3 Kasım 1931 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

3 Kasım 1931 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Taj Kadın ve Moda | | Amerikalı kız. Bir İtalyan gazetesinden okuduk, bugünkü Amerikan kızını anlatıyor. Bu yazıdan anladığımıza göreAmeri »kalıkız bugünkü görüşümüze vean İayış telâkkilerimize reğmen, daha çok başka ve daha çok ileridir. Şu satırları “Yazıhancleri, garları, meydanla rı, vapurları, hülüsm ber yeri doldu ran bu genç kız orduları bir bakışta bile Avrupalıya hayret verirler. © kadar faal ve covvaldir ki anlamak, yeni bir şey görmek ve öğrenmek hususundaki tecessüsleri çok ileriye gitmiştir. Asırlarca kadının cemiyet te hiç değişmeyen mevkiine alışan- lar bu manzaranın karşısında meb- hutturlar, Avrupalı kızın mahdut ve asabi haline nazaran, o Amerikalı kızın münkeşif, harekâtında serbest, zeki ve açık karakterde oluşu büyük bir tezat teşkil eder. Avrupada hâlâ iç- timai hey'etin bir türlü kurtulamadı İı bağlar ve şekiller hâkimdirler. A merikada böyle şey yoktur. Ameri- kada kadın her yerde mevcuttur ve İçtimai hayatın bütün faaliyetlerini daha ziyade canlandırır. Binlerce genç kız ve erkeğin ka- rıştığı bir yerde cins farkmı | göre- iz. Sadece temiz bir arkadaş- hâkimdir. Akşamları kütüp hanelerden, kolarına kitaplar, tabur tabur genç kızlar çıkar. Yazıhaneler ve mağazalar kapandığı zaman, 80- kakları alay alay kızlar istilâ eder. Hepsi temiz giyinmiş, hepsi güzel, hepsinin sıhhati yüzlerinden fışkırı yor, Bu kızlar, o akşam ne yapacak- larını düşünerek, hızlı hızlı ve kim tenin yüzüne dan yürürler. . Bu yeni kadın tipi ideal bir tip- tir. Akşama kadar evinde, eilnde bir romanla miskin miskin oturup ta kafasını olmadan hayallerle yormuş, sessiz, solgun bir Avrupalı kızla, ak yeni gördüklerini, yeni anladıklarını anlatmağ müheyya bir Amerikalı kız arasında elbette büyük bir fark vardar, Bu Amerikalı kızın o kafasında *insi meşguliyet o kadar yer tutma- mıştır ki, meselâ yolda bir gün kendisine bir az dikkatle baksa, bu kız hayret içinde kalır. Bu adam ni $in dikkatle bakıyor diye. Bu hayret o kadar gayri ibtiyari ve tıflânedir ki, Avrupalı şaşırır. tıklarını hi lah, Allah! bu adam da bana niçin böyle bakıyor?,, diye şaşarlar ve bu bakışın ifade ettiği manaya varamaz. İsr, Ve onların hayreti dikkatle bakan Avrupalı gi mevkie düştü hı çevirerek yürür. toknk ortasında ka: wrf gelen ecnebilerdir. Amerikalı kızın erkeğe karşı bu âkasızlgı, en büyük cazibelerinden şı göstermekte bir saniye tereddüt Bu hareketin önce gayri ah- ili olabilmesi ve yahut erkeklerin yvani hislerini tabrik edebilmesi timali İbarklara, bahçelere, kırlara, plâjla- fa, sadece sıcağın ağırlığından kur- tulmak rl pek açk saçık gelebi . Ve bütün bunlar da üç yaşında ir çocuğun tıflâne masumiyetini se #ersiniz. Bu kızlara dikkatle bakan ka-| lin attığı zifo Şehir için fantezi yünden-yarı kürk, yaf kumaş matte necekse, evlendikten sanra, diğer bü tün mesleklerinde gösterdiği ciddi- yet, teyakkuz ve dikkati evip- ve Tir, Bilmek lâzım Aynalar Aynaların sirri rutubetten olduğu kadar güneşten de bo- zulurlar. Onun için evde ayna larm yeri ne ratip, ne de güne şe maruz olmamalı! Empermeabii ve çamur *“Empermeabi” ler, meselâ sokakta giderken bir otomobi lekelenirler. Bu çamur lekesini çıkarmak için sirkeli su kullanmalıdır. Yani lekeyi sirkeli suya batırıl | mış bir bezle silip çıkammak mümkündür. Kitaptaki yağ lekeleri İki çeken beyaz sünger kâ ğıdı ve Ether sulfurigue lâ- zımdır. Lekeli sahifenin altı- na bir sünger kâğıdı koyunuz ve İekenin üzerine de birkaç damla eter akıtınız. lekenin üzerine de bir sünger kâğıdı koyunuz ve tırnağınız İs lekenin üzerine sürüştürü- üz. Kâğıtları kaldırdıktan son- ra, lekenin arka tarafına da öy | ayni muameleyi tatbik ediniz. ınmasma enerjisini zaafa düşür esine, emellerinden foragate saik sına müsaade etmez. Yani Ame ag tercih eder. Bir ay kıra gidip kamping yap- veya bir gezintiye çıkmak için, kıskanıyor, kızıyor ve müsan- etmiyorsa, umurunda — değildir. Bu ameliye üç dört defa tat bik edilirse, kitap sahifesinde lekeden eser kalmaz. Yalnız renkli sünger kâğı dı kullanmayınız. Çünkü eter kâğıdın boyasını tahlil edebi- «| lir ve kitap sahifesini boyaya bilir, Davetler Kartaldaki 327 doğumlulara Kadıköy askerlik şabesinden: Kartal kaza ve mülhakâtmin 327 doğumluları ile işbu | doğumlularla muameleye tabi yerli ve yabâncila- Fin son yuklamalarına 3 İkinci teş- rin 831 salı yünü çi Sonra | MİLLİYET Opera'da W. Plan Opera bu hafta (W. Plân) ismim de bir casus filmi gösteriyor. Bu fil- İ min me yudur: Umumi harpte İntelicene Servize | mensup miralay Dunkan Grant Ul rich Müller isminde bir e 7 bitinin cesedi üzerinde (W.) plân isminde bir plân bulunuyor. Bu plân düşmanların * tanrruz plân!) Grant derhal veziyeteen âmirlerini iyor. Onlar da Alman merek gidip plânı aramasını ve bu İup getirmesini kendisine tebliğ © yorlar. Grant maktul Alman zabiti nin üniformasını giyerek | düşma: uni geçmeğe ve Müllerin evine | gidip kendisini onun annesine oğ- | lunan en iyi dostu olarak tanıtma. ya muvaffak olmıyor. | Fakat Grant orada, harpten ev- vel İskoçya'da nişanlanmış olduğu İ Rosa Hartman | İsminde bir kızla karşılaşıyor. Roza onu tanımakla beraber ses çıkarmıyor. Lâkin Mül İllerin ihtiyar annesinin emniyetini kazanarak evine girmiş olan Grant (W) plâmımı elde etmek istiyor. Fakat Roza müni oluyor, ve görüş mek üzere bir kahveye çağımıyor. | O esnada içeriye | polisler girerek kahvedekilerin o hüviyet varakala- rini kontrola başlıyorlar. Alman zabitinin evral Grant bu yoklamanın sebebini 80- runca polisler şehirde bir İngiliz ensusunun bulunduğunu, onu ara: dıklarımı söylüyorlar. Grant der. hal eve dönüyor. Yukarıya, Mülle- rin odasına çıkarak (o (W) plânını ramağa koyuluyor. Bu esnada po- lisler eve gelerek Rozadan kahvede beraber oturduğu şahıs hakkında ümat istiyorlar. Grant evrakı alarak bir köşeye saklanıyor. Polis- | ve havalanıyor. Fakat öüşmanm li İi tayyaresi kendisini görerek ateşe| Lışlıyorlar. Ve tayyaresini düşürme 3; muvaffak oluyorlar, et ver an Grant kurtuluyor. Düştüğü ye- re İsviçre hududu yakındır. En ma- kul hareket hududu geçip oradan âmirlerini haberdar etmek. Grant Meuz istasyonuna gidiyor. Oradan & muş bir Alman nöbetçi ile korşu İ yor ve ona bavullarını daşıanını &nrediyor. Fakat asker emre dursun, onu tahkir ediyor. 53 ğüşüyorlar. Grant mücadelede aske- | ri öldürüyor. Derhal onun elbisele- rini, giyerek trene binmek istiyor. Bu sefer de bir çavuş nefer ünifor- masile olduğu için evrakını muayene ediyor ve iznini geçirmiş olduğu için onu trene binmekten menadi- yor, Grant yine mücadele ediyor ve bu sefer de çavuşu öldürüyor. Fa kat bu sefer yakayı ele veriyor. Di- vanıharp kendisini idama mahküm ediyor. Yalnız muhakeme esnasında onun hakiki hüviyetini keşfedeme- | dikleri ve İngilizce de bildiğini öğ-| rendilderi için idam kararı esir İngi-| lizlerden mürekkep bir amele tabu-| runda em apar şartile ge Ti alınıyor. Garip bir tesadüf eseri olarak bu esir İngiliz amele taburu, Grant'ın peşinde koştuğu (W) nı bilmiyerek tatbik eden tabar- oi esir İngilizlere düşman hududu al İ unda tüneller kazdırıyorlardı. Mak. satları düşman mevzilerini berhava etmekti, Bu tehlikeli ouikasta da hiz zat amelelerini kullanıyorlardı? G- rant burada Valter isminde bir İngi- | lie dost olarak kim olduğunu enn açılan delikten kendi siperlerine il- tihaka teşebbüs ediyorlar. Fakat şimdi Alman, hem de İn- giliz siperlerinin tam ortasında iki ! kendi siperlerine gitmeğe muvaffak oluyor. Bir müddet sonra Grant has taneden çıkıyor. Kumandanı ,kendi. sini tebrik ederken bir de telgraf we yatıyor. Telgraf, Rozadandar;, İsviç-| rede kendini bekliyor. Ö gün nekahat devresini geçir-| mek ve randevusunda bulunmak üs | zere İsviçreye hareket ediyor. Sinema Haberle; * Geçenlerde evlenen Ed. mund Lowe ile Lilian Tash- man bal ayını geçirmek üzere Parise gelmişlerdir. * Berlin'in büyük ik hollerinden birinin sabibi nette Mocdonald aleyhine mu- kaveleye ademi riayetten dola- yı bir dava açmıştır. Alelâce le Hollyvood'a çağrıldığı için Jeanette mukavelesini ifa ede- memişti, # Fox-Film'in 1931 senesi ilk altı aylık temettöü 128,000 dolar e muştur. Halbuki 1930 senesinin ilk altı ayında 6 milyon 783,000 dolar di. Buhran » | pisikoloğisinin iki kutbunu teş “| öteki ateş, her ikisi de cezbe- SALI a lü Marlene Dietrich 3 TEŞRINISANI stün? ve Greta Garbo- dan biri diğerine tercih edilemez : Kk Greta Marlöne Dietrich halkın ye ni bir perestidesi oldu. Bir tek film kendisini yıldız paye sine çıkarmağa kâfi (geldi. Bu yıldızın doğuşu “Mavi me lek,, ten başlar. Meslekte bu "kadar yeni ve sdra bü kadar şöhretli oluş, her kula nasip deği dir. Bu filmden evvel çe virdiği, başka. filmler varsa kimse bilmiyor o veya kimse hatırlamıyor. © Sternberg Berlinde bir mü- zik holde çalışan bu küçük ar e istikbalin yıldızını sezmiş ti. Bu seziş hakikaten sinema nm eski yıldızlarmı da şaşırt aş , Çok geçmederi de, dünün meçhul kadınını, uzun zaman lar dünyanm perestişini nef- sinde cem etmiş bir kadınla mukayese ettiler: Marlönei Gre ta Garbo ile karşılaştırdı. lar. Aralarında 'yalnız maddi değil, manevi ve ruhi bir mü- şabehet te buldular. Bütün Holiyvood'un bir tebessümüne (nail olmak için arkasından koştuğu “Esraren- giz güzel, i tahtından indir. lek vakıa kolay bir şey değil di ve hakikaten tahtından in- medi. Yalnız şu var ki, karşı karşıya gelen bu iki yıldız bir birlerini tamamladılar. Kadın Ayni hatta birbir. geldiler ve birbirle- rini deviremediler. Biri soğuk den bir kudret gösterdiler. Bir | defa ratmak, (istedikleri şahsiyetin kalbine girdiler mi, deruni bir sevk ve idareye tâ. bi olarak, © diğerleri gibi hiç bir zaiflik göstermediler, Marlöne Dietrich bilhassa “Yanık kalpler, de Greta Gar ho'ya daha çok benzer. Ayni ikir ve vücut cidaliyeti! Bir. Garbo gok artistler vardır ki hâlâ ken di “Janr,, larını aramakla meş guldürler. Halbuki bunlar baş kalarının hâlâ aradıklarını bir hâmlede buldular. Meselâ Clara Box gibi merikalı artistlerin hiç bi de şahsiyetlerinin sırrı sezile- mez. Çünkü onlar ocür'etkâr roller almakla vücutlarmın ve kalplerinin her tarafını göster mişlerdir. Halbuki Greta ile Marlöne £ şahsiyetlerinin dai ma esrarlı bir tarafımı sakla. mışlardır. Ve herkes bu sırrı kavramak için onları sevmiş- tir. Onun içindir ki Greta Garbo ile Marlene Dietrich bir birlerine tercih edilemezler. ———ee— Mata Hari Yada terke bi Eee var dır, Meşhur casus kadını temsil ede cek olan Greta Garbo'dur. e Mata EE ei ŞER ta'nın pek iyi temsil edeceğine kana Bu filmde o Ramon Novarro da rol alacaktır. Ayrıca o Âmerikanm di ektğeleri U more ve Lewis Stone de rol alacak» lardır. Bu filme Greta Garbonun kos. tümlerinin harikülâde olacağı söy- lenmektedir. Bu kostümler için ter- zihaneler üç aydan beri çalışmakta dırlar, İçlerinden © bazılarının pek dekolte olacağı da anlaşılıyor. Ma- lâm ya! Mata Hari aynı zamanda dansözdü. Radio - City Nevyork'taki meşhur Roxy sinemasının sahibi Rothafel “Radio - City” ismini taşı- yacak olan bu bina 5 milyar franga mal olacak ve içinde 6000 kişilik bir sinema, ayrı- ca bir tiyatro bir hippodrom, bir musiki konser yatuvarı, bir de tiyatro ve dans mektepleri bulunacak- tır. Marlene Dietrich | İçtimat inkılâp erkekle ka- dın arasındaki münasebetler- de büyük tahavvüller husule getirdi. İzdivaç kanunlarında ki incelik, kadınm iktısadi tiklâli - ve fuhşu müreffeh meslek haline | getiren şahsi servetlerin azalması sayesin. de fuhuş azalmaktadır. Bugün Rusyada fuhşa düşen kadını kurtarmak müesseseler vücude getirilmiştir. Moskova'daki enstitü eski fahişelere yeni bir iş öğretmek tedir. Müessese müdürü, Mos kova'daki fahişelerin ekseriya dışardan gelen fahişeler oldu ğunu ve şehre gelince, elle- | inde bir san'atları (o olmadığı için, iş bulamayınca , fuhsa düştüklerini söylüyor. Fakat bunlar bir san'at öğrenir ö; renmez derhal fuhşu terkedi- yorlar. Biraz okumuş fahişeleri yo la getirmek daha müşkül olu- Bunl ır bir iş bilmedikle | iş öğrenmek te istemi | Fahişelere iş öğretmek Rus | yanm her tarafında mütcam- tir. Meselâ Moskova ensti! sünde fahişe makine ile dikiş öğreniyor. Buna mukabil ken ayda 70 ruble para lar. Bu pm 25 rub iaşe ve ibatesi için alıko- nuluyor. Günde iki saat te müşterek ders veriliyor. Yaş- ları 15 ile 45 arasında müte- havvildir. 20,000 den 500 e İnkılâptan evvel Moskova- da 1,800,000 nüfuz üzerinden 20,000 vesikalı (o fahişe vardı. 1928 de iki buçuk milyon nü- fus üzerinden fahişe miktarı üç bine indi. Hali hazırda 500 vesikalı fahişe vardır. 1928 den itibaren © husule gelen bu tenezzül, işsizliğin azalmasıma ve fikri terbiyenin yükselmesine hamledili; Bir ene sonra enstitünün kapatılması düşünülüyor. Çün kü o vakite kadar fuhuş tama- men izale edilmiş olacaktır. Birçok kadmlar kendilik. lerinden enstitüye gelmektedir ler. Diğer birçokları da husu si oOmemurlar takip etmekte ve fuhşün kötülüklerini tadat ederek, bunları ikna (edebil. mektedirler. len erkeğin sendikaya mukay- yet hüviyet varakasına bu mü nasebeti kaydedilmektedir. İ- kinci defa ismi çalıştığı fabri- William Powell William Povveli Çok mütavazı işe Deli merlin k çebresi o zarhanlar ken. insanlar rolerine ikea O tarihte de bütün jönpremiye- ler bıyıksızdı. Halbuki fena adam hiddetli zamanlarımda | bıyıklarının tellerini yolar. Paramunt kendisini angaje sti. Fakat tereddüt ederek... bi- yıllı da olsa kendisinden fazla bir şey beklemiyordu. o Onu © sadece “stok,, meyanına itkal etmişti. “Stok,, ticari ömtinda kullanan bir tabirdir, değil mi? Fakat stüd- yolarda kadın, erkek ve ihtiyarlar» dan mi bir stok vardır. Bun- lar 100-150 dolar arasında haftalık alırlar. Kendileri için birinci, ikinci, | üçüncü diye rol yoktur. Her hangi filmde her i | bir Rusyada fuhuş - MANCHESTER GUARDİAN'dan - kanın dıvarına asılmaktadır. Birçok amele böyle bir haca- lete katlanmaktansa gidip Si- beryada çalışmağı tercih et- mektedir. Garbin gizli metot- larma çok şayanı tercih olan bu usul, fuhşa karşı müthiş bir silâhtır. Çocuk düşürmek meşru! Sovyetlerin hayatında ço- cuk düşürmeği meşru gör- mek mühim bir noktadır, Mos- kova'da senede 60,090 çocuk doğuyorsa 70,000 çocuk düşü rülüyor. Moskova'da / sureti mahsusada çocuk düşürmek i- çin vücude getirilen 15 kıli- nikten bir tanesini gezdik. Bu rada altmış yatak vardı. Di- ğer birinde 120 yatak vardır. Hasta burada üç dört gün ya tiyor. Çocuk düşürmek için yapılan ameliye de gayet ba- sittir. Ve üç dakikadan fazla sürmüyor. Anestenik kullanıl- mıyor. Kadınlar acıya başka memleketlerde görülmiyen bir sükünetle tahammül © ediyor. lar, Çocuğunu düşürtmek isti- yen kadın evvelâ muayene için kıliniğe müracaat ediyor. Va- ziyetini doktorlardan ve amele şeflerinden mürekkep bir ko- miteye anlatıyor. Eğer kadın birinci defa gebe kalmışsa, çocuğunu düşürmekten vazgeç mesi için ikna edilir. Fakat israr ederse, menedilmez. Ço- cukları olmak, frkaralık, işleri nin fazla olması , orduda koca sı bulunmaması çocuk düşür- mek için meşru sebepler adde dilir. Kanun her şeyden evvel müstakbel çocuğun menfabti ni gözetir. Çocuk eğer gayri müsait şerait içinde doğmuş- sa, vücudü izale edilir. Rus- yada doğan her çocuğun meş ru bir babası vardır. Onun i- çin sokaklara, öteye | beriye terkedilmiş çocuk yoktur. Nânsen enstitüsü Anaların ve çocukların hima yesi çin vücude getirilen bu enstitü, Avrupalılara bir ders ve nümunedir. Takriben 35, 000 nüfuslu bir mıntaka halkı nın ayrı ayrı sıhhatleri sis- tematik bir surette tetkik edil mektedir. Doktor her hangi bir şah. sın sıhhi tarihini bir iki sani- ye içinde bulabilir. Her dok dır. Doktor bütün aile efradı nı evinda ve ameleyi fabrika- da ziyaret (eder. Enstitünün 13 doktoru ve 15 şubesi var- er, Bergamada Hafriyat Bir tiyatro ve yeni mabetler bulundu Bergamadan yazılıyor: Bergama barbelerinde taharriya- ta devam olunmaktadır. Bu seneki hafriyatta bir tiyatro mahalli meyda na çıkarılmaktadır. Tribün ve merdi venler kâmilen mermerdendir. Tri- bünlerde oturulacak yerler sandalye ve kanepe şeklindedir. Aynı mahalde bir de dört mu hiti daire şeklinde inşa edilmiş olan mabet ile diğer müdevver mabet ve 82 metrelik mukaddes bodrum Ber. gamanım tarihi için yeni mühim ö- sardandır. Bugünlerde hafriyat gp üz şeye bulunmuştur. Bunun © imparatör Hadriyen'e ait olduğu tahmin edil. William MAM rolünde şa- yanı dikkat üştür, o Bunun için de her sene mukavelesi tecdit edilmiştir ve ismi de yavaş yavaş tar li başlamıştır. Şimdi en birin rollere Bamzet © vaziyetindedir. Haftalığı da 2000 dolara çıkmıştır. Willinm çok iyi konuşan ve na.“ mütenahi fıkraler enlatan O zeki ve hazir cevap bir insandır. Hazır ce vaplığı çok defa karşısındakini şar, şartır, Bir kadını sever, sinemada kendi si gibi ilk günlerin mihnetini tadan | bir kadını. o O da Carol Lombard- 1 dir. i Geçenlerde Paramount'tan ayrık- dı, Fakat Warner Bross'la bir mu-

Bu sayıdan diğer sayfalar: