25 Mart 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

25 Mart 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 edince or, Ekonomi Amerikadaki bankalar Hükümet son geçirilen tecrübeye göre yeni tedbirler alıyor 1809 ve 1907 senelerinde Ame- vika büyük bankacılık buhranları- “> başlıca şu tetbirleri 0 bae / birbirlerine zincir. etmeleri. larm piyasaya mu- eti haiz bir mikdar ri ruplar halinde morateryom ilân etmeleri. Bu tedbirlerin sür'atle ittihaz edilmesi sayesinde, bankası masma rağmen, bu i oldukça kolaylıkla önüne geçil- mişti. Bu defa tehlikenin daha büyük olması ve memleketin iktisadi va- ziyetinin o zamanlara (nazaran daha bozuk bulunması hükümetin eskisinden fazla bir sür'atle çok esaslı ve cezri kararlar ittihaz et- NM in vardi vi Kü Şimdi Vaşinkton hükümeti bu yeni vaziyeti bertaraf (o etmekle Hükümet bankaları üç kısma aş yırmıştır: —(1) Vaziyeti sağlam; sermayesi seyyâl bir hâlde bulunan bankalar. (2) Vaziyeti sağlam fakat ser- mayesi seyyal olmayanlar. (3) İslâh edilmiyecek kadar fe- na vaziyette olanlar, Hükümet bilançolarını tetkik- ten sonra her (o bankayr bu üç gu- raptan birin ayırmaktadır. Birinci ve ikinci guruplara mensup ban- kalara gişelerini açmağa müsaade ederek, ve hükümet tahvilâtı — gibi esaslı ve kuvvetli (o teminat Oo mukabilinde yardımda bulunmaktadır. Üçüncü guruba ayrılan bankalar ise hükü- metin mürakabesi altında tasfiye edilecektir. Bu suretle mevduat sahipleri para yatırmış oldukları bankalarm © Yaziyetini kısa bir (Aş Bankasından alınan cetveldir) 23 MART 1933 Akşam Fiatları ye a Seçki ga geler az Gümeli s.s Saydi mabi Tahvilât Elektrik Tramvay Te 5 178 z rl de 80 İ mari ESHAM. pg ip Be. Nama 1045 $ Bönemi 24. « » Hamiline 11— Terkon 37, yda Çimanla An dan Tetikmt dey. zag Şark 7 Balya ze 250 Reji me za Şir. hariye 13.— Şm Mm ÇEK FİATLARI Paris 20 Londra 7205 Nüyork “a Milsno 9,1057 Brüksel © dam Atina 82216 Cenevre 2 M,9A Sofin 66,37 Amatördam 1073 NUKUT (Satış) Kuru A A m 21 Ş 1 Pezein 11 1 Mark S0 1 Zeleti 24— 1 Penga Me- 2550 $ 20 Ler Emi 10 Dinar 55.— “ye Kğ 1 Ami o3i Meliye 4 m Gel «e m me KİMİ diki midir nk ali ime müddet sonra vazihan öğrenmiş olacaklardır. Yokarda sayılan tetbirler an- cak hâli hazırdaki âni müşkilâtı bertaraf etmeği istihdaf ediyor. İlk zorluklar atladıldıktan sonra senato, Amerika © bankacılık ka- m ların esasından değiştirilme- in tetkikata & başlayacak, ve ük bankaların buhranlara kü- çük bankalardan daha iyi muka- vemet ettiği görüldüğünden mem- lekette nin bankaların inkişafı- nı teşvik edecek © mahiyette yeni kanunlar hazırlayacaktır. Rezero ikrazat sistemlerinde de esaslı ta- > yapılması kuvvetle memul- ür. Necati ÇAKIROĞLU Stok mallar İhracat Ofisi Trabzon, Samsun, e gibi mühim ihracat merkez- lerine m ederek tütün, ü- palamut, zeytinyağı, ben gibi ve ibracat madde- lerimizin stok miktarını sormuş- tur. Vefâletin bir tamimi Iktısat Vekâleti Sanayi Müdür- lüklerine bir emir göndererek şim- dilik gümrük resminden muaf ip- dal madde listesi gönderilmeme- sini bildirmiştir. Getirilen (bazı makinelerin kontenjan harici çt- karılması için İktısat Vekâletine teşkil sene İtalyaya 2 milyon 269 bin liralık, Almanyaya 2 milyon 166 bin liralık fındık ihraç edil miştir. Diğer taraftan Âmerikaya olan fındık ihracatı diğer senelere nis- petle azalmıştır. Yeni silolar Ziraat Vekâletinin Ariadolunun muhtelif yerlerinde buğday silola- rı yapacağı yazılmıştı. Siloları yap- mak irin Ziraat Vekâletine muh- telif gruplar müracaat | etmiştir. Bunların arasında Amerikan ve Alman grupları da bulunmakta- dır. Silolardan biri Pulatlıda, biri Eskişehirde, üçüncüsü de Konya- da bulunacaktır. Silolarm yapıl masma mayısta başlanacaktır. Kahveye karşı Brezilyada, & Maliye Nazırının riyaseti altında bir kahve komis- yonu teşkil edilmiştir. Komisyon verdiği kararlar arasında, Türki- yeye ne şekilde kahve salacağını da tayin etmiştir. Bu karara göre, Brezilya Hükü- meti, Türkiyeye göndereceği kah- velerin bedelinin Türkiyede bir milli bankada toplu olarak bulun- sına muvafakat etmiştir. “ Bu kahve parasının karşılığı o- larak, Brezilyaya Türk malı gönde rilecektir. Mersin borsasında MERSİN, (Milliyet) —Şehrimiz ticaret ve zahire borsasında bir “vağon çavdar 4 kuruş 25 santim. den ve bir vagon sert buğday ok- kası 5 kuruş yetmiş beş santimden satrmıştır. Rakı imalât İnhisarlar umum müdürlüğü ta “rafından yapılan İstatistiklere gö- re bir ay içinde 420 bin 145 kilo rakı yapılmıştır. Geçen sene Kânu nusani ayındaysa 399 bin kilo ra- kı yapılmıştı... İpeklilerimiz aranıyor Aldığımız Omalâmeta (göre memleketimizdeki fabrikalarda ya pılan yerli ipekli kumaşlarımız Su riye ve Mısırda gittikçe rağbet ka za dır. Bu sene geçen sene- ye nazaran Suriye ve Mısırda ya- pılan ipekli kumaş ihracatı yüzde 10 - 15 nisbetinde artmıştır. Türk ipeklilerinin beğenilmesine sebep Avrupa mallarmdan daha daya- nıklı olmasıdır. Fakat buna muka bil dahilde ipekli kumaş sarfiyatı vüzde kırk nisbetinde azalmıstır. İstanbul bul plânı İlkbahar içir içinde işe başlanması mukarrer İstanbul plânmın tanzimi için iki Fransız ve bir Alman şehir mü- tehassısma müracaat — edilmiştir. Bu zeyattan birisinin intihap edil- mesi için, gönderecekleri cevap- lar beklenmektedir. Belediye plân için bütçeye elli bin lira tahsisat koymuştur. Cevaplar gelir gelmez tetkik edilecek ve tercih edilecek mütehassıs mayıstan evvel şehri- mize gelerek işe başlıyacaktır. Müzelerde yangına karşı tedbirler Müzeler Müdürlüğü belediyeye müracaat ederek, müzelerde bulu- nan kıymetli eserlerin oyangına karşı muhafazası hususunda mev- cut noksanlarm tespitini istemiş- tir. Beldiye (o müze idaresinin bu müracaatma ehemmiyet vermiş tir. Mühendislerden Oo mürekkep bir heyet müzeleri birer birer do- Jaşarak, yangın tehlikesine karşı tedbirleri gösterecektir. Belediye hademeleri Belediye hademe ve odacılar a- rasında becayişler yapmağa lü- zum görmüştür. Bunlar belediye şubelerine, şw- bedekiler de Belediye almacaklardır. Ancak © bunların değiştirilirken evlerine uzak olmı- yan yerler intihap edilecektir. — — same —— Ecza ihtikârı Mahkemeye verilen Sultanahmet Sulh Birinci Ceza mahkemesinde ilâç ihtikâr: yap- maktan suçlu ecza deposu sahiple- rinden Alber Niyego, Sahak Pa- mosyan ve Dacat Dırdıryan Efeh- dilerin duruşmaları yapılmıştır. Mahkemede Alber Efendi: “— Şimdi piyasada 72 ecza de- posu vardır. Bunlar bu ilâçları bugün bile benim sattığım fiatten fazlasına satıyorlar. Ben (o ucuz satmakla şöhret kazanmış bir ec- zacıyım.” demiştir. Diğer suçlular da sorulan sual- lere bu şekilde cevaplar vermişler» dir. Duruşma ecza satışlarında müte- amil olan kazanç miktarının ne ol duğunun o Ticaret Odasından ve Eczacılar Cemiyetinden sorulmak ve gösterilen şahitler çağırılmak için 11 nisana bırakılmıştır. Bayi beraet etti Piyango bayilerinden o Burha- neddin Bey aleyhinde Emine ve Sabriye Hanımlar isminde iki ha- nım tarafından ikinci ceza mah- kemesinde bir dava açılmıştı. Emine ve Sabriye Hanımlar pi- yangodan kazandıkları 10.000 İi- ranın bu bayi tarafımdan kendile- rine 1000 lira noksanile 9 bin ilra olarak verildiğini iddia ediyorlar. dı. Uzun zamandanberi devam e- den bu dava neticelenmiştir. Emine ve Sabriye Hanımların bu paranın beş yüz lirasmı bayi- lerle bayiin kâtiplerine bahşiş ola- rak verdikleri, diğer beş yüz .i - smı da kaybettikleri Burhaneddin Beyin beraetine ie rar verilmiştir. «o» Polis teşkilâtı geniş- letilecek mi? Son yapılan tetkikat neticesin- de İstanbul emniyet müdürlüğü birinci ve ikinci şube müdüriyet- leri kadrolarının genişletilmesine karar verildiği haber alınmıştır. Birinci şubenin birinci ve ikinci şubenin de üçüncü kısmının kad- rolarınm arttırılmasına lüzüm gö- ve tren istasyonları gibi yerlerin- de daha fazla sivil memurlar bu- YTundurulacaktır. Bu suretle zabıta vakalarına karşı daha sıki tertibat alınmış o- Tacaktır, Kadrolar üzerindeki tet- kikat henüz tamamile ikmal edile- memiştir. Tetkikatın hitamından İ sonra tatbikata geçilecektir. eczacıların duruşmaları Geçen cama, havayı güzel bul dum. Başka yapacak işim yoktu. Bir tramvaya atlayıp Beşiktaşa ka- dar uzanayım, dedim. İstanbulun kabuğundan çıkmadığı halde bize bütün mevsimleri, olgun birer ye- miş gibi tattıran bu köyü neden- se, çok severim. Beşiktaşa, hayır —Beşiktaşlı. ların kendi şivelerile söyleyelim— Beştaşa ne tamamile şehir diyebi- ani ne köy... buradan başladığı halde b Derki giden Boğazı gör- müş sayılmaz. Bununla beraber, Beşiktaş, şehrin boğucu muhitine hiç benzemiyen, bambaşka bir mu- hittir. Dolmabahçenin önünde tram- vaydan inince, ne bakayım, Gaz- hane yokuşunun yanındaki sırt, tıklım tıklım insanla dolmuş. Tu- haf şey? Bu kalabalık ne acaba? Bir kaç adım ilerledim. Adeta bir pazar yeri içindeyim. Rastgele birine sordum: — Bilmiyor musunuz? dedi ayaz- — Hangi ayazma? — Mart 9u ayazması... Biraz ilerleyince gördüm: Et- rafı defne yapraklarile donanmış bir kapı önünde insandan iki sr- ralı zincir.. Ayazma, burası imiş. Parmaklığın arkasından bir pa- pas, elile ver egm ediyor: Ve a arka aş dizilen halk, | itişe kakışa daracık kapıdan içeri İ girmeğe çalışıyor. İstanbulda ne kadar sakat a- dam varsa hepsi burada. Ayazma- ya girmek için evvelâ, bu dilen- cilere öle şireek lâzım... ee önünde birer çanak.. İstav- İRİ kk ç8$ bir dua mırıldanan bir dilen- iye, kelli felli bir çorbacı, bir yir- mibeşlik fırlattı. Her halde ayazmada yatan Ayanın himmetile olacak, herifin iki gözü birden açılmasın mı? Ötekiler, bu yirmibeşlik sesini duyunca, fare kokusu almış kedi- ler gibi köşelerinde sinsi sinsi bek- leştiler. Fakat bir ikinci yirmibeş- liği atan olmadı. Avucundaki paraları şıkırda- tarak dolaşan papasa, bir mektep - li imrenerek baktı a züğürtlükie, dünyaya papas gelmeli imişiz!.. güldü: ,— Evet ama, böyle papas de — Ya nasıl papas? — Matmazel “Şor” u kaçıran Papas gibi papas.. Burada açık gözler, yalnız a- yazmanm papasları değil. Arap- Maarifte Kıbrıslı gerç'er İ cemiyeti Memleektimizde tahsilde bulu- nan Kıbrıslı gençler teşkiline ka- rar verdikleri cemiyetin nizamna- raesini tespit için dün Halkevinde toplanmışlar ve müzakerede bu- lunmuşlardır. Dünkü müzakerede nizamname nin bir kısmı ikmal edilmiş, müte- baki kısmın ikmali gelecek cuma- ya bırakılmıştır. Edirne lisesi mezunları cemiyeti Edirne lisesinden yetişen ve İs- tanbulda tahsilde bulunanlar dün Halkevinde toplanarak aralarnda bir cemiyet teşkil etmişlerdir, Cemiyet Reisliğine Celâl, âzâ- lıklara Cevat, Niyazi, Şinasi, Ali Rıza Beyler, (o mürakipliklere de Kadir, Mutemet, Şahabeddin Bey ler seçilmişlerdir. Cemiyet faaliyete başlamıştır. Beşiktaş sırtında: Taşlık Başınızı sağa çevirdiniz mi, Mar. mara.. Sola çevirdiniz mi, Boğaz.. İleri baktınız mı Alemdağı... çaya çalar kısık bir ses, durma- dan haykırıyor: — Efendim.. Var ikramiye bol.. livanita, pudra, badebu şeker, şekolata ve daha envar hediye... Çocuklar, gündeliklerinin kuv- veti yettiği kadar bu bol hediye li (2) bisküvilere * hücum ettiler. Fakat çekilen yüzlerce kutunun içinde hediye namına yarım kilo- luk bayat bir çikolatadan başka bir şey çıkmayınca ilk hararet tav- sadı. Bisküvici, bu rağbetsizlikten sinirlenmeğe başlamıştı. Etrafına toplananları dağıtarak: — Heydi yallah... dedi, yok bu- rada Karagöz. Siz bir kenar du- razak, ben mal satazak.. Derken kulağım tozunda çın- gırak gibi madeni bir ses: “Başka... sına yar oldu, |“ Eller... bahtiyar... oldu!” “© Başımı çevirdim: Ooh, kekâ.. Ehli dilin biri çayırm etrafına ger- miş bir tel. Atmış içine bir kaç sandalya kurmuş gramofonu.. Te- le yaklaşanlara soruyor: — Efendim, ne emredersiniz? Çay mı, kahve mi? Taşlığa giden yolda karmca gi- bi satıcı... Macuncu durmadan bağırıyor! — Haydi erbabı bilir. Erbabı bilir dedik.. Fakat kimsenin aldır. dığı yok! Kendi kendime güldüm: — Şu adamcağız, sabahtan ak- şama kadar sokak sokak “Erba- bı bilir!” diye haykırarak dolaşır. Daha şu zavallının macumun- dan tatanı görmedim. Acaba İs- emr. €rbap adam kalmadı Lu Taşlığa çıkanlarm.arkasına ben de takıldım. Seddin üstünde insa- nın bakmakla doyamıyacağı bir manzara YAK, ica tepesi ile hemen hemen hizadayız. Bo- ğazım Anadolu kıyısı, İhsaniye den Çengelköy sırtlarına kadar ayağımın altında menevişli bir ha- İl: gibi serili duruyor. Sanki her uçuşta sinema gibi bir kaç yeri birden gösteren uzun ipli bir salıncakta sallanıyorum. Başımı hafifçe sağa çevirdim mi, Marmara.. Sola çevirdim mi, Or- ta Boğaz... İleriye baktım mı te- pesi dumanlı Alemdağ... Taşlıkta bir kaç sev; bir ande kucaklamak plan ira ler, pek az yerde bu kadar bakış- larının sınırmdan dışarısmı sey- redebilir. Ve insan pek az yerde bu kadar güzelliği bir arada bu- lur!, M. SALÂHADDİN —— mmm amm Poliste Altı paket eroin bulundu © Tavukpazarmda kahveci Ke ğork Efendinin üzerinde 6 paket eroin bulunmuş, o Keğork Efendi bakkında takibata başlanılmış- tr. © Kumar çi İstiklâl caddesinde oturan Si- mon Efendinin apartımanında ku- mar oynattığı haber alınmış, yapı- lan aramada Simon, Ropen, Ya- Kumar masası ile iki deste ku- mar kâğıdı, 50 tane kumar fişi roğ- sadere edilmiştir. ———o — Sabık İspanya baş konsolosu Sabık İspanya © Başkonsolosu don Ramon Abella, Orta Elçi üm vanile İspanyanm Lisbonne Baş konsolosluğuna tayin edildiğinden Tadla vapuru ile Barcelone'a git- miştir. i Nız koleji Eski Düyunu umumiye binasi nın nihayet modern bir kız koleji olarak kullanilması münasip gö- Mektep ismi altnda yapşla- cak her tejebbüsü takdirle kar şılamak lâzımdır . Fransız ve Amerikan mektep- lerine karşı zengin aile çocukla rının gittikçe hevesleri arttığı bir sırada bir değil bir kaç modern kollej açmak icap eder . 5 Ecnebi mekteplerinin. bize Ni san öğret n başka hiç fayda ları yoktur. gİ Hele Fransız kız ve erkek mek- teplerinde tedrisat bizim mektep- lerden çok geridir. ç Amerikan kollejinde tahsil sis- temi başkadır, orada kız ve er- kek daha serbest ve daha hayati bir terbiye ile yetişir. Fakat sistemlerin böyle aykı- | rı olması da bizim için garip ne- ticeler veriyor. Çocuğunu Ameri- kan kollejinde kızını da (Dame de Sian) da yetiştirilen bir aileiki sinin de düşüncesinde, yaşayışın- da, hattâ oturup kalkışında baş- kalık olduğu ve asıl Türk terbiye- sinin arada kaynadığını görür. Fransız mekteplerinde misyo- ner ve papas kokusu mektepleri- Amerikan kollejlerinin hava- sında böyle koku yoktur. Fakat onların sistemi de divarları arası- na aldıkları genci ne oldum deli- si edecek kadar merkezden uzak- tır. Netice şudur ki Fransız ve | san kuvveti ile faikdirler. Bu far- ik otadan kaldırmak güç değil ir. Açılacak kollejde bazı deri- mektep hayatımı Avrupa kullej- lerindeki metodlara göre tanzim etmek kâfidir. Maarif vekâleti yıllardan be- ri çekili pedagoji tahsili için lebe gönderir. Bunlar arasında başın- Bunlar her halde modern kollej idaresi- ni pek iyi bilirler. Binaenaleyh yetişme Türk gençlerini Bebek tepelerinin sert havasından, Pan. galtı medresesinin günlük koku sundan kurtarmak için yeni açıla- cak kolleje böyle bir renk ve sis. tem vermek ve onu Galatasaray lisesinin bugünkü zayıf ve ener- jisiz vaziyetine düşürmemek için sıkı bir inzibat ile işe başlamak lâzrmdır kanaatindeyim. Burhan CAHİT Vilâyette Dilsizler Fakirlerini okutmak için tahsisat istendi Dilsizler (Cemiyeti bir bm açılması için müsaade almıştır. kat mektep hususi ve ücretli oldu. ğu iğin ekserisi fakir olan dilsiz. ler bu mektebe gidememektedir- dağ » Dilsizler Cemiyeti ilk tahsil mec buriyetini nazarı dikkate almış ve vilâyete müracaat ederek ilk tah. sil çağında bulunan fakir dilsizle- rin okutulması için bir miktar tah- sisat verilmesi talebinde © bulun. muştur. Dilsizler Cemiyeti bu talepleri- nin kabul edileceğini ümit etmek. tedir. Cemiyet mahkemelerde ve sair devlet dairelerinde lüzum görül düğü takdirde dilsizlere fahriyen tercümanlık ya karar ver. miş Erzurum - Sivas demiryolu Erzurum - Sivas o demiryolunu yapmak için hükümetle mi ye girişmiş olan şirketin mümes- dillerinden M. Peimbelmer ve M. |

Bu sayıdan diğer sayfalar: