14 Temmuz 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

14 Temmuz 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İnatçı bir müşteri yü- zünden kaza çıktı Kazaya uğrayan otomobil ve yaralılardan şoför Hüseyin ef| Evvelki gece saat iki rad- delerinde — Pangaltıda bir tramvayla otomobil çarpış- mış, şoförle birlikte altı kişi yaralanmıştır. Bir muharririmizin yaptığı tahkikata göre kaza şöyle olmuştur: Karaağaç Mevaddı İnfilâkiye | fabrikası usta başısı Bulgar tabasndan Mateo, aynı fab- rika müstahdemierinden an- bar memuru İbrahim, usta Yuvan, « Hiristo, o âmeleden Mehmet Bomonti bahçesinde bir müddet içdiktön sonra saat 24,5 ta bahçenin önünde duran Hüseyin Efendinin ida- resindeki | (2610) numerolu otomobile binmişler ve ş0- före Halıcı oğlünu gidecek- lerini söylemişlerdir. Şoför tramvay o caddesine | çıktığı zaman anbar memuru İbra- him Feridiyeye gidilmesini teklif etmiştir. Bunun üzerine Feridiyede Makbule Hanım'n evine gitmişler, orada bir saat | kaldıktan sonra dört arkadaş tekrar aynı otomobille Halıcı oğluna gitmek için yola çık- mışlardır. o Taksim bahçesi önüne geldikleri zaman İb- rahim Efendi tekrar Halıcı oğluna gitmekten vaz geçmiş ve İstanbula gidilmesini iste- miştir. Bunun üzerine arka- daşları arasında münakaşa çıkmıştır. Otomobil Harbiye mektebinin önüne (geldiği zaman İbrahim İstanbula gi dilmeyüp Halıcı oğluna gi leceğini anlayınca ayağa | kalkmış ve şoför Hüseyinin omuzuna ve arkasına vurmak suretile kolunu çekmiştir. Otomobilde süratle gittiği için İbrahimin ne istediğini | anlamak isteyen şöför Hüse- yin arkasına bakmış, bu es- nada otomabil Şişli istikame- #nden gelen 106 numerolu Ye vatman Süleyman efendi- nin idaresindeki ikinci mev- ki arabaya çarpmıştır. Mü- sademe neticesinde otomobi- lin ön tekerlekleri ile maki- na aksamı ve lâmbalardan biri hurda haş olmuştur. Müsademe esnasinda $0- $ör Hüseyin göğsünden ve pârmaklarından hafif surette yaralanmış, şoför mua Seyfi kaşından, Yuvan alnın- dan, İbrahim yüzünden, Ma- teoda kaburgasından yaralan. miştir. Amele Mehmede bir şey olmamıştır. Bunlardan ş0- för Hüseyin e usta başı Mateo Beyoğlu zükür hasta- “hanesine yatırılmıştır. Diğer- lerinin tedavileri yapılmıştı * © Hâdiseye © müddi umu “müavinlerinden © Salâhaddin B. vaz'ıyet etmiştir. Otomo- «bil Eyüpte karakol civarında | e İ Avz Ccareti ile meşgul bulur | © uman Emin EF. ye aittir. E- “nin E£. diyer kis — Ben otomobili ahpap > larından bir zattan aldım. Tamiratı ile birlikte 400 hi- raya mal oldu. Tamirden cu- martesi öğleden sonra da bana iyi bir şoför olduğu söylenilen Hüseyin Ef. ye otomebili teslim ettim ve kendisine bir tecrübe yapmasını söyliyerek akşam makineyi bana iade etmesini söyledim. Geç vak- te kadar beklediğim halde bir türlü gelmedi. Bu sabab ta otömobilin kazaya uğra- dığını haber aldım. Şüpheli ölüm Veli Efendi taş ocaklarında amele Alinin başına iki ok- kalık bir taş düşmüş ve has- taneye kaldirim ise mecruh orada ö'müştür. Yapılan tahkikatta Alinin başına beş gün evvel taş düştüğü halde giz endiği mey- dana çıkarılmıştır. Hadisede bir cinayet ol- ması ihtimaline mebni tahki- kat tevsi edilmiştir. de Beyoğlu Sulh Mahkemesi İkin Hukuk Hakimliğinden: Mustafa Be yin Rifkı Bey ve Cenan ve Meliha Hanımlar ve Fireynian efile şayian ve müştereken mutasarrıf oldukları Arnavut köyünde Ambarlı derede 36 numaralı bir tarafı Simon ve bazen Manol bağları ve tarafeyni | tariki has ve bir tarafı tariki am ile mah- dut Sultan Beyazıt vakfından 9 dö- nümden ibaret olan tarla izalei şuyu zımnında hükmen açık artırma ile satılığa çıkarılmıştır. 1 — Tarlanın kıymeti muhammi- nesi 675 lirsdır. Halen ipotek ve hac İ ze munllâk muzmelesi yoktur. 2 — Şartnamesi herkesin görebi- leceği vaziyette 930/747 - 931/151 numaralı dosyada mukayyettir. 3 — Tapuda müzeccel ve müseccel hak sahipleri tarihi ilân- dan itibaren yirmi gün zarfında mah kemeye müracaatla haklarını tesbit etmeleri lâzımdır. Aksi takdirde gay £ccel hak sahipleri bedeli mü- zayedenin paylaşmasından hariç tu- tulacaktır. gayri günü çıkardım ve | MLLİYET Aşka dair ne düşünüyorsunuz? (Başı 1 inci sahifede) i de, ben de akla kârayı eçtik di: — Ben anketin cevabını ha- zırladımi... Orhan 5S tutulmağı bakınız n rif ediyo; Bene kında olan: denizle düşünd sınız, SSonra içinize şüphe 5 lir, Bakarsınız ki ii bil beye iğinden bir istika- mele doğru kayıyor, O zaman korkunuz: Âşık oluyorsunuz | demektir... Bu heyelân ne kadar sür'at Hi olursa o kadar çabuk âşık o- lursunuz. Durduğu zaman aşk da tevakkuf eder. Ziayayı toplayan gibi aşk da hissiyatınızı kendi nda toplar ve ona yük- araret verir. Kıskançlıklar, şüpheler, ayrı lıklar, hassasiyetinizi arttırdık ça aşkın yüksek hara tar, Huzur ve sükün ven bir adam, âşık olduğunun farkında bile değildir. İşte bu manâya göre aşk, şüphelen- mektir, kıskanmaktır, ıztırap çekmektir. Ruh bir alevden geçmeden evvel tasfiye edilmiş değildir. Henüz ham bir halde dedikleri bu neviden insanlar olaca | o Hayatında hiç aşk duyma- | mış bir insanın ruhundaki vah- şetten korkarım bütün hayassı yan, şahsiyeti; meydana ge tiren bizi daha kuvvetli, daha yüksek bir insan yapan aşktır. — Devamlı aşka inanır mi. sınız? Masaya elilirini dayadı. Be- birsiz bir iç çekişi arasında söy lüyer: — Bir fırına, o bir kasırga, bir sağanak ne kadar devam &- İ derse aşk da o kadar devam &- der, Ondan sonra aşkın nev'ine ve mahiyetine göre ya bir gö- nül harabesi kalır, her şey mah volmuş bir halde bulunur, Ya- hut tx dostluk ve arkadaşlık denilen çok feyizli bir sükün devri başlar. Buna ancak yüksek ve haki- ki aşklardan sonra erişilebilir. aşkdan daha yüksek bir his var dır: dostluk! İ Aşk, mukadder fakat | dostluk daimi ve ebedidir. Bir sile yuvası, bir dostlu- İ ğun sakin ve güneşli havasında kurulabilir. Hakiki aile saadeti için aşk: fırtmasından sonra İ yeşeren bu feyizli sahaya ulaş- mak lâzımdır. İ Aşkın meyvaları olan çocuk lar, orada yetişir. Ebedi suret- bu Nihayet geçen gün müjdele. | yet geç pertavsız | dir. Galiba eskilerin ham ervah | mızı kendi mihrakında topla | ZAN 2 SALI 4 Birinci sahifed a | M. Venizelos'la mülâkat (Başı 1 inei sahifede) atını hatırlatırım. Türk-Yu an meselelerinde buna müşa- bile biz kle vördiği maraba lez mkye.. ederaime < Demişti ki: Bu meseleleri, matbuatın mü- İ dehalesi olmakscsın, kendilille- rinden halledilmeğe bırakınız. Patrik ünvanı meselesinin asıl | arzu edildiği şekilde * halledil miş olduğuma gördünüz.,, İşte ap lecağim şey şudur: Nerde & varsa “ki heriki ta oldu hüsnü rafta mevcut na €mi nim- orada anlaşmak kolaydır. k zamanları gelme- lalledilecek karıştırmaya- yen meseleleri 1 Bütün metalipten vazgeçe rek ve Yunan ırkının bütün ne- sillerini okşayan, bütün ideale makla Y | manistanın men fik İ hareket etmi şolduğunuza ne suretle kani olabilirsiniz? — Evet, hiç olmazsa şahsan leyebilirim ki, ben, bü metalibattan kat'i surette fi gat etmek m geldiğine sar- sılmaz bir kanaat hasıl ettim. Beş asırdan beri mânasız bir kelimeden ibaret olan Megato İdea'yı, biz bir hakikate kalbet- Çünkü o zamanlar ahvalin icabı böyle idi. Yunanistan he- mön bütün dünya ile birleşmiş ve ideallerinin tahakkuku için mücadele etmişti. Metalibatımı İ zın kâmilen tahakkukuna mâ İ olan sebepleri şimdi tetkik ede- cek değiliz. Fakat bu gün hudutlarını nihai surette cizen Yunanistan, | bu hudutlar dahilinde bilâ isti; na bütün memleketlerden, hat- tâ Fransadan daha mütecanis bir milleti toplamış bulunduğu için, herhangi bir istilâ harbi- ne girişemez. Eminim ki Yuna- nistan kendisini böyle bir badi İ reye atamaz. bir faidesi yoktur. Fakat o kadar haksız ola- rak bıraktığımız Şarki Trak; — Hattâ.ne de izi temin ederim, Bir kaç kilo- metre fazla veya ehemmiyeti olabilir? Ben size Peleponezden değil, işlenme- miş yeni topraklarımızdan bah- sediyorum. Bu topraklar işle- nirse Yunanlılar daha büyük milletleri ferihu fahur yaşata- bilir, Binaenaleyh badirelerden hali kalmayacak bir tevsii ara- zi politikasını ne diye takip et- meli? — Ankara itilâfları her iki taraftan hiç birinin sulhü ihlâl etmemesi esasına İstinat edi- yor. Fakat bu pek nazik sulhü bir üçüncü taraf ihlâl ederse, Türkiyenin bu itilâfa sadık ka lacağını ve milli menfaatlerinin sevkettiği larafa geçmeyeceği- ni zannediyor musunuz? | — Böyle bir şey olabileceği- İni zannetmiyorum. Hattâ bir rini .tam; 4 — Müzayedeye iştirak edecek | te birleşmiş olan iki kalp, ha- | muharebe olsa ve Türkiye öbür zevat yüzde 7,5 kuruş teminat çesi depo edecektir, — Gayri menkulü mezkürün ta- itibaren bir ay zarfında 1 pazar günü saat on Sulh Mahkemesinin nda arttırması icra olunacak ve en çok arttıran zatın üs- tünde bırakılacaktır. 6 — Üstünde bırakılan zat bedeli müzaycdeyi beş gün zarfında verme pıceburdur aksi takdirde muane le fesh ve farkı Bat ile zarar ve zi yan ondan tazmin edilecektir. Şerai- ti mesrude dairesinde talip olanların başkitabete müracaatları ilin olu nur, ZAYİ; - Sahibi bulunduğum 807 numerolu otomobil plâkları zayi olmuştur, Yenileri alnacı yilerin hükmü olmadığı ilân olunur. Kadıköy, Mühürdar No. 74 David Baner ettim. Yenisini hak © ettirdiğimi ve mezkür mühürle kimseye düyumum olmadığı ilân olunur. o Mütekaidini askeriyeden Binbaşı Ahmet. Hafif bir zelzele oldu İSTANBUL, 13 A.A. — Rasathanedeh verilen maltmata göre bu ge- « yarısını 26 dakika 43 saniye geçe cenup istikametinde ve 350 kilometre İnesafede hafif bir höreketi arz kaydedilmiştir. Zelzelenin istikameti cenup | retli bir vâdiye girdi. Korkarım | biribirlerine samimiyetle | bağlı kalırlar. İşte aşkın saa- deti budur. — Sevmekten mi ten mü zevk alırsınız? — Sevmek, aşk babında bir i Yani seviş- mek mânasına gelir. Sevilme- evmek bir gün sevilmeği eklemek demektir. — En büyük aşkınız? Aşk hakkmdaki - fikirle- rimden bunu istitlâl edebilirsi- niz evli bir adam olduğuma göre, — Niçin seversiniz? —Güzen olduğu için mi, iyi olduğu için mi, sevimli olduğu için mi, zeki olduğu için mi, weriz şüpheliyim. Her halde seven, kendi idealini sever, ha- lini sever. “Nedim,, in beyti buna veri- lecek en güzel cevaptır: 5 Yok bu Şehr içre ssetdiğin dilber Nedim, görünmüş, | sevilmek- Bir perisutet bir hayal Oofmuş sana... Ve sonra gülerek ilâve etti — Aman bu bahis pek hara- çan pek ar gerbe müteveccih olduğundan İzmirin garp mıntakasında oldu- | beni tekrar âşık edeceksiniz!.. elimin edilmektedir. ak- (yat güneşinin batacağı âne ka- | tarafa geçse, Yunanistana hü- İ cum edeceği kat'iyyen aklıma i gelmez. Zira bu gün Türkiyeyi | idare edenler, kat'iyyen emi- İ nim ki, Türk - Yunan dostluğu nu ve ber iki memleket müna- sebatınm takviyesini gıllügış- sız ve samimi surette arzu edi- yorlar. Söyledikleri sözlerin Fi- kirlerine samimane terceman olduğuna eminim. Zaten iki memleketin müşterek menafii de bundan ibarettir. Bugün Yu manistan ve Türkiye o Avrupa- nın hakikaten en sulhperver hü | kümetleridir. Anadolu ise Fransadan daha | çok büyüktür ve nüfusu ise pek Bu vaziyette Türki. a topraklar kazan- | mak için, bir fethü istilâ harbi- ne girmeğe ihtiyacı var mıdır? İ ZAYİ: - İstanbul İhalât göm- rüğünden 5/4/931 tarihinde 34969 'numerolu beyannamenin imrar et İ müş olduğum KIZ.F. markalı on beş İ balya pamuk mensucat 201645 nu- İ merolu makptz kazaen zayi eyledi- | ğimden mushai sanisini alacağımdan ilân olunur. TEMMUZ Çünkü atmakta | noksanın ne | 1931 | Açıkta kalan İ memurlara maaş | (Başı 1 inci sahifede) | Yeniinşa edilen demir yok. İ tada Tesikek İ mayanlar üzerinde Nafıa vekâ- İstince tanzim olunacak tarife pİcre tevfikan ücret alınmak şar | tile nakliyat icrasına mezuni- | İ Maaş İmiktarları ile fi tatbikini temin kadrolarm in aşağıda ya zilı şekilde muamele yapılacak- | tir İ tatbik edil 1931 İ mali senesi zarfında bu kadro- larda tekaüt veya İ dolayısile vaki olacak münhal- İ lere tercihan veya naklen tayi edilenlsr tayinleri tarihlerin.” den itibaren bir sene müddetle sabık maaşlarını alırlar, Bun- lardan mütevellit teselsüller ay ni esasa tabidi Teadül cetvelinin 14 üncü derecesine (14 dahil) tekabül eden miktarda ve bundan daha dun maaş ve ücretle istihdam edilenlerden vuku bulacak inhi lâllerde bu Kayıt aranmaz. z Namzetler ten sonra sair esbap ? — İ931 mali senesi zarfın da tatbik edilecek kadro dahi- linde münhal vukuuna kadar el yevm namzet bulunanların va- zifelerine nihayet verilir. Kad- ro dahilinde vuku bulacak mün hallere evvelâ ayni silsile dahi- İlinde açık maaşı alan memur. İlar tayin edilir. olan veya kadro dahilinde kalan memur pamzetleri ile maiyet memurla rı ve polis namzetleri vazifele- rinden çıkarılmaz. Açık maaşı Açıkta kalacak o memurla Mmemufin . kanununun 85 in. | maddesi hükmüne tevfikan a- İ çik maaşı verilir. Bunlardan filen İP seneyi” doldurmuş o- lanlâr Vekâletlerce tekaüde sev kolunur. Açıkta kalmış memur lar bulunduğu derecede veya bir derece dunundaki münhal memuriyetlere hariçten memur alınmaz. Bu münballer ve bu- lunduğu derecelerin bir derece dunundaki münhallere en evvel açıkta kalan memurlar yerleş- | tirilir. | Derecesi dahilinde veya bir derece aşağısındaki vazifeleri kabul etmeyenlerin açık maaş- arı kesilir. Kabul O edenler kendi derece ve silsilesi dahilin deki ilk münhallere tercihan tayin ve kendi derece ma rı üzerinden tekaüt hakları mah- fuzdur. Komisyonlar Lâyihanın diğer bir madde- sine göre umumi ve mülbak bütçelerden maaş vöya ücret alanlardan bir dairenin herhan gi bir işi için teşkil olunan ko- misyonlar ile muht, veya idarelerin işleri olunan komisyonlara memür e- dilenlerin ve ücretli daimi müs tahdemlerin maaşatının tevhit ve teadülü hakkındaki kanunun 15 inci maddesinin son fıkrası hükmü tatbik olunmayacaktır. Ancak bu komisyonların bulun dukların mahallin gayri yerden kilece tâyin olunacak mikdarda masârifi zaruriye verileceklir. Vazifeleri o kabn! etmeyenler Dil heyeti bu hükümden müstesnadır. Maaşına muadil olarak ücretli kadrolarda teklif olunan vazifeleri kabul etme- yen açıktaki memurların açık maaşları kesilecektir. Kabul e- dilenlerin eskiden bulundukları derecedeki memuriyete tayin hakları mahfuz kalacaktır. A- çık maaşı alanlardan hükümet- çe berhangi ücretli bir vazifeye veya sermayesi ekseriyeti devlete ait bir şirket veya idi reye intihap ve tayin olunup €s- ki memuriyet maaşına mukabil veya daha ziyade bir ücret lanların açık maaşları kesile- cektir. Vekâlet maaşı Bir vekâlet veya idarenin kad rosunda gösterilen (her hangi bir memur ve müstahdem kad- fasıllarındaki tahsisat | İ 1 — Fil kadrolar temamen | | celbedilecek olanlara Heyeti ve | Politika (Başı 1 inci sahitede) nit geldi arkasından s Mehmet ve nihayet tan haini Vahdettin. Deli Aziz, aptal Murat, o kanlı Hamit, Dervis Mehmet, vatan haini Vahdettin ve sarsak Mecit.. Bu ve latma et dışına gönderdi ğ ebebi bir hanedan soy zuzlaşmasının, bir hanedan te- fessühü ini i in ne enaşt milyon kere hi verir. TARİH Evet, bu hanedandan kaç kumandan yetişmiş oldu unu bitir kat Osmanlı imparator! nı olanca şere- İ #ini ve fetihlerini milletten ye- tişen kumandanlar yapmıştır. Son asırlarda ise, saray ve ha- nedan boyuna memleketi * yık | vatanı korumağa uğraşmıştır. Anadolu ve Rumeli ta son kadar bu ba idi ve bu hanedan ni hayet romanollar kadar türk düşmanı olmuştur. Kanlı Ha- midin mabeyni Arap ve Arna- vut dolu idi, Kanlı Hamidi Türk nöbetçisi beklememi. | Bu hanedan ne Türk toprağ Jr, me Türk köylüsünü, Türk kelimesine kadar bu milletin hiç bir şeyini sevmemiştir. Mü tarekede maarif nazırı Rum İ beyoğlu Fahrettine > mektep kitaplarından Türk kelimesini çıkartan hu hanedandır. Sarayın keyfi ve budalalıği için lüzumsuz akan omazlâm Türk kanı toplanabilse kaybet tiğimiz kırmızı denizin hakiki. si vücude gelebilir. İŞTE BU ALÇAKLAR- DAN BİRİ Evet, işte bu alçaklardan biri Türk ismini ve — Mustafa Kemal ismini ağzına alarak ko nuşuyor ve alt taralında küfür etmek için bile olsa, bu deliler, aptallar, kanlılar, dervişler ve hainler tayfasının - bunak ve sarsak halifesinin Tâkırdıları- nı kendi gâzetelerimizde neş- retmemeliyiz. Yalnız son yüz senelik cinayetlerinin hatırası- m unutmak için yedi bin sene süküt etmeleri lâzım gelen bu şeni millet düşmanlarının se- sini duyma bütün si- nirlerini yerinden oynatıyor vicdanını kökünden mustarip ediyor. Falih RIFKI . tile o vekâlet veya idarenin her hangi bir kısmında istihdam o- lunabilecektir. Bu suretle istih- dam edilenlere vekâlet maaşı ve ikamet yevmiyesi verilmeye cektir. Ancak bu suretle istih- dam edilen hâkimler hakkında srcirah kararnamesi hükümle ri tatbik olunacaktır. Yukarı derecelerdeki vazife ler maaşatı karşılık gösteril. mek suretile daha aşağıderece- lere memur ta; olacak- tr. Meccani taleberiin adedi 915 İ mumaralı kanunun tayin ettiği mikdara ininceye kadar liselere ve orta mekteplere leyli ve mec cani talebe alınmayacağı gibi yukarıda yazılan kanunun koy- duğu esaslara binaen lise ve or ta mekteplerin iptidai kısımla» rına leyli meccani talebe alına- mayacaktır, Avize yok Vekil ve müsteşar odalarile kabul ve içtima salonlarından ve müstakil idarelerin riyaset odalarile müstakil umum mü- dür ve kumandanlıkların oda larından ordu müfettişleri ile kolordu kumandanlıkları odala rından ve vilâyet makam odala rile içtima salonlardan gayri devlet dairelerindeki elektrik tenviratı 6 - 8 metre murabbar zemin sathına yüz volt hesabile la yapılacaktır. Bu dairelerde ziya kudretinin zıyama sebep o lan avizeler kullanılmayacak. ” | Şerif Zeyd bir | en geçen yazıl: | Kral Feysal H gidiyorlar İ (Başı 1 inci sahife fendiye ; tel şinci noteri bu işleri t intaçla tavzif buyurmuşlal Kral Hz. nin İstanbuld lunan hemşire ve birade! terkettikleri e 40 kadardır. Bunların meşhur Angurya ç ğer iki büyük ç şıda 17 d mında büyük Yeniköyde bir yalı, Büyük de bir köşk ve saire vardırıl lârın mecmuu kıymeti 250 lira tahmin olunmaktadır. Kral Feysal Hz. dün öğl İ meğini sarayda yemişler müddet istirahattan sonrağ dörtte Ankara motörile Bi ayı teşrif buyurmuşlardır! | iyetlerinden yalnız fraklı firler vardı. Fluryadan Sarif deki Çırçır suyuna gidilmiği burada o bir müddet kaldil sonra, Trabyaya giderek katlıyan otelinde akşam Yy ğini yemişlerdir. Kral Hz. bu gün saat İğ da hususi trenle Alpulluy&i decek ve şeker fabrikasını ceklerdir. Şehrimizden bi şam hareket eden ekspres Kİ rma Şark Şimendiferleri ti fından Kral Hz. ne mahsus mak üzere hususi bir vagol ve edilecektir. ş Ekspres Alpulluya mu lat ettiği zaman, Kral HZ. vagona binecek © ve Viyasi | gideceklerdir. Evvelce yazd | mız gibi, Kral Hz. Viyan bazı doktorlara kendilerini # | ayene ettirecekler ve tak üç gün kadar kalacaklardır. yanadan İsviçrenin Bern şel | ne geçerek kendilerini geçe İnme tedavi etmiş ve tedavilei den istifade eylemiş old doktorlara bir müddete ted edildikten sonra, Fransa ce şehirlerine gideceklerdi dan Mısır, ve Maverayi Şef tarikile ve tayyare ile İrakâ İdet buyuracaklardır. Memiği İ ketlerine muvasaletlerinin | ll ortalarına doğru vaki ol İ ğı anlaşılmaktadır. | Kral Hz, bu gün öğleden İl | vel İstanbul matbuatı münfğ illerine, ağlebi ihtimal bilv İ ta, beyanatta bulunacak ve | kiyedeki seyyahatleri İda ihtisaslarını tebliğ buyt | caklardır. | Vali ve belediye reisi Muh İl din Bey dün Dolmabahçe safi yma giderek Kral Hz. ne tazimat etmişlerdir. “| | J hak Kral Hz. ne hududa kadi İ Türk mihmandarları refakat İ deceklerdir. İraklı misafiri İ den Nuri Paşa ile Rüstem İ teşrifatçı Saffet Paşa ve yav Tahsin Bey Viyanaya dar refakat edecekler ve yali Saffet Paşa ile Tahsin Bey Hİ | Bağdada kadar maiyyetlerini İ bulunacaklardır. Spor Avrupa ağır sıklet boks şampiyonu LONDRA, 12 A.A. — Bl nelmilel beks federasyonu Ki ibi urumiliği Bruxelles'de Temmuz 1931 dö Avrupa let şampiyonluğu için b sör Griselle ile Charles arı da yapılan müsabakanın netif sini bügün resmen ilân eti tir. Boksör Charles'in müse#b kanın galibi ve Avrupa şar İ yonu olduğu bildirilmiştir. | Viyanada yeni bir 9j spor meydanı VİYANA, 12 A.A, — Re cümbur, hükümet erkânmulu, firlerin ve azim bir halk küt! in iştirakile Viyana belet | si tarafından yapılan spor © 4 danmı açmıştır. Bu meydan “| bin kişiyi istiap edecek ©©Ü) mette olup dünyanın en büy” sahalerinden biridir. Bu ve ümhur ve Viyan? tarafından mutw 2

Bu sayıdan diğer sayfalar: