b orta deşelek, mesken) d kurdun girdiği âelik (kurla elma) » kard Grtlebek türtile) E—G KÜÇÜK ÇEKİRDEKLİ dim; fakat şiendi hiç bir şeyciğim yök; yiliz biraz zayıfım, işte © kaidüir). Kahverengi ince cübbeli, şak vârh, papas olan din dersleri mu. alimi Nikolay: -- Lehülhamâ ifakat buytdü » tür. Mösrür olmanız Tâzsa gelir. ken tekövvür buyurmüyımız. Bisöyet onun sözünü kesti: -— Döğrusü size de diyecek yökl Süalletrin agık, Ve 2ih Olması icap ederken zütrdliniz de hep bilmece sörüyordunüz! .. Her halde bunü doğru bir iş de nemez! - Sisoyefin hiddetini hep beraber yatıştırdılar ve masanın başına © türttular. İçkilerden hangisini içe- yim diye uzun zaman teteddüt et. ti. Yüzünü ekşiterek yeşil bir iğ- kiden yarım kadeh aldı. Sonta bir parça © böreği keniline doğru çekti ve mahzun mahzun içinden yumurtayla soğanın; âyırdı. Da ha ilk lokmada börek ona lezzet siz geldi. Hiddetle geriye itti, Sofrada, Sısoyefi , müfettişle Bruni arasmda oturtmuşlardı. Bi. rinci yemeği müteakip, eskidenbe- vi âdet olduğu Üzere, ref'i aldda- ha bâşlandı. Müfettiş; -—Mektebin, şu anda meclisini dö bulunmuyan iüessisleri Danül Petroviğin ve.. ve.. muhterem... şöreflerine içmeği, kendim için bir vecibel şüktan sayarım, Bruni: — Ve, İvan Petroviçin, fısildadı, — Ve mektep için Ber Gözlü fe. dakârlktin çekinmiyen İvari Pet- roviç Kubkinin şerefletine içmeği teklif ediyorum. Bruni, yılan sökmüş gibi yerin. den fırladı. — Beyler, ben delik tedrisat möğettişimiz muhterem o Pavl Gantediyeviç şerefine iğmemizi teklif o eliyorum. Sandalyeler geriye itildi. Yüz. fer gülümsedi ve mutad kadeh diye PLANŞ 35 türougk) a the atsik (the stalk of the pear) b the fesh e the core d the pip (the sesi) At âla Prueht (die Birme; durehsehnitten) &» der Silei Csirrstlei) b das Fruâhttiisöh © öbs Kerahat (Kernge. höuse, Gehöuse, der Gres) 4 dör Kem (Saman) İ CİCEK a tohumlar » mebiz (yemürtalık) € te'nis uzvu başı Galiğ. | mat) İ d uzvu tezkir haşefesi © çiçek yaprağı (peta, varak, tüveyç) f varak ke'is (kels, yap- rakçık, söpal) h, e ten) tuzva pisti) 3. F: ia Petr a les graines f. Ges se- 4 dehler dala Sıböyefimdi. Bu ve. ferde gene ö kalktı. Öksürdü, Yüzünü tiğdieğtirdi. Kendisinin gürel söylemek evsafından mah- tüh bulunduğunu Ve ütok söy- Yemek için harmlanmadığını “ber. vethi peşin,, söyledi. Sonra, ön dört senelik memuriyeti büyüt - dâ bir çök entrikalar karşımda kaldığını, ayağının âltmı kâtmak ğin kendisini Şurnal tdectk kadar düşmanları bülunduğunu vt hattd bü düşmanların kimler olduğunu dildiğini, fakat bazılarının iştika. © ını kâpıtmamak için fimleri söylemek istemediğini, bütün bu #ntrikalara rağmen Kubkin mek. tebinin vilâyet dahilnde ahlâk Hoktai nazarından değil, ayni za- manda maddi pöktaj hârardin da daima birinci geldiğini söyledi ve sözüne devam ile dedi ki: — Her yerde muallimler, s#ne de 200 ve 300 ruble maaş alirken, ben, 500 Fuble âlyorum.. Bundan başka, fabrika hesabına ödüm, yeniden tamir edildi. Hattâ #ö- bilyesi bile müceddeden yapıldı, Bu sehe tekil duvarlar badana edildi. Daha sonta, muallim eözünü şümulleridirerek kendi mekteple » riyle muhasebel hususiye ve de let mekteplerini mukayese edinde kendi talebelerinin, “Vesaiti der- #iye,, nöktaj nazarından ne kadar cömertçe tethik olunduklarını be. yan etti. Bütün bunlardan dolayı - fik. rince « mektebin, alma esnebi memleketlerde yaşayan, İhtimal ki önün mevcudiyetinden bile ha- berdar olmıyan fabrika sahiple - rihdan #iyade, milliyet itibariyle Alman ve din itibariyle Lütetan olmasına tağmen, Rus ruhüsu ti. şıyan bir zâte medyun olduğunu söyledi. Sısöyef fesahet yapıyo « rum zehâbına kapılatak bir çök tevakkuflarla nutkunda devam & diyordu. Nutkü dan sıkıcı, münâ, sebetsiz bir şey oldu, Müteaddit (Lütfen sayfayı çevirinis) b Vovaire m, e e etiğmata 2 Vanthöre /. d& Töbamina © Is feviile florale (le pö- tale) 1 in tellele Ce söpale) b, e le pistil 1: tha fliwer (the Biolkom) a the ovule b the ovary & *ha atizma d the anther Cförmine the top of a stamen) e tbe petal (the İlöwer, leaf) $ the sepal (the ösiye lent) b, « the pistil A: die Büte a öle Sametanlağe b der Fruchtknotön e die Narbö d der Stanbbeutel (da Stauhgef&3) e das Biütenblart f das Kelehhatt b, e der Stömpel

Bu sayıdan diğer sayfalar: