10 Eylül 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

10 Eylül 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tiyatroyu sinemaya tercih ediyor Gaby Morlay sinemaya na- Wil başladığımı şöyle anlatıyor: — Ben şimdi değil, çok ev- Yelden film çevirmiştim. Hem kiminle bilir misiniz? Max Ünder ile. Evvelâ Hanry How- 7 le “Kurmızı sandal” işmin- bir film çevirmiştim, Sonra Max Linder ile “Ağustos 914” İsminde bir film çevirdim. Fa- bu iki filmde de ben o ka- r çirkin görünüyorum ki, temada mesleğime artık niha- Yet geldiğini zannediyordum. Bir müddeet sonra Chai Tut “Çocuklar ceni Ni çevirmek için beni çağırdı. filmde ben şayanı hayret de tece güzeldim. Bu mucize onun eridir. Ondan sonra, gene arles Burguet ile üç film da- İN çevirdi. Bernard Dochu Mpa ile “Kanatların ihtizai Peyder ile “Yeni efendiler” fi- lerini çevirdim. Bu $on film fok muvaffak oldu. bu muvaffa kiyetten bittabi ben de istifade Mitim, — Ya ondan sonraki muvaf- iyetleriniz? “Müttehem aya- a kalınız”, “Monmartre ma- lesi”, “Aşktan sonra” Film- iniz de çok güzel eserleriniz- ir. Yalnız filmde değil, sahne de.. Tiyatro ile sesli sinema Arasında bir irtibat görüyor mu nuz? — Ikisi de bambaşka iki san” *ttir. Hattâ fikrimce sinema Rümkün olduğu kadar tiyatro- in uzaklaşmalıdır. Sinemada Sek muhavere aksiyonu gevşe- Yor, — Hangisini tercih ediyorsu duz? -— Şimdiye kadar tiyatroyu... Viyatroda rollerimi temail eder ken duyduğum heyecanı, sesli “ihemada henüz duyamadım. — Fakat Matmazel gündüz İm çevirmek, akşam sahneye Ukmak ve ertesi günü ayni min Yalde devam etmek çok yorucu bir şey değil mi? dir. Fakat bilir misniz. bende İanılmaz bir mukavemet var. :en kışm gecede üç dört saat fazla uyku uyumazdım, Ge © yarımda tiyatrodan çıkar- dim, Saat birde evimde idim. İkide yatar, altıda kalkarım ve *ejisörler de stüdyoya herkes- ln evvel geldiğimi tasdik eder ler, — Size mektup yazıp ta si- Semaya girmek için akıl danr- ların hiç bilmedikleri nokta ii Size çok mektup yazıyor- * değil mi? — O kadar çok değil! Hafta seksen, yüz mektup alırım. İsi benden Cotoyraf iilâyöd. İtdir. Çok genç kizlar da filva k sinemaya nasıl girmek müm a olduğunu soruyorlar, Ben İilirü mu diyeyiin? izi film çevirmek üzere Amerikaya davet teklifi vâki ol Muş ta kabul etmesnişsiniz. — Evet, beni Hollyvood'a Üğırdılar, Fakat Amerika ne- beni cezbetmiyor. Oraya İt stüdyoları görmek meraki- giderek bir film istiyorum. akat uzun müddet orada kal- bunu © yapamayacağım. İla Dapir Bir Süyüremt:; olam #s başladığım « Parisi seviyo Lâkin burada daha az pa- kazanılıyor. Fakat gönül da- Beniş.. — Beyaz perdede ilk defa dinizi gördüğünüz vesesini- ittiğiniz zaman ne intiba Yam? . İz Ah işte bu izah edilmez iyleydir. Adeta iç sıkımı sep dim. Bir ses kiş hiç benim çim değil, Bir rol ki, bu ka- tin, fena oynadığıma hayret et Masmafih insan kendi ha ini görünce, kusurlarını Sen faydan almtene Aa — Hakikaten yorucu bir şey | Maurice “Bana bak Mösyö Cheva | Mer! Bundan bir kaç sene evvel Paris müzik hollerinde şarkı söylerken Maurice Chevalier'- haurice —evzher her 2a- man mütebessim değlidir ye karısı Yvoüne Vallâe böyle hitap ederdi ve bu şarkı o kar dar nam almıştı ki; Casino'de Paris her akşam karı kocanın bu şarkılarını dinlemek için ağ- zına kadar hıncahınç dolardı. İkisi de birlikte büyük bir şöh- ret kazanmışlardı. İkisi birlikte Amerikaya gittiler ve bugün bi ribirinden boşanıyorlar, Niçin ayrılıyorlar? Maurice Chevalier : — Biribirimizle dost kalmak için, ayrılmağa karar verdik. di or, z Talâk için bir sebep? Fakat vaziyeti biyen bez dostları, ta- lâkin gayrikabili içtinap bir ha le geldiğini söylüyorlar. Bunun da yegâne sebebi Maurice Che- valier'nin Amerikada kazandı- ğı muvaffakıyetlerdir. Bu dost lara görs Maurice etrafını sa- ran diğer yıldızlara dayanama- muş, Karısı kıskanmış, O da ni- hayet bir artist olduğu ve ko- cası kadar muvaffakıyet kaza- namadığı için canr sıkılmış hal- de iken, a bir de başka ka- dınlar girerse ne olur? Talâk | m tabii bir netice halini a- ir, Bu ayrılıktan mes'ul olan ne İ Maurice'tir. ne de karısı! Olsa olsa hayatın icapları mes'ul dür, Bu nevi talâklar Amerikada geniş reklâm vesileleridir. Ga- zeteler boşanıyorlar diye kıya- meti koparırlar. O zaman boşa nan her iki artist ön safa geçer. Fakat Maurice'te böyle olma- dı. Yahut lüzum görülmedi. ... Maurice'i en şaşaalı zama- nında Casino de Paris'den alan Paramount'tur. Sinemaya ilk geldiği zaman. tam bir artistin şanına ve şıarına göre (bir se- naryo bulmak icap ediyordu. “Parisli şarkıcı” yı hepimiz ha tırlarız, Bu film Maurice Che- valier'ye yolunu açtı. Ondan sonra Jeanette Mac Donald ile çevirdiği “Aşk resmi MN, MILLIYET CUMARTESİ 10 EYLİ Chevalier | ile Maurice sinema âlemini fet hetmiş oluyordu. Bu film ayni zamanda artistin komedi ope- retlerde daha muvaffak oldu- Zunu'da isbat etmiş oluyordu. “Ondan sonra “Küçük kahve” alınan filmde mükemmel «bir | " komediyen olduğunu da göster li. Bu piyes daha evvel Yale | Royal tiyatrosunda temsil edil | İİ nişti ve meşhur Le Gallo Al-| bert Loriflan tipini adeta ya: | Bu emsalsizliğin için- e ayni rolü film için üzerine İÜ almak oldukça bir cesaretti ve | © Maurice bunu üzerine aldı ve m | | ; | 3 Maurice Chevalier ve bir l l | © cok filmlerinde eşi | gJannette Mac Donald | şattı, Son Filmlerinden “Yanında | bir saat” de büyük muvaffakı- yetlerinden biridir. Maurice | bir çok filimlerini beraber virdiği Jeanette Mac Donald ile daha ziyade uyuşuyor. Şim | ni sev” isminde yeni bir filmi- İni bitirmek © üzerindedir. Bu| filmde de eşi yine © Jeanette Mae Donald'tır. Bakalım, bu | filminde Maurice'i nasıl göre. ceğiz? Bana aşktan bahsetmeyin Bir zamanlar Jackie Coo-| gan'ın kazandığı muvaffakiyet leri bastıran küçük Jackie Coo- per kendisile mülâkata | gelen olacaktı amma. o kadar çok | dı. Bütün bu sevda maceraları nihayet tahammül edilmez bir hale getirildi. Allah aşkıma, dünyada aşksız yaşayamaz m Jackie daha çocuktur, Aca- ba delikanlı yaşma geldiği za- man da böyle söyleyecek mi? Başka bir canlılıkta ayni tipi ya | | bir muharrir şunları söyle. | İ — Sinenin çok güzel bir şey | | aşk filmleri ile doldurulmasay- | ; tistlerinden bütün dünyaca maruf ie Lenin Joan Gravford Joan Crawford. ne göre, oyunda kendisine mah sus olan janrı değiştirmiştir. Sebebi de kocası Douglas'ın ar tık “Çılgın bakire” olmak rol- lerinlen feragat etmesini rica et mesi imiş. Çünkü: bu roller; kendisi için fena bir şöhret ha- sıl etmiş. Hakikaten Joan ar- tık eskisi gibi değil. rolleri havai olmaktan ziyade “daha | ağır başlı.. Şarlonun Çocukları Malümdur ki Şarlo uzun müddeet sabık karısı Lita Gray dan uzak yaşıyor, Fakat Lita Gray iki çocuğunu da sinema aktörü olarak yetiştirmeğe ka- Şarlo mahkemeye müracaat etmiştir. Şarlo çocuklarını, fi- kirlerini yanlış mecralara sev- kedeceği mülâhazasile sinema | aktörü yapmak istemeyordu. | Şarlo bu davasını da kazanmış- İ di Hollyvood'da “Bir gece be- | Yukarıda Lifta Gray, aşa- gıda Şarlo mahkemede tır, Çocukları sinema aktörü o- lamayacaktır, Holiyvoot'da kadınlı er- kekli Fransız artistleri Karl Braun öldü KONPENHAG, 7 A.A. — Volt Ajansından: Alman müzikhel ar- Florelle kaza i Geçirdi Fransanın yeni yetiştirdi güzel yıldızlarından matmazel | Odette Fiorelle feci bir otomo- bil kazası geçirmiş ve alelâcele hastaneye naklolunmuştur. Ya Bında kâtibi Ralph. Famme de chambre'ı Madam Praud var. dı. Plâja giderken yolda oto- mobili başka bir otomobil ile çarpıştı, Müsademe o kadar şid detli oldu ki, Florelle on beş metre otomobilden dıaşrı fırla- dı. Yarası alnındandır ve kafa- tası çatlamıştır, Diğer yolcula- rm yaraları hafiftir, Yalnız Ma dam Prsud'un amudu fakarisi çatlamıştır. Florelle son defa olarak “Çıplak kadın” isminde bir İ ilm çevirmişti.. Si Haberli * Silvia Sidney'e yaz tatilini nasıl geçirmek münasip olaca- ğını sormuşlar. Demiş ki: — Nevyorkun bütün çay sa ister. lonlarını ziyaret etmek dim. | * Leonce Perret reji İ I İİ İnün yirmi beşinci senösini tes'- İik etmiştir. Şimdiye kadar 386 İfiln çevirmiştir. Yani. vasati hesapla senede on beş film. * Uzun izdivaç senelerinden sonra Norma Talmadge ile ko- cası Joseph Sehenck'in anla şamadıkları yazılmıştı. Hattâ bir kaç defa Norma'nın filmle- rinde eşi olan Gilbert Roland ile evleneceği de şayi olmuştu. Diğer bir şayiaya göre de Nor- ma Amerikada pek tanınmış tiyatro aktörlerinden George dJessel ile nişanlanmak üzere- dir. * Amerikada sulh propagan- daları filmleri vücude getirmek üzere bir müessese teşkil edil- miştir, Cemiyeti akvam bu mü €sseseyi himayesine almıştır. * Alphonse Dandet'nin meş hur Sapho ismindeki romanı ğa filme alınacaktır. Farny'ro- lünün Mary Marguet'e verilme si muhtemeldir. # Victor Hugo'nun “Sefil ler” ismindeki filminin * deko- pajı bitirilmiştir. Şimdi dekor- larr hazırlanmaktadır. * Papa e »ıbirinci Py sinema- ya büyük alâka gösteriyormuş. Vaticane yolunu, telsiztelgrafı sokan bu modern başpapas şim di de dini propaganda filmleri vücude getirmek üzere Vati- cane'da bir stüdyo inşa ettire- cekmiş. * Fransada müteveffa Aris- ti de Briand'm hayatına dair bir film hazırlanmaktadır. Bu film ilk defa Cenevrede Cemi- | Şu gürdüğünüz sokağı film alınmak üzre sinema projektörleri getirilmiş bir İrar vermişti. Bunu haber alan Jsokak zannedersiniz.Halbaki hakikalta bütün gördüğünüz evler dekordan ibarettir | Silvia Sidney'e dair Silvia Sidney'i bu mevsim bir kaç defa yeni filmlerinde göreceğiz. Amerika Silvia'yı bulup meydana çıkarmaktan bi hakkin iftihar ediyor. Miriam | Hopkins'in başka ayarında bir | şey.. Silvia gayet acaip bir se-| bepten dolayı bütün Amerika- nın takdirini kazanmış genç bir kızdır, Amerikalı sahne vazıla- rı ellerine aldıkları yıldız nam- zedi bebeklerin hakiki kabiliyet lerini seçebilmek için. bütün tecrübelerine rağmen müşkülât çekerler, Güzellikse, orada he- men bu namzet kızların hepsi de hasna ve müstesnadır. Fa- kat iş filme ve bir şahsiyeti temsile gelince... Silvia Sidney Silvia Sidney o kadar güzel de değildir. Lilian Harvey de keza.. Hattâ pek çokları için on Silvia Sidney bir Lilian Har vey etmez. Fakat Silvia'nm çehresinde hafif bir Çinli tipi. ağırlık ve vekar, biraz da esrar var. İri gözleri ve düz alnı derhal dik- kati calbeder.. Sahnede temsil ettiği şahsiyeti bihakkin can- landırabiliyor. Hattâ bazı sah- nelerde bu kız emsalsizdir. Rol lerinde çok sade ve samimi ol- duğu için: sinemada da calilik- ten bıkan Amerikalılar. Silvia Sidney'i hemen benimsemişler- dir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: