9 Ocak 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

9 Ocak 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a Filkir, Miza h, Hikaye. Williyet, BUGÜNKÜ HAVA Dün en çok hararet 4, en az tah- | cessifir. Odi Bu gün —mutavassıt | poyraz esecektir. Hava kapalı, yağış İN ve ara sira karlı olacakur . FIKRA «AVRUPAİ MÜLÂKAT» Fransanın maruf muharrir- lerinden M. Henri Beraud Av- yupa dahilinde İcra ettiği son bir seyahat İntibalarını bu ua- an altında toplayıp neşretti. Muharririn kendisine çizdiği geyrüsefer planı şudur: İngiltere İspanya, İtalya, Çekoslovakya, Almanya, Avusturya, Polonya, t . Bu - Beraud,nnu kendi ifadesine göre - hilâl şeklinde bir yarımı dairedir ki orta yerin- de Türkiye bir yıldızı andırıyor. Beraud İngilterede başvekil Baldvvin ve Chaimberiainle , İspanyalda Primode — Rivera i italyada Mussolini ile, ve nihayet bizde Guzi Hazretlerile amülükatlarından aldığı tahas- silsatı hikâye ediyor. adamlar devrini » beşeriyetin bir geçidi halinde gösteriyor. YAKUP KADRİ DÜŞÜNDÜKLERİMİZ! YENİ MEB'USUMUZ Şalri azam Abdülhek Hamit Beylu Cumhuriyet Halk Fırkası tarafından İstanbul Msb'uslu- guna namzet gösterilmesi, bü- yük bir kadirşinaslıktır. Abdü- İhak Hamit D. üç edebi neslim daima sertaç ettiği bir büyük şairdir. Bügün okuyup yazabilen her Türk onum eserlerinden az çok mütcessir olmuştur. Ba İtibarle her münevver Türkün benliğin- de bir abdülhak vardır. Abdülhak Hamitin yalnız e- debiyatta değil, sıyasıyatta da hocalığı büyüktür. Büyük şalr eserlerinde — daima — İstipdata karşı hüriyeti, saltanata karşı | halkçiliği müdalna etmiştir. Kıtk İsene kadar evcl yazdığı «Libertes namındaki eseriade halkçılığın eşaslarına İnce teferrumtına ka- dar teşrih etmişti. Abdülhak Hamit beyin nam- zet gösterilmesi, Cumhuriyet hükün e'inin ve bu hükümetin istinal ettiği fırkanın memlekette ilim ve irfana verdiği ehmmiyet ve kıymeti göstermektedir.Istan- arın- derile yapılan şerhte « tebliğ » kellmesi « teblik» şeklmde yazılı. Esasen nazafet , seyrüseler işle- rTine bakan memurlardan « imlâ müfettişliği > isteyince bu gibi vaziyetlerin tahaddüsüne Intizar etmeliyiz . Emanetin insafına hitap ediyorum . kendisi imlâ bilmeyenler, halka imlâ cezası kesebilirler mi ? FİLİMDEKİ TİYATRO Önünüzdeki hafta gösterile- cek bir fillmin dün provasinda bulundum, bu filim Istanbulda geçmiş bir vakâyı hikâye edi- yor. O hikaye sırasinda Istan- bulda bir tiyatronn dışı ve içi gösteriliyor. Istanbulda vücudü- nü ecnebilerin tasavvur ettik- leri mükemmel binayı görünce bir taraftan kendi — hisabıma utandım; diğer - taraftan, avrü- palıların hakkımızdaki şu hüs- nü zannile müteselli oldum. Evini Bulamayan! Geçende birisi zabitaya mi- racant eder ve bir 'haftadır ai ği halde evini bulamadığımı söyler, zabıta da evi — bular. Bereket her kaybolan şey için zabıtaya müracaat - edilmiyor, çünkü değil evini fakat ipin ucu- nu, ye kendini kaybedenler de oraya müracaat ederlerse yaldız bunlar İcin ayrı bir şube açmak lâzım gelir. Felek yet (?) tayyareleri Kâbildeki ecnebi- lerin kadınlarını ve çocuklarını sela- mete çıkarmak için hudut haricine taşıyorlarmış. ktiraf etmelidir ki, Afgan hüküm- darının bugünkü vaziyeti, Roma ha- vadisine göre, endişe uyandıracak Mahiyettedir. Bu vaziyet. Cihan harbi esnasında, kendisine hiç bir taraftan yardım göndermek mümkün olmadığı halde kızgın kam denizleri ortasında bürün Araplığın ve Urbanlığın hücu- mları altında Mekkeye, Taife, Ciddeye kapanıp kalmış olan Hicaz garnizo- Numuzun vaziyetinin ayrıdır . Bunnalaberaber, bu vazıyet, bun- dan dokuz yıl evel (1336 yılında) bir taraftan İngiliz donanmasının ve 34 İngiliz fırkasının, 3 Fransız fırkasının, 200 bin kişilik bir Yunan orduşunun Istanbul Halifesi ve Sultanının saldır- dıkları kara kuvvetlerin, Ermeniliğin Araplığın ve daha nice zebunkeş düş- manların hucumları ile çevrilmiş. pro- pogandalare içinden ayaklandırılmış Gazi Mustafa Kemal Türkiyesinin de aynıdır, - Binaenaleyh - içinden çıkıla- mayacak gibi değildir. 1336 Anadolu İnkilabı bundan daha vahim dakıkalar yaşamıştı. Ha- rict düşmanlardan maada — Anzayor- cular bir koldan Kastamuniye kadar, diğer koldan da Ankaranın dibine kadar sokulmuşlardı. Konyada, a n iklü ağzını taburlar aölerin karşısında dağılıyor, elden çıkıyordu. Para yoktu, silah ve cephane yoktu. M.H.Beraud bu mülal mümkün olduğu â davranmakla beraber sıra hislerine terkinefs etmekten kendini almamıştır. Enstantane amını verdiği bu (meşahir tas- çirlerinde) tuttuğu kalemin bir aç şahsiyete temas eder husu- bir hassasiyetle titremiş ol - duğu sezilmektedir. Biz bir eteci için bu tarz muhabir- li fena telekki — edenlerden giliz. — Hatta bazı gazete Mmuhabirlerinin objektif olmak endişesile Ilüzumundan — fazla kuruluğa ve renksizliğe düşüş- derini hiçte hoş görmeyiz. Bu gibi yazılara bir parça heyecan çarışması onlara muhtaç oldu- kları çeşniyi veriyor ve mevzu- darını daha alâkabahş bir bale okuyor. Onun içindir ki H.Beraud nun kitabını — okürken — gözümüzün önünden geçen siyasi simalar yanıhayret bir vuzuh ve reli- f kesbediyor , bunlar arka- snda gizlenen hadiseler , mesele ve davalar-ki o vakta kadar hiç lrini — düşünmiyorduk - hemen zihnimizi işgal eden düşüncelerin inci safına geçiyor M. Henri Beraud nun bu eserini Okuduktan sonra insanın ç acaip bir endişe Cüşüyor. Onun tasvir ettiği lavhalara ve resimlerini çizdiği simalara gö- c bugün Avrupa ile Yakın-Şark milletlerinin bütün mukadderatı altı müstesna şahssiyetin sayat ye talilerine bağlı gör- mektedir. yalnız İngiltere bi- raz bu fatalitenla — haricinde idir. larada mücsses devlet ve |da. te sistemleri yerlerini tamamen ihslyetlere terkedip çekilmemiş- f. Fakat bir İtalya, bir Çeko-Slo- akya, hatta bir Avustury' ile bir Polonyanın başlarında dur- 4 büyük ve enerjili devlet ve ümet relsleri kaldırılınca ne ale girecklerini tahmin etmek idden müşküldür. Avrupal mü- lâkatlar okunup kapatıldıktan ra karlin dimağı t acı tat insana bita- Maarif Vekâleti M.T.T. 11-928 iarih ile «Millet mokteplerine» kabul attiği p muallim (Nudiye Hüsayin Hanım) Milli Alfabe ) Kitabı büvük bir itina ve gayet nefis olarak çıktı. /-Resimli ay matbaasından » arayınız. . e 102103 -— MünhaliMeb'usluk intihabı cuma günüdür. SONOMONOOE 10 - Millet Mektepleri için bulun büyük millet meclisinde bu kadar mühim” bir şahsiyeti edebiye tarafından temsil edilmiş olması şehrimiz için büyük bir şereftir. Büyük meb'usumuz ve şairlmiz 76 yaşında olmasına rağmen çok zindedir. Gençlik dimağın ve kâlbin veludiyet kudretinin ifadesi ise meb'usumuz daha çok gençt'r. Abdülhak Hamit beyi tebrik ve memleket ve vatana bu mühim vazifesinde de meşkür hizmeller- de bulunmasını temenni ederiz. FELEK ELBİSE VE £DEP Avrupada bir garip duva münasebetile —bir — munakaşa uş, bilmem hangi şehrin ki r birliği, bir kadının er- kek elbisesi giymesini mugayiri edep buluyormuş. Buna mukabil en vasi mezhepli bir dekolte edebe muvafık İmiş. Ben bu fkiri büsbütün aykırı görmem, yalnız biraz takyitetmeli, Güzel mütenaslp ve narin bir kadının kağa, hantal erkek elbisesi gi - ymesi manasızdır, lâkin altmış- hık bir kokananın dekolte olim - ası kadar mugayiri edep bir hareket olamaz. SEVDİĞİM İÇİN ! Şehremaneti erkanından bir çoklarını sevmekle mübahiyim , onun içindir ki şehre dair bir aykırılık gözüne çarparsa onu yazmak isterim. Şu lavhalar ve imlâ meselesi de bira? gurip şekle girdi : Geçende Beyoğlunda bir Türk mağazasının sahibinin ismi yan- lış yazıldı diye bir zapt varakası yaptıklarını hayretle yazmıştım. hayretim devam ediyor . | Dün © mağazaya Fransızca | levha kullandığı için » Encümeni Emanet kararile iki lira ceza tebliğ ediyorlar . Evvela imlâ yanlışını*Fransızca levhas şeklir sokmak abestir, dahası var cezayı bildiren arap harflerile ya: bertaraf, altına yeni Vürk harf- dairesinin 214 nümero ve İntihabı meb'usan hey'eti teftişiyesinden: n mü eb'usluğ z 1 — Münhal İstanbul meb'usluğu için kânunu- e .ışağ[da #saatlarda Darülfünun konfe- salonuna teşrifleri. tliklerini vazedecek olan- n kanununun 17 ci mad- desi mucibir Bayazıt,Fatih müntehil Bunlara rağmen Büyük Millet Mec- lisi Türkiyesi, Rüyük Reislerinin him- metlerile muvaffak oldu. Bugünkü Alfgan vaziyeti, dokuz yıl evelki Gazi Türki; vaziye- tinden daha müseitin çünkü kral Emanullahı harici düşmanlar tehdit etmiyor; bütün azmini, cesaretini içerdeki sefillerin kafasını kırmık için sarfedebilir. , Algan kralının ” vaziyeti di kı Askeri bahs “ AFGAN VAZİYETİ Romadan geler sön — malümat , Afgan “vaziyetini askerlikçe tekrar | endişe ile müzulda zaruretini hasıl ettirmektedir. Bu malâmara inanmak CRİZ ise, vaziyeti şüyle hülüsa etmek mümkündür: Hükümet kendi merkezi olan Kâbilde ve diğer garnizonlarda Adeta muhasara alındadır. Asiler, kendi zaferlerinden emin olan insanlar gibi, teslim olacağını beklemekte oldukları bir kalenin ku- Mandanına yapılması mutat olan ağır tekliflerini yapmışlar . Pek dikkatle okunmak lâzım gelen şartlar * “Afganistana hiç bir ecnebi diplamatı girmeyecek, biç bir afganlı hudut. hariçinç. tahsile gitmeyecek, Türkiyede tahsilde bulunan Afganlı kızlar derhal geriye çağınlacak v.s. v.s., Ağlamalı mı, gülmeli mi? Acaba Aigan mürtecilerine bu şartları not *Muhasanı edilmiş kalalar düşmeğe mabkümdurlar., askeri sözü yerini bulur. ymetli muhibbimiz Kral hazret- şudur; Faaliyet, taaru m, gece baskınları. Başı Duzak — küvvetlerin — zaf moktaları çoktur, Bu zaif cephelere yapılacak bir kaç baskin onları korkurar, zarf Tabı üzerinde mumkün kılar , Dostümuç Kral hazretlerinin - bu & ve ır bir nofuz kurmağı ettiren 'kara 'azız kimin agzıdır ? fasliyyeti Ve şiddeti — gösterecegini Bir” “taraftan “irtken, Seşdisi böyle | ümit edelim Cinoğlu bapirirken, diğer taraftım da medeni: larını bozar ve onlar | “ — GÜNÜNLATİFELFERİ - Dayım, ihtiyar, âlim, dayım ihtiyar hizmetçisi İkbali «dadı» deyea çağırdığı zaman, - sesi böürmetkâr çıkardı. İkbal otuz beş senelik emek- tardı. Dayımın — annesinin beslemesiydi. Bazen ona ta- kilir : «Keca İkbal, derdi, bir za- manlar güzel kızdı ha... ban bie bir gün dayanamadım da onu usulcacık öptümdü. » Ikbal bu söze kızar, biz ise gülmeden katılırdık . * Günün birinde dayım dün- yaya gözlerini yumdu... Son hizmetlerini de İkbal gördü... Fakat cenazeden avdetle, İkbal meydandan kayboldu. Odasında hayli para bulduk. Bun'ar senelerden beri birik- ündğü para'ardı. Dört tarafta İkbali aradık, bulamadık. * Dayımın ölümünden oön sene| sonraydı. - Küçük bir köydü ihtiyar — dadr rasgelmeyim mi? Beni tanıdı — Gol, dedi, bize. gidelim : « Bizn » dediği yar. küçük, bir odaydı. Bir masa; bir yata h bi de iskenilesi, yardı. Divar> — Vahu böyle sabalıfan akşâma kadar burda iskambil oynayacağımıza bir iş bulsak ya! Sen kendine bak birader. ben bir tayyare bileti alıp cebime attım' ayız haklarında tahkikat icrasına vakit kalmak üzre perşenbe günü zevale kadar baistidaname müracaatları. 3 — Müntehibi sanilerden mazbatasını ziyaa uğratanların bizzat ve ya bilvasıta mensup oldukları belediye dairelerinden mazbatanın nushai saniyesini almaları rica olunur. intihap saatları: 9,30 dan 12,30 za kadar sanileri Üsküdar, Hisar ,Kadıköy, Bakırköy, Yeniköy, Ada- J1.30 dan 3,30za kadar lar müntehibi sanileri . Beyoğlu dairesi ve mülha- kat müntehibi sanileri 3,380 dan 4,30 za kadar inin 11 ci cuma günü intihabat icra edile- |Sırasında geçigecek olan | ibi - sanilerin mazbatalarile |müntehibi saniler Gümrükler umum müdürlü- ğü levazım müdürlüğüden: - F — İzmir ithalat gümrük —ambarlarının tarmıran 4 kânuunsani | 4,30 dan 5,00 kadar Tzini bekliyorum da dayımın - resmi Dedim ki: — Oa senedir. meydandan kayboldun; seni öldü zannettik. — Öldum demektir. — Neden kactın ? p: ni neden biraklın ? yi dayınızın hatırı- m kırmamak - için ahyordum; yoksa para kazanmaya ihtiya- cim yoktu, — 35 sene keyliçin çalış- madın ya, — Hayır, elendilerim rahat nler deye çalıştım. -Onlar dünyaya veda ettikten sonra, Besim de yapacak - işim kal- madı, * Kısa bir sessizlik esnasında, İkbal ocağı karıştırdı ; sonra dedi ki: —Öyle çok dayınızın gençliği- ge benziyorsunuz ki... — Dayımın pençliğini ha- trlarınısın ? Hayretle yüzüme haktı: — Bü da söz mü ya?. Dürün — size knlatayım... bu güne kadar kimsey anlat- | madiğim bir şay anlatayım Fi tarihinde sevişimiştik bi Tiüiyatre İLÂNLAR zamanlar gi Dayınız da beni güzel bulurdu. Benim bir arzum, bir. eme- lim vardı. Onu mes'ut etmek Evvolâ bu saadeli onunla - iz- divaçta buldum... Bir akşam, açıktan açığa bana izdivaç e teklif etti. Gözlerinin — içine baktım. Samimi — idi. Buna rağmen reddettim. » » * Evet, razı olmadım ! Onu üyle çok seviyordum ki, ken- dimde bu cesareti buldum ... istikbaline | sekte vürabilirdim . Hizmetçi- | si'e evlenan” bir- adamın - kiy- | meti aza'abilirdi. çektim. Fakat , kandi saadetime Ve bir buldum ... gün dedim ki ; » Ben bir aralık deli olm- Puştum galıba, sizi sevmiyorum. Bunda- pek güç inandı . Artık ona karşı lakayt davra- niyordum. dın. — Ayrılmadım, çünkü haya: tına başka bir. kadının k: masını - istemiyordum. — Belki yerime gel kadın benim gösterdiğim cesareti - göstere- mezdi... Nihayot günün birinde ken. di seviyesinde bir kadınla ev- ler O kadının da sadık bizmet- cisi oldum... sonuna kadar va- zifemi yapmam lazım - deyil miydi ? İkbal , iki bök'üm - olmuş, ocağı - karışlırıyordu ., Hal'ne dikkat ettim: yorgun, çok yor- gündü -. Bilgin bir bali vardı; < Nakleden Selâmi Izzet Mahlülatı vakfiye müdüriyetinden Kiymeti muhammenesi Lira 114,287 Galatada Sültanbayezit mahallesinde 1i paşa caddesinde mükerret O8 aük (1 (1149) metre (72) santim mıkdarıdda çAli paşa cedit kara Müstufa $0.167) cedit aumaralarla mürakkam dulunan arsada mebni (57) oda (17) mağuza dört katlı ma müştemilâe Hüdavendigâr hanı namiyle maruf hanın yedide dört hissesi C2.1 .920 ) tarihinden itibaren yirmisekiz gün müddetle ve kapalı zar usuliyl yedeye konmuştur. Talip olanlar baladaki kıymeti muhammenenin yüzde yedi büçuğu nispe- tinde pey akçe olan Evkaf müdüriyeti bina cviemeleri ilân olunur. ve yabanka kefalemamesiyle teklif mektuplarını vevmi ihale 20.1,929) Çarşamba günü saat on dört buçuğu kadar — İstanbul da müceşekkil idare encümeni riyaşetine tevdi konmuştur. 2 Bedeli keşfi 71,400 günü saat (4 tedir. kil mübayaat komisyonu riyasetine lerdir, Muayyen — saatin hululünden kabul edilmez, | Memur : aranıyor Mühim bir sigorta şirketinde yeni hurufala okuyup vezen , heseba va İransızcaya aşlaa bir memura Ihtiyaç yardır . “Talip olanlar tahriren mür, çet ermelidiler. Adres : Galata, | Deres katusu No 1Lİ ( 920 den itibaren 20 gün müddetle kaplı zarf usulile münakı Şehremaneti ilâna yetmiş bir bin dör yüz liadir. 3 —İhale Ankarada gümrükler umum müdürlüğünde yapılacaktır. 4 İhale günü 26 kânunusani 090 tarihine müsadif cumartesi S — Yüzde yedi buçuk nispetindeki teminatı muvakkatelerin ihale gününden evel Ankarada Gümrükler umum müdürlüğü veznesine T gteydir. 6 — Talipler teklifnameleri havi mühürlü zarfları muayyen gün ve saatten eyel Ankarada gümaükler umum müdürlügünde müteşek- makbuz. mukabilinde — verecek- vuku bulacak teklifler sonra 7? — Şartname ve keşifname suretleri İzmir, İstanbul gümrük baş müdürlükleriyle Ankarada levazım müdürlüğünden istihsal olunacaktır. 8 — Şartnamelerde mevcsut — şermit hariocinde bir güna - teklifar kabal olunamaz. Bu gibi amaliyatla meşgul olduklarını musaddik ehliyeti fenniye vesaiki ibrazı mecburidir. bremanetinden: Hasoki Cerrahpaşa, Beyoğlu, Em- Sü; | razı zühreviye hastaneleri için ekmek ve sebze kapalı zarfia münakasaya konulmuştur. 28- 1920 tarihinde ihalesi yapıla- caktır taliplerin 7,5 ofo niseb- ünde temidat akçesile levazım müdürliğine gelmeleri. * Fatih dairesinden: Ereğli mahallesinin topkapı caddasi- nde N. 185 tek katlı ahşap dükkân ile N. 181 182 kâgir dükkânların kânunusaninin 29 zancu Çarşamba günü saat on beşte kapalı zarfla satılacağin- dan taliplerin vaktı muayyanda daire encümenine gelmeleri. * Şehremanetinden : Kö- prüde Kadiköy ve Haydar paşa iskelesinde 94-2 ve 96-1 numaralı - dükkânlar — k verilmek — için kapalı — zarf, ayrı ayrı Müzayedeyo kon- muştur. — Taliplerin — şartname almak 7,5 . nispetinde temi- nat makpuzunu teklif mekti- bu ile beraber bir zarfa ko- yarak künunusani — 29-1-929 salı günü saat oönbeşe kadar levazını müdürlüğüne verme- leri — Ama yanından ayrılma-

Bu sayıdan diğer sayfalar: