19 Mayıs 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

19 Mayıs 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cenevre silâhsızlanma konferansı kedi gibi yedi canlıdır. Kâh Fransa, kâh Almanya, kâh İtalya ve İngiltere- den birer yumruk ve sille yer. Buh- ranlar geçirir. Ölecek zannedilir de gene canlanır. Ve zinde, ter ve taze müzakerelerine devam eder. Bu kon- ferans silâhsızlanma yolunda bir neti- ce elde edememiş ise de her halde şu- nu ispat etmişlir ki müzakerelerine iş- tirak eden murahhasların harikulâde bir tahammül ve sebat © kabiliyetleri vardır. Bu defa geçirilmekte olan buhran Almanya tarafından indirilen bir to- kat neticesidir. Muhterem karilerimiz. hayret edecekler: Diyecekler ki A! man Versailles k. Alman murahhası Nadolny'nin dediği iacaklı,, vaziyetinde bulunduğu halde nasıl olur da ansızın everecek- li» vaziyetine geçiyor ve konferansın müzakerelerini inkıtaa uğratmak teh- likesine maruz bırakabiliyor? Bu neti- ceye varmak için cidden karışık bir yoldan yürümek lâzımdır: Almanya 1919 da silâhlarından tecrit edildiği zaman askerleri 100 bine indirilmişti. Bu askerleri kısa hizmetlerle ihtiyat sınıflarına alıp ta memlekette talim ve terbiye görmüş büyük bir zümre bu- lunmasın diye askeri hizmet müddeti de 12 sene olmak üzere tespit edil- mişti. Binaenaleyh Almanya 14 sene- dir askeri teşkilâtı buna uydurmuş- tur. Fakat bu 100 bin askerin her biri | mükemmel zabit gibi yetiştiril li büyük ve kuvvetli ordular tahrik edecek vazi- yettedir. Yani Almanyanın — şimdiki teşkilâtı Fransızların işlerine elvermi- yor. İngiliz Başvekili Mac Donald, ge- | çen martta yaptığı silâhsızlanma tek- lifinde bütün Avrupa: Devletleri or- dularının yeknesak olmasın: istemiş ve bu orduların kısa hizmetli mecburi askerlikle almmış askerlerden mürek- kep olmasını ileri sürmüştü. Alman- ya bunu kabul etmiyor. İşte kıyamet | te bundan kopmuştur. Geçen ay Mac Donald — teklifinin müzakeresine başlandığı zaman A. | merika murahhası Norman Davis, ilk | ü wu olan emniyet me- tehirini ve askeri tahdit me- selesinin müzakeresini istemişti. Al manlar da askeri tahdit meselesi zakere edilirken yukarıda izah ettiği- miz sebep dolayisile bu mevzuun da istediler. İngilizler ve Fransızlar as. keri tahdit yapılmadıkça — silâhların tahdit edilemiyeceğini söylediler, Kon- forana bir çızmazda iken reis Hender- son, her iki meselenin (Ode bir arada müzakere edilebileceğini söyledi. Fil- hakika reisin bu buluşu ile müzakere usulü çıkmazdan çıkarıldı. Fakat esas mesele hâlâ çıkmazdadır... O Silâhsızlanma konferansının böyle bir safhaya girmesi, beynelmilel mü- nasebetlerde de bir gerginlik meydana getirdi. Almanyanın silâhsızlanma konferanımr terkederek Versailles muahedesinin kayıtlarile o mukayyet olmuyacağını ilân edeceği | bildirildi. Hitler, Alman Reichstag'mı fevkalâde olarak içtimaa davet etti. İngiliz A- vam Kamarasında yapılan bir müza- kerede Harbiye Nazırı Halişam, Al- manyaya karşı tatbik edilecek müey- yidelerden bahsetti. Volhâsl siyaset ufuklarımda karanlık bulutlar görül miye başladı. Amerika Cümhurreisi Roosevelt bu karanlık bulutları dağıt- mak için olacaktır ki bütün cihan dev. etlerine bitap eden bir beyanname neşretti, Bu ehemmiyetli beyannamenin met- nini henüz okumadık. Fakat her #em- | lekotte uyandırdığı akislere bakılacak olursa, epeyce yazılmış o- lacaktır. Fransızlar beyannamenin Almanyayı istihtaf ettiğini, Almanlar asıl hedefi Fransanın olduğunu Çinli- ler de tarizlerden maksat Japonyadan başka bir devlet olamıyacağını söyl. yorlar. Ajanslar tarafından çok kısa sekilde verilen izahattan anlaşılıyor ki Amerika vaziyetin vi nazarı dikkati celbediyor ve silâhsız- lanma konferansına iştirak eden dev- letleri anlaşmıya davet ediyor. Bu, işin temenni kısımı. .« bir umumi ademi tecavüz misakı e ki e tabii, müspet bir tekliftir. Ameri- kanım teklifine göre, biç bir. devlet askeri, hiç bir sebep ve maksatla diger bir devletin arazisine ayak basmıya- | caktır, ki bu, © harbi ilga | eden Kellogg misakını tamamlıyan di- yemezsek te her halde kuvvetleştiren bir tedbirdir. ... Dizer taraftan Hitler de çarşamba günü nulkunu söyledi. Hitlerin saat üçte söylediği nutuk asar BAĞ al yenler, şiddetin; nutkun manasından ziyade Hitler'in söyleyiş tarrmda el duğunu anlamışlardır. Filkakika Hit, galip devletler tarafından da teslim edildiğini söyledi. Silâhsızlanma kon- feransında Almanyaya tam müsavat teminine © çalışacağını bildirdi. Ve bu nutku dinlemek üzere fevkalâd. olarak içtimaa davet edil i kümetinin bunu ei le atmıyacağını bildi Binaenaley! Hitler esasen erdenberi söyledi. ğini bir defa daha tekrar etmiş olu- yor. ... Avusturyanın Almanyaya bu küçük cümhuriyetteki Nazi Fırka sının iktidara geçmesine bağlı gö nüyor. Bunun için Avusturya Nazi leri harekete geçmişlerdir. o Yer yer kıyamlar oluyor ve Alman Nazilerin- den de yardım rorlar. Hafta ara- sı bir hâdise oldu: Türklerin asırlarca evvel Viyana ö eki mağlübiyetle- rinin yıldönümünü tesit için Avustur- yaya Almanyadan da bir takım Na- ziler geldi. Bunlar arasında Baviyera Adliye Nazırı da bulunuyordu. Bu Al- man Nazileri Avusturya Hükümetine tariz ettiklerinden hükümet bunları Avusturyadan tardetmiştir. Şimdi Al- man Nazileri Avusturya Hükümetine ateş püskürüyorlar ve bir takım teh- ditler savuruyorlar. Avusturyada k ki Avusturyanın Almanyaya iltihakı yalnız Avusturyayı alâkadar eder bir mesele değil, beynelmilel bir mesele- dir. iri Cihan İktisat konferansının 12 ha- ziranda toplanmasına karar verildi ve 64 devlet te Londraya davet edildi. Bundan sonra konferansı hazırlıyan komisyon Amerikanın bir teklifini ka- bul etti: Bu teklife göre konferans de- vam ettikçe hiç bir devlet gümrük ta- rifelerini arttırmıyacaktır. Bu, bir ne- i gümrük mütarekesidir. Konferansı hazırlıyan devletler arasında bulunan İngiltere ve Fransa bunu o kabul et- mekle beraber, İngilizler diger taraf- devletlerle hususi ticaret mu- kavelesi imzalamakta devam edi; lar ki bu, diger devletlerle olan tic: retlerini tahdit eder mahiyettedir. Her reke,, nin hükümleri MAK BA bi fArıBi Hal. lan işin, yersiz şatafatın, yolunu şaşıran himmetin, yanlış rünen bu çatı için söylenen parlak nu- tuklar, gazetelerde yazılan yazılar bir araya gelse, Mecellei Belediye büyüklü- Hünde bir kitap olurdu. kanına, tüketilen nefese, sarfedilen mü- rekkebe acımayalım. Ya, milletin parası?.. Ona acımamak nasıl elden gelir? Hiç bir işe amam utancından soluk penbe rengi ile, mü- tevekkil ve başı eğik duran bu alıcısız, saıcısız çarşının ne vakit önünden geç- üreğimin sızladığını duyarım. Geçen gün bir arkadaşla Kadıköy kelesinden vapura binerken gene gözü- me diken gibi battı; — Yazık oldu, diye söylendim. Arkadaşım sordu: ze es yank oldu? Cevap verdim: — Şu hala bak Camlarının yarısı parça parça dökül- müş, sıvaları yeryer kopmağı başlamış, soğuk ve boş binayı göstererek içini — Hala bakma, azizim hâle bak! M. SALAHADDIN Yeni neşriyat Havecılık ve spor Asrimizn en mühim & meselesi 0- lan, (Havacılık) la uğraşan biricik mecmuamızın 95 inci sayı ber zamanki nefasetile çıkmıştır. Halkbiig'si haberleri İstanbul Halkevi dil, edebiyat ve ta rih şubesi tarafından neşredilmekte olan Halkbilgisi haberleri mecmua | sının 21,22 numaraları bir arada in tişar feri Tavsiye ederiz. Dipsiz kuyu (25 kuruşa tam bir roman) namile Akşam kitaphanesi tarafından hiç in- tişar etmemiş bir acuz roman serisinin neğrine başlanmıştır. Bu serinin birinci kitabı (VA-NA) ta rafından makledilen polis hafiyesi Yal. maz Ali'nin maceralarını | ihtiva eden (Dipsiz kayu) dur. Makedonya tefrikamız yazı- mızın çokluğundan” bugün ko- Öl namamıştır l (amme 329 doğumlulara Eminönü askerlik ( şubesinden : 329 doğumluların ilk yoklamasına 25-5-933 tarihinde tekrar ( başlana- rak Haziran nihayetine kadar devam edecektir henüz yoklamasını “yaptır. mamış olan mezkür © doğumlularn pazar ve persembe günleri şubeye müracaatları. Boşa giden para ve emeğin, yarıda ka. | Hadi temelinde kesilen © kurbanların | (Başı 1 inci sahifede) vermeleri lâzımdır. o Kalplerinde bu huvoeti hissetmiyenlerin © teşebbüse geçmemeleri daha iyi olur. Zira, hem kendilerini, hem de milleti iğfal etmiş olurlar, Bir de, mevzmubahis vazife, resmi makam ve üniformaya ( sığınatak el altından kabili tedvir değildir. Ale- nen ortaya çıkmak ve milletin huku- ku namına yüksek sada ile bağırmak, bütün milleti bu sadaya iştirak ettir- mek lâzımdır. Bundan başka böyle bir vaziyetin talep ettiği adamın mat- laka benim şahsım olabileceği gibi bir iddia mevcut değildir. Her halde bu memleket evlâdından birinin ortaya atılması zaruri olmuştur. Benden baş- ha bir arkadaşı da düşürmek müm- kündür. Yeter hi o arkadâş, bugünkü vaziyetin kendisinden talep ettiği tarz- da harekete muvafakat etsin! Bu be- yanat ve izahattan sonra, hemen ka- Tar vermek muvafık olamıyacağından arkadaşlara bir müddet düşünmek ve müdavelei efkâr imkânını vermek için müzakereye hitam verdim. > Tekrar toplandığımız zaman, işin başında be - nim devam etmemi ve kendilerinin bana murin ve zahir olacaklarını söy- lediler. Ben, şeklen askerlikten istifa ettikten sonra da, tıpkı şimdiye kadar olduğu gibi, mafevk kumandanmışım gibi, emirlerimin ifası, muvaffakıyet için şartı esasi olduğunu / Zikrettim. Bu cihet, tamamen tasvip ve tastik o- lunduktan sonra içtimaa nihayet ver- dik. Kâzmm Karabekir Paşa; yazılarile, Gazi Mustafa Kemalin Erzurum kon- gresile olan alâkasını ehemmiyetsiz, zayıf göstermek istiyor. Bir taraftan kongreyi daha çok benimsiyor; diger taraftan kongreye karşı olan alâka- sızlığını, dördüncü mektubunda şu sözlerle izah ediyor: “Halk, benim hiç müdahâlem olma. dığı halde, yer yer biribirlerile yazışa- rak anlaştılar ve Erzurum kongresine İye in lom basit bir hevesin, Çi ka içinde veya başında bülutiniak ar- zusunun mahsulü değildi. Erztirüm kongresinin müzakere ve kararları; başlangıçta, Vilâyatı Şarkiye Müdafa- ai Hukuk Cemiyetinin Oo müksadı ve programı dahilinde bulunan esaslafa göre olacaktı. Bu esatların milli kongrece takarrürü halinde, Ka: kir Paşanın da iştirak ettiği mahalli idare, mahalli hükümet temayülleri, memleketin her tarafına sirayet ede- bilirdi. Böyle bir ayrılık, memleket için akla gelmiyen musibetler doğura» bilirdi. Mustafa Kemal Paşa; bu te- mayülâtı kırmak için, Kizim Karabe- kir Paşa tarafından da müzaheret gi ren mahalli cereyanlara; memleket- sümül bir istikamet vermek için Erzu- ruma gelmekte gecikmemiş, gelir gel- mez teşkilât ve kongreye © hökim ol- muş, tasavvur ettiği hareket.progra- mı yolunda, en esaslı prensipleri Er- zurum kongresinde, karar altına al- dirmıştır “1 —Hadudu milli dahilinde bır- lunan bilcümle aksamı vatan bir küldür. Yekdigerinden o infikâk kabul etmez. 2 — Her türlü ecnebi iş ve müdahalesine karşı ve Osmanlı Hükümetinin inhilâli halinde mil- let, müttehiden müdafaa ve muka- vemet edecektir. 3 — Vatan ve istiklâlin muhafa- xa ve teminine Hükümeti Merkezi- ye muktedir olamadığı takdirde, temini maksat için, bir hükümeti muvakkate teşekkül ed. ir. Bu Hükümet Heyeti milli | kongrece intihap olunacaktır. z 4 — Kuwvayi Milliyeyi âmil ve iradei milliyeyi hâkim mak sas 6 — Meclisi Millinin derhal icti- matı ve icraati hükümetin meclis vaz'ın temin için salışılacaktır. , Büyük Millet Meclisine giden yolları çok kısaltmıştı. Kongrede Gazinin irat ettiği bir mu- a Pet rim bu kongremizi ender eser olarak kaydedecek” tir, © dediği Erparum kongresi kimin eseridir, milli nüveyi kim hazırlamış- tr?.. Efkârı umumiye; bütün bu tafsilâta ve tarihin önümüze serdiği daha nice vesikalara, misallere, canlı şahitlere bakarak bâkmünü, versin! .. Bütün bu tafsilâtı okuduktan sonra Köz Karabekir Paşanın, ikinci mek- e unda (vesika » 6) diye neşrettirdi- ği şu yazıyı okuyalım: Erzurum kongresini Mustafa Kema! Paşa ve Rauf Beyin topladığı zannile | kongrenin dağıtılması ve Mustafa Ke- mal Paşa ile Rauf Beyin — tevkifinde ısrarla hükümeti mahalliyelere emir veren hükümete yazdığım şifre... . diye, Gazinin huzurunda yazılan ve | Mustafa Kemal Pa; Rauf Beyin tevkif edilmeleri münasip olamıyaca- ür, böyle bir teşebbüsün efkârı umu- miye üzerinde fena bir tesir yapaca- ğını ve sair mütaleatı havi olan vesi- kayı kaydettikten sonra, bunu “Da- vayi millimiz için tek cephenin kurta rılmasma ve yaşamasına ve milli mu- zafferiyetin üssülharekesi olacak olan Şarkta nasıl bir ruhla çalışıldığına misal,, olarak gösteriyor. Muhterem Karabekir Paşa ile bi türlü anlaşamadığımız bir nokta vaı Biz, hiç bir vakit, İstanbul işgal ordusunun alet olan bir hükü- metin emri yerini bulsun, diye Kâzım Karabekir Paşanın, milli mücadele a- leyhinde, milli şef aleyhinde hareket edecek bir kabiliyette olduğunu söy- lemedik. Öyle hareket edenler; Süley- man Şefik Paşaların, Ali Nadir Paşa- larm, Anzavur Paşaların saflarında Kâzım Karabekir Paşa ö şey düşünmek aklımız- dan geçmedi. Bilâkis istifadan evvel de, istifasından sonra da Mustafa Ke- mal Paşayı milli bir şef ve kumandan olarak tanıdığını söyledik. Kâzım Karabekir Paşa ordumuzun şerefli bir kolordu o kumandanı Ondan sonra da Büyük Millet Mec Reisi ve Başkumandan Gazi Mustafa | Kemal ile, Büyük Erkâniherbiye Rei- karar ve tasvibile Şark Cephe- mizin kumandanı oldu. Bu vazifelerin de gösterdiği yararlıklar, meşkür ol- sun... Arâmizdeki anlaşamamazlık şu nokta üzerindedir: Kâzm. Karabe- sındadır. Paşayı yanıltan cihet ii Şark Cephesi vaziyetinin, Garp ve Ce- nup Cephelerimize (serbest hareket imkânını verdiği doğrudur. Fakat bu neticeyi, şahsi bir keramet eseri diye almak doğru olmaz. Bunu daha ziya- de hükümetin harici politikasına, Şark komşularile tuttuğu müspet ve sami- imi politikaya medyunuz. altında Türk ordusun: nı, mutlaka ayni erni; di. Hizmetlerimizin tesirlerini, yal- niz şahıslarımıza inhisar ettirmekte isabet olmaz. Bize verilen mevki, va- Nafia ve Iktısat (Başı 1 inci sahifede) etti. Emin Bey (Eskişehir), damızlığa yaramıyan etlik tiftiklerin il müsaade edilmesini istedi. Bundan sonra Kürsüye İktisat ve- kili Mahmut Celâl Bey geldi ve ikti- sadi prensiplerimizin ana hatlarını bir defa daha izah eden ve çok al- kışlanan beyanatta bulundu. Nafia Vel in izahatı ANKARA, 18. (Telefonla) — Nafia bütçesinin müzakeresinde o mühendis mektebi hakkında Kocaeli mebusu Sir- £r B. in Yüksek (o mühendis mektebi hakkındaki sünllerine cevaben şu izaha tı vermiştir. İngilterede, İsveçte, Amerikada bir talebeye ayda doksan sekiz dolar veri- yoruz. Berlinde 63 dolar İsviçrede 63, Almanyada 60, Avusturyada 54, Maca ristanda 54, Çekoslovakyada 45, Paris. te 55, Fransada 50, İtalyada 50, Belçi- kada 45 dolar veriyoruz.” Vekil-B. muhendislerimizin faaliyet lerinden de sitayişle bahsetmiştir. Nafin vekili yi ki sarfiyat kl e miş sular, yollar, yala hlk m beli lame kurutulması ik içim de sarfedi- Yollara temas eden vekil Bey de- miştir ki Bu bir iki aya kadar tamamen Şılmış bulunacak yepyeni bir malak Hopa - Borçika yolu da bu sene açi- lacaktır. ü büyük mevzuumuz Sırrı Beyin de tevakkuf ettikleri İran tran- sitini bizim cihete çevirâcek olan Trabzon - Karaköse yoludur. Bu yol öç milyon liraya yakın bir transitimi- “Nafia Volili Şaş eyv nakliyatı ma selesine ehemmiyet verileceğini söyle- dikten sonra demir yolu inşsatına geç- miş Filyos - Eregli hattımın sahilden i- benn 146 kilometre yari öğieb meye açılacak vaziyet geldiğini / Şet- katlı ile Ergani arasındaki 87 kilomet- Gazi'nin kendisinden dinleyiniz: Mustafa Kemal nasıl milli reis oldu? Erzurum kongresi kimin eseridir? Milli nü. veyi kim ve nasıl hazırlamıştır? 10 temmuz tarihli idare heyeti içtimaımda Müdafaai Hukuk Merkezinin karar defterine geçen satırlardan aceba Karabekir Paşa tegafül mü ediyorlar?. de unutmamalıyız. Mili mücadeleye iştirak eden bütün vatandaşların bü- yük gayenin istihsalinde o tesirleri, yararlıkları olmuştur. En büyük mari- fet, bütün vatandaşların bu tesir ve yararlık derecelerini © doğru olarak | tespit etmeleridir, hudutlarını aşma- malarıdır. Günün birinde, Gaziyi Sam- suna getiren geminin kaptanı çıksa da: — “Milli zafer ve istiklâlin yaratt- cis benim, çünkü Gaziyi Anadoluya getiren ben oldum!,, dese ne (o cevap vereceğiz? | ... yazıların, hâdiselerin de saprileri in Onların da inceliğini sezmeyi bilme! Pasaz konuşmalarında, yazışmaların. ia di ME ki kibardır.; Yalnız | karşi değil, çok iyi tanıma. dıklarına | karşı bile tevazurunu, iltif, larını esirgemez. Her kumandanın, hele harp esna- sında bir cephe kumandarımn büyük ehemmiyeti vardır. Onun o mevkide bulunması, kendisine emniyet edildi- ğine delâlet eder. Sabık Cephe Ku- | mandanı Karabekir Paşa Hazretleri, Kolordu veya Cephe Kumandanı iken Büyük Millet Meclisi Reisi veya Baş- kumandan Gazi Mustafa Kemal Haz- retlerinin kendisine yazdığı telgrafna- melerde: “Size çok güveniyoruz; Şark Cephesi milli hareketin mesnedidir. Zatı devletinizin şu veya bu kararla- rında tamamen isabet vardır!,, yollu özleri ir nevi neşrediyorlar. Beyhude üzülüyorlar: Haklı, il darlı, emniyetli olduklarını; şefleri ti rafından haklarında kullamlan | kel melerin manasında aramasınlar. Cep | he Kumandanlığı mevkiinde olan bir zatta bu sıfatların mevcudiyeti aswl- dır. Eğer bütün eşhas hakkında, ke- lerinin, (Nutuk muhteriyatına ve- | 2 Muf 4l inci taa reisi Hacı Musa Beye, Bitlite Kefere. | vi zade Şeyh Baki Efendiye, Şırnaklı | Abdurrahman Ağa Hazretlerine, Me- sayihi Uzzamdan Şeyh | Ziyaeddin Efendi Hazretlerine, Garzanda rücsa- tülün zökmelirdeki yumuşak, dostane ve iltifatkârane sözlere göre bu adamlar hakkındaki hükmümüzün mahiyeti ne olur, hele böyle bir kaideye göre iddiaları ne- reye varır). MİLLicCi i 65 nci liste ANKARA, IB AA—TD.T. Ce miyetinden verilmiştir: Karşılıkları o aranacak arapça ve fars ça Kelimelerin 65 numarah İistesi yüdur: 1— TANZİM 8—TENAKÜS 2-- TAVSİF 9— TENASÜL 3 — TAVSİYE 10 — TENAZUR 4— TAVZİN 11 —TENEZZÖOL 5 — TEMELLUK 12-< TENKİT 6— TEMLİK 13 — TENKİMAT 7-- TEMKİN u ti karşılıklardan duyalmap ve olmayanları hangi kaynaklardan termeleri rica olunur. Bagünkü program ISTANBUL: Mi), remeteaz 22 de Ajanı Barca babetleri sasi ayarı ANKARA: 12,30: Gramofon kanseri. 18: Alatarka saz. 1930: Grsmefen devam. Ajanı haberleri. YARŞOVA, 1411 m. Hi,lö: Plâk. 16,40: Keza, 17,30: Muhtelif. 18: Örkesira konseri, 19: Kahve musikisi, 21: Müsahabe. 21,20: Senfemik komser. BUDAP! eman konseri (Bacı, Mar- Sxolt), 215 "Cennette nikâh- 30: Miki temsil "Bavyera bayrakla yivana SI7 m. «İnr ve hafif havalar (oiyana vefa tarile): 2140: Ayakları, ill üş “ pördlin temali, 23,20: Davit Marthe orkestrası tara- ndan dans havaları. MİLANO - TORİNO - FLORENSA 20,30: Haberler - Plâk. 2145: Sehubert, 7 Roca ve Wagner'in eserlerinden ssa- PRAG, 487 m. 20,10 Ostrava'dan saklen; Dans musikisi 2» Tad m Senfonik konser. ROMA, 22: Sanko am 23,18: Karışık konser. BÖKREŞ, 394 m. <8 Kar 13: Pâlk, 14,154 Kaza, 18: K konser. 19,20: Konserin devamı. Fi di giilliyet Asrın umdesi “MİLLİYET "tir. ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye işin Hariç işin Çar anlaya e 8 aylığı e Se LİME Gelen evrak geri verilmez — Müddeti seçen nüshalar 10 kuruştur. — Gazete ve matbaaya sit işler için müdiriyete mü racaat edilir. Gazetemiz ilknların men'. İiyetini kabul etmez. İm amaaa mali e BUGÜNKÜ HAVA Yeşilköy askeri rasat merkezinden ve rilen malümata göre bugün hava açık ve sakin olarak devam edecektir. 188-013 tarihinde hara tazyiki “782 milimetre, en fazla hararet 18, en ax İd derece idi, 750 4 — Vekâletleri bütçeleri kabul edildi seli 3 büyük kaman İnalesi yapıldığı nı söyledikten sonra demiştir ki dahi- H istikraza zamimeten ihalelerin emi bizi İsveçlilerle o hağlı bulunduğumuz 55 milyon dolarla Diyarıbekire bedir | götürmek fırsatını vermiştir. Binsena İeyh programımıza göre 935 senesinde Diyarıbekire varmak fırsatını elde et miş bulunuyoruz (Bravo sesleri, alkış Jar). Nafia bütçesi 10,046,000 kabul edilmiştir. İktisat Vekilinin izahatı Nafia Vekâlet bütçesinden sonra İk- sat Vekâleti bütçesinin mizakerenin geçilmiştir Bu münasebetle söz alan İk- tsat Vekili Celâl B. memleketimizde vü cude getirilmek istenen pamuk sanayii için Ruslarla beraber Moskovada çalış- mak üzere gönderilen heyeti fenniyenin bu işle meşgul olmakta bulunduğunu yakn bir zamanda pamuk sanayiinin ne zaman ve ne şekilde kurulabileceğine dair tam ve sahih malümst verebileceği- ni söylemiş ve demiştir ki: — Vekâlet mütehassıslardan müstağ. nı kalmış değildir. & Mötehassılarımız geldiler. İşe başlamak üzere bulunuyor. lar. Bunların mütalealarından istiladeyi ayrıca bir vazife addetmekteyim.” Memlekette sanayie mi yoksa ziraa- ta mı kıymet verilecâği bakkında suale cevaben de demiştir ki: — Ziraatın memleketimizde büyük bir kıymet olduğuna hiç şüphe yoktur. Bu- gün her hangi bir devlet adamı herhân- gi bir hükümet zirsatı ihmal etmekliğin kendi mevcudiyeti için ne kadar felâket- le hatti memleketimiz için ne kadar teh ikeli olduğunu takdir etmiyorsa her tür- Tü evsaftan mahrum olduğuna hüküm etmek lâzımdır. Vekil B. beyanatlarına devamla mem- leketimizde esasen mevcut ziraatm te- kâmül ettirilmesine lüzum olduğunu, sa- nayis «hemmiyet verilmesi yine ziraatın terakkisi ile müterafik ve milli ihtiyaç- larumıza katiyyen ceyap verecek sana“ yili vücude getirmek hususunda icap €- Tira olarak den isticalden ileri geldiğini söylemiş ve mevaddı iptidaiyesi memleket içinde yetişen sa yin ehemmiyet verileceğini ve bu sanayiin himaye edileceğini ilâve €tmiştir. Buna ait kanunlarla teşvike sa- nayia ait hükümlerde ba cihet sarih o- arak gösterilmiştir. Bu kanunlar mec- lise verilmiş bulunmaktır. Celâl Bey, kontenjan meselesi için söy lenen sözlere cevap vererek hiç bir za- man bu sistemin kusursuz bir şey ol duğunu iddia eylemediğıni ve bunu'an- cak bir müdafaa silâhı olarak omuzları- muzda taşıdığımız: kaydetmiş ve Vekâ- let mevkiine geldikten sönra bu mesele de pa etmiş olduğu hareket tarzmı izah ederek demiştir ki: — Mesuliyet mevkiine © geldi - yan ilk Had ettiğim gey «zari hayatla istikrarın lürümu idi, İşte onun üzeri“ ne yürüyorum. Kontenjanman üçet ay- Vek tanzim ediliyordu. Altr aya çıkandım. Fırsat bulursam bir seneye çıkaracağım. Ve ilk fırsatta tekmeleyeceğim, İktisat Vekili şeker ve kahve işinde takip edi- len yolun isabetini müdafaa etmiştir. Müteakiben fasıllara geçilmiş ve İktı sat Vekâleti bütçesi 4,487,611 lira ola- Ziraat Vekâleti bütçesi heyeti umu- miyesi Üzerinde baz: hatiplerin beyana- tını müteakip içtima nihayet verilmiş» tir. Meclis cumartesi günü toplanacaktır. Halkevinde İki resim sergisi Halkevinde ressam Tahsin ve İsmail Hakkı Beylerin dün bir sergileri açılmış” tır. Sergide 30 kadar eser teşhir edil- mektedir. Bu ayın 25 ine kadar açık du” ye İsmail Hakkı Beyin deniz re simleri bilhassa nazarı dikkati celbetmek Konferans İsmail Habip B. dün akşam Halkevin de saat 17 de “Halk Edebiyatının kiymet ti” mevzulu bir konferans vermiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: