21 Ekim 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

21 Ekim 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sinema Tefrikamız : 4 Nİ Sinema âleminin Gizli tarafları Filme alınacak bir rev: Sahne vazıl Film çevriliyor , Stodyonun filme alı- gan bu kısmı, büyük bir mü- ne kutusuna benziyor. Her fx duvarlar, kapılar, gaz ın sesi buraya kadar gelme 48 diye kalın — pamuklularla planmış, geride derecei hararet elli. Deliht lâmbalarınm kuvvet- : ışıkları, aynı zamanda öyle yi hararet neşrediyor ki, Sah: ez kebirin güneşi bile bu ka- bunaltıcı değildir. Terle terleyene.. Mendil değişti *en değiştirene.. Dışarıdan 868 #elmesin diye içeriden harare- dışarıya bırakmıyorlar. Hiç © çıkarmayan ,vantilâtörler dile Sungliht'lein o hakkından <lemiyor. is Orta yerde bir “set, İçte şu manzara,. Bir sayti pisı., Önünde kırmızr örtü bir sofra, dört beş sandalya. Sandalyalardan — birinde bir Benç kız oturmuş, ağlıyor. Tıs yok.. Bir taraftan mik- fonun biraz gerideki kapalı Odaya uzanan teli genç kızın içkarıklarını var. ötemadiyen dönen pelikülle- Böğsünün inip | kalkşlarını İptediyor a |, Tam o sinrada ortaya kolla 4 pvalı bir adam çıktı ve elle i kaldırdı. Dönen peliküller Ee kızın hıçlarıkları dur- bey <olları srvalı adam asabi “le haykırdı; a, 7; Mary bu sefer de olmas deng öliyorsun amma, çektiğin ay ni iztırabı belli edemiyor- kış y Atıkından hakaret gören yle mi ağlar? Sen âşık hip pi$ te hakaret görmedin dah, Piraz daha sinirli, | biraz canlı.. Marş! vg lydann! Film yeniden çev yı tE defa, on defa zavallı sa üng Mary gözünde yaş, göğ- İyi e feryat bulabilmek mec- ha Yetindedir. Tâ ki kolu si 4, “dam gönlü oluncaya ka Mügostm Lehman kulağıma | >> Sahne vazın.. Dedi, bu a Talay sahhas bir. “deha,, dır | k, 38 adamların “müşahhas ki, Seha, oldukları ekseriya #ahneyi sekiz on defa tek- B, *ttirmelerile © anlaşılıyor. Şatm her sahne için mües- İki? Ziyan ettirdiği pelikül büğe Uzunluğu, dehasının ölçü kiç Meselâ tarihi yeliz on Napoleon askeri tiye değil mi? Bu askerlerin hüçgekleri elbisenin — yeniden Naş; *©se terzihanesinde dikil- e razı olmaz: Ay, Yeni elbise, filmde belli » der, ayoyitlaka müze müdüründen iyiplson devrinde askerlerin Np ği üniformalardan sekiz N «sinin alınmasını ister. A ,Deha,, nm bu nevi icaplari itssese katlanmak mecbu ya pdedir. Çünkü “deha, or ayi #aheser kayacak. Şar Lar va arasında nakarat kabi- söylediği bir söz de şu- kaydediyor, bir | <raftan da film makinesinin | © Yazan: Mare Steier ü rahnesinden evvel ; — San'atta bir tek hakikat memba vardır: yat! Ben kuvvetimi daima oradan alıyo, "Dahiyane bir söz değil mi? Dostum Lehman anlattı: — Sahne vazılarının yerden Sinemaya girmek isteyenle: den ekseriya böyle «Şeks ap- pel» ler aranıyor göke kadar hakları vardır. Çün kü bir filmin muvaffak olup olmayışnda en evvel mes'ul tutulan kendisidir. Onun için sahne vazı, deha ve şöhretine bir tek toz kondurmaz. o Ona mes'uliyeti — nisbetinde geniş bir salâhiyet te verilmiştir. Bir defa senaryo intihap edildi mi, artistleri seçmek onun hakkı. dır, Bazan sahne vazır senaryo ya göre, artist bulmak için is- terse müessese hesabına devri $lem seyahati | yapabilir. Bir, HAFTAN Elhamra'da Şen insanlar Elhamra bu hafta “Şen in- sanlar' yolca şarkılı ve sözlü bir ope rettir. Filmi şöyle hülâsa edebili- riz: deniyetin henüz © uğramadığı bir havali.. Parlak bir sema altında ve Bahrimuhite karşı olan bu dün ya cennetlerinden Bora-bora adasının iptidai bir hayat sür- mekte olan sükkânı, saf, dilber hattâ bir ilâh kadar güzel bir delikanlı olan Matahi'den da- ha mahir bir balıkçı, daha me- tin bir avcı, daha yılmaz bir yü zücü tanımazlardı. Bu harikai tabiat delikanlı Matahi, hemırkı olan. ve tabiatin kendisine bilümum gü zelliklerini bezletmiş olduğu Reri ismindeki genç kıza deli- cesine meftundu. Fakat ne ya- bütün mevcudiyetlerini ilâhi bir sevginin benliğine kay bettikleri bir sırada baş uçların da ani bir felâket belirdi. O da: Bütün bu hattı üvtüva ada İlarını tahtı hükmünde bulundu rmakta olan büyük reis,o sıralarda ufül eden mukaddes bakirenin yerine getirilecek o İlan kızı Bora-bora halkından intihaba karar veriyor ve dola. e de en münasibi olan Re tihapla Mukaddes Baki- ın ederek ebediyete vakfe- dilmek üzere mabede kapatıl- masina karar veriyor. Artık bundan sonra Matahi tır.. Birincisi kaderin kendisi- ne lâyik gördüğü bu felâkete in kiyat etmek yahut ta genç kızı henüz daha mabede kapama» dan rizasile kaçırmak.. Zaten bütün hayatı serbest geçmiş olan bu iki genç için bu na karar vermek bir an mese- lesi teşkil ettiğinden bu ikinci şekil kuvveden file çıkıyor. bir havayı aşk içinde yaşayor ve bu hayat epice bir müddet devam ediyor. Günün birinde bulundukları adaya — bir gemi yanaşıyor ve bu geminin için- de Reri'yi mabede götürmeğe memur edilen ihtiyar muharip Hitu çıkıyor ve pek tabii ola- rak Reri ile Matahi'ye tesadüf te geçikmiyor. Reri için tekrar sini beraber gelmek için tazyi- ke başlıyor ve nihayet Reri'nin gelmiyeceğini anlayınca kızı tehdide ve dolayısile de şayet üç güne kadar sevgilisi Matahi nin öldürüleceğini kıza bildiri İ yor. didi acaba kızın üzerinde ne gi bi tesir yapmıştır. : Netice malüm? Fedakârlık! Km LL 0 | giyindirip kuşandıracak beli on bin kostüm var. Her devir. deki bütün dünya ordularının | her rütpesine ait üniformayı İ bulmak mümkün © iken, gene || bazan böyle müzelere mühtaç il a ik 4 Dekor dairesinde kutuptan çöle kadar manzaralar var mahalle tiyatrosunda çalışan silik bir: kızı, yıldız payesine çi karmak onun elindedir. Bu se- bepten sahne vazımın hudut- suz bir kudreti vardır. O, bu il indir ki, se- Ibisesini e yaptırmaz. Devrin e i müzeden aldırtır. Yalnız bizim kostüm dairemizde yirmi asrı i kalırız. İ OBu münasebetle öğrendim İ ki, müessesenin meselâ dekor dairesinde beş altı yüz dekor yatıyor. Kutup manzaraların. dan Hattı üstüva gölüne, Çin maçından Babilin asma bahçe lerine kadar her yerin dekoru bazır.. Sonra gene öğrendim ki, müessese milyonlarca kilovat sarfediyor. Pelikülleri ise kü- | rei arzı on dört defa devrede- cek kadar mebzüldur. O zaman sahne vazına hak verdim. Böyle bir yerde “de- ba,, smı istediği şekilde isbat edebilir. isimli bir film gösteri: | İ yor. Bu film tamamile İspan- | | Hattı üvtüva denizleri... Me | * için yapılacak iki çare kalmış- | | den telâkki ediliyorsa cehennemi bir hayat başlıyor | zira Hitu mütemadiyen kendi. | e N FİLİMLERİ Melek'te Tabou “Melek bu hafta “Tabou,, isminde uzak diyarlardaki bir aşk macerasını tasvir ediyor. Bu filmin mevzuu şudur: Büyük muzik hollerden birinde yıldız ve pek büyük hir san'afkâr olan Mağda Martin çalışmakta ol- duğu tiyatronun sermayedarların- dan Frederik Del VAY tarafından delicesine sevilmektğlikiir ne ka- dar Del Val tiyatronün”sahiplerin- Asıl serma yeyi veren Del Val'ın ihtiyar sovda İs milyoner Madam Morel' kat Del Val'in elindeki Böra Muğda dân başka yeni yıldızlar almasına kifayet etmediğinden Kyatronun iş- leri pek parlak gitmiyor ve dolayı. sile de Madam Morel merede ise ver mekte olduğu parayı kesmek üzere dir. Fakat tam bu sıralarda Madam Morel Del Val'a kemekân para ver. mekte devam edeceğini ancak ken, disinin gizlice sevmekt& olduğu bir şarkıcının tiyatroyA angaje edilmesi ni şart koşuyor. Fakat aynı ak, Mağda bir lokantada | Raul Rolan isminde genç bir tenor ile tanışıyor ve kendisine kari hissettiği senpati dolayısile kendisini evine davet bile ediyor... Ve nihayet Bor iki taraf ta biribirine bigâne kalamadığından | evleniyorlar, Diğer taraftan Morehin sevdiği delikanlı Rayl'dan başkası olmadığından - delikanlının birden bire ortadan kaybolmasmdan fevkalâde telâşa düşüyor, zira Mağ da delikanlı ile evlenirken esaz şart olarak birdaha sahneye çı > m ileri sürüyor, Fakat delikan), peşini barakmamağa karar veren yan dam Morel, Del Val'ı tenorunu , bul mağa memur ediyor. Büyük Rus art, Far) sem “de sevdiği artisi | de hardal serpiştiriniz ve çora- Fakat bütün hayatı sahnede ge- çen Raul bir gün Del Val'le karşı- laşıyor ve nasılsa Del Val bunun Nadam Mörel'in tenoru olduğunu anlayınca şeytani bir plân kurarak Raul'u tiyatroda Madam Morel'le karşılaştırıyor ve esasen Raul'de bu sessiz hayattan usanmış olan Raul Del Val'in teşvikile tekrar sahne ha- yatına avdete ve bu kararının tat- biki için de Mağda ile ayrılmağa karar veriyor. Aradan birkaç gün geçiyor ve Mağda da tekrar sahne hayatına av- | det ettiğinden biribirlerinden haber- İ leri olmadan kocasile ayni sahnede oyntyor biri dans ederken diğeri de şarkı söylüyor... Büyük muvaffaki- yet kazanan bu iki genç: insanım sahne hayatında in seviş meğe müni olmadığını da anlamak- la gecikmiyorlar aradaki sui tefeb- hüm çabuk zail olarak tekrar san- detlerine kavuşuyorlar. Bir sinema artisti nişanlandı Los - Angeles, 20 (A.A.) — Sinema meraklılarından bir çoğunun tapınmak derecesin- Richard Ro- mâlılardaki yak'a kahraman- larma yakışır şerait dahilinde nişanlanmıştır. Richard iş âleminden çekil. i miş büyük bir tüccarın ikinci i kızı olan ve bugün kendisinin | nişanlısı bulunan Mis Vinif. İ red ile tanışalı o tam beş sene j olmuştur Tesadüf Richard ile nişan- İ ısını son günlerde karşı karşı İ ya getirmiş ve bu karşılaşma neticesi olarak nişan merasimi yapılmıştır - isti Anna Sten Bilmek lâzım Bir kaç tavsiye Bir ıtır yaprağı ezilerek vü cudun pıçakla veya sair suret. le kesilmiş bir yerine tatbik edi | lirse, küçük yaranın sür'atle kapanmasına hizmet eder. Yarı ceviz yağından ,yarı | yasemin yağından & mürekkep bir halita acıları dindirir. Ade- leyi kuvvetlendirir. o 25 gram vazelin, 40 santigram yıkan. mış kükürt ve 8 gram (tatlı | badem yağından mürekkep po mada ile haftada iki defa saç | derisine masaj yapılırsa saçla- rın sür'atle uzamasına ya eder. Soğuğa karşı ayakları muhafaza için Çorabınızın içine toz halin- bınızı ondan sonra giyiniz. Har dal kanın cevelânmı (teşci edecek ve bu suretle kışın aya ğınızdan ; rahatsız olmıyacak- sız , Çorap ve eldiven Modada teferruatı ihmal et mek nasıl kabil olur? Bu kü- çük şeyler heyeti umumiyeye ahenk ve zerafet verirler. | Meselâ — eldivensiz ve yahut | tam manasile bir tuvaleti düşünün Eldivenlerde . cinsi, rengi ve uzunluğu nasıl bir zerafet ifade ediyorsa, şimdi çorapla: ra da topuktan müselles şeklin de on santi koyu renk ili koyunun ekseriya çorabın ken di renginin koyusudur. Fakat bazen de büsbütün zıt bir renk tedir. Meselâ siyah o çorapta beyazdır. Ahengi bozmamak için bittabi iskarpinlerin rengi ve formasını ona göre intihap etmek lâzım geliyor. Süngeri temizlemek Ilık bir suya koymalı ve içine li- mon sıkmalı, Sonrada temiz bir su- da yıkamalı, Diş fırçaları Diş fırçasını “alırken, en sinden almak lâzımdır. Kıllarını kay beden diş fırçaları, sadece dişleri fur- çalarken berakdıkları nahoş tesirle kalmazlar. Bazanda tehlikeli olurlar. Zira boğazdan içeriye giden bu nevi küçük şeylerdir ki, apandisite sebe-| | biyet verirler, Sabah, akşam diş fırçanızı kul- lanmazdan evvel, fırçayı içine bir miktar “o okzijene,, dökülmüş kay- nar suya batırınız ve sonra kılları yukarıda olmak üzere kurutunuz. Yahut fırçayı kullandıktan sonra skar suda iyice yıkamak ve kurut-) mak da muvafıktır, Yalnız tekrar kullanacağınız zaman fırçayı kolon. Ya suyuna dır, Ağız ve diş etlerindeki küçük, büyük arızaların en birinci sebebi, | fena istimal edilen fırçalardan ileri gelir. Evlendikten sonra Fırtınalı bir gece... Şimşekler dur madan çakıyor, gök mütemadiyen gürlüyor. Ali Bey yatağında... Birden müthiş bir sademe.. yıldı rın yatak odasma giriyor, Ali Be yi yatağından kaldırdığı gibi dıvara doğru fırlatıyor. Ali Bey bir tarafının Körili karık. madığın anlâmak için vücudunu yok | ladıktan sonra diyor ki: | — Peki karıcığım, kalkıyorum. Mektup Kadın elinde bir mektup hiddetli hiddetli salona geldi ve kocasına çı- kiştız — Herif, bu mektubu çekmecen- | de buldum, —e — Hangi kaltağa yazdın bu mek- tabu? — Aman hanım, nişanir iken sa.) na yazdığım mektup bul Tarih dersinde Akalliyet mektebinde tarih ho- cası Necmi Bey hasta olduğu için, yerine Veli Bey vekâlet ediyor. Veli Bey şöyle böyle ders verdikten son- | ra dedi kiz | -- Kimös hirgey sormak istiyor | mu? Küçük talebeden biri ayağa kalk b | — Ben varım efendim, öteki ho- Siyah beyaz kareli, kol ve yaksa kenarları şerit kürklü yün ” “Soldaki pembe benekli müs Jin rop, sağdaki resimde : pan- in.) talon beyaz pikeden, gömlel benekli müslindendir. Küçükler için iki model Hanım, aşçı kadma: — Balıkları kızartmadan evvel yıkadın mı? — A hanımcığım, bütün ömrü suda geçen hayvan yıkanırmı? Bıyık ve saç Feysi her şeye, merak eden bir çocuktur. Geçen gün am casına sordü: — Amca, senin meden saçların yok : — Çünkü benim kafam mütema: İ diyen işlerde onun için. Şimdi anladım, dedi, ablamın neden bıyıkları çıkmıyor. Kellog misakını ihlâl edenlere karşı NEVYORK 19 (A.A.) — M. Murray Butler, Kellog mi- sakını ihlâl ederek harp usulü- ne müracaat eden milletler üze rinde iktısaden bir tazyik icra. sı için Amerika müttehit cüm- huriyetlerinin yardımı temin imkânını tetkike memur bir ko mitenin teşekkül ettiğini bil. dirmiştir. Komite azaları ara- sında Amerika eski Londra se firi M. Houghton, Amerika bey nelmilel Ticaret odası ikinci re isi M. Simos Trawn ve maruf iktisatçı Norman Davis bulun- camız ne zaman gelecek? maktadırlar,

Bu sayıdan diğer sayfalar: