25 Eylül 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

25 Eylül 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KI Rin © Milliyet p «MİLLİYET» tir © | 25 EYLÜL1932 : | İdarehane: Ankara caddesi, 100 No. | Telgraf adresi: İst. Milliyet Telefon Numaraları: | Başmuharrir ve Müdür: 24318 | Yazı işleri Müdürlüğü 24319 > İdare ve Matban 24310 ii JABONE ÜCRETLERİ: wi Türkiye için o Hariç için ği LK LK 7 N 3 aylığı > — Bi 4 Gi — 12 Sa — 2 — Gelen evrak geri verilmez — Müddeti geçen nüshalar 10 ku. ruştur. Gazete ve matbaaya ait işler için müdiriyete müracaat İ edilir. Gazetemiz ilânların me- #'uliyetini kabul etmez. BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy askeri rasat merkezin- sürmeli istika- metlerden esecektir. Dün on faz. 'a sıcak 25, en az 11 idi. Hamallar Meselesi İstanbulda arasıra patlak veren bir hammallar meselesi vardır. Bu mesele Ticaret oda- | sından valiye kadar derece de- p âhiyettar adamlarımızı | isgal eder. Ben bilhassa bu se- | | İ | i i | i | i İ ferki Avrupa seyahatimde gör düm ki; hammallar meselesi, sık sık önümüze çıkan bu me- © seir bir hammal meselesi de- Bil bir yol meselesidir. Neden?. Evvelen şuradan başlaya- «yam: İstanbul hammalları dün- yada “meraklı bir şey” (Curio- sit&) teşkil eder. Avrupa ve A- Ümerikada yük nakliyatını adam, * I, hattâ hayvanlar bile , Sırtında yük olan hay vana yalnız bir kere Vişide rastycldim. O da toprak testi satıyordu... Üst tarafı kamyon- “lar .> geniş tekerlekli yük ara- balarile yapılır. Ufak tefek eş- yayı da kâh bisiklete takılı, kâh *elile itilen hafif arabalarla nak © ederler. Bu iş bizde yapılamaz. Çünkü bilâ istisna hiç bir şeh- İ i zde böyle bisiklet veya el i- 5 le eşya sürüklenebilecek kadar ” düzgün yolumuz yoktur. Eğer i böyle yollarımız olsa hem insan ! sutında eşya taşımak gibi ku- İ vunu vusta usulünden kurtulur, © hem de arasıra sırıtan bu nâhoş ii üieleyi hükümden tenizlemiş 1 olurduk. Bizir. sigaralar.. Avrupada Türk sigarası bir lüks tütündür. Ben kendimi İC nuayene için müracaat eti - doktora sigara içmediğimi söy lediğim zaman bana: — En güzel tütün çıkan bir l — yeke Gördüm... Kanat- Talât Bey derin bir teessüf başını önüne eğe- Ruhlarla ünsiyetin netice acısı... ber olmayan bu bahtsız ka ölümünden sonra uçtuğu | ma nasıl inanılacak? “Hayat kabili tahammül | olurdu, zevklar olmasaydı” (Lort Polmerston) çok tanılmış dir, 903 ten başlar. O ta- i ki Emil Fişer ve Von olarak bu Malo- aylüre'den müştak olan — Ülreidi! etmişlerdi... Veronal'den | ları başka; © küle | lüre'den müştak bir çok uyku ilâçları meydana çıktı. — on beş seneden beri tanı- lan bu ilâçlar o kadar muvaffa- | kıyet gösterdiler ki bazı hastalar, bunları suiistimal ettiler. Kendile | İspirtolu içkiler düşkünlüğüm den daha az müthiş olan bu yeni zehir iptilân — afyonla, kokainle zehirlenmeden ziyade yayılmış” tar. İspirto, afyon, eter, kokain İ eski, yahut misbeten eski zehirler- İ dir. Herkes, bugün onların ferdi ve içtim. larımı bi lif mem) hiç olmazsa sihhi muştır, Barbitürik | zincirlenmesinden gelen uyku il ise henüz gen zehirlerdir. İnsanlar henüz onla ra karşı tedbirleri almak için zaman bulamamışlar: | dır. Yalnız başlıca bir zehir ipti | lâsma meydan verdiklerini öğ- renmişlerdir. İşte bunun içindir | ki bir çok memleketlerde, afyon | dan daha ziyade uyuşturucu ilâç lar arasında bulunmağa lâyık olan uyku ilâçları henüz adla! anılmamaktadır. Yine bunun i-| — ki, halkın bunlar hakkında | , yahut hiç bilgileri olma» diğinden. bakkaldan şeker, tuz alır gibi uyku ilâçlarını tedarik edip kullanıyorlar. Bugün her- kes isterse, nitekim bazıları isti- yorlar — uyku © ilâçları ile mu- memlekette olduğunuz halde tü tün içmeyişiniz şayanı dikkat- tir, ehlikelerini, mazarrat bunlara kartı muhte. lerde bazan kat'i ve tedbiri alın. Demişti, Tütünlerimiz nere- sinde olursa olsun Avrupada çok aranır fakat az içilir. Çün- kü pahalıdır. Yirmi sigaralık bir paket 20 franktır. Yani 170 kuruş. Tabii bu fiatta tütün a- ıp içecek olanlar da azdır.. Tü tüncü dükkânlarının ecnebi tü- tünler vitrinlerinde 20 franga Türk sigaralarını gördükçe ha- tırıma geldi, İ Acaba bizim tütün idaresi | sigaraları harice daha ucuz sa- tamaz mı?., Bir kere hesap et- seler hiç fena olmayacak. Çün- kü Avrupada bizim tütünlere çıkışabilecek (o derece kabadayı mal yok, Kraliçemiz!.. Gün geçtikçe Nasrettin Ho- ca gibi dua ediyorum: Kraliçe olmadığıma.. Vâkıa insanın dünya güzeli olması pek lâtif bir şeydir. Belki maddi düşünü lürse biraz kârı da vardır, Lâ- kin halkın merakını, memleke- tin iyi teveccühünü tatmin için rahat ve huzurunu terkederek Avrupadaki yorucu seyahatin daha yükünü atmadan burada | da balo balo, kazino kazino gez mek, er binlerce halkın bakış çidden güç İyi ki kraliçe olmadım... FELEK . Ölüler yaşıyorlar mı? : Yazan: HÜSEYİN RAHMİ Ruhlar tehditlerini ika kud- retlerini bir daha isbat ettiler. Şimdi ölüm nöbeti Orhana gelmişti, Zavallı gencin canm- dan evvel aklını almışlardı. O- nun da başını yedikten sonra kimi öldüreceklerdi? Aile efra- Şehame- | dına birer birer tırpan mı ata- caklardı? Yine Talât Beyle Dilâver başbaşa verdiler, Dayı bey bu çocuktan başka dertleşecek bir kafadar mayarak onden soruyordu: — Oğlum bu elim olduğu kadar garip felâketlere sen ne diyorsun? — Hayret efendim hayret... — Hayrete kap:Is-ak bu es | rarım üzerine göz yummaya gelmez. Hakikati araştırmak .ta devam etmeliyiz... Bendeniz de bu Fikirde- ( Sıhhi bahisler Dİ Uyku ilâçları.. vakkat ve yahut müzmin olarak kendisini zehirleyebilir. Uyku ilâçlarını tedavi usulle- ri arasından çıkarıp atmak hatırı mızdan geçmez. — Üykusüzluk- larda çok So görülüyor. Bunların içi unutmamalıdır ki, bunları suiistimal edenler, bu son zaman lara gelinceye kadar düşünülmesi ikelere maruz kalıyor. İlk ingam iyi, ilk kokain ilk gün sonra, il gelir; uyku pim de ilâç kesi Tir. Her zaman böyle omaz. Uy- kusuzluğun devamı insanı oilâca alıştarır. Artık zehirlenme yerleşir daimileşir. Uzun müddet nılan bütün zehirler gibi, bir yat basil olur, Tabii o uyku gil lojik bir il alır. Ayni Ozamarda ygusu zehirle azar a- zar körlendiği için sadec> evvel- ki tesire muadil bir tesir hasıl ede bilmek için git e artmak üzere kuvvetli mikdarda, uyku; ilâçleri kullanmak lâzım gelir. Su mmaansalar daima ayni kimselerdir. Denirse . yanlış bir şey söylenmiş olmaz. Üyku vazi fesinin zaafa duçar olmuş kim seler vardır. Onların uykuları ka ir. Türlü türlü sebeplerin tesiri ile kolaylıkla ve gittikçe kısalır ve yetişmez olur. Bu istidadı olmayan kimselere sonradan musallat olmuş bir uy- kusuzluk değildir. Müstefit olmayanlar da radan kazanılmış olarak (o gelen uykusuzluklar olmakla o böraber, uykusuzların çoğu doğuşta olan bir uykusuzluğa düşkünlük dola- yuile uykusuz kalırlar. Uykula- rı çarçabuk bozulan ve düzgün olmayan bu kimseler çok zaman müvazenesiz, heyecanlı, kuruntu. hadurlar. Sözün kısası snirlerinin gayri tabiliği onları o istekle ve uzun müddet devam eden zehirleri istimale sevkeder. Bu müvazes sizler zehir delisinin tohumu gibi dirler. İçlerinden bazıları lüzu- mu olduğu kadar uyudukları hal de uyuyamadıklarını zanneder- ler; bu uyku onları otatmin et- ve son- mez; “geceyi gözlerini kapama- dan geçirmiş oldukları intiba verir.,, Uykusuzluk | ekseriyetle, uyku olmadığı hakkında kir,, bir inanmadır. Gö pamadım, diyen kimse gök gürül tüleri ve yıldırımlarla geçen bo- rayı, fırtmayı duymamıştır. Bü- tün geceyi derin bir uykuda hor- layarak geçirmiştir. Bu uykusuz Tuk fantomu bazan hekimi bile aldatır, ve uyku ilâcı vermesi, ne sebep olarak bu sinirliyi nihayet zehir delisi yapar . Miktarları yüksek olmadığı za man uyku ( ilâçları ile müzmin surette zehirlenme pek az bariz bazı alâmstler görmeyi de ibraz eder: Gündüzleri uyuklama, vak tinde zaaf, hafızada sadakatsız- ık, düşünmede yavaşlık, ve ien- bellik. Çalışmak zevki, çalışmak kabiliyeti kesilir. Ahlâk değişir, bilhassa hırçınlık gelir, hasta ko layca öfkelenir, çene çalar, kızar darılır, kavgacı, şamatacı ve ha- kiki bir aile belâsı,, olur. ve az mik uy: ze Dm e usulü keşif ve takip edebile- ceğiz? — Önüme Cenabı Hak im- zalı gökten bir tasdikname in- nâşı semaya çe- kildiğine beni inandırabilanek mümkün değildir. — Ben de bu imkânsızlığın inadından dircağımı kurtarama maktayım... Fakat cesedi orta- dan nasıl yok ettiler?.. Bilkim- ya eritip külünü havaya mı üf- lediler.? — Ne yaptılarsa yaptılar. Meğerse ruhlara bu güzel ka- dının yalnız. ruhaniyeti. değil cismaniyeti de lâzımmiş... Hiç bir akıl endazesine gelmeyen ağrep haller ağrep... Orhan nâ- $ı uçuran melekleri gördüğünü | va söyleyor.. Hâdisede Turhan da beraber bulunuyordu. Onun da bir ağzını arasana iki lardeşin ifadeleri biribiri- ni tutacak mı? — Turhan kokain düşkünlü- ğile kardeşinden beter harap bir hal aldı.. — Bu çocuk hariçten kimse ile ihtilât etmez. Kokain müp- telâlarile tanışmaz iken nasıl oldu da bu zehire vücudünü a- | | vette aldıktan sonra geçimsiz bir adam, olur. Asıl Tipik alâmetler, yirmi dört saatte iÇ uyku ilâcınm miktarı, tedavi için © kullanılan miktarı geçtiği ve bahusus bir mü maniat o neticesinde bir müddet ilâçsız kalan ve elime (| geçirdiği ziyade miktarda uyku ilâcı ile — şarap içinde kasavetini boğmak isteyen sarhoş gibi uykusuzlu ğunu gidermek istediği vakit be- İirir. Bu müzmin zehirlenme sar hoşluğa benzer. O derecede ki, alışmayanlar, tecrübesiz o hekim- ler ikisini biribirine karıştırır. Bununla beraber, bu alâmetlerin bir gidişi vardır ki görgülü hekim onu bir bakışta tanır. Başlıca bü yük iki alâmeti vardır: ! — Söz söylemede güçlük çeker. Bu güç lüğün bir hususiyeti vardır. Güç- lükle söz söylerken dudaklarımın köşeleri büzülür. Bu bi mi felçe tutulanların lâl güçlüklerine (o benzer. kadar yazıları da büzü- lür; hasta bir çeki imzalayamaz. Müvazene bozukluğu, me dur; "çöker ve dört ayak tır, hemen üstüne emekler. Müvazenesizi ni bilmediği. için ekseriya gece- leri uyandığı zaman düşer, yüzü nü bir yere çarpar, burnu kanar, dişleri krrılır.. Uyku ilâcı sarhoş- luğu içinde zihninin hali karışık- * Hasta nerede lâkin muvaffak olamayan bir a- damınki gibi devriktir. Bu kapa- nık çehrede bazan o müphem bir bahtiyarlık ifadesi belirir. Zihni nin bu uyuşukluğuna ve bu karı: şıklığına bazan tehyiç te inzimam edi Aslı olmayan © şeyleri görmek, sayıklamak, gözleri #-| çık iken rüya görmek Hayali okşayan, bazan sıkın: | t veren korkunç manzaralar gö | rür. Bu sıkıntılar, bu o korkular içinde kaçmak ister, bir kapı di- ye bir pencereye saldırır. İstemi yerek helâk olur klıklar bazan o dere- çları ile bilmediği için, kor hastalıklarına, meselâ letarjika müptelâ sanı- telâşa düşürülür, fayda #iz ve münasebetsiz bir tedavi usulü tatbik olunur. Sonra, yerek veya istemiyerek uyku çları kesi biresihrüfüsün gibi hep ir. Dr. Rusçuklu Hahin b Yeni neşriyat Selim Sırrı Bayin Radyo Konferansları basıldı 350 Sahife Gayet itinalı tabedilen bu kıy şmetli eserini fiyatı 1 liradır. Satış yeri: Babrâli yokuşunda İkbal Kitaphanösi Kongreya davet Kasımpaşa İ umumiliğindenz 30 eylül 1932 tari- hine müsadif cuma günü saat 10 da fevkalâde kongre yapılacağından bü tün azayı mahteremenin yevmi mez kürda kulüb binasına teşrifleri rica olunur. İRTİHAL Istanbul Avukatlarından Arif Sır. rı Beyin validesi Hanım vefat eyi Cenazesi bugünkü pazar nü sast onbirde Beşiktaş'ta Muradi- rılarak Sinan Paşa camiinde namazı kılındıktan sora defnedilecektir. — Bir çürük dişini tedavi i- çin Beyoğlunda bir Dantist diş etine pamukla kokain koymuş. Turhan Böy bu ilâçtan fevkalâ- de bir haz bir inşirah duymuş. Bu neş'eyi: tekrarlamak içi, gizlice ve yüksek fiatla kokain arayıp bulmuş şimdi bu keyfin en yaman bir müptelâsı olmuş. ğu taşkın bir neş'e halinde bulup ta söyler sek bu uçma efsanesine dair belki: bir ip ucu yakalayabili- riz. — Vakti vaktine uymaz ki.. Şimdi bakarsınız etrafını cen- net görür. Sonra melankoliğin birgün konuşmak için adamın peşini bırakmaz. Ucu bucağı gelmez bahisler tutturur... Da- ha geçen hafta bana kokainin felsefesini yaptı.. Çok tuhaf — Ne diyor? — Feylesoflar beyhude yürü cibülvücudün Vüvudünde, zihninde peyda o | İdman kulübü kâtibi | İ ye mahallesindeki hanesinden kaldı | la İş büromuza müracaat et- melidirler. İşçi istiyenler Z marangoz ustası, 8 marangoz çırağı 2 mozayik ustası. işçilere ihtiyacı vardır. Arsu eden- ler Şişlide son tramvay istasyonu karşısında 336 No da Hurşit zade Ziya beyin Güzel iş fabrikasına mü- racaat etsinler . İki Türk tenekoci ustasına ihtiyaç vardır. Taliplerin Karaağacta Tapa fabrikasına müracaatları. | ... Bakaliye ve parfümüri ticaret- hanelerini ve piyasayı iyi tanıyan, kefaleti naktiye ita edebilecek iki memura ve plasyeye ihtiyacımız vardır. Taliplerin Beyoğlu, Kuloğ lu sohak Alyon pasajında (4) No. da Diana sabun ve Polit cila ima lâthanesine müracaatları, İş arayanlar Sabık ve merhum bir hâkimin oğladur. Eski rüştiyed. askerliği yoktur. Gazete idareha. nelerinde tahsildarlık yapımı; rübeli az maaşa kanaat eder tün İstanbul tüccar adreslerini lir. gayet emniyetli bekâr bir efen aramaktadır. Uzakta banka mil irü biraderi vardır, her iş ye- pabilir muteber şahıs kefil göste | rir aparlıman odacılığı da yapar gazetemizin iş bürosuna (> müra- caat Galatada eski gümrük sokak No. 46 berber Sotiri EK, vantasile Haydar. Devredilecek ihtira beratı | | “ Muzadı taaffün ve bunların is- tihsarı terkibatı ve istimali” hakkın | da Sanayi Müdiriyeti aliyasinden 4 Teşrinisani 1924 terih ve 228-223 umara tahtında initheal edilmiş o- ln ihtira beratı üzerindeki hukuk İ bu kere ahüre ferağ veyahut icara ve İ rileceğinden bu bapta fazla malü mat edinmek isteyen zevatın İstan. bul'da o Bahçekapu'da Taş Ha-| nda 43-48 No da kâin vekili H.W. | Stok Efendiye müracaatları ilân o. lunur, Beyoğlu, İstanbul ve Kadıköy Havagazı Şirketleri tarafından tebliğ edilen ilân - Apartımanların merkezi teshin te in ecnebi kok kömürünün is timali lehinde propağanda yapılmak tadır ve bu kokun kül nispeti az ol- duğundan kullanılması muvafıktır deniliyor. Yıkanmış en eyi Ereğli kömürle- rinin taktiri ile istihsal edilen yazha ne koku filhakika eyi cinsten ecnebi kok kömürüne nispeten biraz daha fazla külü havidir. Fakat bu fark an- cak bir fiat farkı ile ifade olunmalı. İ der, Zira milli bir mahsul olan gaz- hane kokunu diğer bilcümle evsafı beyti ve merkezi bütün teshin vası- #aları için mükemmel istimal oluna- bilir, Ecnebi kok kömürü şimdi oldu. ğu gibi mahzende teslim şartile tonu 28 lira ve daha fazlaya satılırsa gaz hane koku şimdiki fiatile ona mürac cahtır. Binaenaleyh müşteriler milli mahsul olan gazhane kokunu tercih temelidir. d ! ZAYI — Tek yük arabamın 2544 numerolu plâkası zayi olmuştur. Ye / misi alınacağından hükmü yoktur İ Arabacı Emin ig) — Göke uçan ölüler yerde bulunuyor Şehametin cesedi göke uç- tuğu yalanının üzerinde acaba tereddü. yok.. Fakat cesede ne oldu? İşte tahkiki icap eden müşkül. Bu hakikati nasıl anlamalı? Bu mühim sırra sonra yalnız Turhan vâkıftı. Çünkü nüşın iddia edilen kab da bulunuyorlardı. Bir geveze- lik zemini bulup ta bu kokaino- manı nasıl söyletmeliydi? Talât Bey sordu: — Dilâver oğlum sen bu ço- cuğun neş'eli ve yahut mali- hülyalı zamanlarını bilirsin... — Evet... Sabahları zehir ımı aldıktan sonra neş'eli- Ustalıkla ağzmı arayark iliriz.. Hinvetenz Sihirli halı ile BAĞDAT'tan İSTANBUL'a Fox tarafından filme alınmış bir seyahat, NU ARTANIN BöYOK — İl MUVAFFAKİYETİ Artistik sinemasında gösterilmekte olan Fransızca sözlü ve şarkılı Atlantid diyarında muhteşem filmidir. | OPERA ”da İ Haydut AL CAPONE'un ŞİKAGO'da PANİK Almanca sözlü ve şarkılı Filminde Heyeti temsiliyesi başında: OLGA TCHEKOVA ve HANS REHMANN DARÜLBEDAYİ MÜDÜRLÜ- GÜNDEN : İstanbul şehir ti yatrosu kış temsilleri ne teşrinevvelin birin ? Gi cummertesi günü İİ İİİ alesamı Seniha Bedri ALİ ln tarafından nakledilen “YEDİ KÖYÜN ZEY- NEBİ” isimli piyesle başlayacaktır. 18 inci jandarma Mıntaka Kumandanlığından: Kilo Cinsi 60000 Siğıreti 256,000 Fabrika unu 500,000 Odun 500.000 © Saman | 400000 Kuru ot Yukarıda cins ve miktarları yazılı altı kalem erzak Elaziz, | de bulunan Van Piyade Alayı ihtiyacı için kapalr zarfla mü- nakasaya çıkarılmıştır. Talip- | lerin yevmi ihale olan Birinci Teşrinin birinci günü | mahalli mezkür satmalma komisyonu- | (4876) | na müracaatları, DON JOSE MAJICA Her seansta salonu sikış ve kahkaha. SON AŞKIM GLORYA'da tufanlarile çınlatan filminde parlak muvaffakiyetler kazanıyor. #AMON NOVARRO'nun Yüzde yüz Franstzça konuşun şarkı söyliyeceği filme AŞIK RAHİBE (Sevilli Şarkıcısı) filmidir. Pek yakında GLORYA'da İsatnbul birinci iflâs memurluğun- dan: 1—Perşembepazarında Arslan banda 3cü katta 1,2 Nolu dairesinde Pervanidis ve Hazapia şirketi iflâs et müş ve 12 mayıs 932 W inde a çılmış olup tasfiye âdi şekilde yapı lacaktır. 2 — Müllisten alacağı olan larin veya mallarında istihicak iddia. sında bulunanların alacak ve larını işbu ilândan bir ay işinde ey. yamı resmiye müstesna olmak üzere her gün sant 9 dan 12 ye kadar Sul- tanahmet'te vaki Adliye | binasında icrayi vazife eden birinci iflâs daire sine gelerek kayt ettirmeleri, senet ve defter gibi delilleri her 'ne “isa bu asıl veya musaddak süret- lerini tevdi etmeleri: 3 — Hilâfna | hareket cezai mes'uliyeti müstelzim | olmak üzere Müflisin borçlularının | ayni müddet içinde kendil imi ve borçlarını bildirmeleri; 4 — Müfli. sin mallarını ne sıfatla olursa olsun ellerinde bulunduranların o imalar üzerinde ki hakları mahfuz kalmak şartile bunları ayni müddet içinde daire emrine tevdi — etmeleri ve ot- mezlerse makbul mazeretleri bulun- madıkça cezai mes'uliyete uğraya- cakları ve rüchan haklarından mah- rum kalacakları: 5 — 5 - 10932 çarşamba günü saat ille yu- karıda yazılı olan iflâs dairesinde a- lacaklıların ilk içtimada hazır bulun- maları ve müflis ila müşterek borç- lu olanlar ve kefillerinin ve borcu tekeffül eden sair kimselerin toplan mada hazır bulunmağa hakları oldu ğu ilân olunur. " ZAYI — Evkaf idaresinden almak- ta olduğum maaşımın 222 numerolu cüzdanım kazaen zayi olmuştur. Ye. nisi alınacağından zuhurunda hük mü yoktur. Kartal Tevaşi Ahmet ca mii imâm ve hatibi, Mustafa, Harik © Hayat Türkiyede bilâfasıla icrayı başlayarak: — Nasılsin oğlum? Turhan bir ince dal üzerin- de tünemiş kuşun göklere yan bakan edasile etrafı süzerek: Ev halkını boğan bu matem havası içinde Orhan bu kadar iyi olabiliyordu? . Şüpk siz ki bu. düşkünlerinin yürek- lerinden bütün sıkıntıları silen zehirin verdiği muvakkat. ya- lancı bir neş'e idi... Kokaino- manın bu i pöhpöhle- yecek bir kaç lâkırdıdan sonra ye masıl merak edi- yoruz... Şahidi olduğun bu mu- cizeyi bize anlatır mısın? Turhan geniş bir tebeslmün süzgünlükleri içini — Bunda e edilecek bir şey yok... — Bu harika nasıl vukubul- du? — Hazreti İsa göke nasıl uçdısa, miracünnebi nasıl vuku bulduysa Şehamet te öyle ha: gitti... Demedimmidi Kaza Sirgortalarmızı Galatada Ünyon hanında kâin ÜNYON SİGORTASINA yaptırınız. ÜNYON kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptır. maymız. Telefon; ve Otomobil muamele etmekte olan Beyoğlu 4886. — Onlar peygamber... — Peygamberler de insan değiller mi? Bir insan uçtuktan sonra ikincisi, düncüsü niçin uçmasın... Talât Beyin dile böyle vak alarla karşılaşa karşılaşa geri. len sinirleri artık tahammülün sonuna gelmişti. Kendini tuta- madı bağırdı: — Uçtu diyorum 'dayı Bey uçtu... — Etten, kemikten bir ceset kanatlanıp ta uçamaz. Yalan söylüyorsun yalan... — İlk uçan ceset Şehametin olaydı buna inanmayabilirdiniz evvelkilere inanmamak dinen günah sayılıyor da bunu niçin aklınız kabul etmiyor? — Bir meyiti ortadan yok etmek işlenmiş bir cinayeti sak lamak korkusundan ileri gelir. Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: