30 Eylül 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 21

30 Eylül 1929 tarihli Hayat Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hayatın tefrikası: HAYAT,ZI. Munisler Bunu burada zikrermekt.n maksat, dünyada bir tesadüf vüzünden mahvolmak kadar insan için tahammülsüz ve ezici bir hal mevcüt olmadığını anlatmaktır. Öyle br resadül ki ahvalin meşum teselsülü olmasaydı belki bir kara bulut gili gelip geçebilirdi. Zeki bir adam için böylece. beyhude yere mahvolmak ne kadar fecidir. Vaka şundan ibaret Tiyatroda idim. Perde arasına büleye gittim. Hüssar slayı ozabitlerinden * A. » birdenbire büfede gö.ükerek halkın ve orada mevcut zabitlerin içinde yarındaki iki Hüssar zabitine alayımızın binbaşısı Brunçef'in şimdi koridorda bir rezalet çıkar.ığını, belki de sarhoş bulunduğunu söyledi. Buna dair başka bir Şey konuşulma 1. zira “A....., hata etmişti, Brunçef sarhoş değildi, öyle rezalet kelimesile tavsif olunabilecek bir hal de yuku | ulmamıştı. Hüssarlar sözü başka tarafa nak- Binbaşı Brunçef hakkında sarfedilen rencide edici sözlerden dolayı Hüssarlardan tarsiye istemesi icap eden alayın orada hazır bulunan yegine zabitinin bunu yapmadığı mevzu hapsedilmiş. Ne diye ben bunu yapmalı idim ki? Brunçefin aleyhinde bulunmuşlar bu, Hüssarlarla nedisi arkasında halolunacak bir meseledir. Ne diye ben onların içine karışmalidim ki? Buna rağmen alay zabif erimiz meseleyi sırf şahsi bir mahiyette görmemişler: vakanın ala ın şerefine dokunduğunu da katetmişler. Ben de alayın orada mevcur ye gane zabiti olduğu- mdan, gerek şahsi haysiyeile ve gerekse mensup olduğu alayın şoförile pek az alâkada. insan- ların da alayımızda eksik olmadığını kaytsızlığımla, etraftaki zabitan ve halka höstermişim. Ben bu noktai nazara a Sonradan da olsa, yani şimdi derhal gidip “ dar tarziye istersem, mes'e enin yine düzelmiş adı bik ceğini bana if- ham ettiler. Bense bunu yapmak istemedim Fevkaldde ştim. Vekarla OkKati olarak ret cevabı verdim. burdan ibaret, Alayı başım yukolardaraak ter. kettim: faktt manen harap olmuştum. İrademe ve fikri kabilizetlerime sanki nüzyl isabet (etmişti Üstüne bir de Moskovadaki yeğenimin bütün servetimizi, tabiatile benim hissemi de mahvettiği haberi geldi; böylece bir parasız sokakta kaldım. Vaka bir memuriyet alabilirdim; fakat bunu yapmadım. Parlak zabit üniformasını bir şimendiferci ceketile değişmek istemedim. Düşdünse daha ziyade düş, zilletse zilletin en büyüğü olsun; ne kadar fena olursa o kadar eyi: İşte kendime böyle bir yol in tühap etmiştim. Böylece üç sene yaşadım; bir üç sene ki hatırası bile bana haşyet verir. Saman Pazarı me'v iltüicam da işte bu hatıra meyanindandır, Bundan bir büğük etmedim. alınmı- Mes'ele .Destoy evskı” dın sene evvel, benim Moskövadaki zengin ve ihtiyar vaftiz babam, diğer evlatlıklarına olduğu gibi, bana da üç bin ruble miras bıraktı. Bu para bundan sonra ki hayatımı tanzime amil oldu. Diğer insanların yanında küçük düş- meye mecbur olmaksızın yaşayabilmek için paramı ikraz suretile işletmeye ve bunun gelirile geçinmeye karar ver- dim. Sermayemi eyi kullanmak suretile küçük bir servet elde edecek, kendime bir yuva kuracak ve bülün eski hatıralardan uzak yeni bir hayat sürecektim. 'Tasavvurum vu idi. Mamafih Karanlik mazime ve ebediyven Kayb- ettiğim şeref ve namusuma ait düşünceler, beni her saat ve dakika tazipten hali kalmıyorlardı. İşte bu aralık iz- divaç ettim. Bu bir tesadüf mü değil mi, orasını bilmem. Yalnız, onu elinden tutup evime götürürken ben kendime bir dost kazandığımı zannetmiştim, zira her şeyden evvel ben bir dosta mühtaçıim. zamanda, ben o vakir kendime bir dost edinmek için mücadele etmeye hatta galip gelmeye mecbur ol cağımı da tahmin ediyordum. Bu on altı Yaşındaki toy mahiukun yaşına has olan tah- kiksiz, müeyidesiz hükümlerine vim? eğer o tesadüli rüverver h disesi olmasaydı o benim korkak olmadığımı, alay arkadaşlarımin hakkımda verdik- leri hükmün dığru olmadığını, öğrenebilir midi? İladise tam zamanında yetişti. O un bana tevcih ettiği rüververin karşısında ttremeden dururken ben bütün © karanlık mazimden intikam aliyordum. Bunları başka bir insan öğrenmedise o olsun öğrendi ya; e benim için kâfi idi çünkü © benim her şeyimdi. İstikbalimin bürün ümidini ona rabtetmiştim, o benim kazanmak iştediğim yerine insandı, onu kendime bir dost olarak yetiştirmek istiyor- dum; başka bir insana ihtiyacım yoktu, Şimdi işte nihayet hakikati öğrenmişti. ©, her halde düşmanlarım tarafına Zeçerken İena ettiğini ve acul dayrandığını tas'ik etmişti. Bu fikir beni gaşi ediyordu. Ben artik onun na.ârında adi bir adam değil, nihayet acayip bir adamdım, bu son kziye oi gitmiyor ce ildi, acay plik bir şin değildir! belki ve alâka -uyandırdığından, kadınları cezbeder. VE merak Velhasıl hay tımızın mesut dönemecini, mümkün mer- tebe tehire #ayret ediyordum. Zira son hadissr beni tatmin etmişti ve şimdi'ik rüy Jarım için kâfi derecede malzeme ve inşa vasıtaları mevçuntu. Kötülük şurada ki ben bir hülyaperverim: Vasıtalar bana elveriyordu; onun hakkında ise, onun daha Pekliyeçeğini zannediyorum. ş # Kış bövlece intizarla geçti. O, küçük 1 asanın yanında otururken, gizlice kendisini seyretmekten zevkalırdım. O, ya bir şey dokur, ya ça raşırları gözden geçirir, yahut ta

Bu sayıdan diğer sayfalar: