15 Eylül 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 6

15 Eylül 1929 tarihli Hayat Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünyafa her şeyi tahribe- den zaman, Miletn de o mer- merden heykellerıni, bır kadın gib: kendini beğendirmek has- sasına m İk olduğu ıçin, kadın m marisı iye tavsif edilen üs- lupta m rmer sarayların, yarım- ada'ın en büyük (imanının önün!e bekclk eden mermer- den asanların hep yıkmıştır. Fakat tahrip edemediği ebedi bir şey vardır ki, bu Milette meydana çıkmış olan İm: fel- setedir. Bu felsefen'n vazıi, Milet'li Tales - malüm olduğu üzre - (ukalâyı seba) denilen yedi hakim n b rincisı ve en eskisidir. Yşdığı zamanın OMiattan evv İki yedinci asrın son sülü - sünden atıncı asrın ortasına kadar devam ettiği tahmin- edilir. Tales'e kadar ilim ve £ İsefe ayrı ayrı şeyler idi; daha doğ- rusu, bu gün anlad.ğımız mana- da ılm yoktu. İns.narın bil- dk'eri şeyler bubirile rabıtası olmıyan mü eferrik malümattan ibarett, fe sefe ise, realite ıle münasebet: olmıyan faraz yeler- den teşekkül ederdi. Tales'ın çıkardığı yenilik, ozamanın ıl mi olan müteferrik malümat ile fel- sefeyı mezçetme «tır. Vakı'a, bu imtizeç neticesinde eskı felsefe mevkı ni kaybetti, lâkin onun y-rine sağlam ve doğul gu mütemadiy-n mahsul vermesile sabit tabi: felsefe kaim oldu. Tıp ilmi müverrih er: İpo- krat'ın ne yenilk yaptığını trif ed.rken “hekmliği felse- feye, fe sefeyi hekim 'ğe mezç- ett, bundan tıp ilmi meydana geldi, derler. Ayn fikr,bir z iadil le, Tales'e de talbik ıdi- eblr. Tales kendinden evvel mevcut olan müteferiık ve ameli malömatı aklın mühakemesine vurdu, hadiseler arasındaki ra- bıtaları anlamağa çalıştı. Diğer taraftan felsefeyi yalnız nazar: düşünmek usuünden kurtara- rak hadiseler müş hede ve muhakeme etmek usulünü koy- du ve ilmi felsefe bu suretc başlamış oldu. Vakı'a Tales vazett ği usul ıle 'hakıkati derhal bulmuş de- ğildir. Onun bulduğu şey h ki- katn yolunu ( göstermektir. Ondan evvel felsefe esrar ile mestur idi, ha tiselern s bep- lerine v sıl olmak kabil değil- irdenilird. Tales tabiatta es- rar olamıyacağını, her hadise- vin sebeplerini anlamak lâzım olduğunu öğretti. Tales'n felsefesini istinat ettird'ği malumatı d:, o zamana n sbetle çok v sı idi. Hende: sede bilgisi bir kulenin üze- rin- çıkarak denizdeki gemilerin uzakl gını ölçmeğe, ehramın gölgesinden yüks kliğini tayin etmeğe, yarı müdevver bir ka- nal açarak Kızıl ırmağın yolu- nu değiştirm:k için teşebbüs etmeğe müsait idi. Heyetteki malümatıla bır küsufu evelden hsber verdiği, gem cilerin işine yarayacak talimat yaplığı meş- hurdur. Br rivayet: göre halk bu kudar moslümatın ameli fa- ilesi olmadığını söylemesi üze- rine canı sıkılmış ve bir sene zeytin mahsulünün f zla o'aca- ğını evelden anlayarak memle- ketteki bütü: mahsulü daha olmadan satın almış ve i'minin smeli faidesi dahi olduğunu, her şeyden evel tüccar oln hemş»rilerire ispat etmiş idi. Fenelon, felsefe tarihinde meş- hur olan bu vak'ayı anlatırken, HAYAT,&. hakimin hemşerilerine (zarar ettirmesini tecviz edemediğin- den, Talesın zeylinleri geri vermiş olduğunu ilâve eder. Siyasette akli muhakemesi neticesinde, Avadolu sshille- ripdeki küçük cüm' uriyetlerin Acemistan imp rator uğuwa kar- şı mültahıt bir heyet teşkil etmelerini tavsiye etmişti. Bu küçü« cümhuriyetlerde, o zaman, istiklâ hissinin pek büyük ol masına göre, birleşme tsvsiyesi Talesin omussırlarından çok ilerisini gördüğüne delildir. Tales'ın, dünyanın teşekkülü hakkinda nazariyesindeki fikrine göre tabiatta ber şeyin esası sudur: Su tebahbur ettiği vakıt hava olur, tekâsüf ettiği zaman toprak husule gelir. Onu bu nazariyeye sevke fen müşahede, şüphesiz, (Mendires neh'inin taşıdığı topraklarla devizin mü- temadiyen dolmasıdır. Müşahe- deden bu neticeyi çıkarması elbette ya: lıştı. Fakat bu hata Tales'in vazettiği usulün kıyme- tine halel vermez. Çüvkü onun öğrettigi şey tabiatı müşahede etmek, aklın muhakemesini mü- şahede göre yürütmektir. Bu usul evvlâ yanlış netice verse bile, sonra lan hata tashih olu- nabilir. Hatayı tashih edebil- mekde bir ilimdir. Halbuki Ta- lest-n evvelki filozoflar akıl muhakemesini tabiattan mücer- ret olarak yürültüklerinden, hatala ımı ebediyen doğru zan- nederler ve tashihe imkân bu- lamazlardı. Tales'in ilmi felse- feni vazu addolunması da bun- dan dolayıdır. Zaten, Tales'in felsefesinde söyle tiği her şey hata değildir. Meselâ: Madde canlıdır, he şey ilâhlar ile doludur, maddriey Gİ ee Yağma in e e a e A iz SR Kl eg li lam liğe gel SEMİMİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: