19 Eylül 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

19 Eylül 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan" 3. N. PEDİ Muhacirlerin iskânı mesele! “ muhacirler, adalara mı yerleşti ticaretile mücadele: | “© Kafkasyadan hicret eden mu- cirlerin Rumeli Rus hudutlarında iskân ettirilmelerinden Rusya Hü- | | za edilen bu mazbatada: b İkömeti kuşkulandı. O Rusya sefiri, Babrâliyi ikide bir- e, serzenişlerle taciz etmekte idi. © İstanbulda Mahmut Nedim Paşa k in © dedikodularını duruyordu. Nihayet Babsâli, Tuna vilâyeti Valisi Mitat © Paşanın mütaleasını ve vilâyet da- © hilindeki iskân muamelâtının na “sil yürümekte olduğunu sordu. Mitat Paşa, Meclisi İdareci Vilâ- ve yeti topladı. Babam merhum, Vi- “lâyetin Kadısı ve Divanı Temyiz © Reisi olduğu için Meclisi | idarei © © vilâyette birinci olarak bulunuyor- © du. İskân işine memur olan Müşür © Çerkes Nusrat Paşa da meclise çağ- — rılmıştı. © «Vali ve Meclisin reisi Mitat Pa- “şa, Babrâliden gelen — tahriratı o- kuttuktan sonra meseleyi izah ede- * rek verilecek cevap hakkında he- © yeti rey beyanına davet etti. memuru Nusrat Paşa, söz : “Rus elçisinin dedikodula- © rına kulak verilmiyerek Makamı © saraskerice kendisine verilen tali- © mat dairesinde ve eskeri lüzum ve- icaba göre muhacirlerin Tuna ya- © lsında, bahusus en nazik, mühim © geçit noktalarda iskân ve ikame- lerine devam olunmasını ve kendi- inin mensup olduğu Çerkes kav- minin Devletiâliyeye fartı sadakat- İerini, Kafkasyada hudutlarımızı © yüz sene cansipazane muhafaza et- © mis bulunduklarını, uzun uzadıya beyan ve tezkâr ile ( Babrâliye menfi tarzda cevap verilmesi re- vinde olduğunu söylemişti. Mitat Paşa, diğer azayı mecli- “sin ne diyeceklerini sorması üzeri > ne babam ile Defterdar ve mektup- çu Beyler: Meselenin ehemmiyet ve © nezaketini takdir eylediklerinden ve zatrâlii vilâyetpenahinin vakıfı yat olduğunu bildiklerinden, ve- > rilecek cevabı Mitat Paşanın kana- | at ve içtihadına bıraktıklarını de etmişlerdi. Bunun üzerine Mitat Paşa, mektupçu beye dikte ettire- rek, Kafkas muhacirlerinin iskân- bata tanzim ve Babıâliye takdim ettirmişti (23 Haziran 1281). Abdülhamit ve Mitat Paşa mama 2 Mer hakkı ÇBüiliyet) tedir. Rusları kızdırmamak için meli ? — Mitat Paşanm esir Muhalif rey dermeyan eden Nus rat Paşa müstesna olmak üzere re- is ve aza dokuz zat tarafından im- Evvelemirde Rusların bir çiban başı kopararak yeni badire çıka- ramamaları için muhacirinden he- nüz Tuna vilâyetine sevkolunma- mış olan seksen, yüz bin kadarının Girit, Kıbrıs, Rodos, Midilli, Sakız, Limni adalarma serpiştirilip orala-| rın arazice tahammülüne göre is- kân olunmaları, bu tedbir ile hem Rusların ağızları kapatılmış, hem de Akdenizde mezkür adalarda, Osmanlı İslâm unsuru elverişli nis- pette arttırılmış olacağı yazılmıştı . Mazbatanın ikinci fıkrasında: Muhacirlerin, Nusret Paşa ta. rafından tanzim edilen proje mu- cibince umumiyetle deniz kıyıla- | rında iskân edilmeyip sahilden daha içerlere yerleştirilmesi ve kısmen arazisi müsait Bulğar, Ulah ve Ro men köylerinde tavattun edilmele- ri ve kısmı küllisinin de otlak ve yaylâğı ve ormanları elverişli arazi- iemiriyede yeniden ikişer ve niha- yet üçer yüz haneli i gerek iktisadi, zirai, gerek idari ve askeri hesaplara göre iskân o- lunmaları münasip olacağı izah kı lınıyordu. Üçüncü fıkrada: Tuna vilâyeti mühimme ve cismi yesine gelen muhacirlerin ve ahali- i asliyenin maarif ve sanayi nurla. rile tenvir ve talim ve terbiyelerile devletçe, memleketçe ciddi, hakiki, maddi faydalar temin için mecburi ilk tahsile mahsus köy ve kasaba- larda mektepler ve sancak merkez- lerinde kaba sanayi mektepleri ve ıslahaneler açılması ve muhacirle- rin eski ve muzır itiyatları olan kö- lelik, esaret âdetinden, insan alım satımından suretikat'iyede vaz ge- İmesi ve bunu temin için müca- zatı havi, kat'i hükümlü bir kanun yapılması, bilhassa tavsiye ve te- menni ediliyordu. Mitat Paşa, bu esaret ve muzir ticaret işini kaldırmağı kendine iş etmiş ve muhacirlerin ileri gelenle. rinden Çerkes Beylerinden bazıla- rını nezdine celp ile görüşerek me- selenin temelini kurmuştu. (Bitmedi) Yarın: Abdülhamit ve Mitat Paşa 3 Mitat Paşa, Tuna vilâyetinde esi ticaretini kaldırdı. — İslâmiyette esaret varmıdır ? — Mitat Paşa, merkezden gelecek cevabı beklemeyebile lüzum görmemişti. .Rusyadaki kaza ak Teessür telgrafları teati edildi ANKARA, 18. A. A. -—— Seposnia'da vuku bulan tayyare kazası münasebetiy le Başvekil İsmet Paşa | Hazretleriyle Sovyet Halk komiserleri reisi M, Molo- tof ve Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyle Sovyet Hariciye komiseri M. Lit- Yinof cenapları arasmda aşağıdaki el ya zıları teati olunmustur. Bir çok mümtaz arkadaşlarımızm si- yama sebebiyet vermiş olan ia tayyare kazasından dolayi fevkalâde mü Ködder oldum. Size derin ve hararetli müveddet hissiyatımla birlikte samimi taziyelerimi arzederim, ISMET Düçar olduğumuz elim ziya dolayisiyle vuku bulan taziyetinizden dolayi pek mü tehassis olduğum halde samimi teşekkür lerimi kabul etmenizi rica ederim, MOLOTOF Bir çok mümtaz vatandaşları Yai ile neticelenen Leposnia tayyare ka- Hasından dolayi çok mütteellim oldum. Sovyet Rusya hükümetini müteessir e- den bu matem içinde derin ve elemli ma hahbethislerime itimat etmenizi rica ede- rim > TEVFİK RÜŞTÜ Tayyarecilik alemimizin duçar veddetkârane derin rette mütehassiz oldum. En hararetli te- şekkürlerimi arzederim. LİTVİNOFE M. Goemboes'in Viyana seyahati LONDRA, IS A.A. — Daily Mail ga- zetesi, Macar başvekili M. Gocmboe: Viyanaya yaptığı çyahatin M. Dolfus'ün! vaziyetini çok kuvvetlendirdiğini yazdık tan sonra diyor ki: M. Moussolini'nin kuvvetli yardımı, tilâl ç.karmağa kalkışılması tehlilce uzaklaştırmıştır. Kübada vaziyet Yeni baştan karışacağı zannediliyor VASHİNGTON, 18. A. A. — Hükü- | met mehafilinde 24 sante kadar Cuba'da | yöziyetin karışacağı tahmin edilmekte. Gece yarısı, umum erkâniharp ie Cuba adasında çıkması muhtemel olan ha | diselerin tedbirler alınmasına ve bu ara- 'da adaya süratle kıtaat sevkine sebep ©- | labileceğini söylemişlerdir. Diğer taraftan Associated Pressi'n San | tiago de Cuba'dan haber aldığma göre, bazı Amerikalılar, hayatlarını tehlikede görerek Santiago koyunda | bulunan Rente i bir yerde toplanmışlardır. Amerika bahriyelilerinden birkaç müf rezenin silâhsrz olarak Rente'ye | ihraç edilmiş olduğu söyleniyor. VAŞINGTON 18 (A.A.) — Hükü met, Cuba'da muhtelif firka reisleri ara sında yapılan görüşmelere büyük bir &- hemmiyet vermektedir. San Martin bü « kümetinin muhalefet fırkaları tarafın - dan tutulacağı zannediliyor. Bu takdi de Amerika yakında bu hükümeti tas yabilir. Aksi takdirde Amerika askeri ih racı meselesi her zamandan ziyade kuv- vetle mevzuu bahsolacaktır. Bulgar kralı Sofyaya dönüyor BELGRAD, 18 (A.A) — Bu sa. bah saat 7,45 te Kral ve Kraliçe Sofya- ya dönmekte olan Bulgaristan Kralı Bo ris ve Kraliçe Yonnna'yı samplan eks. presinin teyakkufu eşnasında - Belgrad istasyonunda selâ lar. Tren muvasalat eder etmez iki Kral ve iki kraliçe hükümdarlara mahsus bekleme salonuna çekilerek trenin hareketi anı- kralının validesi kraliçe Mari ilç birlik- te İstanbula giden Yugorlavya kraliçe si Sofyadan geçerken Bulgar kral ve kraliçesinin istikbali esnasında olduğu gibi dostane ve samimi olmuştur. MİLLİYET SALI 19 EYLUL 'HARICI H Paris Mükâlemeleri İngiliz Hariciye müsteşarı ile müzakereler başladı PARIS, 15 (A.A.) — Havas Ajam- « bildiriyor: Cenevre müzakeratına yeniden gi- rişilmesine bir mukaddeme teşkil edecek olan Fransız - İngiliz görüşmelerine dün Parise gelmiş olan M. Eden ile M. Da- | adier ve M. Paul Boncour arasında bu gün başlanılmıştır. Bu münasebetle ga- zetelr, Fransanın değişmez tezini hatır- lamktadırlar. Dört veya beş sene müd- detle eslihanın umumi ve devamlı bir suretle kontrolu sisteminin tesisi, ve bu sistemin ayrıca müeyyideleri bulunma» 81 bu sister silâhların bıralalması teallik her türlü tedbirden evvel tesis edilmek gerektir. Bu tez, Fransanın Ce- nevrede daimi surette müdafa etmiş ol- duğu emniyet kaygusuna da uygundur. Hitlercilerin de battı hareketi İngi- liz - Amerikan efldirı umumiyesini de di surette bu moktai nazra yaklaştır ştur. Kontrol prensipinde Paris ile dranın noktaj anzrları arasında son zamanlarda ciddi bir yakınlık hasıl ol - makla beraber yine bir takım ihtilâflar da vardır. Fransız efkâr: umumiyesi, bagün açılan mükâlemeleri dikkatle ta kip etmek ve Cenevrede müzakerata gi işilebilmek için bu mükâlemeler netice in Paris, Londra ve Vaşington ara- sında tam bir itilâfa müncer olmasını te menin eylemektedir. Petit Jouranl yazı- (Mevcut müşkülâta rağmen Von Neurah son i beyanatının hasıl etmiş olduğu umumi heyecan müsait bir tesir icra etmesinden bali kal mıyacağı bu mükâlemelerden mesut bir entice ümit etmek muvafık olur.) Osuvre gazetesi yazıyor: (Hiç şüphesiz ML. Daladier ile M. Paul Boncour'un vazifeleri ağırdır. Fa- kat vaziyetiiz, taarruz edilemiyecek bir haldedir. Hali hazırdaki ahval ve şera- it altnda Avrupanın istikbalini kurta- lecek olan yegâne hal sureti budur. Milletleri emniyet ve siâhları bırakma - ya doğru götüren eygâne yo budur.” Excelsior gazetesi Hitlerin hattı ha reketi karşısında Londra ve Vaşington eflârı umumiyesinde görülen hareketi kaydettikten sonra netice olarak diyor ki (Fransa hiç bir zaman Berlin hükü. metinin haksız yere mevhum bir ihata siyaseti addetmekte olduğu Avrupa bir liği vifakı siyasetinden vazgeçmiyecek- tir, Fransız hükümeti sulha karşı bu - kuk ve vezaif rmüsavat dahilidne Alman- ya ile gerek siyasi ve gerek iktisadi sa- hada mesai birliği yapmağa hazırdır. Herkes için pek çetin olacağı şiühdiden kış mevsiminin arifesinde Fran sız milleti hiç şüphesiz nüfuz kağizali. iş emil insani hür te- tercih ede- akat gerek maenvi ve gerek medi olüklesması Kirmani Ullüğn dan kaçmıyan bir Almanya karşısında Fransadan bir taraflı olarak silâhlarını bırakmasını istemek makul olamaz.) Almanya niçin kontrol istemez? PARİS, 18 (A. A.) — Temps gi tesi silâhları bırakma meselesi günün yazısında diyor kit “Evvelki gün Von Neuraht tarafın- dan yapılan beyanat yakında Cenev- için vaziyet hakkımda b sına müsaade etmiyecek şekildedir. trol fikrini kabul edeceğini yarım İla itiraf etmekle beraber M. Von Neuraht, bu kontrolün müsellâh'imil. Jetlerin silâhlarının azaltılmasına baş- lanmadan esasen silâhları alınmış mil- etler için yapılmak istendiğini derhal ilâve etmiştir. Görülüyor ki, Alman tezi, Alman- yada hukuk müsavatı verilmeden ev- İ vel her türlü kontrolü ret ve daha ev- vel silâhlar bırakılmadan her hangi bir “Tecrübe devresi,, ne muhalefet etmeğe mütemayildir. “Almanyanm kontrol © altına gir. mekten çekinmesinin yeğine sebebi, gi iye silâhlanışının meyda- na çıkacağıdır. Bundan kimse şüphe etmeemktedir. Fakat bi ğer devletlerin & büsmü konferansın mahiyettedir.,, Temps gaeztesi yazısını şöyle bitiri- yor: “Gelecek ay, Cenevrede son kozu- au oynamıya mecbur olan Hitler Al- manyas, mes'uliyetleri üzörine almak vaziyetinde bulunacaktır.,, mein Amerika'da kasırga daha durmadı NEW YORK, 18 (A. A.) — Caro line Hükümetini berbat eden kasırga, yeni İngiltere sahillerine gelmiştir. Bardaktan boşanırcasına yağmurlar yağmaktadır. Nehirler taşmış, yollar kesilmiştir. Rüzgür saatte 52 mil sürat iktisap et- miştir, fine'deki zararlar, iki milyon dolar tahmin ediliyor. Dört kişi boğulmuş- tur, mak ümidi pek azdır. Sovyet - İtalyan misakı ROMA, 18 (A.A.) — Nazırlar mec isi Sovyet - İtalyan misakının tasdikima müteallik kararnameyi kabul etmiştir. 1933 ABERLER 'Kanya'nın seyahati Fransız gazetelerine göre neler görüştüler? PARİS, 18 (A. A.) — Gazeteler M. Kanyanın M, Daladier ve M Paul Bo: €our ile yapmış olduğ ahmin edildiği veçhil Bu mükülemeler esnasında hiç bir siyasi meseleye temas edilmemiş oldu- ğu muhakkaktır. Bu hal M. Kanyanın ziyaretinin bazı mahafilde uyandırmış olduğu endişeleri teskin edecektir. Le Journal ilâve ediyor: M. Kanyanın iltizam etmekte oldu- ğü usul fena değildir. Bu usul komşu devletler arasında iki cihetli itilâflar ak detmekten ibaret olup, tatbikı merkezi Avrupa memleketlerine kat'i projelerin tahkkukuna intizaren yaşmak çarelerini bahsedecektir. M. Kanya bu hattı bare- ketini gösterecek olursa Fransa ile Ma- earistan arasında daha feyizli bir teşriki mesai imkân dairesine girmiş olur. Al- manya bunu anlamış ve M. Fon Papeni bemen Budapeşteye göndermiştir. Şim- di iki taraftan birini tercih etmek Ma- caristana düşer ve Macaristanın mukad deratı bu tercih ve intihaba bağlıdır. Petit Parisienan gazetesi diyor ki: — Bulgar kralı Borisin ziyaretinden sonra Parise gelen 'hcar Hariciye na- zırı M. de Kanya, ziyaretinden M. Paul Boncour bir takım şeyler öğrenecek ve bümemleketlerin noktai mazrlarına mut- lümatı şüphı en bildirecektir. Şimdiki halde M. Kan- yanın iltizam etmekte olduğu iki cihetli itilâflar prensipi tasvip edilmekte olup kenxdisile görüşenler onu bu yolda teşci etmişlerdir. olan inti- ba gerek Fransa ile Macaristan arasın. 'daki dostane münasebetler ve ticari mu- amele noktai nazrından ve gerek Maca ristan ile Avrupanın geniş mikyasta ik tısaden ıslahı bakımından pek çok mem nuniyete şayandır. Excelsior diyor ki: Küçük itilâf iktsadi ve siyasi bir vahdet teşkil etmekte olduğundan aza- sından biri ile müzakeratta bulunmak i- çin küçük itilâf ile müzakeratta bulu mak icap eder, Budapeşte hiç şüpbesiz böyle bir müzakerede bulunmak için en kısa yolun Macaristanın kültürüne ve ananelerine karşı teveccüh beslenilmek te olan Paristen geçmekte olduğunu dü şünmüş olmalıdır. İktisadi ve mali mü kâlemelerin yani başında M. Kanyanın Sucaristan ordusunu Avusturya ordu- su gibi yeniden tensik etmesi talebini Fransanın nasıl karşılaycağını iskandil etmiş olması da mümkündür. Hitler gençliği Alman Dahiliye nazırının şayanı dikkat sözleri RUDOLSTAD, 18. A. A, — Dahiliye nazırı M. Erich, 80.000 genç Nazi'ye söy lediği bir nutukta şöyle haykır — Alman milleti, bir paria rolü oyna maktan bıkmıştır. Bizi bu rolü oynamak» ta devama mecbur ettikleri takdirde ve bize hukuk müsavatı vermezlerse, bizi bu rolü oynamaktan ve beynelmilel kon- ferans salonlarını terketmekten © kimse men'edemez. Semeresini uzun bir zaman sonra ve- rdeek olan milleti — Hitler filriyatında yükseltmek gibi bir iş, bizi diğer devlet- İerle sulheu hir rekabete sokan işten da- ha mühimdir. Hitler fikri milletin müşte- yek enali olduğu zaman, dünyada hiçbir kövvetin bizi hesaba katmıyan bir rüz- nameyi müzakere sahsına koyamıyacağı na emin olabiliriz. Bu sözler, çılgıncasna alkışlarla karşı lanmıştır. Sonra Thuringe Hitler genç liği nazırın ve Alman Hitler gençliği re si Von Schirach'ın önünden bir geçit res- mi yapmışi Yeniden mi? İktısat konferansı tekrar toplanacak mış LONDRA, 18, A. A. — Daily Herald ın haber aldığına göre M. Mac Donald, teşrinisani için dünya iktisat konferansı. nı hiç olmazsa kısmen yeni: fa davet edebileceğini ümit etmektedir. Gazete, bu münasebetle, Milletler Ce- miyeti mali ve iktisadi şube reislerinin davet edilmiş olmalarına işaret etmekte» dir. Londra elçimizin geçirdiği rahatsızlık Deyli Ekspres yazıyor: Londra Bü: yük Elçisi Mehmet Münür Bey Pur- teyde hususi bir sıhhat yurdunda has- ta yalıyor. Son zamanlarda ahvali. shhiyesi iyiliğe doğru ilerlemetkedir. Türk Büyük Elçisi, Londra konfe- ransındaki Türk heyetinin başmurah- hasıdır. Daha konferans toplanmaz- dan evvel hastalanmıştı.. Doktorunun Münür Bey büsbütün hastalanmış Postland - placedeki Türk Sefareti nesinde yatağa düşmüştü. Bir sefiri nahvalishhiyesi dişelere cebep olmuştu. Mehmet Münür Bey altmış yaşın- fazladır. Türk diplomasi mı in en mümtaz simalarından bi dir. Londraya tayin edilmezden evve! Bern'de Orta Elçi ve daha sonra Pa. rise Büyük Elçi olmuştu. Bir çok se meler Türl iye Vekâletinde vazilesinde bulum- Türk - Yunan misakı Romanyada çok iyi tesirler yaptı BÜKREŞ, 18. A. A, — Hususi muhabirimizden : Türk - Yunan misakının imzası Romen mahafilinde umumiyetle gayet müsait tesir bırakmıştır. Resmi zevat, Romanya ile Türkiye ve Yunanistan arasında hiç bir ihtilâf, mesele olmadığını ve ayni zaman- da Balkanlarda sulhün daha iyi kuyvetlendirmeğe yarayacağı için son muahedeyi samimi memnuniyetle karşıladıklarını beyan etmekte müt- tefiktirdirler. Yarı resmi — Hakikat: Pret Pa — gazetesi bu münase- betle yazdığı makalede diyor ki : | —Ankarada imzalanan Türk-Yunan misakı, cenabu şarki Avrupa 8ı devletlerinin organizasyonunda bir hareket noktası teşkil edeceğine benzetmektedir. İki devleti alâkadar eden heme n bütün iktisadi meseleler Ankara müzakereleri neticesinde halledild iği gibi Türkiye ile Bulgarislan (ve Yunanistan ayasında iktisadi bir a nlaşmadan da bahsolunmaktadır ki, böyle bir hâdiseAvrupanın bu kısm ındaki bütün politika cihazının ta- mamen değişmesi demek olacaktır. Daha sonra, daha geniş teşebbüs lerle bir iktisadi blok yaratılmasının müzakeresi için Rüsya, Türkiye ve Romanya gibi Karadeniz devletleri- nin aktedecekleri bir konferanstan bahsolunmaktadır. Türkiye Başvekili İsmet Paşa Yunan misafirler şerefine verdiği ziyafette bu blokun teşkili lüzumu nu bilhassa kaydetmiş ve Karpatlar- dan Akdeniz ve Ege de, kıyıdarı na kadar sürüp gelen buhranın ayni sebeplerden doğduğunu ve iktisad in ayni kifayetsizliklerden | istirap çektiğine pek haklı işaret etmiştir. Türkiye Başvekili, eşsiz buhra na çare bulmak için bugün dağınık olan kuvvetlerin toplanması lüzumunu söylemiştir. Bu itibarla Türkiye Yunanistan arasındaki misak şark ve Avrupa devletlerinin hepsi için güzel bir m isaldir. Türkiye Başvekilinin 1, ecnebi matbuatında geniş tefsir- lere sebebiyet verdi. Matbuat umumiyetle bu beyanatı Ankara hükü. metinin, müşterek düşman olan bu hrana karşı samimi müttefikler ara- makta olması emeline atfediyorlar, Bu münasebetle iki mühim nokta üzerine biz de nazarı dikkati celbetmeliyiz. Evvelâ, Romanyanın gerek iktisadi ve gerek siyasi mahiyete mın- itilâflar aktine daima hazır o olmuş olduğunu kaydetmeliyiz. E ğer şimdiye kadar muvaffak olmamışsa hata bizim değildir. Diğer taraftan 1926 da merkezi Avrupanın iktisadi ihyası beynel milel müzakerelere mevzu olmağa başladığı zaman devlet adamları Balkan misakı, Tuna konfederasyonu gibi muhtelif mıntakavi itilâflar telkin ettiler, Son misak bu vadide atılmış ciddi bir adım sayılabilir. Maahaza Ankara tarafından alınan inisiativ'in daha çok geniş bir sahaya ne dereceye kadar yayılabileceğini zaman gösterecektir. Biz bu vadide dünayaya hâkim olan iktisadi ve siyasi nasyonaliz- min çok ümitbahş olmamasına yağmen çok samimi bir surette yine ma vaffakiyet temenni ederiz. Yunan gazetecilerinden selâm! ANKARA, 18 (Telefonla) — M. Çaldarisle beraber (Ankaraya gelen Yunan gazetecileri Türk sularını terkederken Helli kruvazörü- nün telsizile Ankara gazetecilerin e bir teşekkür telgrafı çekmişler. ir. Yugoslav-Romen'nazırları görüştü BÜKREŞ, 18 (A. A.) — (Hususi muhabirimizden) — Romanya Hariciye Nazırı M. Titulesco, Avr upa seyahatinden avdet etti. Ma- maileyh avdet ederken Yugoslâvya Hükümetinin daveti üzerine Yu- goslâvya - Romanya hududunda kâin Subotitsa istasyonunda —Yu- goslâvya Hariciye Nazırı M. Jevti tsh ile mülâkatta bulunmuştur. Bu ayın 25 inde Sinayada Küçük İtilâf * Hariciye Nazırlarının Meclisi inikat edecektir. M. Titulesco gazetecilere beyanatında Yugoslâvya Hariciye Na- zır ile görüştüğünü ve iki hükümet noktainazarları arasında evvelce olduğu gibi daima mutabakat bul unduğunu, başlanılan müzakerelere Küçük İtilâf konferansıda devam edileceğini beyan etmi; Sinayada Teleç sarayının 52 nci senesi münasebetile lacak büyük merasimde hazır bulunmak üzere Yugoslâv Kral ve Kraliçası buraya geleceklerdir. Diğer taraftan haber aldığıma göre M. Titulesco, ilk haftalarında Ankarayı ziyaret edecek olmakla beraber gilmesi şimdilik mevzuubahis de ü ristan Hükümeti, Romanya Hariciye Nazırını, bundan © bir ay evvel Sofyadaki Romanya Sefiri vasıtasile resmen Sofyayı ziyarete davet etmisti. Bu davetin ahvalin daha müsait addedileceği bir zamanda yapılacağı söylenmektedir. 3 Jranın Irak sefiri şerefine ziyafet ANKARA, 18 (Telefonla) — İranın Irak Sefiri şerefine Harici- ye Vekili Tevfik Rüştü B. tarafından dün gece Anadolu Klübünde bir ziyafet verilmiştir. Sefir Hz., bugün İktısat Vekilimizi o ziyaret etmiştir. Temyiz borçlar için yenikarar verdi ANKARA, 18 (Milliyet) — Senetli borca karşı vaki def'in şa- hile ispatına cevaz olup olmadığı hususunda temyiz mahkemesi tica- ret dairesinde hasıl olan içtihat ihtilâfı üzerine keyfiyet heyetiumu- miyede müzakere olunarak neticede hukuk usulü muhakemeleri ka- nanunun 290 ıncı maddesi mucibin ce senede müstenit o olan her nevi iddialara karşı dermeyan olunaca k müdafaaların şahitle ispatına ce- vaz olmamasına ve ibareikanuniye mutlak bulunmasına binâen senet- le ispatı lâzimgelmiyen ve fakat senede raptedilen her nevi alacağa krâşı vaki teslimat iddiasının şahit'e ispatına mesağıkanuni olmadığı- na ekseriyetle karar (verilmiştir. Sebebi gösterilmiyen borç senetleri- ne karşı vukubuları defilerin inkârda kizbe müncer olup olmadığı ha- susunda temyiz mahkemesi ticaret dairesinde hasıl olan içtihat ihtilâ- ft üzerinde toplanan umumi heyet te keyfiyet müzakere olunarak ne ticede borç ikrarını mutazammın beyyine aleyhihe delil ikamesi caiz olup ancak ikrarda borcun sebebi musarrah ise müddeaaleyh bu .e- bebin tahakkuk etmediğini ispat edebilir. Eğer borcun sebebi tayin olunmamışsa müddeaaleyh evvelâ ikrarın bir sebebi müayyeni bulun- duğunu saniyen bu sebebin tahak kuk etmediğini ispat hakkını haiz- dir. Şu hale göre senede müstenit iddiaya karşı yukarıda yazılı deli dermeyan edip bu def'ini alelüsül ispat edemiyen müddeaaleykin has- mına bir yemin teklifine hakkı olduğu ekseriyetle tekarrür etmiştir. T. D.T. Cemiyeti toplantısı İSTANBUL, 18 (A. A.) — T. D. T. Cemiyeti Umumi Kâtipliğin- den: “ di i İliği T. D. T. Cemiyeti Umumi Merk/z Heyeti bugün Riyaseticümkur Umumi Kâtibi Hikmet Beyefendinin reisliği altında Dolmabahçe sa- rayında toplanarak ankete gelen karşılıklar üzerinde tetkikatına de- vam etmiştir. Umumi Merkez Heyeti yarın gene toplanacaktır. 120.000 derleme Uygur metinleri, Orhon abidelerindeki me tinler ve kudatkobilikten çıkar kelimelerle eski Türk eserlerind 52 toplanmış ustılahların o osmanlıca mukabilleri itibarile alfabetik sıra- ya konması için 40 kadar edebiyat ve türkçe muallimi üniversitede fa- aliyele geçmiştir. deşrinievvelir Sofyava

Bu sayıdan diğer sayfalar: