25 Ekim 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

25 Ekim 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KASIETE SAA MA L AA CA ğmill_iygt 25 Teşrinievel 1929 BUGÜNKÜ HAVA Dün hararet azami 85 asgart 14 derece idi Bugün rüzgâr poyraz esecektir. Hava yağmurlu olacaktır. | V | Mösyönün bir tek zevki var- dı. Sabahleyin evden çıkınca ga- zetesini almak, katlayıp cebine| koymak; öyle yemeğine eve ge- lince, koltuğuna yaslanıp oku- mak FELEK Fakat bir haftadir bu zevkin- den mahrum kalıyordu. Eve ge- lir gelmez, karısı Riket gazete- yi kapıyordu . Bu hafta, mühim bir davanın tafsilâtı yazılıyordu. Genç bir, irisit Z Neniz var? dedi. Bu suale ver- diğim cevabı müsaadenizle burada| “ zikretmiyeceğim. Yalaır hatırıma bir Şak'a geldi. Asabiyetile maruf — bir, bir kadın hasta müracaat et- KT AKE O Vakıa gümrük denilen şeye kim-|du. senin aklı ermediğini bilirim fakat şu) Hİ O gün okurken haykırdı: E — Haa SADA bimin varsa bar| Kadın, kocasını, metresi olduğu- gışlasın. Unkapanında bir fırın, Ye-|NU duyunca katletmişti. — Mmişte bir dükkân, Aksarayda bir ev..| — Riket, mahkeme - tafsilâtının — — Y hşı:-ı._"'"' Çik .ı tek kelimesini kaçırmıyordu. e D Sabah, öğle, akşam gazetelerini t 'BİR GARİBE! baştan nihayete kadar okuyor- anlatacağı ibenin vukuumna Bi S anila Şehrimi örle.| — Biçare kadın! Kimbilir ne- ehrimiz armatörle-| ücesese Avrupadan bir |ler çekmiştir? On sekiz yaşında rmaş, işi sağlama bağlamak isterlerbir dökerler. Gü- Şi “r mlıu.::'_ ister, fakat evel O vapur ister, fakat evel e zorla evlendirmişler. Bak izdi- “ bu vapura gümrük verilip verilmiye-| — Xo Çenı luyor? | ' Tâzem| u ne oluyor? Atiamrer * — Öldürmeseydi . Bis =y_—;:n-m n:m — İyi etmiş ... Ben ona hak | maz! Cevabıni alır. İhtiyatlı adamla-| YA XOrUN Kararın tefhim edileceği gün, kadının müdafaasını dikkat ve heyecanla okuyan Riket: — Görürsün, beraat edecek dedi; onun gibi azim sahibi bir kadını mahkâm değil, tebrik et- mek lâzımdır. Karısının bu heyecanı, ateşi, kocasının hoşuna gi- ru alır ve yola çıkmaya hazırlanır. Tam bu sırada gümrükten ikinci bir tebli-) ” ğat yapılır ve vapurun gümrüğe tabi olduğu söylenir. . Biz bu vak'anın alâkadarlarını hi- mi hacette söyleye biliriz.. Buna dair| hiç mutalâa dermoyan etmeden yazı- yeruz.. Devlet haysiyetini düşün meksizin böyle mütenakız - reylerle büccarı izrar edenler acabâ ne düşü- nürler? humması diyordu — Peki, ya benim sim olduğunu haber yaparsın? Riketin gözleri döndü: — Bu kadının yaptığını yapa-| rım ; seni öldürürüm , — Hapsolursun . Olayım.. bir metre-, alsan ne BAR NEDİR? Bilmiyordun Emanet bar ismi al-| tındaki yerlerden ayrıca bir resmalır- — p, lâkin Emanet memurlari bar ne- kında olmadıkları için bunu sörmüşlar. Makam da şö-| tmiş Kocası gölümsedi. Fakat bir- - Dahilinde kadın bızmet eden ve| denbire karısı sordu: kadınla dansedilen yerdir. AM a beğsic l Eğer bar sahipleri bunun farkmna| Ş CON TU etsem, sen ne yaparsın? yarır da kadın müstahdemini savar- | lar da işi gayri tabii şekle sokarlarsa| karışmam. — Ben mi? . Vebali Emanete ait olur. | - Kocası duraladı , Şimdiye ka- * FELEK MİLLİYET TeRa SİLE AA AM SA | İ T pikir ve Mizah Aşk faciası — Pierr& Nözelof -tan. dar böyle bir şey düşünmemiş- ti. Karısı israr etti: — Cevap versene! — Herhalde sen böyle bir şey yapmazsın ümit ederim . — Canim farzedelim diyo- rum . — Senden ayrılırdım . — Beni öldürmez miydin? Kocası bir müddet karısının yüzüne baktı. Öyle güzel kadındı ki.. . — Hayır, zannetmiyorum , — Demek aldırış etmezdin? — Ederdim, fakat canma kıy- mazdım . Karısı sordu: — Demek bu kadar? Kocası işi şakaya vurdu: — Canım karıcığım, gel seni öpeyim ... — Hayır, birak beni ... ** * Ertesi fun saat üçte, Riketle| arkadaşı İvon salonda oturmuş- lardı. İvon sordu: — Nen var? Mahzun yorsun , — Hiç bir şeyim yok . — Alâkadar olduğun kadın on seneye mahküm oldu diye, mi surat ediyorsun? — Yok canım... Aklımdan bi- le geçmiyor. Birdenbire hıçkırmağa başla- dı, İvon arkaçdaşına yaklaştı. durü- na. — Felâket... — Kocan mı?, — Evet. — Ne oldu? — Artık beni sevmiyor. — Emin misin? — Evet. Dün bana: Senin ihanetini haber alsam, seni öl- dürmem, dedi. Ve hıçkırarak ilâve etti — Anladın ya... Ne feci şey yarabbil... | | | Nakleden SELÂMİ İZZET Spor ":NEIIAH(ĞE * TAKSİM YENİ YİLDİZ Kadıköyünde Fenerbahçe Stadın- da (sabık İttihat Spor) Progra MILLIYETİN İ n 1 — Atletizm: Saat 100 Mctro 10 1.500 10 15 Uzunatlama 10 30 400 10 50 Disk v Bırik 1118 Çirit ti 30 200 130 Yüksek 145 | 800 2 3.000 215 Bu günkü yeni bilmecemiz SOLDAN SAĞA: 1 — Çalgı (3) Nota (3) 2 — Emreden (4) Annemin koca-) « (4 ÜUçadım limilüüx 300 x 200 x 100 3 — Harp malülleri Mütekait harp malülleri bugün Da)| rülfünun konferans salonunda bir kon; aktedeceklerdir, Fakat şimdi- $ ye f bu içtimam tarihi ayın 18, daha sonra 25 ve daha sonra da 29/ — una talik edilmek istenmiştir. Bir çok uzak yerlerden gelenler bu karışıklı-| ğa itiraz etmişler ve bu gün içtima eylemişlerdir. Bugün danlar içtime 29 tari nlerdir. mek konan şey (3) 4 — Müddei umuminin talebi $ — Namus (2) Nota (2) & — En iyi (3) Beyaz (2) Duvar (3) Nota (2) toplanacak o- / “8 — Tery (3) lade (3) ihine wîı — Suriyede bir memleket ismi(3) EŞİ — “Mülliyet , lt edebi tefrikası :72 Etem izzet — AŞK GÜN gene gürültü yapmışlar. Gazi|yor, uzun uzun konuşuyoruz. iki saattan fazla süren bir nu-| Bu sabah ta burdaydı. Dereden — tük söylemiş tepeden çok Şeyler görüştük. — Elfendiler. Gittim, cepheyi |Ben çok hoşuna gitmişim. Ba- baştan başa dolaştım, geldim. bacan bir adam. Hiç sözünü sak Askerimizin süngüleri daima|lamıyor. Dilinin ucuna ne ge- takılıdır. Taarruza da, müdafa-|lirse hemencecik söyliyor. aya da muktediriz. Fakat kan| — —Siz çok hoşuma gidiyorsu- dökmeden — istediğimiz sulhu|nuz Hamra Hanım. | yapmak istiyoruz.. Eğer veril-|dedi. mezse, biz alacağız. Sizi kendi| — Neden?.. kendimizden emin olmaya da-|demedim. O devam etti: vet ederim.... — Hem kadınlığınızın bütün demiş. Bundan daha açık söz |hususiyetine sahipsiniz. Hem nasıl olur?.. lde pek çok erkekleri geride ;bırakan bir haliniz var! İr— İ 16 Haziran... 3 — Duvar etajeri - (3) İçine ye-| EĞLENCELERİ L İRİATMEİLİA IZİAİKMME İT Dünkü bilmecemizin halledilmiş şekli YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Bir renk ismi (4) Fidan (3) 2 — Lükin (3) Şita (3) 3 — Tütünün ifrazatı (5) Nota (2) 4 — İdamet (2) $ — Hakla Haksızlığı ayırma (7) 6 — Beygir (2) 7 — Çenenin biyiği (5) Nota (2) 8 — İnsan kümeşi (3) Ağız (3) 9 — Şulu pilav (4) Tabaka(3 konuşurken tuhaf bir şey oldu. Muhsin bey bir aralık sözün sı- rasını getirdi: y — Geçen gün size bir yüzba- Şı tanıtmıştım... — Evet... — Nasıl buldunuz onu?.. Hiç bir şey anlamamış gibi göründüm. — Çok iyi bir zabit... dedim. Gözlerimin içine baktı, .| gülerek: — Sizi onunla evlendirmeyi dedi ve... Sanki söylediğine ka- bahat yapmış gibi ağzımın içi- ne baktı. İç hastalıkları hekimi Murada yaptığımı hemen hatır ladım. Ona da yaptım. Elimi haritanın üstüne götürdüm, par mağımla gösterdim : — Muhsin bey . Ne var bu- rada?.. — İzmir. Miralayın iyi gözle beni gö- ' Miralayla çok ahbabız. Üç ( dört günde staneye geli- rüşü. Yoksa neyim var?. Fakat Hemen ilâve ettim; vrri ÇU | — Kuzum nen var? Söyle bâ- yartiye ayırmaktadır. Bir kmım di | | | | 25 — TEŞRİNİEVEL CUMA Şehrin üç derdi .- But Birinci sahifeden mabat için kendilerine talimatnamenin neşri tarihinden itibaren altı ay mühlet ve| rilmiştir. Talimatname - Eylülde neş- redilmiş olmasına nazaran bu müd- det şubat nihayetinde bitecektir. Bu müddetin hitamından sonra Emanet fealiyete geçecek — ve ahırları teftiş ederek noksanları — tespit edecektir. Tespit edilen noksanlar ahır şahiple rine bildirilecek ve bunların da yap- ilması için ikinci ve son defa olmak Üzre üç aylik bir mühlet daha veri: lecektir, Bu da bittikten sonra Ema- net tekrar teftişata başlayacak ve ta- limatnameye tevafuk etmeyen ahır- lar derhal kapattırılacaktır. Diğer taraftan haber aldığımıza gö) '*"- rte İktisat vekâleti de bu mesele ile meşgul olmağa — başlamıştır. Vekölet | tarafından son zamanlarda ineklere | yaptırılan tüberkülin aşısı amelivesi | esnasında ahırlarır bu günkü şekli bir kanun lâyihası ihzarına karar ve rilmiştir. Dağılacak mı? ( Birinci sahiteden mabat ) “— Bu paranın nasıl sarfedilec. henüz teferruatile kararlaşmış deği dir. Yalnız doktorların şerefi ile mi tenasip bir bina yapılacak, tefriş ol nacak, kütüphane tesis edilecek, vel- hasıl doktorların istifadesine ait her şey temin edilecektir.., CEMİYET DAĞILACAK MI?| Diğer taraftan odanın teşekkülü den sonra etibba muhadenet cemiye- tinin faaliyetine devam etmesine ar- tık lüzum kalmadığı iddia edilmekte- dir. Cemiyet bugün Türkocağında toplanacak ve bu hususu müzakere e- decektir. Cemiyetin bakasmna taalluk eden bu hayati müzakerenin hararetli münakaşalara sahne olacağı muhak- kak sayılmaktadır. Odaların teşkilinden sonra muha- denet cemiyetinin hikmeti mevcudi- yeti var mıdır, yokmu dur? Bu sual İstanbul doktorlarını iki torlar cemiyetin bakasını — münat görmekte ve oda idare heyetinin gü- nün birinde doktorların mesleki mu- kadderatı Ürerinde tahakküm göster melerine mani olmak için bütün dok torların bu cemiyet etralında müte- anit bir kitle teşkil etmesinin müna- sip olacağı mütalaasını ileri sürmek- tedirler Buna muarız olan diğer bir krsım doktorların mesleki bu' teşekkül et- rafında toplanmasındaki faydanın ©- daya mensubiyetle kabil temin oldu- Zunu ileri sürmektedir. Bu grup ce- miyetin lağvi taraftarıdır. Bu iki zet cereyandan hangisinin galebe edece- ğini bugün göreceğiz. FETHİ BEYİN FİKRİ Etibba muhadenet cemiyeti umu- mi kâtibi Fethi B. di; “— Etibba odat sonra, şimdiye kadar bu vazifeyi ifa eden cemiyetin artık vazifesi — kalıp kalmadığı meselesi mucibi münakaşa dır. Bu hususta iki kanaat mevcut- tur: Cemiyetin vazifesi kalmamış- B lâzımdır. bilmek, onu tenbih etmek ve doktor- ların temeriniyatını terviç ettirmek i- çin cemiyetin devamı faaliyeti muva- fıktır. Bilhasaa doktorlarf arasında- ki muhtelif kitlelerle oda arasında na zım vaziyetinde bulunması için cemi- yetin bakası elzemdir. Ben muhtelif Aarkadaşlarla temas ederek — kani ol- dum ki ikinci noktayı fazarın etrafın da toplananlar daha kuvvetli bir ek- seriyet teşkil ediyorlar... T. SALİM PŞ. NIN FİKRİ Etibba odası reisi Tevfik Salim paşa da diyor ki: — Oda ayri, cemiyet ayrıdır. Bun- lardan birinin öteki ile münasebeti yoktur. Cemiyetin faaliyetine devam edip etmemesi mevzuu tetkik — edil- dikten sonra cevap verilecek bir me- sele teşkil eder. n Benim ve Neşet Oğman peyin çe- kilmemiz her haagi bir noktayı nazar| ihtilâfından değil, iki yerde - birden| vazife almanın kabil olmamasından ileri geliyor. ğginizi yaparım. u Miıılıı;v.ıl;iç itiraz etmedi: — Peki Hamra hanım! İç hekimi Murada da bunun tıpkısını yapmıştım. O günden beri bana hiç bir şey sdylemi- yor. Yalnız fırsat buldukça lâf arasına sıkıştırıyor: — Ah şu İzmiri çabucacık alıverseydik. İşin biraz da lâtife tarafı: İzmir alınınca hangisinin dedi- gini yapacağım. Muradınki mi? Miralayınkini mi?.. Halbu- ki benim kalbimde bir Hasan var degil mi?.. Onun aşkı, onun imanı, onun... Onun... Onun..., Onun!.... * | yet flatını artırmaktadır. Kasaplara 1920 3- Bt Birinci sahifeden mabat müşkülât arzetmektedir. Meselâ ilk- baharda cenubı şarki vilâyetlerimiz- den — kikasaplık koyunlar için en bü yük menba orasıdır — Koyun alan bir celep 8—9 aylık bir zahmetten sonra malmı İstanbula getirebilir ki bu çok büyük bir külfet tir. İşin en mahzurlu tarafı bütün celep- n hemen ayni mevsimde piyasaya lur. Elinde parası olan celepler elle- rindeki malı şehre yakm yerlerde bu kundururlar ve mevaridatın az oldu- gu mevsimlerde azar azar koyun ge- tirmek suretile piyasaya hakim olur- Buna mani olacak yegâne çare şu- kar z Koyun sahasına en yakın merkez lerden birini teşkil eden Mardin bir dersiryolu hattı ile İstanbula merbut- üzerinde koyun ta- güsterilirse buraya nakliyatta — bulunmak zaman et fiatlarında istikrar görmek kabil ola: caktır. Cenubu şarki vilâyetlerimiz en faz la Halep ve İskenderuna sevkiyatta bulunmaktadırlar ki bu suretle Mi- ser ve Yunanistan piyasasına bile ko- yun gönderilmektedir. Eğer Mardin | hattı koyuncuların istifadesine açılır.| sa oralara yapılan sevkiyat İstanbul- dan icra edilir ki bundan ayrıca bir çok iktisadi menafi elde edileceği mu hakkaktır. Halbuki Devlet demir yolları ida- resi bu işe lâyık olduğu ehemmiyeti| vermemektedir. Mardinden İstanbula| bir koyun için istenen 8 lira bunun| delilidir. DEMİR YOLLARI NE DİYOR? | Demir yollar idaresinden — aldı mız malümata nazaran bir koyun 8 lira istendiği doğru”değildir. 25/ 9/928 den beri tatbik olunan — tenzi-| lâtlı tarifeye nazaran 100 koynuluk beher vagondan 112 kilcenetroluk me safe için ancak 180 lira alrnmaktadır ki bu fiat koyun başına 180 kuruş e- der. Adana - Nuseybin hattı bu mik- | tardan ayrıdır ve bu hat idaresininde, kendi menfaatı iktizasından — olarak tenzilâtta bulunması beklenmektledir. Bir katar Mardinden altı günde| gelmektedir. Süratin tezyidi de kabil- se de bu cihat koyun nakliyatı - için faydadan ziyade mazarrat temin eder. Haftada iki katar gelmektedir ve bu- nunla İslanbul piyasasına muntaza- mar: 2,000 koyun nakletmek kabildir. Eğer bu cihet temin edilirss et mese.| lesi hallodilmiş olacaktır. KASAPLAR DA DİYORLAR Kİ Diğer taraftan kasaplar Şehrema- netimin aldığı resimlerder, şikâyet © mekte va bu resimlerin — makul halde tenzili kabil olursa et fiatının 10 kuruş kudar ucuzlaması inıkânmın Mmevcut olduğumu - söylemektedirler. Beher koyun için alınan yalnız mez- baha resmi 233 ku w, Daha ahır parası ve omsali gibi rüsum etin mali- nazaran emanotin rüsum — bahaında bir az fedakâr hareket etmesi etin u- cuzluğunu temin edecek en birinci a- mil olacaktır. EMANETİN DÜŞÜNDÜĞÜ iddiasına arakabil Ema heyetidir. Rüsumun tenzili kabil olup| * orası tayin zder.» Dünyanın en büyük baritonü TİTA RUFFO Pek yakında BLAMA SİNEMASINDA bir kaç koönser yerecektir Eleksandıe. Dumu nın MONTE - KRİSTO filmi Fransız sinema san'atının muzafleriyetidir. saadetimizi bulacaktık. Bütün bu düşnükler onun göz kapak- ları içinde hapsoldu! Zafer günü bir başka kolun arasında sıkılmak ona ne kıs- kandırıcı ne ağır gelir değil mi? Oh... Hasancığım, üzülme.! Ben ömrümün sonuna kadar se-| ninim, Sen ortaya yeni bir düs- tur koydun: — İnsan ve,.. Vatan sevgisi bir dir! Her sevgimizde vatan sevgisinden de bir karışık olma- lı ve her şey onun için yapılma- | lıdır... Bu fikrin sonuna kadar gale- besini görmek benim için hayat ta en büyük neş'e kaynağı ola- O doymadan, görmeden, za-İcaktır.Çünkü senin gözlerimden ferinin neş'esine kanmadan öl-|hiç bir zaman silinmeyecek o- dü. Vatan kurtulduğu gün ollan çehrende Vatanımı sevece- beni kollarının arasına alacak: — İşte mükâfatım. Vatanımın kurtuluşunda sevgimin hurriye- ak, sıkacaktı dedi. Ama ne bakış, ne diyiş!|tini buldum.. diyecek, beni sıkacı ğim değil mi?.. — Yaşasın o büyük Türkiye! 19 Haziran. Cepheye gidiyoruz. =şımıuue... Mehmetlere. Bu gün son gündür © ARA POSTASİ Şehzadebaşında Ayasofyada HİLÂL ALEMDAR Sinemalarında birden son gün olarak gösterilecektir. Proğrama ilâveten : ( RİŞAR BARTELMES ) tarafından KANLI DENİZLER Muazzam ve merakaver film dahi gösterilmektedir. #öm- Hilâlde 11 den itibaren devami seanslar. Bugun. Alemdarda | den itibaren devami sesnslar. Fiatlarda tenzilât yapılmıştır. ANK Bu gün BÜYÜK OPERA SİNEMASINDI Muhteşem -SESLİ TRİO ie, her kesi ağlatıncaya kadar güldüret — marnf. komik” ERİK, -RANDOLEF'un SÖZLÜ KOMİK FİLMİ ni Eörüekte kusur etmeyiniz. SEHER VAKTİ filminin mümessilesi VİLMA BANKİ ile en HOf repertirvarında BUUARDO BİANCO — heyecanlı muzafleriyeileri ihraz etmeksedirler. MELEK SİNEMASINDA iHTİiİRAS Mümessilesi: BAEL L D OY İlk matine ssat (3 te Pazat gününden itibaren ALKAZAR SİNEMA Istanbulda llk defa olarak Düztaban Bastıhacak Yamyamlar arasında Tepe başı Garden Önümüzdeki comartesi günü ” Kat olarak yam değişiyof Konorraturarda - Bir - Musabaka Pepç anka - Lyü ve Moris taralından oynanılmıf alık Kahkala Guma ve pezar günleri saat Ste mstllğ e - Mak Haa Elhamra sinemasında Bu gün ve Dütün hafta zatfında büyük muzalferiyetlerle iraesine devam edeceği MORİS ŞÖVALYEnin temsili PARİSLİ ŞARKICI filmini ve RAKEL MELİLER in şarkılarını işiden ve göcen seyi kendilerini KAZINO DÖ PARİ de Bulunduklarını zannederler. Sant 13 ten itibaren devamlı matineler. . . * , Mağnisa vılâyetındell;_ 1 — Manisa istasyonu civarında inşa edilmekte bulıınılı’ tebin çatı inşaatı keşfi ve resimleri mucibince kapalı zarf M 16-11-929 Cumartesi günü saat ondört buçuğa kadar müf” — — münakasaya konulmuştur. $ 2 —Bedeli keşfi (20250 lira (35 kuruştur. Tafsilât almak isteyenlerin vilâyeta maarif racataları. ) ği aa AM ll A j Prevantoryum Mudıı'ıyotıııden. Haydarpaşada Valdebağında Prevantoryumun 1930 $7 n mayıs sonuna kadar ihtiyacı olan EKMEK, SÜT, rı:nl-ı;# ile KONSERVE, SABUN ve GAZ birinci teşrinin ( ; zertesi günü sat 14,5 da Fındıklıda yüksek mekteple » #indeki komisyonda pazarlık suretile ihale edilecektir- Taliplerin teminata muvakkatelerile muayyen zamand* zic bulunmaları ilân olunur. a a M e — Dördüncü kolordu «Zabi- , takt, dildim. Başhekimi görü?'”” get — Öyle ya... Öyle yâ- tan at yarışları » yapıyor... Haydı sizi de götüreyim.. Ben hemen ellerimi çırptım: beyuiendiguew İ nuyorlardı. I—lııuıııeltl'“ııı zaman kaldım... — Giderim... dedim, Başhekim de: dedi, sonra benimle bir me. konuüştu, dedi. Beni indirecek daha başka hiç bir şey olamazdı. Akşam... müdürlüğünt b sine başhekim ve Keli 'Ws,,a" Hemen gidiyoruz. Gezintimiz ' iki, iki buçuk gün sürecek. Ya- zeceğiz... Mehmetlerin arasında kalmak, onlarla konuşmak, onların sün- gülerindeki parıltıda kurtuluşu- muzun güneşini seyretmek! Vatan çocukları için bundan daha heyecanlı, daha zevkli ne olur ki?.. On dört kere yıı:ıll“d" Halinden belli. — Vatan.. 21 Haziran.. — Paşam size misafirler ge- tirdim... — O miralayım sen misin?.. Paşa hemen yerinden kalktı, Muhsin beyin elini sıktı. Kendi kelimeleri ağzı iri siyah gözlerinin ateğter| dığı, dudaklarının ale rulduğu görülüyor- (Bit

Bu sayıdan diğer sayfalar: