25 Ekim 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

25 Ekim 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Paris bakiresi filminden bir saha lıetro Goldvvin Mayer şirketi mümessilinin mutalaası ğm li ve sözlü filmler hakkında Tlmleri'Diz nedir Bu yenilik sessiz körletecek mi Ğî'!l €mirde şunu arzetmek iste- Karag, SEtli ve sözlü Tilmler Sinema İltere! İçin son derecede mühim ve Bi pian bir ihtira'dır. Bu sessiz fil- Tğ Ş2t göstermeğe muvaffak olma- Aağ VASi ufuklar açmıştır. Hülüsa İt Kllm bize kürel arzın bir ucun Ş:':"nın tiyatro, müzik hol me herkesçe tanmmış artistlerini a etmek ve İ gttini bahşedecektir. Bu Weheje'de gibi meşhur bir b Te Fletta gibi bir Tenoru aç gibi bir primadoanayı i AüÇ Fikrime kalınca ıı" kümder yalnı işitmek bunun Ça yi G tene sintma mevsimi nasil Naatimçe burada bulduğüm bazı gelecek izahını pek bab tahtı tosi seneye hispet S M şayanı filmler sesli — olarak evvelâ ADWAY ŞARKISI sonra BE- GÖLGELER. Sensiz olarak CA ksi z DIN, ALTIN — filmleridir. İhtiras filminden bir .:“.':ıı F ” ver tü| Sevireceksiniz? lar ilâve edeceğiz. Bu suretle ha N&H"m Te ee B Başlangıç olmak üzre sözlü fü-| sadayı işidecek ve ayni zamanda yazı mler için muhaverenin cereyan ettiği| İr olarak türkçe tercemeyi takip ede- ye nasıl | sahnclerde film üzerine türkçe yazı- | bilecektir. v z D Sizlü filmleri tü li Dove ve Antonyo Morene in küçük bir kasabasın- | 3 Vazife eden muktedir. bir Victor bu beyazlı kadını aramağa baş| lar. in sebebini socar. Reis buna — fev- kalâde kızarak valiye gidip hakimin bükim; (Victor Cromaire).|mevküni huabumnymmqğmı söy- nispetinde terakki ede-|Teyerek kadını tehdit eder. dolayı kızarak - merkezi| — Kocasının işini büsbütün bozdu- 'ransız vali-| ğunu anlayan (Hölâne) reise bu ka- Pıiuyı-ı etmeğe karar|rarından vaz geçerse her — istediği ['d“ Fakat kocasını oraya kenı ei iakimin çok güzel olan karı-| yapacağını söyler. Kadının mağlup ol| (â9ti için gittiğine bir türlü OBi ) de kocasının, bu kadar| duğunu anlayan reis gitmekte israr| Maz. Reisle kendi arasında G dolge İttikametine —rağmen ne-'ile kadına ilân: aşk ederken o sırada| İSlayısile hiç bir şey geei b t terakki edemediğine mü-| eve sirkat kastile giren bir musikişi-| Pit etmek isterse de kocası zi $ . Fakat Pariali bir. avokat| nas yakalanır ve kargaşalık esnasında | türlü affedemez. Bu izzeti — nettsi N Tüz yanin çok namuslu - olup İ rei öldürülür gol âğır vermediğinden dolayı koca-| — Musikişinas (H&löne) € tecazüze ig*—lıwmu&, halbuki, zevcin| başlar. Kadın kendini müdafaa ve mü " ti Etidarsızların reise müma- tecavizi eline geçirdiği bir bıçakla öl- " Kl ea vükğe d Tei i yüzünden, daha büyük| dürmek isterse de muvalfak olamaz. T Hetkek Bd lürudle'e elde ettiklerini söyler. H&-| Bütün halk bu katil hadisesinden te- n_ğ*"_:_"-r! i sere karısile Pa- Namuslü ve mütcassıp birlâşa düşer ve yakalanan musikişinas| seket eder. Sidtbundan buna muğber olur.İda reisi katleden kendisi olmayıp be-| — “First Natlon Pictur, fabrikası ği der. Kocastnım valiye olan zi-| yazlı bir kadın olduğunu söyler. mamulâtindan olan bu film hissi bir Söyliyerek zevcinin ikti-| — Bu hadisede karısının dahli ola-| dıramdır. Billi Dove bermutat çok 'neden terfi edemedi- İbileceğini hatırma bile getirmiyen' güzeldir. Bunun kendi karısı olduğunu an- layınca san derece dehşetc düşer. Ka dıncağız tabiatile masumiyetini ispat Fakat netice düzelir. Paristen ge- len Carouge, Victora birlikte çalışma & , N * Haftadabir söz TÜRKİYEDE SİNEMA semlekette olduğu — gi- bi bizde de yavaş yavaş bir «si- nema ticaretin teessüs etmekte dir. Vakıa yeni gümrük tarife- sinin filmin kilosuna 15 lira re- sim koymasına rağmen bu tica- ret yerleşmekte ve bi: az da in- kişaf etmekte dir, Bu gün henüz hiç tanzim edil memiş olan sinema ticareti ses- li filme doğru yürümekte çok vasi bir ufka girmektedir. Esas sen eldeki istatistikler bütün seyircisi artan sinema işinin bir |Avrupa kafasile tanzimi halin- de bugünkü inkişafın tezauf ede ceği muhakkaktır. Fakat maai'e sef bizdeki sinemacılar yekdi- ğerine ve bu süretle kendi işle- Senegalliden daha geniş düşün- ce ile mütaharrik değildirler, Bu fena iptidailiğe rağmen Is- tanbulda sinema işi yep yeni bir çığıra girmek üzredir. Sesli filmin girdiği yerde sessiz filmin işleyebilmesi pek güç olduğu görülüyor. Sesli filmler Türkçe olmasa bile gürültüsü ve mızı- kasile insana daha hakiki his verdiği içindir ki buna rağbet artıyor. Bu rağbet önünde — Is- tanbuldaki diğer birinci Jikinci sınıf sinemaların da bir iki seneye kadar kâmilen sesli mâkine ile teçhiz olunacakları muhakkaktır. Bunun — neticesi olarak sinema seyircilerinde bir tezayüt kaydedilecektir. T.âkin buna mukabil diğer vilâyattoki sinemalar - Ankara ve İzmir müstesna - yavaş yavaş kapan- maya mahküm olacakları |Çünki bugün onlara film ve İstanbul sinemaları yalnız ses filin getireceği için sessiz gelmiyecek ve sinemalar - sesli| film gösterinceye kadar faaliyet | lerini tatil edeceklerdir. Temen- ni edelim ki şimdiki halde biraz olan #esli makinalar ucuz filmeler göşte: olsun. 'Bu hafta imkân Bu hafta B yalnız iki tanesi Melek p gram değiştiriyor. Diğerleri, Alham- ra ve Opera geçen haftaki proğram larını takip ediyorlar. Majik bu hafta Anni Ondra ve Andre — Roan'ın hafif komedisini gösteriyor salonlarından u | Melek'te- — güzel — Billi - Dov ve Antonyo Moreno - hisaf bir dram| oynuyorlar. Alhamra Moris Şöva- iye'nin * li Şarkıcı” filmini haklı düq)'ıdç olduğu gibi bizde de! rinin büyük hatlarına karşı bir| hatta| | | Sesti film göstermeye mahsu: makine (Vestern Elektrik) Istanbul yeni sinera — mevsimile beraber yep yeni bir icat karşısın- da bulundu, bu icat sesli filim dedi- iimiz şeydir.... Bu sene evelâ Opera sinemasında tatbik çok yenilik, edilmiş mül lar filmini görüp di yrete düşürecek bir ihtira una kalil olmamak mümkün bu sözleri karile |de İsö; n ipti- t etme- lerin İda, b daf insanlı diğimize temamen kanil: | Pramsarbn eti yükmek — sinema t biları bile bu yeniliği ilk gördükle- İri zaman hsy tredememiş- lerdir. Sesli filmi bu son hafta | Alhamrada seyirciler Üzerine — yap- tesir o kadar şayanı dikkat ol- müştür ki bazrları çıkarken sinema perdesi cirarında bir adamın saklı olup olmadığına bakmak istemişler- dir. Her yeni icat gibi buna da pek yakında alışarak gayet tabil bir şey telakki edeceğimiz şüphesizdi: Bununla beraber sesli filmde per- deye akseden hayaldan nasıl ik ANDRE ROANNE Monparnasta bir sürü ecnebi rTessamları refakatında her gece sabahlayan sarışın Anny her sabah kendini yatağının dibin- de ve yerde bulur; Bu kızcağaz Gri isminde çok çocuklu ve gü- rültülü bir ailenin yanında ki- racıdır. Her sabah kalkar kal- kmaz da koltoğun : yaylarile jimnastik yapar delişmen bir. şeydir. Ev sahibine borcu oldu. ğu için evden gizlice kaçan An- ny bir heykeltıraşa modellik e- derse de herifin yaptığı heyke- li beğenmediklerinden onu kı- rarak kaçar gider. Onu tekrar Alhamrada güzel sesini dintediğiniz Rakel Meller olarak değiştirmemektedir. Çünkü bu sesli film diğer filmler gibi İstanlu- İtn ikinci gösteriş yapan diğer sine malarında gösterilemiyeceğinden, bü tün halkın görebilmesi içinvakit bırak mak Tâzımdır. Esasen bu film Pariste sekiz hafta ayni sinemada gösteril- miş ve sonra diğer bir salona geçmiş tir. Operada ise “Şeher vakti” filmi- nin üçüncü — haftasıdır. Bu sinema meşhur — Arfantinli Edvardo — Bi- yankonun — orkestrosunü — getirdi ğinden — henüz — râğbetten — düş- mediği görülen Seher — vakti filmini| de değiştirmeye lüzüm görmemiştir. Bu haftanın filmlerini tetkik ederken en mühim — eser olarak Alhamranın Parisli şarkıcı “filmi ve bu film ile birlikte gösterilen Rakel Mellerin bir şarkısı ve “sesli hadisat” ismi altın- daki vukuat filmidir. Bütün bu film lerin sesleri O kadar tabü bir he işidilmektedirki insanın “sinemadan başka bir şey görmekte olduğu zan- ni hasıl ölüyor, resim, seslenince can Alhamradaki Parisli şarkıcı Jiüminin kahramanı Moris Şövatye | lanıyor. Bilhassa “ses veren aletin yeri pek iyi tayin edildiği için ses| İhtiras fiminde Billi Dov hayaldeh uzaklaşmıyor — ve aktörün ağzından çıkıyormuş te'sirini bırakı: yor. dellik ederken buluyoruz, Montparnasta bir kahvede mo-, o kahvede çalışan ve Anny'ye kar' Sesi İçaize ) tığını gayet basit bir şekilde anlat. n — çevrilmesin- den başlayalım. Bu nevi filmler çev rilirken artistin söylediği söz diğer gürültüler kâmilen tertibat ile zabtedilir. Bu — süretle hem barcket hem de sex zaptolunur. Ses iki türlü zaptolunur; ya bildiği- miz gramofon pilakları Üstüne, ya- hut filmin kenarında üç dört mili- metre kadar genişlikte bir yere hu- susi bir cihazın zıya vasıtasile res- medeceği çizgiler vasıtasile. Böyle ce yapılmış filmler yine kendi İteminde ki makinalarda gösterilebi- lir,.. Şimdiki halde dünyada mevcut sesli makinalar üç sistemde yapı- lır. Birisi yalnız pilaklar — vasıtasile ses verenler. İkincisi yalnız kenarı cizgili filmlerle ses verenler. Üçün- cüsü bü iki sistemide havi olanlar- dir. Pilakla ses verenlerin sistemi daha kolay izah edilebilir. Her fil- min kendine ait numaralı pilakları vardır, gösterme makinasında da iki daireli yani iki tane döner tablası olan bir gramofon vardır, bu gramo- fonun makinası filmi gösteren ma- kina ile birlikte hareket edecek su- rette yapılmıştır, birisi başlayınca ötekide başlar. Pilakların değiştiril. | mesine gelince gramofon tablası Iki tane olduğundan bir plak dönerken öteki hazırlanır ve birisi bitince ö- Seslti filmin sesi yazan çizgilerinin resmi ve! ayrı bir | i Film nedir? | | ( Sesli filmin sesini veren (Hoparlör) mın perdeye aksinde hiç bir değişik lik yoktur, yalnız seş mes'elesi içim sincma salonunda ayrıca tertibat ol- mak zarüreti vardır. Sesli makina: larda ses tertibatı — arasında birde «Sesi büyülten» alet vardır. Bu zim bildiğimiz «telsiz> aletlerinin ruhunu teşkil eden telsiz lambalari- le yapılmıştır. Cerek adi bir gra- mofon pilakı ». >erekse filmin ke- narındaki Afşp' e-it verdiği sek pek hafif olcuğundan bunu salonui ce- şametine göre büyültmek zaruridir. İşte büyültücü aletler bu işi gören- ler. Filmin yahut pilağın hasıl etti- ği sek büyültücü cihazla kuvvetlen- dirildikten sonra perdenin arkasına konmuş mütaaddit hoparlör (Haut parleur) denen bağırıcı burulara gi der ve onlar vasıtasile ses ekran- daki hayalden geliyor hissi hasil o- lur. Eğer bu söyleyici aletler ekra- Rın münasip yetine konmaz ve sesin baş hizalarından çıkmasına dikkat edilmezse sesli Filmde beklenen te- sir külliyen mahvolur, ses hayaldan değil başka yerden geldiği için se- | Diğer sist dir ve Bi ya tına tehavvülü esasmna isti Uzun ve fenni malumat vermeye ha- cet kalmadan söyleyelim. Bu sistem n büsbi yirci üzerinde hayal ile müşterek bir tesir yapmaz. Bu >öyleyi tlerin boyları bazen 1,50 metreye yaklağ- maktadır. Bugün piyasamızda cut olan sesli makinalardan Opera sinemasında ki makina pila Alhamra sinemasında ki de he lak hem filmden ses veren sistem dir, Bu son sistem dünyada en çok kullanılan Vestern-Elektrik marka K makinalatdır. Alhamrada — göste- rilmekte olan <Parisli şarkıcı»filı de resmi havi olan filmin kenarına husust b i şeklinde resmeder bu filmler gösterili ken cizgilerden geçen ziya <Selen- yum> isminde ki maden mürekke- batından bir leyhaya geçer ve bu levba üzerine düşen ziyanın kesafe- tine nazaren elektrik nakliyati artar bir cisim olduğundan bundan isti- fade edilerek tşık sese - tavavvül der. Esasen bu içadın en mühim nok tası burasıdır. H:=| alırken sesi ziya ihtizazına tahvli ederek filme irdikleri gibi gösterirken de vu ) K Eam a A ggi Bdi ler. Sesli filmin hayal kısmı Anny'ye haber veri adrese müracaat için dostları- nın birinden iştiare ettiği oto- mobil ile giderken - bir polisin dratına attığı kiraz çekirdeği için takibe uğrarsa da araba sa hibi olan dostu Jacgues Servi eres kendisini kaçırır ve kend evine gi . Anny kemali ha- yretle görür ki o ev elinde! drestir yani model şın bir metresi vardır. Anny bu nu bildiği için birakıp gider fa- kat genç adam kıza tutulmuş- tur. Bir Mâceradan ve tuhaf sa- hmelerden sanra onunla evleni- yor, Film çok hareketli ve eylen- celidir. Hey'eti umumiyesile ca ziptir. — Haberler şeridin kenarı çizgili cinsdendir Parisli bakire rolünde Anay Ondfa 1 temminuz 1929 tarihine kadar A merikada 6037 sinema salonuna sesli Komedi Fransez (Comedie Fran- | film makinası konmuştur idaresi kendi artistlerinin sözlü bir filmde kendi repertuvarı- na dahi! olan bir piesi oynamaları- ni men'etmiştir. Buna artistlerin, bir sözlü filimde birden fazla olmamak üzre diğer yies ve senaryoları temtil etmelerine müsa-| ade etmiştir de Şu halde bir sesli filim-|idt) Konrad Vayd iki artisini birlikte gö-|ismile ik sözlü (filmini Fransız muharrirleri woir'in (Gran Düşe üden Alfreu ve odacı) ik- mukabil bu irali meşhur gülünçlü piesi sözlü olas İrak çevirilecektir. | Maruf Alman artisti (Conrad We- <Kadınsız yerz getirimeye |

Bu sayıdan diğer sayfalar: