March 4, 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

March 4, 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SINEMA Eskiden bualşıkçı idi.. Şimdi dünyanın en sevilen ve aranan bir sinema artistidir Fransızların çok sevilen ve burada bir çok filmlerini seyretti- | ğimiz bir jön - prömiyeleri ver: Henri Garat. Şimdi Jeanet Gay- »or ile birlikte Hollywood'ta “Pre- nses emirleriniz!” filmini bir ke- re daha çeviriyor. Hayatını şöyle anlatır; — Ben Pariste doğdum. Anam ve babam da aktördü. vaudville'in pek itibarda olduğu bir devirde tanınmış artistlerden- di. Annem de şantözlük ederdi. Gaitös Lyrigues'te uzun müddet oynadı. Yani ben daha çocuklu ğumda sanat hayatınnı içine gir- miş bulunuyordum. Sekiz yaşına girdiğim zaman ilk defa sahneye çıktım. Belville tiyatrosunda oynuyorduk. “İki yu murcak,, piyesindeki yumurcaklar dan bir tanesi bendim. Maamafih sahnede başlıyan bu günler çok sürmedi. Uzun müd det tiyatrodan uzak kaldım. An- cak ondan sonradır ki, bu defa daha ciddi ve azimli olarak tek- rar sahneye geldim. Muharebe başladı, babam git- ti. Evde de para kalmadı. Annem kazandığı para ile beni ve üç hem şiremi beslemek için bütçesini bir türlü doğrultamıyordu. O zaman benim de hayatımı kendi kendi. | me kazanmaklığım lâzımgeldi. Ne yapabileceğimi bilmemek- le beraber, ne olursa olsun bir iş aramağa başladım. Evvelâ bir lo- kantada bulaşıkçılık vazifesi bul. dum. İşimi iyi yapıyordum. Ta- çatal biçak takımını iyi yıykıyor, iyi siliyordum.Tumarte- snmb da sinemaya gidiyor- Pearl White o sıralarda beyaz perdenin kraliçesi idi. Macernl benim gibi on yaşımda olanlar kalplerini yerinden © kopartacak kadar meraklı ve heyecanlı uzun filmlerinin bir devresini olsun kaçırmıyordum. Günnü birinde bulaşıkçılığı bı raklım ve bir mühimmat fabrika- sma amele yazıldım, Bu iş ağır- dı. Mermileri yagonlara yüklü- yorduk. Gerçi zevkli bir iş değil- di ama, daha fazla kazandığım Para ile aileme daha iyi bakabili- yordum. Ayrıca ben de bedava Babam | MİLLİYET CUMARTESİ 4 Ayrılmıyacaklar MI Şor niçin Atinaya kaçtığını anlatıyor Artist M. Papas ile . Atinaya kaçan Mel Ernestine Şor'un macörası o Alina gazetelerini işgal etmetke berdevamdır. Mel Şor, Atinada sevgilisi ile saklandık- ları yeri keşfeden gazeteciye — demiştir ki “Mel Semiryotis'in pasaportünm ele siyaret edeceğimi söyliyerek ailemden izin aldım. Evden çıkar çıkmaz sokakta sevgilime ihtihak ettim. Derhal bir oto- mobile binerek Büyükdereye gittik. Bu- | rada Mel Smiryotis'e benzemek için, saç | larımı resimde görünen şekilde tanzim ettim, Esasen Mel Smiryotis'in fotogra | fı o kadar anlaşılmaz bir halde idi ki | Büyükderede hiç kimse benden şüpbe etmedi. Evden çıkarkon küçük bir çanta için- de en lüzumlu bazı eşyamı beraber al- Eniştem, Bindiğimiz otomobili bir Rus idare ediyordu. Bu adam eski bir Rus xabitidir, ve çoktan beri beni tanıyan bir adamdır. Bu adamı görünce içime bir korku geldi, pederime haber vermesin- den korkuyordum. e Otomobilden iner- ken şoför şapkası — çıkararak (beni selâmladı ve: — Allah selimet versin, Matmazel, dedi, | Kendisinden pederime bir şey söyle- Henri Garat 9 temizleniyor. yatıyor, yiyor ve dum. Henri Garat 12 yaşında O tarihlerde çocukluk hülyala- rmmdan bir tanesi tahakkuk etti, Mind İİ Vi) Harvey ve Henri Garal memesini rica ettim. O, başı ile muvafa- | kat cevabı vererek dedi ki — Ondan emin olabilirsiniz... Filhakika bu centelmen adam sözün de durmuştu. Mel Şor, M. Papas ile nasıl tanıştıklar rını şu suretle anlatmıştarı — M. Papas ile ilk defa olarak, Fran- siz tiyatrosunda tanıştım, Kânunvevelin 30 unde idi, O, “Cinsi LAtif” piyesinde baş rolu oynayordu, Sonra bir akşam ai çin pederimin mü: te dansettik. İşte li karşılaşması idi, O zamandan beri biri- birimizi çıldırayuya seviyoruz. Pederimin bir artist ile evlenmeme müteassip değildir, fakat onun da ber- kes gibi artistler hakkında bazı düşün- celeri vardır. Evlenmek için bir karar overmezden evel annemi iskandil etmek istedim: — Anne ben bir aktör ile evlenirsem İ me yapar: Dodim. Annem şu cevabı verdir — Bu, hem senin , bem de bizim &- sin hakiki bir felâket olur.” İşte bundan sotıra benimi İçin, sevgi- lim ile kaçmaktan başka çare olmadığı” nı anladım.” AL B Anaya gitmiştir Adil B. Mel Şor ile görüşerek pederinin, bir ertiat İ İe evlenmesine muvafakat © etmediğini söylemiştir. Mel Şor, Papası çıldırasıya sevdiğini ve onunla Brezilyada vaziyet LONDRA, 3. A A. — Brezilyada ih- elâl çıktığına dair olan şayiayi teyit e- olmek ömre Mevyarl Elektrikle alâkadar olan her şeyi severdim. Günün birinde elekt- rikçi yamağı olduğum zaman, se- vincime payan yoktu. Yeni sana- tımdan mesuttum. Elektriği sev- diğim için, bu işi çabuk kavra- dım, ne öğrenmek lâzımsa öğren- dim. Çok geçmeden de belediye çarşısının elektrik tesisatını taah- hüt ettim. Kazancım biraz artmış- İ &. Fakat ne de olsn gene azdı. Ha, unuttum. Ondan evvel bir eczahanede de çalışmıştım. Gü- nün birinde mütareke ilân edi Babam terhis edilerek avdet Daha muharebenin kâbuslu hâtı- ralarmı silmeğe muvaffak olma- dan hemen işe başladı. . Başka türlü de olamazdı. (e Kendi Brüksel'de Park tiyatrosuna an gaje ettiler. Babam beni de yanı- İ na aldı. Maksadı beni de kendisi gibi artist yapmaktı. Sanatini çok | severdi. Oğluna da sevdirmek isti yordu. İşte benim asıl tiyatro ha- yatım bu zamandan sonra başlar. Babam benimle bir hayli meş- gul oldu. Brüksel konservatuva- rma girdim. Çok çalıştım. Artık sahneye çıkmıyordum. i | tiyatorsunda © ilk piyesimi oyna i dım. Bu piyesi şimdi hatırlamıyo- rum bile.. Ondan sonra bir çok tiyatrolar değiştirdim. Her tiyat- İ ro değiştirdikçe, kazancımı yirmi ! frank artırıyorlardı.Maamafih bü | da kâfi gelmiyordu. Bir aralık turneye çıkmıya karar © verdim. Turneden avdetimde Marigny ti yatrosuna girdim. Burası büyük bir tiyatro idi. Demek ki mesle. ğimde terakki vardı. Görüyorsu- nuz ki ben de bir çokları gibi, nemaya tiyatrodan gelmiş bir ar- tistim.,, dece mahiyette tan Londraya hiçbir haber gelmemiştir. ———— —————— MART Mİ. e Darüşşafaka Mezunları (Başı 1 inci sahifcde) dafaa etmişlerdir. Nihayet İzzet Bey tekrar söz almış ve: — Münakaşayı bırakalım; iş yapalım. Tesanüdün ve samimiye tin esaslarını bulalım. Cesaretle- merek fedakârlık yapalım. İnsan- lar filiyatile ölçülür. Elimizdeki nizamname çok iyidir. Fakat kabi liyeti tatbikiyesini kim ipmin ede- cektir.” demiş ve işe ufaktan baş- lanarak büyük mikyasta çalışılma sını, bunun için de kendisinin ibti yar olduğunu, fakat genç arkadaş ların and içmesi lâzım geldiğini söylemiştir. Mühendis mektebin- den Dürrü Bey gençlerin bu husus ta and içtiklerini söylemiş ve En- ver Bey namında diğer genç bir mezun da : — Darüşşafaya geldiğim zaman ne anam, ne de babam vardı. Ora dan topladığım irfan hamulesile ve mektebin sırtrma giydirdiği bir kat elbise ile hayata atıldım. Bu güm bir mütehassısım.. Fakat ha- Yatımı ve irfanımı bana kazandı. ran mektebime medyunum. Her türlü fedakârlık yapabilirim. Bü- tün arkadaşlar da böyle düşünür- ler, demiştir. Müzakere kâfi görülmüş ve ni- zamnamenin madde madde tetki- kine başlanmıştır. Nizamname €- sas itibarile kabul edildiğinden derhal faaliyete geçilmesine ve hü kümetten müsaade almasına ka râr verilerek içtimaa nihayet veril miştir. Cemiyet idare heyetine Telefon şirketi komiseri Fuat, mühendis mektebi müderrislerinden Meh- met Emin, Darüşşefaka müdürü Kâmi, Şirketi Hayriye memurin müdürü İzzet, Darüşşefaka mual- limlerinden Şükrü, ini na hiye müdürü Hüsnü, Darülfünun riyaziye şubesinden Dürrü Ziya, Hukuk fakültesinden Fethi Sezai ve Muhterem beyler, yedek aza- ıklara da Osmaniye mektebi is- tasyonu mühendisi Ali Kemal, A- vükat Safi, mühendis mektebin- den Ali Nezihi, Tıbbiyeden Halit beyler intihap edilmişlerdir. Cemiyet müfettişliklerine vari- dat müdürü Amir ve avukat Sabri Paşaya tazimat telgrafları çekil- miştir, Kâbilde Türkler Başı 1 İnel sahifede) halli memuriyetlerine gitmek üze- ve Bombay'a hareket etmişler, oradan da Paris ve Berline git- mişlerdir. Sefirler Halebe uğra- mamışlardır. Mahmut Han Haz- tetlerinin Ankaraya gitmekte ol duğuna dair olan haber de bun- dan galat olsa gerektir. Bir de bu zatlar hacca gitmekte olduğuna dair olan haber de doğru değil dir. sebet- ğaseh ..düm n rlinae m Hacca giden pederim Ahmet Han'dır. Ben de kendisile görüş- mek üzere salı günü Mısıra gide. ceğim.” Efganistana giden Türk mütehassıslar Türkiyeden Efganistana git- inekte olan mütehasıslar m da, sefir cenapları, sualimiz üze- rine, Şu İzahtar vermişti — Türkiyeden Efganistana mü- tehassıs hekim ve Hukukşinas ol mak üzere bazı vezat gitmişler- dir. Bunlar da Dr. operatör Rıfkı, Göz hekimi Fuat, dahili hastalık- lar mütehassısı Rebi Hikmet, hu- kuk müşaviri olarak Devlet Şüra- sı azasımdan Kemal Atıf Beyler. dir. Maarif mütehassısı olarak ta Emin Âli Bey gidecektir. Bundan maada askeri muzika için bir muallim ile mütehassıs bir banka muhasebecisi istenmiş. tir. Türkiyede tahsil etmek üzere yeniden bazı Efgan talebesinin İstanbula gönderileceğini tahmin ediyorum. Şimdilik sivil ve askeri liselerde tahsil gören 115 talebe- miz vardır. Bir zabitimiz de Harp akademisinde tahsil görmekte- dir.” M. Daladier'nin Londra seyahati PARİS,3.A. A. M. Daladier'nin yakında Londrayi ziyaret (o edeceğine dair olan haber başvekâlet dairesinde ve hariciye pezaretinde ne teyit ne de tek zip edilmektedir. © Dünkü maçlar Akşam gazetesinin koşusunu Beşiktaşlılar kazandı Dün Fenerbahçe ve Taksim £ sahala- rmda futbol maçları yapıldığı gibi Ak- şam gazelesi tarafından her sene tekrar edilen sokak koşusu da icra edildi. Bu koşuya muhtelif teşekküllere men sup 58 atlet iştirâk ediyordu. Musaba- ka Harbiyedeki Sipahi ocağından baş- iyor ve ilk parti Akşam matbaası önün- de bitiyordu. İlciyer kişiden ibaret olan takımlar bu rada bayrak olup veriyorlar ve bu sefer yarışın ilcinci kısmı olan o Akşam mat- baası— Sipahi ocağı koşusu başliyor- du, Birinci kısımda en önde Başiktaş dan Garbis geldi. e Arnavutköyünden Panakis ikinci, Kurtuluşdan Calikiş ü şüncü yine Kurtuluştan o Kaantopoulos dördüncü ve Beşiktaştan Remzi beşinci bitirdiler. Remzi arkadaşı Mehmete bay rağı beşinci olarak verdiği halde Meh- met harikulâde bir koşu yaparak rakip lerini geçti, Bu suretle Sipahi ocağını ö- Düne muvasalât olunduğu zaman tasnif arzediyordur Mehmet (Beşiktaş), 2 — Teo (Pera), 3 — Mavridis (Kurtu Ruhi (Beşiktaş) , 5 — An- Mehmet'in müddeti 34,13, 2/5 dir. Bu suretle koşu Beşiktaş klübü tara- | fından kazanılmış oldu. Siyah beyazlılar bu seneki Akşam sokak koşusu kupa- İ sını kazandılar, Fenerbahçe stadında Fenerbahçe stadında dün muhtelif futbol maçları yapıldı. İlk maçı Fenerli küçüklerle Darülşafakalılar yaptılar ve 2-1 mağlup oldular. Fenerbahçenin B takımı Altınordu ile bir musabaka yap- & ve 2.0 galip geldi. Vefa - Kumkapı ile İstanbulspor ara sında oynanan üçüncü maç lik maçları apnasında eki berkan 8 dakika İçim- Her iki takım, o tarihte oynatmak se. | lâhiyetine malik oldukları oyuncularla çıkmak zaruretinde idiler. Halbuki Ve- fa Kumkaçu takımının ee eyi öğ oyun <cusu o tarihden sonra klübü etmiş bulunuyordu. Vefalılar eksik olmaları. na rağmen ba sekiz dakikayı canlı bir oyunla başardılar ve bu bakiye müsaba- kası 0-0 beraberlilde bitti, Dördüncli maçı gene Vefa - Kumka- pınn ayni talıma, evvelki hafta çil tr Duvasr esnasında bermber kaldığı Ka- smpaşa talcmı ile , bu turnuvanm tem didi şeklinde oynadı. Vefalılar ilk devreyi ancak 0-1 bitir. dikleri halde ikinci haftayında altı gol atarak maçı 0-7 kazandılar. Oyun za- man zaman müessif hadiselerle kesildi- #i için çok zevksiz oldu. Beşinci ve son maçı Fenerbahçe bi- Şişli ekibi oynadı. Fenerliler daha hâkim oynamakla be raber sayi çıkaramadılar. Müsabaka a- lelide bir egzersiz mahiyetinde idi. Böy le olduğu halde Şişliler hâkemin her ka rarına ber vesile ile itiraz ediyor ve oyu nun zevkini U kaçırıyorlardı. Neticede Fenerliler, rakiplerince de kabul edilen iki sayı yaparak galip geldiler. Taksim stadyomunda Taksim stadyomunda Galatasarayın B. takımı ile Sultan Ahmet Gençler birliği oynadılar ve 2-1 kazandılar. Galatasaray birinci takımı ile Süley- maniye arasmdaki maç çok canlı oldu, Galatasaraylılar eksik bir kadro ile saha ya çıkmışlardır. Neticede ancak O-1 ka, zanabil Ankarada ANKARA, 3 A. A — İstiklâl saha snda kupa maçlarına devam edilmiştir. Altunordu ve Çankaya birinci, ikinci ve üçüncü takımları arasında yapılan aç in idaresinde cere- yan eden birinci takımlar müsabakasını da Çankayalılar 2-1 kazanmışlardır. Bi rinci devrede Çankaya hâkim ve canlı oynamış, ve Altınordunun bir sayısına karşı İki gol çikarmıştır. İkinci devrede Altmordu daha iyi oy mamış ise de bir çok frxatlar kaçırarak mıştar. harbiye yani yeni ismiyle Ankara gü. önümüzdeki hafta Çankaya ile son müsa bakayi yapacaktır, Şehir koşusu Ankara Haftası gazetesinin © her yıl tertip ettiği büyük şehir koşusu bugün saat ondört buçukta yapılmıştır. Koşu C. H. umumi merkeş binası o önünden başlayarak yine başladığı yerde bitmek üztre tertip edilmiş ve o sureile yapıl- mıştır. Bu mesafe 6450 metredir. Koşu. ya 35 atlet iştirâk etmiş meticede An kara gücünden Şevki Bey 24 dakika 29 saniye 2/5 de birinci gelmiştir. İkinciği yine Ankara gücünden Sa- bahettin Bey almıştır Geçen yılın ayni koşuya sit rekoru bu sefer 30 saniye 2/5 kırılmış bulunmakta dır. Koşuyu kazananları gazetenin ma dalyaları verilmiştir. İzmirde İZMİR, 3. A.A — Lik maçlarına bugün de Alsancak — stadyomunda de- vam edilmiştir İlk maç sabahleyin Buca - Altınordu birinci takımları arasında oynandı, ve neticede altınordu 2-1 galip geldi. İkir. ci meç Altay - Türkspor arasında ole- caltı. Altay gelmediğinden o Türkspor hükmen galip geldi. Üçüncü maç Şarkspor - Göztepe birin ci takımları arasında icra edildi, Şark #porlular canlı bir oyundan sonra 2-1 galip geldiler, Son maç Karşıyakaspor İle İzmirspor arasında oynandı. Oyun heyecansız ve asabi bir hava içinde cereyan citi, İki takım da kendilerinden beklenilen oyu- nu gösteremediler, Neticede İzmirspor 3-1 galip geldi. İntihabat yarın (B 1 inci sahlfede) »et divanı kilisenin en büyük kubbesi. nin altında yer alacaklardır. Yangıncı ne diyor? AMSTERDAM, 3. A. A. — Rayiştağ medlisini yakmakla zannaltında balunan Van der Lubbe, Telezraff'in Berlin mu- habiri tarafından sorulan bazı sünllere verdiği cevapta yaptığı bu fill ve ha- reketi o bugüne (Okadar | hayatının devamı o müddetince - düşündüğü nü söylemiş, hiçbir fırkaya mensup ol- madığını teyit etmiştir. Van der Lubbe koyu ve hararetli bir komünist olmadığını, fakat kapitalizme karşı her yerde mücadeleye girişmeğe tabii bir meyli ve istidadı olduğunu da ilâve etmiştir. M. Hitlerin yeni beyanatı BERLİN, 3. A. A. — Volff ajansı bil diriyor: Başvekil Hitler, gazete muhabirlerin- den birine yaptığı beyanatta | Rayiştag yangınında milliyetçi sosyalistlerin dı iştiraki olduğuna dair ecnebi gazetele- rinde ileri sürülen iddiaların gülünç bi- rer yalandan ibaret (olduğunu söyle miştir. Hitler bu münasebetle dimiştir ki: “ Bolşevikliğe karşı azim ve şiddetle mücadeleye giriştiğimizden dolayi bü- tün Avrupanın bize teşekkür etmesi lâ- zum gelir.” Hitler siyasi muarızların ve yahudile- rin sürü sürü öldürüleceğine dair çıkarı lan manasız ve mantıktız şayialar hak- kında şu sözleri söylemiştir: “ Bizde Saint Barthelemy gecesine lüzum yoktur, Biz düşmanlarımızı ale- lâde mahkemelerde muhakeme ettirece- giz. Şahsi hürriyet hakkındaki tehditler devam etmiyecektir, Komünistlik tehli- kesi ortadan kaldırıldıktan sonra tabii bal avdet edecektir. Bandırmalarda COTTBUS, 3 .A, A. — Volff Ajan- sından: Cotthus'da yapılan araştırmalar şehrin orta kısmında yer altında komü- nistlerin gizlenmesine mahsus koridor. lar bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. Zabita bu yeraltı koridorlarında kul. liyetli miktarda silâh , fesat çıkırmak i- çin hazırlanmış yazılar, milliyetçi sosya- İistlere mahsus uniformalar ve bayrak. sürk Yükseltme Cemiyeti tarafından tertip edilen Türkiye Meşrikiâzam senelik balosunda eğlenenler

Bu sayıdan diğer sayfalar: