3 Ağustos 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

3 Ağustos 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Başı 1 inci sabifede) son zamanlar namzet profesör munvi ni Akdes Nimet Bey, ümumi coğraf- ya namzet profesör muavini Ahmet Hulüsi Bey, umumi felsefe namzet profesör muavini Mehmet Bey, içtima iyat ve ahlâkiyat namzet profe: avini Ziyaettin Fahri Bey, ruhiyat ve terbiye namzet profesör muavini Sab- ri Esat Bey, Türk ve edebiyatı namzet profesör muavini Dr. Ali Ni- hat Bey, garp edebiyatları namzet profesör muavini Rami Bey. İlâhiyat Fakültesi ai Türk dinleri ve mezhepleri tarihi profesör Köprülü zade Mehmet Fuat Bey, (Fuat Bey mülga darülfünunda da İlâhiyat fakültesinde bu kürsüyü işgal ediyordu.) Fen Fakültesi Temami ve tefadüli ve yüksek riya zi tahlil profesörü Kerim Bey, umu- iyat ve yüksek cebir marzet profesör muavini Hüseyin Ferruh Re fik Bey, Tamami ve tefaduli ve yük- sek riyazi tahlil namzet profesör mu- avini Cahit Arifi Bey, Riyazi mihanik ve yüksek hendese mamzet profesör muavini Ratip Bey, umumi kimya mam zet profesör muavini Ramziye Hanım, sınai kimya namzet protesör muavini Halidun Nüzhet Bey ve Saffet. Riza Hanım, nebatat namzet profesör mu- avini Hikmet Ahmet Bey, hayvanat namzet profesör muavini Suat Nigâr Bey ve Fazıle Şevket Hanım. Elektroteknik Fen fakültesine merbut elektrotek- nik enstitüsünde profesör gene Dösye dir. Namzet profesör muavini olarak yeniden Kadri Bey alınmıştır. Kimya Enstitüsü Fiziki kimya profesörü gene M. Va lansidir. Namzet muavinliğine Ali Rı za Bey alınmıştır. Hukuk Fakültesi Hukuk fakültesinde tarihi hukuk devsi hukuk başlangıcı ve felsefesi ta rihi olarak ihdas edilmiş ve bu dersin muallimliğine Dr. Ferit Bey tayit d'miştir. Bundan başka hukuku ida- ieye profesör Sıddık Sami Bey, dev- letler umumü hukukuna muallim Me- nemenli Etem Bey, Türk hukuk tari- at ve iktisadi mezheplere muallim “izamettin Âli Bey. Medeni hukuk namzet profesör muavinliğine Münif Hayri, Kara ve deniz ticareti hukuku namzet profesör muavinliğine Zihni Bey. Tıp Fakültesi Hariciyeye muallim Ahmet Kemal Bey, bariciyeye muallim Bürhanettin Bey, deri ve frengi seririyatına mual lim Hulüsi Behçet Bey, akli seririyat profesörlüğüne Mazhar Osman Bey, radyolojiye muallim Salâhattin Meh- met Bey, umumi emraza muallim Nec mettin Rifat Bey, çocuk bakımı ve he kimi dersine muallim İhsan Hilmi Bey Hıfzıssıhha dersine muavin Muhittin Ali Bey, Tıp müfredatı dersine mual- lim Nabi Bey, marazi tetrih dersine muavin Besim Bey, dahiliye seririya- bms muavini Nebil Bey, hariciye se- ririyatına muavin Ahmet Fahri Bey, kadın ve doğum seririyatına Hüseyin it Bey, deri ve frengi dersine Ce- vat Kerim Bey. Dişçi mektebi İstomanoloji ve umumi emraz mu- allimliğine Ömer Nâzım Bey, umumi ağız cerrahisi musllimliğine Kâzım İsmail Bey. Hanımlar Kadroda görülcüğü veçhile Fen alman namzet muavin pro- weyanında üç hanım vardır. ga darülfünundü hanımlardan a- sistanlar vardı. Fakat muavinler yok- tu, Dereceler Yeni teşkilâtn hocalık dereceleri ir, ranallim, profesör muavi- ni, muavin namzedi, asistan. Evvelce bu dereceler dört idi, Makamlar ve maaşlar Yeni teşkilâtta Trp ve hukuk fakül- teleri umumi kâtiplikleri lâğvedilmiş- tir. Bu ların maaşları 75 şer lira ücretti Yeni vaziyette Darülfünun eminli- vi makamı ücreti 200, fakülte reislik .eri makam ücreti 100 liradır. Dişçi, eczacı, yabancı diller mektebi müdür lükleri makam ücretleri 75 lira, islâm tetkikleri enstitüsü müdürlüğü maaşı 80 liradır. i Yeni kadroya yeniden alınan nam- zet muavinlerin asli maaşları bir kıs- mumun 45, bir kısmının 55 liradır. Mu- alim ve profesörlerin maaşları kıdem lerine göre tahalüf etmetkedir. Profe sörlerde en fazla maaş alan asli ola- k yüz liradır. 100 lira asli alan pro fesörler en fazla tıp ve hukuk fakülte Üniversiteye yeniden alman Türk muallim, muavin ve muavin namzetle rinin adedi 49 dur. Mülga darülfünun dan Üniversiteye girenlerin mecmuu 52 idi. Öğrendiğimize göre Üniversi- İımacak ecnebi profesörlerin &- dedi 38 kadardır. Ecnebi diller mek- tebine muhtelif lisanlar için 9 ecnebi porfesör getirilecektir. Ecnebi profo- #örler muayyen tahsisat alacaklardır. Ne kadar olduğu şimdiden malüm de Bildir. Esasen getirilecek ecnebi pro- fesörlerin hepsi tamamen taayyün et- miş değildir. Kendileri ile mukavele yapılanlardan mühim bir kısmı şehri- mize gelmiştir. Bir kısmı ile de mul Fen fakültesinde iki profesör müs- tesna, diğer prof: lerin hepsi cene. bidir.. Eczacıda bir muallim müstesna e hepsi cenebidir. Yeni kadroda asistan | lar henüz yoktur. Bir çok yeni asistan alınacaktır. Bunları fakülte profesör- ler meclisi tayin ve Maarif vekâleti tasdik edecektir. Nazmet profesör mu avinliklerinde de münhaller vardır. Bunlar için de müsabaka imtihanı a- gılacaktır. Bütün kadro teşrinievvelde ders senesi başma kadar tamamlan- İnkılâp ve islâm tet kikleri enstitüleri kadroları hazırla; mış olup tebliğ edilmek üzeredir. Diğer 5 enstitünün kadroları henüz tamamlanmamıştır. Üniversite teşkilâtında eczacı mek tebi tıp fakültesinden ayrılarak Fen fakültesine raptedil Bugün maaş veriliyor Üniversitede bugün ağustos maaşı tevzi edilecektir. Maaş alacaklar şun- lardır: Mülga Darülfünun kadrosunda mev cut olan bütün talim ve idare heyeti Üniversite kadrosunda yer alanlar maaşlarını ancak vazifeye başlayacak ları teşrinievvel ortalarında dır. Darülfünundn Ünive: miyen hocalar maaşlarını bir sene tam olarak alacaklardır. Keza Üniversite | ye geçmiyen memurlar da maaşlarını iki ay tam ve müteakıp aylarda nr- sıf alacaklardır. Açıkta kalan profe- sörler bu bir sene zarfında muhtelif vazifelere tayin edilecektir. Yaşı ile- rilemiş olanlar tekrüde sevkedilecek tir. İdare kadrosu Üniversite idare kadrosu da yeni den teşkil edildiği için eski Darülfü- nundan o yeni O kadroya i mühim © mikdarda vardır. o Bunlardan sevkedilmiştir. sevkedilenler arasmda eminlik tahri- rat müdürü Mehmet Ali, Hukuk kale mi başkâtibi Nuri, kütüphane memur İlâhiyat başkâ- tibi Rıza, emanet kalemi mümeyyizi Arif, sicil mümeyyizi Şevket beyler vardır. Açıkta kalan mem i ayin edilmiştir. İeten tayin edilmi mi kadrosu tamamen yenilenmiştir. Tekaüde sevkedilenlerden 30 sene hizmeti doldurduğu halde 66 yaşına elmemiş olan bazı memurlar itiraz i- Şin Şurayi Devlete müracaat edecek- lerini söylemektedirler. İdare kadro- sunda tasarruf maksadile bazı birleş- meler de yapılmıştır. Tıp fakültesi ile Hukuk fakültesi merkez binasında ol- dukları idare için ayrı ayrı kalemler teşkil edilmemiş, bir tek kalem vücude getirilmiştir. Tıp fakül tesi muhasebesi de lâğvedilmiştir. Mer kez muhasebesi Tıp işlerini de göre- cektir. Bütün idare kadrolarında te- kaüt edilen memurlardan başka yir- mi kadar memur açıkta kalmıştır. Ban dan başka 50 hademe de açıkta kal- maktadır. İslahat işleri Maarif müsteşarı Avni Bey dün Ü- niversitede ıslahat heyetile birlikte mesaiye devam etmiştir. Dün yeniden alınacak namzet muavinlerle temaâ ve müzakere edilmiştir. , Fakülte reisleri de emin Neşet Ö- mer Beyi ziyaret ederek mubtelif işler hakkında görüşmüşlerdir. Tıp fakültesinin merkez binaya nak 'n ihale yakında yapılacaktır. Na kil işinin asgari müddet zarfmda bit- mesi için çalışılmaktadır. Teşrinievvele kadar bütün klinik- lerin, lâburatuvarların yerleşmesi ik- nak edilecektir. Nakli icap eden ge- Biş teşkilâtlı yanız 14 âburatuvar var dır. Öğrendiğimize göre Mühendis mek tebi mayısta Üniversitenin Fen £. tesine ilhak edilecektir. Vekil Bey rahatsız Maarif Vekili Dr. Reşit Galip Bey, biraz rahatsız olduğundan dün Kadı köyündeki evind. m üni ve | bir tarafa çıkmamıştır. Üniversite ©- | mini Dr. Neşet Ömer Bey dün sabah Maarif vekilini ziyaret ederek bazı meseleler etrafında görüşmüşlerdir. Müracaat edenler Universite kadrosunda isimleri gö- rülmeyen mülga Darülfünun rından bazıları fakülte reislerine mi racaat ederek vaziyetleri hakkında görüşmüşler ve söylendiğine göre dü- zeltilmesini istemişlerdir. Vali Beyin ziyareti Yali ve belediye reisi Muhittin Bey dün yeni Üniversite emini Dr. Neşet Örer Beyi ziyaret ederek emin beyi tebrik etmiş ve Üniversiteye muvaf- fakıyet dilemiştir. Muzaffer Beyin memuriyeti Sabık Edebiyat fakültesi reisi Mu- zaffer Beyin Ankarada Maarif *kâ- | Tetinde mühim bir vazifeye tayin edi- leceği yazılmıştır. Muzaffer B. dün bi 2e henüz kendisine teblişat yar ma- dığmı, yaln ette bir vazife ala cağını bildiğini söylemiştir. İnkılâp Enstitüsü Yeni ihdas edilen inkilp enstitüsü Üniversitede hususi bir mevki ve €- bemmiyeti haiz bulunmaktadır. Bu enstitünün kadrosu da tamamen Hsay yün etmiştir. Türk inkılâbı tarihi kür süsünde Maarif Vekili Dr. Reşi # letine bir teklif yapılmıştır. Üniversi. te yeni kurulduğu için bütün muha- berat ve muamelâtâ ta yeni numara- lar altında yeni defterlerle yapılmak Üniversite dün bir sumaralı resmi tezkeresini Maarif vekâletine yazmıştır. Bu tezkörede yukurıda söy İndiğimiz teklif yapılmaktadır. Tez kere aynen şudus Maarif Vekâleti yüksek maharn w İstanbul Üniversitesi Edebiyat fakül tesi kadrosunda mevcut Türk inlelâp 'Kut | Kikala el atmıştır. Müddelumumü mua yinlerinden Kâmil B. tahkikatla mesgul MİLLİYET PERŞEMBE 3 AĞUSTOS 1933 Yeni tayinler de dün çıktı. tarihi. kürsüsünün inkılâp hayatımızı bizzat yaşamış ve inkılâp tarihi hak- kında ihatalı tetkikatta bulunmuş o lan Maarif Vekili Reşit Galip Beyefen di tarafından deruhte buyurulması E- debiyat fakültesi riyasetinin 2 Ağustos tarih ve I numaralı tezkeresile rica edilmektedir. Eminliğin yürekten iş- tirak etmekte olduğu bu ricanın tahak kukunu diler ve yüksek © saygılarımı sunarım efendim. İstanbul Universitesi Emini Dr. Profesör Neşet Ömer Emin Neşet Ömer Boy bu hususta dün bir muharririmize demiştir — Üniversite Türkiye inkılâp hi kürsüsü tedrisatını Reşit Galip B. efendiye teklif etmiştir. Kabul edecek lerini ümit ediyoruz.” İnkılâp enstitüsü kadrosunda nam- zet profesör muavinleri olarak Mük- rümin Halil, Ziyaettin Fahri ve Hilmi Ziya beyler vardır. Umumi Türk tari- hi kürsüsünde münavebe ile Türk ta- rihi tetkik cemiyeti azasından Sadri Maksudi, Akçora Yusuf, M. Şemset- tin ve Hikmet Beyler tedrisatta bulu- nacaklardır. Bundan başka inkılâp ens titüsünde edebiyat fakültesi müderris i de kendi sahalarında konferans- lar vereceklerdir. Yeni kadroda olmiyan hocalar ne diyor? Hukuk fakültesinden açıkta kalan sabık Adliye müsteşarı profesör Ke- nan Ömer Bey dün bir muharririmize | demiştir ki: Çok samimi olarak söylüyorum ki icraat ümit ve ihtimalin çok fevikin de bir isabetle nsticelenmiştir. Başka iakülteleri bilmem, Hukuk fakültesin | de isabet yirmi beşte yirmi üç nis- betindedir . Bir vakitler Istanbul baro sunun iyesine memur edilmiş oldu gum için bu işlerin me kadar müşkül ve ne Yadar hatalara maruz olacağını tecrübemle bilir ve Maarif vekili Be- yin muvaffakıyetini hürmetle ve tak- dirle alkışlarım. Ancak sarfedilmiş e- meklerden hakiki bir istifade temin edebilmek için her şeyden evvel il- me ve fazilete lâyik oldüku kıymeti ver mek ve bununla ebraber ecnebi ilim ki sanlarını öğrenebilecek kudrete ec- nebi lisanları üzerine tedrisat yapar li seler vücude getirmek elzemdir. Bun lar tahakkuk etmedikçe bütün emek- İerin, beslenen ümitlerle beraber se- olacağıma kaniim. Hukuk fakülte in bugüne kadar malüm listesinde benimle beraber efkârı umumiyenin de hatâ addettiği bir iki isim mevcut tur. Şüphesiz bu sözümde kendime ail bir hisse ayırıyorum. Bu isimler Abdürrahman Münip ve Ahmet Reşit beylerdir.” Kenan Ömer Bey bu kadar cezri 1s lahat yapıldıktan sonra Hukuk faki tesinden çıkması lâzımgelen daha boca olduğunu, fakat isimlerini söyle | miyeceğini, çünkü bunu bir maişet me selesi addettiği iz man doğru olamıyacağını ilâve etmiş tir. Muslihiddin Adil. Bey ne diyor? Muslihiddin Adil Bey diyor ki: — Benim için yeni Üniversiteye allahtan muvaffakıyet temennisinden | başka yapılacak bir şey yoktur. Salim Bey ne diyor? — Ben bu işler üzerinde düşünmem bile. Hükümetin icraatını tasvip et- mekten başka bir diyeceğim yoktur. Kerim Sebati Bey ne diyor? — Bu hususta bir fikrim yoktur. Bir şey söylemek istemiyorum.” ubar'da cinayet (Başı i inci sahifede) kavgası başlamıştır. Reşit, ilk olarak Adil Ef. ye taarruz ederek kendisine şiddetli bir yumruk atmıştır. Reşitin yumruğu Adil Ef. nin burmuna Fasladığı için kendisini fena halde sersemletmiş- tir, Adil EE, evvelce akıl hastalığına tu- tulduğundan dolayı malülen tekaüt eğil! miş bir adamdır. Yediği yumruk onu büsbütün kendinden geçirmiş ve ne yap- tiğını bilmeden bıçağını çekerek | Reşi- din üstüne saldırmıştır. Bu bıçak kasa turadan bozma bir bıçaktır. Reşit kara darbesinden eri bir hareketle kendini bean meyi olmuş ve ilk dar- © serada gürültüye koşarak merdi- venlerden yukarı cıkan kemancı musevi Simi Ef. maruz kalmıştır. Adil EK. gözü karardığı icin Sâmiyi | Reşit zannederek kaması kemancının vücudunun muhtelif yerlerine saplayarak yere yıkmıştır. Tam bu sırada barda ça- İışan kızlardan Melek de yetişmiş ve Adil EÇ, nin elini tutarak: bam Ka nl istemiştir. Adil EF. nin eli i kama bu sefer Melek H. ın lee) si üzerine saplanmış ve kadını yarala- mıştır. Kemancı Sâmi, aldığı yaraların hastaneye nötürülürken yolda öl Melek Hanımın yarası ağır de- Müddeismumilik vak'a akabinde tah- olmaktadır. Kemancı Sâmi E€, yi ren Adil EF. ve hüdisenin müsebbil imaktan suclu Reşit tevkif edilmişlerdir. Barda çalışan kızlardan Fikret ve Melek Hanunlar isticvap edildikten sonra ser- best bırakılmışlardır. Papazyan ve Ibra- him nezaret altındadırlar, ——-e Şehirde su yok (Başı 1 inci sahifede) ki, bu sene ;en seneler gibi kik çekilmiş değildir. Çalışıyoruz ve süratle muvaffak olacağız.” Sakalar kârle Tamirattan dolayı suların kesilmiş olmasından sakalar çok istifade et- miş ve bazı semtlerde pahalıya su getirmişlerdir. Dün çeşme başları ka- labalıktı. Hâkim kararı Bugün! (Başi 1 inci sahifede) sormağı karar vermiştir. Bu hususta Hamdi Emin Bey demiştir ki: — Hakemler alelümum salâhiyeti somiye Bürhan Cahit Hanım tam sahibidirler. Onların verdikleri kararlar mutadır. eki Bey demiştir kiz — Benim bildiğim ve dünyanın her tarafında hakemlerin sözü son #öz- | ür. Güreş federasyonu reisi Ahmet B. diyor kiz — Hakem demek hâkimi mutlak demektir. O ne derse © olur. Bunun değişmesine imkân yoktur. Diğer bir hâkem de şöyle demiştir: — Ortada bir hakikat ve kazanılmış bir netice vardır. Mademki, hakem heyeti bu işin böyle olmasını muvafık bulmuş, itiraz edilecek hiç bir nokta kalmamıştır. Hakem kararları lâyete- gayyerdir, Hiç bir kuvvet, rin kararmı değiştiremez. Buna mi- sal olarak geçen seneki İngiltere ku- hâdisesini gösterebiliriz. adaki hâdise şöyle olmuştur. Ingiltere kupası finali için Arsenal takımı ile İngilterenin en kuvvetli ta- kımlarından biri karşılaşıyorlar. Oyun baştan başa golsüz devam ettiği hal- de son dakikalarda Arsenelin hasmı bulunan takımın sağ açığı yarım met re kornerden çevirdiği top ile oyunun tek sayısmı yapıyor ve hakem de bu- nu görmediği için Arsenel mağlüp o- luyor. Maçtan sonra, sinemalardan fotoğraflardan . bu klübün itirazın muhik o olduğu omeydana o çıkıyor. sa da hakemin yetiği karar mutâ olduğu için Arsenel mağlüp olmuş oluyor. Bu hâdise de gösterir ki ha- köm me derse bir müsabakada o olur. Nasıl-ki, ehli hibrenin kararlara itiraz edilmezse, hakemin kararı da dava e- dilemez. Hakem öyle tesbit etmiş ve öyle olmuştur.” Samiye Burhan Cahit H. ne diyor? Bu,hurusta hâdisenin kahramanı Samiye Burhan Cahit Hanım ile ko- nuştuk. Bize şunları söyledi: “— Bu hâdiseden dolayı çok mü- teessirim. Fakat Vehbi Sait Bey oto- ilinin ağırlığından şikâyetçi ise o- tomobilleri değiştirerek te heynelmi- lel yarış nizamatma tevfikan yarış yapmağa hazırım. İş otomobil değil © Du kullanmasndadır.” Otomobil yarışlarını idare eden tele- nik heyeti azasmdan ve bu hâdiseyi en “ — Bütün otomabil yarışlarıda beynelmilel yarış şartlara göre ya- pılır. Teknik heyet bu işlerde müte- hassis zevattan mürekkeptir. yarışta otomobiller küçük, or- ta ve büyük düzde üç kategoriye ay- rılmışlardı. Bu kategori esası silindir kütru üzerine hesap edilir. 1000 met- elik, 2000 metrelik 3000 ve daha zi- yale metrelik... fesyonel diye de Bu yorucu ve larım girmesi ihtim hukukunu muhafaza için de bir ha- nımlar kategorisi yapılmıştır. Fakat bu kâtegori hanımların erkeklerle be raber girmek arzusunu izhar ettikle- ri takdirde ilga edilir. İşte son yarışlar da böyle olmüş- tar. Yarışların amatörlere ait en kuvvet li etomebiller kısmında Vehbi Sait Beyle Samiye Bürhan Cahit Hanım kalmışlardı. Vehbi Sait Bey 20 sene- lik bir amatördü. Samiye Cahit Ha- nım henüz üç dört yıl içinde yetişmi 6. Buna rağmen ayni silii daki otomobillerle yarıştılar ve Sami ye.Cahit Hanım Vehbi Sait Beyi 17 iye geri bırakarak birinci geldi. saniyı Kendisine hakem heyeti bir kupa ver di. Bu yarışa giren otomobiller ve kul lananlar memleketin en maruf cesa- retli, gözü pek şoförleri idi. Meselâ Vehbi Sait Bey yirmi yıllık bir amatör, kendisi eski bir otomobille iki sani geri bırakan Rus sefareti şoförü Efendi gene herkesçe sürücülüğü tanım- ms bir şoför, Rekor kıran İtalyan i kâtibi M, Arivebene beynel- milel bir koşucu, küçük kategoriler- de birinci gelen Aşod Efendi gene pek maruf bir koşucudurlar. Samiye Cahit Hanım da henüz üç dört yıllık bir amatör olmasına rağ- men daha geçen sene teknik bilgisi ve kullanış tarzı, ve bilhassa cesareti ile kudretini mütehassılara takdir ettirmiş bir amatör koşucudur. Vehbi Sait Bey Samiye Cahit Hanı- inin yeni bir koşuya hazır olduğuna dair olan beyanatına karşı: Bu arabamla yarışa gi Çünkü , benim arabam a; Cahit Hanımın arabası hafifti binı veriyor, Beynelmilel yariş nizamlarına göre - Pul sergisi | Beynelmilel Mektup Pulu Sergi si Viyanada © açılmıştır. Altmış memleketten gelen 550 koliksiyon teşhir edilmektedir. Sergide son derece kıymetli pullar çoktur. Dün yanın en nadir ve en pahalı iki pu- lu da bu meyandadır ki her biri el- | li bin lira tutmaktadır. Halbuki 1865 te bu pulların tanesi yüz elli franga satılmıştı, teşhir edilen bü- tün pulların kıymeti beş milyar İn- giliz lirası tahmin edilmektedir. O. nun için resmi polis ve taharri me- murları tarafından elmas pırlanta sergisi gibi sıkı bir muhafaza al- alında bulunmaktadır. Pul toplamak zararsız ve hattâ meraklıdır. raklısı kaç — Çorbanı içmiyorsun ha.. Ne fa- kir çocuklar bunun yarısına bile ra- zi. — Ben de yarısından fazla istemi- yorum ki. Mübadele Komisyonunda Gü, bana esen hakomliğizmize ha- vale edilen meseleler hakkında şim- diye kadar bir çok prensip verdik; fakat bu yolda v zı kararlarımız daha vardır. Bu karar larm gecikmesi usule ait muamelele- rin tamamlanmamış olmasından ileri gelmektedir. Bu kararları — verirken gayet esaslı tetkikat yapmak lâzem eliyor. Çünkü prensi leri ağ e İle oses ağ rarlar, buna mümasil meselelerde ka- Bun hüküm ve kuvvetini haizdir; Türk - Yunan mahkemeleri, bundan sonra bu kabil meseleler karşısında kala” cak olursa verdiğimiz kararlardan is tifade edebileğeklerdir. Bu sebeple e kararları birer broşür halinde asi seleleri tetkik etmekle meşgulüz. An- kara mukavelenamesi mucibince İs- tanbulda firari rumlara ait mallar Türk hükümetine intikal etmektedir. Bu kabil mallara vazıyet edebilmek için 25 inci madde mucibince komis- yondan tasvip kararı almak lâzımdır. Bu meselede iki şekil varit olabil Metrük mal sahipleri Yunan tabi- iyetinde bulunduklarını isbat ettikle- ri takdirde, Türkiye hükümeti malla- fını iade edecektir; fakat bu kabil eş- bas Yunan tabiiyetine geçtiklerini iş- bat edemedikleri takdirde Türk tabi- yetinde addolunurlar, bu takdirde malları Türk hükümetine intikal eder. Komisyon bu kabil emlâke ait mese- leleri tetkik etmekle meşguldür. Meş- gul olduğumuz diğer bir mesele de mübadeleden müstesna olan İstanbul da ve Garbi Trakyada etabli Rum ve müslümanlara ait olan malların sa- hiplerine iadesidir. Bana işlerin ne za- man bitirileceğini soruyorsunuz; bu sualinize kat'i surette cevap vermek kabil değildir. Biz meseleleri müm- kün mertebe süratle neticelendirerek komisyon işlerini tasfiye etmek gaye- sini takip ediyoruz; fakat işler ne zaman bitirilecek? Bu hususta kat'i bir şey söylenemez; Türk ve Yunan hükümetleri arasndaki mesel mamen halledilir de bizce tetkik cap eden mesele kalmadığı gün ko- misyon işsiz kalmış ve kendiliğinden kapanmış olacaktır.” k — ——— ——— —— yarışlarda arabaların sikleti değil si- lindir kuturları hesap edildiği, hattâ silindir adedi bile gözetilmediği için Vehbi Beyin böyle yeni bir yarışa gir- mekten çekinmesi teknik kavaidince doğru değildi Vehbi Sait Bey arabasının ağırlığı nı yarışı kaybetmesine sebep olarak gösteriyor. Fakat yarışa girenlerden Rus sefaretinin otomobili Vehbi Beyin otomobilinden daha ağır, âdeta kam- yon gibi bir şeydi. Bu eski ve raba da Vehbi Sait Beyi geçmiştir. Şu halde sikletin yarışta kıymeti ol- madığı ve ayni silindir kutrundaki ©- tomobillerin ancak “sürmek ve kul- lanmak noktası lecekleri anlaşrlıyı a a YY 5 — a Çocuk Ni Bir tabak ve sekiz on kuru fasulya Herkesin evinde bâhçe olmaz ya.. Fakat küçücükler evlerinde bir bahçe olmasa dı ileri bir bahçe yapa! Bir küçük tabak veyahut eski bir sardalye kutusu alınız. İçine soka- ğın bir yn bir avuç toprak koyunuz. İşte bahçeniz. Toprağı bolca su ile sulaymız ve içine bir ikişer santimetre fasıla ile geçen senenin kuru fasulyelerinden s€- kiz on tane dikiniz. Eski fasulye belki de bitmez. Çok geçmeden fasulye şişer, de- risi yırtılır ve küçük yeşil bir ot ba- şmı topraktan çıkarır. Yavaş yavaş bu otun kök alarak doğrulduğunu ve fasulyeyi yukarıya doğru kal- dırdığını görürsünüz, Sonra bu fa- sulye ikiye ayrılır ve ortasından iki yaprak bırakır ve yaprak gittik. çe genişler. Bir de bakarsmız ki sekiz ön fasulye bütün bahçenizi kaplamıştır. İçinizden hanginiz (o küçük bir bahçeye sahip olmak istemezsi- niz? Canlı barometreler Çok kimseler vardır ki, hayvanla- ra bakarak yağmurun geleceğini anlarlar. Meselâ kedi tuvalet ya- parsa, kırlangıçlar toprağa pek ya- kım uçarlarsa, su kuşları kanatları- nı çırparlarsa yağmur yağması ih- timali yardı. Kâhkaha çiçeği ka- panırsa yağmura işarattir. Deniz kuşları furtına yaklaşınca | sahile toplanırlar. Kırlangıçlar yüksekte uçarlarsa iyi alâmettir. Davis kupasını İngilizler aldı Haftanın en mühim spor hâdisele- rinden biri hiç şüphe yok ki, Davis Coupe maçları idi. İlk karşılaşmada, Amerikan takımı İngiliz takımına mağlâp oldu. Ane rikalı oyuncu İngilizler tarafın- dem elimine edilmiş olması, Fransızlar için bir ümit kapısı açtı, Çünkü; Fran sez oyuncuları, bu işin ustası olmala- rına rağmen yaş itibarile, Amerikalı» rdan daha ihtiyardılar.. Ve kaybet- meleri muhtemeldi. Halbuki İngiliz oyuncuları, aşağı yukarı kendi yaşla- rmda olmasından dolayı kendilerindi mevcut büyük teknik kabiliyete i nat ettirecekleri bir oyun sistemi il galip gelebileceklerini tasarlıyorlardı. Halbuki şekil ve suret büsbütün başka olmuştur. Vines'i mükemmel bir oyunla mağ- lüp eden Austin, Merlin'e karşı da ayni oyununu tutturabildi ve yendi. En büyük ümit olan Cochet de Perry? Rl e 'ransızlar üçe karşı, iki ile & Davi Conpe'u kaybettiler, RE, Bütün bu turnuvanm en ii disesi koca ve genç Vines'in, ihtiyar dre ve Perry'ye yenilmesi keyfiyeti Vines çok iyi bir antrenman yapa: rak bilhassa bu maç için ydi tı. Fakat nedendir bilinmez, 6 gün Austin'e karşı hiç iyi oynamamamış ve bilâkiz Austin de harikulâde deni- lebilecek bir oyun oynamıştır. Bazı tenis münekkitleri | Vines'in bu mu- vaffakıyetsizliğini, surantrenement © atfetmek istemişlerdir. Halbuki, Vi- mes sürantrene değildi. İkinci hâdise, Perry'ye karşı oynarken bayılmış ol ması keyfiyetidir. Hâdise şöyle olmuş m Perry - Vines maçı çol süratli ve' enerjik olmuştur. Son setin sonuna yaklaşırken, Vines servis atıyormuş. Bu esnada birden bire koca | Vines boylu boyunca yere yıkılmış, berkes yanıma koşmuş ve hayretle görmüştür di ya şampiyonu sarfettiği enerjiden bayılmış. EE Haddizatında bu, büyük © bir şey değildir. Ancak tasavvur edin bir in- san kazanmak için ne kadar uğraşma- lıdır ki sarfettiği kuvvet artık tüken- biribirini geçebi- | sin ve bayılam. İşte asıl sporculuk bu- dur, ve böyle olmalıdır

Bu sayıdan diğer sayfalar: