16 Mayıs 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

16 Mayıs 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gin umdesi “Milliyetir” | 16 MAYIS 1931 JAREHANE — Ankara caddesi) 100 Telgrai adresi: Milliyet, 1s- | ul. Telefon numaraları: 4311 — 24312 — 24313 İBONE ÜCRETLERİ Türkiye 400 ki 750 1400 n evtak geri verilmez deti gecen nüshalar 10 kuruş ii ie ve matbazya ait yarajda * sanır Serdiğiniz el itası Ça yg . Kun o tekin ait olduğu arebe mış g anızın teki yoktur. ğı ku mamak nut -€ mutla- k istiyorsa lâ iki ayakla öteki teki de a « Geldikten sonra yerleşmek | Her şeye m. bir iştir. er bulur #wz da flit makina: Ve imiz < ir. nihayet savfiyeye git ıyulur. Siz zaruri bir Mmnuniyetle: — Çamlıcada ösiniz ve, Allahın sevgi alırsınız yoruz! zulu.. Ce- | dın: Tam aabbetin tatlı yerin siniz. Arkadaşınız size çok teresan bir şey anlatıyor, ya $ terzid 2, belki de bir bir ruhokşayarınağme ınız. Bir de saate prova yapıyorsu- nede iy “parçam ine dalmış: kıyo: Sa var .. Hem böyle sikışık wanlardaki dakikaların naka Arı yarıya iner... Olduğunuz den kalkar ve tramvay yolu £ çıkarsınız. Hiç şüphe etme- p ki, bütün arabalar #çerler, fak # tarafa gitmezler maya başlarsınız ilde sporculuğun faydası £. Koşarsınız, koşarsınız, tam arak tersine rat sizin gideceği ç İşte esiz bu nin önüne geldi miz zaman sünüz ki, m bir dakika ipuruna b Kadıköy n amma a elinizde | | j|s sunuz ki, vapura 12 da- | Dul kadın sonra anlamıştı. r kaç sene ol kadın dul iş kızına şim- a çtalip çık Hele bunlardar âsile zengin olanla kadm Irya karşi nr anlamı dedi, eselesi senin koca- pek mü- 1aya eden böyle Annesinin üş, terer endine ada: k öldü kiz tan an adını söyl — Yavrum, dedi, bunu sak t yol likanlıya karşı lâkayt Bu çocuğu Genç kız bunu inkâr Hissettiği gibi görünerek Sen bu de- gil yorsun etmedi de sin, se Anr Ben ona n. Fakat âşk olarak kabul ( henüz mahal yoktur. iyoruz. yir müd al Biribirimizi biraz İ Fakat kimbilir belki det sonra eri döner se idar cihetinde oturuyorsu- | nuz. Karâköy köprüsünün bo: İlesi yarı yere yakındır. Demek İ ki, yuvarlak hesap 250 metre köprü 50 metrede saatle köprü nün arası, eder 300 metre. Mer divenden inmek vapura bin- İ mek falan filân da var. Eğer yetişmek istiyorsanız hayli sr kı koşmak lâzım. Şimşek gibi yapılan bu hesap üzerine 100 metre koşucu gibi fır- adamlar, vapurlar, do- gibi gözünüzün önün İ den geçer.. Bir kaç ki parsnız.. Yaşlıca kadın ise. Kör müsünüz! İşallah çar siz bir sınız, lar hayal ve çar pılırsın bir şeycik demem! der. Yaşlı ve babayani bir erkek ise. - Çüş be, Bir İ genç madamsi diyebilir. Brute va! tir. demek gerek İ Biçkin biri Vay dağlara şenlik demezse racona mugayırdır Siz eğer bunlara ise: vay Milliyet'in TALE 2:31 €nziyordu. Bu hareket ne ka- Ar mahirane idare edilirse e- ilsin iki adamın biribirlerine arşı obesiediği itimatsızlık orku ve husumet hisleri an- aşilmamak kabil mi İbral y İk ihlâleden olmuştu. Uzun u- adıya v eme yapmağa iç lüzum görmemişti. Maksa- nı doğrudan doğruya anlata ak gibi kendisinde kuvvet ve esaret bulduğuna şüphe yok- & Dedi ki: © — Ziyaretimin sebebini ar- #deyim :Maksadım bendenizi *madınız olmak şerefine nail Manızdır, İstirhamımı ka gnanızı ümit edebilir Şar pd | Yusuf Paşa i ği bir talep karşısında kalmu İta.. Buna şaşmaktan kendini alamamıştı. Kendi kendine — Bu adam bu talepte bu- lunmağa nasıl cesaret ediyor? Diye düşündü. Yusuf Paş İ yı evvelâ hayrete düşüren son ra da kızdıran şey karşısında- ki bu cür'etkâr adamın böyle İbir talepte bulunurken kullan dığı lisan olmuştu. İbrahim B. zahiri bir nezaket altında mak hiç beklemedi- | aldırırsanız | Fransızçadan nülmiye adar İleri olmasın cek lunuz O halde kızım bir r elim. Bu arar verm mbilir ne k mecbur ieilei demek, daha meğe genç, isi Tessamd m oğluyd müddet müddet geçtil kız annesine — Anne. Ben kararımı v gayri ihtiyari ten kendi mi? De ksin kı ğim ka, nun ar a'evi si dinliyordu, sordu Niçin böyle bir karar ver Sonra din, Genç İ bir kadn sanki kurtulmuş gibi kat kızı bumu far dul kten ağır gö- rönüyordu.Fal etmedi — Çümkü, dedi, onu bira hafif buldum. Başka kadınla lâkayt değildi. p bir mera ra karı Annesi gar ısrarla sordu: Kararın kat'i deği Evet.. Anne. disile evlenemiyeceğimi lediğ zaman dedi & | — Ben de artık buradan uzak İbir şehre gideceği Annesi bu rendikten sonraiçinden birıztrap duydu. İ Bu ıztırap onu korkutmuştu İO zaman anladı hi: O delikan eğildi. söy © vapur kaçtığı gibi ikinciyi de Onun için bütün 1 kaçırırsınız İ vu 580 metredir, Üsküdar iske | bu iltifatlara tıpkı bir d plomat | | tevekkülü ve pişkinliği ile ku- | İlak asmaz, koşar ve koşarsınız. İ Farzedelim ki, talliniz var da vapur iki üç dakika geçikti siz de vapura girdiniz! Kan ter i çindesiniz. Akşam üzeri, yor- gun argın, kostüm ve pardesü ile 300 metro sür'at koşusu ko- lay mı? Alt ve orta salonlarda yer yok. Çaresiz güverteye çi- İ kar ve akşamın poyrazmı terli vücudünuza yersiniz. o Ertesi i günden itibaren nezle, kırıklık kinin piramidon. Aksırık ve ök sürük.. Size gene sorarlar: | ve üşüme başlar gelsin aspirin, | - Nrde oturuyorsunuz?. İ Siz cevap verirsiniz: | —Çamlıcada! Ve tekrar işi tirsiniz: Allahım bas kulu. kimbi- lir oralar ne güzeldir. , Siz buna mukabil üç defa sömkürürsünüz! FELEK İbrahim Bey daha nazik deta yalvarır g larak ilâve etti: — Kerimeniz Hanımefendi eç devlethanenizden ayrıla İcak değil midir.? Bendenizi İ lâyık görürseniz ai seli eâ- i bir tavır a küçüktüre Hattâ ken- | “Ti Yolcu mektupi arı Tirilya. Karaağaç ve Apolyond gölü — Hayal | İ ve hakikat — Sulama tesisatı — Osmanlı sal- tanatı ve Cümhuriyetin hizmetleri — Karaca- bey, Normandiya ve şeker pancarı V İç Jiğinde sanıyor. «|, 1 yokuş çıkıyoru eden M ar bey ve Pi alinde daha zirvesi b nür hâl Ulu altı | | Göle doğru iniy sahiller görünmey atli ermiş İleride Ka har güneşin tebarüz eden eski yuk! Şimdi Balıkesir Bursaya doğru £ Otuz sekizinci kilometre- de gene dar ve eski bir ş0se Apolyond köyüne dönüy Gölde bir yarımada halin zanan köyü görmeden geçmek mümkün mü? Köye İ em, esi kemer yi Yü: “Burada Köstantinin kızı- nın saravı vârmış, şimdi gene bir takım resiin (heykel) kırık ları buluyorlar, diye anlatı- yar | vüs” veküçük bir tatlısu ağaç kö) in altındı evlerile w Bursa $0- se: yo ruz sağda bir ta- ve bir köy- reriken me taşlar ntisr var. Bir m Bitiniyanın şurasın- da burasında vaktile yükselen İ “Apollon,, mabetlerinden bir İde anlaşılan bu gölün kenar İda imiş. Netekim, köyün için: İde bir evin altında üstü çalı İ çırpı ile örtülerek muhafaza e İ dilmek istenilen “mozaik, ten yapılmış büyük bir levha var İki bu da geçmiş #amanlarda buraların mamur ve san'at e- İ serteri dolu yerler gösteriyor. | Apolyond şimdi bir az ipek İ kozacılığı ve biraz da balıkçı- İlikla geçinen bir köyd İ Gölde altları düz bir kaç ka yık var, Bunlardan birine bine İrek karşıdaki adacığa kadar İ gittik. İçindeki yıkılmak üze- re olan Rum manat gâne sekenesi kargalardır. Biz den ürken bir karga yavrusu uçmak isterken ayaklarımızın ucuna düştü. Taze otları datarak kaçan'bir yılan ke: İ sini göle bıraktı. Bu metruk dacığın bir ağa İcina dayanarak tahayyülâta İdalmaktan nefsimi menedeme Kw kesmesine sebep olmuştu metli bir zarf ile fincanı ala kahveyi içmeğe b: beye İfendiyi Fettah sonuna kadar bekledi Boş kahve fincanmı a İlip çıkan Fettah gene paşa e İ fendi ile beyefendiyi yalnız bı İ caltmıştı.. Fettah misafir salo- olduğumu | Jdim olabilird göl bir servet lebilen bu su ile tarlalar e tonlarla ebilen zan , ve Tün sahili balık yüti yhat, bi raz iren © » vata (© 009999 Telefon Boyoğlu kken ztırap böyle yü Bilânçosunu umumi ha kapatan saltanat devrinden tiklâl muhareb arabe tevarüs eden Cüm izt erini yaparak buriyet ve felâket öm e memleketi cek esbabı temine ç rn hükümeti işte İerini nes'ut ede makta- zale Apolyond gölü yatakları nn ıslahını da ihtiva eden on üç milyon liralık. bir irva ve iska projesini tahâkkok ettir- | meğe uğraşan fenni bir teşek kül Bursada bir kaç senedenbe İri sarfı mesai etmektedir. Hat İsâ Nilüferin cereyanmı tan- zim için açılan yedi kilometre lik bir kanalın imalâtı smaiye si de bitirilmiştir. Bir kaç se- ne sonra Bursa mntakasının su işleri ikmal edilmiş ve bin- e dönüm arazi kabili istifa de bir hale getirilmiş olacak- tır. i Fakir bırakılan yurdumuzu zenginleştirmek için bugünkü ile yarınki neslin de her türlü İ müşkillere göğüs germesin den:başka çaremiz yoktur ... Simdi içinden geçerek Bur- saya doğru ilerilemekte oldu- İ ğumuz Karacabey - Beş evler mıntakası Uşşak şeker fabrika larının inşası mutasavver oldu ğu esnad$ bir ecnebi ile bera- ber bir defa daha gezdiğimi ha tırlayorum. Bu ibtiyar fen ada Hemen her kilotnetroda © obili tevkif ediyor ve etra yrederek: “Tıbkı Norman diya, tıpkı Normandiya!, diye mırıldanıyordu, Fransanın en mahsuldar yer lerinden biri olan Normandiya gönderdiği şeker pancarı to- İ humlarından ekilerek bu mım- | takad carların bir İ büyük insan kafasından daha mek İ Bülbülü İ biç müvafık görmediği bir şey di. Çünkü Fettatın öyle bir ta kım gizli esrarı vardı ki bun ları ancak Bülbül. biliyordu. | Bir kere bu cariye bildiklerini söylerse Fettahın konaktaki Sanat. 226 A ey e SES. 5005 Ben - Amar Sirkı Taksim (Telef Bugün ARE ve yarın tam diletler sabah sadt menbaı | sirkı her gün r ziyaret edebilir. YAYR İTİNA Türk Harik ve hayat Sigortaları halk LARIN Üzerine için V MÜKEMMEL müsait Talimane Meydanı 10 2 yaşında olan çocuk GIDASIDIR. eml 4090000000000 )I MİLLİ sigorta şirketi orta muamelesi şeraiti Merkezi idaresi: Galatada Unyon Hanında Acentası bulunmayan Şehirlerde acenta aranmaktapır lu — 2003 0000009 Mili Müdalan Vekile Deniz levazım satınalma komisyonundan: Süt kilo Yoğurt. kâse 14880 | win inde birinci altı ayık ihti gurt tayin açlar müna İ ah Sür ve V asa ye olmak üzere edilen 93İ nartesi günü 16 da yapılacak muvalık görüldüğü görmek isteyenlerin saatinde Kasımpaşada Deniz Le zün şstündeki tedavi edilecek hai mak üzere yukarıda mikt senesi takdirde ihale gün Deniz Müzes vazım :vazım Satınalma komis) mayıs 931 cu günü saat 16 «kasa | 3150 | n ün ekti 931 ların mali senesi arları Ya Münakasa mayıs ayının « konulmuş aman zuncu ci münakasada teklif edileceğinden ve vermek isteyenlerin münaka nin ümüm kapısının 'onuna mi nuna müracaatlar © © Müsabaka ilânı Balkan Birliği İ | Balkan konferansını! karretan olmak cümlesinden j sadi m nasebetleri ilç bu tedbirler sir müsabaka açılmıştırr Alu Balkan memleKeterinde, yani Türkiye, A Romanya, Y şartları şunlardır Yazılacak esrrlet, ? yılinn Mayıs verilecektir. Eser, Fransızca tistan, bakısann; e Gelen er biri i alnı mütehassıstı tir. eserler, l arzediles - Birinciliği kazanan esere (400, veril 100) dolar mükafat Bu mükâfat Karneji mü etmiş olduğu paradan Selânikte içtima eder üzere, münasebetlerin ini gibi şeyler olduğu hakkmda izoslâvya ve Yunan Balkan konferansı sonuna yazmış mürekkep <sesesini Cemiyetinden: Balan memleketlerin il üçüncü konsey ima ate nir kit 4p yazılması aygun için k, Bul, olan De navut ran miş müs kâtibi yedi umumiliğine kadar alarak olacaktır. seçilen tetkikine altı mili grup tarfından bir jüri heyetinin ik ekti Balkan ni ciye(200), üçüncüye emrine verileceki —ş—— — e ———————————————©Cç——<———- büyük olduğunu ve tahlil et- mek üzere alıp.götürdüğü top i da rak hakkındaki raporunun cümlesini hatırlayorum: - Bürsa topral mrünbit top şu “a Fransanın en beni çağırırlar Bu misafir kim biliyor — Bu misafir mi,? İbrahim Sarayda kâtip çok iyi ta yorsun değil mi,? Fettah bir şey söylemedi. Çarşafa gireli ancak üç sene | nundan çıktıktan sonra haremi | vaziyeti tenalaşmış olmayacak | İbrahim beyi tanıdığımı söyle- oldu. Onun için henüz kendini i kocaya vermeği düşünmedi Paket İbrahim Bey milatak bel kayın pederine karş: pek zarif bir adam olduğunu & termek istiyordu. Dedi ki: |, —Efendimiz, heniz bir | konca halinde olan yeni yeti- şen bir gül hiç güzel olmaz mı? Kendisinin parlak gözler sadını pek kat'i surette anlat-ı| bulmakta müşkilât çekmeyen mıştı. Bir Sadrazamın kızmı bu suretle istemek hakikaten çür'et.değil miydi. Bununla beraber bir cevap | vermek lâzım geliyor muydu.? Paşanın cevabımı beklemeden LL zarif bir adam olduğunu an bp isteyen sözüne devam | edemedi.İçeriye elinde kıymet ir tepsi ile bu muteber misa fire kahve getiren Fettahm girmesi beyelendinin sözünü pen lm | ve selâmlık dairelerini ayıran | kapının aralık olduğunu gör- İdü. Fettah buna hiddetlenmek İten kendini alamayarak: | Bunu kim açık bırakmış? | Diye kapıyı kapamağa git- İtiği zaman Bülbülün şen ve | müstehzi bir gülüşü ile karşı- İ aştı | Genç ve güzel halayığı gö- İren Fettah hiddetine devam e dip bir şeyler söylemek arzu İ su ile bilâkis Bülbülü bu vesi le ile bir kere okşamak ve- İ ne yabi ola 0 aamir düt ediyordu, Fakat zenci kö- Te çabuk maglöp olmuştu. Hid detli bir sözle Bülbülü «incit- | mıydı..? | Bununla beraber Fettah hid İ detlenmemiş gibi göründü: İ Bu kapıyı sen mi açtın.? | Burası selâmlık değil mi? Se #in ne işin var kapının önün- | de?. İç Diye » Fakat Bülbül tatlı bir gülüşle ve zenciyi büs j bütün mağlâp ederek öğren- | mek istediğini öğrenmek iste- yordu: Fettah ağacığım dedi, ka pıyı kim açtığı bir tarafa bi- İrak ta içeri, bemin yanıma gel! — İçeri nasıl gleyim.? Paşa nın yanmda misafir var.“Bek izle inek istemiyordu. Bülbül sözü İne devamla dedi ki * — Demin sen içeriye kahve götürmeden evvel ben gör- İdüm, Paşa efendi ile misarifin oturdukları odanın. kapısına kulağını yapıştırmış söylenen şeyleri dinliyordun İ değil mi.? Söyle Fettah ağa. İ Fettah kapıdan içeride konu İ şular şeyleri dinlemekte pek İ mahir bir köleydi. İbrahim Be yin paşaya ne söylediğini İ duymuştu, Bunu Bülbüle kar- şı inkâr etse olmayacaktı. Bül bül haremle selâmlığı ayıran kapının arasından görmüştü. Fettah Bülbülün yanına, ha içeride | de| | tından iki defa münbittir.,, Ve bunun içindir ki buralar durü: ken şeker fabrikalarımn U şakın susuz bir noktasında in- şa edilmesindeki hikmeti hâ- lâ anlaya ğın ellerini tuttu nı acıtmak ister gibi k lerini sıkarak: n nereden Ben dineldim, fakat İdama — Sen mi. gördün bir şey ? Sen her şeyi du | yar ve görürsün. Doğrusunu İ söyle. Bülbül pek şen, tatlı; bir gülüşle gülmeğe devan € iye ellerini zencinin avv | rından kurtarmağa çalışır bi kıvrılarak, zenciyi büsbüt ister gibi vaziyet ler alarak: — Bırak beni burâk..! Diye hafif çığlıklar koparı- İ yordu. Zenci çılgınlıkla ne vap tığını bilmez bir halde olmak- la beraber genç halayık ona hararet ve istihfaf göstermek ten çekiniyordu. Bilâkis tatlı bir sesle dedi ki #Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: